19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 25 Haziran 1973 Iyileşen uzay adamları Nixon ile Brejnev'i ziyaret etti TİCONDEROGA GE.MİSÎ Doktorlar, 28 gün Skylab 1 uzay laboratuvarvnda kaldıktan sonra Coma günü dünyaya dönen Uç astronotta görülen rahatsızlıklarin gıderildjğini »çıklamışlardır. Astronotlar dün Başkan Nixon'ı ziyaret etmiş, Sovyet Komünist Partisi Genel Sekıeteri Leonid Brejnev'le tanıştınlmışlardır. Houston Uzay Merkezinde hayat bılımlen şel yardımcısı olan Dr. Royce Hawkıns, uzay adamlarının dünyaya dondükten sonn kendilerinde görülen arazm nemen hemen tamamen geçtığini beİ!rtm:şt:r. Astronot Kerwra, kurtarma gemisine almdıktan hemen sonra başmın döndUğUnil sersemlik hıssettiğini ve kustuğunu bildirmişti. Hawkins, Houston'daki Johnson üzay Merkeıınde düzenlediği basın toplantısında şunlan demiştır.: «Kerwin'in bugün yüzde yüz daha iyi olduğunu anlıyorum Skylab'ın üç mürettebatı 12 saat deliksiz uyudular. Buna da gerçekten öıtiysçlan vardı. Kenvin ve Weitz başlarını yastığa koyduk lanıu bile hatırlamıyorlar.» Dün Nixon ile Brejnev'i eiyaret eden uzay adamlanna bu ıiyaretleri sırasında herhangi bir hastalık kapmamalan için sterilize edilmlş maskeler takılmıştır. (UPI) D|s ''Basının iki temel direği haber verme özgürlüğü ve çoğulcu basın ilkeleridir,, PARtS Fransa'da Giscard d'Estaıng yanüsı kuruiuşlar ulkede basmın rolü ve gucJ hakkır.ıia bır rapor hazırlamışlardır. Rapora gore, basının iki t€me! dıreğı, haber verme özgıirlüğü ve çogulcu basın (sayıca kj. sıtlanmamış) ılkeleridir. Rapora gore haber verme özgürlügünün ilk şartı tüm olcylardan haberdar olabilmektır. Gazeteler ele geçirdikleri habcrleri tam olarak verebilme ozgurluğüne sahip olmalıdırlar. Buna karşı basının sorumluluğu ve gorevlerinın de saptaıuna&ı gerekhdir. Çoğulcu basın konusunda ise raporda bzellikle basının tekelleşmesınin ve birkaç büyük leşebbusün elinde toplanmasuv.n doğuracağı tehlikelere ışaret edilmektedir. Rapora gore, genel çıkarlara uygun basmın desteklenmesi ama cı ile bir fon kurulmalıdır. Fakat bu konuda en etkili tedbır, basına yapılan devlet yardımımn daha gelıştirümış ve tesirlı şekls kavuşturulması olacaktır. Tırajlan yuksek ve kolayca satış yapabilen magazın gazetelerine devletin yardım yapması normal değildır. Zira bu tür gazetelerin tirajlan yüksek olduğundan zaten yardıma gereksinmeleri yoktur. Bu bakımdan devlet yardımımn daha âdıl temellere dayan ması, bu yardıma ihuyaç duyan gazetelere yapılması şarttır. Televizyon Rapora gore televizyon konusunda da «çoğulcu televizyon» ılkesının uygulanması şarttır. Bu ılkenin uygulanabilmesi, ozelUkle Fransa gıbi televizyonun devlet kontrolunda bulunduğu o:r ülkede son derece önemlıdir. Devlet televizyonu ile kapıtaust televizyon arasında bir uzlaşmaya varmak, karma ekonommın hükum sürdüğü toplumlarda gjç bir şey değıldir. Basının tam olarak özgür o!abılmesı ve mali yardıma ıhf.yaç duymaması için t Z.ra bu tak' dırde yardım aldığı kaynaklann I etkısı altında kahr), en büyük ı gelır kaynağının gazete satışından gelmesi gerekır. Vatandaşlann aldıklan haberlerin değerini ve neye mâl olduğunu daha ıvi anlamalan ve bunun karşıiiı,ır.ı ödemeye hazır olmalan şarttır. Ancak bu oluşum gerçeklestıkten sonra basın hiçbir kuruluşıın etkisi a'.tında kalmadan haber de ğerlendırme ve verme özgüılüğüne kavuşabilir. (DIŞ HABERLER SERVİSt) Avustralya da Diplomasiue kulis Fransa'nın nükleer deneme Seyircisiz Türk dış politikası Ümit GÜRTUNA yaptığı bölgeye S gemi gönderdi Ankara'dan yazıyor. CANBKRRA, (Avustralya) Yeni Zelanda'dan sonra Avustral ya da Fransa'nın nükleer denemeler yaptığı Pasifık Okyanusun daki Mururoa Mercan Adalanna deniz kuvvetlerine mensup bir gerai göndermiştir. Fransa'nın Pasifıkte yapmakta olduğu nükleer te«'leri durdurma smı isteyen Avustralya ve Yeni Zelanda. Hollanda'nın La Haye şehrindeki Uluslararası Adalet Di vanına başvurmuşlardı. A\njstralya Başbakanı Gough Whitlam, deniz ku^etlerine men sup bır ikma! gemisinin pazartesi gınü Mururoa Mercan Adalarına doeru yola çıkacağını bizzat açıklamış ve «Ne Yeni Zelanda Deniz Kuvvetlerinin bu bolgeye gönderdiği Otago muhribi, ne de bizim Remimiz, Fransız Deniz Kuvvetleri ile herhangi bir çatışmaya girişmeyeceklerdir» demiştir. Yeni Zelanda Hükümeti. Otago muhribini Fransa'nın nükleer de neme vaptığı Mururoa Mercan Adalanna gönderdikten sonra Avustrslya Hükümetine başvurarak bu konuda kendilerine yar dımcı olmasmı istemişiir. SedatKaddafi görüşmeleri devam ediyor KAHtRE Misır Devlet Baskanı Enver Sedat ile Lıbya Devlet Başkanı Muammer KaddaıVnin önceki akşam Orta Doğu sorunu üzerınde urun bir görüşme yaptıkları «El Ehram» gazetesi tarafından açıklanmıştır. Gazeteye gore Libya Devlet Başkanı, Kahıre'de kaldığı süre içinde Bakanlar Kurulunun, Halk Mechsınin ve Arap Sosyalist Birligi Merkez Komıtesinin toplantılarına katılacaktır. Bu toplantılarda Mısı r Lıbya birlesmesi dolayısiyle ortaya çıkacak sorunlar incelenecektir. Sedat ile Ksddafi dün İskenderiye'ye giderek görüs melerıne orada devam etmişlerdır. öte yandan Ürdün'ün eski Baçbakanı Abdülmümin El Rifai önceki gün Ürdün Kralı Hüseyra'in bır mesajım Kahire'ye getirmiş ve gece Başkan Sedat tarafından kabul edilmiştir. Rifai'nin, mesajm cevabını alarak Ürdün'e döneceği öğrenılmıştir. (AFP) iiphesi7 1973, dünva tarinine «tgörüşmeler yılı» olarak geçecek. fkmcı Dünya Savaşmdan sonra kurulan dengenin son yıllar da bozulmaya başlamas» ve bu savaşta venik çıkmıs ülkelenn tek başlanna va da peslerinden sürüklediklen diger ülkelerle. venilennıis guçlerle ortaya çıkmalan, Amerika Blrlesik Devletlen ile Sovyetler Birligmin başı cektıklen denge unsurunu bırden bire bozuverdi. Tecriibelı Avrupa karşısında. onun srehsmesim veterınce deferlendiremeyip, Vfetnam hataguıa saplanan Amerika, şimdi vaziyeti kurtarabilmek için Sovyetler BirUğı ve Çin Halk Cumhurivetıvle dostluk nutuklan atıyor. Böylestne hızla dönen bir dünvada, Amerikanm son derec» sadık müttefiki Türkiyenin çikan son vıllarda sürekli olarak bu ülke ile ters düşüvor Daha doÇrusu, tkınci Dünya Savaşı sonrası soğuk savas ve terdı deneesi dolavısıyle Bata tle vakınlasma derken bir hamlede Atlanttgi de aşan Türkiye. artık Atlantıkten kara Avrupasma nasıl cekilecegini düşünüp duruyor. Jandarmalıktan geri hizmete tkinci Dünva SavaMnın büvük gaübi ABD dünva yüzeyinde kontrolu elde tuîabilmek için, özgürlük ve demokrasl adma dün ya landarması olurca, büvük kuvvetinden dolavı gelecekten de ku:ku duvmavarak NATO'da Rararlann oybirliP He almmssı 11ke«ini kabul ptırişti Bir vanda "iava'fan vikılmıs ve fakat bır an önce toparlanarak kendisine oazar olması e<>reken Avrupa. dıger vanda rejinıleri gerçekte demokratik oîmavan ve ikilt anlaşmalarla kendısınden kopmayacak hale petirilmis olduğu ülkPİer bulunuyordu Ortakpazann umulmadık başan göstermesi. Çin Halk Cumhuriyetinin uluslararası politikaya çıkması. Japonya'mn Amerika ile benzer rejimde koşrurduğu yarışta onu eeçmesi bir anda jandarmanm geri hiîimete çekilmesine sebep oldu. Amerika artık NATO'da eski sözünü geçiremiyordu. Dünv« dengesindeki değişıkük sırasında güçlü bir kamuoyuyle diğer ülkelerin karşt^na çıkabilmek için başiattığı .Milliyetçilik» akımı. diger bütün ülkelere yavılmıstı. Her iki blokta da bunun etkileri görülüyordu Bir Çekoslovakva bir Romanya örneği \7arşova Paktmdan geliyordu. Klâsik milliyetçilik değildi bu da\Tanışlar Ulusal çıkarın herkere karçı savunubnasını öngören milliyetçilik hareketiydi. Adalet Divanı karşı La Haye Uluslararası Adalet Divanı Fransa'dan Pasifîkteki nük leer denemelerine bir son vermesini istemiş, bütün ilgill tarafların durumu daha da gerginleştirecpk hareketlerden çekinme lerini istemiştir Fransa ise La Haye Uluslararası Adalet Divanının kararını •bağımsız ülkelerin ulusal savunma kontılarına Adalet Divanının mudahale etme hakkının olmadığı> gerekcesiyle reddetmistir Halen Mururoa Mercan Adaları civarmda Yeni Zelanda ve Avustralya Deniz Kuvvetlerine mensup gemilerden başka iki tane de nükleer denemeleri protesto etmek amacıyle kurubnuş örgütlerin özel yatları bulunmak tadır. (UPD Türkiye'nin durumu Yurt içindeki gelişmeler dolavısıyle Türk kamuoyu pek yakından ilgilenmivor ama Türkive'nin dıs politikasında belli değişiklikler olmak üzere. Bundan Meclisin de, Bakanlar Kurulunun da doğru düriist haberi yok desek, yeridir. Esasında. bir satrane oyunundaki belli taşların yer değistirmesinden dolsyı belli karşılıklann verilmesi gibi «Spontane» yani kendiliğinden davranı^Iara ginyor Türk diplomasisi. Bakıyorsunuz birkaç tane Türk dinlomatı çıkıvor, NATO toplantılannda artık Amerika ile kıyasıya mücadeleye tririvor. Zıra ABD. basta hiç ıstemıyor bir Avıupa «îüvenliK ve lsbirlıi 4 konferansının topl&nmasmı. fALT görüşmeleri sonunos Avrupa nın üstünden bir pazarlık ile kuvvet mdiriminı göriişmek arzuluyor baslarda. Rusya da kovunun doğruaan A^ruu» Güvenlik Konferansında göriişülmesine taraftar degil Bazı Avrupa Ulkeleri de bu görüse vakın. Ama bir Norveç, bir Romanya kalkıvor, Fransa karsıhklı ve dengeli kuvvet indirimine açıktan karşı çıkıyor. Bir çıkar kavgasıdır süriip »ıdıyor. Bu arada bizim diplomatlar da etkileniyorlar bu çıkar kavgasından. Öyle ya. bir Fransız, bir Alman çıkıp da ABD'nin, valnız kendisini düsündügünü söyleyince, bizimkiler de başhyorlar ABD ile sürtüsmeye. «îllâ da Türkiye de kuvvet indirimleri pörüsTcestoe katılacak» diye. NATO'da karar oybirliŞivle alınacagına göre, hırsından çatlayan ABD bir şev yapamıyor sonunda îçin esası daha da degişik. Bu çıkar .. Bu çıkar kavgasınrfa Almana. ABD've karşı çıkarken ne yapacağını düşünen Türkün kulağına egilip, «Almanya'daki Türk İ5çilerini^ hatırlatıveriyor ustaca. Ya da diger bir ülke başka bır konuda dürtüveriyor Türkiye'yi. ABD de Türkiye hakkında henüz »on «özıinü söylemis degil. Onun da çok kuvvetli taşlan var. Dedik ya, Türkiye'nin son cünlerdeki rfıj politikffsında belirli bir değişme var, diye. Atlantikte bogulmadan geri çekilmeye çalışıyor şimdi Türkive. Ama bundan kamuoyunun haberi yok. Parlamentonun hsberi yok. tddi* ediyoruz, Bakanlar Kurulunun haberi yok... Saşırmaym, gerçeğin farkında olan birkaç dlplomat. sessizce uğraşıp duruyor Türkiye'nin. dünya satranç «ampiyonasında bir hata yapıp d'a, toptan elenmemesi için. hem ds kendilerine destek olacak seyirciden yoksun bir çekilde» KENDI UÇAGINI m KENDİN YAP (Ingiliı karikatürü) böyle ladık Gandi: "ABD daha çok özel kesime yardım ediyor,, , ' ' 10 yılda buraya geldik OTTAWA Kanada'yı ziyaret etmekte olan Hindistan Başbakanı tndira Gandi, televizyonda yayımlanan bir konuşmasmda, Amerika ile Hindistan arasmdakl iliskilerin son yıllarda «yanlış anlamalarla dolu olduğunu» söylemiştir. Hindistanın Amerikadan onemli miktarda yardım aldığmı kabul eden fakat bu yardımm komünist ülkelerin vaptıklanndan başka nitelikte olduğunu iddia eden bayan Gandi, sözlerine şöyle devam etmiştin «Amerika, bizim özel sektSr dediğimiz kesime yardımda daha cömert davranıyor, halbuki Doğu Avrupa ülkelerinden kamu sektörüne yönelen yardımlar alıyoruz. Kendi kendimize yetebilmemiz bakımmdan bu çeşit yardımı daha önemli sayıyoruz. Amerika eskiden Asya gorunlannı ÇmT hiç hesaba katmadan ele alma eSilimindeydi, şimdi ise Asya'ys aldırmayıp sadece Çin ile ilgilenir BÖriinüyor.» Bayan Gandi bu konuşmasmda Amerikanm Asya siyasetindekl dönüşünden endişe etmekle beraber. gelecekteki Hint Amerikan ilişkileri konusunda umutla olduğunu da belirtmiş ve demistır ki: «Biz Hintliler Amerika üe daha iyi üişkiler kurmaya çaliîtyoruz. Başkan Nixon da amacmın aynı şey olduğu hususunda bize teminat verdi.» (ai.pj aktıl BU FASİKÜLDE HİÇ BİR ANSİKLOPEDİDE GÖRÜLMEMİŞ RESİM VE BİLGİLERLE AY 14 SAYFA gelişmeye devam ediyoruz TÜRKKABLO 1963 yılmda kunıldu. tlk mamulü alüminyum iletkendi. Dünyada diğer iletken malzemenin yerini alan alüminyum iletken Türkiye'de ilk defa imal edilmeye başlıyordu, böylece. Kunıluştan bu yana 10 yıl geçti. TÜRKKABLO alü minyum iletkenin plastik izolelisini de yaptı, ge liştirdi. Bugün yine alüminyum iletken yapıyor. Hem de çok miktarda. Fakat iki büyük mamul grubu daha var artık, Biri Türkiye'de ilk defa TÜRKKABLO tarafından yapılan plastik izoleli modern telefon kabloları. Diğeri ise inşaat ve otomotiv sanayii ile çeşitli imalat kollarında kullanılan alüminyum profiller. Bir de kablo ve iletkenler için ek malzemeleri var. Işte başanlı bir on yılın eserleri. Gelişmesine devam ediyor TÜRKKABLO, aynı hızla. 10. yılmda tamamladığı, en son otomatik makinalarla donatılmış yepyeni bir telefon kablo fabrikasıyla. Devamlı artan telefon kablosu ihtiyacını tamamiyle karşılayabilmek için. Japonya'da siddetli deprem SAPPORO Japon adalannın kuzevdeki en büvüğü Hokkaido Adasında dün şiddetlı bir deprem hissedildiği meteoTOİcji servisleri tarafından açıklanmıstır. Depremin can kavbına ya da hasara sebep olup oımad'ığı henuz öğrenilememistir. Adanin doğu bölgesındeki halka, depremin deniz yükselmesme yol açabıleceğı ihtar edilmiştir. Kusiro' da depremin şiddeti 7 dereceli Japon ölçeğine göre 5 derece olarak ölçülmüstür. (a.a) Hayat 1OOSayfalOLira,Genel dağrtımBATEŞ : bı) 4940 ANSİKLOPEDİSİ V EF A T Afyon eşrafından Çarkacızade Mehmet Nuri Çarkacı' nm ve merhume Makbule Çarkacı nın ogulları; Hurlye Çarkacı'nın kıymetlı eşl Osman (,'arkacı'nın biricık babası, merhume Muzaffer Çarkacı'nın kardeşl. Ziraat Bankası Emekli Amirlerinden Meliha Çarkacı'nın kardesı. Nuri, Nusret, Bingül, Nuri Ruşen ve Oya'nın amcalan. Remzi Çarkacı'nın kardeşi. çok kıymetli varlıgımız ve insanlık nümunea, Denizcilik Bankası T.A.O. Ticaret Tarıfe ve Pazarlama Müdürü Concorde'un parçalarını yapan fabrikada yangın LONDRA Werbridge'de «British Aircraft Corporation» fabrikasında dün gece bır vangın çıkmıştır. Bu fabrikada Concorde uçaklarının bazı parçaları imal edilmektedir Yangında atelyelerden biri harap olmuştur Fakat riyanm derecesi kesinlik le anlaşdamamıştır. Güvenlik servisleri zararın 1 milvon ster lin (yaklaşık olarak 35 milyon TL.) oltfugunu bildlrmislerse de firma yetkilileri rakamı derhal yalanlamıslardır. (a.f.p.) Muammer Çarkacı 23/6/1973 tarihinde genç yaşta Hakkıo rahmetine kavusmuştur. Cenazesi 25/6/1973 Pazartesl günü Şişll Camllnde fcıhnacak öğle namazını m,üteakıp Zincirlikuyu Kabrtstanında topraga vertlecektlr. Merhuma Tanndan mağfiret, kederll allesine bassaglıgı dilerlz. Ablası Meliha ÇARKACI Eçi : Hnrive ÇARKACI Oğlu : Osman ÇARKACI (Cenk AJSOJ: TlİRKKABLO A.O. Merkez: GUmUşsuyu Cad. 69 Taksim İSTANBUL Telefon:45 52 3839 Teleks: 266lSTANBUL Fabrika: İZMİT (Admar: 73308) « 3 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle