Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 30 Mayıs 1973 C amasan adlı kıtabıvle 1973 Saıt Faık Hıkâve OdıJunu kazanan Demırtaş Ccyhun, kendısme ' oietüen sorularda bırını yanıtlarken şunları sovljvor Bence sz geiışmış ulke edebıyatçılarmın vazgeçılemez gorevlerınden bınsı de kendı toplum lanyle ılgılı araştırma yapma zonmluluklandır. Her alanda oldugu gıbı, edebıvatçı içın de az gelı«mış ulkelerde bılgı yetersızhğı vardır Hanı hâla bugun bıle doğru durüst bır sosyoloğumuz yok. Daha dogrusu toplumumuzun sosyal yapısı uzerıne japümış «o^le esash bır ıncelcme yok Toplumumuzu ıktısatçımız olsun polıükacımız olsun, edebıjatçımız oltun el yordamıvle tanımağa çalısıvor. (Mıllıyet Sanat Dergısı, S 32, s 3, 11 Mayıs 19731 Olaylar ve görüşler Sezar'm Hakkını Sezar'a Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGIL ruklerı oğretım kurumlanmızm oldukça dışında bırakmıştır. Araştırmanın, ozgurlük ortammı zorunlu kılması da konunun toplumsal yanını su yuzune çıkarmaktadır Demırtaş Cevhun'un yanıtında ver alan yanlışlara gehnce: once, yazanmızın «so«volog> derken bır «bulunmaz Hınt kuması» duşundüğu anlaşılıvor Boyle olmasavdı «h^a bugan bıle dogru durust bır sos> ologumuz jok» demezdı elbette. Eşer kelımelerı dıkkathce seçmışse, «dün» de «doğru durust> sosyologlanmız bulunmadığını one surmuş olu\or. «Ideolog», duşünur, «toplum mımarı» gıbı çok smırlayıcı nıtelıklerle bırlıkte ele alın mazsa araştırraaya da vonelen yuzlerce sosyoloğun bulundugu bır Turkıye'de yaşooruz, Bır gerçeğı, altını jyıce çızerek, behrtmelıv ız Türkiye'de. ne denli Mkâjed, mimar, devlet adaon. Ve sonu «log ıle bıten bılim adanıı varsa o olçude «sosvolog» da vnrdır Bırleşık kaplar ornegınde olduğu gıbı de, hemen hepsı aynı duzejde bulunan bn insanlar arasmda, nicel farklar bulunsa da, nlt d farklar >oktnr. Çıinku hepsi, aynı fcanuqm bir parçasım oluşturmaktadır Yazanrnız «Daha dogrusu » dı\e başlavan tumcesınde, bır oncekı tumcenın katılığını yumuşatmağa yonelırken, katüamavacağımız bır yar. gıda bulunmaktan da gerı kalmıvor. Demırtaş Cevhun'a gore, «toplumumuzun sosjal yapısı üze rıne yapılmış şojle esash bır ınceleme» de yoktur Burada da «şojle esaslı> derken •Zumriıdflanka> turunden bır toplumsal yapı arastırması kast°a m ı ı a en azmdan haksız bır jargı karşısında bulunuyoruz demektır Toplum japımıza ılışkın çahşmaların başlangıcı, Le Play Okulunun ulkemızdekı ılk tem«ılcısı Prens Sabahattın'e kadar uzatılabıhr Abdulmecıt'm kızı ve Abdulhamıt'ın kız kardeşı olan Senıha Sultan'm oğlu Mehmet Sabahattın (18771948) yazıldıktan beş yıl sonra Bırıncı Dunya Savaşı sonunda fl918> yayımlanabılen «Turkıye Na"=ıl Kurtarüabılır' Meslekı Içtımaî ve Programı» adlı kıtabıvle «toplumurnuzun sosval vıpısı üzerıne» eğılmektedır Okulun otekı temsılcısı Mehmet Alı Sevki (18821963) ölümunden sonra bır arava getırılen ve 1968 yılında «Osmanh Tarıhının Sosyal Bılımle Açıklanması \e Otekı Makalelerı> adıvle yayımlanan kıtabmda aynı bakış açısıvle toplumumuzu değerlendırme geleneğım sürdurur Toplumumuzdan alınan çeşıtlı kesıtlerden yola çıkılarak gınşılen toplumsal yapı analizlerine başlangıç olarak da 1940'lar Ankara'smdan ıkı 5rnek uzennde durmak yerınde olur Doçent Nıvazı Berkes'ın, «Koy cemaatırun sosyal kuruluşu>na onem veren Bazı Ankara Koylerı Üzerınde Bır Araştırma» (1942) adlı kıtabı, Prof Dr îbrahım Yasa nın cYırmıbeş Yıl Sonra Hasanoğlan Kovu> ne (1969) ve Bahattın Akşıt'm «Turkıje'de (Az Gelışmış Kapıtalızm) ve Koylere Gırışı>ne (1967) ka Demırtaş Ccvhun un bu yanıtmda tartışılma£a değer goruşjer yer alıjor 1934 jılında Adana' oa dogan mımarlık ogrenımı goren, bır sure Mımarlar Odası Yayın Organı «Mımarlık» dergı«inı başarıvle voneten Dermrtaş Ceyhun, edebıvatçı kışılıgının vanında araştırıcı nıtelıklerıvle de dıkka'ımızı çekmıstı 1967 ve 1968 vıllannda vayımlanan «Haç h Emperyaıızm» \e «Yağma Edılen Turkı>e> adlı kıtaplarıyle ılgınç sorunlara vonelıyordu Bunlan hatırlatmaktan amacım hıkâve ve rotnan çalısmalarının yanı sıra «Inceleme ve araştırma» va da ılgı dujan edebıyatçüar kuşağının bır temsılcısı ıle karşı karşıya bulunduğumuzu belırlemektır Demırtaş Cevhun'un az gelısmış ulkeler ortamında bır Turkıye açısından ılerı surdugu goruşlerde, once doğrularla yanlışlan ayırmamız gerekıjor Doğrulardan ılkı edebıvatçıları da kapsayan avdınların genış sorumluluk anla\ışlarıdır Bu sorumluluk anlayışı, aydınları bır takım gorevlerle yuz vuze getırecektır Toplumu tanımak b çımınde ozetleyebıleceğımız gorev anlayışı, az gelışmış ulke aydmlarını, eksıklığını duyduğu her alanda araştınra vapraaya zorlarsa, bunu doğal saymalıjız. Doğrulardan ıkmcısı, toplumumuzu el •vordamıvle tanımağa çalışmamızdır Bunun başlıca nedenı, koşullandınlmı? bır eğıtım anlavışının gerçek . dışı alanlara kavdırılmış bır vorunge uzerınde dolanıp durmasıdır Hazır bılgı alışkanlıpı ve bılgı uretme gorev ının bızım ışımız olmadığı onjargısı araftırmaya ilışkm bılgı ve tek dar uzanan bereketli bir başlangıç olmuştur. Bütuncul sosyal yapı çalışmalanna yonelen bır bajlangıç olarak Dr. Behıce Sadık Boran'ın «lkı Koy Çeşıdınm Mukayeselı Tetkıkı»ne dayandırdığı «Toplumsal Yapı Araştırmaları» (1945) kıtabı, sorunu ortava kojmak bakımmdan onemını bugun de korumaktadır Çok savıda sosvoloğun köy kasaba ve bolge çıkışlı çalışmalan gıderek Turkıve butunune >onelrneğe başlar Ilk adım olarak, Dr lsmaıl Beşıkçı'run «Doğu Anadolu nun Duzenı» adlı çalışması (1969) dıkkatı çeker Prof Dr Ibrahım Yasa ıse «Türkıve'nın Toplumsal Yapı^ı ve Temel Sorunları» (1970) adlı kıtabıyle Turkıje'jı kuşatan toplumsal japı çalısmalarından bırını ortava kojar Doç. Dr Ozer Ozankava'nm Kovde Toplumsal Yapı ve Sıvasal Kultur«u (1971) «karşılaştırmalı araştırma>lara ıyi bır ömektır Sanat ve edebıyat alanında olduğu gibı bihm alanında da «daha ıvısı»nı beklemek ve ıstemek esastır Ne var kı, bovle bır ozlem mevcut çalışmalan bazı bakımlardan veterlı bulmasak bıle \ok savmaiııza neden olmamalıdır Az gelışrnışlık koşulları, sıralamaya gerek >ok çeşıtlı sınrrlandır maları ve darlıklan bırlıkte getırmektedır Değer lendırme yaparken bunlan gozden uzak tutmamak gerekır tnsana ve onun emek ürunlerıne «avgı duyduğumuz ıçın, Demırtaş Cevhun un yanıtlarını, utku esrıklıgı 'zafer sarhoşluğu) ıçınde soylenmış sayarak bır vana ıtmedık Anadolu ınsanmm «don kışotluk» dıye nıteledıgı dınamızmınden yaşama ayak uydurma orneklerı veren, Çukurova'nm yerel sozcuklerını dıl araştırmacılannın elının altına getıren «hıkâ>ecu Demırtaş Ceyhun'a bır çıft sozumuz olacak «Çamasan» adlı kıtabmın bence en başarılı hıkâjebi olan «Gebe»de yazar •aydın kı?ı olmak, soru sormasını bılmektır« (s 145) vargısı uzerınde durur Bu «dogru» jargınm bır <eksık> janı oldugunu sanıvorum Soruları, doğru yanıtlamak da gerekır «Avdm kışı olmak vanıtlamasını da bılmektır. avnı zamandı Semr'ın hakkmı Sezar'a verraekten kunseye zarar gelmeı. Doğru durust sos>oloğu olrr.ayan bir ulkede hıçbır seyın «dogru durust»u yoktur dense yanhj olmaz Atatürkçü Göıüş? Y ankı dergısmm 14 Mayıs 1973 gunlü savısınö'a eski Genelkuımay Baskanı Memduh Tağmaç ı ılgılendıren bır açıklama okudum Der<;ının jazdıgına gore 1971 Mart ında Tağrraç şu «sloganı» rehber edınmış ve vururluge kovmus « Sosval uvanma ekonomık gelişmeyi jeçti. Bn kontrol altına alınmalı » Gene dergınln yazdığına gore, Taamaç özelhkle 1970 te Mılli Guvenlık Kurulunda bu tezını açiıcça orta>a kovmus sosval uvanmamn frsnlenmesı ıçîn Anavasa değı<=ıklıklerı utemıs ama Denrırelın buna gucC vetmemıs Aradan ıkı hafta ç°çmesıne raamen Yankı nın \ukarıdakl açıklama=ı v alanlanmamıstır Kurtul Altug'u", «12 Mart \e Nihat Enm olavı» adlı kıtabmın 52'ncl «avfasında olav dbğrulanıvor 27 Mavıs Anavasası değışıklığme karşı çıkan Başbakan Yardımcısı Sadı Koçaş a Başbakan Nıhat Erım «jnları sojleınıs llle Anajasa detissın dıyenler çoğnnlnkta ve guçludur bnnların arasında Tağmaç da var. Bov lece Tagmac Demirel ıkıllsının basını çektıği akım uygulama\a geçırılır 27 Mavıs Anavasası değıstırılır Bu gerçe^ onerılıdır Çunku 12 Mart sonrası Hukumetlennın «\tatfırkcü bir Eoröşle» hareket etmesi ısıenmıs ınsanları u>=andırınca\a dek ve verlı • versiz «Atatürkçü görus»ten sozdçılmıştır. Bız bu vazımızda şu ya da bu kı«ıvı elestırmek jenne «atatürkçü görüs»te. olduklarını ırfdia ederlerm bu goruşe n > denli uzak olduklannı « l^patlarrak ıçm konuva desınfceğız HER ŞEY ORTADA... OKTAY AKBAL Evet Hayır OSMANLI MADENÎ PARALARI urkıye Cumhunvetınin ılânından sonra değışmejen en der kanunlardan olan 10 Nısan 1322 tarihli Asan Atika Nlzımnamesi ve 17 Temmuz 1328 tarıhll Muhafazai Abidat Nızamnamelen'nın jerlne geçmek üzere 6 Mayıs 1973 tarihlnde vürurlUğe gıren ESKİ ESERLER KANUNU'nun bUyuk bır boşluğu doldurduğu şuphesızdır. T izli bır ?ey kalmadı artılc. Odalarda bıle yalnız değılız. Büvük bır goz ızlıyor bızı. Her yerde. Telelcnd» konuşurken, jolda yürürken Uygarlık ilerledı de ondan Eskl deyımle «mahrenuyet» kalktı ortadan Isterlerse evmı«de ne olup bıtıvor, ns konuşumyor kılometrelerce oteden bıleollırler, ogrenebıhrler, duyabılırler. Eskidenmış o jauııziikjar, gizliiikler. En uygar ulkelerde bile bunu goruyorm lşt«? Watergete olayı Işte Ingllterede kabıneden ayrılan baüaruar FerkeSirı yaîamı herkese açık Devlet güçlerı topıum^n tıer kaündakı ınsanları kontrol edebüıyor. Kim ne yapı»or, lam.nle goruşuyor, hatta ne duşunüyor' hepsınl bıldyor devlet n Du ışle porevli klşüerı Ya toplum ? ö da bılıjor devlet gorevlueıımn ne yaptıklannı, ne olduklarını Karşıhklı bır goze'ım oenetim altmdayız. Kışıler birbirlerini, de\let kışılen, kışıler dev et sorumlulannı, basın toplumu, toplum basırı dev^et'er bsşka dpvletleri en ınce noktalanna kadar oğrenmck bılınek, tammafc ıstıjor Bunu bır hak, bır gorev sajıyor Çağeaş dıtPîanjn bır ozellığı bu Bır bakıma iyi, yararlı, bır bdKi.na 'ç zızlılıklerın gözler bnune serılmesının, her ışe başkalarııun karışmasmm ya rattığı tatsızlıklarla dolu G HENÜZ EMEKLEME ÇAĞINDA OLAN TURK MADENÎ PARA KOLEKSİYONCULUĞUNU YAŞATMAK, ÜLKEYE ZARAR DEĞÎL, BİRÇOK YARARLAR GETİRECEKTİR Bır ülkenın ıç ışlerıne kım ne kanşır' CLyernıyorsunuı. Uluslararası orgutler kurulmuş Haber almü guçlerı muthış bunlann Içınde yaşadagıruz toplumun bır* takıın yersız çırkin ohrylanm banlarm jayınlanndan, gıtj^'mlennden aayujorsunuz ancak Yabancı bır ülKEnın teıasrlcısı çıkryor o'taya başka bır devletın ıç olaylaruıın gerçek yü/iunu vansıtjyor hıç çelanmeden. Hatta tedbır alınmasını oıle ıstıycı Bır takım uluslararası orgutlerden çıkanjorlar o uUcvı Genel koşullara uymadıgı gerekçesıyle, yereren, avrplayarak Işte alrjajların Y. lanıstanı. Batı uygarlıgının kurucusu savılan bır uDceyı bıle Batı ujgarlığı bır anda kapının dışına bırakıverıyor Boyle ışte, Dunya küçuldu, avuç içi kadar bır şey oldu Yenmız nerde peki bu ufacık dunyaoa'' Bırey oiarak nasıl yaşayacagız herşeyımız Dilımrken, gorülürken, duyulurken? Buyük bır goz seyrederken her şeyıımzı Her davTanısımızı toplumun gozu, bakışı değerlendınrken Bır yargıva baflarken çetın Altan «Büyuk Gozaltı» dıyor buna Doguştan olumc delc hıçbır zamtin tam ozgur, tam bağımsız olamıyoru7 re japsak î»e denlı karşı koysa'c da «başka», gozler, bakışlar, nıyetler, ıstekler, baskılar dört yanımızı çevırıjor Ivıecatıgıİ şoyle demıştı «Cevre top top vurup sırtıcia sırtıma» (.fvre \am başkaları, bızım gıbı ınianlar, başka gorevhler toplumun bekçısı oldugunu sananlar, bır ulkü adına bır büyuk nıyet adına sızı, bızı süreklı gozetım, denctım altmda tutarüar. Adım atışııruzdan, selam venşımızden, kırrunle dostluk ettığımıze, kimınle duşüp kalktıgtmıza nsler okuduğumuza, ne yazdığımıza, kımı sevıp kımı sevmedıgımıze dek ınce.eyenler, anlam verenler Bız sızi, sız bızı, sen onu o senı Sonra da herkesı, hepımızi toplum sorumluluçu adına ya da kendı çıkarları açısından gozetleyen bır takım çfcçıer . Zaman zaman hepımızde olur bu KacmaK, uurtulmak ısterız bu gozetım duygusundan, baskısından Suurlemr msan hep başkalarının bakışları ügısi, kontrolü altmda yaşamaktan. Açsan telefonu bır garıp ses gelse. kım bu dınleyen der sın Sokakta bır golge gorsen ardınO* cur:ı oeijersın geçmesını. Sana fazla bır ılgıyle bakan bır goz uıyık altmdan gulen bırı koşkular yaratır Yok, bır cuçum vot cvıeyse nıye bu kuşku, bu bekieyış halı bır şeylen Şunaan yalruz d^ğıhz bu toDİumda Insanoğlu çağdaş toplumlarda valr.ı2iik denen şeyı unuttu artık Odanın ıçınde konuçulanlan tefcik sraçlar avgıtlar kılometrelerce oteden dınlerse uanrta geçınrse (bır gun gehr ta uzaklardan resminızi çasecekler be'kı) öürün bunlar olursa, ınsanoğUı ıçın yalnızhk teır Dışı .ahK Kaı r m. olur mu' Yalnız olamayan insan bır surunür, Lirejn f?ıbı dujar o zaman kendını Oysa kımsenın oılmed'ğı gOT^rneyecegı anlayamayacağı bır gızlıhğımız olmalı Kışı ık denen şcy de budur Oysa çağdaş dunya çagdaş uygarlık Ka di'uı bu ralnızlığı ortadan Düzen adına, toplum adına 'ler^eye Kanyyor herşeyı ogrenıyor herşeyı bılıyor &ız de bcvle D T topıumun bıreyı olarak başkalarına aıt, hatta sızı vonpteilere s ı a gozetenlere aıt herşeyı bılmek, bğrenmek ıstıvorsunuz Bunu tıirlu yollardan başanyorsunuz Karşılıklı bu draetım b.r gozetim bu Gene de huzur kaçırıcı b j şey N«J geıekıyor bu durumda' Saklanacak bır «şeysı olmamaii, utanç vericJ rahatsız edıci bır yam, bır ozellıği,. Birev oiarak âa toplum olarak da, devlet olarak da . «Daglann orda çevre vok» dıyor şaır loplunıaavı* ıcerr kıçısıyoz, uygarlık denen bır duzerun parçasıyız, öyleyse çeke ceğiz tctop top vuruşunu çevrenin», bu buvuk oenetımini toplumun, bu buyuk gbzün delıci bakışlarını Da»lann nrda çevre yok Ama dağ da Kalmadı kl yasaiıacak, sıfınacak.'... Yıllardan beri Turkaje'dekl Eskl Eser kaçakçılığı geçerlikte bulunan kanunlann vetersızligı va bir takım başka faktörler yüzünden pek artmış ve Turklye dun va müzelerini besleyen bir pazar durumuna gırmıştır Gerçi problem bır kanunun yürurluğe gırmesi ıle çözulecek kadar basit değildır. tşın derinlıklerine inıle rek bir takım ek tedbırlerm alm ması ve gerçekçi bır sonuca gidılmek çabalarınm bu kanunla birlikte başlatılması gereklıdır. Bununla beraber yeni Kanunu, ıleriye atılmış bir adım olarak kabul etmek doğrudur. Ancak üzerinde durrmrie istediğımiz konu, bu kanunun kapsamına gıren Sikkeler (Madenl Paralar) in durumudur. 25 41973 tarihinde kabul edllen 1710 sayılı Eski Eserler Kanu nunun 1. maddesının 1. paragra fında «Tarıhten oncekl devırler le tarıhi devırlere aıt olup bılım, kultur, dın veva güzel sanatlarla ilgili bulunan, yer üstünde, yer altında su ıçindekı bütUn va pılara tasımr ve taşınmaz mallara ve avnı nıtelıktekı her turlu belgeve ESKİ ESER denılır» denılmekte ve aynı maddenın taşınır eski eserlerın nelerden ıbaret oldugunu bıldıren 3 paragraf nda ıse Sıkkeler devımı ıle Ma denl Paralann da bu kanunun kapsamına gırdıgi belırtılmektedır Önemh olan bu kanun karsısmda Osmanh Madem Paraları' nın ve bu paralan toplayan kolekslyonculann durumudur Yenı kanunun 21 maddesi «Özel kişıler, yonetmelığme gore her türlü eşyadan müteşekkıl ko leksiyonlar mevdana getirilebılır ler» demektedır Yıne bu maddeye gore koleksıyoncular 6 av ıçer sınde Mıll! Eğıtim Bakanhğına muracaatla eski eserlerden müte şekkıl koleksıyonlannı ve faalı yetlerıni usulüne gore tescil e1^tırmek ve aynı kanunun geçıci 1 maddesine gore de kendilerm de mevcut nadır eşvanrn b'r en vantennı çıkartarak 1 yıl ıçer smde en yaKin maze ıdaresme bıldırmek zorunluluğundadırlar Buna gore koleksiyoncular fa alıvet konularım belırtmek ve envantertnı gostermek suretıyle koleksıyonlarmı tescil ettireceklerdır. Yük. Müh. Cüneyt ÖLÇER Ancak ozel koleksıyonlar, rnüze koleksıyonlanndan farklı olarak sahıplerinin asın gsyretleri ile yeni ilaveler üe devamlı bır gelişme gosterirler ve sanki yaşar yan bir varlık gibi büyür Te değerlerurler. yanın hiç bir yennde Borulmedıği şekılde Turlc halkı altın para ile yakından alâkadardır. Her Türk kadmı boynunda taşıyacağı beşibırv erdeyi hayal eder. Her Türk erkeginin eşine taktığı altın hem kadının süsü hem de kendisinin bır nevi sigortasıdır Biz kanun kovucusunun sar reket ettlgıni zannetmiyoruz. O halde, altın alımp satüması yasaklanması soz konusu olmadığına gore aynı devirlere ait gümüş paraların ticaretinin men edilmesi ne derece gerekll ve ne derece geçerlıdır. Türk madenl para koleksiyonculuğunun başlaması çok, hem de pekçok yakın günlerdir. Bundan on yıl dncesıne kadar Osmanlı paraları sadece entılıp gumuş eşya vapmava yarayan bır madenden ıbarettı Son on yıldakı yayın sayesınde (1) bır avuç Türk koleksıyoncusu Osmanlı madeni paralarını toplamaya başlamışlardır Bunlann gayretlerıyle buyuk şehırlere muhtelıf ıllerden gelen gumuş ve bakır paralar erıtılmeyerek koleksıyoncuların tetkıkıne arz olunmava başlamıştır Bu paraları kasaba kasaba, koy koy dolaşarak topiayan gezıcı esnaf bu paralann koleksıyoncular tarafından aranması sonucu madenın metal değermden daha jukseğe satmak ımkanını bulmuşlardır Yeni kanunun Osman lı madeni paralara tatbık edilmesi halmde bu madeni paralar kanunda murad edıldığı şekılde muze ıdarelerıne geçemıyecek ve eskısı gıbı bu kere toplama mahallennde erıtılerek kiılçe halıne getırılecektır Kaldı ki Istanbul Arkeolon Muzesı ve Darphane Muzesı dünyanm en genış ıkı Osmanlı Madenî Paralar Müzesıdır Bulunacak eskı paralann yuzde soksan dokuzu bu müzelerde mevcuttur Müze ıdarelerını bu paralan mecburen satın alır hale koymak lüzumsuz bır ışlenı olmaktan ılerı gıtmemektedır Koleksıyoncu, bos zamanlannı bu ugurda harcavan, bu ışe son suz bır emek potansıyelını ekleyen kışıdır Bu dalı kırmak fayda değıl zarar venr, bu açık bır gerçektır Hakıkı koleksıyoncu bır mıktar haval alemınde yaşajan kişıdır Topladıgı eserlen elınden çıkarmayı tahayjül etse bıle hıç bır zaman çok dara duşmemışse bunu vapamaz Yenı kanunun 28 maddesi satış anında koleksıjonlarm Devlet Muzesıne haber verılmesmı ve ıstenen parçalann uzmanlardan oluşan bır kurul tarafından takdır edılen bedelle muze ıdaresi tarafından satın alınmasını şart koşmaktadır. Adaletsizlik Bugune kadar esnafa uygulanan bu hükum dukkan sahıplermın muzenın takdır ettiğı bedele hıçbır zaman itıraz etmedıklerı ıçın herhangi bır reaksıyon göstermeden yürümüştür Yalnız yenı uygulamada bütün hajah vıkılan koleksıyon sahıplerinin ıtırazttrn halmde uzmanlar sadece müze yetkılılerı mı otecaktır' Yoksa kamulaştırma davalannda olduğu gıbı mahkemece tayın edılecek bılirkışıler mi bedelleri takdır edecektır' Bu da ayrı bır problemdır. Butün bunlann dışında yenı kanunun aynı paralele getırdiğı, dunyada eşı bulunmayan Herakles Lahıdım kazıo çıkarıp, parçalayıp yurt dışına kaçırmaya yeltenen msan ıle, bır kasaba pazarında ışportada Osmanlı mecıdıvesı satan ınsanın aynı kanunun aynı maddesıyle ceza landırılmak istenmesı adalet ıl kelerıvle bağdaşmamaktadır Sonuç olarak yurt çapmda bu yük bır keşmekeşı önlemek ıçın Eskı Eserler Kanununun 1 tnad desindekı taşmır eskı eserler ta rıfmdekı sıkkelerden Osmanlı madenî paralarını dışta tutmak ve 20 maddedekı müzelerin alacaklan eskı eserlenn sadece tanhî eser defıl müzece ahnması ıstenen nadır eser olarak değıştırilmesı gerektıfı kanaatmdeyiz Henuz emekleme çagında olan Türk madenî para koleksıyonculuğunu yasatmak memlekete zarar değıl, aksıne buyük fayda sağlayacak bır husustur. Şunu da belırtelım Bu kanunun, Osmanlı madenl paralanna teşmılı, Osmanlı paralannın tümünün müzelere gelmesı yenne tanhımizın bütün haşmetını dıle getıren eşsız güzellıktekı paralanmızın, arzu ed lenın aksıne, karşımıza gümuş bırer şekerhk veya kül tablası olarak çıkmasına sebep olacaktır Gelişmeyi Önleyici Yeni çıkan kanun bu gelişmeyi keslnlıkle dnlemektedır. Şoyle kı Eski Eserler Kanununun 4 maddesi yeniden bulunan taşınır ve taşınmaz eski eserlerın (binn cı maddeye gore sıkkeler dahil) en yakın müze ıdaresine bildirilmesıni şart koşmaktadır. Kanunun 20. maddesi ise müze emrıne verilen eski eserlerin sahıplerıne iade edilebılmesi içm ancak eski eser olmadıkları içın tasnıf ve tescil dışı kalabılmesi şarunı ılerı surmektedır. O halde herhangi bir jerde bu lunan bır Osmanh akçe torbası tarıfe eore eski e'er oldugundan muze ıdaresi tarafından kendıle rinde bırçok eşlermin var olup olmamasına bakılmayaralc, bedeli odenerek veva odenmeyerek mü zede ahkonulacaktır Avnı kanunun eski eser tıcareti ıle ilgili 25 maddesi ise Eskı Eser tıcaretınin kanunun 20 maddesi dışında kalan maddelen ıle vapılabıleceğinı behrttığıne gore (Yanı eskı eser tıcaretınin eskı eser olmavan madde'ere mhısarı «;art koşulmaktadır) Os manlı madenl paralannın alım ve satımı da yasaklanmış olmaktadır Madeni para alım satımı yasak lanmış olduğu zaman koleksıyon culuğunun, Kanunun 21 maddeM ne gore devamı ongoruldugu halde, sonu demektır Şımdıki eskı eser kaçakçılığını onlemek içın çıkartılan kanun katı bır u\gulama sonunda Osmanlı Madenl Paralarma da teşmıl edılıp Türkıve nın her ken tınde alımp satılan altın ve gumu< para ticaretım yasaklayacak mıdır? Bu jasaklama buyuk zorluklar doçurur Türkive asırlardan be rı sarraflannda altın para alm p satılan bır memlekettır Ve dun Toplumlarda «osval uvanı«;, ılerıve doTuk eylemlenn ve reformlann ıtıci gucudur Ulusunu bılmçle «even hıcbır kımse «sosval uvanış hızlandı» dıye kavgılanmaz Çağdaş uvçarlık duzevıne Turk milletının .sosval uvanı«nle van'aaktır Ataturk Turk ulusunu, «Osval uvanışımn da otesır.de bir a;amava ulaştırmak içm havatını ortava kovmuştur Eğer böyle duşünmese devrimlerıni gerçekleştıremezdı. Bılindığı gibı padi<:ahlık, hılâfet, şerıat hukuku, kadın hakları, lavıklık <>ıbı konularda 1980'lerin Turkiyesindekı sosjal uvanısın otesınde devnmler vürurluâe konrlu O çagm koşullarmf dusununuz' Padı^ahlık, toplumdakı feodal ilişkller uzerın,e bına edılmış; Hılâfet, Ommetçılık ve şerıat uzerıne oturtulmus, kadın haklan sıfır MılH Kurtulu» Savdsının daygndığı ekonomik kavnaklar ve olanaklar belll Milll Kurtulu? Savaşına tfestek olan ekonomık guçler de bellı Eğer Atatürk Memduh Tağmaç gibi duşunup sosjal uvanışı kontrol altına almak ı«tese, ne Padışahlığı kaldınrdı, ne hılafeti Serıat duzenı olduğu gıbı vurur kadınlar medenı haklar nı kazanamazdı Lâfın şurasına bır parantez açıp kadm haklarının ne demek oldugunu belırleyelınv 1963 Ocak ayında tran'da kadınlara sözde seçım hakkı tanmdı Gericiler Şah HUkumetinm bu karanna direndıler. Bunun üzerıne kadınlann ayrı sandıklara oy atması ve atılan ovlann sayümaması kabul edıldf Sayılmayacak olduktan sonra neden oy atılıyordu? Çunkü genci çevrelenn e'kısınde kalan yoksul halk kadınlar oy kullandıgı « m a n gökten taş vağmayacağmı anlamalıj dı îran bır Doğu ülkesıdır B r Batı ulkesi olan tsviçre, Avrupa Konseyi kurulduğu zaman brgüte almmadı Çünkü tsviçre de kadınlara oy hakkı yokru Bu hak bazı kantonlarda ancak blrkaç yıl önce tanınmıştır Milll Kurtuluş Savaşından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sosjal uvanışı kontrol altına alıp kısıtlamak yerine, toplumun küçük bır aydın kesıminde fllız veren sosyal uyanışı itici güç olarak benımsemıştır kadm hakları boyle venldi, devrimler böyle yapıldı, Cumhuriyet böyle kuruldu Şimdl sosyal uvanışı kısıtlamak lçin 27 Mayıs Anayasasını genje doğru değiştırmenın «Atatflrkçu gfinışsle ne ilgısi var' Padişahlık Anayasasım Cumhurijetçi Anayasa yapan gbrüs Atatürkçüdür, ama Ileriye açık bır Anayasayı sosyal ujanm durdurmak içln gerıve doğru değiştiren görüş. Ataturkçu defcü, Demırelci görüştür Denizcilik Bankası T. A. O.'dan Aşağıda Yazılı Malzeme Alınacaktır. Gönje Dırsek içten klavuzlu Manşon (Demır ve Gahanıze) T (Demır ve Galvanıze) Nıpel ve Dubl Nıpel Rekor Demır Galvanıze Konık Rekor (Demır \e Galvanîze) Redıksıyon 3/4X1 4918 Adet 135 288 1145 1490 1045 30 En geç teklıf verme tarıhi 1161973 gunü mesai saati sontına kadar Bahçekapı 27 Mayıs Han 3 kattakı Satınalma Komısyonuna venlecektir. Şartnamesı MAL2XME MÜDÜRLÜGÜ veznesınden temın edıle,bılır Dos No 1973/1152 (Basın: 16332) 4045 Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünden 1 197374 6ğrenlm yılı iein Üniversitemiz Ingıhzce Haarlık sınıfına 180. Mühendıslık, îdarî Bilımler ve Temel Bılimler bölumlennın bırind sınıflarma da 180 öğrenci olmak uzere 360 6grencı alınacaktır. 2 ADAÎ KAYD1: Ünıversıtelerarası Gırış îmtihanmda 300 ve daha yukan top.lam puan alan oğrencılerın Boğaziçi Ünıversıtestne aday kayıtlan 1045 Eylul 1973 tarıhlerı arasında yapılacafctır Bu aday kavdı ıçın öğrencüerın, Ünıversıtelerarası Gınş tmtıhanı puan kartı, 2 adet vesıkahk fotoğraf getırmelen, gerekmektedır Ünıversıteve almacak öğrencıler aday kaydını yaptırmış olanlar arasından seçılır a) Bırind Sınıflar: Bırınci sınıfa almacak öğrencılerin îngılızce bılmeleri sarttır Bu smıfa almacak 180 oârencıden 165"ı unıversıtemızde yapılacak Îngılızce sınavında basarılı olanlar arasından Unıversıtelerarası Gırış Imtıhanmdakı toplam puan sıralamasına gore seçilecektT Îngılızce sınavı 17 Ejlul 1973 Pazartesı ?unü saat lOİM'da Unıversıtemızde yapılacaktır tnaılızce 4ına* harcı "50 TL'dtr 15 ögrencı de Ankara FVn Lısesmden 197273 öğrenım yilınds Pekıvi ve îvi derece ıle mezun. olan ve yeterlı sevıvede Tneılızce bılenler arasmdan Ünıversıtemız Temel Bılimler Bolumü Matematık Fızık ve Kımva Subelen bırınci sınıflarına Onıversltelerarası Gınş tmtihanı Duanlarma bakllrcaksızın ahnacaktıı. b) Hazırlık Sınıfr Hazırhk sınıfına almacak 180 öŞrencıden 150'si Ünıversıtelerarası Gırıs Imtihamndakı toplam puan sıralamasına g5re tesbtt edılecektır 30 öfrencı ıse geçen yıl oldugu gıbı, resmi liselerden bınncılıkle mezun olanlar arasından seçılecektır 197273 ögrenım yılında resmî lı^elerı birıncılıkle bıtırenlenn bu durumlarını gosterır resmî bı r belı>p ıle Ünıver'temırın Kavıt tsleri M0dürlüŞüne 2327 Terrmuz 1973 tanhleri arssında basvurmnlan eerekhdır Bu grupta Fen Edebıvat avırımı vapılmaz her Ltse ancak bır bırınci gösterebılır Başvuran Lıse bınncüertnın savısı " Ou astıaı takdırde 30 Temmıi7 1973 Pi7artesı gunu saat 10 00* Î ' da Ünıversıtemızde bır k^bılıyet testi yapıhr 3 REStN KAYTTLARBırlnci ve tngılızce Hazırhk sınıflan için kesin kayıtlaı 2425 Evlü! 1973 tanhlerinde vapılacaktır Her ıkı sınıfa almacak öğrencılerın lısteçı gazetelerde ılân edılecektır Belirtılen kesm kavıt gunlerınde kavdını vaotırmavan öârencılenn yerine jedpk h^tedekf ÖETpncıler alınacaktır 4 Daha etraflı bılai ıcın açaSıdskı adre«e varıvla veva telefonla muracaat eden sdavlara Onıversitenın 197374 ogrenım yılı broşürü aonderı'pcektır BOĞAZtÇt ÜNtVERSITFSt KAYIT ISLERt MUUURLÜĞÜ PK 2 BFBEK IST*NBIX TEL: 63 56 50, 63 35 S0 (Basın 15753) 4041 VEFAT Çok sevgüı enm, babamız, bujTikbabamız BHBKUR Genel Nüdürlüğünden Yüksek Dereceli Memuı Ahnacaktıı 1 Kurumumuzda açık Dulunan 2 derecedekl TEFTİŞ KURULU BAŞKAM HUKLK MÜSAVİKİ GhNEL Sİ.KRLTİ.K StGüRTAULAR DAIRİ.Sİ BA^KANl TAHSİSLLR DAÎRLbi BASK.K1 K^RiILlKLAR DAtRL^l 8AS,KA.\T1, ünvanlı kadrolara atama yaaılacaktır 2 Bu kadrolara atanacaklann a) 6D7 Sajıh Kanunun l sayıL kdrıun nüıcrOnfPti karamamenın 1 maddesiyle degıştır.iea ;B ıni^d«aine eftre 13121960 tarıh ve 160 sayılı Kanun'un i r adaesıne tab) ktu. rumlarda en az 15 vıl calışmıs ve yuks«v Vfrpıun »'•rmüş Ol ması. b) Talip oldukhn artrevlerı oatEraDilecfk ytteneK n tecrübeys sahıp olması sarttır i tsteklılenn Kurumddn alacaklar yp\a posı/1 ue Isteyeceıjlen başvurma fcrmlannı doldurup en aex. 16 Hazıran 1<)73 tanhıne kadar Kurum'a vollamaiar mvvi'lp DU sbrevler Kın başvurmuş olanların d3 vem formlar doldurn aları) gerekmektedır 4 Başvurma adresı «BAGKUK Genel Müourlügü Ankara »dır. (Basın 15529) 4043 JEAN MUNCURİ (Surat Denız Evı Vapur Acentesının Oıtaklanndan) vetat ettıgını akraba ve dostlanrruza tees«urle bıldı rılır Cenaze merasımı 31 Mayıs 1973 Perşembe gunu saat 12 30 da Taks m A\ a Trıada Kıhsesmde ıcra olunduktan sonra Buyukadadakı Rum Mezarlığına delnedılecektır. Sosyal Sigortalar Kurumu İst. Emlâk ve İnşaat Müdürlüğünden 1 Kurumumuz Hereke Dıspansen tevsii injaatı kapalı zarf usulu ıle eksıltmeye çıkarılmıştır 2 îşın keşıf bedelı 494 17152 TL ve geçıci temlnab 23 51636 TL dır 3 Bu ıhaleye aıt keşıf dosyası her gun mesai saatleri içerisinde Fındıklı Meclısı Mebusan Caddesı No 37 Sıgorta lş Hanı 5 katındakı Mudürlüğumuz Satınalma Komısyonu kaleminde gorulebılır. 4 thale 8 61973 Cuma günü saat 11 00'de yukarıda adresı belirtılen Müdürluğumüz bınasmda vapılacaktır 5 tsteklılenn (B) grubundan en ez keşıf bedeJi kadaı Bayındırlık Bakanlığından alınmıs muteahhıtlık kamelerının asıl veya noterden tasdıkll suretı üe avrıca bu önemde 300 000. liralık benzerı bır ışı ıkmâl ve kabullerını vaptırdığına daır belge aslını ve Tlcaret Odası vesıkasını geçıci temınat mektup veya makbuzunu ve teklıflennı havı muhurlu zarflarını en geç ıhaleden bır saat e w e lıne kadar makbuz mukabıhnde Mudurluğumuze vermış bulunmalan lâzımdır 6 Tescıl edılmemış ortaklıklarm teklıfleri kabul edılmez 7 Postada vuku bulacak gecıkmeler nazarı itıbare alınmaz. 8 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından ıhaleyi vapıo vapmamakta veja dıledığıne yapmakta serbesttır (Basın: 15867) 4040 AİLESİ NOT Vapur Ekspres ıskelesınden saat 13 45'te kalkıyor CEN\ZE LEVAZIM%T1 ANGELİDİS Tel: 44 18 52 Çıçek Reklâm 8394038 ÜSEMEZUNLMUNAI smriâıiiiuML 127 35 05 26 54 07 Çemberlıtaş İst (Moüf Reklâm. 435) 40sl