Katalog

Sahıbi: Cumhurıyet Maibaaeıhk ve Gazetecılık T A ı ddına: NAZlMfc NAL.1 Gcnel Yaym Müdurü: OKTAY KIRTBOKE Sorumlu Vazı Işlerı Mudürü: ÇETİN OZSAY'RAK Basan ve Yayan: CIMHURİVET MATBAAC1L.IK ve GAZETECILİK T.A.Ş. Cağaloğtu Halkevı Sk. No. 3941 TELGP.AF ve MEKTUP adresı: Cumhurıyet lstanbul Posta Kutusu: Istanbu! No: 248 Telefonlar : 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 * * * Cumhurıyet V TAAHHÛT'i 12 b 3 1 ABONE ve İLAN Aylık Ajlık Avlık A\h!'. Vurt ıçı 3U H 1»U. W. 3ü. lurtdışı 630.315. 157.50 52.5ü B t ' R O L A R ; A N K A R A : Atatürk Bulvarı Yener Apt Yın^''!':ı Tel: 12 0» 211 12 45 44 • tZiMİR Halit Ziş a Bulviin No 65 KRt 3, Tel. 3123U • 24709 # GÜ.NEY İLLER l : K Köprü 34. S. No. 4Ü • ADANA, Tel. 145501393419731 Başlık (Maktu) tu 2 ve 7. savta (Santıml; «« • ı u ü 4. savla .sdiııımi) • 4. o. b »fVta 'kar.uıııl) * » Ölüm. Mev'ıd le^ekkür (5 Santır.i) ... IW » Nişan. Nikâh Evlenme Doftum 180 » Olum. Mevlıd. reşekkür 23 < o Santım) ... 2(K) » SAY1SI ıou KURUŞ KOMUTANLAR (Bastaran 1 Savfada) Bu durum, CHP kesıminde, MSP' gibi sayın Erbakan bu konuda deki olaym genel başkan Erbadoğmuş o!an endişeleri giderebü kan'a karşı bir bölünme olduğu menin tedbırleri üzerinde büyük kanısiru gtıçlendirmektedir. Böybir iyinıyetie eğilmiş bulunuyor. lece genel af oylamasmdaki olay Bütün imkânlan iyı niyetle £raş MSP'nin topluca rol aldıgı belli tıracağız» şeklinde cevaplandır bir planın sonucu olarak değil mıştır. de belli bir kanadın bagnazlıgı Başbakan Bülent Ecevit, Er biçiminde yorumlanmaktadır. bakan'la görüşmeden önce saat Ne var ki belli bir grubun bağ08.30'dan 11.40a kadar Harici/e nazkğı sonucu da olsa MSP'lı 20' Köşkunde çalışmıştır. Ecevit lerin davranışları hükümeti fibu arada Devlet Bakanlar: îs ilen bir a?ınlık hükümeti durumail Hakkı Birler ile Orhan E muna dü?ürmektedir. Buna göre yüboğlu, Dışişlerı Bakanı TuCHP açısından sorun MSP yöneran Güne.ş ve Maliye Bakanı ticilerinin, hükümeti bu azınlık Dcnız Baykal ile göruşmüş ür. hükümeti niteliğinden kurtaracak Askerî Heyet Çankaya'da garantılerı ne ölçüde verebileceklenne bağhdır. Öte yar.cian Başbakan Bülent Bu garantiler konusunda Ise, Ecevıt ile Başbakan Yardımcı>ı hükümetin istifasınm çeşitli yönNecmettin Erbakan arasındaki gorüşme sürerken, saat K'd'e lerden yaratacagı oUımsuz etkiler üzerinde durarak koalisyoGenelkurmay Başkanı Orgene sürdürülmesi gerektiğlni ral Semıh Sancar'ın başkanlı nun düşünen CHP'li Uyeler dahi fazğında Kuvvet, Ordu ve Kolor la iyimser değillerdir. CHP'li du Komutanlarından oluşar. As parlamer.terler, aynı zamanda keri bir heyet de Çankaya Kos Millet Meclisi Anayasa Komisyokunde Cumhurbaşkanı Fahri nu Başkanı olan MSP'li Sudi ReKoruh.rk'u ziyaret etmişlerdır. Cumhurbaşkanlığı Genel Sek şad Saruhan'm Anayasa Mahkemesi Bütçesi üzerinde yaptığı reterliği yapfeı açıklamaıia: î% konuşmada. dinl ınanclsra sahip 18 Mayıs tarihleri arasında Briik olduktan sonra teokratik devlesel'de NATO Askeri Komıtesı tin reddedilemiyeceğine ilişkin toplantısı ve bir tatbikatta bulusözlerine büyük tepki duymuşnan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'ın başkan lardır. Bu tepki CHP Ankara lıgındaki, Kuvvet, Ordu ve Kolor Milletvekili Yusuf Ziya Yağcı tarafından Başbakanlık Bütçesi du Komutanlanndan oluşan bir hakkındaki eleştirileri cevaplaaskeri hevetin Cumhurbaskanıru bir ziyaret ettiği, komite ve tatbikat yan Erbakan'a yöneltilmiş hakkında bilgı aldıgmı açıklunış soru biçiminde kendini ortaya koymuştur. CHP'li üyeler MSP tır. Genel Sekreterl GUndüz SevilCHP Parti Meclisinin, koalis gen'i de kuşku İle karşılamaktayon bunalımı karşısındaki karan, dırlar. parlamento çevrelerinde. hükümet CHP'nin koalisyon bunalıten kesinlikle çekilinmesi yolunda bir karar olarak değil. ama, yeni mına ilişkin kesin karan simdive daha güçlü koşullar altında lik Parlamento kulislerindeki esas havaya göre, BUlent Ecevit'in koalisyonun sürdürülme şar.sını Erbakan ile yapacağı görüşmearatnak üzere Genel Başkan Büden hatta bütçenln Meclis'te kalent Ecevit'e geniş yetki veren bul edilmesinden önce belli olbir karar biçiminde yorumlanmak mayacaktır. Udır. Şimdilik belli olan koalisyonu Bu arada 1973 bütçesinln Parlamentodan çıkışına kadar HUkU bir takım olumlu ekonomik tedbirlerin alınmasına kadar sürmetin istifasınm söz konusu oldürme olanağının aranması emadıgı da bildirilmektedlr. Ogremldigine göre CHP Mer ğillmidir. kez Yönetim Kurulu esasen BaşDemirel'm cevabı bakan Bülent Ecevit 'ln HUkümetöte yandan AP Üenel Başkanı ten çekilme konusundaki önerisi ve ana muhaİHİet partisı Hderl ni benimsememiştır. Partinin yet Süleyman Demireı. CHP parti kılı kurullarındaki Rörüşmelerde meclisinin hukümetten çekilme de koalisyon bunalımı, genel af karan almasıyia ortaya çıkan kanununun eksik çıkması açasınkoalisyon bunalımı konusunda d*n çok MSP'nin genel at kanune düşündügünü soran THA munu oylamalarında beliren bölünüsünden sonra HUkümetin çe habirine, «şu anda bir bunalım şitli ekonomik konularla ilgili o rrevcut degil» karsıhgmı vermişlarak öngördüğü tedbirlerin ge tir. Meselenin bunalıma dönüşmelecegl yönünden ele alınmıştır. st halinde demokratik vollardan Buna göre CHP, HUkümetin gidilerek bunalımın ızaıe edilebir t&kım iyileştiricl ekonormlc gl rişimlerinin gerçekleştirilmesinde cegini belirten Jemirel, konunun şimdilik sadece bir görüşsonuç ahnamıyacagı kesinkes bel me"meVîuu'bldtıgunu söftârüşZ li olmadan koalisyondan çeltüme tif.~ ; . . ' kararı almıyacaktır. Demirel şöyle demistır. Çekilmenin sonucu «Şu anda bir bunalırrj mevcut CHP yetkili organlarında, HU <?egil mesele bunalıma aönüşürse demokratik yollardan gidilekümetin ilk zorunlu uygula.na orek, demokratik kurallara uyula larak getirdigi fiyat ayarlamalannm yarattıgı tepkileri unuttura rak bunalım izale edilir. cak bazı tedblrler alınmadan koalisyonun bozulmasmı istemeyen Uyslerin çoğunlukta oldugu anlaşılmaktadır. HUkümetin ba?ı ola(Baştarafı l. Mjrfada) rak bundan böyle yürütmede kar şılaşacağı güçlükleri en yakından kanı olan Nixon'ın dün sabah bilinen kişi durumunda bulun Giscard'a telefon etmesine dikkamakla birlikte, Genel Başkan BU ti çekmektedlrler. lent Ecevitin de gruplan e|:limiYeni sol ne ters bir karar almıyacajı ilaSiyasal çevrelerin kanısınca, de edilmektedir. Nitekim Ecevit önceki gün Partl Meclisl toplan Giscard'ın, yani «Sağın mirasçıtısmdan sonra biraraya gelen sı»nın kıl payı ile kazandığı se«Yeni CHP gruplarmda yaptığı fconuş çımler sonunda oluşan mada karar verirken grup üyele sol» güçler, Fransa'daki siyasal rinin eğilimini gözönünde tuta dengeyi değiçtirmiştir. Ne iktldar çoğunlugu saflarında, ne de cağını açıkça söylemiştir. güçlenmiş sol muhalefette durum MSP'deki bölünme eskisi gibi olmayacaktır, deniliEcevit, verilecek kararın so yor. Solcu çevreler, Mitterand'm nuçlanm parti. ülke ve demokseçımi yitirmesine rağmen elde ratik rejimm geleceği açısından edılen sonuçların hem solun, ayrıntılarıyle çözumlediği kohem de Fransa'nın geleceği yönuşmasında, MSP'deki balünme nünden çok önemli olduguna yüzünden hükümet uygulamadlkkati çekmektedirler. îarında karşılaşilabilecek güç«Mitterand nerede ise devltt luklerin kendisinde yarattıgı başkanı olacaktı» diye başlık kuşkuvu dile getirmekle beraatan Humanite gazetesi, dunkü ber, hükümet içinde çimdıye sonucun solun tarihinde en ödek büyük bir uyumla çalışt.knemli başarı sayıldığını yazlannı ve MSP1İ bakarlardan maktadır. hiçbir olumsuz davranış gürtngiliz çevrelerinin ilk tepmediğini de özellikle belirtmişkisi ise, hayal kınklığı olmuştir. tur. Wüson yönetiminin OrtakCHP'll üyeler, Genel Ba^kapazar sorunlarını çözmek için nın konuşmasında, hükümetin Mitterand'm seçilmesinl bekleistifası halinde ortaya çıkacak diği hatırlatılmaktadır. gelişmeleri anlatırken demokValery Giscard d'Estaing ise ratik rejimin geleceği aç:sından dün sabaha karşı Cumhurbaşne büyük kaygllar tasıAğını kanhğı seçimlerini kazandığını çok açık bir dille ifade »ttiğini televizyonda bizzat Ingilizce ve söylemektedirler. KonuşmasıFransızca olarak açıkladı. Konın bu yönü Ecevit'in istifâyı nuşmasında ayrıca, «ekonomik çok büyük bir siyasal snrumiave toplumsal politikada değiluk olarak değerlendirdiğini orşiklik isteyenler, hayal kınklıtaya kovmaktadır. ğına uğramayacaklar. Fransa MSP'de kaygı için yeni bir dönem başlamaktadır ve bu dönem dejisme ve Öte yandan MSP içinde de gegençleşme dönemi olacaktır» nel af oylamasmda behren durudedi. mun belli bir kaygı ve huzursuzluk yarattıgı gözlenmektedir. Komünistlerin tepkisi Birçok MSP'lı üye arkada'lannm muhalefetle birlikte oy kullanmaFransız Komünist Partisi Gesından duyduklan üzüntîiyü açık nel Sekreteri Georges Marchais lamaktan çekinmemelredirler. ise, radyoda, Valery Giscard d'Estaing'in Başkan seçimindeki başarısını yorumlayan bir konuşma yaptı. Marchais, konuşmasında, lşyerlerinde nor(Baştarafı 1. Sayfada) mal şekilde işbaşı yapılacağını belirttikten sonra, yersiz göslenin bir parçasıdır. Gerçek deterilerde bulunulmamasını ismokrasi de mücadele ile elde editemfstir. Fransız Komünist Par lir» demiştir. Yılmaz Güney'i evinde kalaba tısi Genel Sekreteri, «Seçim her şeye rağmen başanll olmuşlık bir tanıdık ve komçu grubu tur. Gelecek bizimdır. Bu nekarşılamış ve kendisine geçmiş olsun dileğinde bulunuimuştur. denle de, üzüntü bir yana bıraBütün bunları mütebessim bir kılmalıdır» diyerek görüşlerini çehreyle karşılayan Yılmaz Güaçıkladı. ney elinden geldigince scgukkanÖte yandan, seçim kampanlı davranmaya çalışmıştır. Bu yasına katılmamış olan Işçi arada eşi Fatoş Güney in de saSendikalan Merkezl ö*e, Giskin oldugu görülmüştür. Fatoş card d'Estaing'in sagladıgı zaGüney «Sevinçliyız. ama tam deyıf çoğunlugun, işçilerin Istekğil bu sevincimiz. Genel bir selerini dikkate almak zorunda vıncimiz olmadı. Af da beklemikalacağını belirtti. yorduk. Beklememiz iç:r. bir neGözlemcfler. Komünist Partl den yoktu. Biz nesabı kendi ken Başkanı Marchais'in tutumudimize veriyoruz» demiş ve halen ıçerde bulunan düşünce suçnun, komünistlerin karışıklıklulanm, düşündüklerinı sözlerine lar çıkarmağa hazırlandıkları eklemıştir. yolundaki bazı söylentilere son verici nitelikte degerlendiriyorYılmaz Güney bugür. evinde lâr. (Fransa'nın yeni Cumhır. bir basm toplantısı yapacak ve başkanı ile iljiH öteki haberlebasın görevlilerinin sorularını rimiz besinci sayfadadır). cevaplandıracakt ır. TAHLİYEDEN SONRA HIRSIZLIÖA KALKIŞTI VETUTUKLANDI Hırsızlık suçundan 9 yıl agır hapis cezasına çprptırılan ve cezasının 3,5 yılını çektikten sonra çenel aftan yararlanıp Pasakapısı cezaevinden tahlıye edılen Bilâl Kele? Beşiktaş'ta hırsızlık yaparken yakalanrr.ıştır. Cırağan caddesmdeki YSE Müdürlüğü binasına giren sabıkalı hırsız Bilâl K*leş. bu davramşı yüzünrien aftan ancak 24 saat fay dalanabilnıiştır. Emniyet Müdürlügünde ağlayan hırsız «Ben çalmadım. Hırsızlık yapmadım. Sevincimden çok icmiştim. Ne yaptıgımı bilemiyorum. Bıldigtaı tek şey hırsızlık yapmadığımdır. Çun kü beni olay yerinden 300 metre ilerde yakaladılar» demiştir. İstanbul'da k3İ3cak yeri olmadışını, cezaevinden bes parasız çıktığım da sözlerine ekleyen Bi lâl Keleş, «memleketim olan Trah zon'a gidecektim. Şimdi nereya gidecefiimi de bilemez oldum» de miştir. Sanık ilk sorgusundan sonra tutuklanmıştır. Sıkıyönetim (Baştarafı 1. Sayfada) dâvâların auştuğunü açiKİamış ve bu sanıkları ısım, ısım saymıştır. Askeri Savcının 1,5 saat süren konuşması sonunda söz alan savur.ma avukatlanndan Orhan Apaydın da, çıkan Al Yasasının 2. ve ö. madoelerınm çehşkiler içinde olduğunu eıeştırerek, mahkemenın 5. madde ıçın Anayasa Mahkemesme başvurma sını ıstemiş ve «Bu müracaatınız Adliye ıçın şereflı bir görev olacaktır» demistır. itibarıyle Anayasa'"a avkırılık konusunda Anavasa ATa'n.kcnıesıne başvurulması için cıddi bır konuya yolaçabilecek bir nıtelık arzeden bu konunun mahkememizce Anayasa Mahkemesine intikalı içm Anayasa'da yer Hİan usul hükümlerinin müsait olup olmadıgmın incelenmesi zorunludur 1803 Sayilı Af Kanununun mahkememizce uygulanacak olan maddelerj, görülmekte olan davanın düşmesine veya yargılama sonunda mahkum edildikleri takdir de TCK'nun 146'3. maddesiyle ilgili sanıkların cezalanndan 5'er yıl indirilmesini ön gören madde leridir. Bu hükümlerde ise, herhangi bir Anayasa'ya aykırılık id diası mevcut değildir. TCK'nun 141. maddesini ihlâl eden sanıklar hakkında ise, davanın açıldığı an daki duruma nazaran, başka bir deyimle TCK'nuna göre değişik bir uygulama getiren ve dolayısıy la Anayasanın 151. maddesinde Anayasa Mahkemesine basvurula bilmesi için (uygulanacak kanun maddesi) unsuruna vücut veren bir durum mevcut olmayıp, Af Kanunu'nun istisnalara ilişkin maddesi statik bir beyan niteliğin dedir. Aksi takdirde, haklarında düsme kararı verilen ve 5 yıllık indirime tabi tutulmaları da gözönüne alınarak tahliye edilen sanıklar hakkında da Af Kanunu gereğince hiçbir işlem yapmayıp Anayasa'nın 151. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin bu konu da vereceği karara kadar davanın geri bırakılması zorunlu ve gerek li olacaktır. Bu itibarla yukarda belirtilen nedenlerle Anayasaya aykırılık iddiası konusunda Anayasa Mahkemesi nezdinde mahkememizce müracaatta bulunulmasına mahal olmadıâına. oybirliğiyle karar verilmiştir.» Bu davada 146/3. maddesine muhalefetten 13 sanık yargılanmaktaydı. Mahkeme, daha önceki durusmalarda bu madHeH»n »anık olan Na7an Al", Sadık Karamustafa ve lsmet Ö7türk'ü tahliye etmişti. Duruşma. 28 Mayıs 1974 Salı günü saat 09.30'a ertelenmiştir. OLAYLARIN ARDINDÂKt BAŞKENT NOTLARI (liaştaralı 1. sa.vfada) >enı bır çıkmaza soktukları bn yana faziletsızlık örnegi de vernıişlerdir. îlerde bu vılların :arınım va zacaklar. ıhanet çıkarcınk tazıletsizlıkten vaııa boı belgr bıılacaklar. bu tarıhı okuyacak ku. şaklar da halka ıhanet edenlen lânetle anacaklardır. rev yapan rektöılen seçecek kişilerımiz. bunu elbette hepimızden çok ıyı bilirler. Kimseye bu konuda akıl verecek deiiliz. ama Türkiye'de oynanmak ıstenen ovunların yanısıra. ısbirlıkçi çevreler, üniversıtede de eski ovunların devamını sürdUrü çabalan ıçındeler. Bazı eski rektörler yeniden seçilebilmek için akıl almaz gırisimdeler. Yeni rektörleri seçecekler. eski rektörlerin, göreve geldikleri andan ıtibaren ne yaptıklarını, ne vapmalan gerektiğini bir bir gözden preçirmelıdirler. Görevlerinı gerçekten yaptılarsa eibette ortada bır sorun yoktur, ama, kendi cıkarlannı düşünmekten başka bir ış yapmayanlann defterlerinı dürmek seçicilere düşmektedır, bu aydınl&rm bir namus borcudur. GERÇEK Davalan düştü Mahkeme saat 11'de müzakerej'e çekilmiştır. Üç saatlik aradan sonra oturum venıden açılmış ve mahksmeyı yöneten Y'argıç Denız Albay Akdemır Akmut, mahkemenın karannı açıklamıştır. Akmut'un açıklamasına göre, 23 sanık tahliye olmuş, 60 sanık hakkında 146/1. 146/3. 141/1 ve 141 5 maddeleri dışında 2961, 151, 151/1, 6136, 6136,13. 302/1, 264'15, 350'1 maddelennden açılmıs olan kamu davalan düşmüstı.ir. Mah''nıerın u« : m'H < desinden sanık olarak yargıla dıgı ve dunku duruşma sonunda tahliye ettığı sanıklar şunlardır: Yılmaz Salıh Veısoğlu (Emekli Hava Üstegmenı). Ali Kaynar lAvukat), Y'ılmaz Pütün (Güney) (Sinema sanatçısı), Emrullah Arslan (Kızıldere köyü muhtan), Hasan Yılmaz (Kızıldere köyündsnı, Şener Şadi (Ünye'li avukat). Abdullah Yılmaz (TRT proşçramcısı). Turan KUlünk (kuyumcu), Avni Kayacı, Hüseyin Güneş. (Baştarafı l. sayfada) ticiyi memnun edecek bir fiyat politikasını uygulamayı başarmıştır. Buna Uarşılık temel ihlivaç maddelerine ve özellikle şekere yapılan zam, kamuoyunda tcpkiler varatmıştır. Herhalde üç hııcuk ay sonra ayrılmak: hele fikir suçlarını afredemrmek gibi bir durumla karşılaşaracını bilse, Ecevit Hükümeti zamları ertelemek çarelerini sonuna kadar zorlardı. Çünkü bu tiir işlemler siyasi partileri seçim alanında varalamaktadır. Bugün CHP'nin durumu şudur: Eski Uemokratların ve 163'üncü madde suçlularının affını sağlamış. ama fikir suçlarının affını gerçekleştirememiştir. Eski Demokratların siyasi haklarının iadesi, tutucu kesimde CHP'ye karşı ortak bir oluşumu hızlandırmış: bu fçelişme sonucunda koalisyonu çökertme hevesi yoğunlaşmıştır. Ozetle, üç buçuk ayın bilânçosunun zarar gösterdiği kuşkusuzdur. Ama Sayın Bülent Ecevit; bugün ne ileri, ne de geri gidebilecek durumdadır. Koalisyonu MSP ile yürütmenin zorlugunu Başbakan açıkça ortaya koymuştur. Ecevit. ancak tahıl üreticisini memnun edecek ve şehirlerdeki dar gelirlilere zarar vermiyecek bir dizi cesur kararı almak için vakit bulabilir. Zira tutucu kanadın alternatifi bueünden varına hazır deiildir. Hükümetin bütçeyl çıkarması devlet işlerini aksatmamak bakımından herkesin kabul etmesi gereken bir zorunluktur. Bu süre içinde olayların Relişmesinl bckleyerek daha safrlıkh kararlara yönelmek olanak kazanacaktar. • •• Kirlilik yarışı İhram gıyerek şeytan taşlamanın bu ülkenin bitme^en ve eiın gün çığ gibi büriiyen sorunlarıra bir çözüm volu getırmeveceSi de son olavlarla ivıce sarjtannnıstır Bir yanş • Temizlık ımanuHn >?elırıı kıralını, pislik ve imansızhğa dönüştüren oazı po ıtiKacuarır. yanı sıra, Başkent Ankara'da bir başka kirlilik varışı diger l üyük kentlerimizde oldugu gibi şimdilik sessi7 ve oerinden yapılmaktadır. Üniversite »ençlığınin bölünmesinde suçları inkârdan gelinmeyecek bazı üniversite mensupları da tıpkı «Nurls»cıler gibi Cıkarlannı kullamaktalaı şu sıra... Bu ayın sonuna kadar. Cnıversiteler Kanunu kapsamına «ıren üniversitelerimizi vönetecek ven> rektörlerin secimıerı yapılacak. Hele 12 Mart'tan bu yana. en yakın mesiek aıkadaşlannı öğrencilerinl sıkıyönetim makanılarına ihbar yarışını şerefı: bir pörev sayan bazı «savm muhbir bılim adamlan»mız. egitimden . bilimsel araştırmava, bilim adamı yetiştirmekten. ülke ve toplu mun çeşitli sorunlaru.a den yakından ilgilenmek. bunlara gerçek anlamda çözüm bulmak gib; fcörevleri olan ünıversitelerimizde bir cadı kazanının kaynamasında yarar bulmaktadırlar. Bu gibilerin de çıkarlt.n cadı kazanımn her zaman kaynar durumda bulunmasıdır kı. yapmadıkları ana görevıerl dı?ındakl çıkarlarını sürdürebilsınler. Bilim adamları Zulmün egemen kııındığı ortamda susan, susmakta kalsalar ıyı. ağızlarını açanıan mrnalla5 an, öğrencilerı ıhbaı eden. bir Inlım adamına vaıaşmavan ner türlü eylemi asli görevi sayan kişiler, artık bır kenara itilmeli, üniversıtelerimiz, aydm, korkusuz, yasalara saygıh, onurlu, üniversitesinı temsil edebilecek kişilere, yöneticilere kavtışturulmalıdır. Sanılmasın ki üniversitelerimizin içinde böylelerl azdır, hayır, çoktur, hem de sanıldığından fazla. Gençleri bırbirina kırdıran. bunu iktidar sanan bir yönetimın bu gibi yandaşlanna, «hayır» diyecek seçicilerdedir şimdi gözler ve bunlar övüncümüz, umudumuz bilim adamlanmızdır. Güvenecek bir dalımız olsun üniversitelerimiz ve onların başında güveneceğimiz dalın başı rektörler. Biz, özellikle yakından bildiğımiz Ankara Üniversıtesınde rektörlük savaşımn kırlı yanları r.a diğinmek istemıyoıuz ve isim ier üzerinde durmuyonız Ama gerekirse, inkâr edilemeyecek kirlilikleri belgeleriyle ortaya koymamız da, bir gazetecilık görevidir. Dr. Eczacıbaşı'na Avrupa'nın en başarılı seramikçisi olarak «başarı armağanı» verildi LA VALETTA Malta'nın baskenti La Valetta'da düzenlenen bir törenle, içlerinde Türk seramik yapımcısı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'nın da bulunduğu Avrupa'nın en başarılı beş seramikçisine, Malta Genel Valisi Sir Anthony Namo tarafından «Başan armağanı» verilmiştir. Malta Genel Valisi Sîr Anthony Namo, Türk seramik yapımcısı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı'na «Başan armağanı»nı verirken duyduğu memnuniyeti belirtmiş, Türkıye'de. Avrupa ve hatta dünya çapında seramik imalâtı yapılmasımn. büjük bir başarı oldugunu belirtmiştir. (a.a.) Gerekçe Mahkeme. bu sanıklar hakkındaki tahliye kararını şöyle açıklamıştır: «Askeri Savcılıkça ıddianamede yapüan suç vasfına göre beliren TCK'nun 146. maddesınin 3. fıkrasma giren fnller hakkında veniecek cezalardan 5 yıllık bir indirim yapılması 1803 Sayilı Af Kanunu'nun 2. maddesj gereğince hükme baglanmış bulundugun dan bahse konu maddenın ceza hadlerı ve adı geçen sanıkların tutuklu kaldıkları süreler de nazara alınarak tahliyelerıne, başka bır suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmuyorlarsa derhal sahverilmeleri için Askerî Savcılığa müzekkere yazılmasma oybırliğiyle karar verıldi.» Dikkatli olmalı Üniversitelerin en yetkili ve sorumlu başlan, kuşkusuz Rektörlerdir. Üniversitelerimizde gö DevGenç (Bastarafı 1. sayfada) dan Hüseyin Karanlık, Bahri Aral, Ömer Erinç Süerkan, Selman Kaya, Esat Korkmaz, Mustafa Aynur, Zülfikâr Dicleli, Hasan Yalçın. Ahmet Mete Sönmez, Ali Urun, Beysefa Tarhan, Münıp Coşkun, Yüksel Baştürk, Erkut Selçuk Zek, Erçmbay ve Garbıs Altmoğlu'nun tahlıyelmne, baştukiu degillerse salıverılmelcrı için Askeri Savcıliğa müzekkere ya7ilmasma oybirliğiyle karar verilıp açıklandı.» Diğer sanıklar Askerî Savcılıkça tahliyeleri ta. lep edilen ve mahkemece tahliyelerıne karar verılen sanıklar da şunlardır: Fahriye Muzaffer İlgen, Duray Celikel, Aydın Dıyarbakır'lı, Mehmst Sefa Sınmaz, Harun Saruhan. Fıruzan Yavuz Gökmen. Orhan Altın, Türkâp Şahin, .Siiha Bülent Karataş, İlhan Sülen ve Yavuz Önen. Askeri Savcı Hanefi Öncü. sabp.hki oturumunda mahkemenin tahliyesıne karar verdiği bu sanıklann re'sen tahliyelerini talep etmıştır. ACI BİR KAY1P Merhum Emekli Hv. Yrb. Ismail Kuşu'nun eşi, Irem Kumbasar, îmre Ku?u ve llgi Keskinel'in sevgili anneleri, Metin Kumbasar, Suat Keskinel, Greta Kuşu'nun kayınvahdeleri, Mehmet ve Hlkmet Atınç'ın kardeşleri. Ahmet Hakan ve Zeynebin anneanneleri, Cleire'in babaannesi Nilüfer Hatun llkokuln EmekU öğretmeni BA3SACLIĞI Derneğimiz üyelerinden Orman Yüksek Mühendisi, Orman Genel Müdürluğü Avcılık Şubesi Md. Muavini, Birsen üzer'in kıyrnetli eşi. Tolgay ve Tolay'ın sevgili babası Gnardian'ın (Baştarafı 1. sayfada) «Türkiye'de geneı atlın çmmasına ragmen hâli cezaevlerinde 4000 kadar sıvasal miıhKÛm bulunmaktadir. CHP şıddet evlem lerinden mahkum ılrfms Olan»170 kişinin dısında sivasaı tutukluların tümünun «sıyasai at kapsamına alınmasını vaadetmişti. Lcevit'in koalisvon oıtagı MSP de başlangıçta buna taraftardı. Ancak daha sonra MSP'li 20 mil letvekilinin son arda karar degiştirmeleriyle siyasal afla ilcili maddede Ecevit yenilgiye ujradı. Bu durumda Başbakan Ecevit'in Rörevine devam etmesi pek müm kün görülmüyor. • Yeni bir hükümetin kurulabilmesi için Ekım ayından ücak ayına değin çaba sarfedilmiştı. Halen MSP bölünmüş bir durum dadır ve sağ kanat ise dağınıklık içindedir. Bu durum. Türkiye'da uzayıp giden yeni bir sivasal çekişme ortamım büyüK bir olasılıkla doğurabileceKtir • Bir de aynca Türkiye'de bugün için çözümlenmemış bir me den! haklar sorunu var. 4U0ü'e jakm siyasal mahkum (şıddet eylemlerinden mahkum olatııarla ötekiler arasında mç bir ayınrrı yapılmaksızın) hâlâ cezaevlerir,ae yatmaktadır. Türkıye Avrupp'ya ve onun kurumlarına ait clmak arzusundadır. Oysa Ecevit'in yenilgisi, Tünuye'nin bu ycndeki geüşimine kapılan kapatırken, yeni bir siyasal istikrarsızlık dönemine kapıyı aralam&ktadır..» İSMET ÖZER 20 Mayıs 1974 günu geçirdiği bir kalp krizi sonucu genç yaşında hayata gözlerini yummuştur. Kederll ailesine, yakınlarına ve üyelerimize baş sağlığı dileriz. Allah rahmet eylesin. TÜRKtYE ORMANCILAR DERNEGİ Cumhurıyet 4073 NİMET KUŞU2" 5 1974 ;ünü Hakkın Rahmetlne kavusmuştur. Cenazrsi 21/51974 Salı günü öğls namazını müteakip Sişli Camnnden kaldırılarak Zincirlikuyu'daki aile kabristanına defnedilecektlr. Mevlâ Rahmet eyleye. ÇOCL'KLARI Cumhuriyet 4072 Savunma avukatı Duruşmada, savunma avukatı Turgan Annır, mahkemenın bu kararından önce şu konuşmayı yapmıştır. «1803 Sayilı Af Yasası yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ceza Hukuku felsetesınde at, daha zıyade siyasî suçlar için çıkarılması gerektiğ; halde, ülkemizde bu ters olmuş, adi suçlar, af kapsamına alınmıştır. Siyasî suçlular, af kapsamı dışında tutulmuştur. Bunun yanmda TCK'nun 146 3. maddesine uyan fiıller, af kapsamında olduğu halde 141. ve 142. maddeler af kapsamı dışında bırakılmışUr. Bu da ayrı bir çelışkidır. Bunun dışında muvekkülerime isnat olunsn suçlann hemen hepsi af kanunu şumülüne girmiştir. Y'alnız 141. madde af dışı kalmıştır. Tutuk kaldıkları sürenin nazara alınarak, tahliyelerine karar verılmesmi ta'ep edıyorum.» Fıansa Devlet Öneri karşısındaki görüş Mahkeme, savunma avukatı Orhan Apaydm'ın sabahki oturum da Af Yasası'nın 5. maddesmın Anayasanın 2. maddesinin eşitlik ilkesine aykırı oldugu iddiasım ciddi görmüştür. Mahkeme, bu konudakı kararını şöyle açıklamışhr: «1803 sayilı kanunda 146. maddenin 3. fıhrasına giren fiiller sebebiyle 5 yıllık bir af indirimi konulduğu ve hatta 146. maddenin 1. maddesine göre verilmiş ve verilecek cezalar bir seviyede affa tabi tutulduğu halde 146. maddeye nazaran daha az vahim bir niteilk taşıyan 141. maddenin af kapsamı dışında bırakıldıgı görülmektedir. Bu durum aynı gayeye mUteveecih olan ve kanunun yapısı itibariyle aynı kategoriye giren fiillerden daha ağır ve vahiminin 5 yıllık bır af indirimine tabi tutuldugu halde daha hafifinin af dışında bırakılması şeklinde bir sonuca ulaşmıştır. Ancak, esas Askerî savcı Savunma avukatmın bu konuşması üzerine söz alan, bu dâvayi açan Askerî SavcUardan Hâkun Bınbası Metin Yurdabak, müta lasmda şunları söylemiştir: «Halen huzurda yürtitülmekte olup. kamuoyuna DevGenç adı altında yansıyan bu dava, ikâme oluşundan buyana sanıklar yönünden lehte ve aleyhte bazı gelişmeler arzetmişti. En son olarak kısa bir süre önce kesinleşen Bazı Suç ve Cezaların Affına Dair 1803 Sayilı Yasa'nın birbirine ters düştüğü kadar, eşitlik prensibine aykırı 2. ve 5. maddeleri muvacehesinde bazı san:kların üzerindeki tedbirın devamı sonucu mağduriyetleri söz konusu olabileceği anlaşılmıştır. Ayrıca sanıkların 141. madde dışında olup. nihai gayeye yönelik birçok fiilleri bu af yasasımn kapsamı içine alınmıştır. Bu sebeple sanıklardan Ali Uzun, Münip Coşkun, Beysefa Tarhan, Mustafa Aynur, Zülfikâr Dicleli, Fahri Aral, Garbis Altmoğlu, Zeki Erginbay, Hüseyin Karanlık, Erkut Selçuk. Hasan Yalçın, Yüksel Baştürk, Ahmet Mete Sönmez üzerindeki tedbirin kaldırılmasını ve aynca yukanda işaret ettigimiz nedenlerle esas hakkındaki mütalaamızı sunmamıza esas olmak üzere, uzun bir mehilin verilmesini tale.. ediyoruz.» Mahkeme, askeri savcının bu istemi üzerine tahliye kararlarından sonra, duruşmanın 28 Haziran 1974 Cuma günü saat 9.30'a ertelendiğini açıklamış Erbakan (Baştarafı 1. Sayfada) açıklarken de, «Biz, 10 fabrikaya 10 fabrika daha katmak, makarna fabrikası açmak şeklinde anlamıyoruz» şeklinde konuşmuş tur. Bu arada, Burdur AP Milletvekili Faik Kırbaşlı, «Kalkmmadan ne anlarsın?» diye müdahalede bulunmuştur. Buna sinirlenen Necmettin Erbakan, «Bu konuda konuşmak lâzımsa daha uzun konuşalım. Erkeksen, çıkar ceketini öyle konuşalım. Sen kımsin be adam?» diye bagırmıştır. AP'li üyelerin toplu halde bu sözleri protesto etmesi üzerine, Erbakan, «Sen kimsin diye, kalkınmayı hakikî manada anlamayan renksiz kişiye hitap ettim» demiştir. Daha sonra, Kırbaşlı arkadaşları tarafından Genel Kurul salonundan çıkanlmaya ikna edilmiştir. Genel Kurulda, daha sonra bütçenin maddeleri oylanarak kabul edilmiştir. (a.a.) Madanoğln (Baştarafı 1. Sayfada) Madanoğlu, 27 Mayıs'a sahip olunmasını Millî Birlık Komitesine bırakılmamasım iierı sürüyordu.» 27 Mayıs Devrimi yapımcüann dan eski Millî Birlik Komitesi üyesi 14 lerden Numan Esin de «Cemal Madanoğlu ve Osman Köksalı 27 Mayıs'da görev almam nedenıyle o tarihten itibaren tanırım. Kendileriyle 13 Kasım 1960 tarihine kadar Milli Birlik Komitesi azası olarak aynı görevı paylaştık. 13 Kasım 1960 hareketınde Cemal Madanoğlu ve Köksal bizleri tasfiye ettiler. O tarihten bugüne kadar Cemal Madanoğlu ve Osman Köksal ile zaman zaman karşılaştığımızda karşılıklı hal hatır sormaktan başka herhangı bir ilişkide bulunmadım. Kendilerinin gizli bır ittifak içerisinde olduklarmdan veya böyle biı faaliyette bulunduklarından hiç bir malumatım yoktur» demiştir. Diğer tanık emekli Deniz Albadyı Saçit Artun da sanıklardan Adnan Kaptan'ın 29 Ekim 1969 günkü merasimde bulunduğunu söylemiştir. Mahkeme 7 Haziran 1974 Cuma günü saat 09.45'e ertelenmiştir. Esin insanlar kirlendikçe Vücudun asit dengesi bozulur. İnsan vücudunun, derinin ve yıkanmış bir başın asit dengesi, • 5,5 PH> olarak ifade edilir. Insanlar kirlendikçe, bedendeki asit dengesi bozulur, PH yükselir. Baştaki kaşıntılar, terleyen derideki yanmalar bu yüzdendir. işte o zaman, yıkanmak gerekir... Güney Yıkanmak... Ama nasıl? Temiz bir bedenin asit dengesine, yani 5.5 PH rakamına en uygun şampuanla. Bu şampuan, Şampuan Pe re ja'dır. Şampuan Pe re ja'nın asit dengesi 6 PH dolaylarındadır. Vücudun asit dengesine en uygun şampuandır Şdmpuan Pe re ja. Giresun'da (BaşUrafı 1. sayfada) Sahile 150 metre kadar uzaklıkta içindekilerle birlikte denize dökülen balıkçı motorunda kayboldukları saptananlar şunlardır: Ayşe Altürk (38), Halil Altürk (13), Hacı Ali Altürk (8). Şengül Altürk (13), Sengül Altürk (16), Fatma Uzun (26), Suzan Uzun (18), Murat Uzun (9), Bera' Uzun (4), Ahmet Altürk, Zeynep Altürk (5). Necati A'.türk (25), Hacı Ibrahım Altürk (17), Neca'.ı Altürk (5), Galip Altürk 118 ı, Nail Coşkun. Sanlı Coşkun, Hasan Coşkun ve soyadı saptanamayan Vedat. Ilgüiler, motorda 29 kişinin bu lunabileceğı ıddialannın da olduğunu. bu durumda kayıp sayısınm 21'e yükselmış olabilecegıni bıldırmişlerdir. Disk (Baştarafı 1. sayfada) dar gelirlı emekçi halkımızm ve fikir namusu taçıyanlann özledikleri Türkiye, gırişimlerini süratle yasalaştırmasını istiyoruz. Fikir özgürlügünü kısıtlayan yasaları en kısa zamanda hükümsüz bırakscak tasarılar kanunlaşinalı ve daha önce afları öngörülenler de özgürlüklerine kavuşmalı, iç banş dönemi açılmalıdir..» KAYIP: Karnemı kaybettim, hükümsüzdür. SERVET ÇEVİK tır. Siyasal hükümlü lstanbul Fenerbahçe Lisesi öğrencisi iken silâh ve patlayıcı madde nakletmek eylemine katıldığı gerekçesiyle îstanbul Sıkıyönetinı Mahkemesince TCK 246. maddesine göre 5 yıl hapse mahküm edilen Murat Maner, Adana kapalı cezaevinden salıverilen ilk siyasal hükümlü olmuştur. Öte yandan, Af Yasasındai kadınlar koguşundaki siyasi hıkümlüler Jülide Zaim ile Tülây Tat Erdumlu'nun yararlanıp yararlanmayacağının saptanması ıçin dosyaları mahkemeye gonderılmiştir. şampuan " YIKANNMYı ClCDIYE AUuNUiR ÇiN" ilerıKımyaSanayıı J (Modern Grafık: 48) 4053