19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 22 Ağustos 1974 ABDÜLCANBAZ •« i|C,' BflCİN A ^ I N A (TÜUE £j İLE TuPU KALEVE İrONPFMİ... Ti.TöP İKİNO CÎÖALİ '.î^. UONANMA'.O TURHAATSELÇUK 47'LILER FÜRUZAN 59 Dudaklannın ueunu Seeil'in almna duğunda »lrun soguklugu tcıyı yenidftn berkitmişti yüreğlnde. Korunaksızdı ya, teçtiği ya{ama düzeyi, beğenileri, »evgileri, ellerini çırpmaları, duşsel yumuşaklıklarl» bezeli tüketiro jiıcü, bu ölme isteeini nerden besliyordu? Kjynağı rterden çağıldıyordu? Bu sona nasıl varılmıştı? Son gorüşmelerinde öylesine keyifliydi ki Seçil, Emi ne'nın .»ınıf açısından» diye girittigi konufmala rı: Minicik sen hangi «ınıfıan »ayıyorsun ken dini? Unutma annemle babam öğretmendıler. Nüfusumuzun kaçta kaçının okuma yazma büdi ğini düşıinürsen, hele onların öğretmen oldukları Cumhuriyet'in o yıllarında, bizim epey yukan sıruftan sayılmamtz gerekir. Sevsinler diyordu Emine, nerden okudun bu nüfus oranlamasım. Yajama biçimme göre n nıflamayı? Yanlış mı yani? Değıl ya, Secü Soner hanımefendinin ı8ylemesi garip kaçıyor. O zsman Seçil'in yüzünde yarun bir gülül titriyor, kirpiklerinin boyayla «ertleıtirtleıı uzunluğu o yana bu yana kaçıyordu: Sen beni iyiden unuttun. Buralarda doğmadım ya. Eızurum'u, battaniyeden paltomu, anneannemin kapuska yemeklerıni. Yint de ger çek bir yoksulluk yafamadık biz. H«le ıen ve Kubilay. Babam kooperatif, okul kitapları islerıne eğildiğinden bu yana. Doğrusun ya, seni unutmuj degilira. Yine de yakısmıyor madam bu tözler ııze. Yok efendim, bizira konuk çağrılarırr.ızHa Türkiye ile ilgili «onınlar Urüjılmıu mı $anıyorsun Mınecik. Sus. dudağım uçuklayacak. Konuşma boyunca «Mine» demede diretijordu Seçıl. Annesi telefon buyurulsrını bitirip en »ıından yirmi dakıka sürmüftü ıjteklerini üetme »ı oda>a giıdiğinde, Emıne ırkilip kıpırdayuıca: Kalkma ya\Tiım otur, her seyi söyledim, Bayram Efendi birazdan uğrayacsic. Bugun gelen ve gelecek çiçekkri eve gö'.ürüyor. Bır görten Emine, çiçekten geçilmiyordu buralar. Doktor yssakladı, ben de gerekeni yapıyorum. Dostları hemen nasıl da duydular. tlk giinün akşanımda gelenleri koridorun boyıına sırsladık. Ssnıısın bir ycni gelin odasıydı her yer. Eve yoliat.yorum »imdi. Bazılarını Hem*irelere dnğıtum. Annesinin konudan sesine vuran tad a» l:ş. Kmine'nin kulaklannd» asılı kalmıştı. Üzün tusü kesındi annesinin ya, dert'.ennıe3İnin sahi ciliğini çözüveren nedenleri düşünmevi yeniden istemiyordu o durumda. Annesindeki y». payhğın gerçek kılığma bürün'jvemıesi için, bu orla vash kadın, hangi deneylerrien. düşün ce akşkanhklanndan, beğer.i kolaylıklarından geçmişü. Bunları sıkça dujünüyorriu Emine. Ço cukluğunda annesine ara sıra ürkerek baksa da, babasından sakmılıp o olm3dığmda atıbn tpkatları vuran kadından yrizünü kollarıyla o . l ' i korusa da. ınnesi onun için o zamanlar sftvgili bir injandı. Çünkü Emine dünyay» karçı merak, sevınç, urauL dolu her çocuk gibiydi o yıllarda. Ya, ablan ölümlerden döndü çocuğjm, Tann nnu bıze bağışladı. Artık düjünme. Susun'... Uyanmaz, merak etrne, demişti «nnest öğleyin doktor gelecek, o zaman uyand)rıyorlar. Çorbasını. kompostosunu ben içiriyorurn. Tansıyon düsjüklüğjne likid gıdaUr iyi geKyor muş. Ölümlerden döndü abUa Tannm gurellieine, iyi yüreğine acıdı. Bu güzelliğa kıyıîır mı? Emirıe boşazına doğnj çıkan kanm basınemı ensMinde duymustu. Camdaa dışarıyı ızlemeye başladı. Oturuşunu annesitüa yönünden kaydııinağa çalışmıştı. Hava de^ijtıricınin akıma geçişı bir sinek uçu;u gibi titremişü ndada. Bir yaz öğlesinde (andı kendini Eınine. Boğazda, küçük bir ara vapurda, gölı{»ti kursun rengi yeşil kar:ş!mı kıyıyı iz'.erken görrlü kendini. Arkada^larından biri, bir mimarlık oğrencisi Seyhan, inssn doğa giizelliğinin ysşamadaki, sanattaki değerini «rüatıyordu. Abdülkadir öztürkoğlu. Sühendtn'dan doğrr.a, Necıl Seyhan Öztürk, Doğuni'i 1947, Adana Seyhan. lst. Tek. Üni. Mimarlık Fskül tesi. Baba»ı yargıç. annesi eczacı. Anarjik olaylara katılmıçtır. Sanldığı evdcn ksçnu girisiıni n: engelleyen görevlilere karîi koyarak, trslim olrr.a çağrılanm reddederek ateş açm'*ur. 19n9 da iki kez tutuklanıp salınan Necıl Seyhan Öztürk, o zamanlar da iiç komandoya süâh çpktisiinden delil yetcrsizliğinden ve komandolarm ikisinde de silâh buiunduğu anlsş'ldıemdan, kovuşturma açılmam^tır. Öğrenci b.riiğlnin en girijken üyelerinden biri olarak tanınır. Y;kıcı maksatlarla Anadoiu'nun değiçık bölgeîerini gezer. Yazlannı bu bölge insanlarıııın içinde yaşayarak geçirmiş olmssı. belirtilip üzerinde önemle durulraası gereken noktalardandır. F a | larda F.K.K.'nin inançlı kiçilerinden biri elup sonradan kurucularla aralarmda çıkan dürünes karşıtlığından ötürü a%Tilm!{tır. Seyhan, yeşil gözlerinde sevinç. »on yıllt»» değin kestirmemçkte direndiği saçlarıyla çevri li yüründe gülü; dolu Boğaz yahlarını anlıtıyor Haydar'a: Bu güzellife vurgunum, tutkunura, 6İyor. Her sınıf kendi güzeUiğini yaratıyor kujkusuz ya, asıl çabalarıyle emekleriyle hayüU doğru kılanların yarattıği güzellikleri göreceksin, efendi. Haydar yaıından ajın dingin ilgisiyle dinll yor Seyhan'ı. Bizim halkım.z var ya efendi, bilesin ki başkadır, diyordu Sryhan. Bizim sınıftan görduklerine ba;ını eğik Uıtup bakar. Edebınc» gözünü kaçınr. Suskundur hattâ, anlamaz karanlık görünür. «Sen hasını bilin efendi» d'yen ler var ya, senin olmadık söz boğuntusuna getirdiklerin yani. Hani kapitaldir, sömürüdür, «jîacı, tefecidir, fairdir. yüzdelerdir. gibi Smrünce köylünün tanıyıp bümediğini ona aktaracak yolu buîamıyanı «iyidir, hele dinleyeüm» deyip beklemeye geçer. Dinlerken bu söz'erin yaçamasındaki yerini arar. Bakar ki yabaııcıdır, bilinmezdir, ses etmez: sen çıkıp gittiğinde d» ardmdan bir »laya, bir taşlamava geçerler ki, böylesinî «en ben bile kmramayız. De bakal'rn yaptığımız yazdığırrnz soyutun gTİıelligi nedir diyen dürlüklere. Halktaki bu srüldürîi gürü r.frden kaynaklanır. Ün'.ü halk ozanlanndan örneklempler yapmak gerekmez. Adana'dan bir küfür diyeyim size. Melek ellenyle bastırdığı ağzından kahkahasını salmamakla, Seyhan'ı konıyup güvenme»ini enıtellediğinı beltnen bir tutumla göz kırpar Emine'ye. Seyhan Meleki Körüverir. tçme orurakalan hüçültme isteğini Melek'e yöneltıp nasıl vsrpıcı kalabiiir d'.ye aranırken. parkasının »çık önünü Berekmeden ilikleyıp çözer. Dinle Haydar, Bız de dinliyoruB Seyhan, nlçin yalnıı Haydar'ın sdına anlatıyorsun? Sız mi? Pöb. Seyhan ın her an atakhga hazır gövdesl kasılır; derlenır gibi, kollanm yanlanna vurur. Ötelerde vapurun iki üç yolcusu, bu gençler topluluğunun car.hlık dolu kBİabalıgınm uzak bir il(fi ile bakarlar. Haydar dınle, der./Seyhan aldırmas» olmasına özellikle çalıçtığı yarım dönüçüyle bütünüyle yönelir Haydar'a'Bu küfürün neyın, kımin yakıştırması oldufrunu, su gerçeküstücUlügii ve somutlamayı nasıl belirttiğinı bilmeyız ya, birim oralarda kızanlar nAllahının h o rozuna tüy dikeyım» derîer. Efendi. nasıl dersin şimdi. bu halk gördüğünü yorumlamaktan acizdir diye. Bilrnem anlatabilıyor muyum? Onlann özrü yok. Özür bızdendir, o kadar. Müthiş, der Melek./Kahkahalannı salmı», gozlerıne zorladığı gülmesinden pıtraklanmaga baçlayan ya$lar dolmuş Müthiş anlatıyorsunu» beyıra. Söziim sana değil, ien yaman bir devrimcısın. Ve de kimsej'e ihtiyaç duymadan gerçekleştireceksin her şeyi. Gerektiglnde s»lon küfürlenni öğTenıriz send«n Melek'cigim. Seyhan'ı zora düîürdük anlaşıian. Ben anattinin 23 Nisan günü Meclisin açılacağı heryere telgraflarla bildirilmisti 22 Nisan 1920 günü Aai&ra'dan $u telgrafı altiık: ANKARA, îl.4.1920 Kolordulara; Ailâyetlerc. Müstakil Llvalar, Müdafaai Hukuk Heyeti Merkezlerine. Beledive Riyasetlerine, 1) Rimenenihilkerinı Niganın 73 üncu günü cumı namazını mö teakip Ankara da Büyük Millet Mcclisi küsat cdilecektir. Z) Vatatıın İJtikiâli, vüce hillfft ve saltanatın kurtarılma^ı eıhi en mühim ve hayati \azifeleri ifa edecek olan Büyük Millet Mec lisinin açılı<> (tününü cumaya te»»düf ettirmekle söıü geren tvnün mübarekliğinden istilade ve bilumum »ükspk mebusun huzuruyle Hacı Bayramı Veli Camil feritinde cuma namazı eda olunacaktır. Telgrafın bundan sonrakl mad de'.erinde bu açılış için kurbanlar kesüeceğt b:ldiriliyor, ve vatanın her koşesınde cuma günü ezandan once selevttı çerıfe okun ması, hutbe esnasında Padişahın adı anılırken mülkün ve tıaikın bir an rince kurtulması ve mutluiuğu ıçın dua ediîmesı; cuma namazımn edasından sonra kurtuluş yolundakı çabaların kutsallığı, ulusun vpF.ıllennden meydana gelen Büyuk Millet Meclısınin yurttaşlara vereceği görevieri yerine getirmek konusundakı z o runluga deggın bgütler verümesi isteniyordu. Halife ve Padişalun, din ve deT letımizın kurtulması ve bağımsıziıga kavuşması için dua edildikten ve camilerden çıkıldıktan sonra ülkenin her yanında hükümet konaklarına gelinerek Meclısin açılışından sonra resml kutlama töreni yapılması lsteniyordu. Gene her yanda cuma namazından önce mevlidler okunacalc tı. Telgrafın en son maddelerinde, Mustafa Kemal Pasa, bu bıldırinin hemen en uzak kbylere, en küçük askeri bırliklere, ve ülkenin bütün örgüt ve kurumların» duyurulrnasını; büyük levhalara yazılmasını, mumkün olan yerlerde basılıp dafcıtılmasını istiyordu. 23 nisan 192u'de bu emir geregınce sabahleyin vali ve kumandan olan Bekir Sami Beyin y«nında toplandık. Önde Ali Fuat Fasa o;dugu halde hepimiz Bursa'run Ulu Camıine gittılc. İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru DeHeyen: llhan SELÇUK ye tekrar giden Yarbay Osmın B« yin yanına vermıjük Hüseyın Rahmi'yi... Ali Fuat Pa?a: Peki. bu ı»i »irndi kim J'«pi' yor? Bekir Sami: Selahaitin. Pafa bana dondü: Nimet ve Nazmıye Hanım Mu. danj'aya gitmışlerdi. Aksama ge. leceklerdı. tş, R;za Beyle bana ve Behçefe kaldı. Ama son haıırlıjta kadınlar yetıstıler. Vatan kurtulursa Gece Ali Fuat Pa?a, Bekır S i mi, Saffet. Saim geldiler. Bir türe sofra ciddiyetini koruriuktan sonra i; latife ve jakaya dönü;rü. Ben bu hay ü huydan yırar lanarak: Paıam. biz kurmay okjlunu bıraktık, dedım, tanığım Saffet Beydir. Arkadajlarımız kurmay okuluna girdiler, }imdi oni^r kur may olacaklar; biz nc olacxğız? Paça: Vatan kurtuldu da senın kur maylığın kaldı, dedi. Vatan kurtulur, biı kalırssk ne olur? Bunun üzerine Paja, Bekir Sami Bey« bizim kurmayı «ordu. Kumandan kurmayını Kirmasti1 YARIN: Olaylar durmuyor MALKOÇOĞLU yazan veçızen:Ayhan BAŞOĞLU Bursa ve Bursa'>t b»glı bütün kaıabalar donatıldı. BANYA LUKA'NIN TOPLARI Ali Fuat Paşa'nın öfkesi Saüet'ie Saıra'ı bir gcce evtme çağırdım. Yemek yedik, sonbet ettik. Ertesı günü öğleye doğru Kumandan beni ıstetti. Gittım. Ali Fuat Paşa sana çok tızmış. seni ıstıyor. dedi. Sebep? Bilmıyorum. Herkes Ali Fuat Pafa'dan çok çekiniyorciu. Çünkü çok cesur ve alıigan tanınan bu adam, öfkelendi mı agır ve küiürlü konuşuyordu. Bekır Sami Beye, böylece U nınmış bir kışıye gidemıyeoeğimı ve harekete kalkışırsa karsılık verecegimı söyledim. Kumandan gıtmem gerekti|inı söyledı. Derin bir kaygıyla Ali Fuat Pasa'ya yöneldim. Haber verdiler. Gelsin, demıs. Pa$a pıjamayla ygtakta idl, beni görünce yarım dogruldu; sordu: Sen ne utanmaz adamsuıl Bİ2 adam değıl m:yız? Ben de buna karşilık niçtn paylandığımı sordum. Sen Saffet'le Saım'i evına daret etmlşsm, lçmışsmiz, eglenmîssinız, bızi adam hesabma koymamıssın. Bir derin neles aldım: Saffet uzun zaman arkadaslüc ettığirn bir kisıdir; Saım sınıf arkadasım .. Zatı devletlenyle hiçbir münasebetım yok. Evıme gelisinizi seref sayarım, ama çağırmaya cüret edemem Ali Fuat Pasa dedi kı: Bu aksam munasıp saatte devlethanelehnde bulunacağız, yiyecegiz, içeceğız, eğlenecegız; anladınız mı Yaver Bey? Beni evınize davet etmek ıçın kendinızde hak bulamıyorsunuz da, Mustafa Kemal ile bana ikı Kui ordu kumandanını jurnal e'mpye nasıl hak buluyorsunuz? Sonra bir pasayı derleyip toparlayıp Ankara'ya yolluyorsunuz, ama gene bizi evini?e davet edemiyorsunuz, defil mi? Ben bu dolaba girmem. anladın mı? Emredersini». Hayır rica edlyonu, lutfunuzu beklıyoruz, Pasa, bizim eve gelerelc seref Termeyl neden düşünmüs olduğunu ters bir anlatunla ıçıklıyor v« humetimden dolayı b«ni zengin luzıyım ya, sen de ysrgıç oğlusun. (UEVAM1 VAR) TİFFANY JONES onurlandırmalc istiyordu. Türkiye Demir ve Ceük Isletmeleri iskenderıın Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden 1) Petrol Ofisl Madeniyağ vs Gres Teslslert MtldUrlüJümu* ıhtiyacı olarak 7 Kalem telefon tesisat malzemesi satınalınacaktır GARTH 8OVMU : L O GAVUTfSSEZBSENlMİZDE CfMSE B M U LÛV f Dl DAUÛ Z0OUNA 6 6 Bu lçle Ugıll olarak hazırlanan lhale dosyası X •) lskentferun'da Müesseıemız Ticaret M0dür> lüğünden, b) Ankara'da Kavaklıdere Tunuı Cad No: 83 adresınrtekı Tevv.at ve Köordınasyon Müet«e«» Müdiir MuavınllSiml/.nen 150. Tl. / Adet mukabıllnrie temın edılehîlir. S îhale 27 8.1974 salı ciinü saat 15:j(lrla müessete MüriıirliiğüniÜ! Satmalma Kt>mı = vı>nunda va[>ıla< aemrlan A1MS lâyılı do«vayla HsiHrtir Mp«ruhttlı kspalı teklif mektuplarımn avnı eün «»it 14 3U'« kaöar Muhaberaî ••rvijıimlzs tevdl ertilmi» olmssı gerpkmekıedır 3 Postad» vakı e r c V n ' l r r «ohphıvl» hplırf'len B'in ve »aatten »onra geJen teklıfler nazan rtibıre alınmıy» caktır. 4 Mıiffsptemi» 2400 «svılı karuna tâb! olmsrtı Sından ıhalevi vapıp yapmarrıakta veva diledıSine yap makta serbesttır. 400.000 TAKIM 2" Ve 3/4., LÜK FIÇI MÜHÜR KAPACr İMAL, E'JTIKİLKCEKTIR 2) 3) 4) 5) îhale kapalı zarf usulü ile olup 4.8.1974 carşamba gunU 14.30'dadir. Bu ısle ileilı sartnarne vs nümuneler oırıncı maadecieid adresten temın edıleöılıı Bu ısın eecıo temınatı 3u.0uu.0u IX,. sı (otuzbln ve 00.'00 TL sıdlı.) MUessesettuz 24UU sayılı <anuna tübt deMdır ceıi/vı PETROL OFtSt MADENİYAfi VE GRES TESlSLERt MÜUÜRLÜGÜ İZ.MtT Cl!MIU!!IRIIIPHII»inHmin!IUiniini!l!ll>llltl>"H!!UI"^IIUIIiniUUUnMlıMltı>''n. • •: (Basın: 21327/6660) (Baauı: 21211 6650)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle