Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 18 Temmuz 1973 ir ülkede siyasal rejim yönünden hangi sistem uygulanırsa uyguiansın, ülkenin kalkmmasında, çağdas uygarlık düzeyine ulaşır.a*ında en etken öğe kuşkusuz insandır. Kişinin, ülkesindeki kalkmmaya, topluır.unun mutluluğuna katkıda bulunabilmesi ise. onun, ülkenin koşullarma ve geleceğine ters düşmeyen ciddî, tutarlı, bilinçli bir egitim ve öğretlmden geçmesi gerekir. Bu nedenle eğitim ve öğretim sorununu topluraun en başla gelen sorunu olarak görmek, toplumd'aki tüm bunaJımları, çalkantılan, dü* zendeki bozuklukları, eğitim ve öğretim sisteminin temelinde aramak zorunludur. Çağımızda bireylerini, çağın gerçeklerlne uygun biçimde bir eğitim ve öğretimden geçirme filanağına kavuşmuş ulusîarın büyük teknolojik ajamalara ulaştıklarını. ekonomik ve sosyal sorunlarım çbzmede güçlük çekmediklerini, aksine davranan ulusîarın ise: gerl kalmıshktan, sömürülroekten bir türlü kurtulamayıp bunalımdan bunalıma sürüklendiklerini açık ve seçik olarak görmekteyiz. Bugun Cumhuriyetimizin 50. yılını kutlama mutluluğuna kavusmayı düşündüiümüz ve bunun hazırlığı içinde bulunduğumuz bir d'önemde. yurdumuz çeşitli bunalımlarla karşılaşmış, yüzbinlerce genç üniversite kapısı önüne yığılıp en doğal yurttashk haklan olan yüksek öğrenim yapma olanağından yoksun bırakılmış ise, bunun sorumluluğu 35 yıldır ülkemizde büvük bir umursamazhkla yönetilen, Atatürkçü diişünceden saptırılmış, yurt koşullarma ve çağdaş dünya görüşüne ters düsen bir eğitim ve öğretim sistemini uygulayanlardatfır. 35 yıldır ülkemizin geri kalmışlıktan kurtulmasının, Büyük Atatürk'ün amaçladığı çağdaş uygarlık düzeyine ulaşraasmm ancak, yurdun ybnetimine sahip çıkacak geüşimine katkıda bulunacak genç kuşaklann yönü, yöntemi belirli bir eğitim ve öğretim sistemi içinde; eğitsel ve bilimsel düzeyde eksiksiz bir yeteneğe sahip B Olaylar ve görüşler BU MU EGİTlM? Ahmet COŞAR Vargıtay 1. Hukuk Dairesı üyesi yurtsever, milliyetçi ve devrimei bir öğretim kadrosu tarafından yetiştirümelerl ile olanak kazanacağı düşünülmemiştir. Bu yön, gBzlerden ırak tutulmuştur. öte yandan büyük kentlerde her köşebaşında özel dershane adı altmda eğitim ve öğretimi ticaret ve kazanç metaı haline getiren Anayasa*nın imkân ve fırsat eşitliği ilkesine aykırı düşen sömürücü ve kapkaççı yuvalannın açılmasına göz yumulmuştur. Hele; böylesine fırsat düşkünü bu yerlerin, bu yılki üniversite giriş sınavlarında sınav sorulannın çalmıp para ile satılmasına aracı olduklarına dair iddialann, ülkemizin ciddi ve ağırbaşlı basın kuruluşu olan Cumhuriyet gazetesince belgeleriyle saptanıp, bu konuda bugüne değin yaygın haldeki çirkin söylentilerin kanıtlanarak kamuoyuna açıklanması, bu açıklama karşısında yetkili ve sorumlu kişilerin gösterdikleri vurdumduymazlık. olaya yetkili C. Savcılıklarınca elkonulup soruşturulmaya geçildiği halde; üniversitelerarası giriş sınavı komisyonu sorumlusunun bu sorusturma sonuçlannı dahi beklemeye gerek görmeden hukuksal ve inandrrıcı hiçbir gerekçeye dayanmaksınn baanda yer alan öznel sözleri, eğitim ve öğretim duzenimizde görülen perişanlık yönünden gerçekten acı ve düjündürücüdür. Anayasamızın 50. maddesi halkın öğrenim ve eğitim ihtiyaclannı sağlama devletin bajta gsîeı. ödevlerindendir» dediği ve 120. maddesi «Üniversiteler ancak devlet eliyle kurulur» hükmünü eetird:ği halde; devlet bugüne değin halkr öğTenim ve eğitim ihtiyaçlarını saâ'amada. ihtiyaç oranında üniversite ve yüksek öğrenim kurumları açarak her yıl binlerce gencin öniver«ite kapısı önüne yığılmasını önleyip yüksek öğrenim yapma hakktndan yoksun kalmamasını gerçekleştirmede yüklendiği Anayasal görevini gereğince yapamaır.ıştır. Abl almaz bir oy avcıhğı hevesiyle her bueakta bir ortaokul. her ilçede bir lise açıhrken. bunun sonucu düşünülmemiş, gençlerin teknik öğretim alanına kaydırılması gereğinin sadece lâiı edilip durulmuştur. CAN ve HAYAT ayat pahalılıgının inadma. son günlerde cinayetler ucuzladı. Yazıişlerı müdürlerı, muhabırler, okurlar, artık sıradan cinayetlere dudak büküyorlar. Her yıl sıcak dalgasıyla birlikte cinayet dalgası geür. Bu mevsimlik yükselişler üüre<=inrie gazeteler tedbirini alır. Gazetecüer olaSarüstü olaylara yönelirler. Katil decTiğin. birinı öldürmekle kalmamalı, ölciürdük'en sonra pişirmeli. kavurmalı. sandıklamalı ki, cinayet ilgi çekici sayılsın. Bu mevsimde sekreterler. adi cinayetlere punto hareamaya yanasmazlar. Vatandaşlann birbirini öldürmen doğal karşilanır Bu nedenle erkek kadını kaldınma yatırınca kimsenin kılı kıpırdamadı. Adamın elinde bir bıçak: Keseceğim seni! Kadmdan ses çıkmıyor. Orad'an çeçen biri araya girecek oldu, ama eli bıçaklı: Hemşerim. dedi, kankoca arasına girilmez. Birkaç kişi toplandı Kasabayı ?ereflendiren parti üderi çerefine kurban kesen partizan hırsıyla bıcağını callıyor herif... Bir senç, olayı gördü, bağırmaya başladı: Imdat, imdatr Meydandaki kalabahk bir an daigalandı: Ne oluyor? Cinayet var. Genç telâşla çevresine bakındı, ilerıie bir polis gördü: Memur bey. tnemur bey... Buvrun. Cinayet.» Bir kadını öldürüyorlar. PoUs: Görmüyor musunuz. dedi, ben trafik poiisiyim, Ama... Aması maması yok, çBrevli memuru çagırın. Delikanlı çaresiz bakışlarını etraîta dolastırdı: Hah, işte! Kostu, oradan geçen polİMn kolundan tuttu: Memur bey çıbuk gelin! ' Memur, dünyasırdan vazgeçmiş gözlerle baktı: Ne rar? Şunakta insan bogızlıyorlar. Burası benim bölgem değil. Peki ne yapalım? Bu mınfıkanın polisine başvurun. /ma kadın gidiyor... Görevimi sizden ögreneoek deSüim. Genç büsbütun bunalmıştı. tağa sola koşmaya başlâdı: tmdat imdat.. Bir başka polis kesti önünü: Ne bağınyorsun? Delikanlı: Gökte ararken yerde buldum slzi, koşun.» . Mereye? Suraya bakm. cinayet işleniyor. Memur baktı: Ben bugün üımliyim. Türüdü. Genç arkasmdan dona kaldı: düşündü; Valdınma çBktü; kendi kendine söylenmeye başladı: Bu böyle yürfimez. bu duzen muhaHkak deiismeli, bu ne bozuk yönetim? Bu ne biçim iş? Bir ses: Gel bakalım sen benlmle... dedi. Delikanlı başını kaldırdı, bir adam. Siz kimsiniz? Sivil polisım ben. sen devlet düzenisa baskaldırdın sol propaganda yaptın. yürü! Genç, eninde sonunda bulmuştu pollsL Yürüdüler. Sevgili okurlar. belki yazının basmdakl adamis kadmı merak eayor, erkek. kadıncagua öldürdü mü diye düşünuyorsunm? Ne önemi var, ha öldürmü?. ha Oldürmemiş... Hayat öylesine pahalı ki, piyasada bir can ucuz. HI Buyurulan Anlamda Üniversite ve yüksek okullann hanKi bilimsel ölçüler içinde öğrenci alma smırlandjrması yaptıklan va bu sınırlandırma ite msrkezi sistem adı altmda yapılan ve öğrercirun veteneklerine ve yetiştirilmesinde görülen avncalıfa uygım düşmediği daima tartışma konu>.u olagelen sıravlann yurt koşıı] ve gerçeklerivıe ne denlı bağdaştınldıgıran kamuoyuna inaiKUi ılması gere*i kimsenin umurunda olmamıstır. Bugiin karşı karşıya kalınan BU rürekler acısı sonuç genç ve körpe dimağlann gelecekleıi hakkmdaki umutlarınm yıkılmasının. ailelprinin huzursuzluğa sürüklenmeierinin başhca nedenl olmuştur. önümuzdeki seçirniertle büjiik Türk ulosundan alacakları oyıa ülkeyi yönetmf o'.anağıru elde edecek siyasal iktidarlann, toplunıun h«r vıl çözünrü güçleşen. jüzbinien» pencı ve aileyı tedirgîn cden bu temel sorununa AnayasaniD emrettiği anlamda ciddi şekilde eğilio huzur eetirici bir çözüm yolu bulmasını yürekten dileriz. ülkemizin kalkınmasında, toplumun yapısında bireyin ögretim ve eğitimini temel sorun olarak kabul eden 1961 Anayasamız, 21. maddesinde «Eğitim ve öğretim, devletin gözetim ve denetimi altmda serbesttir. özel okullann bajh olduğu esaslar, devlet okullan ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir. Çağtfas bilim ve eğitim esaslarına aykın bilim ve eğitim yerleri açılamaz.» hükmünü getirdiği halde; tek yönlü ve amaçlı Atatürkçü eğit'm ve öŞretim uvgulamasından sapılmıstır. Bir yandan yurdun her bucağmda çağdaş bilim ve eğitim esasına aykın amaç güden Kur"an kurslan, tmam Hatip Okullan gibi Ukel biçimde dinsel egitim kurumlan açılmtş ve bunlann devletin gözetim ve denetnninden uzak yöntemler içinde. Cumhuriyet ilkelerine karşı anlayısta gençler yeüştirmelerine seyirci kalınmıştır. Anayasa'ya Rağmen NE DERLER BUNA? OKTAY AKBAL Evet Hayır ULUSLAŞMAMIZDA DİL DEVRİMİ Tannmat ve Meşnrtiyrt Döncmlcri: Tanzimatla biriikte üs b manlı lmparatorlugu açık şekilde Baiı'ıun deneUmı aiuna gır miştir. Bu dönemde Osmanlı aydınlan çagtiaş ulusal kurumları özellikle Fransa'nın çeşitli politik ve sosyal kurum ve kavramlarını tanıma fırsatını bulmuslar ve Baü'nm üstünJügü nün nedeninl aramı$lardır: Osmanlı aydını bu UstflnlOgun nedenini iki toplum tioi arasındaki yapı farklüığında yani Batı toplumlarının çağaa$ ulus aşamasına varmış olmalanna karşüık, Osmanlı topıumunun henüz bir Ortaçaft organızasyonu içinde bulunmasında degll, Batı'nın ulaştığı aşamanın ideolojik ifadeleri olan sosyal ve politik ögretide aramıştır. Bu bakış açısıyle, Avrupa'da o çajda slogan haline gelen özguriük, eşitlik, v.s. gibi liberal oğreti ilkeleri bu üstunlügUn temel nedeni sayılmıştır. Böylece Tanzunat sonrası Osmanlı aydınlan. Batı'nın politik rejiminin yarattıgı baa kavramlan nalka aktarabilmek ama ciyle yabancı kelime ve tamlamalardan oldukça anmnıs, as Vçok anlaşılır bir Türkçe kullanarak dilde anlaşma hareketinı ,. başlatmı$lar, fakat diiin .., gVçek anlamda özjfürlesmesini sağ layacak ulusçuluk ideolojisini be nimsememiçlerdir. Bu yüzden bir «Osmanlı uiusu> kavramından hareketle ulus terimi anlamından Eaptırılmış ve öace «üm met', sonra da îslâra toplulugu içindeki ayn ayn u!uslann birliği anlamında «milleti Osmanlye» olarak kullamlmıstır. Yazı dilintn anlasması yolunda ilk hareket, efcitimin kolayca yapılabilmesı için titapların herkesçe anlayılır bir dilde yazılması gerekti(Hne inanan Teşit Paşa'dau eelmis ve bu alanda gazete ve dergilerin de payı büyük olmııştur All Suavi, SUteyman Paşa ve ŞemseCtin Samı dışındaki Tanzımatçılar, Renel olarak dilin arılaşmasmdar. yana olmakla birlikte, «Lisanı Türki Lisani OsmanS» tartısmasında Os manlı Birlifinin iluiesi olan ve çesitli dillerin Kanşımmdan mey dana gelen Osmanlıcavı savunmuşlardır. Osmaoiıca'nın. venne hıç defilse terim olarak Türkçe'nin resmen geçmesi. Birind Meşrjtıyet'e rastlar. 1876 Kanunl Esasi sinde, Türkçe'nin bu devlet dıH olduğu beürtilmisttr. Kısası. Tannmat'Un «onra Türkçenin yabancı dillerln baskıstndan krurtaTTİnıası ve varlıglnın resmen tamnması yolunda ilk adıralar atılmıçtır. Fak»t dilde anlaymanın. uhıs.iaşma hareketinin temel bir öğesi oldueunun kabul edilmesi için. n. Meş rutiyet dönemini beklemek gerekecektir. Bu hir rastlantı değildin n. Mesnıtiyet ydları, öıel likle Balkanlarda împaratorluga bağlı halklar arasında 19. yüzyı! başında beliren uluslaşma eylem lerinin kesin somıçlar verdiği ve bu topluluklann Baikan Savaştyle tmparatorluğun son dayanaklarını da ortadan kaldırdığı dönemdir. Osmanlı birliğmin dayandığı te meller bövlece çökünce. toplumu kurtaracak biricik yolun artık geleneksel ideoloji yani dine dayansn bir ümmet ülküsfl ola mıyacağı, tersine bunun çapdaş gidişe uygun bir Türkçülük ha ostum tlhan Selçuk da geçen gün yazdı ya, Sayın Demirel halkm karşısına. nasıl çıkıyor. nasü oy istiyor, nasıl küçük daflan yaratmış tnsan tavnyle konuşuyor, şa?ıjxınım! llhan'ın dediği gibi «Süleyman Bey muhtıradaki yargının doğru. lugunu benimsemiş ve istifa etmişti. Şimdi de kalknuş, olay lanı bir başka biçim vermeye çahçıyor. Halkın karşısına çıkmış: 'Alrum ak,1 diyor, "Demokrasf, diyor " C 1 irade' diyorjı B 11 D TÜRKÇENİN ÖZGÜRLÜGÜ, ANCAK TÜRK TOPLUMUNUN ÜMMET TİPİ BİR AŞAMADAN KOPARAK ULAŞTIĞI CUMHURİYET DÖNEMİNDE SAĞLANJVIIŞTIR. Dr. Yakut IRMAK reketi olmasi gereVtiği bazı «ydınlarca savunulmaga baslannu}tır. II. Meşrutiyet döneminde ulusla?ma hareketlerinin hızlanması, dilde anlaşma hareketinin de bilinçlenerek yeni bir aülım yapımasına olanak sağlamıştır. Bu dönemde dil sorunu yoğun bir şekilde tartı?üarak aktüel bir önem kazanmıs, «Türk Derneği> nin başlattığı akımı «Genç kalem ler» dergisi bilinçle yenilenüj ve sürdürmüstur. Bu akımın düsünce temsilcisi olan Ziya Gökalp, «Yeni bir Usanla terennüm edilen yeni bir edebiyat» sloganından hareketle, bütün yabancı kurallardan v» Türkçesi olan yabancı sözcüklerden antmağa çalıştığı Türk dilini uiu'sâl'Tjîriîgîn ve üTus ülküsünün zorunlu temeli saymıştır. Cnmhuriyet Oöneml: Türkçenln yabancı dillerin boyunduruğundan kurtulması yolundaki gelismelerin orgütlü bir akım özelligi kaıanması, ancak, Türk toplumunun ümmet tipl bir aşamadan koparak uluslaştığı Cumhuriyet döneminde mümkün olmuştur. Cumhuriyet devrimi. son yıllarında ulusçuluk hareketleriyle birlik temelleri sarsılan ve dayandıgı ana ilkelerin iflâsıyle Bi rinci Dünya Savaşı sonunda tam bir çöküşe sahne olan Osmanlı împaratorluğunun yıkıntıları ü Çok ilginç tipler gördük çeyrek yüzyıllık demokrasi döneminde. Unutulmaz kişiler tanıdık. PoUÜkada bin yüzlülügü Lon Chaney'den dah» ustalıkla becerenterl gördük. Dün dediğinl bugün lıatırlamayanlar. birkaç yılda hiçken hep olanlar, demokrasi, halk, basın özgürlügü dejip seçilir seçilmez bu sö»cüklerin anlamını tepe taklak edenler!. Neler neler!. Ama dofruyu söylemeli Sayın Demirel gibisini ne gördük, ne tanıdık. Bakm batan. neler demi$ Isparta'da: «Bu meydanlarda çok konuştuk. Yine de konuşacafız». Evet, çok dinledik bizler de, jine de dinleyeceğız. Konuşturuyorus mademki si»leri, politikacı diye, lider diye, biri yönetmiş, yönetecek kişiler diye, dinlemek zorundayız! Ne yapsanız, ne etsenis kurtulmak yok sizlerden. Baa durumlar vardır, bazı işler vardır, o duruma düşen, o işle karşılaşar. kişi bir daha çeküir ortalıktan, insamn karşısına çıkamaz. Bay Demirel 12 Mart 1971'de bu duruma gelmtştir. Ne yapması gerekirdi Başbakan olarak, iktidara seçimle gelmış bir lider olarak: «Hayır, muhtırayı kabul etmiyorum, ben seçtmle geîdim, Meclis'te çogtmluk elimdedir» demeliydl. Buna benzer en küçük bir sözü yok Demirel'in, bir tavn, bir tutumu, bir karşı kovuşu, yok! Nerdeyse işine gelmis 12 Mmrt Muhturası! îktıdardayken yapamadığını yapmı; 12 Mart'tan sonra, ya da yapılmasında dölayisıyle büyük rol oynamiş. Ama bu konunun frizü janlan kamuoyunu şimdilik ügilendirmiyor. Dört imzalı bir muhtırayı abr almaz istifayı basmasıdır tarihin açıic yapraklanna geçen... Yine konuçuyor alanlarda. Ne ml diyor? «tyiyi, doğruyu, memleketi kimin hangi istikamete gâtürecegini sizler çok iyi görüyorsunuz. Başkalan çirlrinleşiyor diye biz de çirkinleşmeye mecbur değiliz. Seçim benim için lizun degildir. Seçim sizin için lazundır.. Biz Tlirk vatandaşının kafasuıı bozmaya değü millete iyi şeyler söylemeye geldik.» Sonra da gider Tîcaret ve Sanayi Odalan iiyeleriyle «Milletin kafasmı bonnayan» şeylerden söz eder! Seçira Saym Demirel için gerekli değil, ama yine de halk seçsin varsın! Dört yılda bir oy vererek bu yurdun yazgıstnı elinde tuttufuna inandırmak gerek ulusu! Sensin, sen olmasan biz neyiz. oylarını vererek istediğini yaparsm, beğendiğini seçmek yetkisine sahipsin.. Böyle sözlerle okşayacaksın, pohpohlayacaksın, ama halk kimleri seçecek? Karşısına çıkan, çıkabilen, çıkabilmek olanağını bulanları... Kimde para çoksa, kim becerikliyse, kim Genel Başkanın gözüne girmişse, kim liste başlanna kurulmuşsa. oaları... Ama halktır seçen ya, bunun edebiyatıaı srapar DemireHer bol bor... Şapkamı çıkardığımı yazmıştım bir süre önce. Bunca beceri karşısında... Ama bu kadan da fazla hani! Hiç bir şey olmamış gibi, iktidardan apar topar uzaklaştınlmaınış gibi, ulusun verdiği iküdarı bir muhtırarla karşılaşır karşılaşmaz bırakıp kaçtığını bütün ulus unutmuş gibt, çık yeniden iktidara adaylıgını koy. yeniden Başbakan olacağını söyle... Böylesine ne ad verirler, ben söylemeyeyim, düşilnün siz bulun... liğini meydana çıkarmak, onu dünya dıllen arasında degonne yarasır yüksekliğe eriştinuek» amaciyle, yogun ve olumlu bir ça bayla programını gerçekleşttrmeğe çalışmıştiT. Bununla birlikte Cumhurtyet döneminde varüguu sürdüren eski toplumun ban geleneksel kurumlan ve ideolojik sözcüleri Dil Devrimine karşı dolaylı ve dolaysız mücadelelere girismislerdir. (•). Cumhuriyetin uluslasma yolundaki devrünlerinin ayrümaz bir parçası olan Dil Devrimi; Atatürk'ün ölümünden sonra «Düame Türkce» v^. ifadelen Ue nitezerinde Türk ulusçulugu ulkO lenerek soysuzlaştınlmak isrensüyle gerçek ve cağdaj bir ulu miş ve ilk olarak İslâma kanndın başlatrığı bir karşı devrim haresun doğus hareketidir. ketiyle, 1950'den sonraki siyasal Türkiye Cumhuriyeti dönemin iktidar döneminde dilde uluslaşde Atatürk'ün çizdiği program mayı baltalayacak uygulamalara çerçevesinde toplum çeşitli ku girişilmiştir. nımlanyle cağdas ve ulusal bir 1960 Devrinriyle yeniden taz ka özellik kazamrken. bir ulu» ol ranmakla btrUkte, Dil Devrimi manın temel ve ön kosulu olan henüz tüm engellermden kurtula dilde uluslasma ön plana peç mamış ve tamamlanmamış btr ha miştir. reket olarak günüraüM icadar Cumhuriyet döneminde Türk gelmiştir. DU Kurumu'nun kuruluşun» kaTürkçenln özgürlesmesinl oldudar dil alanmdaki yoğun çalıs gu kadar uluslasma hareketini de malar baslıca üç doğrultudan ge köstekleyen bu çağ dışı tutucu lismiştir: Derleme, gramer ve al güçlerle eUdn bir mUcadeleye Üı fabe. Böylece bir yandan Ana tiyaç vardır. dolu ağızlardaki öztürkçe Türk dilinin bağımsızlıgı ve sörcükleT • derlea«nl$, bir çağdaş düzeyde gerçek yenni ıvyandan yeni Türkçe'nin grameri saptanmıs. öte yamtea labUmesi yolundaki bu tnfleadele da, Atatürk'ün «bizim güzel, 3e,""dîlin doSnıdan kendi de öâhenkli, zengin lisanımız yeni nemli bir rol yüklenecektir. Cumhuriyetin 50. yıldönümtlnTürk harfleriyle kendini gösterecektir» sözleriyle belirledifi yön de görevlerimizden biri de, Türk de harf devrimi gerçekleşunlmiş toplumu ve TUrk dilini tarthsel tir. Yeni harflerin kabulü, «Clu engellerinden kurtarmalc oimaiısu bilgisizlikten kurtarmak» ge dır. rekçesine dayanmakla birlikte, BİTTt şüphesiz ki özünde amaç ulujun ümmet ideolojisinden annması(*) EsJd toplumun henuı giderilnı sağlamaktı. memjş bazı yapısal kauntıla1932 yılında Atatürk'ün önderli rına davanan bu çcleıwkçi 5ğinde «Türk Dili Tetkik Cennyeğfitr. uhıslaşmaya karşı tepti» kuruldu. Daha sonra BCÜ kilerini; ozeOikle dil drvrimi«Türk Dil Kurumu» na çsvrtlen ne yönelterek sürdürmüşlcrbu örgüt, «Türk dilinin öz cüzeldir. IOkuyucu Mcktupları Polisim, hayatımdan hezdim... tnsana, lnsanca yasam hakkım tanımamık, onu hayatından nefret eder durutna düsürmek hem suç, hem günahtır. Olay. «Ankara Toplum Polisi Müdurlügünde görevli Resul Aktürk adında genç bir polis memuru. beylik tabancasım kafasına sıkarak tntihar etmiştir». Duyulan, basına ve kamuoyuna yansıvan tarafı bu kadar ltsleri ?5receks1n, bu d» slzce Emniyet Teskilâtınm varlıseyre de5er bir manzara olgını tanıtma K«yesivle kurulmava devam edecek mus bulunan «PoHsin Sesi> gazetesl ise «Bu kaçıncı intiSart oian: 12 saatlik eSrevi har? Neden, niçin bu tntihar8 saate indlrmekür. Poll* inlar? Henöz otux v»şını doldursan ise. sosval v»«antısı varmamıs bir memuru. yasamına dır. Ailesi. çoluk çocufiu. çevson verdireeek sebep nedirî resi vardır tstlrabat etmek, bilinmez> diye yaııyor. Bu sagezmek. eSlenm'k. komsu«ureteyi vönetenler. polisH'in nu. vakınım riyaret etmek, çileşini çekmiş emekli ve habunlarla ilrilenmek hakkı v«rlen bu kurulusta gSrey vspan dır. Bu haklan on» tanımakimselerdir. Nedenini. niçinint mak bem «tıç. hem de rün»bpekâl» biliyorlar. Polisin en tır. Pasla dr«O hes vınık noliyüksek idarî yonerlcisine de; «tim. bavatımdan becdhn. Aibunlan sen dp hilivorsun »ma lemin, coluk copuSumnn. kombiz gene de neden, niçin diye «ulanmın vÜ7Üne bakacak soralım. diyorlar. Fazl» açık •aktim vok. Görev 12 csıt akonuşmak. polise *u hakkı tama uveulams bunun da üstünnı, bu görevl ver. mevcut mev» de. 14 «aatten az eftnev Taptızuatl» is yapılamaz demek, • fiımız nek nadir. Haftalık iztnEazetenln maddl varlıjhnın son leri her zaman kaldırmsk olaolması demek oldugunu bildik8«n durama eelmia. Nevdi? leri için. olaym nedeni, nlçin! Rsvram. tören. seçim. kar*ılaaçıkça belirtilemea. Karsı tama, u5url»Tna tedbirlerl. maç rafın anlayışma bırakılır. yüravüs v.s. elbl «ebepler» Pol1«1 hsvnl kınklıgına tı?Durmasm îçislerl Bakanlan, ratan Savın tçlsleri BnksnhSı «Polislige rağbet «rtıvor. tesmtr, banlsn bfrden dahı iv kilâta eeçen vil be» bin polis btltvor. Fakat polise eörev vç aldık, bu sene sekiz bm polis alacaSız. Polfste. Szellikle Top sorumhıluk vTîklemevi eeret Hren ealısnmlarınrtsn baska lum PoHsnde eHMme 6nera ona sosval olanak tanıyan çaveriyoruz. araç . gcreç bakılısmalanna haiihanrda ra«Hamından donataoagiz, v.s..» desin, ne vaparssn vap bojuna v a z l v e t d e dır. Netice deSîsaiez ki yapılPek ümit verici göması çart olanı yapmadiktan .ran«övor. Bekliyenm. Saygılanmla. ?ayn. Evet. sart olanı yapmadıkçs verimli bir vazifeden »iyade. mesleSinden. hayatın VEFAT îstanbul Liselilerin Saim Ağabey'i, eski îstanbııl hâkimleıinden ve İstanbul Barosu avukatlanndan, . BABAMIZ >•••*•••••< >••••< ••»»•••••••••••»•••••••/ T.C: DZ. K.K. T4ŞK1ZAK TERSA1SESİ DÖıSER SERMAYE GE1SEL MVDÜRLÜĞÜ HASKÖY 1STA1SBIL • • • • Onay No: 490 Ta.kızak Tmanesl Dörer Semaye Genel MüdOrlüSa a,ağida cins ve miktan yaz.h <V kalem malzemey. u»lı teknik ve idart sartnamesine göre kapalı zarf usulu Ue satın alacaktır. Malıemenhı cms ve evs«fı Dizel Jeneratör Grubu 1 Ad. teminat 9.250, Son teklif verme Gânö Saati 31.7.1973 U.00 SAÎM BlSALMAN'ı KAYBETTİK Cenazesi 18 Temmuz 1973 Çarşamba gunü (Bugün) Şişli Camiinde kılınacak öğle namazını müteakıp Zincirlikujru Mezarüğında toprağa verilecektir. Allah ralunet eylesin. EŞİ KIZI OĞLU • • • Feriha BİSALMAN Türkina BİSALMAN Kemal BİSALMAN Elektriğin oeldiğine pisman olduk (Cumhuriyet: 5783) ^ıınıiHiıııuııiHiııııuııııııııııııtnıımııııııııtniiiiııııınmnmiTnmmnınııııntıımniniıımiınııımntmın: • • • 1 Teklifler idari sartnamede yazılı olduğu şekilde verilecektir 2 Satm almacsV r\i kalem malzemeye aıt idart ve teknik şartnsmeleT Taskızak Tersanesi Döner Sermaye Sattn A!ma Komisyonu Baskanlıemdan 100 TL. OTÜT Hra> lık Don*nma Vakfına yardim makbıızu karsılığmda temin *dnır. 3 Posta ile rartname gönderilmez ve postada vaki gecikmeler kabul edilmez. 4 Taskırak Tersanesi Dnn<?r Sermaye Cenel Müdürlflğü 2490 spvılı Knmın» taH degildir. 5 G«nel Müdürlöeümüz herhaîyd bir teklifi seçmesi ve üzerinde muameleye pecme<=i Gçncl Müdürlük ile SATIO arasında haelantı e»ranti«i vüklemez. 6 Tahmim* bedel 101.000. TL.'dır. 7 îhsleyo istirnk eder) firmslar tekliflerinl şu jeMlde vereceklerdlr: önce mektn «cici temînat veznemize yatmlarak veva vnde^îr banVs teminat rnektnhn verilerek ahnacak makbuz teklif zarfmm icinp Vrmup Satın Alma Servisine kaydettiriiecek »e sonra Dnner Sermaye Satın Alma Komirvonu Tîasksnın'' verilecektir. 8 Teklifler 31.7.1973 günü raat 15.00'de Sahn Alma Komisyonu Ba$kanl:ğınca yapılacakhr. (Basın: 19298/5776) :ı İLÂN Tekel istanbul Sigara 1 Fabrikasj Müdiirlüğünden | | PabrUama ihtiyaci içlr. 6 M3 Gürgen kereste ne 300 adet bilyalı tekerlek pazarlıkla satın alınacaktır. 2 Gürgen kerestenin muhammen bedeli 1800040 llra olup, *.'• 73 geçici teminatı 1350. liradır. Bilyalı tekerlegin muhammen bedeü 21.000. llra olup eeçici teminatı 1575. liradır. 3 Gürgen ko'este pazarlığı 23.7.1973 tariMnda. bilyalı t«kerlek pazarlıgi isr 25.7.1973 günü saat 15.00 de Cevtslidekı Fabrikamız Sabnalma Komisyonu buzurunda yapıiacaktır. 4 tsteklilerin geçid temlnatlarını pasarlık saatinden biz saat evvel fabrikamız veznesine yatırmalan »arttır. 5 Bu ışe att şartname çahşma saatlerlnde Levazım Şubemizde görillebilecegi duyurulur. 1 (Basın: 18903/5773) İL A N ! SİMAV BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN: Belediye Encümeninin 29.6.1973 tarib 827 sayılı fcaran gereğince Belediyece yaptırılacak Ekmek Fabrikası İçin tınn ve malzemelerinir 2490 sayılı kanunun 31 ve müteakip maddeieri gereğince kapalı zarf usulü eksiltme Ue alınacağından, ""apalı zarf ile eksiltmesi 20.7.1973 günü saat 14.30 da Belediye Encümeninde yapüacaktır. 1 Keşif özetinde gösterilen malzemelerin muhammen bedeli 268500. lira olup geçici teminatı 14.490.00 Hradır. 2 Almacak maîzemelerin keşif ve sartnameleri Belediye Pen tşleri Müdüriüglinde mesa! saatlerinde görülüp taşr<>dan !stenild1?inde ücretsiz gönderilir. 3 thaleye iştirak edeceklerin ihaleden bir saat Oncesi geçici teminatlarınj alıp teklif mefctuplannı varmeleri »artttr. 4 Postada vâkl gecikmeleT kabul edllmez. 5 Taliplilerln beUrtilen gün ve saatte inaleye lsüraklerl ilân olunur. (Batın: 191S9/5774) Refahiye Halk isteğî.. Cumhuriyetimizin 50. vıldonfl mü dolayıslyle ErzincaD Utntn Refahiye Uçesinde blı «Halk Kitapiıgı» açmak amaelyle Oernegimiz mıruimus ve çalışmalarma başlamıstır. Maddl olanak • » « « B «nurfc, bftlgemu takirdir. Yardım lsteğinüziD sayın oktifianmza ulaştınimasına gazetenizin vasıta olmasım dller, yapıiacak para ve öcap yarAm lanna şimdiden teseKJrilr ed» riz. AORKS: Refahiye Halk KlUphgı Dernetl REFAHİYE Bsnka Hesap Not Ziraat Bankan Refahiye Şabest: St • | • I • İ l! I :i| • ş = = j§ ğ = ğ Bundan 17 av Bnce KBraman fiçesinin Kıibasan Suduraft Yeşildere • TaskaJe kasabalan enerii nakn hatttna törenlerle p'vtriV verilrti. 17 aydır kesintisiz. devamlı pıpirtrifimizın yandıgı bir gün yoktur. Sık. sık (v»rvan kesilmektedir. t'çîliler BHi>Hıni7da anza var. Hafhnız l'KKV teslim olunca bsksnz» dpmektpdirler. Bu ne bicim hatrrr M en hafff bir riizsârda ve vaft^ta derhal cvrvnn kpsiür DefirrrH»n. sinema ve su nomnası alaninr Disman olrtııit. Bu kasabalarrla vn^ayan lS.nOO kisî ÇP/*P!PTÎ S<V nîik ysnan lSmhaiaı «inir hastsst oJduk e«1diÇine Disman oiduk Hîc olrnnrsa sinİTİPnmiz borıılmardı. Acab8 bizim enerii fle İISTÎIPbir iWli hiılunur mu? Dört Raraman Kamhnfılan adma Sinemaci HASAN EROĞL0 KOVTA .Minıımııımıııırammııımnıımmmııııııııııııııiiiıifliımımimı