Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 18 Ağustos 1973 teki Szgürlüklerle birlikte basın özgürlv.ğü de 1. Meşrutiyetle girmişti ülkemize. Ancak <Kanuni Esasi>nin 12. maddesinde söyle bir hüküm vardı: «Matbuat kanun dairesinds serbesttir.> Bu kaypak deyimin basın özgürlüğünü koruyacak güçte olmadığı açıkça belliydî. Ke=in deyimler bile özgürlükleri koruyamazken. kaypalc deyimlerin bu işi başaramıyacağı mfiydandaydr. Nitekim Anayasanın kabuîünden kısa bir süre sonra. bu gerçek bütün ayrm'ılariyle çiktı nrtaya. Ünlü mızah yazarınuz Teodor Kasap, 1877 yılmda Hayal gazetesinde, «Matbuat. kanun dairesinue serbesttir. yazısıyle bir karikatür yayımlarnıştı. EUeri avakları zincirlere vunılmuş bir Karagöz karikatürü... Ortalık ayağa kalktı bu yüzden «Kanuni Esasiyeye hakaret etti» şerekçesiyle iiç yıîa hüküm giydi Teodor Kasap. Özgürlükleri sevmedi, özgürlüklere katlanamadı Pariişah. Anayasa da. basın ö'zeürlüğü de tarihe karıştı 1908 yılına kadar. Abdülhamit'in istibdat dönemi. jumalcı!:k cağı baçladı. B??!n sansür aitmdadır artık. •Gazete Yazı İşleri Müdürleri gazeteye ffirecek bütün yazı'.arın provalannı her akşam sansür kurt'.luna sunmakta. sarsür memurlan da gerekli gör djkleri yazı, paragraf, ciimle ve kelimelcri çıkardıktan sonra gazeteye göndermekted:rler.> O Olaylar BİTMEYEN ÇlLE M. İskender ÖZTURANLI Sonunda batar gider koskoca Imparatorluk. Hem de ne batış!.. Mejrutiyet Anayasalarındaki bu kaypak hüküm 1524 Cumhuriyet Anayasasında da yer alır. Ba sın yine kanun dairesinde serbesttir. Sansür kesin oiarak yasakianrr.:ştır yalnız. Basmm sesini kısmak için kanunlar çıkanhr bu devirde de. «Ülkenin genel politikasına dokunacak yayınlardan dolayı Bakanlar Kurulu'na gazete ve dergüeri ge çici olarak kapatma» ye'kisi verilir 1931 yıhr.da Sı kı bir disiplin altına alınır. «kanun dairesinde» sus turulur basın. Telefon emirleriyle kapatılır gazete ler, telefon emirleriyle sütunlardan çıkartıiır habcrler. şünen insar.lar. Dolar, taşar cezaevleri fikir adaralanyle .. 1960 yıl.na kadar sürer bu terör. 1960 yılır.dî Milli Eirlik Komitesi kaldırır basının üstündeki bu baskıları. 1961 Anayasası da perçinler basm özgürlügünü. Bir daha kısıtlanmarnak üzere psrçinlemek ister daha doğrusu. Altı madde ile düzenlenir basın özgürlüğü. Dünya anayasaları içınde basına en geniş yer v?ren bir anayasadır bu. Ve dünyanın en güzel anayasaiarmdan biridir. «Matbuat kamın daircsmde serbesttir biçiminde kajpak hükümler yokmr. Kesin hükümler vurdır: «Basm hürdür, sansür edilemez, .Yaym yasafı konamaz», «Gazete ve dergiler topiatılamaz.» ıM. 22ı, • Gazete ve dergiler kapatııamaz» (M. 23) Ancak mahkeme kararı ile toplatılabilir ve kapatüabilir bir gazete. 1971 yılında bır defişiklik yapuır Anayasada. Geriye dogru bir değişiklikıir bu Bir gün tarth, bunun nedenleri ve somnılulan üzerinde duracaktır kuşkıısuz. Mahkemelerden baş ks mercilere gazete ve dergi topiatma yetkisi verilmiştir bu değişiklikle. Bir kanun tasarısı verilmiştır Meclis'e. Bu tasarı kanunlajşmamıştır Basının bilinçli ve ohımlu mücadelesi nedeniyle kanunlaşmamıştır. Bilindiği gibi son aylarda, yeni Demekler Kanunu ile derneklerin, sendikaların ve meslek kuruluşlannın özgürlükleri kısıilanmıştır. Toplantı ve Gösteri Yürjyüşleri Kanunu ile bazı özgtirlükler ortadan kaldırılmıştır. Yenl Üniversiteler Kanunu ile de bilım özgürlügu kısıtlanmış ve üniversite özerkliğine son verilerek büim vesayet altına alınmıstır. Sıra basındadır. Basın da vesayet altına alınmak istenmektedir. Anayasamız açıkça sansürü yasakladıgı halde, yukarda andığımız bu «Tasarının 1. maa desiyle sansüre açık bir kapı» bırakılmışnr. Madde, «Kanunla öngörülen ıstisnalar sakîl olmak üzers, süreli yayınlar sansür edilemez» demektedir. «Matbuat kanun dairesınde serbesttir» hüKmüne benzeyen kaypak ve tehlikeli bir deyimdir bu. Aralanan bu Kapıdan bir gün sansür girebilir. Aynca Tasarının 56. msd desiyle C. Savcılanna gazete topla*ma yetkisi verilmiştir. Gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda toplantı işlemi mahkemelerce değil, savcilarca yapüabilecektir Her ne kadar bu toplama karanr.ın 24 saat içinde rıâkime bildiTilmesi gerekli ise de, «Süreli yajınıar için bir saatin bile önerr.i ortadadır.» (.1). ~Okuyucu Mektupları Pahalılık ve bazı öneriler.:: Yaş ve bilgilerime dayanarak tüm ticaretle uğraşan lara sevgiierle: Her gün sattıgınız etntiayı, bir gün evvelinden zamlı olarak satmaya gayret ediyorsunuz. Ediyorsunuz ama günden güne tüketicmîn de alma yetenegi sıfı' ra inrnek üzeredir. Bu yönde birkaç örnek vereceğim şövle ki: a) Et 810 Ura iken haftada manav gibi az kârla sürümden 12 kilo alabilen, bu gün 250 kazanmalarım tavsiye ederim. ilâ 500 gram almak yoluna girNstice: Pahalılık ve zam furmektedir. yalarınm dayanılmaz bır hal al b) Sebzeyi kilosu 510 kuruş dığı şu glinlerde en güzel ve ken hergün 12 kilo aiırdım. olumlu reklâm az kâria fazla 45 lira olunca haftada 12 kıcirodur. Böylece gayeye ulaşılo almaktayım. lacağını esnaf ve tacir vatandaş c) Meyve kilosu 1520 kuruş lanma haîırlatrr.ayı vatanl bir ken evime hergün 12 kilo giborç bil;r:m. HüiTnetlerimle. rerken, bugün bu rmktar kiloAhmct BİLEN su 456 lira olunca haftada anBEYOĞLü cak bir kiloya düştü. ç) Patates meraleketimizde en çok fiyatı dalgalanan bir üründür. Tazesi 4 lira, eskısi 100 kuruşla 300 kuruş arasmda muhtelif fiyatlarla latılarak halk aldatılır. Bu yönde birçok örnekler veYurdumuzun tüm ilçeierlnrebilirim. Demek oluyor ki, de, köylerınde. Ulerince Cumemtıa pahalandıkça tüketici de huriyetimizin 50. yılı kutlama gelirini giderine ayarlamak zonazırlıkian vapılıyor. Elü yılrunda kalıyor. da nereden nereye geldıgiıniz Bir manav: Soğan veya patate gazetelerimızde. radyolarımızda si kilosunu 50 kurusran alıp 150 genel olarak bas:nımzıcia tarkuruştan satmağa kalkarsa a::tışıhyor. Kereden geldjfimiz sama kadar ancak be ancak 25 tartışıladursun ben sıze ellinci kilo satarak 25 lira kâr ederken yılda bir Cumhurivet kuruludiğer bır manav da 50 kurj^tan sur.dan birkaç örnek vereceğim. aldığı bir ton soğan ve patatesi Varsın bu da böyle bir kutlaaz kira kanaat ederek beher ma olsun da sayın büyüklerikilosunu 75 kuruştan satarsa, mız görsünler. akşama kadar satmca her ikiAdana yetiştirme Yurdu MU sinden 250'şerden 500 lira kâr dürü yurtta anasız, babasız ya saglavarak maksadma kısa zada ana ve babaian taraiından mar.da ulaşır. Bunun için tüm büyütüüne olanaklan olmayan esnaf ve tacirlerirruzin ikinci küçük vavruiara «Esici TürK geleneklerl İle yetiştimıek içm» «gür.aydm» yerine «Sabahı şerifleriniz hayırlı olsun» dedırttiriyor. Yemeklerden sonra top luca çocuklara koro halinda (merdivenin önünde toplayaEfkân umumiyeye okuyurak) «Bısmillahirrahmanırracu sikâyetleri kanalıyle aksethim, yarabbim ber.im kamımı tirdiğiniz haksız ve yanlıs fıdoyurdun, cümle müslümanlarınkinı de doyur» dedirtiriyor. illerden birini de ben arzetÇevrede buna halk ve ögretmek isterim. menler «Merdiven ayini» diyorMevzuumuz, Tarabya'nın lar. Çocuklan sık sık çagınp, bir Kecekondu sahası olarak «Kısası Enbiya»dan sorular so planlanıp planlanmadığıdır. ruvor. Yanında butunanlar oPlanlanmarrnş olacak ki, Talursa bazen kendi bıldığir.co rabya yokuşunun İnişte solu, Atatürkçülükten de bahsedıçıkışta sağı tepeleri, eski Tayor. Bu olaylar çevrede duyurabya yolur.un inişte solu, Talunca Milli Eğinm .Müdürlüğü rabya top sahasının kara taYurt Müdürüne «merdiven ayırafının ilkokula bakan yamanini» bırakmasını. artık ılkocı, yine top sahasından ta Kikullarda okutulan «AND»ı söyreçburnu'na kadar şehircilıkletmeyi bir vazı Ue duyurmuşle, planlamayla, sıhhat şartiatur Fakat müdür vaziM al;p rıyle hiç ilgisi olmayan acasümeninın altına koymustur. yip evlerle dolmustur. BunlaDaha hiçbir gün bu and bizim rın kimisinde hiç tapu yoktur. kuruluşta söylenmemiştır. Kimisinde yüzde hisseli tapular veya noter veya adî kâgıt Biümin, teknığın şaha Kalksenetler vardır. Tabiî ki ınşatığı. çağdaş uygarhk seviyesınin at ruhsatı filân hak getire. üstüne çıkmak için varışa çıkmamız gerektiği bir günde bu Bu acı durumun diğer bir ellinci yıl müdürünün davran:s yönü. de zamanında Tarabya' ları ügmçtır degil mi? da ' rhuhtarlık etmi? birinin, Bünrsmuı kıunaz bütün bu biçimsi* parselasyoTetiştirme i'ıırdu nu organize etmesi, muhtarlık öğretmeni • Adana bilgisini böylesine bir işte kullar.masıriır. Ayrıca hemen her gün bu semtlere Sarıyer Belediyesinin lnşaat ekip cipi pelir. Konuşurlar, bakarlar, giderler ve inşaatlar devam eder. Boğaz'ın en nariide yerini küçük hesaplar uğruna pislık yuvası haline getirmeğe kimsenin hakkı yoktur. ör.lenmeBımdan 4 «T kadar evvel küsini ehemmiyetle rica ederım. yümde bir sahıs tarafından öidürülmek tstendlm. Maznun hakSaygılanmla. kında snrsıı hâklmllgine dava a(Isim ve adres saklı) Seçim'e Bağlı Bu tasarı iie basın yeniden tehiikeH bir düzeye gelmişti. Türk basmımn Ditmeyen çilesidir bu. Yıllardan ve yiizyıllardan berı bir iîeri gid:lmişt:r, bir geri. Özgürliikler verilmiştir, özgürlükler almrmştır. Her başlangıç bir son, her son bir başlang:ç olmuştur Türk basını iç:n... Bugünün eerçeğiyse şudur: Bir yanda daha özgür olmak isteyen, fikir suçu diye bir suç tanımayan bir basm ve o basını destekleyen bir aydmlar çevresi vardır. öte vanda ise basına özgürlüğü çok gören, Anayasadaki özgürlükleri «lüks» olarak niteleyen Dir zihniyet... Önümüzdeki seçimlerde bu zihniyet kazanırsa. bundan sonraki çatışma amansız olacaktır deriz. Tann Türk basımnı, Türk ayoınıru ve Türk Ulusunu, böyle bir seçim sonucurjaan korusun' (1) İzmir Barosumın Basın Kanunu tasarısı hakkında Türkiye Barolar Birliğine fönderdiği rapnrdan. Özgür'.ük, vatan. esitlik gibi sözcükler bir yana. «tahtakurusu. sözcüğünü bile yasaklar bu Kurul. "Tahtı kurusun> dive okunabîleceği için. «Kim ya ile ilgüi yazılarda O = AH gibi simge'crin kı;Ilanılması da yasakianrr.ıştır» bu dönemde. Abdülhamit = Sıfır anlamına aelir diye yasaklanmısiır. 24 temmuz lWîS'dp İkinci Meşrutiyet ilân edilir. •1876 Kanuni Esasisi> yeniden yüriirlük'edir i\i]ü 12 madde de yürürlüktedir tabii. Matbuat yine kanun dairesinde serbesttir. Kimse durmaz bıırıın üz»rinde. Özgiirlük, adaJet. eşitlik sozcükleri cmlafır ortalığı. Ve sansür kaldınlır basmdan. Bayram yapar Türk ulusu. bayram rapar Türk aydım. bayram yapar Türk basını... Çok geçmez aradan, îttihat ve Terakki hiikümetinin terör devri başlar. Gazetecilcr öldürü!ür sokak ortalannda. Suclular yakalanamaz. Yakalan maz. tktidar partisi düzenlemiştir bunları çünkü. Bu partinin yandaşı olmak bir yüceliktir o çaglarda. muhalif olmak ise bir stıç. «Su=sun diye vicdanına yumruklsr indirilir» basın adamlarımn. Daha Belalısı., Demokra* Parti nin iktidara geçmesiyle tekrar özgürlüge kavusur Türk basıı.ı. Basın özgiırlügünü tanıyan bir kanun çıksnlır 1951) yılmda. Ama çok geçmeden y:ne kısıUanır bu özçürlük 1954 ve 135'i yıllarında basına darba vurulur yeniden. ?ansürden daha belâlı bır rejimdır bu. Sansürde yazı yazdmnazlar insana. Kon'rol altındadır basın. Bu rejirr.de ise ÖÎgiirlük varcür az çok. «Söyletırler önce» sor.ra da cezalandırırlar adamı. Fikrir.den riüşür!cesinden ötürii raahkum olur tümeı. tümen gazeteci. «Kötü niyetle veya özel maKsada dayar.an yayım yapmak» gibi hukukun tanımadığı kanun maddelerıvle mahkenıelere sürüklenir cü Adana Yetiştîrme Yurdunun yeni Müdürü TROYA'YI GEZERKEN... OKTAY AKBAL Evet Hayır IstanbuFun Yük Limanı Sorunu eniz uUstırmasında Istanbul'un yük lımanı deyımı, ancak kentın metropolıten smırlan dışmda kurulacâk .ve tüm ticari faahyetlerle b:rlikte organize endüstriyel alanlardaki serv.sler: de içine alacak liman kompleksleri için geçerlidir. Bunların spesifik olarak, optimal ekonomik konumları, \üs'atları ve hinterland'ian ancak çağımızın modern biHrnsel ve teknik etüd yöntemıerıne gö re çok degışkenii venlerı kapsayan prograrıiJara dayanan ordinatörler atadlığı ııe saptanal»ıir. lstanbul Boğazının cografi nedeniyle kentsel yerlesmelerdeki bölünmeler (Boğaz koprüsüne, şeh:r hattı vapurlarına ve ılerde insaası tasarlanmıs olan sualtı tüneline ragmen), kendisine özgü her iki sahil yakasındaki karakter farklannı gelecekte de sürdüreceği bir gerçektir. Kentin lstanbul yakasınm, Trakya gibi dar bir yurt içı hin terlandı yanında, yurt dışında Balkanlar ve GüneydcJgU ' Avrupa ile dogrudan doğruya yakın iüşki kurmak oianağinj fraşımasma karşılık, kentin Anaüoiu yakası belirli bir yurt ıçi hinteriandına sahip bulunmakîadır. Ku.?kusuz, ulaşım olanaklarının sağlanması ile bu ner ıki j'erleşme arasında, bugüne kıyasla, çok daha yakm ılışkiler ve girişımler dogacaktır. Anadolu yakası coğrali nedenlerle İzmıt kentine doğru şent halinde bir yerleşme eğılimı gös terirken, Trakya bölgesinde daha çok alansal bir yayılma olanağı kendıni göstermektedır. Özellikle Istanbul'un batı metropoliten sınırmda inşa halinde olan Çerkezköy dekı Organize Sanayı Bölgesinin gelişmesıy^e, çok yakm bi r gelecekte, yerleşmeler büviik yoğunluk kazanataktır. Ancak liman Kompieksi liüşünü'meden, organıze sanayi içm bu yerın seçilmesl, başlı naşma bir ele.ştin konusudur Metropolitenin gelecegını plan layan uzmanlar, 1985 ^lında nü fusun 4,5 mılyona ulaşacağını beıirtmektedirler. Öte vandan 1965 ıstatistıklerine göre Türkiye'dekı tüm serbest sektöra ait 2774 adet çeşitli sanayi ;esisinin, 1264 adedı lstanbul'un metropoliten hududlan ıçinda bulunmaktadır. Kamu sektörünün 238 sanayi tesisinın ancak 29 adedi Istanbul'a isabet etmek tedır. D inlerce yıl geçmiş. Bu taşlar bu duvarlar dunıyor. Sessiz bir tanık gibi. Burada insanlar yaşadı, kadınlar erkekler, sevistiler, öldüler. Sonra başkalan geldi, sonra başkalan... lnsanoğlu uygarlıklar kurdu. yıktı, kurdu, yıktı. Sisyphos'un çilesidir insanlık tarihi. Çıkar kocaman kayaları dağm doruguna, sonra bırak düşsün aşagıya, seni de başkalarmı da ez•in geçsin!.. Troya yikıntıları arasında dolaşıyorum. IJ^suz bucaksız bir ova. öte'.erde deniz. Ege denizi. Çanakkale'nin hemen dışı burası. Tarih kadar eski bu topraklarm öyküsü. Tarih kadar yeni... Ir.sandır tarihi yapan. Burda dokuz kez jeni bir kent kurulmus. Dokuz kez de ortadan kalkmıs o kerit. tlki îsa'dan Önce 3000 2500 yılında, ikincisi İ.Ö. 2500 2300 yıllarında, üçüncüsü. dördüncüsü. beşincisi İ.Ö. 2300 1900, altmcısı İ Ö . 1900 1300. yedincisi İ.Ö. 1300 900. sekizincisi t.Ö. 900 ile 350 yıllan, dokuzuncu«u Î.Ö. 350 ile İ.S. 400 yılları arasında knrulmuş, stirmüş, yıkılmış... Dört bin vılhk bir serüven. 1973 jılında oiduğumuza göre çağımızdan iki kat daha çok ya$amîş Trova kentleri, uygmrlıkla/ı... Gene de sonu boş, hiçlik, yıkıntı. yokluk!.. Homeros'un «tlyada»Hnda öyküsü anlatılan Troya yedinc'.sidir. İ.Ö. 1300'de kurulup 1200de yerle bir edileni. öteki Troyalar çoğunlukla depremle yıkılmı=:. ama yedinci Troya'yı insanoğlu ortadan kaldırmış, ta?i tas üstüne koymamacasına .. Tro\a müzesini geziyorum. çanak çömleklere. Kral Priamos'un Troyasındaa kalanlara bakıyorum. En iyisi Î.Ö. 1000 yılında! Üç bin yıl uzaktan sesleniyorlar insanlar. sana bana benzer erkekler kadınlar. Yapıtlar bıraktıkîan için yaşamlanna tanık oluyoruz az çok. İnsanoğlu birbirine kıyıyor, su ne<lenle bu nedenle. Binlerce yıl önce de böyle. şimdi de. Bir yolunu buluvorlar her zaman. Î.Ö. 1200 yılında da. yani Homeros'tan birkaç yüzyıl önce de bbyleydi. Sözde Troya Prensi Paris. güzel Helena'yı Isparta'dan kaçırmış da kocası Menelaos öfkeyle bütün Yunan krallarmı ayaklandırmış. savaşa sürüklemis. Miken Kralı ve baglaşıklan >üz bin kisilik bir orduyla Troya'vı sarmışlar yıllarca, uzun çarpışmalardan sonra basarısız kalrîıklarım anlamışlar, bir hileye başvurmuslar, tahtadan kocaman bir at yapıp bırakmışlar, içine de asker do'.durmuslar. Çekilip gitmisler. Troyalılar bayram sevinciyle tahta atı kente alınca kıvamet kopmus... Geri dönen Akha'Iar kenti yıkmışlar. insanları öldürmüşler. Homeros'un «llyadaıtsını okursanız bütün bu olayları elle tutulurcasına, gözle görülürcesine yaşarsmız. Binlerce yıl öncenin bir kişisi olursunuz birden... Bir Troya efsanesi var Mitoloiide. Homeros da yazmıs. Yunan yazarları da yinelemişler. İnsanlık biliyor Troya öyküsünü. Ama Trova'nın izi silinmiş. Masal gibi bir şey. Homeros'un bir uydurması diyenler bile var. Ama biHm adamlan inceleyicidir, araştıncıdır. Homeros pbi büyük bir ozanın uvdurma şeyler yazmadığına inananlar 1818'den itibaren başlamışlar bu konuda çalışmaya. Ama bu işi onlar basaramamış da bir serüven adamı. bir papazm oŞîu olan Schliemann gerçekle<:tirmiş. Açmış ezbere bildiği «İlyadauyı önüne. oradaki coğrafya belirtilerinin üzerinde durarak 1868'de baslamış Troya kalıntılannı Çanakkale yakınlannda aramaya. Oravı kazmış burayı kazmış, bulamamış. Onun aradığı daba çok Kral Priamos'un hazinesi! 13 Haziran 1973'de bulmuş onuu Bütün hazineyi kaçırmış yurt dışına. Uzun serüvenleri sürüp gitmiş daha sonra da... İşte bu define avcısı. kaçakçı. hırsız, bilimlo de hiçbir ilişkJsi olmayan Almana borçlu insanlık Troya'run varlıftını. Bu bir kez daha lspat etti ki, sairler, yazarlar. kı^acası sanat adamian bilimtn öncüleridir. Önce onlar bildirirler insanhğa ait gerçekieri. sonra da bilim gider o izlerden. Sanat havada. boşlukta bir sey değildir. Bilimden kaçıp sanata sığmmak sözleri de yanlış bir deyimdir. Sanat bilirne karşı olamaz da ondan. Gerçek sanat. ölürr.süz sanat... Homeros'un «İIyada>!Si bunun bir örneği. Gezmek görmek jrerek Troya'yı. însanoğltm'jn ölümsüzluğünü, bir yandan da gelip geçiciliğini iyice duymak icin... B GELİŞEN SANAYİ VE BUNA BAĞLI KENTLEŞMENİN, ORGANİZE BÖLGELERE KAYDIRILMASI ZORUNLUĞU, LİMAx\LARIN DA BUNA UYGUN ODAKLAŞMASINI GEREKTİRİYOEL Melih KÖKNEL Ummalar UusUraruı Birliji t'yeri  Şimdiki Ve Gelecekteki Durum Bugün bu miktar 2000'e yaklaşmış bulunmaktadır. Organize sanayii iş gücü özellikle çehrin batı yakasında toplanmîştır. Istanbul metropoliteni içinde is gücünün yüzde 80'i batj \*akasmda, yüzde 20'si ise doğu yakasında bulunmaktadır. Halen bu tesislerin eoğu artan talebi karşılamaktan çok uzak olup yeni yerleşme a!anian aramaktadırlar Bu nedenle sanayicinin en büyük önemli sorunlanndan bir;sı de elverışli arazı teminidir. Bu durum, ülke çapında orpanize sanayij bölgelerinın devktçe planlanmasmı ve kamulaştırıldıktan sonra ihtiyaç sahıplenne uzun vade ile kiralanmasinı kaçınılmaz bir zoıunluk ha Imp getirmektedir. Üç yanı deni^îe cevnli olan lstanbul vöresinde bu organize sanayiinin hiç şüphesiz ki, limanlarla ve çeşitli ulaşım yol'3.ı ve terminaHeri ile birlikte birer komDİeks halinde düsünül mesi ve planlanması eerekir. Istanbul'un mevcut yük limanını, ayrıntılara girmeden, Salıpazan ve Haydarpasa olarak iki ayn grupta incelemek gerekir. Yukandaki açıklarnalann ışıgı altında. Salıpazarmın. deniz ulastırmasındaki modern gelişmeler ve çehrin nâzırn pla nı gerekleri önunde Bir yük limanı olamıyacagı btitün aynntıları ile sün ışıgına çıkmış bulunmaktadır. Bu nedenle çağımızın denia rolu ile yolcu taşımalan anlayışına uygun düşecek çekildB mevcut Karaköy, Salıpazan, Sırkeci nctımlan ve insaası ön görülen Kuruçeşme :1e dığer rıh tımiann yeniden gelışen iht:yaçlara göre. yolcu nhtımları olarak tertiplenmesi yoluna gi dilmelidir. Yanaşma yerlerinin, servis bina ve alanlarının otobüs terminallerinin ve otomobil parklannm modern şehircüik anlamına göre yeniden ele aUnarak .düîenlenmesi gerekir.. Bugün turist, aynen bır eşya gibi gruplar halinde paketîenmekte ve varma yerlerine en lyi şekilrie ulaştınlmakta, bır süre sonra da tekrar ılk hareket nok tasına lade edilerek sürekli b:r ulaşım çemberi teşkil edılmektedir. Bu nedenle, yolcu l'.manlarının kara ve hava ulaşım sis temleri ile yakm bir iliskisi olmalıdır. Mevcut rıhtımlar ancak fisno rüsüm tonajlı gemilerm yanaşrr.asına elverişli azami 7 metre gibi bir su derinliği arzetmektedir. Oj'sa son zamanlarda lstanbul limanına transatlantikler gelmekte ve açıkta demirlemek tedirler. Bu nedenle 1214 metre su der;nliği olan yeni yolcu nhtımlarına ihtıjaç \ardir. Gelısen turist trafiğine göre ivedılikle bir fizibil:;e etüdüne pidilmeli ve buna göre rıhtım boylan. alanları ve servıs ünitelerı ile kara ulasım olanakiarı şımdiden sapianarak kentin nâzım planına işlenmelidir. Haydarpaşa limanı ise, bugünkü görüntüsü ile ülke gerîsıre karayolu ve demıryolu ile bağiantısı olan bir yük limanıdır. Kentin merkezı ve metropoli ile yakın ılgisı olduğu kaciar, dış deniz ticaretinde bölge ve ülkeyi de hinterlandı içine almaktadır. Ancak ülkenin kuzeybatısmda yerîeşmelerin yoğun'uk kazanması bizatihi liman baseninin ve liman $re risinde yayılma alanlarının sı nırlı olması ve ulaşım vollannm lstanbul ile İzmit arasında aşın b;r trafiğe bogulması; Haydarpaşa'nm bugünkü hinterlandını çok daraltacak ve bir metropoliten bölgesel liman haline dönüştürecektir. ze bölgetere kaydırılması, Hmanlann da bunlara uyacak şekilde odaklanmasını gerektirecektir. Elektrik enerjisi iç:n Bulgaristan ile yapılacak işbirhğinden conra Trakya Bölgesi Sanayi yerleşmelen yönünden daha da çok önem kazanacaktır. Bugün Balkan tilkelerinden Turia nehrine sahilleri olanlar, ortak çalışmalarla. yeni yeni rüdroelektrik santralier inşa etmeye başlamışlardır. Yugosla\Ta ile Romanya'nın ortak olarak Tuna üzerinde Adakale dolayında inşa ettikleri hidroelektrik santralın yılhk ortalama verimi 10 milyar Kıvh olacaktır. Buna benzer bır dığer hidroelektrik santral projesi yine Tuna üzerinde Islaz So movit yöresınde Romanya ile Bul paristan taralmdan ortak olarak ele a'.ınmış bulunmaktadır. Bulgaristan ile Türkiye arasında yapımına devam edilmekte olan enerji nakil hattının tamamlanmasından sonra, Bulgaristan ile Türkiye arasrnda üıtiyaca göre enerji mübadelesi yapüacaktır. .. Bu gerçekler öniinde' Istanbul' un batı metropoliten smırlan dışmda şimdiden Çerkezköy ile Tekirdağ arasında bir organize sanayi bölgesi saptanmalı ve bununla bütünleşecek (mevcut iskelelerin dışmda) bir liman kompleksinin etüdüne geçilmelidır. Bu kompleks sadece bölgesel kalmayıp, Balkanları ve Güneydoğu Avrupa'yı da içine alacak bir hinterlanda sahip olacak şekilde hizmetleri topuyacak nitelikte olmalıdır. Ancak bundan sonra îstanbul kenti ve metropoliteni için cep veya koltuk limanı niteliğinde lay ter veya kabotaj gemileri için yük aktarma limanlan veya yar.a^ma yerleri söz konusu olabilır. Meselâ Haliç'in bitiminde layterler için böyle bir cep limanı nin inşası yerinde bir karar ol\ır. Ozellikie «LASH» gemilerinin önem kazanması bu tür cep limanlarını ilerde daha da değerlendirecektir. Öte yandan Türk Boğazlarında gün geçtikçe tanker traliğinin yo ğunluk kazanması, gemi boy ve tonajlarımn artması, geçişi zorlaştırmakta, denizde can ve ınal güvenliğini tehdit etmektedir. Bu nedenle Saroz Körfezi'nde büyük bir tanker terminalinin tesisi, ve «pipeline» ile Balkanlara ve Güneydogu Avrupaya bağlanması. gelişmekte olan dünya ekonomik politikasına da uygun dü şecektir Tarabya'ya yazık oluyor Düzensiz Liman Gelişmeleri ^ Tüm Marmara • kıvılannd«ld bu dÜ7en.siz liman gelişmeleri, özellikle İzmit Körfezinde büyük bir yoğuniuk ka^annııştır. Bu yörede 15i aşkın iskele, n h tım ve kıçtan, yanaşma yeri bulunmaktadır. Bu arada Tuzla da serbest sektör tersanelen ile ilg'.li Aydınlı Koyundaki liman ınşaatı, bu tersanelerin yapımından ve kuzeyde Kurtköy Organ:ze Sanayıi Bölgesinin gelışmesinden sonra ayn bir önem kazanacak; Kaynarca'daki P?ndık Ter sanesinin ve Deniz Dizel Motor Fabrikasınm yapımlarının ger çekleşmesiyle bu yöredeki deniz trafiği daha da çok yoğunlaşacaktır. Bütün bu mevcut ve gelişmek te olan durumlar. İzmit Körfezine. Hamburg. Londra, Amsterdam, Rotterdam. Anvers ve benzeri limanlarda olduğu gib: bir nehir ag7i limnn karakteri kazandırmıstır. NPhir ağzı limanlarındaki bu oluşum içsu yolları etkisınm doşai bır so nucu iken. İzmit Körfezmdeki benzeri durum tamamen yanliş ve gelişigüzel plansız bir yer leşmenin görüntüsüdür. Yakın bir gelecekte, lstanbul' un yük limanı yerine, kentin metropoliten sınırları dışmda, Istanbul'un da yararlanacağı bölge ve ülke limanlanndan söz eî^nsk daha doğru olacaktır Süratle gelişme efilimi gösteren sanayinin ve buna biğlı olarak kentleşmenin zorunlu organi Hakkında tutuklama kararı olan kişi bırakılabilir mi? Belediye uyarmaz mı? Caddebostan'da Bağdat caddpsi üzerinde Belediyenin bir çıkmaz sokata açtıgı Et Tanzl.n Satıs maeazasında. m e m ve seb2e de satılmaya baslanmıstır. Zaten 5ikâyetçi oidugumuz mafcızada. bu roaddele.in de satılması Ue Utanhul'un en ffüze! caddesl olan Bağdat caddesindeki bu ver. blr pazar yerlni andırmaya başlamış tır. Mağazanın Samfıstığı sokağına baksn bolümüne atı lan boş pevnir tenekelerl. kemlk artıkları, burayı slnek vuvası haline getlrmlstir. Belediye yBneticileri acaba. buranın Isletlclsini uvaramazlar x.ı? Caddebostan Samfıstığı sokağı takinleri çi!d'. Sorgu hâklmllğl N'ümune Hastanesi beyln cerrahisinden lstihsal edilen rapor Ozerlne ms7ır.ın hakkında tutuklama karRrı vordl. O gün maznunu Kandıra İandarmasına eöstererett tutuklsn masını lstedim. Jandarma. sdı eecenl astsubava tesllm etti. Assubav Saffet Kara bu sahsı kalcme aldı Kendisine sorsu hâkln!lei tutuklama kararı verdl dive beyan ettim. Buna raSmen adamı serbest bıraktılar. Simdl cuva tutuklama kararını tnfa? etmek 1stivnriar. Kovdunsa bul. Dnrumu Vilâyct Jandarma Komutanlıeına anlatmak istedlm. B»ni vanına bile kovmadılar. tlEilllerden soruvonımBu rıa5i) İs? Yine bu jshsın kardesi de 6 seneye hükümlü, fakat »damı ararnıvorlar bile... Durumu tclşleri Bakanlıfının. Adslet Bakanhğ.nın dikkatine ö. nemle ^.•nanm 3.7.1973 Kandıra ESerriH ttövıınden Adil AVGÜN Transit Alanlarla.. Bu bölgede tesis edilecek akaryakıt ve doğal gaz depolan, Rafinaj, Petrokimya ve Kimya gibi sanayiler yeni bir organize endüstriyel kompleksin doğmasmı ve tüm faaliyetlerin bu kompleks içinde bir limanda odaklanmasını gerektirecektir. Bunun ekonomik olduğu kadar ülkemiz için politik yaran da olacaktır. Bunlara paralel olarak İstanbul'un metropoliten Doğu smırı dışında İzmit ile Adapazan arasında, Güney sının Gölcük ile Başiskeleden başlayarak İzmit bataklığım da içine alan bir organize sanayi bölgesi tesis edilmeli ve Seymen ile îzmit arasında kurulacâk modern bir limanda gerek bölgenin, gerekse ülkenin bir kısmının tüm deniz ticareti ile ilişkin ulaşım faaliyetleri odaklanmalıdır. Zamanla ekonomik ömürlerini îatirmiş olan mevcut eski sanayi tesislerinin bir kısmı da bu organize sanayi bölgesine kayacak ve böylece süregelmekte olan düzensizlik bir plana bağlanmış olacaktır. Bu liman kompleksi de İstanbulun dış deniz ticaretinin Tekirdağa karşı Doğu kapısı olacaktır. Ancak bütün bunlar, en az yüz yılhk bir zaman projeksiyonu için, ah=ılaee!mi? fcısır cörüş ve evlemlerin dışında. makro açıdan ele alınması ve çnfımızın bilimsel ve teknik yöntemlerine göre etüt edilerek sür'atle olumlu blr sonuca bağlanması gerekir. Tiim organize liman kompleks lerine, kalkınma planlarının emredici niteligine bağb kalmarak. bürokratik zihniyetin dışında eer çek anlamda bir ticarî karakt°r verilmeH ve giimrilksflz transit alanlarla donatılmalıdır. ^''iıııııuıııııııııımınınıiNinınııııııııııınııiMiıııııııııııııııııııııınııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı^ İLÂN | = E | İ TEŞEKKÜR vefatı dolayısıyle büyük acımızı paylaşan sajin dostlanmıza samimi teşekkürlerimizi arz ederiz. PROF. KOSSWİG AİLESİ I ş = | Toprak ve Gübre Araştırma Enstitiisü Miidüriüjründen 1 Ankara Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Müdürlügünün bodrum kav tadilâtı işi 2490 sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükümlerıne göre eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 l.şın keşif bedell 112.892.80 lıradır. 3 Eksiitme Yenimahalle. lstanbul yolu üzerinde No. 10 Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü binasında 31/8/1973 Cuma gunü saat 10'da rapılacaktır 4 Bu lşe ait eksiltme dosyası her gün mesai saatlerinde Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsünde görülecektir. 5 Eksiltmeye ıştirak için: A) 6895 liralık eeçici teminatı. B) 1973 vılına ait Ticaret Üdası belgesi. C) Müra,caat dilekçeleriylo birlikte vereceklerl (eksiltme sartnamesinde belirtüen ve usulune EÖre bszırlanmış olan): a) Sermaye ve kredi lmkânlarım bildiren malt durum ve bıınu belirten Banka referansını, b) Teknik personel beyannamesl, c) Taahhüt beyannamesinl. d) En az bu işlerin keşif betfell kadar buna benzer blr işi basarmıs ve kabulünü yaptırmıs olduklarına dair belgesi: Dilekçelerlni ekliyerek Yapı îslerl Genel Madürlügü 5 lnc) Bölee Müdürlügü Belge Komisyonundan atacaklan yeterlik beleesıni teklif mektuplanyle birlikte zarfa koymaları lâzımdir. 6 tstekliler teklif mektuplannı 31/8/1973 Cuma gtlna saat 10'a kadar makbuı mukabilinde Eksiltme Komisyonu Baskanl'.jhna verecektlr 7 Yeterlik belges] alınmam İçin son müracaat tarihi 27/8/1973 Pa?artesl günö mesal »aatl sonuna kadar. 8 Telgrafla müracaatlar v« postada vaki eecıkmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (Basuı: 2110O 6558'» | Leonore KOSSWİG'in J Altın Reklâm: 885 6552 I Ticaret Bakanlı<>ı Mülettiş Yardımcılıjı Giriş Sınavları Tazıü sınavlar iaj.lS73 >anfiin« nas^vnraRtıı Sınavın yazıü Kısmı Ankara Istani.uı ve Inmr'ae »öziü ttısmı An kara aa vapuacaKtu Sınava jırebilmek :<HD Huicujt biy^aı öıleııer tktisat taKültelen Iküsadi »e Tıcad \licue ürta Uoğu TekniK Ücıversitesi loart !. gıbl meslekle aJSkaü takUUe ve"a «i)R.!!f bunlara eşrtlıgı Milli Kgıtırc Bakanlıjhnca îar.uj vabancı fakülte îkad?mi ve omii.ara.in Drruı oıtınr.is olmak serekir Isteklilerın sınavıar» slrıs «aı.ıaı:m v« sjr.at; sonulanm göstenr orosürii Ankara'a's a^kf.nı.k lettü KUrulu BaşkanlıSınaan lstanbul <» iıv Vaıcı> aao »irkecı) ve tzmır'deıc .Fevzıpaşa wuJ«&r ^o: 4/s. lettıs Kurulu bürolannaan vt Bursa Aaaı.a M'rsır. Samsun Trabzon Uıvarbakıı Krztırum v« vraz.anreij B«l?e Hcaret MUdürlüklFnndeu btzzat veys meKtut.is cemıo etmeleri mlimkündtlr Sınavlara gırmefc ısteyenier K ?ec ?»J.lW/b carınin* Kadar dilekçelennı (istenılen oele^ıeı.e o j j k ' e ) BKKaniık l'eftıs Kurulu Başkanlı&ına v.tmuenı,e.\av BPiseıen noksan olanlajın mürataatlan 0Luücai« ııınouvncaktu. TrııııınıııııııııtfiııııııııııııııııııııııniHiııımııııııınıııııııııiHiıııııııııııııiNiıııııııııııııııııııııııııııııiiiııınıııi^ Çarşamba Belediye Başkanlığından Belediye Tüzel Kişüiğine ait, aşaâıda belirtilen altı dükkân kapah zarf artırma usulüyle satılacaktır. » No 5 5 5 5 5 5 t J § O Parsel No 1 2 3 10 11 12 yuzrlcıımu M2. 81 80 80 M Arsa ve Bina î Bedeli TL. * 127J00 00 115.000.Ü0 115.000.00 115.000.00 113.000.00 127.000.00 j * f f J \ m 80 İ 5 £ [j £ g 5 5 § D g D g # ğ Q O 1 Tahmin bedelleri hizalarmda gösterilmiş olup, geçici teminat 2490 sayılı kanunun 16 ıncı maddesine göre hesaplanarak ahnacaktır. 2 Sartname, plan, harita ve diğer evrakları bedelsiz olarak mııhasebeden temin edilebilir. 3 thalpsi 4. Eylül. 1973 Salı günü saat 15'de Çaışamba Belediye »ncümeninrfe yapılacaktır. 4 Istekliler teklif mektıjDİannı engeç ihale saatinden bir srat e^veline kadar Encümen Kalemine vereceklerdir. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. İlân olunur. (Basm: 21038 6559) (Basın: 18763 6555)