16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 22 Mart 1974 AB0ULCANBA2 TURHAAİ SELÇUK \ ( f UZAFAMK, 1E tırrı, KOKUSTÜ YARALISIN ERDAL ÖZ • 35 $imdi sıra ayırdığın yirml Htabı yofc etmeye geldi. Saklanamaz mıydı şuncacık kitap? Bır gazete kâğıdma güzelce sarıp bır iple bağlüsan, evin dışına bır yerlere sarkıtsan? Aşağı katta oturanlar ne der sonra? Hem görmezler rtu? Helâ penceresınin açıldığı havalandırma boşluğuna niye sarkıtılmasm? Kapıcı? Nasü güvenirsin. Toprağa da gömülebilir. Ama hanğı toprağa? Kentin her yanı beton; toprak mı kaldı. Parklar bile birer birer yok oluyor. Tavan arasma, çatıya çıkarabilirsin belkl. Ama üst kattakiler? Kapıcı? Oranın anahtarını nasıl isteyeceksin kapıcıdan? Hem senin aklma gelen bu ilk kurnazlık, evl basanlann aklma gel meyecek mi? En lylsl, bir ağacın tepesine çıkıp, yaprakların adamakıllı sık oldugu öyle bır ağaç var mı? Hem olsa bıle, güpegündUz. Yok, hiç biri olmaz. Yakacaksın. Kitaplardan birinl alıyorsun, dikiş yerlerin den çekip çatırtıyla lklye ayırıyorsun. Kitabm aynlan yerinden ince, kopuk iplikler sarkıyor. Sonra bir bir kitabın yapraklannı yolmaya başlıyorsun. încecik bir kitaptan, kopann ca ne çok yaprak çıkıyor. îlk kibriti ateşleyip yapraklardan birine yaklaştırıyorsun. Köşesin den kâğıda atlayıveriyor alev. Yere bırakıyor sun. Bir başkasını alıp alevi hızla büyiitüyor. Helânın kapısına dayanıp bakıyorsun. Alevler sanveriyor kâğıtlan. Bir alev diliminin üzerine kapanan kâğıdın egTilip sarardıgını, birden çevresinden dolanıp yalayan alev dilimlerinin arasmda bir anda kahverenglne dönilşmeye vaklt bile bulmadan kıvranıp büzülüp çıtırtıy la karanverdiğini görüyorsun. Attığın birkag yenl kopuk yaprağın alevin Uzerini kspattığı oluyor, dumanlanıyor kagıtlar birden, alevler gizli glzli bu yeni düşmanlan sarartıp dört bir yandan saldırıya geçtiklerinde duman yok olu yor, kaçıyor uzanan kızıl dilimlerden. Cızırtılar içinde can çekişiyor kâğıtlar, karartı hızla llerleyip yutuyor kâğıdın aklığını; alevler içinde boğulup kalıyor kâğıt. Ealdıran, yükselen, sıçrayan, kopup yukarılara sünen alev dl limleri, ardı ardına yanıp sönen güçlü l&mba lar gıbi gözlerinde yanmalar yapıyor. Dumanın kesin kokusu genzini tıkamaya başlıyor. Küçük külleri parça parça havalanıp yükseliyor tavana, havada yüzmeye başlıyorlar. İlit kitap yanıp bithğinde helânın içi dayanılmaz bir dumanla doluyor. Kapıyı açıyorsun. Isınan havajia birlikte havalanıp yüzen külden kelebekler, dışarı akıyor, odalara dağılıyor. öksürüyorsun. Seni bu anda gorebilirler; kapı çalınabilir birden, çaresiz açarsın, girerler içe ri: Ortalık duman ıçmde, kül içinde. Helâda yanık kitap külleri, yakılmayı bekleyen kitaplar. Ne söylerdin, nasıl anlatabilirdin onlara? Ortada. tasın üzerinde kalan buruşuk, kof, kara kulden heyk»lcikleri heUnm deliğine supurüyorsun. Yerde, taşın tzerinde, katran *ı, yağlı bir leke, yapışmıs taşlara. çıkmıyor. Su atıyorsun. su kaçıp gidıyor yağlı lekenin üzerinden. Delığe kovalarla suyu boca ediyorsun, dağıimıs kara küller deliğin içinde »uyla birlikte yuze çıkıyor, dönüp duruyorlar suvun yuzunde, sonra suyla blrlikte »1çalıp deliğin koyu karanhgında yok oluyorlar. Ikînci kitabı bölüp ayırıyorsun, orta yere yığıyorsun yırtık yapraklannı. Kabarık, büyücek bir kâğıt yığım. Binlerce, yüı binlerce sözcük. Hepsini birden tutujturacaksın bu kez. Kibriti çakıp alttaki bir aralıktan yapraklardan birinin köşesine alevl atlatıyorsun; yanar kibriti yığının Bbür yanına, yapraklann arasındaki b!r boşluğa sokup blrakıyorsun. önce iki yanlı duman yükseliyor. Alevler kâğıt yığınının diplerlnde, çıtırtılarla bir seyleri kemirmeye başlıyor. Kaba yığın kıpırdıyor. duman sıkışıp büyüyor, yıgın birden çöküyor, çökmesiyle birlikte yükselen sonen alev dilimlerinden yüzünü sakınmaya çalışarak kapının dışına çekiliyorsun. Alevin harlayısı. yığının içindeki cızlrtılan bastmyor. Ortadaki kabarık yıgın, kurtulmak isteyeni umutsuz bir canlı gibi kıvranıyor, donuyor. acı çekiyor. Harlı alevler bir bacadan akar gibi yukarılara lünüp tavana vurunca ister lstemez korkuyorsun. Delirmi? gibi akan alevlerin ağartısı gözlerinl yakıyor. Tutuşmuş bir kitap yaprağı, çevresinde oynaşan alevlerle birlikte akıntıya kapılıp yukseliyor, boşlukta bir »üre yüzüyor, küçulerek bir köşeye iniyor yavaşça. Sözcükler kaçacak delik bulamıyorlar. Havadan kul yağıyor. Dumın bütün odaları garıyor. Evin havasında can çeki;en binlerce sözcük uçuşuyor; tavana. duvarlara, odadaki e?yaya konuyorlar. Kapıları, camlan açmaktan baska çaren yok. Yakılacak çok kitap var da. Başladın bir kere. Aralıksız hepsini bır bir yakıyorsun. Bitiyor jonunda. Ama içini saran gecikmişlik duygusu, tedirginlik, bitmiyor. Ya simdi çıkar gelirlrrse? Içte son kitap, kahn, cıltli. En son a bıraktın onu. Bir daha kolav kolay bulamayacağın bir kitap. Ellerin titriyor. Kitabı ortadan ikiye ayırıp yapraklannı koparıyorsun. Korkunç bir hızla parçalıyorsun. (Devamı rar) HALİFESIZ 50 YIL BİLAL N. SİMSİR Anayasa zirvesinde halifelik konusuna yer verilmemişti MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOGLU MAGLUP KAHRAMAf ratorluguna karsı bir silih olarak kullanılmak ıstendıfı doğruydu. Ittihatçı Uderler, Hındistan MUslümanlannı Ingiltere'ye karşı çevirmeğe özenmişlerdi. Tıpkı Ingıltere'nın Hicaz'da Türklere karşı oynadığı oyunu, tttihatçılar da Hindistan'da Ingiltere'ye karjı oynamayı hayâl etmişlerdi. Yalnız şu farkla ki, îngilizler iste diklerini yapmışlar, Halifelik ıibere göre, Ismet Pa?a, Gael İle lâhını da kullanarak Araplan ku glderilmelc istenlyordu. Tür halifesinin yükü niçin yalnız TUrkıye, Halife'yi panislâmizm e kiye Cumhurıyetine yüklenır? di birlikte Izmirde Türk generalleTürklere karşı ayaklandırabilmis ye soruluyordu. Ayni zamanda riyle yaptığı görusmede, onlara melleri uğrunda kuilanmak nılerdi. îttihatçılann tasanları İse ÎSMET Pa»a'nın gizli çifresinl yetınde değildi. Pan islâmizm Türk basını, medreselerin, şeriye sunlan soylemisti: Halife sınır hayalde kalmıştı. Yine de îngüdışı edilirse ve Osmanlı Padişah tere'nin kuşkulan sürüp gidiyorLondra Mümessllliği 28 Şuba| peşinde koşuyor, Müslümanlarm mshkemelerinın artık çagdışı millileştirilirse, du. Halifeliğin ve Panislâmizmin «abahı aldı ve alır almaı An yaşadıklan diğer ıllkelerde ent olduklarını; Cumhuriyet rejimine larının mallan rikalar çevirmeğe kalkışıyor diye bunların ters düştüklenni yazı Türkiye'nin Panislâmizm emelleri kara'ya sunları telledi: Britanya Imparatorluğuna karsı yeni Türkiye devleti artık suç yorlardı. Gazeteler «yrica, Kabi güttüğü yolunda tngiliz kuşkulakullanılacağım sanıyorlardı. îki •Şimdl alınan 45 numrolu mah lanamazdı. n azalacak ve bu da Musul so ülkenin ilışkilerinin düzelememene içinde dogrudan doğnıya din rem telgrafname muhteviyatı bu işleriyle görevli bir Şenye Vekâ rununun Türkiye lehine çözüm sinde bu kuşkulann önemli payı Layiklik kavraraı günkü (28 çubat 1924) Morning lenmesini kolayla.ştıracakmıs. Is vardı. Şımdi Halifelik kaldırılmletine yer verilmesini mocern Post'ta mealen ve Daily TelegtNGÎLÎZ Mümessili raporun* Cumhuriyet bakımmdan sa^ma met Paşa bunu umuyormuş. ca Ingiltere'nin kuşkularına artık raph'ta hülâsaten «Türklye'nln devam ediyor: bulduklarmı soylüyorlardı. 27 Şubat 1924 günlü îngiliz sebep kalmayacsktı. TUrklye asrüeşmesi ve Hilâfetin ilgası Cumhuriyet ilin edilelıden beraporu özetle buydu. Halifeliği Bu durumda, Cumhurbaşkını Cumhuriyetinin Başkenti Ankara, teklifi» ünvanı altında münde ri Türk aydınlarınm fikirleri Mustafa Kemal'in 1 Martta ya kaldırmak Musul sorununu Tür Istanbul'dan farklı olarak, «Panriç olduğu beral malumat maruz tMılli egemenlik», «Cumhuriyet», pacağı Meclıs Konusmasında, Tur kiye lehine çözümlemeyecekti. islâmizmin entrika merkezi» dur.» Demek ki, gizli haber he «Liberal» gibi terimier üzerinde kıye Devletinin layiklıği üzerıne damgasını yemeyecektl. Türkînmen dışarıya slzmıştı. Haberi 1» kristalleşmiş ve bu terimlere bir önemle parmak basması muhtePanislamizm kuşkusu gıliz ilişkileri ciddî bir kuşku tanbul'daki îngilizlere ilk duyu de «Layık» terımı eklenmişti. La meldi. Genel kanaat suydu ki, unsurundan annacaktı. Ankara' ÎSMET PAŞA'NIN degindigi ran, daha sonra Atatürk'e karşı yiklik konusundaki akım son za Mustafa Kemal yalnız medresenın liderleri, Halifeltği kaldırmv suıkast olayına adl kanşan. Ca manlarda gittikçe güçlenmisti. ler, Şeriye mahkemeleri ve Şeri «Panislamizm kuskusu» ise ger ya giderlerken, îngiliz kuşkularıvid bey olmuçtur. Eski Maliye Bu akım, Cumhuriyeti din kav ye Vekâleti ile yetınmeyecekti; çekten önemli bir konuydu. nı gidermek, îngilizlere sirin göTürkler Ingilizlerden ku?kulanNazırlanndan olan Cavid Bey, ramlarından sıyınp ayırmak iste fakat ayni zamanda Halifelğin rünmek düşüncesiyle harekct etOsmanlı Bankası Müdürü Sir yen Mustafa KemaJ'in isini kolay de Devlet işlerine karışma ıhti dıkiarı gibi, îngilizler de Ttirklerden kuşkulanıyorlardı. tngilmiyorlardı elbette. Bu devrimin Adam Block'a «Ankara liderlelastınyordu. malini kesinlikle gidermek isterınin Halifeyi atmaya karar ver yecekti. Gari'nin gerçekten r.iye tere, Halifenin oturduğu îstan anlamı çok daha derindi. Ama, Son günlerde TUrk basını, yal ti buysa. bir çeşit darbe yaprcak bul'u «Panislâmizmin entrıka devrim gerçekleştlrildıkten sonra dıklerini» bildirmi? ve Sir A. nız Halifelik sorununun değil, sızın bunu nasıl basarabileceği merkezi» sayıyordu. «Entrıkala Türkiyenin Panislâmizm politikaBlock da bunu hemen Ingiliz rın» Hindıstan'ı hedef aldığını sından veya damgasından sıyrıla Mümessili Mr. Lindsay'e eri?tir ayni zamanda eski dıni kuruluş sorulmağa değerdi. dusUnüyordu. Bu kuşkular büs cağı haklı olarak umulmaktaydı. miştir. Inglliz basını da haberi lann da köklü bir biçimde çaresine bakılmasını isteyen yazılarMr. Lindsay bunlan »öyledlk bütün yersiî de değildi. îttihat bu çevrelerden almıj olabilir. In Y A R IN : la doluydu. Halifeliğin Türkiye ten sonra raporunun sonunda ve Terakki döneminde Halifeligiliz Mümessili bu konuda 11 ğın ve Panislâmizmin baska ülke Cumhurlyetine mali bir yük oldu bir haber daha veriyordu: »ubat gunü Lortdra'ya uzun bir tnönii'nün konuşması îslâmın Gizli kaynaklardan alınan ha lere ve en basta Britanyi împarapor postaladı. îki gün sbnra, (u açıkça yazıhyordu. bü rapo/una da yollama yaparak kısaca sunları telledi: BOND «166 sayılı raporumda belirtti ğim genel çizgiler çerçevesınde durum hızla gelişmektetfir. Halife ile ailesinin erkek uyelerinin kesinlikle Turkij'e'den atllacakları anlaşılmaktadır.» VJiLLİE BtB. Bu telgrafı okuyunca tngilis Dısisleri görevlilerinden Mr. Os born, «Bu, insanı şaşırtan btr gelismedir ve bunun Hindistan'da ve başka yerlerde yaratacağı ÎO nuçları kestinneğe imkin yoktur« dedi. Mujtafa Kemal'in büyük lhMlâlci kararlarından biri ve en önemlilerinden biri daha ufukta gorünmüstü. Birçok kımsenin havsalası bunu kavrayamıyordu. llgililer şaşkınhk içinde sonuçlan bekliyorlardı. «Bekle ve gor» sözünun tam yeriydl sin»' TİFFANY JONES di. Son bir rapor HALİFELÎĞÎN kaldınlmasından birkaç gün önce, 27 şubat 1924 günu, Istanbul'tfaki Ingılu Mumessilı Mr. Lindsay, Turkiye Cumhuriyetinde Halifenin du rumuyla ılgili bir rapor kalems aldı. Londra'ya 3 mart gunu ulaşan bu raporunda îngiliz dıplomatı. bazı eski raporlara da ilgi göstererek, özetle şunlan anlattı: Türkiye Büyük MiUet Meclisl Anayasa Komisyonu, şubat ayı içinde hazırladığı yeni Anayasa projesinde, Halife ile Türkiye Cumhuriyetınin ilişkileri konusuna yer vermemişti. Yalnız bir maddede, Halife ile Osmanlı ha nedanı üyelerinln mebus seçıle miyecefini belirtmişti. Bu, Hali feye karşı izlenen tutum bakımından ilginçti. Kendisi (Jngıliz Mümes'ili) Cavid Bey aracılığıyla, Ankara hderlerınin Halifeyi atmaya karar verdiklerini 25 fubat gunü oTuymustu. Aynı haberi güvenilir bir başka gizli kaynaktan da almıstı. Mustafa Kemal Paşa, Halıfeyle birlikte Osmanh Hanedanı uvelerini yurtdlsı etmeğe kararlıydı. Belki bazı yaşiı hanımlar kararın dışında tutulacaklardı. 4 subatta Gazi Mustafa Kemal. Izmir'de, Istanbul gazetele ri basyazarlanyla bır görüşme yapmıştı Bu görüşmeden sorv ra, Halifenin durumunun daha da zavıflatmak istendiği sezıimıs ti. Gazeteler, Gazinın Revue des Deujc Mondes adlı Fransız dergisine verdıği bir demeçten, 11 şubat günü bazı parçalar yayımlamıslardı. Bunrfan da Gszı'nin Halifeye karsı ik) amaç güttuğü sezilmişti. Bir yandan yurt içinde Halife frözden düşürulmek ısteniyordu, öte yandan da Halife yüzünden vabanoı Devletlerin Türkiye'ye karsı besledikleri kuş GARTH ••••••••••••• • »••••••••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••••••»••••••••• SOSYAL SIGORTALAR KURUMU EYÜP H A S T A N E S t B AŞH EK İ M Lİ Ğİ N DE N çalıstmlmak üzere a;ag:daki esaslar dahilind» Bu o4P«v( EbeHemşire Jtlınacalctır 1 Isteklıler 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa gör« i?tıhdam edılecek olup, giris ücretleri: Orta okul ve dengı 875, TI* Llse ve dengı okul 1225, TL. Yuksek okui (4 yıla kadar) 1645, TL.dır 2 Avrıca vılda 2 maaş tutarında ikramiye. 4 Toplu ış sozleşmesı haklan meyanındı yazlık • kıslık elbue ve ayakkabı, çocukları tahsilde clanlara, vılda bır defa; tlk okul ıçın : 300. T L . •••••••••••••••••••••••••< 3 Her vıl 350, TL. yakacak ücreti. Hastanemiz muhtelif servislerinde 5 S 7 8 B Orhap TÜZÜN Saat ı ı j i ı IDJU 8amaty« Cad No: 400 Orta okul use lçin : 600, TL. Ünlverslte için : 1200, TL. tahsil ucreU. Ücretsiz yemek verilir. lsteklılerin 35 yaşını geçmemi; olmalan lâzımdır. Naklen gelecekler (657 «ayılı kanuna tabi olarak çalısıyorsa) gelecegi ünitedeki ücret aynen kabul edllir ve ya; tahdidi aranmaz. Kızılay Okulu mezunu olanlar terdh edıllr. Müracaatlann yazılı olarak 1 Nisan 1974 günü saat 15 00> kadar Bashekimliğe yapılması rlc« olunur. (Basın 12570) 2288 • • •» • •• • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • »• • » • • • • • • •• • • • • • • • • • • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle