25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRÎYET 16 Hazlran 1974 ABDULCANBAZ TURHAN 8ELCUK TSftİ&tLfiUt:, I Ür f \ l NELER YAPMADIK! ŞAKİR BALKI5O Yorgun argın fcöyün kahvesine girdik. Blzim askerlık arkadaşı kose Durmus beyın kimse yüzune bakmadı. Ama beni saç sakala kanşmıs gorenler hemen ayağa fırladılar: Buyur hele Haci Emmi, buyur.» Hoşgeldiniz' . Bız de seni beklıyorduk'.. Şoyle rahat otur Hacı Baba'. Oturdum oturmadım, baktım benım asker hk arkadasım Dıpçik Durmus bey yanımda yoktu. Yahu bu adam nereye gitti demeğe kalm«dan, kahveye ellennde çifte iki «dam gırdi. tçlerinden biri bağırdı: O ıt Durmuş. nereye kaçtı?.. diye bağırmaz mı? Bız onu vurma>a yemın ettık. Söyleyin nereye kaçtığını .. Ben durumu gorunce, korkudan okumay» bafladım. tkı çiftelı adam ocakçtya bırjeyler sonıyorlardı. Onlar ocakçıya sora dursunlar ben okuyordum habıre. Yanıma sokulan biri: Sen, dedi, derın bır Hacıya benzijorsun, bir de beni okuyuver ne olur! Neyin var ienin?.. dedun. Yırmi yıldır karın ağrısı çekiyorum.. Gel seni bir okuyayım, eğer karın ajnsı kalırsa bana ne dersen de... Basladım okumay a. Ah bu korku insana ne Ier yaptırmıyor ki, ben hem okuyordum. hem de o ıkı adama bakıyordum. Ben okudum, oku dum, yırmı yıldır karın «irısı çeken adam bir den bağırdı: Yahu seni buraya >uzde yuz Allah gdn derdı, dedi, şaştım kaldım bu işe ben, bende ne karın ağrısı kaldı ne de sancı 1 . Kuş gıbi oldum Hacı Emmi... Dile benden ne dilersin.. Ben hep çıfteli adamlara bakıyordum. Biri yanıma geldı Tam uç aydır bu Durmuş'u dag bayır arıyorduk, dedi, bızım tarlaya bır tunel açmıj. Tunel ışı bır yana da bir kup altını alıp kaç mı? Bu altınlar Lıdya gâvurundan kalmaymi|' dedi. Obur çıfteli söze gırdı kızgm kızgın: Bir de yanında adası varmı$. Haber aldık ki o da Gokova ustune kaçmış... Ben atıldım soze: Gelın sızı de bir okuyayım... dedım. Çıfteli adam yuzume delı deli baktı.. Beriki, Bızım Durmuş'u bir bulsak, adaşını da buluruz. O adaşını ou ç.ftevl' vturacaftırrı' Dag lan bayırları delık deşik etmışler. Ben korkudan mı ne, hep sozlerıni kesiyordum. Ah haklısınız, çok haklısınız! Namussuz ıdamlar çoğaldı. Gelin be arkadaşlar, size bir ufunık atayım!.. Gozlerı donmuş ikı çıfteli kahveden çekıp gidinceye dek oldum. Bu ıkı adam benım aklımı çelıyordu. Onlar beni bır tanısalardı. ijım tamamdı. Çekip gıttıler de biraz rahatladım. tkı gün köyde konuk oldum. Gelenı okuyordum, jrıdeni okuyordum. llk kez okumua ol dugum adam bana haber salmış, «Hacı Baba hemen gelsın .> Sordum <Beni niçin çağınyor mus?> diye; adamın bın «Hıç sorma, dedi Hacı Emmi, senın okuduğun adam karın ağrısından yataklara duşmuş.. demez mı, hemen ertesi gu nu koyden kaçtım. Bir çipe binip Muğla'ya geldim. Muğla'dan Aydın'a kapağı attım. Cebimde on para yoktu. Parasızhktan anam ağlıyordu. Yollara düştüm.. Bir ıstasyona geldim. Tren bekliyordum. îzmir'e kadar kaçak gıdeceküm, baska hiç çarem kalmamıstı. tstasyonda volta vuruyordum. Öğlene doğru tren çıka gelmez mi? Binsem mi, bınmesem mı? Korkuyordum.. Biletsiz bu i| olur muydu kı?.. Ben bineyım mi binmeyeyim mi diye düşünürken, tren kalkıverdi. Başladım trenın ardmdan koşmaya. Kostum, koştum... Bmdım. Bırkaç adam kompar tımanda oturmuşlar aralarında konusuyorlar dı. Göz ucuyla ben adamlara bakıyordum. Az sonra içlerınden biri yanıma geldı: Hacı efendı, bız seni tanıdık' . demez mi? Baktım ışler çok kotu gıdıyordu, ne olursa olsun diverek ben kabadayılaştım bırden: Ben de sızı tanıdım. dedım. ben de «ıri tanıdım' . Adamın ıengı on >ıl badana gdrmemig ev duvarına donünce bırden davrandım: Imkânı yok sız benım elımden kurtulamazsınız'. dedım Adam şaşırdı. Gıttı arkadaşlarının yanına onlara bir şeyler soyledı. Bu sefer başkasının yaruma geldı Suklüm buklum olmujtu: Gel etme eyleme abi, dedi, sana bir binlık verelım de bu 13 burada bıtsın Olmaz dercesine baçırrlı havaya kaH^rtfım.*' ^ Abi.: Hacı abi.. tki bın kiğıt olsun, tamam 1 mı . Olmaz, olmaz.. diye bağırdım Sız çocuk mu kandınyorsunuz? Ben çocuk değılim, ikı bin lıraya ne alınır ki?. Adam ağlamakh bır sesle. Bes bın kâfıt olsun, beş bın kâğıt!.. Bır istasyona gelıyorduk ki, adam yalvarmaya basladı: Türk Kalarak Çağdaşlaşmak Çözüm yolunun iki ilkesi özgün düşünce ve çevreden evrene Cumhuriyet doneml kultur kurulujlarımızdan kadrosuyla . ukarıda vurg':l»mn«y» çaiışılan konular ve sorunıaxın çonLnürrie temel ılke «aitta. macı oykunrpccı v«n.acı» KUİtur düstıce ve bılırn \aşamı yerıne: «Crpün» bir kültur düşUn ve oıünj nayatının geMrümesı; van' Irı alands yep venı Wr «ulusa! sen'^>jı varatılması» olmolıdır Bunun volu biri olan Cumhurbaşkanlıgı Orkestrası o gunlerdeki Y .fcyebııeceğırmz (kınrı bır ükenın her a.anda Dir birinı tamam iar bıçımae, zinciıleme uvrulanabilmesinden trecer Buradakı «çevreden» sözcüğu en dar anlamıyla; ^•u^dun herhangt bır köşeslndekı, herhangi bır ufak sorunun çözümünün çsvre şartlanna dayalılığından başlayarak; genı; anlamıyle de ülke gerçeklennın kuçügündenbüyuğüne, az öııemlısınden cnemlısine kadar ulke gerçekle rr.e dayandırılmasını anlatmaktadır oEvrene» sozcügtinun anlatma ya çaiıştığı tse, saptanacak ve ırdelenecek olan bu gerçeklerın bütün yurt ve bütün Ç3gdaş dunya planındakı her türlü gelış meyle hesaplaşması ve deferlen dırilmesı sonucu meydana getırılecek «Özgun» bir duşunsel ve ujgulamacı ortamdır Yenı süreçlere. sentezlere kavu^ulması aııcak bu yolla gerçekleçebilecskîır Çunkü, bütün çalışmalar öncekı bölümlerds açıkianan nedenlerle toplum gerçeklerıne dayandınlacağından, sonuçlar örgensel yapıya uyguiı olecak, yaygınlaşmaoi uygulanabılırlığı. sorunlann çö umunde zorlama gereknrmeecektır Bır başka deyışie, bu ılkelere <ore yapüacak çalışmalar, kulur ve sanat alaniarmda bır yan dan külturel butunlesme ve ulu sal büınçlenmere katkıda bulunurken, obur vftndan da ekono m!k ve sosyal kalkmmanın «dılşunssl temellendinlmesısnde de ozgun çozumler getırebilecektır Bır kez ds bıraz «edebi» ve abartmalı bır deyışie ozetlersek; Turkıye'nın her çeşıt sorununda yenı özgun sentezlere ula şabılmesı ıçm, Devletın gorevı: «Aktarmacı oykünmecı yaH B " I düşunce yaşamı ve model len yerine, «ozgun» bır duşunce yasamı ve yerlı modellen bır an once yerleştırmeyı adeta bır sabıt fıkır olarak oenımsemek olmalıdır Çunku. Türkıye'nın ekonomık ve sosyal kalkınmayı tamarrladıgını varsaysak bılc, sâıgelıml 21. yüzyılda ekonomık ve sosjal ılışkıler bakınundan kalkmrnı? bulunan bu toplum, nasıl bır «öz» ile dolu olacaktır Dünya ulusları içinde hangi yere, nasıl bır kişilikle ve «Uslupvla çıkacaitır; yani ulus olarak nasıl rar olacaktır?. Teknolojik ve ekonomık kalkınmarun amacı, gehşmıs ve ıyi ışleyen bir «şantiye», ya da düzenli ama bılinçsiz olarak Ureten re tüketen toplumlar yaratmak olamayacağına gore, kalkınme nın asıl insana ilışkın yonü olan «bilinçli ve yaraücı kışilik»; bı başka deyışie «bireysal ve top lumsal varolma» nasü cağlan. caktı»?.. \3#rftfa& aVrfiNkdiye rute de bir anda çözümlenecek kolay lıkta degıldırler. Ne var kı, bun ların çözumu ıçm Devletın umut vencı bır tutum ıçınde oldugu da söylenemez. O halde onemlı bir sorun, bu yazırun başındm beri açıklanmaya çalışılan neden lerle, «Devletın kültür alanına içten ve dınamık bıçimde, çozumleyicı agırlıkfc^ wMnJm«*4 «kültür sorununu Üfvlet politikasının bır parçası» ~ ' •*"" Nıtekım, ülkemizde, kultur • sanat alanında yapılan atılımlar ve kurumlasmaların meydana geldiği 19311949 yıllan arasında, kültür sanat ışlerinin devlet politikasının bir par çası oldugunu ve ağırlık *.*• zandığını gormekteyiz. 1931'den ıtıbaren Türk Dil Kurumu ve Turk Tarih Kurumu'nun kuruluşu; 1933te yapılan Üniver»ite Reformu; 1934'te Güzel Sanatlar Akademısınin jenı oğretım kadrosuyla kımlik değıstırmesı; 1936'da Devlet Konservatuarının kuruluşu ve 1924 te Ankara ya alınan Senfonı Orkestrasının jabancı şef yonetımınde kon«erlere başia ması, sonraki >ıllarda Devlet Konservatuarı Tatoıkat Sahnesının kuruluşu ve yabancı oğ retım kadrosunun getlrilışı, 1936'da Dıl t e Tarıh Cografya Fakultesinın ozel amaçlarla ku rulması: 1937de lstanbul Resim ve Heykel Muzesı'nın k'i ruluşu; 1939'dao itibaren Dev let Resim Heykel sergılen ve «Yurdu Gezen Turk Ressamlarl Programı»nın uygulanması, avm >lllarda başlayan «Dunya Edebıjatındajı Tercumeler» va yınları ıle otekı vayınlar: 194A te Milli Kutuphanenın kuruıu şu, 1949'da Deviet Opera ve Tıvatrolannın me\dan» gellçı vb hareketler, kultur alanına devletçe ağırlık tanındiğının gotergeleridır Butun dogru v '•anlıslsnyle, her ne olur«a ol sun bunlar bırbırine paralel 0 larak duçunulmuş genifçe b:r faalhetler zınrıridır ve kultursanat »lanında bir varlık go« (Uevanu vır) MALKOCOĞLU varan veçizen.Ayhan BAŞOGLU venı kurumların kurulması ) 2 Mali kavnakların sağUiı ması artırılması ve onceliklere snre degerlendırilmesi: 3) Personel sorunlarının çn umlenmesiMevcut kültür • sanat kuruluş iannın bugunku butçe personel araç gereç olanakları ıle bile daha canlt, daha etkıli, daha verimlı kıhnmas; ve daha çok kimssye yararlı olmalannın sağlan m»«ı. büvük olçudc, rasyonel bir düzenleme, «çağdsş 6evk ve idar» terılmesi ısteğınin somut orkuralları.nı uygun bir i|letmecineklerıdır. lık, bilinçli ve dınamık bır yonetım ıle mumkun olabılir. Bu koBugun de, kultur alanında onuda neler yapılabıleceğı <Öneri lumlu yonde bır atılım yapı'.aler» boiumünde belırtılen tedbirbilmesı, de\letın bu konu\a lerde gorulebılir. yeniden ve >enı bır anlajışla ağırlık tanıması İle mumkun o«Mali kaynaklar» ise, devlet yarlacaktır. Zira, toplumun kulturdımlarının yanısıra, (devam etti.«anat alanındakı gereksemeler) rılecekse) Spor Toto gehrlerın 1949'dajj • sonra çok daha bu | den^.belırlı bır^pay»ın kültür^ sa yudüjü halde karsılanamamıf, nat'ijlerint aynlması ile »oğaKıl» buyümüstür; bu ge ' bilir. Arnca. yapfhreak iîJerln ntreksemeler bugunku Turkiye'telığıne ve ozellığıne gore Yerel de «karşılanması zorunlu ^e Yönetimlerin ve halk desteğinin de reksemeler» tfurumuna gelmıssağlanması mumkun olabılir Bütir. tun mali kaynaklann kullanılmaToplum, bir yandan mevcut sında ise, kurulması önerilen «Kül kurumlahn yeniden düzenl°nturel Araştırma ve Planlama Daımesıni, bir yandan yeni kuresı»nin, (DPT üe de işbirliği yarumlar kurulraaslnl ve tümuparak) «mevcut ve yaratılması ge nün yepyenı bir anlayışla daha reken gereksemeler>e gore saplaçok kimseye yararlı olacak bıyacağı oncelıkler esas ahnabilir çimde işletılmesıni, değerlendıPersonel sorunu ise, bütun per rılmesinı beklemektedir. sonelin «yurt çapında kültür sa Bu durumda ıse, devlete dunat gelışmesi amacı.na yonelik bır sen gorev, bu «zorunlu gercK «sürekli hizmet içın eğıtim>den semeler»! bir gün once doğru geçirilmesi ıl« ancak çözümleneolarak «aptamak ve karsılamabılir. Bu konulara kısaca değınğa vonelmektır dikten sonra «örgıitlesme zorunlu ğu> üzerinde biraz daha genışçe Örgütleşme Zorunluğu durmak yararlı olacaktır De\!etın kultur ve sanat so Devletın kültür alanını düzenle runlarını yeni bir anlayışla c!e mesinde araç olan kuruluşlar ve alabümesi ve çozumleyebılm»kurumların, daha öncekı bolümsı, baslıca uç ana sorunun cıa lerde belirtilen görüşleri cevapla bırlıkte ele alınması, çözumlene yacak biçimde örgütleşmelerı elbilmesı ıle mümkun olabılir bette kı birden bire olamayacakAmaçlara, ilkelere, Turkı\e tır. Ama esaslan meydana getirile gerçeklerine ve toplumun ^ecek bir yenı örgütleşme, zamanla reksemelerıne uygun olarak: ve adım adım gerçekleştırilen uy 1) Yenı bır orgutleşme biçıgulama sonuçlanna göre, bir sümının bulunması (bu yolla mev re sonra en uygun biçımleri ala cut kuruluşların daha etkln kıbılecektir lınması ıle gerekseme duyulan Örgütleşmedeki temel ilke «Hn metlerin Toplanması»dır Bdylece, kültür hizmetlerının Türkıye gerceklerine ve toplum isterlerine uygun, toplum sal kalkınmaya katk:da bulunan bır anlayıs bırlığı içinde ve birbinni tamamlayacak bıçimde yürütülmesı kolaylaşacak tır Aynı zamanda bütün bu hızmetler genel eğitimm ulasRmadı gı, sağlayamadığı halk eğıtimıne mutlak surette yardımcı olacak k c i m d e düzenlenecektır. Butun kultur sanat kurumlan halk eğı timi cek, tım. TRT tır. açısından bunun ıçm Kojışlerı ile sureklı da değerlendirileözellıkle Mılll Eği Bakanlıkları va isbırlığı yapılacak Görevlerin Genel Tanımı Örgutleşmeyi görevlerin nitelıklenne gore iki kesimde, ya dı ikı kavram olarak saptayabılırız: 1) Statik Kesioı 2t Dinamık Kesım. Statik görevler kesimi doğrudan doğnıya devlet desteğme gerekseme gösteren her türlü kültür mirasmın korunması, toplanması, tasnifi, değerlendırilmesi ve yayıl ması sunulması çalışmalarını kap sar. Burada Devlet kesinlikle dü zenleyici • tedbir alıcı.dır Bugünkıi örgütleşmedeki Eski Eserler • Müzeler, Kütüphanelenn bir kısmı, Folklor Enstitüsü gıbi kurulus İar bu kesime girerler. Dlnamik görevler kesimi ise, devlet müdahalesinin, «olanak sağlama teçvik ve değerlendir me • vapısal düzenleme» biçiminde olacağı. daha çok yaratıcılık alanıyla ve sanatçıların, düşünür lerin, araştırrnacılann mesleksel ve sosyal haklarıyla ilgili bir görevler tooluluçudur Dinamik ke sımin bupünkü kuruluşlanna örnek olar?k da Devlet Tiyatrolarını. Operaîarını ve Güzel Sanat İar Genel Müdürlüğunü göstcrebi lırız. Elbet bu ayırım, her ikl keslmın birbiriyle ılışkisiz olduğu an lammda değildir. Yalnızca kavramların belirlenmesi ve kültür • sanat sorunlannda devlete düşen görevlerin tanımlanıp tasnif edil "nesinde knlayhk sağlamak içindır. İki hır/net kevnı ortak Hır anlayış ve planlamaya gör» cslışacak, birçok alanda ortak çabalar gösterilecek, kuruluslar faall vetleriyle birbırini tamamlayacak lardır. Y A R I N: Gerekserae Duyulan Yeni Kültür Kurumlan DİSİ BOND BİR I'Ö'SANİVE. rciMDS neıf QİEa/NC«M NA YIĞILID KAUQ.. GARTH Kültür Sorunu Devlet Politikasının Bir Parças) Olmahdır. Blrçok ytırt aydtBimn öteden berı tartı^a geldığı bu sorunlar elbette ne burada ilk kea tarafuruzdan dıle getirilmeUe, n»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle