23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 3 Mayıs 1974 ABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK 1 . Bü 5AVAŞ, 8T ^ 6oMtİM. A+iıR NELER YAPMADIK! ŞAKİR BALK! 6 Ya$lı adam: Beyefendi, çay mı, kahvs tnl lçersinizT dedi. Tesekkür ederim, çay olstın efendım. Çay Sağolun, çpy Konuşmaya başladılar Selman Bey: Bır dostun peşine dustüm Istanbul ca~. nım, memleket gıbi şehir Ara babam ara. Büyuk kent . însan kendısini lcaybetse bulamaz ya Yaşlı adam sordu Kım acaba aramış oldugunuz bey' Vallahı beyefendl, ne bıleyım ben Ah kör şeytan Nejdı bakayım aramış olduğum adaının adı* Yaşlandık canım.. Haa, şey Hacı Yakup Efendı adında bır bey! Hay Allah be, yaslandık gıttı . Hacı1 Etraflarında oturanlar birbirlerine bakıstılar. Top sakallı bır adam Efendı, efendı, dedl, kaçıncı devre haeılanndan acaba*1 Selman Bey saşırdı: Bevefendı. hacıların da devrelerl falan mı var' dıye sordu. Ooo, tabiı, tabıl Meselâ bendenlz kırkıncı devreyım' Hele Bak hele, aklıma geldi Bızım Torlak îhsan Bey vardır. Bir de ona soralım Beyefendl sız şimdı burada Diraa bekleyın, ben şu Torlak Ihsan'ı bulup sorajım Bu îhsan şeytamn yattığı yerl bılır! Ben blr bakayım. şımdı ddnerım Adam çekip gıttl. Yaşlı adam Selman Beye döndti Beyefendl, dedl, gidlş beş para etmıyor! Selman bey soylenen bu aozieri guıere* karşıladı Demek siz memleketin gidisınl begenlyorsunuz"1 Ah beyefendl . Selman bey tedbırde kusuru sevmez ya, sagına soluna bakındı Kaç fcış gidışı begeniyordu, kaç kışi beğenmiyordu1' Onu düşundü Ellermı uğuştursrak Gıdış fena değıl ama, dcha lyl olması de mümkıin beyefendl, dedı Eski kafal' adamlar şımdı yok .. Eee, orası dogru. Yok, yok Adam karısını idare edemıyor, kaııcrm» memlekette soz sahıbı olup dunyor. Ben buna uyuz oluyorum, beyefendi. Sıı hacı efendıyi ne yapacaksınız''. Hacı Efendı benım yakuum oluj'or Yenl öğrend'.m Akraba . Haa, ben de blr tavslye lşl lçln aradığınızı sanmıştım. Adamların her yerde sozlerl geçıyor da Yok camm, böyle blr düşüncem yok benim önemll bir kisi öyleyse bu Hacı Eh ışte Yahu bızım arkadaş da slttl de gelmedi daha Bulamadı galıba Beyefenciı, bana da öyle eeldı dunmıu dı herhalde Ayıptır sorması ya Kimdır bu Torlak îhsan Bey' Efendım soz aramızda. kum. cakıl Idreç Ağasıdır' Tam cavlenn; lem'jlerdi kl tçerı Toılak Îhsan beyın btırosuna giden adam girdi. Onun içen gınşını goren Selman bey hemen ayağa fırladı, güleç bır yuzle Ne oldu bej efendl.. Bulamadınız galiba? dıye sordu Adam sınirlıce Hıç ne olacak dedi, boş yere însan Beyl kızdırdım Îhsan beyi dınden imandan çıkardım. Ben ona hacıyı sordukça «Ben boyle bır hacı macı tanımıyorum » dıye bağırmaya başladı Ben de bır huy vardır huyum kurusun, üzerime yapılacak bır iş aldım mı, o isl bıtırmeden rahat edemem» Aman Îhsan ağabey, dıye yalvardım Istanbul'da slzm tanımadığınız, bilmedıgimz hacı mı vardır kl bu Hacı Yakubu tanımayacaksmız » Bıraz yumuşar gıbi oldu «Kardeşım, dedı, bu ışı uzatmada fayda yook Ben boyle bır hacı bılmiyorum.» Halbukı hacıların yüzde doksanı onun etrafında toplanmışlardır Hepsı asağı yukan onun partisıre yazılmışlardır Onun bilmedığine göre boyle bır hacı yoktur demek. Ah beyefendi, bu isi basarmış olsaydım çok iyı olacakü Kusura bakmayın . Rica ederım, asıl siz kusura bakmayın, ben sizı yormuş oldum Ben yıne de sızı eli boş çevırmek lstemem Aklıma bır adres geldı, sızı oraya gondereyim Oh, çok teşekkur edenm Sizi de zahmetlere soktun Aman beyefendl, zahmet ne demek. in•anlık öldu mü yanı' Fatıhı bilıjor musun? Eh şoyle bojle, bılıyorum sayılır.. Şımdı btıradan dogru Fatıhe Orada blr Hafız Kadır Efendi vardır. Bu zat ı muhterem gaıpten haber venr. Durumu ona anlatırsan, senin bu işın yuzde yuz olur, gayrısını bılmem' Orada kıme sorsanız onun oturduğu evı bılırler Hem de benden Hoca efendıye se14m et, ellerinden optugümu soyle «Benı Fırıldak Selım gonderdı» de, ışın oldu bıttı sayılır Beyefendl yalnız bana bır yuzluk?.. (DEVAMI VAR) ISTANBUL... ISTANBUL... Röportaj: Nevzat ÜSTÜN Fotoğraf: Isa ÇELİK Buzdolabında bir adam HtÇ DE Mt BULUT GÖRMEMİŞ SIRTIN SOYUP DERİMt KUTSAL GÖVDENE SARMIŞIM GİYDtRMÎŞÎM SENÎ KENDİMLE n.ü. GEÇENLERDE ögrendım. Bilinen ınsanlık tarıhının baslangıcından bu yana, sekız joız kırk kuşak geçmış E\et, yalnızca sekız yuz kırk kuşak Bunun altı yuz ellısı magara çağında yaşamış Yuz seksen altı kuşak, Yontma Taş Çagı, Demır Çagı, llk Çağı, Orta Çağ ı falan surdurmuş Son dort kuşak'ta olup bitmlş, her ne olup bıtmışse, ozellıkle de bızım kuşagımızda Televızvon' dan organ naklıne, organ naklınden uzaya kadar butun gelı>mel»r son bır ıki kuşagm basardığı Işler Şaşırtıcı bir sonuç Gerçekten de oyle Dedem için televızyon adında bır araç. bır ay^ıt kesınlıkle yoktu Telsız telefon yoktu Uzay yolu kapalıydı Daha doğru dürüst ne olup na clmadığını anlamadığımız bır yığn bulgu vokta Olajanustu bır çağ bu çag1.. Eskı kıtaplardakı bir takım dogruları yenılemekle ışler bıtmıvor DunyH toplumu çok ganp bır varafığa bnzemeje başladı Bır vanı «hadı durma kalk gıdelım' » dıvor Ote yanı. daha surungenlıkten kurtulamamış doğrulamıyor bır turlu dızlerının üstunde Brezılya ormanlarında, Afrıka' da Avustralya'da. Hındıstan'da a\ cılıkla yaşamlannı surduren \ e daha toprağın ıçıne hıç bır şey koymamış olan msanlann sayıst kaçtır Ilkel tannlann gucılne inanmış, gelmışlennı peleceklennı onların kutsal «ımgelennde gorenler ne kadardır'1 Bllinen Insanlık tarihlnden bu yana, sekiz >uk kırk ku;»k geçmış Bunun altı juz bılmem kaçı, magara çağınd» yajamıj Bu adam, o çağlardan kalma olmalı .. Uzun bir g'öt gibi ISTANBUL çevremde bır uzun goz gıbi Karşıda eskı b:r kılise . 1lerde Sulejmanl\e du rujor. Gecenın karanlığında Sınan dırüıp de a\ağa kalkmış gibi Onu da venı oğrendim Mımar Sınan, «Yuksek Mımar» degilmi? . Suleymanıye'nin çevresınde yıkık dokuk evler Buvuk bir çamur jatagı gıbi Hıhç Karanlığın içinrfe, pırı) pınl bir dukkân Şen Kardeşler Cı ğerevi Altı >ed: jaşlarında bır kız çocuğu, elındekı bozuk paraları uzatıyor, clğercl am ca\a Özenle sayılıyor paralar. Sonra sıgır kafasının orasırvdan burasmdan çıkanlmıs etlerden \ apılma kuçuk bır kıvma paketı ıle paralar el değıştırnor Yuz gram \a var \a jok bu paket. Bu kuçuk paketın bek le\ıcısi kaç kışıdır acaba"" Yoksulluğun nedenını sorma\acak sınız Neden joksul^un denebllır ml bır ınsana SaMİann dışında, utancın. içınde olan sey sorulamaz E\»t, bır uzun gozdur Istanbul Bu go?un ıçıne duşmuşuTi orada vurujorum Evler gell\or ustume Kuçucuk ı?ıklı tah ta evler Blrrffn tsveç'ı duşu nu\orum Bojle evler bulsalar, butun «okağı muze dıve duvarlar ıçıne alıp go^terırler Bu evlerın ıçlerı ınsanla de ğıl, duvgularla doludur Kınler le kızgınlıklarla. umutlarla, aç lıklarla, geleceklerle, kuskun luklerle, şehvetlerle, kalleşliıc lerle doludur . Yarın sabah sokaklara doku lecekler. Sokaklar onlarla rfolacak. Çalısacaklar kaçacaklar kovalıyacaklar Bır uzun jv. ruyujtur başla\acak ÜKAM ET VE EVDE BIR YIĞIN INSAN sine u«lu, o\lesıne valındır ki şaşarsınız Yalnızlık gıbi bir çey Karanlık çokaklarda canlıhk adına dolaşan ketfıler ve kopekler vardır Bırer golge gıbi duvar diplerınden çabuk çabjk geçıp gıderler Gıttıklen yine bır başka sokaktır Bır ıki kuçuk çavevı gorur«unuz Bır ıkı cığerci dukkânı Onlardan ışık çıkar TallmhaTe'nın alt vanından kente çıkmaya karar aldım Karnı şışkın bır kopek olusu ba^ı ya\a kaldırımdan sarkmış ovlece duruyor Tam bu saat lerde. bızım karşı komşu sıncap kadar kopeğıne akşam yemeğınj vedırnordur Ortalıkta ganp bır sessızlık var, sankı uç mıhondan daha çok m«anın yaşadığı bır kent'te değUız. Tıpkı bir 81um tessızJığı.. Kopek olusunden gelmıyor bu sessızlık Kentın kendısınde var olan, ken tın derısme japışmış olan bır ses«İ7İiktir bu Bagdat Caddesınde uç bej delı kanlının Japon malı motursıklet lerle çıkardıkları gurultunun >an kısı büe duyulmaz buralarda MALKOÇOĞUJ yazan've çızenrAyhah BAŞOGLU Aşk tartışması GEÇENLERDE bır dost evinde, smırlı genç bır hanımla bır ozas tartışıyoılardı Tartışma konusu «aşk»m rengı ıdı Ozan aşkın ma vı renklı olduğunu soyluyordu.. Kadın dırenıjor, ıkı gozu ıkı çej me ağlıyor ve aşk'ın rengının .mor« olduğunu, başka bır rengı bulunamı>acagını ılerı suruyordu Ozan'ın hınzırhğı ustunde olmalıydı Bü\uk bır soğukkanlılıkla aşk'ın mavı renklı olduçunda dırendı Mavı renklı bır aşk mı? Yok ha>ır'. A=k'ın ıengı mor'dur ve mordaA bsska bır renk edmemez aşk Ya naklarından suzulup a;a£ılaıa ınen goz vaşları çenesınde bırleşıyordu Sonunda yalnızlığm renDevamı 7. sayfada Ha\ali aşan gerçek ÇOG.U kez gerçek, hayalı aşar Sıze desem kı ocak ayının ortasmda, Istanbul da Dolapdere' de bır adam, bır buzdolabının içınde vaşar Inamr mısınız bana' . Bu kışta, bu kıyamette buz dolabının ıçmde bır adam Oldukça ırı j a n bır adam ustelık Suratını çepeçe\T3 çevırmış kocaman bır sakalı "ar. Tann Zeus'e benzıjor yuzu Dııvara ıyıce dayanmış olan eski bır vitrın buzdolabınm içınde oturtuor Uzun bır tabuttan daha uzun bır buz dolabıdır bu 1 Yerden yukseklığl bır metreyı aşkın Adamın go\desı tumu ıle gorunmuyor Gogsunden vukarısını goruyonız Dolabın her janı sıkı sıkıja kapalı. Sag ust janında bır pencere var. Yetmış santımetrekare genışliğınde Adam buzdoiabının içınde oturduğundan, go\desının ust yanı gorunuyor. Tıpkı televızjon da imış gıbi Yakın plân çekil mis bır resım gibi Saçlan ağar mış ama jaşı otuz da olabıhr yetmıs de Yanındakı bır adamla konuşuvor Bılmedığımız bır araca bınmış de, gıderayak komutlar venyonnuş gıbılerden Ha\a kararmıs Dolapdere'ye lnen jolun ustundekı uç beş elektrık lâmbasının olgun ışıkları altında j oksulluk bıle bir tuhaf bır parça anlamsız, bir parça gerçek dıçı . Çetın özba\rakla birlikte b«kı\oruz adama. Fotograf çekmenın olanaklan >ok Su sesi TALÎMHANE'NIN alt başındar kente çıkacağım, >aşamakta olan kent'e vânı Bozuk, Sultan Vahdettın gunlerınden kalma arnavut kaldırımında buyuk bır dıkkatle yuruyorum Daha doğrusu bır yo kuşu tırmanıyorum Kulağıma bır su sesı geldı Sı rıl sırıl bır su sesi, buyuk sessızlık ıçmde alabıldığıne etkılı Bır terkos borusu patlamış, mını mınnacık bır dere gıbi hızla ını jor jokuş aşağı • Yalnızlık gibi ISTANBUL gurultulu bir kenttir dıjenlere ınanma>ın. O gurultu, o patırtı bır ıkı buvuk caddededır. Istanbul un arka sokaklan ovlesıne sesslz, oyle DİŞİ BOND DANIEV l\MM Bl'CDENBfBE DÜOBÜrJO (SÖZUN İçeride ve dışanda EFENDIM' Sınıfsal çatışmaları, lürtü?melerı dış ulkeler korükluyor. Ashnda boyle bır durum yok . Zorla yaratılmak isteniyor. Bun ları varatanlar, koku dışarda blrtakım kişllerdir Kafaları • • zilmesi gereken klşıler .. Buzdolabının lçindeki k8kü iısarda olan yoksulluğa bakıyo rum Sınıfsal çatışmalann teme lınde yatan ve koku dışarda o lan voksulluk oylece duruvor Koku ıçer(?e olan zengınlık o «ıralarda orialıklarda gorunmedığı ıçın, kendı=ıne hlçbir jeyler sorennıyorura. Bakamıyorun> .. GARTH HEPSf D 6 S ONUUa PI SUSTUHAAALIVIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle