14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 17 Temmuz 1973 vet, son aylarra bir sonucu da bu: «Ne yapalun dövizlerı?» Siyasal Bilgiler Fakültesî 2. sınıfındayken ekonomi öğretmenimiz Muhlis Ete, o zaman yeni başlayan «Amerikan yardımını ne yapahm?» diye bir soru sormuş, o zamanki ekoromi bilgimizle bu soruya karşıhklar vernıiştik. Kimi, Madem çoğunluk köylüde. en muhtaç da o, öyleyse tarıma harcayalım», kimi. «Yollarımısı yppalım. kimi, «Gemi alalım», kimimiz de, «Petrol ve madenlerimizi işletelim» diyordu... Zıl çalmaya yakın bir arkadaşımız sık sık sözü edılen «refah. sözcüğünden esinlenip, «O halde önce bir Refah Bakanlıeı kurahm> demis ve kahkahalarımız zil sesinden sonra da süregitmişti. Ashnda, «Amerikan Marshall yardımmı rıeye hareayalım?» diye bir soru yersizdi. Harcama seçimini tayin o yardımı yapanlanndı Biz ancak. «Nereye harcavacaklar acaba?» diyebilirdik! Harcadılar, bildikleri gibi ve biz de ardmdan bakakaldık, traktör mezarlıklarımn karayollarındaki âtıl makine parklarının.. E Olaylar ve gprüşler Dövizleri ne Yapalıın? Arslan Başer KAFAOÖLU artifi izleyen bü>ük ölçüde bu gelirlerle seslenen mallar üreüındeki artışı enıilemez hale geUrdi. Biraz daha açıklayalım: MeTiur maası srtışlarıvle birlikte memur gelirlerir.e açık malların talebi arttı. Bu artısm devamını bekleyen endüstri ve ticaret kolları (örneğin konfeksiyon ve tuhafıye mallan üreten ve satanlar> stok yap*ılar Bun'in üstüne memurdan da geliri düşiîk gelir grubuna üç yılda ek 25 mılyar liralık para geldi. O vakit bu gelir grubunun satınalımlan arttı ve bu artışa karşılık bu gelir grubuna seslenen malîann fiyatlan yükseldi. Bu mallan tabiat'.yle kısmen memurlar ve isçiler de tüketiyordu. Tükettikleri bu mallardan vazgeçme olanaeı da yoktur. En aşağı gelir tabakasıyle birlikte tükettikleri malların fiyatları artmca maaş ve ücret zamları uçtu gitti. Daire alacaklar vazgeçtiler, konfeksiyon mah •lacaklar bu alımlannı azalttılar. Sözde «Planlı ekonomimiz» bu talep deeişikliğine ayak uyduramayınca pahahhk ile iflâslar aldı vürüdü. olan akreditıl teminatlarını azaltmak ve mal mukatr.li ithalâta izin vermek son derece sırurl* ve zaten sıkıntı çekmeyen liretim keslmleıini sevindiren, onlann pazarhk gücünü arttıran bir adımdı. Bu şeklivle de ne pahalılığa ve ne da dureunluğa bir çareydl. Bunu aeçen yazımızda (7 Temmıız 1973 ?iin]ü Cumhuriyet'tel belirttik. Şimdl alınan ve rnrttaşlann vılda dört kez dısanya çıkmalanrui izin veren karar Ise sadece Avrupa ile Türkiye arasmdaki tüJtetim esyası Hcareti vapanlan sevindirecek bir tedbirdir. Hiikümet bîlmpTidir ki givim eşvası ve ev eşvasında Avrupa ile Türkive arasmda çalısan önemli bir «Sosvpfik» E r r vardır. Bunlan tek ruj frenleven sey «Birden fazla >iırt dısına çıkma yasagı» idi. Simdi bu vasak kalkınca bu gruo ?avıca genislejecek ve işin esnafı da araya girecektir. Sonuç şu olacaktır: Bu insanlann getirdikleri ve yüksek gelir grubunun kullandıfı mallann sürümti artacaktır. Bu artışla birlikte olumsuz sonuç dojacaktır. al Vergilendirme olanağı bulunmayan kârlar artacaktır. b) Milll sanayiirnizin mallannı alacak bir önemü para rrriktan yabancı endüstri mallannı satın almskta kullanılacaktır. Yani harcanan dövizle içerde iş bulma olanaklan varatılacagina, Prankfurt'un Münih'in Paris'in Amsterdam'ın butiklerine ve Avrupadakl insanlara iş ve kar sağlanacaktır. Burrun vanında şu soru akla gelir. Pekiy dövizler satılınca Merkez Bankası imkanlan fTilrk Psrası !mkanlan'> artıp, sonuç olarak krediler ferahlamaz mı? Tabii ferahlar ama HiUcümet ve Merkez Bankası şimdlye ka dar oldugu gibi bu Imkânlan Istihbaratını doğru dürüst yapmadan gelişi güzel kullarursa pa halılık ve bir kısım sanayideki sıkıntı artacak tır. Konfeksiyon endüstrisı arkasından iplik endüstrisini süriiklemektedir. Şimdi bunalım insaat alanrna da kaymıştır. Kısacası, belki eliiyüz yılda ele geçen fırsat çok kötü kullanılmıştır. Burada bize şu soru sorulaoilır: Pekı ne yap malıydı? «Dovtzler nereye narcarLrıauyuı?»: Dövizler yatınm ve tuketirr maılarına aynı oranıarda harcanmalıydı. 12 Mart sonrasi hü. kiimetleriyle ondan önceki Demırel Hük'lmeti goruien köyü gormek ıstemezaış'er artacagı belli döviz rezer\'leri için «olağanüstü bir yatırım programı» hazırlamamışlardıı. Hâlâ da hazırlamıyorlar «Doviz ooliugu yanında Tiirk parası k:tl:gı var» âıye eı kol bağlı durulmamalıydı. 50'nci yılda umhuriyetin 50'nci yılını ku^lamak için hazırlanıyoruz. Elli yıl bir ulusun yaşamında azbuz şc\ değildir. Bu elli yü içinde dünyada neler oldu? Undberg*in uçakla Atlas Okyanusunu aşması ve ay"a insanın varması bu ellı yıl içinde.. Yamyamlar ülkesi savılan Afrika'nın uyanışı ve kabilelerin siyasi bağımsızlıea kavuşmas: bu elli yıl içinde.. însan haklannın ve özgürlüklerinin tüm dünyavı sarması bu elli yıl içinde.. SömürgPciliSe kar?ı maz'.um ulııslarm aysklanması bu elli v ü içinde... Radyo, televizyon, transistör, atom. hidrojen, bu elli yıl içinde.. C Tedbirler Yapılacak şey şunlardır: *) Hic Ttrrk parası karjılîfı gerektirnıeyen güçlü bir deniz filosu tıcaref fi»osu kurulma 3'olu aranmalıyd. Bu volda geç ve sınırlı kalm;ş çabelar yeterli değildır. b> Peşın ödeme yapılarak Düvük eadüstriyel teiisler erken bitirilebüiıdi. c> Enerji alanında öirkaç Drojeve baslanıp bitirilebilirdi. çi Dışardan ucuz besm ürünlen förneğin tereya»ı ve peynir) ithal olunup paçal bır mali. yetle verü ile birlikte düzenleme satışları vapılabilirdi. Biz «Ortamn solunda» bir ekunomik tnanca sahibız. Bumın disında b;r vo'un T'Tkıveyi çözümlere götüreeeğine inanmayız. Ama inanırız kı, ortamn solur.un aışmda da Ttirkiye bugünkünden daha ısabetle vönetileoilir Hiç olmazsa gelir dagılımmda hatalara dü^ülse bi'e bu hafalar milli üret:mi arttırma voıunda yararlı olur Çımdiki hükümetlerkendf felsefelerınin gerefini de vapamıyorlar. Yoicsa eleştinlerimiz onlann felsefelerine değildir Mılli bir özel SPktörü destekleyecegine, döviz «ftlıvor diye s e vinecegine bunlann tam karşıtım yapan iktidarlar yönetımindeyia. Yoksa bu yazılanmızdaki eleştiriler ekonotnık inanış tartışması değildir. O tartışmayı belki bu felsefeve tam uygun davranan bir iktıdar gelir de, inşallah o ilctidarla yaparız.. S'mdi durum daha da değjşîktir. Elimizde hiç bir dönemde bulunmayan bir döviz rezervi var. Bunu harcamada bir önemli derece bağunsızız. Biriken dövizler piyasada malsız, para ile deyinv lenen talep yarstınca isler karışıyor. Enflâsyonist baskı artıvor. «Bu dövizlere bir kullann» yeri aramalı» dedikçe söz ve yazılanmıza yankı bulamıyorduk. Hatta bazılan diyordu ki «Bu rezervler. hemen hiç denecek düzeyde Doğru diirüst bir ithalât yapsak bitecek.» Bir başkalan da bu rezervlerin bir büyük kısmının «Döviz 5derıecek mevduat» oiduğumı söylüyorlardı. Yani para yatıranlar. dövizle paralannı isteyince bunlar bir bir gider, diyorlardı. Oysa dururn her iki durumu da savunanlan haklı çıkarmıyacak kadsr farkhydı. Bu dövizler böylece birikince piyasada hem enflajyon v e hem de bunalım siiregidecekti. Hükümet bir de dövizle ödenecek yabancı mevduatın tasfiyesine gidince, bankalar sıkışıyordu, onlar da tnüsterilerini sıktılar. Iflâs ve konkordatolar aldı yürüdü. Bu karan a v n bir sekilde bir bol vakitte tartışacağız. Şimdi döviz birikmesinin sonuçlannı inceleyelim. Döviz kime gidiyordu? tşçi ailelerine. Bunlann çoeu köylük yerde olduğundan, tüketlm eğîümleri yüksekti. Yani paranm hemen hepsi tüke•tim malına gidecekti. Ama bu tüketim malı butiklerin konfeksiyon malı değildi. Toplam talep bünyesindeki temelden değisme, memur maasl a n ırtışı ile orta gelirlüerin talep artıjı ve bu Bu elli vılda neler yaptık? Atatürk : « Az zamanda çok büyük işler yaptık» derken haklıvdı. On bes vılın bilanco<=unda bir Millî Kurtulus Savası, Padisahlığın jrtkılması. Hilâfetin kaldınlması. kadın haklan, Cumhıırivet. laviklik. Medenî Kanun. yabancı kumpanyaîarın millileştirilme'i vardır. Simdi hize doğal selen kabn'aj hakkı hile bu dönemin ürünüHür 192n'den 193ö'e dek uzanan sürede yapılan i*ler, uygarlığa giden yolda atılması «orunhı büyük adımlardı. Sonra? Sonrası tarhsmahdır Cıımhnrivetir 50'nci yılınrîa bu tar. tısmanm boyutları n» olacaktır? Hangi arşına endazeye vurarak bovumuzun ölçTısünü çıkaracaeız? Haydi geiin çoğa kişinin bpnim^pdiŞi «RatılıIa«nM> ölçüsünü temel sayalun, ve ülkpmizin Cumhurivetin 50'nci vılında Batı uygarlığmm neresinde oldueıımı sar>+amaya çalısaîım. Bugün Batı uy«*rlıSmm ortak değer yargılan vardır. B u değer yargılan nelerrîir? Batılı kaiasıyle hangi toplum uygar sıfstına hak kszanmıştır? 1 Batıiıva göre hir tnnlnnım uvfjar sayılmaet için fikİT Ö7<nirliifü'ne •=ar?ı ••ö^tpTîlme'si s^rpkir Fikir özeürlüğü B a . tı'da uzun Hr tarihî «serijvenle saelanmi": deeerli bir mirastır. Fikir özgürUiS'"! bıılunmavın hir ülke Batı uv?arlı*ından «raktır. C>ım»irrivetin WnH vılmda iilkemirde fikir Ö7.çürlü"ü caŞipnaniümıştır. Bu vüzden hapishanelerimizde 30 vıl hanis cp^asırle vatan avdmlar var. 2 Batı uvcarlı»mın kosuilanrdan biri de hııkuknn iistünliitTİ ilkesidir. Hukukun ü=tünlü§ünü belirten nedir? Önce bir toplumun vasalan. çasdas Batı uvearlısının temel iikelprîn» uvfnm olacak ve bu vasalara tıyulacaktır. Sonra siyasî iktidardan baeımsız Mkimler vatsndaşı yargılavacaktır Bir tophımrla <=iva?t iktidsnn hakimleri spçme yetkîsine sahin oî'iyı >ıtiVııVnn fistnn'fıŞü flkesiyle basdaşamaz. Cımıhurivof'in 50"nci vılnda ülkPTiizdç Devlet Güvçnlik Mahkemeleri kurularak Batı uygarlığının temel ilkelerine aykın bir dunım yaratılmıstır. 3 Bptı toplumlarmda uygarlısın temel kosullanndan biri sag kadar solun haklarına saygılı olmaktır. Bah parlamantarizn»rnde sağın çeşitli partileri ve solun çesitli partiİpri vanyana ülkenin sorunlarını tartışırlar Sermayenin sÖ7cüleri vanında emegin sözcülerî ıhmlı soldan asm sola kadar örgütlenerek parlamenfolara katılmak hakkma sahiotirler. Batı ııvgarlığınm karakterini varatan. hıı siya'î tablodur Ovsa Cumhuriyet'in 50'nel yılında üH:emizde hSlS solculıık bir suç ssvilmaHadır. Batı tıvgarlıSmı amaç edinmis bir toplııınrİT «snlun >nıc!arıma'=ı tam bir eeliski va»atmaV<adır. 4 Batı toplumlarının uygarlık ölçülcrinden biri, toplumda sosyal frövenlik hakkının vafandaşa sağlsnmasıdır. l ş sizlik. hastalık. vaçlılık'a kiçi ne yapacaktır? Eğer bir toplum kişiye sosyal eüvenlik saelamıyorsa. o ülke uygarlıktan uzak demektir. Bugün Türkiye'de ise çalısanların ancak devede k u . lak sayıiacak bir böliimü sosyal sigortaya sahiptir. Cumhuriyet'in 50'nci yılında Türk halkı sosyal güvenliğe kavuşamamıştır. • Yukandaki tablo içaçıeı degildif. 1973 yılında Türkiye'de ne fikir ösgurlüğiL ne hukukun üstünlüpı, ne Batı ölçülerine göre parlamantarirm, ne de sosyal güvenlik geçerlidir. Cumhuriyefin 50'nci yılında durum iste budur. Yanlış Adımlar Yapılacak şev neydi? Hastalık neredersa tedaviyi de orada yapmak gerekiyordu. Hükümet son kararlarla tedaviye çolt geç ve epeyce yanlış da olsa buradan girmekle isabet kayde^ ti. Fakat aylardır geciken bir tedbiri hem da yetersizce aidı. Neden? Gelen dövizler biriktikçe almacak tedbir bu dövizleri bilinçle harcamaktı. Yapılacak en kötü şey dövizleri biriktirmekti. Ancak 2,5 yılda bu görillebildi. Ama şimdi de bu dövizler en kötü biçimde kullanılacak şehilde adımlar atıldı. Alınan kararlardan biri ÇOK BÜYÜK ŞEY! OKTAY AKBAL Evet Hayır Türk Toplumunda Uluslaşma ve Dil smanlı toplumu, Batı toplumlanndan fartclı, kendi ıç dinamigi ile evrimleşmege elverişsiz, statik bir ekonomik ve sosyal yapiya sahip olduğundan, daha önce, belirttiğımiz evrim sürecinden geçmemıştir. Osmanlı Imparatorlugu, varlığırun temeli olan din birliğine aytan düşen uluslaşma hareketlerine yabancı kalmiş, bunun baş lıca sonucu da Batı*nın Lâtincesi gibi bu birligin açık bir aracı ve ifadesi olan bir dilin, yani Kur'an dili Arapça'nm egemenliği ve bir ulus dili olarak Türkçe'nin yokumsanması olmustur. Osmanîı toplumunun duragan (statik) karakterini korumasına bağlı olarak TUrkçe çağlar boyunca, özellikle saray ve çevresinin dili olmaktan çıkmış, restnî dil niteliğini yitirmiş, önce Farsça, sonra da Arapça'nın etkisi, denetimi ve boyunduruğu altma sokulmuştur. Eski, köklü ve zengin bir ulus dili olan Türkçe, böylece uzun süre işlenip gelişme ve zenginlesme olanagı bulamamıstır. S orularda benzerlik varmı». Bunu kabul etmi»lert Ama birçok soru yanlış yazılmuj. Naâl yanlı»? Şöyle: Cumhuriyet'in n o tere onaylattığı soruda falan filan fonksiyonunun gösterdiği egrinin (1, 1) noktasındaki denklemi çunlardan hangisidir, deniliyor. Sınavdaki soruda ise falan filan fonksiyonunun eğrinin (ı, O noktasındaki teğetinin denklemi çunlardan hangisidir? Bakıyorum verilen denklemler birbirinin eşi. Ötekiler de öyle. Bu mu yanlı? yazılmı? »oru? Bir sözcük eksik y» da fazla olunca demek »oru değiîiyor! O zaman d» bütün bu benzeyişler bir rastlantı! Olur olur. nasıl insan insana benzerse, »oru da soruya benzer, hem matemaük bu, denklemler de niye uymasm birbirine? Giriş Smavı Komisyonu Baskanı Prof. Kenan Gürtan. «Bu gazetede yer alın soruların sayısı on altıdır ve hepsi fen konulanndandır. Incelendiklerinde bunlarıa bszılarının borulmus ve bu yüzden »oru niteliğmi kaybetmi?. öteki bazılanaın ise noksan, cevap şıklan hatalı ve eksik, ifade tarzı ters ve anlamsız olduklan görülmuftür. Soru «eklinde va?ıflandınlan bu ifade]»r kimsenin bir avantaj temin edemiyeceği ve imtihanlann y e rıilenmesine lüzum olmadığı gönişüne vanlmljtır» demis. Gaze» teciler sormuşlar. «Avantaj »aelamasa bile bu benzerliği ne ile izah ediyorsunuz? Bu benzerlik en azından »oruiıırın'daha 5nce birisi tarafmdan ele geçiriimis oldugunu ve alelacele kopva edildieini göstprmivor mu?» Sayın Gürtan'ın bu önemli soruya verdiği yanıt hiç de kandırmıyor Vişiyi. Hatta însanı budala yerine ltovar «ibi bir şer. Bir insan baskalarmı kandırmak, inandınnsk için bir seyler »öyleyebilir. ama hem profeîör ol. hem de kimseyi inandırmavaeak biçimde kanıtsız, belgesiz k o nu». bu olmaz Bu çeşit sözlerle saym Prof. herkesten önce kendini ^ile kandıramaz: «Ben bunu bilemern. îmtfhan sorulan Jmtihandan hemen sonra bazı talebeler tarafmdan dısarrym kaçınldı. Bu sorular ele geçirilmfs olabilir. Açıklama yapilmı?tır. tmtihanlann tekr»n çok büyük şev. Bu yapılamaz. Ortadt bir dolandmcılık olduPu muhakkak.» Dolandjncılılc... Yertode bir addır. Ama yapan Vim? Nasıî yapılır? Yapıldıgı herkes tarafmdan kabul edildikten sonr» nasıl benimsenir. sineye çekilir? Sınavlann tekran çok büyük şeymiş, bu yapılamazmı». Ama «ınav sorulanndan. hem de rnatematik sorulanndan on altısmın. belki de daha çogunun calınması. satılması hatta bu işi vapmakla suclandmlan ki'Ilerin. örgütlerin ortaya çıkması. hattft hattft APHi bir milletvekilinin admın da bir özel dershanenin ortağı olarak bu !$• kan«ması, Uzerinde durulmayacak şevler midir? Gerçek «udur, binbir eizlilik içinde hazırlanan torulardan en flnemlileri. matemafikle ileili olanlan calmmiş. büyük paralar karşıhSında «tntılmıştrr. Babası anası bu sorulan satm alabilen Hse tnenml a n bu sorulann vanıtmı »ermişler. vüksek puan tutturmuşlardır. Bu gencler paralannın karsılı&nı alacaklardır! î«tedik!eri fakiüfelere srireceklerdir. Am» Barası olmavan, gi«H dalaverelerden haberli bulunmavan dürüstler. yoVsullar, «rafiller düşük tnıan alarak eleneceklerdir. Diveceksiniz ki para her zaman egemen bir güç değil midir? Böyle bir olav sanki ilk ke« mt oluyor? Belki geçen yıllards da sorulann bir bölümu çahnıyor. «atılıyordu. ama bu iş bdylesine davullu rurnalı olmuyordu. Ne var yani? Kac mutlu azmlıkçı alabilir bilmem kaç bini vererek bu sorulan? Yüz, bir, bes bin.. Smava glren kac kisi" Yü» elU Wn. Varsm beş on bin acıkgöz, parali. becerikli kîsi vararlansın! Nasıl olsa onlar yapam sınavında da ba?andan başarıya koşacaklardır, arabalannı engellerdeu »sıracaklar, diiz duvara tırmanacaklardır! Bakın Rektör Bey. Smav Komicvonu'nun sınavlan vürür1ikte savmak kararını pek be5enmi«. «Üniversite Yönptim Kurulu üvelerinin de bu kararı olumlu karşıladıSım» söylemis. Bir dertti sınavlan venidpn yapmak. vüz elli bin kisi var karstdü. her birinin üçdfirt vakını da var. eder varım milyon! Üçbe$ bin kisı paravla kenriilerine haksu çıkar sa5İ3dı diye vüzbinleri tedirein mi etMnler* Hırsırlık da olsa. rorular «atılmıs da olsa. biz «ınavlan vaptık. bu is bitti der geçerler kolayhkla!.. «Çok büvük $ey» demiş Sınav Komisvonu Baskanı. DoSru. çok büyük bir sev bu. Dünyaria e^i benzeH az gorülür h:r çcv! Sorulann calınması. satılması biivük. cok büyük bir sev, ana ondan daha büvügü üniver'itc vetkiiflerinin. koca koca bilim ?damlannm bu açık hır«ızlıgı. sahteciligi. yanlişlıeı. çirkinüŞi nerdeyse savtjnur dtıruma dü$meleri. ayıbı. ahlâksi7İıgı. mııtlıı »zinlık cikarrıİTgını göımezlikten gelmeleri .. Budur cok, ama çok büyük ?ey .. Tarihe geçecek kadar büvük s e v ! O SARAY VE MEDRESE ÇEVRESİNDE KLASİK OSMANLI KÜLTÜRÜNÜN DOĞMASIYLE, YABANCI DİLLER BASKISI TÜRKÇEMİZİ BUNALTMIŞTIR. Dr. Yakut IRMAK tSzcuklere daha sık rastlanması geçen süre içinde Türkçenin bu dillerin etkisine girdigini göstermektedir. Büyük Selçuklu tmparatorlu8u, merkezî örgüt ve saray çevresiyle, Arap kültür. dil v e edebiyatından etkllenmlş v e Selçuklulann egemenliği altındaki alanlarda Aıalifa fc<a'«r»k Türk dilini kontrolu altma almıştır. Kaşgarlı Mahmut'un 1072 77 tarihlerincfe Bagdat'ta tamamladıgı Divanü Lügatit Türk"ün, bütün Doğu Islâm ülkelerir.in Selçuklu Türklerinin vönetimine geçtiji bir dönemde, cTürk diliyle Arap dilinin atbaîi yürüdükleri bilinsin diye» yazılmıs bir sözlük olması, vabancı dil etkilerinin Türkçenin kullanım alanını ortadan kaldıracak bir îeırlık kazandığını göstermektedir Türk dilinin yabancı dillerin v özellikle Arapçanın egemenliğine kar^ı »on ve cüçlü direnisi olan Divanü LüeaMt Türk'iin yazıldigı yıllarda, Anadolu Selçuklularıvle birlikte. 12 nci v(İ7yıldan baslayarak. Iran dili v e edehivatı sarav çevrrsinde eittikçe etkinlesmis ve 13. vüzvılda devlet ve edebiyat dili olmustur. Giderek Arapça ve Farsça'nm bovunduruğu altında Vıir «avam diü» savılan Türkçe, Asık Paşa* nın r • Türk diline kimesne bakm*» Türklere hergiz gönül akmaj; idi» sözleriyle durumunu Bzetledigi bir dil haline gelraistir. Yine aynı dönemd» Devletoglu Yusuf'un: «özrini hem anda kıldılar beyan H a y n nas olmak dilediler heman» dizeleriyle İfade ettigi gibi; Türkçe sadect.Tjir^k .haj^na y.at . rarlı bilgiler verebilmek amacıyle kullanılan v e kullanıldıjh için de özür dilenen bir dil olmustur Yine Türkçeyl kullanmak z o runda kalan Hoca Mesut, 14. yüz yüda; «Bu bir nice beytl düzince benlm Hacaletden eridl yaru tenim» sözleriyle Türkçenin yetersizliğin den yakınmış, Fuzull de, •Ol sebepten Farisi lafzıyle çoktur nazm kim Nazmı nazük Türk lafzıyle igen dü«var olur» mı«ralanyle aynı kanıya katılmıştır. 13. vüzyılın îkinci yansında Selçukhılardan Konya'yı alan Ka ramanoğlu Mehmet Bey'in Türkçe'nin devlet dili olmatnnı öngören. «Bugünden sonra dîvanda, dergâhta, bargâhta, mecliste, mevdanda Türkçe'den baska dil kullanılmayacaktır» fermanı, kısa süren yeni bir dönemin baslangıcı olmuştur: Farsça'nm e s e men olduğn Anadolu Selçuklu Birliğinin yerine geçen Anadolu Beylikleri zamanmda Orta Türkçe a«ama=ınm ikinci dönemî «çıl mıs ve gcrek beyliklerde, gerek Osmanlı tmparatorluğunun baslangıcında. kullanılan dil Türkçe olmustur. En seçkin örneklerini 14. yüzyılda Yunus Emre v« 15. yüzyılda Süleyman Çelebi'de veren bu batı Türkçesi. 16. yüzyılda bütünüyle yabancılaşarak son bulmustur. Osmanlı Türkçesi dönemi: S a ray ve medrese çevresinde klasik Osmanb kültürünün doğmasayle. Türkçe üzerindeki yabancı dil baskısı sözcükler alanından tasmıs, gramer kurallan, tamlamaları ve deyimleriyle Türkçeye •gemen olmuştur. Arapçay» bilim dili olarak, Farsçaya da edebiyat ve sanat dili olarak sonsuz gelişme olanağı sağlanmıştır. Med rese ve saray çevresinde olusan bu klasik dil, yabancı dillerin yoğun etkisi altında konusma diîinden gittikce kopmustur. Arapça ve Farsça egemenliğmln Türk çevi bunalttıjı bu çağlar, Mesihi' •Mesihl gökten insen aana yer yok. Yüri var (el Arabdan ya Acemden» sözleriyle dile getirdigi gibi, Türk dilinin hor görüldüğü yıllardır. Edebiyat ve bilim dilinin her dalında görülen bu egUimle. kullanılan dü giderek «ek bir Türkçe kelime veya tamlamaya rastlanmayacak bir kılığa bürünmüştür. Osmanlı împaratorlugunda, Türk uluslaşma hareketinin y o ğunlasmasına ve ulusal ideoloünin doeuşuna kadar yanî; ilk belirtiler? 19. ytizvılm ikincl yansında görülmekle beraber 20. vüzvılın başına kadar, Türk dilinm tarihi başka dillere bağımlılıçm, geri bırakılmışhğın tarihidir. ( z ) 10. i l e 15. rfiıyıllar arasmda Orta Asra Türkçesiyle, S^lcukln ve Osmanlılarm eeemenIU(i altmdaki alaolarda knllaıulan Türkçe. sOkuyucu Mektuplan EflanVde hangi derde yanalım? Okuyanlara va dinleyenlere Eflâni'nin bajından geçenleri anlatacağım: Eflâni, Zonguldak ilinin geri kalmiş ilçelerinden birincisidir. Bir kelimeyle 'gariban). Bu ilçeye 520 öğrencilik yatılı. sitı milyonluk (Merkezi îlkokul) yapılmasına Hüküme'çe karar verilir. M. E. Bakanlığı 1972 yatınmlan programına girer, Resml Gazetede yayımlanır, yer tesbiti ve her türlü etüdler olur, halktan 150 kuruştan tutun da 50 . 100 500 liraya kadar para toplanarak tesbit edilen yerden 106 dönüm yer sağlanır, tapusu da yapılır ve ihalesi için beklenir. Gel zaman git zaman Resml Gazetede, plan ve programlarda 1974 yılında bitmesi gereken (öngörülen) üçemizin hayatıyle ilgili bu önemli yatırım, bir d« duvuyonız Jd olmayacakrnıj, Biz şimdi hangi derdimize yanalım? Sevinmemls bosa gitti ona mı? El açarak topladığımıa paralara mı? Çektiğüniz emekler» mi yana lım? Siz söyleyin devlet baba, biz hangisine yanalım? Adalet mülkün temeli lse, ada letsizlik de mülkün temelsizliği, olur. Bu açıdan düsünülerek hakkm tesliminî yetkililerden ister, saygılanmı stınanm. Fîkret Sezgin Teral EFLAM Dilimizin Evrimi Türkçe'nin geçirdiği evrelerden biri olan Orta TUrkçe ( x ) dönemi. Türk dilinin yüzyıllar boyu gelişimini belirleyen bir sosyal gelişmeye tanık olmuş, Türklerin yerleşik tarıma ve îsİpm çevresine girmeleriyle, TUrk dili ve edebiyatı da Parsça ve Arapça gibi yabancı dillerin etkıs' alMna ffirmistir 10. yüzyıldan baslayarak Iran örnpk!er ; ne çöre bicimlenen Islâmî Türk edebiyatının ilk 3nemll ürıinö Karahanlılar ıamarıında yasavan BRİasacunlıı Yujuf Has Hacip'in Kutadgu Bilik'i olmustur. Veıin olarak «rur, bicim olarak da Mesnevi'rtın kullanıldığı bu yapıtta, Arapç* ve Fareça sözcükler henüz mutlak bir agır'ık kazanmamıstır. Buna karşıhk, bu vapıttan h'.r süre sonra RelçuHular devrinde va'avan Edip Ahmet'in Avbetül Hakavık'mda. Arapça ve Far^ca Gecîci Bir Dönem Gençük sorunu ve 100 binlik stadlar. Turkiye'nln balledllmemîş en önemli »onınlanndan birisi •bence en önemlisl gençllk s o runudur. t a bundao Onlverslt« v e bazı sosyal ionınlar ortaya çıkmaktadır. M gençlik sorunu her yere bir stadytım açmakla halledileböecek einsinden defildir. Bunlann Ozerine parlalt nutulüarla degfl ciddiyctle egilelim. Bu sorunlann kOçük bir parÇası olan 0*renc) burs ve kredi dururouna değinmek istiyorum. Bugün bir üniversite «Srencisı eğeı alabillyorsa350 lira kredi almaktadır. Ama bundan SB yıl önce 250 Hra 810 yü Bnce 175 Urs alan arkadaşlanndan daha zor durumda oldugo bir gercektir. 1970 dPkj devalHasvon «e onu tajap eden enflasvonlat 350 liranın ne derece tdfayet edeeeginl göstertneirtedir. Kıt kostülar altında çesitH »orunlar İçinde yasayabilen Do Bgrencilerden blrinin ayük bütçesınl ele a;alım. Beslenme '525 (Günde bir ögünü kuro fastılve) Konut 85 (Ego? vurtta kal» bllivorsa) Sos. ve rtltr. 15 Gazete Oergi 5a 50 586 TL. aradakl fario «ttlerîn yorurnuD3 Dirakıyorum. 8u çartlar altında Krertlleri» yenıden e«7flen eeçlrtlmesi bir zorunluluknır Kaidi B bu sorun btıincı Brtro Hükumetfnce ele almmısü. öz»Ur Olkeiertn »e natta sosyalîst «Ikelertr vıllar 6nr« hallet' 1 nu fcnnuvu blr çözüme baSlavalım Kont«ı]anı 3.oon'(ien ısnnn'f. çıiîHrnm dive > orads don." ınT)8vqhrn Dahn V İPrilnr acıtalım 25 snııfioier» dofiru Kont«ntanı imnrlsen mlkfan ris sn »zınrlar! îüO'ye çıkaralım 4dan» İ.I.I.A Malive M l ö m t YARIM: Uluslaşmamızda Dil Devrimi idi y •*•••••••• •«••••«••••«•f •••••*«•••«•••«•••••*• Havran Belediye Başkanlığından Belediy* Itfaiye Teskilâtma bir adet komple 1973 model 350.000 lira muhammen bedelli itfaive araban tatın alınacaktır. thalesi 31 Temmuz 1973 salı günü saat U'de 2490 sayılı kanunun ilgili maddeleri uyarınca yapılacafı teklif mektuplarının en gec saat 10"da Encümen Baçkanlığına verilmesini, ^una dair şarfnamenin her gün mesai dahiünde Belediye Kalemind» görülebileceği ilân olunur. (Basm: 19003) 5755 ••••••»••••• •••»! j ; Ş Ş S î S S j j • Baymdırlık Bakanlığı Yapı Işleri Genel Müdürlüğü 7: Bölge Müdürlüğünden 1 Nevşehir Avanos Pratik Sanat Okulu inşaatı 2490 sayılı Kanun hükümlerine göre kapab cart usulU ile eksfltmeye konulmustur. 2 Isin keşif bedeli 2.500.000.00 Hradrr. 3 Eksiltme Kayseri'de Yapı tşlert 7. B31ge Mudürrağü Eksiltme Komisyonımda 4.8.1973 CCumartesi) günü saat 11.00 de yapüacaktır. 4 Eksiltme şartnaroesi ve diğer evrak Meakur Müdürlükte gSrülebilir 5 Eksiltmeye girebilmek İçin Isteklilertn; A (8R 750.00) liralık geçicl teminatmı. B 1973 yılına ait Ticaret Odası belgesini, C Müracaat dilekçeîeri ile birlfkte verecekleri (Eksiltme şartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmıs olan) plân v» teçhizat bildirisini. Bayuıdırlık Bakanlıgından almıs olduklan (C) grubundan keşif bedeli kadar İşin eksiltmesine gireblle.eklerini gösterir Müteahhitlik fcarnesini, ibraz suretivle Yapj tşleri 7. Bölge MUdürlüğünden alacaklan veterlik belşesinl. teklif mektuplan ile birlftte zarfa koymalan l&amdır. 6 tstekîiler teklif mektuplannı 4.8J973 (Cumartesi) günü saat 10.00'*» kadar makbuz karşılığmda Eksiltme Komisyonu Baskanlığına vereceklerdlr. 7 Yeterlik belgesi alınması İçin son gttn müracaat tariüf 3.8.1973 fCuma) günü mesal saaö sonuna fcadardır. TelgraPa rnüracaatlar ve postada vakj geciioneler kabui edilmez. Keyfiyet ilan olunur. (Basın: 19015) 5756 İLÂN Samsun Sağırlar Okulu ve Yetiştirme Yurdu Müdürlüğünden 1 Samsun Safırlpr Okulu ve Yetiştirme Yurdu ek pencere vaptmı işi 2490 «ayılı kannn hükümlerine dayanarak kapah zarf usulü ile ihale edilmek üzere eksiltmeye konulmustnr. 2 tsın kesif bedeli 47 000 00 TL'dır. 3 Elısütme Samsun Sağırlar Okuîu Müdürlüfü thale Komisyonunca 27 7.973 Cuma günü saat 15.00 d« Safırlar Okulu binssında vapılacaktır * Pksıltme ?artn»nıp<:i diğer evrak Sağırlar Okulu v» Ba« vmd'Hık MiıdÜTİîiâünde sörülebilir 5 Eksiltmeve "îrebilmek için i«tek!ilerin: aı <T"?önfl TL > liralık seçlci teminatmı, b' 1073 vılı Ticaret Od?«ıns ait beleesini. c> Müracaat dilekçeîeri ile verecekleri teknik personel, teçhiz't ve faahhüt bevsnnamelerini. en az kecif bedeli kadar tutarlı bpnzeri is bitirme belgesi. lbr»a surpti ile Samsun Bavındırlık Müdürlüğünden alacaklan veterlik belgp'Hni teklif mektuplan f!e beraber zarf» koymplan lâzımdır. 6 trteVliler teklif mektuplannı 27 7.1973 Cuma günO saat 14.00'e kadar makbur karşılığmda îhale Komisyon Bajkanlıeına vereceklerdir. 7 Veferjjfc b»leesl almak İçin isteklilerin dilekçelerinl 24 71973 EBII mesai saati sonuna kadar Baymdırlık MüHürlijeO k»vıflarm» intikal ettirmelpri eerekir. Tpiırrafla müracaatlar ve postadaki gecikmeler kabul edilmez. (Basın: 19056) 57575 Orman Bakanlığı hademelerinin bir istepi var Orman Bakınlıgı'nda mustahdern olarak çalışiToruz. Bize her yıl Terflen kumaslan n «îlkilmesl Içfn para alınmaktadır. Havat sartlannın gtlçlendiei «u rünlerde, bu paranm bizden almmamasmı ve yakacak olarak da odun verilmeslnl yeni Orman Bakanından rica edfvoruz. Orman Rakanlı(ı Ordu Valiliğinden 1 1.558.951.63 lira kesif bedelli olup. gecid teminatı lira olan Ordu Merke? Güzelyal» Motel v# Gazino in^aatı »artnamesi uvarınea sari taahhütlö olarak 249» sayilı kanunun 31. maddesi gerefiinee kapalı zarf usulüyle ihaley» çıkanlmıstır. 2 thalesi Ö Daimî Encümeninde 30.7.1973 Pazartesi gönü raat 15 00'de yapılacaktir. 3 Ek.'ürme dosyasi ti Daiml Encümen Kalemind» g&rölebilir. 4 tstekliler Iştirak edecekleri insaatu) kesif bedell k». dar bir isi bir defada vaptıgın; ispata var»r ts bitirme belgesini bir dilekçeye bağlaysrak 28.7.1973 günO mesal »a»ti sonuna kadar Vilâytrte müracaatla Bayındırhk Müdürlüğunden ihaleye ittirak bflgesî rYeterlik beleesi» »lmalidırlar 5 thaîeye istirak edeceklerin 1973 yılı vizell Ticaret Odası resikası veya ts Kolu Derneginden alacaklan belgeyi, Baymdırlık MüdörlîigKnderı »lacaklan veterlik belgesı «eçici teminat makbıntu rev» teminaı mektuplannı »eklif mekruplarmı osulünde zarflıvarak. ihale saatinden bir ıwat •»• velin* kadar Komisyon Baskanlığını vermeleri sarttır. fBasın: 19002ı 5754 Anneannem île arıyorum HEDEF : DEV BİR DENİZ GÜCÜ TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞiNIZ YAROıMLAfHI.A BU H5DSFE ULAŞABİLİRI2. • • 1*" »•*«,.« ...»^ci 1959 teneslnden Itibaren Rumelihisar'da Halat fabrikasında çalısmakta olan dedem fCemal Ural) ve »nneannem fFatma üral) 19fi« fenesinde kavboldoîar. Ve o tarihten beri kendilerinden hiç bir hıbeT alamıyorum. Babsmm (Mehm*t Celik) vefatındarı «onr» annem. karrleslerim ve ben yalnız kaldık. Kendllerini tanıvanlann Cumhıırivet Gazfttesi'nde Abmet Altiın*» bildirmelerinJ riea «dtrim. Torunu: Cevdet Çelik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle