19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET 24 Temmuz ÜBDULCANBA2 TURHAM 6ELÇUK l< > y/iPAN tti rt I;A'IAP/|I "*7U "Nlirnnntr 7P| Hl^ Ki KizfrflP 47'LİLER FÜRUZAN 29 Çaylanmıı yenl demlendl, blrer A» gigs> ra ha. demi|ti. Dostluklannı korumak isteree hemen yanıtlamıjtı konuklar: Ah ne iyi olur. Benim hanırnch'mden içecek var mı? llahi Lamia öğretmen, ııı d* az hatip değilmissiniz. Evet. Dogrusu üzücü. Saide öğretmen d« •peyce garip bir kadınmıj. Neyse canım, demişü annesi. Biz de «14mımızı kimseden esirgemiyoruz. Gülüjmeler kırık kopuk da olsa baslamıjtı. Emine'nin kadın olmaktan utanması ker.dinl ince ince izlemesi Lamia Hanımın o uzun, doyuınsuz konuımasından sonraydı. Yeü?me yıllarmda gögüsleri görünmesin diye eğik durup, canh gür raçlarım elektrık foku verildikteu beri dokülüyordu saçları çözüp de gewmemesi. Güzel küçük ellerini çokça gözöaünd» tutmamaya çalışrnass ikide bir tepmifti. Nazik kadına verümek için hazırlanan y> Jın bittiğinde gömlek de bunlarm içınde yerınl almıştı. Nazik kadmla kocası Emine'ler Cumhuriyet Alanındaki apartmanlarına taşmrnadan üç gün önce ugrayıp başka yapılacak ne var diye sonnuslardı. Anneleri paketi onlara uyarmalarla vermıjti. Söylenenleri dinlemisler: Ya hanımın, demi;lerdi. Her dediğinl •apıp verdiklerini yararlı kılanz. Sağoiastn. ornrun çaylar dereler gibi gür akıılı olsun. Nazik kadının önceden katlannı temizlemerlne, tasınırken denklerin çekilmeıi, öteki afır parçaların yerles.tirilmesi için d* kocan Kadir'ın ugramasına karar verilmişti. Eroine, onlar çıkarlarken yetijml» Naztk kadının yanına gider gitmez de: Bizim yeni rve dt çok uğr» Naıik teyM olur mu?.. Hem... Patiska gömlek lsini günlerc» dü«ünüp d« Nazik kadını ilk görüfünde söyleyeceği «özlerl bulmuş, fakat öylece kalakalmıstı enun yantada. Annesi yukardan seslenip: Seni pek tevdi Nazik baa bizim ertnı»(a, demişti. .: • • ' Nazik kadın Srtüsünün uçlarından tasan •Jır «a; Srgüleriyla mavi yalımlarla genc«lmifce, yukarı doğru konuşmus: Biz d» konuftuyduk Kadirie gece. Canı ne»k, kanı ılıktır bu güzelin diye, insana yakmdır. Içimizi pekleftirdi. Tann ilerde onu IOrm tokmasın. Ardından soktk kapın kapannuftı. Gitmi»Ittdi. Biz tafinırken Kiraz da feliyor değil ml •ımeciğim, diye sormujtu &nine. Evet Yalnıı ainetin* haber yollamalı. Niçin? Çünkü orası böyle değil. Mutfaku falan yatamaz. Modera bir kat tfi d* kolay. Peki? Şimdilik Kiraz aturma odasına nğııur. Ya sonra? A.. Emine ıen d« çok »ordun. Git bakalnn ablan bir saattir yaUk odasmda ne yspıyor. O geldi mi, yatak odannda mı? Elbette. Sen de bu insanlan förüne» dfinyayı unutuyorsun. Babanın bavuluna Botiircceklerini »yıracaktı. Ablam »ahiden gidecek mi anne? Annesindeki konujmayı kısa kesme isteğinin dalgınhğa döndüğunü görmüştü Emine. Bir jeyleri dü^ünüyordu. Duşünceleti ise onu mutlu etmiyordu ki, yuzünde ehder görülen o yumujama belirip ağımın buyuran anlammı yitiriyordu bu günlerde. Emine'nin çenesinden tutup yüzünü, yüzüne çevirmişti: Gidecek çocuğum. Gitmesi gerekiyor. Şey... O subay için mi? Sorusunun ne denli öfkelendirici olduğitnu anunsayıp sakınarak kasılmıştı. Sen anlamazsın Emine. daha küçüksün. Bvet, bir çok ?eyden ötürü gidecek. Annesi bezgindi bunlan söylerken. EğiHp Emine'yi yanaklanndlan öpmiiştü. O sır< lar anne kokusu dedigi dalgalanmanın burnuna çarptığım duymuş, annesini yeniden co;kunca sftvivermiştl. Ablası odalarında «Ii çenesine dayslt pencerenin önünde duruyordu. ötedeki açık blrskılmış flert bavulun lçine ka ın bir battaniye atılmıçt . Battanıye güzel renkli karelerle bezeliydi. Abla, annem bu bavula konacaklan •öylemiş, artık yerleştirsin diyor. aeyim Tuzbası Sclalıarünin Romanı Aynı pün Bekır Sami Bey açık telgraila $u emri verdı: Akhisar 24J.9U Aydındı STİnci Tümen Kumandanlıguıa, AyraJık 172 incl Alay Kumandanlıgına, Bergama'da Silâb Deposn Müdürii Nuri Efendiye, Tunanltlar Menemenl Işgalle» rinde, oradaki raitralyöz, cephane ve gereçleri vukuatjiı aldıklarını örünerek ilân ediyorlar. Devletin Yunanlılara kaptıracak ne bir siiâhı ne de fifengi vaxdır. Bunun İçin bu fibi tehlikrye açık yerlerdeki biitün aıtkpri malzemenin, gerekiiğinde Millî «a\unm; yolunda kullamlmak ürere emin yerlere nakli her suba>in vatan görevidir. Biitün subay ve eratın silâh teslimi gibi bir zillete düsmemeleri gerekir. Bu yolda davranıp bu fmrimi dolaylannızda buluııan yerlerin askeri kumandanlarına dairelerine ve benzerlerine duyurunuz. 17 nci Kolordu Kumandan vekül Bekir Sami Manisa'dan gelen telgrafta In glliz temsilcisinin Manisa'yı boşaltma çahşınalanna engel oldu*u bildiriliyordu. Ay^alıkta 172 nci Alay Kumandsnı Yarbay Ali (Çetinkaya) ise telgraiuıda aCyle diyordu: Vunan Kızılhaçı şehri isgale hazırlanmaktadır. Asker ve jandarma kaçmıştır. Rutnlar gösteriye baslanuslardır. SUâhların geriye nakli çalışmalan için elde erat yoktıır. Bunun için aaker göndrrilmesl. Yarbay Aü'ye verilen cevapta •ivil halkın görevlendirilerek bir liklerin tamamıanması gerektigi bildirüdı. İKİNCİ BÖLÜM Anadolu ihtilaline Doğru llhan SELÇUK tyi. B battanlye nerden çıktı? Ne füzel renklerl var. Yeni aldılar bana. Anneannetn fltta b»ja titizmlf de. Istanbul böyle tofuk degilmlı dlvorltr. Bundan palto diktireeeğim. E?kl paltom Istanbul'a uygun defilmiş. Bu hem o*ayanıklıdır, hem de çok ısıtır dedi o. Ama Istanbul soguk olmazmıj kl abla. Hadi sen de Istanbuüu! Hem Istanbul dogumluçun, hpm hiç orayı bilmezsin. Hadi ben Zonguldak'ta doğrfum, Kubilay Çorumda Sana ne oluyor ki? Ama annem biraz sonra g e l i r s c tyi. Hep İyi iyi demekle olur muT Olur. " Ama ylne bağınşmalar başlar. Bağınrsa bağırsın. Ablasının odaya girdiğindenberl görmedljH yü zünün döndügıl andaki anlamı Emine'yi Urküt müştü. Bir genç kadındı sankı ona oalıan Biri ni anı$tınyordu. Buralılann yaptıgı düğünler den eşraftan birininkine çağrılıydılar. Pullu al duvağının altındaki gelinin daha çok bir taa bcbek görüntimü taşıyan çocuksulugu Emine' yi etkilemişti. Gelinin, çevresinde sürüp giden gürültünün, çoşkunun dışında kıpırtısız duru şu, kederli gözleri, ala boyanmu yanaklan ço cuklugunu zedeliyor, bu küçük geline. kadınca bir anlam veriyordu. O yerli düğününün para dan sakınılmadan yapılmıj varlıklı töresel gör kemine gelinin hUzünlü kıpırtısızlıgı yine de sinmisti. Sunak önünde bekleven kurbanın ça resizliğiyle yüklü gibiydi gelin. Çocuk gelinden Kmıne'ye ulanan neydi, anlayamamıştı. Ablasının geÇTiişteki dügünü çafnstınvermesi o gelinin eşi bir yiiz edinmesindendı. Bağınrsa bagırsm. Beni îstanbul'a yol layacaklar. Okumaj'acatım. Belki de kaçıp gideceğim. Sevdiğimi çok görüyorlar bana. Lai. . Beni sevmiyormua. Emine. utancından ablasuıı susturmak 1Sterce yaklasmış. ellerini uıatmıstı. Ablası tnanılmaz şeyler söylüyordu. Okumamaktan, annesinin deyijiyle evde ellerini kavusturup kocaaının boyunduruğuna girmekten öte var'ık gösteremeyen kadınlann yanında yerint almak tan, çocuk doguran. durmadan doguran o aptal kadınlann biri olmaktan söz ediyordu. Sevilen erkekten. gitmekten. ölmekten söz ediyordu. Yüreği daralmıştı Emine'nin. Ablasının soylediklerinin kapının dışına ta$ıp duyulaca. Cuıı sanmış, korkudan incecik bir ter sarmı» tı gövdesini: U. Sus ablacıgım n'olur. Hem annemlz hafc tyi. Sen lıtanbul'a gidiyormuşsun da. İyi. Ben de vardım ederim istersen. Sen dersîerıni çalıj. Zaten koyacak bir yok. V»rraış. Annem söyledl. Belen'de toplanıp Yunanlılan baskın yapma kararı aldık bunun İçin cezalandıracaktır. Htl kümet bir sey yapamaz durum daysa, asker gönderemiyorsa, bltim için itaatten ba$ka çare yok tur. Heyecanlı söylevınden sonra bu kadar aşagılık bir cevap karsi sında soğukkanlıhgını yitiren Be kır Sami, e$rafa baktı ve bağırarak: Kalkın, defolun! Ben sizl In «an ve erkek sanrrustım; siz bir sürü pezevenkmişsıniz. Haydl ka nlarınızı, kızlarınızı uelecek Yunan subaylarma vermek İçin süslemeye koşun! Belki ırzuuzı vererek su sefil havstınızı kurtarır •ınız. TümU de hiçbir şey söyleme den gittiler. Büyük Sarasın yıl?ınlıgı, sefll bir hüicümetin organize ettıgi itaat fikrl ve yerli Rumlarm pro pagandası birleşmiş, Türkü bu hale sokmustu. Durum bu olunca Faruk ve Vasıf o günün aksamı Akhisardan trenle İstanbul'a dönmeye karar verdiler ve Dize veda ederek ayrıldılar. Bekır Sami odasına çekıldl. Biz de Kâzım Beyle basba$a kaldik. Ne yapmak nasıı davran mak gerektiğinı tartışıyor, bir sürü fikir ileri sürüyorduk. Kafile, Marüsa yonUndekl Belen köyüne dogru yola çıktı. Hava zifiri karaîüıktı. Hafif bir yagmur yagıyordu. Bir süre sonra Kâzım bey attan ındi; kardeşini ata bindırdi; öküz arabasına geldi. Konuşmaya başladık. Konu şuydu: Toplanan kuvvetierle Izmir'a hücum edeceğız. Kâzım pıyadelerle arkamdan gelecek. îznıır' de Rum bırakmıyacagiz. Ben Izmir polis müdürü, Kâzım tzmir valisi olacak. Bekır Sami'yı İzmir bölgesi olaganüstü yetkili kumandanı ilân edeceğız. Ve Gavur tzmir denen yeri Müslüman îzmir yapacagız. Bu hayaller ıçinde konusurken Bekir Sami sordu: Ne konuşuyorsunuz? Aniattım. Bekir Sami meşhur kahkahalarından birini attı: Fena hayal degil, ama ben Bafkumandan olursam yalnız gâvur kesmem; gâvurdan kötü, vatansız, milliyeuiz Müslümanları da keserim. Kâzlm bey alayt! bir lesle: Biz gâvurları, sen Müslümanları kes; birbirimize karıımayalım. Böyle bir zaman yol aldık. Kârun bey arabada uyumus, birden bire küt diyt afağı yuvarlanmaz mı? Haydl bir alay konusu daha Bekir Sami bağınyor: Kâzım bey, «en böyl» uyur•an, (ivur yerine sent kemler. Acı, hulyalı, alaylı gidis ufuk ağanrken devam ediyordu. Ben günün açıldığını görünco: Güneş ufuktan »imdJ doğar Turüyelim arkadasiar.. dedim. Bekir Sami, Kâzım bey ve kardeşı, ben; hep beraber, •Dağ bv|inı duman almı$> marsını töylt>meye başladık. Hava iyice aydınlanınc» Kâzım bey ata bindi. Bekir Sami. Kâzım, Halit Paşa ve Halit Paşanm bir adamı süvariydiier. Biz de Fetbi ile öküz arabasımia MT> aıla sarsıla Uerliyorduk. meye koyulduk. Sonra bfr Ve uzanıp istirahate daidık. Ögl« megi için uyandığımız zamajc dizi köylünün geldığini ve bu rın Halit Pajaya gerçekteo gı gösterdiğini izledik. Bir delıkanlı gelmisü. Odaya (4 ler Halit Paşanin ayaklannı < yorlardı. Hepıi lülün gibi * lerdi, ve tepeden tırnağa ti hydılar. Halit Pasa hepsin* belirll mirler veriyor, emri aian ok bi fırlıyordu. Emirlerin özeti: Filanca köyden *u kadar J •ilâhlı ve atlı silâhlı, üç gür yıyeceğiyle bu aktam Beleo yüne gelecektir. Biz öğle yemeğini güzale* dikten sonra umut veren maı ranm etkisiyle sevinsrek Ku cak'tan Belen'e yola pkMK . kafile daha hızlı gittıği için, arabadakiler ancak günesm b fına yakm Belen köviine yal labildik. Köye yaklaıtığımı bir sırt üzerinde bulunan köyı tekbir sesleri ve üâhiler du; maya başlandı. Bunu hılkın ç rıya uyduğu anlamma yonur dık. Sevindık. Ancak oirsz dı yol alınca köyden ba|!ca kı giden bir gelin alayını ugurla törenine rasladığımızı anladlk. 25 Mayıs 1919 25 Mayıs 1919... Sabah ovada n« güzeldi. Ovaya dağılmıı köyler. meralarda hayvanlar, köy ev;fr;n:n hafif dumanları. koyun sesleri, horoz otüşleri. köpek havıay.jları... Eiimizden alınmak ıstenen bu güzel yerlere baktıkça üzü'üyorduk. ama umutluyduk. K i sâkin ve efendi ulusumuzu bu yurtta huzur içinde yaşatacaıc'ık. Yol bir dereciğe getdi, onu geçtikten sonra bir köye girdık ve buranın Kuyucuk oldııSu.iM öğrendik. Bizden önce bııraya ?olen kafilemizin atlıları, bir odsya girmişjer, toyınmuslar, kahve içiyorlardı. Çamurlanmış ve ıslanmiftık. Elbiselerimizi çıkararaH (für.r»* koyduk. Verilen kahvq!tıyi ye Hoca ve koyun Aksam oluyordu Ben biraz dışarı çıkayım de dim. Sokaklarda herkes bana haln hain bakıyordu. Her taraf Yunan bayraklan ile süslü zafer taklan ile dona ülıyordu. Bır sürü koyun Vunan bavragı gibi maviye boyanmıştı. Bu hayvanlar «elecek Yunan ordusunun ayaklan altında kesilecekti Koyunlardan bınnl sarıklı bir hora götürüyordu. Hoca ve Yunan Dayragına boyanmış ko^n.. Dın nereje düsnıüstü? «Kisveı PeyRamberi» denen hoca giysisi hanei melanete alet oluyordu? Acı ıçinde döndüm otele. ve Kâzım Beyın beru sabırsızhkla beklediğıni gördüm; dedı Ki: Bu bölgedt en büyük vetkJ ve süce sahip SaruJıanzadelerden bir Halit Paşa vardıı O haber yollamış. Bekir Sami Be^'le görüsmek istiyormus Ben Bekir Beye bır şey söylemedim Sen soyle ve ikna et. uörüs>3Un Bu adam ıs'erse cuk ı$ ^aparıı. Durumu Bekır Beye söyledlm aniattım: Pekı. aeou Ve bunun üzerine Kizım Bey. Halit Pasaya haber yolladı. Gecenm yarısına doğru san bıyıklı, levent yapüı. baştan sona müsellâh bir adam, aynı tıp t«n iki adamıyla ote'.e geldi. Bekir Sami, Kâzım Bey ve ben bu adamla iki saat kadar görüştük. Karar verildl. Sabah namazından Bnce Halit Paşanm saglayacağı araçla, Akhısar'dan gizlice yola çıkacağız. Halit Paşanin egemen oldugu bölgedejsi Belen köyüne gidecegi;. Belen Manısanın kırk kilometre dogusunda bir köydü. Ora da toplanacak ve topiayacagımız kuvvetierle Yunanlılara baskın yapacagız. Halit Paşa en azından bın süvarı ve onun birkaç katı piyade, silâhlı adam çıkaracağıru temın ediyordu. YARIN: Düşman Manisa'yı işgal etmişti Eşraf mantığı ögleden sonra ise kaldıSımı» cte'e başta kayrr.akam olınak ü. ıere kentin eşrafı ragınldı Toplantıda ilkönce Vasıf, tzmlr lsgalirri, Vali ile Ktınıanaanın halka ihanetini yunaıılııann lzmire çıktıktan sunra Türklere yaptıklarını etkiii bır dilie anlattı Ve halkı, kişiliklerıni. n«muslannı, vatanlarım sa\iınma yolunda birleşmeye. silâh!?nmaya ve düşmana karsı koymasa davet etti. Kazım Bey ae Konu<rukt«n sonra Bekır Sami özetle d?Qj ki: İki arkadaç sıze İzmır hi kâyesini anlattıiar Acı ve açıK sözlerine benim Katacagıır bir şey yoktur. Bemm size söyüyece gim şey sudur: Hemen evierinize gidin, evde para ve süah ne bulunuyorsa alm, ve naık.n başına geçerek c'üşmanı kasabadan uzak tutacak bır yerde nanıus ve ırz ve vatanı koruvaacak savunmaya geçın! İki saatı d$an ou söylevden sonra orada bulunanların en yet kılisi oldugu anla^ılan bırı ayağa kalktı ve aynen şöyle dedı: Efend*m. bu eıbi seylen yap mak eiimizden gelmez Hattâ şimdi bu konusulanlan biraz son ra Yunaniılar duvacak ve bİKİ MALKOÇOĞLU yazanveçizen.Ayhan 6AŞÜĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI Yok canım... Hep de o mu haklı? Baba ma neler yaptığını bilmiyorsun Bana gebe ka lıp da babama sorla nikâhlanmış anladın mı? Okumuş Öğretmen bayana bakın. Gcbe kalmış küçük hanım. Üstelik karmndaki de benim. î$te bu kadar. Seçil Abla, annemize kızıp uyduruyorsun. Nerden bıliyorsun bunlan bakahm? Sen öyle sscı kızım. Anneannem anlattı bana. Düsün kendi annesi. «Sakın sen annene benzeme kızım» dedi. «O hem yapar hem de hcrkes onu kendi anlattıgi gibi bilsin ister. Olur mu ya, olmaz. Ben ki annesiyim. ona rek bedduam. ey Nüveyre kuJu diyorum. Su gök teki beni duysun başka şey dilemem. Kızlann «enin bana yaphklarını sana yapsınlar» Ne yaprms annem anneanenme? Ara aıra para bile gönderiyor. (ARRASI VAR) TİFFANY JONES Umutsuzluk umut rasuıda Gündüzki acı ve umutsuzlukla, şımdiki büyük umudun arasındaki geniş uçurumun verdigı şaşkınlıkla karar verildi, konuama bitti. Halit Pasa gec« yansır.da üç saat sonra bir kılavuz gönderecekti. Biraı uyumak ıçüı elbiselerimizle yataga uzandıt Bellrll saatte gelen adam blıi Kaldırdı. Otelden bir hırsz gibi gisliee çıktık. Kılavuz bizi kasabarun yanın daki mezarhğa getirdi. Orada iki boş binek hayvanı, bir boş öküz arabası, Halit Pasa ve bir de sürarisi bekliyordu. Bekir Sami ve Ktzım beyler atlara blndiler. Ben ve Bandırma'daa berl yanımuda bulunan Kâzım beyin kardeşl Fetlü, öküa «.rabPMn» bindilt. GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle