21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 2 Aralık 1974 Imparatorluğun Sonu alât Pa?a »on împaratorluğun son Sadrazamtdır. «Son Sadıazamı» dıyonız Çünkü Arabutan yarunadası da dshıl olmsk uzere, Yemenden, Basr» Korfezmden Karadenıze, Merıç juyuna kadar uzanan topraklarında çeş'Ûı halklar barındıran Osmanlı Devletı, gercekte, Bırıncı Dünya Savası kaybedılıp, 31 ekım 1918'de Mondros süâh bırakıjmasının ımzalanması ıle, fıılen dunya tarıbınden »•lınd Btr mparatorluk olarak artık tsrıhe kariîtı Gerç Mutareke donemmde de bır sure ve 1922'de mılll kuvvelenn Istanbula gınş ne kadsT Istanbulda hjç bır \etkı \e savgıya sahıp olmavan golge bır Padışahhk ıd«resı vaşsdı Bu arada b.rtaJtım Sndrazamlar da gehp geç ler Ama Is*anbul, za*en yabancı ışgalı altında: dı. Bu ışgal altındakı golge ıdareje Devle' ve Kabınenın başındakıleıe de elbette kı Saarazam denemezdı. îşte bu nedenledır kı Talât Paşayı Osmanlı împaratorlugunun son Sadrazamı ve onun temsıl ettıgı îttıhat ve Terakkı ıkudarını da, tmporatorlugun sonu olarak almakta bır yanılgı olmdsa gerekt r Ittıhat ve Teıakkı ve onun 'ktıdar donemı hak kmda venı kuaklar, p«k bır jey bılmezler iantnnı D?ha eskı kusagın veya kuşaklarm, 10 temmuz 1908 de Makedon^ada pallavan ıhtılâîm ortava çıkaıdıgı bj komıte ve onun daha sonıa soruni'uzla şan ıktıdsrı hakkjıdakl goruşlen, sanıyorum kı ıkne avrıhr Bu göu$ veva ruhl ıllşkılarn bırincl krn, t'tıhat \e Terakkl ve onun lıderleıı denıldıgı 7aman duvulpn kayıtsız sartsız he\ecan bağlılık \e ruhı tesl mıyettır Bu gouşe gore îttıhat ^e Terakkı, kutsal bır ısyarun. kutsal ve kahraman kadrosudur Bu isyan \e bu kadro tartiîüm?r Bu kadronun onde gelen Llderı ıse, Talat Paş'dır Onara gore hattâ Enver Paw bıle, ancak Ta lât Pöşarnn golgesınde kalır Mantık ve gerçeklerden znade ashnda İTioaratorlukta, sorurasuz ve her \onu ıîe çaggerı=ı bır Abdulhamıt ıdarennı yı kıp Meşrutnetı getıren bu kadroyu kutsallafurmakla, bu goruş sahıplen kendılennde de bır ben'ık gururu du3T> uşlardır Ama bu ku;ak artık ha at sahnesınden sılınmıjtır denüebllır. ^ynı ıhti'âl devrinın çocuklarından olup aynı o'a^ları \aşa>an bır bajka göruş sahıplenne gore ıse îttıhat ve Terakkı, vıktıgı ıstıbdat ve sorurasuz T Olaylar ve göröşter Talat Paşa'nın Tespihi Şevket Siireyya AYDEMİR luk idaresf yerine daha kanunsuz bir idare getlıen ve Irnparatorlugun mezar kazıcısı olan, cahıl ve maceraperest bır baskı komıtesıdır Bu konular daıma tartışılmıştır ve daha da tartifilacaktır Çunku şımdı de, geıek ulkemızın aydmları, gereks« dıj. ulkelerden araştırıcılar, bugün de, tttihat ve Terakkı hakkında, cıddı çahşmalar ıçındedırler Ben de, gerek uç cıltlık Makedonyadan Orta Asya\a Enver Paşa> gerekse, yıne uç cıltlık Tek A.dam adh eserlerımde, bu konuyu etraflıca l$ledim Ama şımdı de ve her gun kabaran belgelerın ışıgı altında Îttıhat ve TerakkınJn, ayrıca ele alın ması bızı ve bazı aydın arkadaşlarımızı, derinden duşundurmektedır Çunku yalnız son beş altı yü ıçınde bu arjıve, en azdan 10 000 japrakhk belge eklenm^ür Yalnız ortada bulunmavan, yakıldıgı, kajbedildığı kanı«ı gıttıkçe guçlenen Îttıhat ve Terakkinın Umumı Merkez defter, zabıt ve evrakıdıı Bu boşluğu da, devrın Malıye Nazın Cavıt Bevjn, şundı artık Turk Tarıh Kurumuna ıntı k»l etürılen ve kendı el>azısı ıle 24 defterhk hatı ra notlan, onemlı surette doldurmaktadır Ama bız ıımdı, bu arama ve çalışmal=u% onemlı uğraşılar olarak kaydetmekle beraber, bugun bu dar sutunlarda hem duşundurucü, hem hoş bır bulu;u anlatalun. dirne postanesinde, 40 kuruş aylıkl» bir kâtıplik bulabildı. Tahsıh ancak, ortaokul (Idâdi) stnıf larına kadardı Devrın Abd\ılhamlt ıstıbdadına karşı savaşmak ıçin Ittihat ve Terakkl komıtelerl, 188S'da, hem Pans'te, hem Istanbul Tıbbıyt sınde, aynı vıld'a kuruldu Talât, az çok ergenlik jaşına gelınce, Edırne de bu glzlı ıhtilâl komıtesıne katıldı Komitede, daha sonra Edırne mebuslan olan Şeref Faik Beyler, Necıp Bev, Ipekll (Yakovalı) Hoca Ibrahlın ve aynea subay ve assubaylardan kimseler vardı En aktı( uye, çok dikkatı çeklcı, fakat golgede çalışmavı tccıh eden ozellikle askerler arasında faal olan, Hoca Hafız Ibrahım'dı. Ama bır gun, gızlı Komıte ıhbar edıldi 0>e ler tutukiandılar Askeri Mahkemede ajır cezalara çarptırılarak, Edırne hapıshanesırve kapatıldılar Hukumlüluk suresı uzun ve şartlar ağırdı Ama uç yıllık bır hapıshane çilesınden sonra mahkumlara, Edırne ve Istanbul dışında ve kontrol ajtında vaşama hakkl verıldl Talât, Selânık'e, Hoca Ibrah'm Metrovıçe've gıttıler Talât da Metrovıçe de Hoca Ibrahlm'a mısafir olmuştur. Talât'ın ve lcK)6'da kurulı.p, 1908 ıhtilalini basaran gizU Itühat ve Terakkıve katılması Selanikte'dır Hoca tbrahun Makedonvada, yıne en faal ıhtıiaJcllerdendl. Talât, ylne postanede blr ış bulmuştu Talât'ın, lşte bu Edırne'deki ceıaevı havatıdır kl, çlmdiye kadar hayatinın hemen hemen bıl'nme\en bir safhasıydı Pakat îlmdl bulunan belgeler, bu karanhk fünleri, hapuhane yaşantısının, o çüelı atmosferl Ile yansıtıyor Bu Talât Efendi Hapishanede Talât P»ıa, 1875 te Edırne'de doğdu Babast, Batı Trakya da Kırcaalj ilçesınden Çepelceli Hafız Ahmet Efendiydi. Talât dunyaya geldıgl zaman, babaıı Edırne'de küçuk bır adliye memuruydu. Erken oldü. Alle yukü Talat'ın ü?erine kaldı Henuz çocuk denılecek yaşında, E yazılar daha ziyade, haplshane arkadaşı Necip Bey tarafından tutulrnuj notlardır Çok uzun değıl Ama canlı, renkli ve anlamlı Hele Talit'ın haplshanedeki namazları, dualan ve o tırada Rumellde kaynaşıp, hapıshanelerl de dolduran Rum Bulgar komltecılerı ıle ilışkileri tartışmalan™ Bu küçuk, fakat değerll hazlnecık bize, >i ne Hafız Ibrahlm ailesinden gellyor Merhumun kızı, Saym Fevzıye îbrahim Zaım'in, lutufkâr armağanı ile, hem Talât Paşanın ve arkadaşla nnın haplshane hayatı, hem rahmetll Hoca tbrahım'ın, hayat aJaşı uzerınde, çimdi artık bır şeyler bilıvoruz O Hoca fbrahlm ki, onun içın mubterem bir aat «Talât Paşanın tazilet (erdemlik) hocası» diye yazmıstır Ve Ataturk'ten gelen mebusluk tekllfine Hoca Îbrahim «Benım mılli mucadelede emeğim geçmedı, bu goreve haklaın yoktur» dıye cevap gönderebilmıştir. Ama o yıllarda ve hayatının sonuna kad«r nasıbl, maddeten çetin, ama ruhen soy ve şah siyeth bir çıle oldu Az sayıda, ama çok değerll ve aydınlatıcı kalınblar arasında, geleceğm Sadrazamı Talât Paşadan kalan, bır de başka hatıra var Bu hatıra, Talât Paşanın Tespihı'dır Butun cezaevlennde, mahkumlann, vakit 616*urmek hatta beiki de uç • beı kurus kazanabilmek ıçın isledikleri boncuk eşvalardan bıri Bu tespıhl Talât Paşa kendl elı ıle ıslemış Hem arkadaşı, hem de biraz Hocası îbrahim Efendive armağan etmlstır. Duşundürucu bir hatira. Onun el emegının, ahnterınm ve goznurunun bır eseri. Ve bır omrun, en çılelı gunlermln hatırası Sayın Fevzıve İbrahım Zaım tarafından armağan edılen ve şimdı Tarıh Kurumunun arşıvlerine ıntıkal eden y«nı materyelı, bütun one mi ile takdır ediyorum Yarın Îttıhat ve Terakkinin seruvenı, dtlfünduğümuz gibi ve bu dugünceye kendini vermlş insanlar tarafından vazılabilirse, bu boncuktan tcspıh de, duvgusal âlemımizi dalgalandıran bır tanhî kalıntı olarak değerlendırılecektır. îttıhat ve Terakkl hata ve sevaplan ile artık tanhe ıntikal etmıştır. Ama ne var kl, onlar da bisdendi. lyi nlyetle ha v»üannı ülkülerine verdiler. Ve bfadm tarıhımılin bağnnda uyuyorlar Çagda? anlamda belkı yetersiz, ama }iğıt insanlardılar. Haf tanın raporu YAŞASIN GENÇLIK SADUN TANJU ençlığin tepldlerıne, kafa tutuşlarına meydan okuyuşlan na bayılıyorum Meydanda sadece onlar varmış va ısterlerse pek çok şeyı degiştırebilirlermış gıbi davranıyorlar. Büyüklerin gerçeklerini ve herşeye egemen olan güolenni onemsemıyorlar. Kendi fızıki gucünün bihncine va. ran genç adam, dunyayı yennden oynatabılecegınl sanıyor Bunu sevıyoram işte. Bu kor guven olmasa, dıinya devrım tanhı ne kadar renksız cılız, sonük kalırdı. Eylamın kokenınde mantıktan çok ofke vardır. B BU SARKI... Gençlıgın diinya hesaplanna uymayan tepkisini küçümsemek olmaz 1967 temmuzunda blr sabatı Attna'nın blr sokağında 23 yaşında bir genç kız pikaba blr plâk koydu, ses düğmesını sonuna kdar açtı Mahalleyı avağa kaldıran şarkı & ğ askeri darbenın 13 numaralı tebüğle yasakladıjı a Theodorak s'ın bestesı idı. Şimdi polisler gelecokti, onu ahp yaka paça Bubulina sokağmdafcl ışkence yuvasma gotureceklerdı Canına okuyacaklardı kısacası Ama Athanasia adiı genç kıza hıç bır şey anlatılamazdı Kızun bu yaptığın dflilik denemezdı Yasak bir plâğı çalmakla hiç bir sevi değiştlrfraetsin, ama bütün hayatı nı berbat edebllirsin oSuMi venlemezdı O istemısti ve yaptı. Bu kor güven, bu delıcesıne cesurluklar yüzünden lnsanlık afır ağır bir haysıvet bılıncme doğru yüksalmektadır Ama bugün de sorsanız, her bin tdşiden dokuzyuıdoksandokuznna göre, saçmalıktır, delllıktir. DÜRÜLEN DEFTER Bir tiyatro oyuncusu olan Füsun Erbulak'ın «Nlçln Gee Kaldun»ını okuy&nlar da bana, «delılik», «ne gereği var» dediler Genç bir kadın, sünün birinde, durup dururken pikaba kendı hayatının pilâgını koyuyor ve herkes duysun dıye ses dJğmesıni sonuna kadar açıyordu. Bence ılgınç olan bu tepkivdi Nıçm yapıyordu blr genç kadın bunu' Niçü tâ çocnklntnndan başlıvarak bütün illşkilerini anlatıyor, cinsel yaşamını bıle bütün aynntılanvla ortaya koyuyordu? Bu merakla okudum kitabı ve gözdürn ki, Fusun Erbuiak arırmak istıyor bütün geçmışinden, yepyeni bır tnsan oldugunu kanıtlamak lstiyor. Sosyalızm gıbı b:r ülküye erişmesındeki geç kalmışlıgı affettirmek içın, kabugunu nıçın geç kırabildıgıni anlatmaga fcoyuluyor. Vardıği yerde, yaşamının bir bölümonün defterinl dü> m«k istiyor. ILÜSAL SÜÇ... OKTAY AKBAL Evet Hayır Kişiyi Kendi TopJumundan Soğutanlar yılının eylül ayında Almanya'daki Türk ışçıien arasında ro portaj yapan bır gazetecinın açıklıga kavuşturdugu bılgüer ıbret verıcıdir 20 bin isçinin Alman yurttaşhğına geçmek ıstedığını beiırten yazar'ın bu ışçilerle yaptığı göruşmeler gerçekten üzerinde durulmaga değer. Alman yurttaşugma geçmek Ucere olan bir ışçimizın kendısıne yoneltı len «Turkıye'vı aramayacak mıaın?» sonısuna cevabı sudur «Alman pasaportum olunca turist olarak gıdenm (Türkıye' ye). GümrUklerde kimse ajzını açamaz, sen bu yana dıyemes ba na Kolay mı» Lâf soyleyebüır ler mı' Arabamın plâkasına ası labilir mi Polis?. şunu bunu ıs teyebılir mı kimse benden?» Başka bir ışçimizın «Dönecek mısin Turkiye'ye?» sorusuna cevabı daha da hazmdir, acıklı dır «Ben kovulana kadar buradayım» (Bu roportaj «Cumhunyet» Gazetesı'nin 8 eylül 1973 günlU nüshasında «Almanya Beylen» adıyle > aymlanmıştır Yaa n Nevzat Üstün) Yukarıya aldgımız yüz btnlerR ceden nıhayet ıkı örnek Fakat "oldükÇa ılgınç îfci o'rrfek KÎŞf"yt kendı toplumundan ve kendi dev letinden uzaklastıran ve sogutan bu serzenışlerin ve şıkiyetlerın altında sadece giunruk kapılann da arannus olma durumu vaımıyor. Onlann üzuntü duydukları şey kendi ınsanhk haysıyeUeruıe kendi ülkelerinde değer venlmeyıştır. Ve deger vermeyenlerin başında da bızzat DEVLET gehr Yuzyıllar boyunca bu boyle olmuştur Her ne kadar «Mület egemenliği» veya «Halk hukümeü» gibi veya buna benzer slogan lann yerleşmeye başladıgı 1920' den bu yana bu durumda bazı değışrneler görulmü? ıse de geçmışteki kohne zihniyetin tortulan hâlâ toplumumuzda ve bzellıkle îdare organlannda vardır Bu nedenîedır ki Türk'ü kendl yurdundan ve toplumundan soğutanların başında yine Devlet. yıne bürokrasi, yıne halkı küçük goren ve ona ancak KÖTU davranıldıgı saman etkili bir ij go rulmüş olacagını sanan nhniyet gelır ir «Baçbug» sözüdür gidiyordu C«dd« iri aesU bir hoparlorle ınhyordu Başbuğ gelıyor, başbuğ gelıyor1 Baktım dolmuşjn camından, yanıınuda bır karayonet vardı, amm her yam ka'^n tellerle örttllmüî Bır nrhlı taşıt Başbug partısının propaganda aracı demek böyle sıkı sıkı korunmak sorunda. Basbuf geldı korustu, gıtti Ardından olaylar hulandı Durup dumrken yu'Mar basılıyor, dükklnlarda, gazeteler, kıtaplar yırtılnor resımler ..arçalanıyor gozdağlan venhyor Bır yerden buyruk almışçasına1 Kendılerıne komando ya da ulkiicU «dını veren btrkaç JTJZ »enç adam sopalarla sılahlarla donatı larak orava barava saldırtılıyor Sankı dort beş yıl oncesındeyız Gençi k orgutlen karsı karşıya geldı gelecek, kıyasıya bır vuruşma, alanlarda, sokaklarda, yurt korıdorlannda, üni versıte yuksek okul sınıflarmda başladı başlayacak Kendılerıyle birlıkte olmavanlar hep komünisttir' laldırılara karjı kendılerını koruyanlar da Boyle şeyler doğru degil dijer.ler de Zorbalık ortalıgı boş bulrouşa benzer îkı aylık hüküraet bjnalımı uvgun bır hava yarattı böyle ışlere. Hatta dolayh yoldan, kımı zaman da açık açık korunduklanna gbre nı>e ylıreklenmesınler boyle saldırganlar' Sen tut Üniversiteyi basmaya kalkış, sonra da kendılerıni, universıtelennı, düşünme özgürlüklermı korumak iatevenlere de «komünıst» de' Hep bovle oluyor, aşın sağcılar, kendılen gıbi düştinmeyenlenn tumunu duşman belleyenler oylesıne ılerı gidıyorlar ki karşılarında orgutler kurmaktan başka çare kalmıyor Kaçınılmaz bır şey bu Derse sokmazlar kapıdan geçırmezler, ille de kendl yanlannda yer alraanızı fsterler' O zaman böyle rorbalıkları dognı görmeyen gençler de birleşıp, örgtttlerfcurup, savunmava geçeceklerdır Bu arada kanlı olaylar çıkarsa sonımlu kımdır'' Bu saldırganlara gore «solcular»dır suçlu1 Sağcı basın organları pohtıkacılar da ou tera gorüşü alabıldıgıne deatekledıler mı. gerçekler yon değıştırır, Kendılenni savunanlar suçlj, saldırganlar ise suçsuz kışıler halıne gennlirler Sert bır vonetım ışbaşına geçtı mi, ya da iktıdann sağa açık mı açık kışilen «'edbır» almaya kalktı mı, sağcı partızanlar ortadan yok olur, kendılerını savunmus gençler ıse tutuklanıp aylarca. turlu aeılara katlanırlar Yakın zamanda bunun sayısız örneklerını gormedık mı9 Bu oyun hep aynı senaryoya dayanar&k oynanıyor Bır yenısını hszırlamak geregıni bıle duymuyorlarl C^le<;ıne kör, sağır, budala sanıjorlar kamuoyunu .. Tarıh bır tekrarlanmadır sozünü söyler dururlar. Oysa tarıh bır yenılenmedır olumljya doğru bır ilerleraedır 12 Mart bncesi olavlarına benzer durumlar yenıden pişırılıp kotarılıyorsa dofal sonuç bır yenı 12 Mart mıdır' Aşırı sağcı mılıtanİann onları kışk'r'anların umudu budur. Bız başlatınz kargaşa'ıklaı onlar karşı koyar, bız vururuz, bır ıkl Uç, onlar da ba^lar vıırmava, sonra çek dık mı ortadan, sağlam bir kösey» saklandık mı, ortada onlar kahr bıze yakın, bızden yana bir ık^ıdar da kuruluvennce solcular komünıstler, anarşıstler dıya toplar heps nı Evet 12 Mart'tan sonra böyle oldu. Bir sürU gerç oldurüldu varalandı kendilennı aşın sagcı dıyenlerin eliyle, bınnın bıle suçlusu çıkmadı ortaya, olen öldügUyle yaralanan karınm akmasıvla kaldı, ayrıca yüzlerce, binlerce genç ınsan turlu çıleler çektı Bir 12 Mart daha olmaz Bir 27 Mayıs nasıl olamadıysa, 13 Mart ta . Gelecekte de yeni bır «12 Mart» jraratmak olanak dışıdır Her gun yenı bilınçlenmeler oluyor, yanı durumlar ort«r va çiKiyor, u'usun go?u açıhyor Ividen iyıye Bosunadır yenl 12 Mart koçuüarını bır kez daha yaratmak çabaları Saldırganlsra hoşjoru göstermek bagışlanmaz bır suçtur ulusa karsı l*lenmış bır suç B KİŞÎYÎ KENDÎ TOPLUMUNDAN VE DEVLETÎNDEN SOĞUTAN NEDENLERÎN BAŞINDA, İNSANLIK HAYStYETLERÎNE KENDÎ ULKELERİNDE DEĞER VERÎLMEYÎSTÎR İlhan AfiSEL Yok eger OfkeniM hâktaı olur ve kanunun bu çeşıt davranışlar ıçin memur hakkında öngordüjü hükümlere sarıhnak isteyecek ohırsanu, bu takdırde de llgili metrurun baglı oulundugu îdare' den «Luzumu rauhakeme» kararı, yani izin almanız gerekecektır. Bu karar oimadan ki kendı memurunu korumak gayretkesligiyle îdare bazan buna yansşmaz ne sU onun hakkında dava açabilir ve ne de «avcıya açtırtabüirainlc Anayasa Mahkemesl, görevleri sırasında veya gbrevlerinin yerine getiritaıesi do layuıyle ısleyecekleri suç nitellgindeki davranıslardan dolavı 11gıh ıdarec* verllmiş «ltizumu rr.uhakeme» karan olmadıkça me Rıurlarm yargılanamavaeakiannı öngoren kanun hUkmUnü Anayaaa'ya aykın bulmajnj»tof*: rf BUtun bunlar Kıai Devlet İdare iliskileriyle lljriU sayısu dertlenmısden baaıları Bid dev letten ve bazan toplumdan lotut maya yeterli olabılecek olaylara gtlç katan nedenlerden bir kısmı. Üzerinde düaünmeye deger. BU tün bunlarm hepsine bu kısa ya zı çerçevesinde degınmeye irnkân yot Fakat bır hususu beUrtmek gerek. Gun geçmez ki resmî makam ve mercılerden veya kurulualardan falanca memurun ımsasıyle aJdıgımız ve belli bır işle Ugıli yazılar veya büdirgeler kapsadık ları ıfade ve ton ıtıbanyle bızı Makina Yuksek Mühendisi Kimya Yuksek Mühendisi Ve Hukuk Müşaviri Aranıyor Bir <ıanavı kuruluşunda, ıstıkbal vaadeden btr çalıştırılmak uzere konuda Makina Yuksek Mühendisi Kimya Yuksek Mühendisi Hukuk Muşaviri alın?caktır Kurulu^urnuzda gorev dlmak ıçın muracaat edecek e'emanların a) İngilizce lisanım çok iyi derecede bümesi, b) A^kerlik hizmetini yapmış olması, c) 30 yaşını geçmemiş bulunması (Hukuk Müşaviri için yaş sının 45'tir) îsteklılerın en geç 12 aralık 1974 tarihine kadar mışlerını açıklayan yazılı muracsatlarını ozgeç PK 579 KIZILAY ANKARA 5 î adresine gondermeleri gerekmektedır Ücret tatmin^ar olup muracaatlar gızli tutulacaktır. Cumhuri>et 9582 MERSİN BELEDİYESÎNDEN: Eelrc \emızce tdi^ rr eo Imekte olan kafeterya ve semt pazarıaınuı eknnonık lîletmecüık duzen nı iurutecek tecrubeh ışletmecıler d'anmdktadır tsteklderın İ arahk 1974 paR zartesı gunune kadar Beledıyemız Ozluk tşlen Mudurlüğune hi' tercamelerı ve referansları ıle birlıkte muracaat etmelerı uan olunur. eder otururuz. însan haklanndan oldugu gibi sosyal ödevlerimizde de tamamiyle kayıtsız bır haldeyiz. Kişi ıken böyleyız, fakat Allah göstermesın, bir kez htikUmete girince, iktidar ele geçince, ne zalira, ne gaddar oluruz Mertebemızl buyUltürüz, kendimlzi Hak ile beraber tutanı. Her yaptığımız haklıdır. her söıümüB hakür. Ahl&Jamus: degistiriri». Çok vakit zulUmden, kotulükten çekinmeyiz Kişi iken yapmadıkla rımızı, yapamadıklanrcızı, bu kes ferah ferah yaparız » Evet değışmış pek fazla bir ttry yok, bi2 bugün de az çok buyuz ve bisl «Bu» olmaktan vazgeçirecek yollan tıkamak niyetınde de değıliz îdare'nin en yuksek kademeeinden en alt sırasma vanncaya kadar devlet otoritesıne r mh)p feaıı •meTr.urfartrr yurttasa hâlâ İNSAN VARLIGI olarak bakmadıkları ve insan muamelesi yapmadıkları bir gerçek. Bialenn bunu olagan olarak kar?ılayışımız da bir gerçek. Bir kısım memurlann, basit ve cahil saydıkları yurttaslan azarlaması, kovması, islerini sürüncemede bırakması gıbı oraekler bır yana ve fakat aydın dıye kabul edılen çevrelere karşı takındıklan tutum da iç açıcı degıldır Şu veya bu vesile ıle karşısına dikıldığinız memur, sizden ilâhlara tapan insanlann «meclubıyetini» bekler. Duruşunusun selâm venşinirin, ve saveı göstenlerinizın her yönü ıle ılgılerur Kusur yaratıcı noktalarım inceler «Arzı ubudıvet^te en ufak bır ıhmal ve onjpfın şaiKa çıkarmakta Kusur vev» soiıakta eller cepte doalşı.ken gttz goze gelıp de ellen cepten çıkarmajpa gıbı davranışlar ya hıiTurcan k»pı dışarı edılmeyı, va gar çevril meyi, ya da hakkınızda «t«hk.kat» ıcrasını gerektu'r Bunaan bır sure önce bır ılçe ^aym^kaİktidar Ele Geçince.. mının, sokakta ellen farktsındjs Bu satırlann yazan da dahil •e selâm vermeden zeç i aiye bir v olmak üzere 1961 Anayasa sının ogretmene ikı ihtar VP blr tevbıh hazırlanmasında görev alanlann cezası verdığıni ga«"teıeT yasmış hepsine yuklenebilecek sorumlu tı. Buna karsılık bu aynı memuluk o'dur ki yenı bır teme! kanu nın sıze karşı takınacafı saygısız nu oluşturma fırsatını gereklı şe davranıslara ve hattâ basvurmak kilde kullanmamışlardır HataVa tan kaçınmayacağı suç nıtelığındüştüklen, eksık veya fazla tut deld ışlemleıe Kaıs s n M tukları, ve hatta unuttuklan bır laceğınlz övle oek fazla bır sey çok hususlar yanında (ki bunla nn acısı ve kötü sonuçlan teker yoktur. O'na onunkine benzer usullerle karsılık vermeye kalteker çıkrnakta), üıerınde ıncelık le ve yeteri kadar ütizlikle dur kacak olsatuz. kendınuı Turk Ceza Kanunu'nun madıklan sorunlar olmuştur. kâret» veya benzerı«Memura hahükümlerıyBu sorunlardan en önemlisi de le karsı karşıya bulur ve kimbılnsan kişıliğinin haysıyetine say hr kaç günden Saç ava hapıs ıhgı kavramını kolay ışler bir me tımallerıyle dehsete dtisersinız kanizma ıle güvenceye baglaya mamış olmalan hususu ıle ılgilı dir. Kime karşı güvenceje bağ layamama'' Hıç şüphesız herkese karşı, fakat asıl kışı'ye deger vermesıni öğrenmeyen bazı kamu kuruluşlanna, bazı memur, makam ve mercilere karşı Oysakl hemen hepsinin gözlerlnin önUnde yUzyülardan ben çesitli sekiller altında suregelen bır ÎDARE HASTALIĞI ve MEMUBKİŞÎ ilışkilen düzensızlıgı yatmaktaydı. Bu hastahğın ve dü»ensigligın başhca nedenlerinden birislnin de memur suufının kişı'ye karşı olumsuz davranışlan oldugu gerçeğıne vakıf idiler. Tanzimat ve Meşrutıyet devırlerinin halk ile ilişkısiz ve halka «müstemleke yerlisi» işlemini uygun gören, halkı azarlayan, yurttaşa söven memur örneklenne, eski ölçülerde degilse bıle, bugün dahi, bılhassa küçük kentlerde ve mahallelerde, rastlandığına tanık idiler. Hemen hepsı Alı Kemal'ın «Meselei Şarklye» adlı kitabında bundan 60 küsur yıl önce bu konuda dile getırdigi yakınmaları hatırlamakta idiler. ŞU İD\RE «Şu Osmanlı 1daresı, dıyordu Alı Kemal o kitabında, Şu Osmanlı ldaresi ibretle gözden geçirilse gerçekler daha açık olarak anlaşıhr. ömeğın halkımız hükümeti blr belâ, bir zorakı belâ sayar Hükümetle alış verişten çekinir Hepımiz bir jandarmayı hattâ bır vergi tahsildannı görünce bir an şöyle titreriı. Demek insan haklanndan habersiz bir durumdayız Hükümet bızi durup dururken asmaz ve kesmezse Allah'a teşekkür rencıda etmesin. Bu yazılarda bize kimliğimızi hatırlatacak ya oa ki*ıligirruzi renklendırecek bır hltap taraına, bır sıcakhga r&süamak mtimkün degildır Adı mızm başında «sayın» deyimını gormek şoyle dursun, saaece bay v«ya bayan veya meslek ünvanırnızla ilgıli bir ışarettn konduguna dahi tanık ohnayı». Çünkü onu kaleme alan ve imsalayan yetkili devlet otoritesimn bir zer recigine s a h ı p kisi olarak bu deyimleri bize çok görür. Kullandıgı dil ve ifade fevkalâde donuk, soguk ve mutlaka emredıcl niteliktedir. ASIL YAŞAM... însan beynınin, lnsan Mşiliglnin olusmaa blr sflreo işidir kugkıısuz. Hiç bırimiz oocuklugumuzdaki, okuldaki. ilk gençlığımi7dekı, havata atıldığımız, llk aşka tattığımı», yaşama daha c'erinüğme dalmaga basladıgunu zamanlardaki cben» değiliz Devamlı bir degısımdir hayat. Blz de degi> şlriz. Bir baska «ben» oluru». BeUİ blr çizgiyi, kendi vaşam felsefemiıi buluncaya kadar geçen süre, genellikle toplumsal bir »orumluluk konusudur, içımizde bır earfklik, bir bo»luk yaratsa da, ası] vasaın kendimlzl bnldnğumuı nmıodan üonraki dönemdlr. Kurtulmuslugunu. artık kendi kendlnin sjhibı Ojdufunu duyan lnsanın sevlnci mutluluğu büyütur. Diktaya meydan okumak için Theodomlds'ın plâgıra çalan Yunaniı kıw ne kadar sevdimse, lrurrulmusluğıınu ertava kovmak İçin yaşamının butün önüJe'inı kaldıran senc öyntro oyuncusunu da o kadar sevoım Yaşarnı vaşanılac bjçırn«v le degil, bütün insanlara mutluluk getırecek bıcımlyle kutsamak büyük bir sevgıdir iTj.sanlara kucak açıştır. Icındu bulunduSu zorlayıcı <c3$ula hsj, kalöUrjîann insa calıfı, sıcakhgı, sevgisi kUçümsenmemeli gençiıgın lasanu geleoefe ulastıran öt, budnr. Kişi Devlet İçin Bu donukluk ve soğukluk içerisinde bix Devlet'İn kisı için degll fakat Uşfnin devlet için ya ratıldıgı inancıyle yogurulmus fa sist bır ruhun varlığını duyar ir kilir ve kendımızi benliğimizden bir şeyler kaybeder görüruz Ve tabii UzüIUruz Bır an ıçm hemen kaleme sarıhp kişıligimizin en dogal bakkı olmak gereken nezaket ve saygıyı bizden esirgeyen bu memura. bu merci veya maka ma, cevap vermek, orüara bu yap iıklanrun kabalık oldufunu anlatmak ısteriz. Fakat kafamıtdan bu efendilerın bize kızabilecekle rl. linirlenebUecekleri ve idare ile aus verişimız var Ise lslerimizı yapmayacaklan düşüncesi geçer ve bu korkunç ihtirnal nedenlyle kıjillglmize Indirilmis darbeye çaresiz boyun eğer ve Ustelik zedelenmış gururumuzun bomuıdanmalarıaı susturmak ıçin kendi kendınuze bahaneler yaratırız. Bunun bir darbe oldugunu takdır edebılecek gelısmeden yoksun olanlarunm ıçin şup hesız kı mesela yoktur. îşte onlann sayıları çoğunluk oluncaya dek bu oyun boyle sıirup gıdecektır KÖTÜRÜM BİLGELtK Ama bin kjşiden dokuırü'doksandolrnra bu örö, hayatın gerçeklerinln dışmda gönlr. Gençlik blltbitoe, ihtivariar yapablla« sözünde hEiksıı yargılar saklıdır Yaşamı, ynçayan bütun kusaklann bilincd \e e.erıiüyl» yenıÖen düzenJeyip j*lett^?lm< gün, bu »üçü'nsemelare ve kötürüm bilçelite meydan kalmtyacak Sençttk eylenyfü>' ctlys%, ihtiyarlık akıl ve hllgı olaoak. Klll vasteda Kendîro bulamamış ihtiyarlardao olmaktansa, 20 yaşında kendtad aramaya çıkmış gencin pasıne takıltnaic, vasama çok da* hs uygun dUsecek. BİZLER ÎŞÇÎYİZ... Geçen hafta blr romanıtıdan söz etmlştira; Alman lsçi yazar Max Von Der Grun'ie karsılastım bır tonlantıda Türk Alman Kültür Merkezınden davet almış, kalkıp gehnis Açık kumral, orta ooylu, sağlam yarjıh biras tedırgın, Urkek davraniflı, çok sigara içen solcu oır avdındı îşçı sınıfmdan gehyordu Kesınlikle (ayaacı vaşaına bıçım vermeği amaçlayan bır sanat anlayısı vardı. Roman yazılacaksa, resım yapıUcaksa, heykel dıküeopk va da oir aarkı bestelenecekse, buniann soyut DIT guzelhk ve mükemmellik ürünü olmalan ona vız geliyordu O, tosanlan uyarmak, etkılemek, degişıme yoneltmek daha ıyı bu yaşamın kurulmasında ışçılik yapmaK gıbı bir görevia doluydu. Roman sanatı dıye bır şeyle ilgılenmıyordu îçınde yaşadığı, bıldıği çok genış bir sınıfın meGelelennj anlatıyor, bıünçlenmeyi geciktiren paslan dökuvor kabuklan kınyordu. îşçilığtni sürdurüyordu vanı May Von Der Grün, maden ocagındayken kullandıgı kazrnavı oırakmıf. elıne kaleml almıştı. Onunla tanıştıktan sonra blraz daha sevdmı isimi... Şırketın ınşaat \?o montaj i^lerınl yapacak olanTurk muteahhıtlarıylo yapılacak ve vapıl'Tiış ol«n mukavelelerının hazırlanması ve yurutu'mesı 19ları ıçın ve Sah« Pro • Mudurluğune Hukukl M u ş a vırlık yapabılecek kapasıteda bir elaman aranmaktadır • Türk kanun ve nizamlanna göre kendl kendine mukavele hazırlayatıll«««k, müzakere adabitecek v* karar verabilacek yetenekte olan • Mukavele imzalandıktan sonra mütaahhltlerle dlrekt t l f f l l ı «dlp mUzakerelerde bulunabllecek kablliyetl bulunan, • Teknık problemleri ve know how'ı anlıyan • Çok iyi inglllzee bilen (Almanca bllmesl da arzu «dılir fakat şart deSildlr) Muracaatçıların{ Cumartesı Pazar hariç) OS OO 1 8 3 0 saatlerı arasında goruşmek uzero Tütünçıflıkizmıt mevkıındsk' IGSAŞ Istanbul Gufore Sanayıı A Ş ( IPRAŞ Bafınarıaı ıçerısınde ) Personel Ş muracaet etmelerı rıca olunur ıllâncıhk: 9494) 9569 MÜTEAHHİT İDARECİSİ ELEMAN ARANIYOR VEFAT Meliha Tunalıgil 1 Aralık 1974 sabahı Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Mübarek naaşı, 2 Aralık 1974 Pazartesı gunu Ankara'da Hacı Bayram Camıinde oğie namazından sonra kılınacak cenaze namazını muteakıp, I«tanbul a goturulerek Karacaahmet'tekı aıle kabngtarına 3 Aralık Salı gunu defnedılecekür. Mevli rahmet eyleye. A t L E S t (Cumhuriyet 9589) TURK Dl$ TICARET BANKASI YILBAŞI çekilişinin zengin îkramiyelî 51 ARALIK sakdır sonpara yatırma taıihi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle