22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CÜMHUHİYET 23 Aralık 1974 ABDÜIİCA MAfy n PERNEĞÎNİ ZîyARET ErMıjtiM ATİHANlMTtKDEüKf^VStl Bfi>iM ATı'NAtıiıM. Mf uLMüJ YAKf ?... juN JftE I 3 A K İ SiMıN ASiL ... tffltt <r£lfÛN\ DÜZELTME Abdülcanbaz'ın dün glnnesi gereken 5476 numaralı bandı yerine 5477 n'jmaralı bandı girmiştir. Bugün bu yan'.ışlığı düzeltir, özür dileriz. AŞK DA GEZER 9 Neyse. iyl Id istiyorlar, ya onu da lstemeyeoek olsalar!... Orta pannaguun teraiyle köpriinün aftaç korkuluğuna üç kez vurdu. Ciddılejti: îki gecedir otel* gitmiyonım. Çahjtıgırn heykelin dibinde, biraz uzanıp yaruocar saat uyudum, hepsi o kadar. Allahtan ki atfalt ucak! Bu gcce yarım saat dc uyuyamıyacağım anlajıian. Gülerek bağladı «oılarini: Yarın aksam üstü, Bakan, Fuarın kapısmda nutkunu bitirinceye kadar biz de heykeli bitirir, tası tarağı toplar arka kapıdan gözden kayboluruz. Yardımcısına döndü: Doğru mu? Yardımcısı gülümsedi: Öyle görimüyor.. Sonra birden yürüdü: Hadi eyvallah, furada bes d&kikada bto feyler yiyeceğiz.. Ayrüdılar. Vedat. boyu ancak kendi omurunu bulan kalıpçısı ile gazinoya girerken, onlar üçü yanyana Lozan Kapısına doğru jrüriidüler. Çekiç »esleri, testere sesleri geliyordu her yandan. Pavyonlann önüne çekilmiş koca koca kamyonlar bojaltılıyordu. Kirece talaş tozuna bulanmtş, belden yukarıa çıplak adamlar ginp çıkıyordu kapılardan. Görenler, o saatte, bu vorgun insanların dinlenmesi için çok değıl. hepsi hepsi bır gün kaldıgma, y»rın bütün bu gürtiltüto seslerin, koşuîmalarıa dineceğine inanamazdı kolay kolay. Yazan: Necati CUMALI Jtiya'mn kenditi lle birlikte gelemiyeceğini an layınca tam bir paniğe kapıldı. Son iki gece Kaya lle meyhane meyhane kuiüp kulüp dolaıtı. îcebilecegi kadar içtı, agladı, sinırlenaı. atıştı, aklı takoldıkça Kaya'nın tsmir'e jselmesı içın d» yattı. tstanbul'dakl »on gecelerinde. sızarak uyudugu sırada gün doğuyordu. Kaya, sekizde işine gitmek üzere kalka. Bo? yere uyandırmaya çalıştı onu. Sonunda birkaç satır yazıp komodinin üaerlne bıraktı. Kapıyı çeklp çıktı. Uçak saat 18 da kalkacaktı. Saat ll'de uyar.ıp uyanmadığını anlamak için gazeteden tel«fon etti Belkıs'a. Telefon açüdı. Sonra hat kesildi. Numarayı bir daha çevirdi. Telefon meşgul sesi veriyordu. Ne oldugunu anlayamadı. Numarayı bir daha çevirmesl işe yaramadı. Anzaya sordu. Hatta bozukluk olmadığı karşılıgını aldı. Memur «Açık kalmış olabilir» dedi. Dogrusu da oydu. Telefon çahnca Beltas ııyanmış, alıcıya, uzanırken, komodinin üzerindeki pusula iliçmişt: gözüne. Yanı başında Kaya'nın yeri boş olduğuna göre, neler yazüı oldugunu anlaması İçin pusulayı okuması gereksizdi. Belkıs'ın huylanna göre, aklına ilk gelen Kaya ise, telefon eden ondan baskası olamazdı. «Canı cehenneme!» diye mırıldanmıstı uykulu uykulu. Telefonu kapatıp, fişini prizden çekmis, gözleri yarı kapalı, yerde, karyolasının dibinde duran konyak şişesini aranmıstı. Şişeden bir iki yudum içip sızmıştı yeniden. Kaya gazeteden ayrılamıyordu o saatte. Izinli olan iki yazı lsleri müdüründen birinln işine bakıyordu, ayrıca yazısını da yazmak, yetiştirmek Eonındaydı. Tiyatroya Belkıs'ın hasta oıdugunu, evinde yattığını haber verdi. Gürtiltüden uyandıgı zaman saat ikiydl. Kapısını yumrukluyorlardı. Zili duymamıştı. üçağın saat dörtte havalanacağı aklına geldl birden. Kalktı. Beyni. bajının icinde sağa sola çarpıyordu sanki. E'.inden kolundan hayır yoktu. Kııfa kerniklerine vanncaya kadar her yanı sızlıyordu. Terlikletini bularrjadı bir*>n.. Yalmayalc kapıyı actı. Aparmarnn glrlsijıe açv l»n yan karanlık boşlukta tiyatrodan 'aktör Ekrem ile ışıkçı Fahri'nin ürkmüş yüzlerini gördli. Ekrem sararmıştı: Bir şeyin yok ya? Bumuyla sağı solu kokluyordu. Havagazının açık kaldıgını falan sanmıstı anlasılan. Kapının içinden çekildi: Yok, geçin... Geç kalıyoruz. Kalmayız. Geçin. On dakikaya haarra. Hemen banyoya dofru yuriidü îçkiler. bardaklar orada. Ne ıstersenlz alm, için... Ekrem oturamıyordu: Içecek kadar vaktimız yok. Saat :kiyi on geçiyor. Otobüs üçte... Banyodan seslendi: Biliyorum... Ancak yetişiriz. Bagaj ljleri falan da rar... Duju açmıştı. Dusun güriiltüslinü bastırmaya çalışarak sesini yükseltti: Uff. Kafa ütüleme! On dakıkava hazırım dedim, hazır oiurum i;te! (Deramı T»r) Az Gelişmiş Ülkelerde Nüfus Sorunu ARTİN KORKO Bu lkl yoldan blrlnin lzlenme«ı, artan nüfusun ekonomiye yük olmasına veya eKonomik kalkınmada olumlu bır yer alma.iına sıkıca bağlıdır Az geııs mij ülkelerin bir çözüm yolu olarak tlk yolu seçtıklerl görülmekredir. Demografik yol, artan nüfutun iktisadl kalkınmayı kösteklediji görüsünü savunanlarca lzlenmektedir Bunlara ghre az gelişmis ülkelerln ıkttsadî kal kınmalannı hızlı nüfus artişı ile bir arada yürutmeleri olanaklı degildir Bu tebeple rio. SıırşanlıSı azaltma yolunu tercih etmelidir. Funun da yolu «aiie planlaması»dır (12). Doğumlann kontrolü, daha dogrusu tstenmeyen gebeliklerin önlenme'i d'üniinresi a»lın da yenl dejildlr. gıderek çok eski bir tarihçesl vardır Mllâttan önce ve sonra gebehjl önlemek için degışik carelerın arandıgı ve çejitli vnntemlerın ve hitkilenn kullanlld.Sı bilinmektedlr Bugün ik»i«aden süclü ve yasam dü?evlen yüksek olan ülkeler. memleketin nüfus artışı ile 1kti«»di kalkınman:n arasında vakın hir tlgi bulunduSunu kabııl ederek. bir yandan kalkınmavi eercekleştirmek için çalışmalar. öte yan dan da yıllarca önce riogum kon trolünön uyeulanmasına ba$lamıs!ardir. Zamanla tüm ülkelerde konu benim«enm1s ve kalkınmayı sa51amak. halkın sag!ı8ını ve refahını daha lvi bir rfiizeve ulaşftrmsk ve çok <inemll olan beslenme sorurıumı da hall^tmek İçin lstenmeyen gebellklerin önlenmesi do 5'imlsrın valnız Istenilen eehe. liklerle olması ve bfivlece nüfus artişımn KısıtİHnma?ı aerfklidir teshlsinde cenellikle herkes birlejmisür. (13). Doğurganlığm yüksek oluşu çok çeşitli nedenlere dayanıyor Az jelısmi» ülkelerde doğurpanhgm yüksek olusu su sebeplerle açıklanabilır: 1) Gelenek ve görenege baglılık, dinden gelen etküer evlıbgi ve çok çocuk sahibi olmayı «dogal» göstermektedir. Örnegın, ailenin sosyal gücünün birey asyısına göre değerlendirilmesi. 2) Evlenmelerin özellikle ka dmlarda erken vaşlarda olması çocuk sayısmın yüksek olrnasına yol açraaktadır (1). Köylük yerlerde, dogurpan kuşagm verimliliğini artıran evlenme yaşının düşüklüSii, aiie işletmesin« «gelin» kinnUeı iie bır^lej RÜCÜnün katılmaaı vanında^ yjne bu " lî'îetmenm ÎŞRISCÜ eeTeksİrriminin bir an önce saglanması istejfinin ürünüdür (2» 3) tÇocuğun maliyeti» ntn de çocuk sayısı üzeriride etkili olduğu eörülmektedır. Bu maliyet düşük oldugu öiçüde çocuk sayısı artmakta. tanm çevrelerinde düşük maliyet «Ucretsiz işgücU ihtiyacı» ile birlesince ailede çocuk sayısı da o oranda. anmaktadır (3). Gerçekten Köylük yerlerde. ana ugraşı olan ve daha çok tüketime vönelmis bulunac tanm. çogunluk aiie ışletmeciliğ; biçiminde örgütlenmiştir. Bu işletme biçimi, aiie reisinin dogrudan mülkiyetinde bulunan küçük ve orta büyüklükteki topıakların, yeterince gelismetniş bır teknoloji ve tarımsal girdilerden yararlanamayan yöntemlerle işlenmesi olarak beürmektedir. Birirn Daşına emegin veriminın çok diişük oiduğu bu isletmecilikte, yabancı veya ücret11 işgücünün kullantlması söı konusu olm&dıftından. ana işjücü dogrudan aiie bireylerinee safclan maktadır. Başka bır aeyimle, bu işletme biçiminde. üretün teknolojisındeki gerılık ve tarımsal girdi eksikliğinı gıderme volu aiie bireylerinin emeğina başvurmaktır. Bu durum aileıert bir yan dan elden geldigi Kadar çok çocuk sahibi olmaya iten ve bu yüz den dogurganlığı arttıran bir etmen olurken, öte yandan da dikliğine ve yataylıgına aiie boyutlarını genişletmektedir (4). lık ve susuzluktan normal yasama olanaklannı yıtirerek öleceklerdir. Yine yapılan bu arastırma göstermiştir ki Iran sınırlan tçinde yasayan nüfus 50 milyona ulaştıgı zaman bu ülkenin yer altı ve yer üstü su kaynaklan tükenecektlr (11V tktisadi kalkınma Nüfus artışı lle iktisadl kalkınma arasmdaki sıkı iliskiler az gelişmiş Ülkeleri bir seçenekle (alternatifle) karşı karşıya getirmistir. Bu ülkeler nüfus artışı karstsında iki yoldan birini seçmek durumundadır: a) Demografik yol: Nüfus artışının ıktisadi kosullara göre ayarlanması. b) İktisadl yol: tktisadi koçullann nüfus artışına göre a>arlanması. VEFAT 1941 Harp Okulu mezunlarından. Suzan Küçttkeren'in sevgili eşi, Canan. Jale, Kadir Küçükeren'in çok seygili babalan, Muazzeı Küçükeren'in biricik oglu, Melek Özeren'in sevgili ağabeysi, Em. Kur. Yb. Y A R I N : SORUNLARIN TEMELİ (1) Prof. Dr. Cavit Orhan Tüteneil. a.g.v. s. 104 (2) Dr. Yakut Irmak a.t.m. (3) Prof. Dr. Carit Orhan TütrngiV a.f.v. *. 104 (4) Dr. Yaknt lrmat. s4c.n1. (5) Prof. Dr. Cavit Orhan Tütenıril. a.g.v. s. 104 (6) Prof. Dr. Selâhattin Sulbi Te kinay. Aiie Hukuku. Istanbul l.%7. s.260. (7) Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengü. ajf.T.. s. 101 102 (») Prof. Dr. Cavit Orhan TflUıifil. a f.v s 104 <9\ Dr. Takut (rmak a.t.m (10) Prof. Dr. Abdnllah Xürkoclu a.c.T. s. 12 (11) Prof. Dr. Raçıp Cner. a.g.m. (13) Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil a.j.T. s. l.U154. (13) Doç. Dr. ümit Kırdar. «Hm lı Nüfus Arıifj Sorunu», Ctımhuriyet, 12 nisan 19*3, s.2. Belkıs Aksu, bir yıla yakın bir süredir büyük bir günlük gazetenin dış yorum yazarı Kaya Yelkenci'yi seviyordu. Sevgilısi kendisinden dört jaş küçüktü ana son aylarda evlenmelerini koymuştu aklına. Yan yana hıç de fena durmadıklarını söylüyordu sık sık. Bu ya? sorununa pek önem vermiyordu. Kaya, sevdiği ken disinden küçük Uk erkek değildi nasıl olsa. Öyiesine canlı bir kadmdı ki a ncak kendisinden daha genç bir erkekle yürüyebileceğine içtenlikle iuanıyordu evliliğinin. Istanbul'dan ay rıbnadan iki gün öncesine kadar, Kaya'nın ken disini yalnız bırakmıyacağına. birlikte Izmır'e geleceğine öyiesine güveni vardı ki, bu konunun aralarmda her açıl'.şında olduğu gibi, Kaya, o gün bir kez daha gelemiyeceğini söyleyince iyice şafirdı: «Nasü olur? Nasü olur?» diye yineledi birka; kez. Kaya: Daha önce scylemiştim, dedi. Inanmamıştım ki.. BUiyorsun durumumu.. Aklı almıyordu bir türlü: Na«ıl yalnız bırakırsın beni Izmir'de? Ka sü özlemezsin? Özleyeceğim, hem d« çok özleyeceğim Kaya ne dese bofunaydı. Eylül baştna kadar Uinden ayrıbnası olanaksızdı. Ama böylt bir özürün değeri yoktu Belkıs'ın gözünde. Üstelik doğru oldu&una inap.mıyordu bu durumun. Evlenmekten kaçtığı için Kaya'nın kendi lini aüattığı kujkuruna kapdıyordu. Sonunda y.v • Poligami . 4) Az geli«miş ülkelerde yay gra oldugu görüten «poHltamıçok kadınla »evlenme» de dogurganhğı yükseltmektediı (5y. Yur aumuzda evlenme törenl yapıürken zaten evli bulunan bir kimsenin başkasıyla ikinci olarak evlenmesinı ksnunumuz vasak etmistir. Mevcut evliligin yeniden evlenmeye engel sayılması Medeni Kanunun Türk toplum yaşamında yaptığı en önemli hukuk devrimlerinden biridir. Böylece Türk ailesi içın asırlarcs süren bir acı kaynagı kurutulmuş; kadın, poligaminin hay Sıvet kıncı tehdidınden ve tehlikisinden kurtarılmıştır (6). Medeni Kanunun 93. maddesi ile engellenen «çok kadınla evlenme» türü. yurdumuzda özellikle Dogu ve Güney Guneydogu Anadolu bölgelerinde yine devam etmektedir. 5> Kadının sosyal statüsünün farklı oluşu; örnegin kadının sosyal statüsünün dogurduğu çocuk sayısıyle ölçülmesı, biİKisizhk, kötü beslenms koşullan da dogurganlığı etkilemektedır 1938 yüını 100 ile ifade edecek olursak daha sonraki yıllarda <böl gelere göre dünyada nüius artifi» nın seyri şöyledir; Bölgeler Düşük kalori ülkeleri Yüksek kalori ülkeleri 19» 1M« 117 1 « 105 120 Nasuhi KÜÇÜKEREN 21 12 1974 günü elim bir trafik kazası sonucu aramızdan aynlmıştır. Cenazesl 23 12 1974 günü (bugün) ikindi namazını müteakiben Şişli Camiinden kaldırılarak Zincirlikuyu mezarlıgına defnedüecektir. Mevlâ Rahmet Eyleye. NOT: Çelenk gönderilmemesi. arzu edenlerin Türk Eğitlm Vakfına bagışta bulunmaları rica olunur. EŞt ve ÇOCtJKLARI (Cumhuriyet: Suadiyede Lüks Uaireler SUAütYE'de şahane konforlu 3 vatak odAsı .L) gaJODlu asmolen dösemelı denız m«nsarab İKİ .: «<!»•*• (Bilgin Reklâra. 13) 10258 DiŞi BOND Görüldüğü gibi, az geliîmij ülkeleri kuşatan «düsük kalori ülkeleri.nde nüfus artışı cyuksek kalorı ülkeleri.nden daha fazJadır. Baska bir deyişle, kötü beslenme dogurganlığı artırmaktadır. (T) Öte yandan, Josue de Castro'nun haklı olarak belirttiği gibi, yeryüzünün bazı bölgelerindeki açlık, aşırı nüfusun bir so nucu olmayıp aksine, açlık, aşırı nüfusun sebebidir. S) Yoksulluğun yaygm ve devletin sosyal görevlerinin yeterince mevcut olmadığı ülkelerde çocuk sayısı, bir çeşit zenginliği, aiie dayanısmasını ve gelecek için garantiyı teskil etmektedir. 7) »Erkek çocuk» için farklı bir değer yargısının varlığı, kız çocuklan olan aileleri de yeni do ğumlara yöneltmektedir. (8) Ö m ı ğin, işletzne bütünlüğünü koruyacak en az bir oğlan çocuğa kadar doğumlann sürdürülmesi. doğur ganlığı arttıran etmenler arasında •ayılabilir. (9). Kısaca ozetlemek gerekirse, az gelişmi? ülkelerde görülen hızlı nüfus aruşının bu özelliği, kar kesiminde jTİriirlükte olan sosyal ve ekonomik ilişki ve kosulların ürünüdür. Nüfus artışının iktisaden gelismiş ülkelerde °o 1 ve alrında, az gelişmiş ülkelerde ise c« 3'e değin yükselmesi, dünya çapında büyük bir tehlike oiarak niteienmiş ve bu olguya müftıs patlaması» denilmiştir. Nüfus miktar.nın artışmdaki bu hız dünyada üretilen hammaddelerin bir zaman gelip insanların gereksinimlerine yetmeyeceği endişesini dogurmaktadır (10). «Roma Kulübü»nün nüfus ljleri üzerinde yaptıgı araştırmalar sonucu insanh^ın gelecegi hakkında dikkate deger baa verıîer ortaya knnmuştur. Volkswagen vakfmın maddi destegi ile yapılan bu araştırmaya göre, eger in«wnlar nlifus artısım önleyemezlerse luo yıl sonra tüm doğal kaynaklar tükenecek, açlık baş gösterecek, ınsanlar aç Cağdaş Yayınlarının 8, kitabı çıktı TİFFANY JONES Prof. SEHA L, MERAY İnüanca Taşamak GARTH KIYIPAM İftARET VEJll LiyORTOVfllADAM V E a n K U P S c J = y 6 N B i a ı 9 OLMAİt Isteme adresi: ÇflGDflŞ YAY.NLÜRI Cagaloglu Halkevi Sokak No 39 41 H2C
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle