Katalog

CUMHUFÎYET 26 Şubat 19"' Dünyada Bugün Şurdan Burdan.. irkin yöneticisine bir adam g&lmiş ve iş istemiş. Yönetici sormuş: Hüneriniz nedir? 30 metre yükseklikten balıklama atlarım. Suya mı? Hayır... Katı toprağa, yere... Sirk yoneticisi pek saşmış bu işe. Adamı hemen sözleşmeye bağlamış ve gösteri yapacakları kentin bütün duvarları, 30 metre yukarıdan yere atlayacak cambazın ilânlan ile kaplanmış. Derken o gün de gelmış. Sirkin çadın hmcahınç dolmuş. Kalabalık heyecan içinde beklemeye başlamış 30 metreden yere atlayacak adamın gösterisini... Adam. sirkin orkestrası en hızlı melodileri çalarken çıkrruş ortaya. Sırtında ışık vurduğu zarnan pirıl pınl yanan bır pelenn varmış. Pelerinin altma da bir mavo eiymiş. Davullar olanca güçleriyle güriiltülerini surdururken. cambaz, ip merdivenden tırmanmış... Herkes. seyirciler. yönetici, hepsi tutmuş nefesini .. Sonra adam 30 metre yukandaki platformda bir iki yaylanıp, aşağıya atlamış . Yere değerken basının çıkardıgı sesi. en uzak sıralardaki seyirciler bile duymuş .. Bir kaç saniye sonra kalkmış ayağa, şöyle bir sallanıp, patlayan çjlgınea alkışlan selâmlamı? . Hayranlık ve şaşkmlık duygulan içindeki sırk yoneticisi, hâlâ, alkışlan selâmla karşılamaya çahşan adamın yanına koşmuş... Bravo, demiş, amma da müthiş bir adammışsın . Nasıl başanyorsun bu işi? Seni hayat boyu tutmak istiyorum sirkimde . Adam, zorla gülümsemis; Olmaz, olmaz demiş. Ben 30 metre yukandan balıklama yere atlayınea, başımın bu kadar acıyacagını hiç tahmin etmemiştim. Bir daha atlamam artık!.. Herşeyin ilki böylesine şaşırtır insanı. . Sonra kanıksanır... Balonla Atlantiği geçmeye çalışırken kaybolan adamm öyküsüne kimse aldırmıyor arttk... Halbuki ilk balonu, okul sıralarında ders diye öğretmezler mi? Bırakın onu... Ayda yürüyen ilk astronotlann isimleri tarihe geçH... Şimdi ise, aydaki bir insana gazetelerin birinci sayfada yer vermesi için. onun ya Çinli olması, ya da aya kanatlan ile gitmiş olması gerekiyor... Bir de şu adam kaçırma olaylan var... Dünyanm çeşitli yerlerinfle, özellikle Lâtin Amerika' da sık sık adamlar, çocuklar kaçınlıyor. Kaçıranlar, karşılığmda para isteyip, bırakıyorlar kurbanlarını... Ünlü havacı Lindbergh'in çocuğu kaçırıldıgı zaman ne kadar çok gürültü kopmuştu. Bir de, bunu izleyen yıllardaki kaçırma olaylarına bakın .. Kaçınlanm yakmlan ve asayiş kuvvetlerinden baska ilgilenen pek yok. Ama adam kaçıncılar, bumın da çaresini buldu. Basın kralı Amerikalı Hearst'm kızını kaçırdılar ve karşılığında para istemedıler. Onun yerine, milyarder babanın, Califomia'daki yoksullara yiyecek dağıtmasını kızm kurtuluşuna şart koştular. Haberlere göre, harıl hanl yiyecek dağıtıyor Hearst Korporasyonunun kamyonlan halka .. Ama bu da tavsayacak... Bir gün îngiltere kraliçesinin kaçırıldığı ve serbest bırakılması için Londra kulesındeki kraliyet elmaslarmm yakılmasının istendığl duyulursa, belki kimse aldırmayacak .. Dünya garip... Amerika'nın eski Başkan Yardımcısı, ahlâkçı, tutucu Spiro Agnew bir roman yazmıştı .. Agnew'nun romanını, çıplak kadın resımleri ile ün yapan Playboy dergisi satın almış.. Bu hafta da böyle başladı işte. Banş içinde pahalı bir yedl gün olacak .. Ama bizler için ilk defa defil ki bu.. Başımızın acıyacağım, önceden biliyorduk. S Marmaradenizi Zengin ülkeler daha zengin, Polıtikada sorunlar fakirler ise daha fakir oluyor Fransa ve Ortakpazar Akdeniz'in en çok kirlenen W bölgelerinden ROMA BM Gıda ve Tanm Teşkilâtı tarafuıdan hazırlanan bır raporda Akdenizin daha faz la kirlenmesinı önlemek amacıyle, bu deniz kıyısı bulunan ülkeler arasmda daha sıkı bir işbirliği yapılması kararlaştmlmıştır. FAO raporunda Akdenizin en fazla kirlenen kısımları arasında Marmara'nm da buıunduğu belirtilmiştır. Ayrıca «vahim» derecede kirlenme tespit edilen Akdeniz kıyılan arasında îspanya'aaki Ebre ırmağı agzı, İtalya'da Arno bölgesi ile Lübnan ve Israıl kıyılan yer almaktadır denizin sulannın özellikle ı r . maklar tarafından taşınan kullanılmış pis sular ve tanm a, lanmda kullanılan böcek öldü [ rücü ilâçlarla kirlendiği hususuna yer verümektedir. Aynı şekilde sanayi artıkları da Akdenizin kirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. FAO'nun Roma'daki merkezin, de toplanan uzmanlar Akdeniaın kurtarılması ıçın çok acil I tedbirler alınmasınm zorunlu oldugu sonucuna varmışlardır. (a.a.). WASHİNGTON Dünya Bankası, yeryüzündeki ekonomık gelişmeleri ve nüfus hareketlerini inceleyen «Ekonomik Atlas»ın sekızinci baskısını yayınlamıştır. Atlas'ta verilen bilgilerde, «gelişmekte olan birçok ülkede kalkınma olmasına rağmen, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında fert başma isabet eden gelır arasındaki farkın gittıkçe büyüdüğü» kaydedilmektedır. Atlas'a göre, dünyanm en zengin ülkesı olan Amerika Birleşık Devletlerinde 1965 1971 yılları arasında yılda ortalama yüzde 1.9 oranında gelişme olmuş ve fert başma isabet eden gayrisafi milli hasıla 5.160 dolara yükselmıştır. Amerika Birleşık Devletlenni, yılda ortalama yüzde 3 gelişme hızı ile İsveç izlemiş ve fert ba DÜNYA BA^fKASININ EKONOMİK ATLASININ SEKİZİNCt BASKISI YAYINLANDI. Ergun BALCI şına isabet eden gayri safi mılli hasıla 4.420 dolara yükselmiştir. Atlas'U nüfus itıbariyla dünyanın en büyük ülkesı olan Çin'in (787.100.000) 1965 71 yülan arasında ortalama yüzde 1.8 ora runda gelişme hızı kaydettiği, nüfusu 551.123.000 olan Hındistan'm ise ortalama gelişme hizinın yüzde 2.2 oranında oldugu ifade edilmektedır. dan, Nijer, Haiti, Küba ve Banjladeş. Komünist bloku Gerileme kaydedildi Dünya Bankasının yayınına göre, aşağıdaki 11 ülkenın ekonomılerinde gelişme defıl gerileme kaydedilmiştır: Ürdün, Gana, Senegal, Güney Vıetnam, Kamboçya, Yemen, Su Atlasta yeralan bilgılere göre, komünist bloku ülkeleri büyük gelişme kaydetmiş ve söz konusu yedi yillık devrede 23 komünist ülkede ortalama yüzde 5'ın üzerinde gelişme olmuştur. Yüzde 5in üzerinde gelişme gösteren diğer ülkeler şunlardır: İsraıl, Porto Rıko, Libya, Yunan:stan, Hongkong, Yugoslavya. Portekız. Suudi Arabistan, Iran, Taıvan. Angola, Papua Yeni Ginesı ve Morambık, Japonya, Sıngapur ve Güney Kore ise ortalama yüzde 10 üzerinde gelişme hızı göstermistır. (a.f.p.) Türkiye de katıldı Akdeniz'in kirlenmesinı önlemek amacıyle FAO tarafından Roma'da düzenlenen konferansa 13 Akdeniz üîkesi ile birhkte Türkiye de katılmıştır. Konferansa katılan dığer ülkeler şunlardır: Cezayir, Mısır, İspanya, Fransa, Yunanistan, İsraıl, Italya, Lübnan, Malta, Monako, Fas, Tunus ve Yugoslav7». Konferansa Akdeniz Oiyolojık ve balıkçılık kaynaklannın korunması amaciyle uluslararası bir konvansiyon düzenlenmesi de öngörülmüşrür Akdeniz'in kirlenmesi ile ilgih olarak hazırlanan rapor bu Çin'de politik alanda iki yeni güç ortaya çıktı: Milisler ve çocuklar PEKIV «Süper devletler gerilıyorlar, dünya halklan yavaş yavaş kaderlerini ellerine alıyor.» 21 Şubat'ta Zambia Cumhurbaşkanı Kenneth Kaunda'yı kabul eden Çin Başbakanı Çu En Lay dünya görüşünü yukarıdaki iyımser cümle ile ifade etmiştir. Çu En Lay'a göre süper devletlenn gerilemesine yol açan olgu üçüncü dünyanm uyanarak ekonomik VP siyasal çıkarları ile bagdaşmayan davranışlara karşı gittikçe güçlenen bir direnme göstermesidır. 3. Dünya yeraltı ve yerüstü z«nginliklerinin bilıncine varmış ve bu zenginlikleri korumak için örgütlenmeye başlamıştır. Milisler ve çocuklar Çu En Lay Kenneth Kaunda şerefine verilen ziyafette yukarı daki konuşmayı yaptığı sırada, Çın'deki genel görünüm ise Le Monde gazetesinm Pekin'den yolladığı son habere gore şöyledir: Ülkede polıtık alanda ağırlığını giderek daha çok duyuran ıkı yeru güç milisler ve çocuklardır. Bu çocuklar, 1965'teki kültür devrimini yürüten kızıl muhafızlardan çok daha gençtirler. Çın'de son günlerde basın ve radyoda işlenen yeni tema «ço Şah: Ambargoya karşın ABD her zamankinden çok petrol ithal etti,, <( WASHİNGTON Televızyonda yaptığı bır görüşmede Iran Şahı Rıza Pehlevi, Amerika'nın petrol ambargosuna rağmen her zamankinden fazla petrol ithal etmekte olduğunu iddia etmiştir. Bu kanaatini açıklaması üzerine "Şah'a' şu soru sorulmujtur: «Yani Amerika'nın petrol ithalâtında bır dalavera mı dönüyor demek istiyorsunuz?» Şah bu f soruyu şöyle cevaplandırmıştır: | «Bir şeyler dönüyor, burası mu | hakkaktır, kesin olarak ne oldu ; gunu bilmiyorum.» | «Bu işten kimler jararlanıyor?» sorusuna ise Şah, «Petrol şirketleri» karşılığını vermiştir. Amerikan Petrol Enstitüsü Başkanı Frank İkard ise Şah'ın iddiaları karşısmda şunlan sövlemiştır: «Şahı tekzip etmek istemem. Her halde iyi haber kay nakları vardır. Ama benim elimdeki rakamlar Şahuı iddialarını dogrulamamaktadır.» (UPİ) cuklara değer vermek, onlann fikir ve ısteklerini cıddiye almak tır.» Radyoda 1012 yaşındaki çocuklar konuşmakta ve Lin Piao ile Konfiçyüs'e şiddetle hücum etmektedirler. Milisler ise doğrudan doğruya Partinin kontrolunda olup, ülke savunması ve polıtikada eskiye kıyasla daha önemli rol oynamaktadırlar. Bunlar. yalnız Konfiçyüs ile Lin Piao'ya hücum etmiyorlar, ayrıca üretimin artmasj için de çaba harcıyorlar. Ya, Ordu ile Milisler arasında ki ilişkiler gelecekte ne olabilir? Bu iki güç bir çatışmaya sürüklenebilirler mi? Bu sorunun cevabuu vermek güçtür. Ordu her zaman proleter ya diktatörlüğünün temel direğidır. Ama halen Konfiçyüs ve Lin Piao'ya karşı açılan kampanya da ordunun oynadığı rol 1964'te sosyalıst hareketin güçlenmesi ha reketinde ojnadığı role kıyasla daha sınırlıdır. Gözlemciler de bu nokta üzsrinde durmakta ve Partinin tüm yetkileri kendinde toplama kararında olduğunu belirtmektedirler. (DIŞ HABERLER SERVtSt) ashington enerji konferansı sırasında Avrupa Ekonomik Topluluğu rakamlarla ifade edilmek istense «8+1» herhalde en uygun formül olurdu. Gerçekten Washington'da Ortakpazar'ın 8 üyesı bir kutupta. Fransa ise öteki kutupta yer aldılar. ABD'nin ener.ii konusundaki önerılerini uysal uysal kabul eden sekizlerle. bu önerilere tümü ile karşı çıtcan Fransa arasındaki derin fikir ayrıhğı o denli açığa çıktı ki Cumhurbaskanı Pompıdou, «Ortakpazarın 8 üyesı Washington Konferansında ABD karşısında tarr. bir bozguna uğradılar» demekten çekinmedı. Aslında Pompidou'nun bu sözlen, Fransa ile AET'nin öteki sekiz üyesi arasındaki fikir aynlığını en dzlü biçimde ifade etmektedir. Çünkü, Fransa için ABD ile olan ilişkiler ancak bir «savaş» çerçevesi içinde değerlendirllebilir. Avrupa bu savaştan ya ufak tefek galibiyetlerle, ya da Washington konferansında oldugu gibi »am bir «bozgunla» çıkar. Avrupa Amerika'ya d.renebildiği süre zaferlerin, Washington'un doğrultusunda g ^ tiği olçüde de bozgunların bovutları büyür. Fransa'nın bağımsız politıkası ise, Avrupa'nın ABD hegemonyası altına girmesi tehlikesine karşı er» güçlü teminattır. Gaullist dıs politika görüşunün temel direğidir bu. Ve bu görüş Fransa'nın son bir yıl içintfeki davranışlarında kendinı açık seçık belli etmektedir. Henry Kissinger'in ünlü yeni Atlantik yasası önerısıne en sert tepki Fransa'dan gelmiş. Pans, Washington'un bu teklifle Batı dünyasının kendı çıkarları doğrultusunda yeniden düzenlemek istediğini ileri sürmüştir. îki süper devletin önderliğinde cere>an edeceğı gerekçesi ile, Fransa kuvvet indirimi görüşmelerıne katılmamıştır. Ortakpazarın Orta Doğu konusunda ABD'den kesinlikle ayrıldığmı belirtsn 6 Ka«ım 1973 tsrihlı bildirısının yayınlanmasında Fransa onayak olmuştur. Batılılann petrolcu Arap ülkeleri ile ikili anlsşmalar imzalamasında onderliğı gene Fransa yapmıştır. Ve nihavet Washington konferansında Henry Kissinger'ın Snerilerine karsı çıkan tek ülke Fransa olmuştur. Paris'in tum bu girisimlerde itici gücunü oluşturan etken Avrupa'nın, aslında Fransa'nın, ıkinci planda kalması kaygısıdır. Yıkıldı Nixon • Brejnev anlaşması ile, Fransa'nın ıkl süper devlet arasında bir köprü, Doğu Batı ilişkilerinde bir denge unsuru olduğunu ileri süren Gaullist görüş temellerinden yıkılmıştır. Willy Brandt'ın Dofu'ya açılma politıkası ise (ostpolitik) bu yıkımı tamamlamlş, Avrupa'nın önderi olma iddiasındaki Fransa bir yandan iki süper devlet arasınd'aki yakınlaşmayı kuşku ile izlerken, öte yandan yaşlı kıtada önderliğin Federal Almanyaya geçısini seyretmek durumunda kalmıştır Fransız Tanm Bak8nı Jacques Chinac'ın geçen yıl Brandt'ın Ostpolitik'ini sert biçimde eleştirmesi bu bakımdan ilginçtir. Fransa bu durumda Ortakpazar'ın içinde kendine bir müttefılî aramii ve Ingiltere'ye yaklasmıştır. Pompidou. General De Gaulle'un yıllarca vetosu ile Ortakparar'a sokmadığı İngiltere'yl topluluğa kabul etmiş, buna karşı ABD nüfuzuna karşı Londra'nm desteğmi istemiştir. Fransa Cumhurbaşkanı. Edward Heath de herp ABD'nın Avrupa'daki etkisine, hem de Batı Almanya'nın Ortakpazar içinde giderek güçlenen ağırlığına karşı bir denge unsuru aramıştır. İki ülke arasındaki dayanışma bir dlzl olav. da kendinı göstermiştir. Arap ülkeleri geçen yıl Kasım ayınd» Hollanda'va petrol ihracatını kestikleri taman. İngiltere ile Fransa Avrupa'nm ortak bır tutum benimsemesini, Araplan kızdıracagı gerekçesi ile, önlemişlerdir. Petrolcu ülkelcrle fkili anlaşmalar konusunda da. Fransa'yı hemen izleyen ülke İngiltere olmuştur. Fakat içteki ekonomik ve sosyal güçlüklerin üstesinden gelemeyen İngiltere Başbakanı Edward Heath. Pompidou'va istedigi desteği sağlayamamış, Washington Konferansında Fransa yalniz kalmıştır. Gaullist politikayı değisen dünya konjonktürüne uydunna çabsları içindeki Pransa'mn yalnızlığmı ortaya çıkaran Wa«hington Konferansı, son derece önemli ikinci bir noktayı daha kamuoyunun gözleri önüne sermiştir. Washington'da petrol konusunda Ortakpazar üyeleri arasmda çıkan fikir ayrıhğı, topluluğu uzun süredir sarsan anlaşmazlıkların yalnız bir tanesidir. 1973 Aralığmda Kopenhag'da yapılan Ortakpazar zirvesi sonunda yayımlanan bildiride «Topluluğun tek ve uyumlu bir ses çıkarması gereğine» işaret ediliyordu. Oysa bir hafta sonra Brüksel'de yapılan toplantıda. «Bölgesel Kalkmma Fonu» konusunda aynı topluluk üyeleri birbirlerine gireceklerdi. Bölgesel Kalkınma Fonu, zengin bölgelerden Avrupa'nın voksul jörelerine yardım yapılmasını öngörür. Ortakpazar'da en zengin ülke B. Almanya olduğundan, proje Alman Markınm İtalya ile tngiltere'nin yoksul bölgelerine akması anlamına gelmektedir. Bonn Hükümeti, Brüksel'de projeye şiddetle karş: çıkmıs. İngiltere ile İtalya ise tasanyı savunmuşlardır. Bu yıl Ocak ayında Uluslararası Para Fonunun Roma toplantısında Avrupa ülkeleri parasal konularda işbirliğt yapmayı kararlaştıracaklar, birkaç gün sonra ise Paris Hükümeti Prangı dalgalanmaya bıraktığını açıklayarak Ortakpazar'da yeni bir çalkantıya yol açacaktır. Ortakpazar başarılı bir gUmrük birliğini gerçekleştirmiştir, Ama 1974un başlanndaki genel görünüm. topluiuğun asıl hedefi olan siyasal birliğin; henüz çok uzaklarda oldugu ulenimini vermektedir. Işık büyütücü dürbünler sayesinde bazı körler kısmen görebilecek BOSTON Amerikan Ordusundaki gece devriyelerinin Vıetnam Savaşında yaralandıkları «Işık büyütücüler» sayesinde bazı körler yeniden görmeğe başlıyabileceklerdir. Boston hastanesi doktorlanndan Profesör Elio Berson'un bildırdiğine göre bir kaç yıl içinde kör olmağa mahküm olan «Retinis Pijmentosa» hastahğına tutulan binlerce insan, bu «Işık büyütücüler» sayesinde kısmen görmeğe başlıyabilecektir. Bununla birlikte bu âlet hastayı iyi leştirmiyecektir. Bu yöntem 50'ye yakın hasta üzerinde başariyle denenmiştır. Basın Kıralının kızını kurtarmak için gıda bankaları kuruldu Amerikalı ba?m kralmın torunu Patricia Hearst'ü kaçıranların, genç kızı serbest btrakmak için yoksullara bedava yiyecek dağıtımını şart koşmaları üzerine genç kızın aılesi faaliyete geçmiştir. Bu amaçla geçen hafts San Francisco'da 4 gıda bankası açılmışîır. Bu bankalar bölgede fakir halka gıda maddesi dağıtımını düzealeyecektir. Resimde bankaların genel yonetmeni, faaliyetlerini nasıl yürüteceklerine dair bilgi veriyor. Araştırmacılara göre, Amerikan ordusu tarafından yapılan bu «dürbünlerin» fiyatı, siviller için yapıldığında bin dolan geçmiyecektir. Söz konusu «dürbünler» ışığı toplayan ve televizyon ekranı yöntemine göre büyüten merceklerden oluşmaktadu (a.a.) ABD'nin G. Vietnam'da doğaya yaptığı tahribat etkisini bir asır sürdürecek WASHİNGTON Vietnam savaşı sırasında Amerika'lılann kul landıkları bitki ve hayvan öldurücü silâhların yaptıkları tahribat ancak bir asır sonra geçeceictir. Amerikan TJlusal Bilim Akademisinin hazırladığı bir rapora göre, savaş sırasında kullanılan ilâçlı maddeler j'üzünden Güney Vietnam'm iç bölgelerındeki ormanların büyük çoğunlugu, sahil bölgelerindeki ormanların ise ° o 36'sı imha olmuştur. Ayrıca böcek ve bitkilere karşı kullanılan zehirli maddeler Batı Vietnam'da bir çok küçük ço1 cuğun da ölümüne yol açmıştır. , Rapora göre ormanlara yapılan ı zarar etkisini yüz yıl gösterecek. i bu bölgeler ancak bir asır sonra eski hallerine gelebilecektır. i Güney Vietnam'da doğaya yapılan zarar hakkında bir incele j me hazırlanmasmı Kongre 1970 yılında istemişti. O sıralarda Amerika'lıların Vietnam'da kullandıkları ilâçlı silâhlar gerek ülke içinde, gerekse dunyada sert tep kilere yol açmıştı (DIŞ HABERLER SERVISİ) BAŞKAN NİXON'IN ESKİ AVUKATI SLÇLU OLDUCUNU İTİRAF ETTl HASHÎNGTON Bır vak:' ler Başkan N:xon'm özel avukatı olan Herbert Kalmbach. 1970 ve 1972 yıllarında, seçim kampanyası kanunlarma aykırı davranışlar da bulundugunu kabul etmiştir. Watergate özel savcısı Leon Jaworski tarafmdan mahkemeye verilen Kalmbach. 1970 seçimler: öncesınde, usulsüz olarak 4 mılyon dolar bağış topladığıru ka bul ettikten sonra, tamnmış bır ış adamından, siyasi menfaat kar şılığı 100.000 dolarlık bağış aldığı nı itiraf etmiştir. Kalmbach, her iki suçtan dolayı 3 yıl hapis ve 11.000 dolar para cezasına çarptırabüecektır. (aaı Mehmet BARLAS Libya Başbakanı Callud'un Avrupa'da «Milyarlık alış veriş gezsi» sona erdi ROMA Libya Basbakanı Abdıisselâm Callud'un Batı ve Doğu Avrupa ülkelerine yaptıgı cmilyarlık alışveriş* gezisi bugün sona ermektedir. Callud. alışverişinde. oetrol karşılığında Cekoslovakya'dan mühendis. Folonya'dan gemı Fransa'dan sanavi malzemesi ve İtalya'dan tfknisven istem\s»ır < Aianslar'» İngiliz seçimlerinde Liberal Partinin kârlı çıkacağı sanılıyor LONDRA 28 Şubat'ta yapılacak seçimlerde iki büyük partı de kazanacaklannı iddia etmelerine rağmen, en kârlı çıkacak partinin Liberal Parti olacağı sanılmaktadır. 40 milyon kişinin oy kullanacağı seçimler hakkında konuşan Liberal Parti Başkanı Jeremy Thorpe, «Seçimi hangi parti kazanırsa kazansın iki büyük parti birbirini yemek istediklerinden bu işten kârlı biz çıkacağız» demektedir. îngiltere'de son yapılan anketler seçimierde Mulıafazakâr ve İşci Partisinin şanslanrun eşıt olduğunu göstermektedır. Bunların yanmda Liberal Partinin en büyük kazancı temin ederek Parlamentoda 100 kadar sandalye kazanacağı israrla belirtilmektedir. MeydanLarousse Faydalı bir armağan verîn dostlannıza. Değeri başka hiç bir şeyle kıyaslanamayacak bir armağan verin. MeydatıLaroussc ile sağlamlaşürın dostluğunuzu. Başarılarını sürekli kılmak, onları hayat savaşında bilgi silahıyla donatmak için, öğrenci yakınlannızı ömür boyu yararlanacaklan MeydanLarousse jle ödüllendirin. Kütüphanenizi eşsiz bir kaynakeserlc tamamlayın. Evinize, işycrinize bir MeydanLarousse ihtişamr katın. Bilgiyle, kültürle, aydmlıkla birlikte gelen bir ihtışarru.. 12.000'e yekm savfa. 500.000'i afkm madde ve 52.000 resim, şema, harita ve fotoğraftaıt oluşan bu dev dünya, Türk ve tslâm ansiklopedisi, 12 ciltiık taktmlar halinde bütün büyük kitapçilarda. verenî yücelten, alanayenidegerlerkazandıran birarmagan... HUZUR masaj makinesi VEF AT Merhume Mimar Kasım ahiadından merhum Dr. Faik ve merhume Zeliha kızı Aliye Yetkin ve merhum Rüştü Kalaç'ın annesi Ünsal Yetkin, Tamer Yetkin, Dilek Işıksel'in anneanneleri, Sırrı ve Gülümser Kalaç'ın babaanneleri, Nazime Başer'in ablası, Nihal, Bezmez, Nezihe. Neclâ Başer'in teyzeleri, Birkan Yetkin, Deniz Işıksel'in büyük kayınvalideleri, Salihatı Nisvandan, Soljenitsin, Norveç'e yerleşmekten vazgeçti OSLO Sovyptler Blrliğınden sürülen nobel edebiyet ödu lü sahibi Aleksandr Soljenitsin' in, çesitli nedenlerden dolay: Korveç'te yerleşmekten vaz geç tiği ve muhtemelen tekrar İsviçre'ye d'öneceği öğrenilmiştir. Yaşının bir hayli ilerlemiş olduğunu, bu yaştan sonra yeni bir dil öğrenmesine imkan bulunmadığını ve Norveç'te, Psris veya Cenevre'deki gibi goç men Rus toplulukları bulunmadığını kaydeden Soljenitsin, bu gün İsveç üzerinden Kopenhang'a gidecek ve oradan da trenle tekrar İsvıçre'ye donecektir. (a.a) Seniha KASIMGİL 25.2.1974 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Naaşı 26.2. 1974 sah günü (Bugün) ikirt di namazmda Şişli Camiinden almarak Zincirlikuyu Mezarlığında ebedl istirahga hına bırakılacaktır. AİLES! GEMJ KAİ'MÂ'VI S'ACLAfi. VÜÇUDU GÜİ'EUfŞn.R'îlR VARİS. SİYATİK VE RO/ı,WTİZı\W AĞRILARINI GİDERİR. : • .VlÖKEMMEl BİR HEDİYELİK EŞYADIR. İki büyük partinin de seçimde çogunluk kazanamıyacağı tahmin edildiğinden kurulacak koalisyon hükümetinde lıberallerin çok büyük rol oynayacaklyı da beİıVlAtÂTÇl: İmesko İ z m i r lirtilmektedir. TOPTAN S A T l Ş : .• Pazarlama • Liberal Partisi 1906 yılında TtLF.İstanbul 236999 * Ankara : Parlamentoda çoğunluğu kazan18S329*İzmir 23819 + Aflana 15514 mış ve bu çoğunluğu 16 yıl muhafaza etmişti. (DIŞ HABERLER SERVtSÎ) Dekson "«V'Am: 74/12551549 • Ite î \ MEYDAN Casetecilik ve \ 1 \ Ltd. Şti. Sult.ntncfctcbi Sok 2325 Ujıloglulatubıü Manaajos.: 3721546