18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 3 Ekim 1974 azı olaylann toplumdaki yankıları büyük olur. Gazeteîer olaya geni$ yer vererek, yetkililerin soruşturmalan dıjında, topladıklan özel bilgileri kamuya iietmeğe çahıırlar. Bir siire önce Yumurtahk hikimi S«fa Mutlu'nun öldürülmesi olayı d« böyle oldu. Sinema oyuncuau Yılmaz Güney'in de adının kanttığı bu olay basında bir süre yer aldı. Bazı gazeteler, görŞü tanıklarmm soruıturma dışı özel ajılatımlanm da yayımladılar. Tanıkların anlatımları arasmda az veya çok farklılıklar olduğu görüldü. tş Mahkemeye iletilmijtir. Kuşkusuz görevîi mahkeme, kendisi de tanıkları dinledikten sonra, bütün kanıtları değerlendirerek bir sonuca varacaktır. Biz burada ne olayı ele alacağız, ne de jazete yayınlarını... Biz bu yazımızda, bir kanıtlarru araeı olan tanıklığın yargılamadaki yeri, niteligi v» değeri hakkında okuyuculara genel bir fikir vernıek istiyoruz. Hümanist düşünür Montaigne, .Başkalarmm tanıkhğı bizi gerçeğe ulaftıramaz.> diyor. O.vsa, in sanhk, hukuk ve yargılama kavramlarına ulajtığı binlerce yıldan beri, hak ve adalet yolunda gerçeğı tanıklar aracıhğı ile bulmağa çalışmaktadır. Acaba bireyler arasındaki anlaşmazlıklarda veya suç ve suçluUrm saptanmastnda gerçek buluna bılmekte midir? Günümüzde Unıkjık en çok eleîtirilen bir kanıt durumuna dü?mü$tür. Tanıklışi «Adaletin gözü ve kulağı. gözüyle bakanlar 3anı = 1 ra, onu «En kötü bir kanı;. olarak düjünenler de vardır. Adlî yanılgılann aııl nedenini tanıklıga bag layanlar büyük çoğunluktadırlar. La Bruye're, «Kendim için hırsız veya katil olamam derim, fakat günün birinde böyle sayılmakhgım olanaksü değüdır, diyemem.» dıyerek. tanıklık için duyulin kuşkuyu en giizel biçimde dile jetirmijtir. öyleyse bu kanıtlama aracmdan vaı mı feçmeli?. Kriminalİ3tik biliminin gelişmesiyle tanıklığın Snemım yitireceği, hıç olmaua adll yanılgüardaki payınm azalacağı ve sakıncalarının giderilecegi ileri sürülmüştür. Ancak. kriminalistik bılimi ne kadar gelişirse gelişsin, her olayda uygulanma olana ğı bulunamayacağından tanıklara başvurma ve ger çeği onlardan öğrenme yolu hiç bir zaman kapar.rr.ayacaktır. Çünkü, bir olayın oluşunu, nedenlenni, haksız kışkırtmaları v.b. maddl kanıtlarla ortaya koymak olanaksızdır. Tanıkları, olaylann ka B Olaylar ve görüşler TANIKLIK ÜZERİNE Şerafettin CANPOLAT Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi Üyesl ranltgi uzerin* VOTSB bir ısığa benzetenler olmuş tur. Tanık, geçmiste olan bir olay hakkında bilgi ve görgüsünü anlatan kimsedir. Hâkim, soruşturma konusu olayı tanık aracılığı ile öğrenecektir. Sonuca ulaşabilmek için dava konusu olan olayın nasıl oluştuğunu bilmek zorıındadır. Bu nedenle olayı yeniden yaşarmağa ve sözü önünde olmuş gi bi bilmcğe çalışacaktır. Eldeki maddi kanıtlar çok kez hâkime bu olanağı vermez. Üstelik. suç denen olaylar ansızın oluştuğundan, önceden kanıt hazır lama olanağı bulunmadığmdın. tanıklık ceza yar gılamalarında varlığını ve önemini sürdürecektir. Tanık, soruşturma konusu hakkında bilgisi. göf giisü ve duygusu olan kimsedir. Ancak bu bilgı. göıgü ve duyguları sağlıklı mıdır? Bu bileilerini değiştirmeksizin anlatma durumunda mıdır? Aca ba tanık. gözleri önünde oluşan vc bütün duyuları ile izlediği bir olayı filra şeridi gibi belleğinde tu tup iletecek midir?.. Bu sorulara olumlu cevap vermek hemen hemen olanaksızdır. Çünkü tanık, ne bir teyp, ne bir makina, ne de bir film şerididir. O bir insandır. Bir insanda olaylan doğru algılama (idrak) için duyu organlarının sağlamlık ve güçlülüğü yanı sıra dikkat ve ayırma yeteneginin de eksiksiz olması jferekir. Bu da yeterli degildir. Edindiği bilgilerı hayal ve kuruntu katmaksızın bellekte dognı olarak koruyup. kendiliginrien bir şey katmaksızın iletümesi de gerekir ki, böylesıne eksıksız tanık bulmak kolay değildir. Tanıgın sö7İerindekî yalan vsya lar birçok et'senlere bağhdır. Tanıgın ahlâk ve karakteri, geçmiş halleri, alıçkanlıkları. tutku ve heyecanları, egilimleri, sosyal yerı. organik sakathklan olayı algılamasında ve anlatımda bulunmasında etken olan öğelerdir. Anlatımda bulunan bir tanığı nötr k»bul etmek olanaksızdır. Tanık, samğa karşı kin ve nefret duyabileceği gibi, acıma ve sempati de duyabilir. «Tanığa gördüğü bir olayı yalnızca aniatan bir iümse denilemez. Çünkü tanık anîatımının davaya ne yolda etkisi olabileceğini bilen bir kimsedir.» Bazı tanıklar bilerek ve isteyerek gerçek dışına gıktıkları gibi; bazı tanıklar da bütün ıç*enliklerine karşın yanılgıya düşüp, gerçek dışına çıkabilirler. Yalancı tanıklar bir yana. asıl büjük rofı:nlıığu bu ikinci tip tanıklar oluşturur. Bütün sorun, tanıgın hangi etkilerle yalana sapt'ğımn ve hangi nedenlerle yanılgıya düştüğünun araştınlmasında ve anlarımının bu açıdan süzgeçten geçirilmesindB dügümlenmektedir. Her olay insanlar üzerinde aynı etkiyi yapmaz. Gözlem yeteneği insanlarda genellikle zayıftır. Birçok kimseler, özellilcle »ydınlar, kenciilerini ilgilendinneyen şeyler* karşı ilgiiizdirler. Anlatımda bulunulan ortamm tanık üzerindeki etkisi de önemlidir. Mahkemenin saygı ve korku veren pörünümü tanık üzerinde olumsuz etkl yspabilir. K«l»balık bir salonds, bir yanda parmaklık arkasında duran samk, öte yanda kendisl ile ilgilenen tarat avukatlan ve savcı, arkasında, ne söyliyecek diye bekleşen heyecanh ve aiaycı dtnleyici kalabalıgı bulunmaktadır. Böyle bir sahnenin tanığa etki yapmaması olanaksızdır. Bazı tanıklar heyecanlanıp olayı abartarak anlatabilirken, bazı utangaç tanıklar anlp.tımlarmda dikkatlerini belli ıcunular üzerind» toplayamazlar; bildiklerini ve gördüklerini anla> tareama durumuna düşerler. Bir tamğın kendi kendisini telkin etmesi yanı sıra, ranıkların birblrlerini telkin altında bıraktıkları da çok rastlanan bir durumdur. Özel likle kararsızhk içinde bulunan bir tanık telkin altında kalmağa çok yatkındır. Böylece vicda> nına karçı sonımluluktan kurtulmuî olma duygtısıma knvuşmuş olur. Bir tanık, olasılık içinde olan kötü sonuçlara ve tehükelere yabancı kalamaz. Sanık aley hinde konusması halinde. ssnık ceya \akmlan tarafından bir haksızhga ugrama korkusu yanı sıra, bir suçsuz a'.eyhine konuşmuş olmanın ve kötü bir sonuca katılmıs olmanın korkusu ile de bildiklerini saklayabilir. Tamğın görevi doğruyu söylemektir. Gerçeği saklayan veya gerçek dışı konuşan tanıfr lara «yalancı tanık» diyoruz. Ancak vtıkanda da değinildiği gibi, kasıtlı yalan siiyleyenler dışında dikkatsizlik ve organik kusurlar sonucu algı yanılgılan gibi nedenlerle bütün ictenHfine ve iyi niyetine karşm, serçelt dışma çıkabilen tanıklar büyük çoğunhıktadırlar. Yukarıdan beri sözü edilen elestirilere karşm, tanıklık, usul hukukunda varlığını sürdürmekte ve öteden beri adaletin gerçekleşmesinde önemli bir araç olmaktadır. Gerçegı bulma yolundı bütün sorun, bir tamğın hangi nedenler T» etkilerle yalan veya yanılgıya düştüğünun her yönü ile araştınlması ve anlatımların eleştiri süzgecinden geçirilmesinde dügümlenmektedir. Bu da dışandan göründügü gibi, kolay bir iş olmamaktadır. Onun için tanüdıkla başlayan yazımızı, batılı bir düşünürün hâkimlik hakkındaö sözleri n« bitirelim.. «Gösterdıği yücelikle ne kusursuz. gerektirdiğı erdemler ve yüklendıgi sorumluluklarla ne korkunç bir meslektir..» Giyim Kuşam.. örtbeş hafta onc* dı» gesiy* çıkan bir arkadasım, blrkaç gun i c c döndü. Eksik olmaıın bana bir yün kazak armağan getirmis. Kendisine teşekkür ettim. Sonra k m ragm ense taraftndaki etikete bir göz attım. Paris'in ünlü firmalanndan biri için Malaysia'da dokunmuş oldugunu anladım. Yeni bir gözlem değildi bu. Epey bir zamandan beri Batı kapitalusminin ünlü şirketleri, Doğu'nun ucuz işçi çahjtıran ülkeleriyle bu aland» isbirliğine geçmişlerdir. Fas'tan başlayıp Malaysia'ya dek uzanan bu alısveriş; Fransa, îngiltere, Almanja mağazalarını, az gelişmiş ülkelerde üretilen g.ysilerle doldurmaktadır. Son gelen Le Point dergisinde ünlü modacı Pierre Cardin împaratorluğundan söz açılıyordu. Kırk ülkeye yayılmış Cardin Imparatorlugtı, şimdi Mısır, Kuveyt, Suudî Arabistan, tran pazarlanna giriyordu. Ama yalnız Cardin'e özgü bir gelişme değildi bu. Kapitalist ülkenin nice firması, mazlum ülkelere girip ucuz emekçıyi lstedikleri sanayi dallarında çalıstırmak için gerekli örgütleri kurmaktadır. 1964 yılında Amerika'daydım. Nereye gitsem, Amerikan !ş adamlannın Türkiye ile is yapmak özlemleritıden söz açıhyordu. Söylendigine göre bu özleme aracı olmak isteyen ve Amerika'da yaşayan bir Türk: Peki yahu, demiş, ne istiyorsanız ben yaptıracagım. Bir terlik uzatmış Amerikalı: Şundan yüz bin çift yaptır, hepsini satın alayım. Amerika'da yaşayan Türk: Peki, demiş. Ama yaptımmamıs terliği... Sağa başvurmuş. sola ba?vurmu», olmamış. Bir kez istenilen terlik adedi çokmuş, o kadannı TUrkiye'de nerede imal edeceksln? Sonra daha az sayıda yapılsa bile kalite düşük oluyormuş, ve ımal edilen terlikler birbirine benzemiyormuş. Yani bir terlik yspacak dunımda degilmişiz. Simdı terliği bilmem ama; gömlek, pantolon, elbise, kazak yapacak durumdayız. Bu işin fonuçlan ne olur? Bir kez eskiden «öken fiyakalarm artık sökmedijH bir döneme gireceğiz demektir. Vaktiyle Lonrira'dan kravat, Paris'ten esvap. Amerika'cfan ayakkabı, özetie Batırian gıyim eşyası sat;n alıp Türkiye'de şiçinmeye bayılan blr takım vardı. Şimriı bilmem ki bunlar ne yapacaklar? Söz geli?i ben. arkadasımın Paris'ten cetirdiji kazakla övünebilecek mivim? Ya açıkgözün birisi: Dur kardeşim, sunun etiketine bir bakalım... derse? Kazak Malaysıa kökenli olduğuna göre bizim fiyaka bozulmayacak mı? Londra'dan ceket, Paris'ten etek, ya da bluz, Berlin'den eşarp alan kişl, gerçekte Suudî Arabistan, îran, Türkiye, Fas mah alıp gelecek. Böylece Avrupa'ya giyinmek için gidenlerin isleri zorlasacak. Ama Avrupalı açıkeöz bu!mus yolunu: Gel kardeşim elini ver bana .. divor voksul iilkenin insaaına, v« uıatılan ele bir süpürge tutuşturup emrediyor: Süpür bakalım btzim kentin sokaklannı!.. Haso, Memo. Ali, Veli, Avrupa'nın lokaklarını süpöredursun ve Batlnın ikinci ıınıl islerini yapadursun. Aynı Avrupalı ikinci sınıf »anayi «ayrfıjı i«leri gene mazlum ülkelerin ucuz ijçüerine kendi ülkelerinde yaptırarak »anayi toplumunun daha yüksek a«amalanna jeçmek İçin İıtedigi düzeni uluslararasmda kuruyor. Biz de bu arada: Yaşaıın! San*jrfle|lyoruz. Batıya kumas, elbise ihraç ediyoruı, terlik ayakkabı da yollayacağıı... diye seviniyoru». Sonuçta aı gellıml; Ülkelerin sanayileri Batı kapitallzminin öngördütü biçimdc gelişmektedir. Hiç kujkusuz ülkemizde tekttil dalının geltsmesine, konfeksıyon üretiminin nitelik v« nicelik bakımmdan yilkselmeüine ve dıs pazarlara açılmanına karjı değiliz. Türkive gibi pamuk ve yün üreten ülkede gereklidir bu tür endü=irı... Ama gerçegi oldufu gibi görtneli, durumu abartmadan ortaya koymalıjnz. D "DON BABA DÖNELİM! Oktay AKBAL Evet Hayır Diledlğl falttiUe veya yüksek okula ghremeyen bekiemeU ve Use sen smıf öğreneilerme ükümet kuruldij, kuruluyor, Vcurulacak. Parti Başkanlanm I Cumhurbaîkanı Çankaya'da kabul etti. Kabineyi kurmak ' görevi CHP Genel Başkanma verildi. O da g/tti öteki partilerin liderleriyle tek t«k görüştü. Onlar da kendi «yetkili kurul» larını topladılar, kararlannı bildirdiler. Sonuç hava! Sonra AP G«nel Başkanına verildi. bu görev, o da aynı isi yaptı, sonuç yine hava! Ne olacak jimdi? Haydi al baştan! Bir kez daha CHP Genel Baskanı üstlendi bu isi. basladı teker teker ziyaretlere. Ardısıra gaz«teciler, fotoğrafçılar, TRT'ciler! Ordan oraya, ordan oraya! Liderler ayrı ayn demeçler veriyorlar. Hepsinde de «besuş» bir çehre! Efendim, laym (alanca geldiler, kahve içtik, düşüncelerimizi söyledik, milli davalarda elbette hassas davranacagız, şimdi yetkili kurulları toplayıp durumu düsüneceğiz! Yeniden toplanacak kurullar, yeniden tartışacak. Sonuç bir kez daha hava! Sonunda CHP Genel Başkanı ile MSP Genel Baskam gide gele, gide gele yorulduklanndan mı, yoksa ba?ka çaresi kalmadığından mı, bir anlaşmaya vardılar. Protokoldu, programdı, Bakanlıklann bölüşülmesiydi, derken bir ortak kabine çıktı ortaya. Tarihi yanılgı sözleri, MSP'nin «Solcu» oldııgu. hatta sosyalist eğilim taşıdığı savları yazıldı çizildi söylendi. Sonra geçen yedi ay... Ecevit gibi eşine az rastlanır bir lidenn tüm çabalannın sonuçsuz kalışı, MSPCHP işbirliğinin, yani devrimci karşı devrimci ortakhğının iflâs edişi... Şimdi yeniden kısır döngü başlamıştır. Görevden aynlma«mdan sonra hükümeti kurma görevi CHP Genel Başkanına verümiş, o da kendisine ortaklık edebilecek Demokratik Partiyle görüşmelere başlamıştır. Yine o yetkili kurullar, aralıklı dü?ünmeler, görüşmeler, Çankaya'ya gidip gelmeler, karşılıkh ödünler, nazlanmalar, yaklaşmalar, uzaklasmaiar!... Her altı yedi ayda bir hükümet kurma, kuramtma kısır döngüsü... «Parlamento aritmetiği» bunu gerektiriyormuş! Bir parti çoğunluğu alamazsa böyle olurmuş. ille de ortaklık gerekirmiş! Anladık, kabul ettik. Öyleyse yapsmlar ortakhğı, sürdürsünler. yürütsünler ülkenin işlerini! Yapmıyorlar, yapmak isteyene de yaptırmıyorlar! CHP Genel Başkanı «Genel seçime gidelim, akia kara belli olsun» diyor. Hayır, seçime de gitmiyorlar! Hepsi kendi yararını düşünüyor herçeyden önce. Seçim çimdi olursa CHP kazanır, bir yıl sonraya çok çey değış.r diyorlar. AP'nin hesabı başka DP'nin daha başka. MSP'si, CGP'si, MHP'si ayrı ayrı havada... Parti çıkarlandır onlarca önemli olan, yurt çıkarları, ulusal çıkariar sonra, çok sonra! Sanki ulusıımuzun başka işi yok her altı ayda bir haftalarca hükümet kurmak. kurmamak kısırdöngüsünü seyrcdip cne olacak bunun sonu diye heyecan çekecek! Oysa ulusun neyi. kimi istediği bellidir. llk genel seçimde oylr.rıyie Türkıye'de sürckli sağlam, güvenılir bir iktidarı işbaşına getirecektir. Parlamento aritmetigini yeni bir bıçinıe sokacaktır. Önce parti. sonra ulus diyenler bunu hepimiz gibi görüyorlar. bu yüzden de türlü zorluklar çıkarıp erken bır seçimi engellemek istiyorlar. Öyleyse Mecliste en çok sandalyaya sahip CHP'nin kuracağı hükümeti desteklesinlcr, ya katılarak, ya da oylarıyle.. Bunu yapamıyorlarsa «sağcı ortaklık» dedıklen. ne olduğu ne olacağt bilinmeyen karma hükümeti kurcunlar... Ne o. ne 0!. Ne de yeni seçim! Peki ne olacak sonunda. Arıtmetik bambaşka bir hesapla alt üst olana dek mi sü'rdürecekler bu bunalımı, bu çekişmeyi, bu çıkraaz yürüyüfü? Yazdım kaç kez, yeni bir genel seçim gereklidir, başka çıkar yol yoktur, diye. Bugün Türk ulusu Ecevit'in liderliğini istiyor. Bu ülkeyi, hıç değilse dört yıllık bir dönem jüresince Ecevit'in önderliğinde bir hükümetin ydnetmesini özlüyor, bunda yarar görüyor. Özellikle Kıbrıs sorununun yeni yeni çözümleraelere, yeni veni çıkmazlara, yeni yeni durumlara doğru iüldiği günlerde Türkiye'nin yazgısının sağlam bir devlet adamının elinde bulunmasını.. Dünya önünde güçlü bir Türk Hükümetinin yurt ve ulus Çikarlarını savunmasını... Aralıkta seçim isteraiyorlar. ekim de ekim diyorlar! Tam bir yıl var ckinıe. Bin bir zorlukla kurulacak CHP DP ortak hükümeti bir yıl sürer mi? Nasıl îürebilir? Bunu kendileri de bilir. İki üç ay sonra yeni bir bunalım, yeni hükümeti kurma çabaları, g;t gel, yetkili kurulları topla, Çankaya yolunu tut, onunla görüs, banunla hessplaş. bir kez daha kısır döngüde dön dur! Oysa kısa süre içinde yapılacak bir seçim bu kısır döngüden kurtarır ulu su ve yurdu. Ama umurlarında mı? Hesap başka hesap: Her seyin önünde biz. partimiz. çıkanmız; yurdun, ulusun çıkarıysa çok çok sonra, çok çok geride!.. Hi BİR OGRETİM YILI Ş ŞlJRELİ ÜNİVERSİTEYE GİRİS İİ FEN TEŞEKKÜ R Kızımıı Lalt lızetzadc'nin »melivatınl büySk bir bafin ila (ersekleıtiren Capa K.B3. KHnifin öjretlm üyelerinden gayııı • Test tekniğine uygun ve test uygulamaiı öğretim • Klasik ve modern sınıflar • Ücretsiz tüm Gökşen yayınları •Ücretsiz fensosyalvetenek matbu testleri • 8 yıllık tecrübe • Sabah»öğle»akşam sınıfları LISE 1,2.3 FEN DERSLERI ÖĞRETİM DEVRELERİ Beklemelilere fMJsesonsınıföğrencilerine £ Prof. Dr. BEHBUT CEVANSİR ba*ta olmak üz*r« Op. Dr. M. HALUK KÖSEMEN, Or. FERRl'H FER5Çİ. Dr. NECDET BtLtCtLER ile hemşıre LAMİA, BAHAR, SEVAL v» tüm khnık personeline teşekkurü borç biliriz. YILDIZ HüSEVİN İZZETZADE r (Cumhuriyet: 7791) BAKIRKÖY İCRA MEMURLUÛUNDAN f Gayrimenkul satış ilânı f 20 EKİM 1974 1 7 MAYIS 1975 16 KASIM 1974 1 7 MAYIS 1975 JARALIK 197^ 1 7 MAYIS 1975 M L K İ M 1974.1 TEMMUZ 1975 14 KASIM 19/4.1KAZIRAIM 1975 14 KASIM 1974 . 1 TEMMUZ 1975 S ARALIK 1974 „ 1 TEMMUZ 1975/ broşür isteyiniz | s 1 s s = = = §1 ş ş nHuuFMftHiiHinfimKntHitMüurıtH{nımııı«iKHnnptnnMHiıımıt)it»nHimifMtmHHi»iM!irft«MifinftfiKimmfiHf^ TEŞEKKÜR Kevzat Güngören ve Ziya Güngören'in sevgili kızı ve damadı, Refika Çakın ve merlıum Avni Çakının kıymetli geiini ve oglu Rezan Sönmez, Sevim Güngören, Ülkü Güngören ve Haluk Güngören'in eşsız kardeşleri ve enişteleri, Cevdet ve Atıfet Sunay'ın, Nevres ve Beyhan Güvener'in yeğenleri, Şevket Sönmez'in baldızı ve bacanağı, Suzan Güngören'in görümce ve enişteleri. Stıha ve Müge Güngören'in hala ve enişteleri, Serdar ve Serhat Çakın'm biricik anne ve babalan, Denizcilik Bankası Müşavir Avukatlarından eşsiz insan ve iyilik timsali BEYAZITISTAJNBÜL TL 275132 E (Cumhuriyet 7785) GÜLER ÇAKIN I ve eşi lstanbul 16. Notert 1 Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Hastanesi Başhekimliğinden t İ • » • • • > t 1 Hastanemizden bir jnl müddetle çıkacak yemek ve sebze artıkları lü.10.1974 günü saat ll.üü'de kapalı zart usulü ile ihale edilecektir. 2 Bu ihaleye ait sartnameler Kocamustafapaşa'da bulunan Hastanemiz Komısyonundan ücretsiz olarak temin edilebilir. 3 İhaleye ıştirak etmek isteyenlerin hazırlayacaklan kapalı zarflanru ıhaleden bir saat önce vermeleri veyz bu saatten evvei komisyunda olmak üzere posta ile gönderroeleri şarttır. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 4 Hastanemiz 2490 sayılı thale Kanununa tibi defildir. (Basın 33209) 7766 Menkulün Satış Ilânı KARTAL İCRA MEMURLUOUNDAN: 974/1261 T. Bir borçtan dolayı mahçuz: aşağıda cins ve kıymetleri yazüı menkul mallar Pendik Pilevne Cad Xo: 21, Kat: 2'de •atıiacaktır. Birinci artırmanın 810.1974 günü saat 1212.15'de yapüacağı, mezkur günde kıymetlerinin '/a 75'ine istekli bulunmazsa 10.10.1974'de aynı yer ve saatte ikinci artırma ile en çok fiyat vercne satılacağı ve belediye resimlerınin alıcıys ait olacağı ılan olunur. LiraKr. Adet Cinsi Adet 10 5 ayak Arçelik marka mavi renkli 4000.00 1 buzdolabı Adet kırmızj zemin uzerine 6. m2 ebadında 4000.UU kırmızı zemin üzerine göbekli çıçekli halı. Adet portakal renklı üstü ufak çiçekli de200Ü .00 senli 5 m2 ebsdında lsparta haiısı, Adet 6 m2 ebadmd» düz kahverenkü Sü1000.00 1 merbank halısı. (Basın 23355) 7768 Ömer Faruk Çakın'ı I elim bir trafik fcazası neticesinde kayb«tmiş bulunuyoruz. Aramızdan ebtdiyeıı aynlmalan ile ufradığımız büyük acıda ebedi istirahatgahlanna tevdı merasimine katılmak, telgraf ve telefonla veya birzat evimi» gelmek suretiyle teselli eden çelenk yollamak »uretiyle ügilerini esirgemiyen dostlanmıza bizzat teşekküre büyük üzüntümüz mani oldugundan gazeteniz aracılıgı ile teşekktiril borç biliriz. Günjören, Çakın, Güvener/Sonrae» ailelerl = § g ş § = g = = Bır borçtan dolayı hacizll olup paTAya r*vriıJT.esın« karar verilen Baltırköy Safra köyünün Kannrys mtvkıınde kâin 33 pafta, 2306 parsel sayılı ve 30u M2 ınıktRrjıoaKi gaynmenkulün 1/2 hissesi açık arttırma aurefyie Setılacaktır. Gayrimenkulün evsai ve icıymetı: Kârgıı oıaraK uışaa •dllmLs bulunan ıki dukkân ve üç normal katun ibaıettır. Zemin lcat: Girişte hol ve iki oda, 1 inci kat: Giriste hol, üç oda ve mutfak ve içerısınde WC. 2 nci kat: Plân ve vasıt ltibariyle 1 lncı kat cüorenın evsafındadır. Üzerinde çatı yoktur. Bınanın yapüıs tarzt, kullanlan malzeme cinsı ı^çilik durumu ve kıymete müesair hususlar nazara aluıaraJc sözü geçen gayrimenkulün arsa«ı ile birlıkte itaımerı degeri (415.0(X).) Tl. olaralt hesaplanmış v« t»rclunui3 hısensıne isabet eden (2O7.5UU.) Tl.dır. imar aurumu: Küçükçekmece Beledıyesı fen Tşlennden ahnan 6.6.1974 tarih ve 146? sayılı cevcDlannnt. vollardan 5m. Jcomşu parselierden 3er m. ceknıe* suetıvıe i kat 9JS m. itıfaında insaat vapılabileceti büdininusuı. Eatış şartlitTi: 1 Satış 5.11.1974 Salı günü *aat !4'aen ıS'e ıtadar Bakırköy îcra Dadresinae açık arturms suretijıe vapJacaktır. Bu arttırmada tanmın eaılen Kiymeun »c ;5'rn ve / rüçhanh alacaklılar vajsa alacaklan mecmuunu ve satı* masraflannı geçraek şartı ile ıtele oıunuı ciövie ou o»' deile alıcı çıkmazsa ençok artnramn taahhünü oakı Kaimak şartiyle 15.11.1D74 Cuma günü aynı ver ve saatt* unncı arttırmaya çıiarüacaktu. Bu arttırmada da rüçnaniı alacaklılann alacagını ve satış masraflarıru eeçrnesi sartıvle en çok artttrana iiıale oiunur. 2 Arttırmaya ışttratc edeceKlerın canmın edlien kıymetin •» 10'u nısbetinde pey akçesı ve\a ou rtuütar • ' kadar milli biı öankarun teminat TieKtubunu venneleri lâzımdır. Satıg peşin para ıleöır. aiıcı ıstediinnae W «ÜJIÜ geçmemek üzere tnehil venleöilir. Dellâliye rjsrru. Jıaie pulu, tapu narç ve masrafları alıcıva aittir. Binkmıs vergiler satış bedelinden ödenir. 3 tpotek sahibı alcaklılarla diğer ıl^rıliierui bu gayrimenkul üzerlndekı hakiannı hususıyie rau ve masrafa ait olan idrîialanm dayanağı belgeler iîe onbeş gür> içinde dalremıze bildırmelen lazımcur: d.tsı caKcurae hsklan tapu sicili il« sabit olmadıltça Davla^msOan oarıc bırakıUcaklardır. 4 Satış bedelı oemen veya verilen mtihlet ıçmde ödenmezse İcra ve İflâs KJIUD 133'üncü madaesı gereğince ihale feshedılir. İta ihaie arasınfliiia i&rktan ve '/» 10 laizinden âlıa ve kefilleri mesul tutulacak ve mçbıı hükroe haeet kalmadan kendılerinden tahsu eııiecetctır. 5 ^artname, üân tanhinden ltibaren oerkesıtı «örebilmfcs) için dairede açık olup masraiı veriıCıtı randırde isteyen alıcıya öır örneftı göndenlir 6 Satışa ıştira* edenlerın şartnameyı ıjörmüt ve münderecaiıru Ittbui e'mış sayılacaklan oaşKacs mis aimak isteyenlerin 197:(.'2iK)9 sayıiı dosya numar&siviF rnemurlugumuza basvurmalan ilan olunur. 12.9 1974 İ * * ı Cumhuriyet 7786 <Basın Ibbb) 7770
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle