18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 12 Temmn? 1973 ISA'NIN GÜNCESI MELİH CEVDET ANDAY 86 Uzun koridoru geçerek odam» geldim O İM memur hâla \ ataklarmrfa idıler. Kalkın, kalkın, dıye bagırdıra. Çilışma •aatı başladı. Bırden toparlandılar Telaşla yataklanndan kalkıp gıymmeğe başladı!ar. Içli dışlı olmajayıra dıje başımı ote yana çevirdım Bahçeye bakan büvuk camın yanına gittım Kalabahk hâlâ orada ıdi, fakat bır ttişme kakışma vardı aralannda. O zaman iki polisin onları rfağıtmak içın çabaladığını gordum. Aklım onlarda değildi de. bu pencereden bahçe kıpısının eskiden beri gorunup gorünmediğine takılmıştı. Odamın ya da bahçe kapısının yen değıçmediğine gore, bu kuruntunun bojuna olduğuna karar verdım. Gerı dondum İki memur yataklannı sırtlamışlar dışan çıknorlardı Bunca tembellik de hos gorulemezdl doğrusu. Ben her zamankl saatunde yatağımdan kalkmıs. yola duşmus, hatta otobusteki »orgu \uzunden biraz geç kalmıştım ışime. Oysa bunlar. çefleri gorunmedıgı ıçın uykuyu surdurmuşlerdl. Odada afır bır koku vardı Yağmura »Idırmadan pencereyı açtım, soğuk havayı dtrın derın ciğerlenme doldurdum. Bu bana çok ıyl geldi Başımdakı «ersemlik geçmı$ti Gelıp masama oturdum. Masaraın iistu boştu gene. Yan gozle çelık kasaya baktım. H.ç oralı değıldi. Bılmıs bir «uratja onune bakıjordu. Nedense blr yerlere telefon etmek lsteği geçti içimden. Ama odamda telefon yoktu. Kafamın içı de bomboçtu. EsH gunlerlmden. anılarımdan btrinı yakalajıp ruhumu canlandırmak da gelmedi elimden. Bombos olan ma<ımın ustunde gozlerımi gezdırdim Bombos olan odama baktım yeniden Sonra ba;ımı çevınp astlarım olan memurlann odalarına baktım lkısı de yerınde değjldl. Nereye glttnislerdi acaba' Derın bır tessizlik ıçındeydi her »ey Dalıp gıtmışim. Uyuyup uyumadığımı bilmlyorum Yağmurun hızla camlara vurmasınrfan kendlme geldım. Donüp gene çelik kasaya baktım Sanki açsam, beşinci kâğıdı bulacaktım içinde Korkumdan değıl, ilgisızlıllmden kalkmadım bu Iıe. Gene daldım. Bu kez omuzuma dokunın blr el kendime getirdı beni. Başımı kaldırdım. Kuşyuzlu yanımd'a duruvordu. Siz mı omuzuma dokundunuz? diye «ordum. Hayır, dedl. Uyumuş muydum? diye lordum. Gene, Hayır, dedl. Yerimden kalktim Sorgu başlı\or mu' dive sordum. Kuşyuzlu çok uzgundu, ellerını ıkı yana »çarak Hem de ba;tan baslıvor, d'edı Sorulann »ıra«:nda bir ranlıslık olmuş Bereket çab*k farkına varıldı. Ama yukarısı bu \uzden, gor mevin, allak bullak oldu Dun gece az kal«ın «ızi evden getırtecektık Tam o sırada sorgucu lardan bırinin mıdesı bulandı da \azgeçtik Dun asansorcunun bır an dalgaya du«mesı dogru*u buna tam cfa dalga\a dusmek denemez \» ^edind kattakı «orgulamavı blr sonraya bırakıvor, bundar. oturu de altıncı kattakl «orguda bır sıçrama oluyor Bu sıçramadan sız farkına vanlmasajdı bir yıl kazanı;. ordunuz. Ben Kıdem olarak mı? diye fordura. Kuşjuzlu: Hajır, dedl, «orgu suresl olarak Ovna »orgu süresinın bir yıl azalması, daha once hanrlanmış o'an do^valarcTan birtakımınm koüru^turma dısı kalması sonucunu doguraeaktı Bugune değın gorulmemıs bır vanlışlık övle ki baş mufettış istıfaya kadar vardırdı ışl Önledıler Daha doğrusu onlemısler Çunku bızım bunlardan haberimu olmaz. Ama sovlendığın'" gore. janlışlıgın nedeni hem de kuçuk bır sorgucu farkma varmıj bunun kımi dosvalara alfabe sırasına göre, klmı d'osyalara ise Romen sayılarına gore «ıra verilmesı imıj. Ben sıze bır sev so\le\pyim mı, aramızda kalsm, belki de bir *abotaj var bu l;m içinde Kuşyuzlu'nun bunca konuşkan olduğunu bılmezdım. Sabotaj olduju yiızde yüz, dedim. Kuşyuzlu Yanlıç anladınız, dedi Sorgulamayı kısaltıp bırtakım sorgucu!an guç duruma duşurmekle çıkar «ağlamak lste>enler var. Daha açıkcası, venı \etısen sorgucular, eskılenn verını almak ıstnorlar. Gerçekte onlar, sorgu suresının sonsuzca uzatılmasını istıjorlar, ama bu isteklerine olanak bulmak için, eskileri b«ştan atmak nıvetind'eler. Ama siz bunları benden duvmamıj olun. GıtRlde artan bır yorgunluk duyuyordum. Sorgum uzun curer mi' dedim Kuşyuzlu • Hiç belll olmaz, dedı. Sızden önce daha yirmı ıkı kıjının sorgusu var kı, emeklılıkleri geldığı halde bıtirilemedi. Bu yuzden her yıl, emeklılık iflemlerı uzatılıyor. Bunlardan bıri geçenlerde oldu, bunun uzerine, buvuk ogluna 1? verip onunla devam etmeve başladılar sorguya. Ne yapsınlar' ÖIü diye sorpuvu kesemezler ya. Onlara da hak vermek gereklr. ıDevamj rmr) HAŞHAŞS1Z KALAN TOPRAKLAR.. Hikmet ÇETİNKAVA Köylünün ayçiçeği yağına alışması ayrı bir problem... eşkuyular koyune gırdiğlmızde, bır jandan sarı sıcaK, bır jandan yorgunluk ve uykusuzluk sarmıştı her yanınuzı. Once bır kalneye uğradık, hıç kımseM bulamayınca gen donelım dedık Bır başka kalive varmış, ak \e jenı bır yapının onunde aurdu antcımız. Içende bır kaç kısı ıskambıl oynuyorlar \anımızda Af>on muhabırımız Hakkj Merdıvencı. Sonra soforümüa Lokman «Mernaba » Bır iki koylu ayağa kalkü bızl gorunce. Dıgerlen bır masamn et rafmda oyuna dalmışlar. Roportaja çıkarken, hele koy yerıne gıderken rugan ayakkabı, lâcıvert elbıse. kıravat. gomlek ıle donanacak degılız Her zaman oldugu gıbı ayagımızda potın, kadife pan tolon, ıkı cepli bır gomlek ve başımızda da kasket var. Kendımızı tanıtıp, nıçın geldi' ğıiTiızi sdyleyerek masamn üzerine ses alma makınemızı koyuyor, kalemırruzı, kâğıdunızı çıkanyo ni7 Koylülerden birtsi atılıyor: «Beyım bızim anlatacak bir jeyimız yok » Bu arada dışandan gelenler ıle kahvemn ıçı doluyor. Bır kez daha anlatıyoruz neden geldıgımızı. Bunun uzerine başlıyoruz konuşmaya koylülerle. Bıraz once konuşmak istemeyen koylu kalkıyor yennden kah venın en dıbıne jsıdıyor Ama sorunlar ortaya ddkülmeje başlayınca belh dajanamıyor ve esid yenne donüvor Dort çocuk babası Salih Demırellfyle konuşuyoruz Yıllardır haşha? uretmış bu ger.ç adam Ama şlmdı başka bır tanm dalına ydnelmış. Daha açıkcası başka bır tanm dalına yaru ayçiçegıne zorlanmış bınlerce insan gıbı . Soruyonız Sallh'e' «Kaç dekar toprağın rar?» «30 dskar kadar. » «Kaç dekarına ba$haa ekerdın?» •510 dekanna efendım » B Bır başkası söz almak isMvor. Bır çocuk babası Abdullah Kurt. Aynı çızgıde bırleşen sorunlar hep fenlatıkları. «Gondersırüer Alman>a'ya. Kooperatımıze kontenjan tanısmlar Bız haşhaşsız edemeyız, etmemızın mumkunu yok Tazminat kurtanr mı bızi hıç kurtanr mı' Ben kendı açımdan so>lüyorum. Haşnaş aynı gul gıbıdir. Bu ış mei sım ışıdır. Bır \ ağmur, ardından don bındırdi mı, gıttı sut » «Evet.» «Afyon sakızı yıllara göre degışır. 1969 da 3 kılo vermışız, 1971 de 3 kıio Bellı olur mu hıç hangı ıl ne kadar olacağı' Neyse bo? soz bunlar Bizı Almania'ja gondersınler İşte o zaman belkı kurtuluruz » «Almanya'\a g^mekle bitıyor mu her şev Sen gıttın, o gıttı, tum koy halkı gıttı Daha gerıda bınlerce ınsan var . Yanı sızın gıbı ha^haş uretıcısı » Dujunelım AbduZlah Kurt, duçünehm .. Nışanlısından 20 bin Ura baslık parası ıstenen sağır ve dılsız kız Gulsen'ı düşunehm Okulsuz çocuklanmın düsünelim DEDE TORUN, İKİSİ DE HAŞHAŞ Ö Z I . E M İ Y L A Sonra bozuk düzen çarkmın tutsaklannı. Sonra o aslan yürekJı pohtıkacılarımızı. Haşhaşsız topraklann jorgun insanları bır umutsuzluğun ıçınde çalkalanıvorlar Bakanlar Kurulu'nun karan, bu umutsuzlugun en onemlı nedeni 1971 yılında ekım yapıp tohum üretsenız bıle alamıyorsunuz Amerıkalı dostlarımızın verdığı tnz mınatı. Daha once belırttıgımız gıbı Ofis'e afyon vermek zorunluluğu var O vıl don Mirmuş, bozvelı esmış, onemh değıl Işle bu nedenle bınlerce insan alamıyor tazminat Sanırız Ofis'e teslim koşulunun gerekçesı vardır Bu gerekçeyı bılmek ıçın Amerikalı olmaya hıç, ama hıç gerek yoktur Esrardan başı dönmü<; Amerıkan gençlığıni kurtarma çalışmaları sürdürülürken «Ofis'e teslim» gerekçesı atılmıştır ortaya. Üretlcinin afvon sakızını devlet alırsa kaçakçılık önlenecektır. Yanı baz morfın Amerika'ja akmayacaktır. Bilecektir Amenkalı dostlanmız TUrk uretıcısı af>oruru devlcfa vermıştır. Ama don vurmuş topragı va da bozyelı esmış haşhaş kellesınl kavurmus hıç önemll değıl. Y0KLU... Ofis'e teslim... Türk köylüsü Yanı üretici Ofise aijon sakızını teslim ederse, kaçakçılık onlenecektır. Bundan çıkan gerçek ıse bazmorfın kaçakçılıjSının merkezı Turkıje'dir. Evet Amenkalı dostlarımızın görüşıl buaur. Ancak Bırleşmış Mılletler Uyuştunıcu Madde Şubesı'nın 1970 yılında yaptığı bır araşttrma vardır. Bu araştırmada, Amerıkada jılda 5,5 mılyon kılo uyuşturucu madde ele geçınldıgı belırtılmektedır. Yazımızm başında soyledlğımız gıbı, ulkemızde üretılen atyon sakızı ıse 125 bın tondur. Olan Turk koylüsüne olmu?tur Bilmiyoruz, görüsümüzün karşısında olanlar var mıdır? Ofıs'e afyon sakızı veren üreticılere 1972 yılında 30 mılyon, 1973' te ıse 78 mılyon lıra dagıtılmıitır. 1973 yılının Uk beş ayında da. ğıtılan değer de 32 mılyon lıradır. Tazminat odemesı yedl ılde olmaktadır. Afyon, Konya, Denızlı. Uşak, Kütahya. Isparta va Burdur ıllerıdır bunlar Afyon'da Toprak Mahsulleri Ofısı'nde Munır Aktan'dan bılgi aldık. Haşhaşsız topraklarda, Topraksu ve Teknik Zıraat Müdurlukleri çalışmalannı yogun bir şekılde surdurüyorlar. Gerek Toprak Mahsıi'Jeri Ofısı, gerek tanm uzmanları, başanlı bir ça MALKOCOĞLU yazan ve çizen: Ayhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE lışmanui tçindeler. Topraksu MUdurlügü'nun teknik elemanlan ve uzmanlan dar olanaklara karşm, canlannı dışlenne takarak: çalışıyarlar. Besıcılık konusunda Şeker Fabrıkaları Anonım Şırketı nın çalışmaları da aynı ojçü içındo suruyor. Kuçuk sulama projeleıi, ajçiçeğı tarımı, yem bıtk:lerı, bugday ve besıcılık uğraşıları gorduğumüz kadarıyle o\a köyleıını kapsamaktadır. Kendıleml» konuştuğumuz tanm uzmanla r ı ıle bu gorü^ü pajlaştık Yatırım lar salt ova koylenne uvgu'amyor yedi ılımlzde de. Ama dağ koylerı bu yatırımdan yoksun bırakılıvor Orneğın, ysdi ilımızde haşhaş ekımmın toprak dağıhmı hemTi hemen aynı Hashaş ekımi ya^ak lanıncaya dek, üretımın yuzde 85'i dağ köylerinden çıkıyor Kon ya yoresınde ise bu oran yüzde 90'a kadar ulaşıvor. 1 100 dekar arasmda °kim alanı Afyon'da yüzde 85, Burdur* da yuzde 89, Denızlı'de yuzde 77, Uşak'ta yüzde 86, Kütahva ve Isnarta'da yüzde 75, Konya da yiızde 90 olarak değışmektedir. Bu değışıkhk dag köylennuı sosyoekonomık yapısiyle bir paralel lık kurmaktadır Ancak, haşhaş ekımının >asaklanmasını sagla',an Nıhat Enm Hukümetı dağ kovlusunıin haşhaş uıettığını unutmuştur. îşte asıl acı buradan baslamaktsdır. Y A R I N : TAZMtNAT ALAN KÖYLER BEŞKUYULAR'IN HAŞHAŞSIZLARI.. DİŞİ BOND IYI 6 K E L B B 6ECE fyi UVUYUN Tazminat «Ne kadar tazminat aldın?» «H0O lıra tuttu » «Yanı 1971 de üç kılo Xadar afvon sakızı tesLm ettin Ofıse'» «Işte o kadar » «Tazmmatı n'aptın9» «1500 hra n olur efendim . Bor cumuza vatırdık Sağa sola borcumuz \ardı Amerıkan yardımı beş yıllıkmış du>dugumuza gore Beş yıllığını bırden verselerdı, her \ıl 1500 lıra vereceklerı yenne Tazmınatı toptan alırdık degıl m ı ' İşte o zaman bır ışe yarardı» «Bu yorenın Insanlan haşhaşyağı kullanırlar yemeklerınde. Şımdı n'apıyorsunuz, ayçıçeğine alışabıldıniz mı?» «Yıyoruz ayçıçeğı yağını Ama alışmak zor.. » «Çocuklar ekmeklenne ne sü9 ruyorlar Geçen vıl pekmeBİl haşhrş \ağı surerdı analan çocuklarınm ekmek'erıneı Ya şımdı ne jıyor çocuklar'» «Ne yesınler Neyı bulup yesınler » «Ya bebelerın karnı ağndığı, 1 ıshal oldukları zaman » «Şımdılık kapuğumuz var Bıttığı zaman çok zahmet çekeceğız Inanın bızde ıhtıyarlar sıgaraya başladılar bi' yaştan sonra» «Sıkıntıdan yani'» «Elbet sıkıntıdan » Koyun sıyasal yapısı Adalet Partısıne eğılımlıydı 1969 seçım lerınde AP: 333, CHP: 31, GP: 46 ve MP 25 oy almıştı. Ama ortaya çıkan somut gerçek Türk koylusunun kıpıraanışıydı. TİFFANY JONES BEMZINI RHDEN BU L&.CA&IM' DUŞUKIUS GARTH Alamanya.. Alamanya.. Beşkuyular'm bır kalkmma kooperatıfı var 400 üycli. Aynca bır tuğla ve kıremıt fabrıkası kuruyorlar Gençlere soruyonız bu kez «Almanya'ya gitmek ist«r mi »Lnız?» Tümü parmaklannı kaldınvor havaya. Yası kırkı aşmayanlann gozlertnda engın bır mutluluk dolaşıvor. Gözlerimir konuşmak istemeyen lhtiyara talnlıyor. O' na soruyoruz iktncl keı: «Sen ne dlyoraun bab«T» cBiaov demi»om..j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle