14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 14 Mayıs 1973 Sanıyorum ki? • • U uzey komşumuz» sörünün suç savıldıgı I I H o l a y l a r biliyoruz. Bunu ve oura benzer " " b a z ı örnekleri. bu sütunlara <ia aktarmıçızdır. Ama, ne çare ki bır Ku.ey Komsumuz var. Ve tekrar edebiliriz KI. Tanıı bize, komçulanmızı seçmek hakkını vprmeımştir. Nasıl ki, bir zaman Çitüilerle, bir zarnan eski tran împaratorlukları ile, b>r zaman Arap Halifeliği ile. daha sonra da, Doğu Roma împaratorlu6u, Rus Çarlıgı, ve nihayet Orta Avrupa devletleri ile kcmşu olmuşsak, simdi de. Kuzey komsumuzla sınırdaşız. Nasıl ki. sınır komşumuz dahi olmayan ülkelerde dahi olup bitenleri hatta o ülkelerdeki dsv skandallardan, ürJü sinema artistlerinin adlarına kadar izlersek Kuzey komsumuzun da, hiç oimazsa dünyaca ve müttefiklerimlzle, en aynntılı yönlerins kadar izlenen problemlerini, biz de hiç oimazsa. anahp.tlarıyle izlemezsek durumumuz, çöldeki devekuşununkine ben zer. Evet. biz de bir şevler görmsliyiz. Bunlan değerlendirmeye. hatta tarfeşraaya Talışmalıyız. Çünkü Kuzşy komşumuz, nihayet komşumuzdur. Orada olup bitenlere, strate.ik önemde sosyal ve siyasal gelişmelere, sırt çeviremeyiz. Hsm de sanıyoruz kl bunun, bir de yaran olacaktır. Çünkü böyleee. son zamanîarda mem leketimizde ve hatta Kuzey komşumuzdaM sosyo ekonomik oluşumiarın hiç de içine girmeden, ancak, biraz da yıpranmış, anlamını degiştirmiş terimlerle, hayatlanm terazıye atan lar var. Bu gençligi, gerçeğe ve objektif gelişmelere yöneltmek, sanıyorum ki, hem onlar için, hem onlan cafdas, ama yapıcı ve ülkeci bir objektiflige yöneltememis olan üniversite ve ilgililer için belki de faydalı olacaktır. Çünkü bir kısım gençUgin, terimler kendileri için değilmiş de. kendileri terimler içinmis gibi davranışlannda, hakikaten düşündürücü sahneler var. Biz, yine konuya dönelim. Evet, Kuzey komsumuzun, sosyal ve ekonomik, fakat bütün Batı dünyasmın dikkaUe izJediği problemleri var. Biz bunlardan habersiz bir komsuyuz. Tıpkı, son Osmanlı devletinde oldugu gibi. Meselâ Birinci Dünya Savaşında ve Dogu cephesinde Ruslarla savasırken en büyük eksiklerden biri haritasalıktı. Hele, çarpıstığımız devletin, cografyasını bile tanımıyordUK. Çar ordusu bozulup. ordumuz eski Kars Ardahan Aras topraklarma girdiği. hatta daha üeri giftiği zaman bu eksiklik, neredeyse, rastladığımız çobanlardan yol sormaya kadar vardı. Meselâ, o zaman adı Aleksandropol olan şu koca Gümrü sehrinin. haritalarımızcu» verı voktu Simdi de Kuzey komşumuz karşısında, aynı bilgisizlığe gömülmemellyiz Kuzey komşumuzun problemlerini, başüca olarak: • î ç problemler, • Dış problemler. olarak ikiye bötaek mttmktlndür î c problemlerin basmda şimdi, ülkenin yöne'im bakınidan. yeniden teşkili ve planlanması gf'jyor Yani şimdi bu ülkeyi oluşturan 15 Cumhuriyetle, bunlara bağü çok sayıda muhtar bölgelerin Oiaylar ve görüşler Rusya'nın Problemleri Şevket Süreyya AYDEMİR durumlan, dikkatl çekicidir. Bır nevi Sovyet milUyetçiliği ve bunun beslediği skonomik prob lemler; hakikaten başka bir ruh âlemi ve baska insanlar yaratmış. Bu da, çok cepheli komplekslere yol açmış bulunuyor. Bunu, 1971 s o r.unda ve Ortaasya'dakı inceleme gezisinde de, kimi yönleri ile görmek mümküa oldu. Şimdi merkezi iktidar, bu alanda bir revizyon için, 1990'a kadar uzanan bir incetemo ve planlama ıçindedir. Ve bu konu bizi ilgüendirir. masms karştlık, kapltalizm liberaldlr ve plaosızdır. Sonra kapitalist devletler krn di aralarında, dünya ekonomisinin tanzi. mi için anlaşatnazlar. Çünkü onlar arasında, pazar ka\?3İarı, muharebeler ve dânya harpleri vardır. Sosyalist devletler iae, hraı içeride ekonomiri planlarlar, h»m de aralarında. iş ve pazar birlikleri yaparlar. Hele dünya ihtilâlirte, Almanya da katılıp. ihtilâlin merkezı, tlünranın en güçlü sanayi ülkes ; nde yerleçince, Sandenizden Atlantiğe kadar bir yenl dün.T», daha do|rusu bütün bir dünya? v.b...» Bu heyecanb geleeege nasıl kesmlikle baflanıldığmı vs hesaplarda hiçbir yanhşlık düşünülmedigini, bir gece Moskova'da ve bir üniversite öğrencisl olarak dinlemiştim. Bir muazzam toplantı salonunun, alkışlarâan sanki zangır zangır samldıgı bir gece konferansında, Kamenev konuşuyordu. Daha sonra kurşuna dizilen Kamenav o günlerin Icra Komitesi Reisi (BaşvekiP ldi. Aydın ve öncü bir msandı. Şöyle haykınyordu: «Cocnklar, arkadaşlar! Biz, iki hata yaptık. Birinci hatamıs judur ki, Almanya'da ıhtilâli vakın canıyordnk. Uzakmış. Ama şimdi ikinci hatamız da şudur ki. Almanva'da ihtilâli usak zannetmiftik, Halbuki yakırrmış! Polonya önümflzde ş'zndi, va bir cit. ya bir köprü olacaktır. Çit olurs» çtfner jr* çrriz. Köprfl olursa. geçer gicieriz. Simdi size düşen, artık sabanlan çuk «rken kalkıp, kafavaltıya ptmrden, du«ar jazetelerine koşmak. bir taraftan d» acele Almanca öğrenmektır!» (1). Kamanev'in, bu sözleri Münih'te Hitlerin İlk çıkışlarını yaptıgı günlere raîtüvordu Ama gelişmeler, yukarıdaki görüşlerin hiçbırini doğrulamadı.. Büyük Çelişmeler Fakat, hesapsız meselelenn baglandığı bn «tç Ana Probfem»e, burada girmeyecegiz. «Dı» Ana Problem»e gelince? Bu problemin kökleri, tâ ihtilâlin baçına kadar uzsnır. Adına «Esld Kadro» denilen, o zamanın önderlennin görüşlerine kadar iner. Ve bu davamn temelinde, bizzat bu liderlerin, hatta K. Marksa kadar uzanan bir «Dünyayı ve gelecegıni aegerlendirme yetersizliğinin» etkileri vardır. Meselâ ihtilâlin ilk bes yılında «u düny» görüşü hâkimdi: «Rus Ihtilâli, bir dnnya ihtilaHdir. Bu ihtilâl, önce Almatıya'va sıçrayacaktır. Bdylece, dnny» ihtüâünin merkezi, teknikçe, iktisatça peıi ve f«zla olarak tahrip edilmis olan Rusya'dan Almanya' ya geçerek, rehberlik rolü, asıl gfiçlfl ve örgütlü olan Almsn Proletarvasına hıtikal edecektir (Lenin). «îlk önce Türkiyr de ba«tayan Milli Kurtulus harcketleri iae asünd», bn dânya ihtilâlinin, peyk, ranl uydn hareketleri oUcaktır. Sömnrge ve yan «5mfirgeln, pazarlarnu Batılı tmmvl ülk». lerinin mallanna kapatarak, Batı kapitaliımini güçsüz ve paz»rsıx bırakacaklardır. Bu snretle de. oralarda başlayacak işsizlik ve ümitsizlik, Batı i?çilfrinl de isv.ma ve ihtilâle sevkeclecektir. Dünya ihtilâlinin çeraberi pcnişltyecek, tamamlanacaktır. Mesels Çinliler, entarilerfni birer kan? kısaltsaîar. dünramn e a büvük dokuma mrrkezi olan Mançester* de (tntriltere) ihtilâl olur^. (Karl Radek. Knrşuna dizildij. Sonra devrin bu görüşü, söyle tamamlamyordu: «Batı için ba kadar kanmlmaıdır. Çünkü sosyalizmin planlı bir rejim ol «Cemiyet1 Akvâm» yanl Mülerler Cemlyeti kuruldu. Ve cemiyetin kapılan, sosyalist ülkelere de açıldı. tkinci Dünya Harbinden sonra ıse, Birleşmiş Milletler. İnsan Haklan Bevannamesı. Atlantik tttifakı, CENTO ve Pasifik îttifakı gibi teşekküller meydan aldı Gerçı hunlar tarihin en büyük naksızlığı ve en kanlı maceras! olan Vietnam savaşîannı önleyemedi. Ama bir şeyler başlryordu ve son sömürge savaşı da. başarısızlıkla bitiyordu. Amerika'nın, harp sanayiini, artık barış sanayüne çevirnıesi Rerektiğl fikri, kendini hissettirmeye basladı En dikkate değer iktisadî entegrasyon hareketi ise, Ortakpazar teşkilâtmda görüldü. Ve üretim tüketim işlerini dünva ölçüsünae düzenleyen meselâ pamuk konseyi, petrol konse>ri, bugday konseyi gibi, Dazar Kavoalarını düzenleme teşebbüsleri yerleşti. Banlan; Avrupa Birliği ve benzeri, siyasi iktisadî kümelesmeler izliyordıı. Dünya ihtilâli, dünya iktisat bunranı, Duhranlarla işsiz kalacak Ingiltere Almanya ve öbür ülkeler işçilerinin isyan eılere 1 ! ıhtiıâller yapacağı görüşü de doğrulacmaaı. Mılli Kurtuluş hareketleri de, ülkelerini Avrupa mallarına kapayıp. Avrupa Amerika Kapitalızmini çökertmek yoluna gitmektenss. UJceıerarası işbirligi ve bagımsız ekonomiler ülküsüne yöneldiler. Nihayet; Avrupa ihtilâle kavmadı ve dünya ihtilâlinin merkezi, Almanya'da verleşip rehberlik, Alman proletar>asının eline geçmedı. Haf tanın raporu insanın Gücü tKİ ASIR ÖNCE POLİS DİDEROTYU TAKİP EDERKEN, FRANSADA YÖNETlCtT.KRtN KAN1S1 ŞUYMUŞ: AKtLLl AMA TEHLÎKELİ1 YAŞASIN AKLIN TEHLİKESİ. İNSANLARI DA TOPLÜMLARI DA SONUNDA ADAM EDECEK. SADUN TANJU M «Uh Cevdetle geçenlerde tekniğin mlstisizmi üzerine konuştuk. Teknolojideki hızlı gelişme, devrim, bizi anlamadan kabul etmeğe zorluyor. Makineyi yaratan insan zekâsı, makinenin büyük gücü karşısında toplumsal hayranlığa sürükleniyor. Bu makineleri biz mi yarattık? İnsan, yirminci asrın ikinci yarısında bile bunun bilincinde değildir. Eskiden de Tanrıyı yaratanuı kendisı olduğunu bilmezdi. Tek noloji ııysarhk filân diyoruz ama. kitleler hâlâ tartışmasızca kabul eden, sormayan, araştırmayan, kolayca inanan nitelikle rini muhafaza ediyorlar. Makinenin Yarattığı İnanç.. Söz, kompüterlerin yarattığı mucizelerden açılmışh. Uğruyorsunuz turizm şirketine. gitmek istediğiniz yerleri söylüyorsunuz. ne kadar kalacağınızı, neleri görmek istediğinizi falan filân, daha bir yığın ayrmtı ve makine bir düğmeye bas makla cevap veriyor size, biletinizi hazırlıyor. rezervasyon iş lerinizi tamamlıyor. Özel bir eğitim görmeden kim uzay merkezinin nasıl çalıştığını anlayabilir? Hangimiz televizyonu başkasına rahatça anlatabiliyonız? Vergi dairelerinde, bankalarda, şirketlerde kullanılan makinelerin yüzlerce binlerce adamlık işleri saniyeler dakikalar içinde yapabilmelerinin özerimilde yarattığı şaşkınlığı hâlâ atabiliyor muyuz? Evet. makinenin yarattığı dinsel bir inançbr bo. Hesapların doğru olup olmadığını bile düşünemiyorsunuz. 400 kisiyi birden taşıyan uçağa biniyorsunuz. Ozay merkezine inandığınız için Ay'da kalır mıyım diye korku duymuyorsunuz. Eskiden Allah yapısı değil kul yapısı gibi bir deyim kullanılırdı, tam güvsnmeyesiniz, kul'un güçsüzlOğünü unutmayasınız diye. Şimdi insanoğlu kendi gücünün sınırsızlığı bUincin* varmadan kapıp koyvermiş kendini» Boş Baskılar Sovyetler Birliği ise. kendini bir «Demir Perde» arkasına kapamanm artık gerid»» kalmıs ve kendi aleyhıne isleyen bır sistem olacağını gördü. Hele Çin ve Sovyetleı eibl. sosyalist ülkeler arasındaki. ideoloj:. sistem, heâet ayrıUğının doğurdugu gerv'flder, tek bir dünya sosyalizmi veya aünya ihtilâli görüşünü gölgeledi. Böyleee. hem Sovyetler, hem Çin, hem öbür sosyalist ülkeler, çağdas kapitalizmin bayraktan sayılan Amerika ile Amerika'nın binbir günahma rağmen, el sıkışmayı tercih ettiler. Çünkü kapitalizm artık: bir süper kapitalizm haline gelmîştir. Süper kapitalizm ise. K. Marksta işlenmiş değildi. Nitekim bu düzenin, hem bu düzenin, hem süper sosyalizmin yannki olu$ ve problemleri de, bugün için, tam aydınlanmıs degildirler. tşte bütün bu dünya şartlan içindedir ki Kuzey komşumuz, dışa dogru veni bir arayıj içindedir. Ama mubakkak olan şuduı ki. demir perde ve demir çember devrt eğer uzarsa. bu ancak kendisinin dünya dı$ı Kalnasını sonuçlandırabilir. Kaldı ki, Kuzey komsumuzun, bu iç ve djs problemleri arasında, Sovyet vatandasmda ve hele aydınlar ile yüksek idarecilerinde gelişen, bir de psikolojik cephe var ki, bu ancak, yeni yeni kendhri SMiendirnıektedir. Ve anlaşılmaktadır ki, baskı. ceza ve kamplar, İnsan ruhunun oluşumunu önlemez. Eğer önleseydi, Çarlar devrinde, ihtilâl olamazdı(1) Bu Mümeler «Suyu Arayan Adam» eseriınde verilmiştir. isimli Akıl Çağı Mîstisîzmi.. Bir Kazah yazan olan Kerimoğlu Nurpeissov, bir Fransız^ gazetecisine konuşma sırasmda bir kaç defa kendi halkının Tann vergisi özelliklerinden söz edince, Fransız «Tann nu?» diye sorar. Yani der ki, sen komünist düzenin blr yazarısm, akılcısın, bu mistik anlatım da ne oluyor? Cevap verir Nurpeissov, ben Tann dediğim zaman doğayı düşünürüm. Cağımızda da makineler Tanrıyı düşundürüyoTİar. Yanl körükörüne inanç, tartısmasız kabul ediş yok olmuyor dünyadan. Biz yirminci asır akü çağıdır diye öğünüyoruz. Geçen asruı sonlarmda ve bu asnn ilk çeyreğinde Viyanalı doktor Freud'un geliştirdiği öğretl insanın kendi kendini tanımasına yol açmıştır deniyordu. Stefan Zweig*e göre Freud bir devrim ci. bir put kıncıdır. Insanın içgüdülerini, kendine ait sırları nı baskı altında tutmak. içe hapsetmek geçen asrın ahl&kı ldi; bunlan deşmek, açığa cıkarmak. nedenlerini bulup gidermek bu asnn ahlâkıdır. Ama bugün hâlâ, seks sorunlannın insan yaşamı ve düşünce hayatı üzerindeki etkilerini bile kabullen meyen eski ahlâkm inatcı savunuculan ile başunız derttedir. Zweig. asrın başmda sçvinçle. Freud'un çabası sayesinde yeni bir kusak yeni bir csŞ daha delici daha özgür ve daha içtenlik dolu gözlerle bakıyor, derdi. Bir şeyde yanıhyordu Zweig, tek insanın kendini buluşunun, anlayiîinuı bu kadar geciktiği bir dünyada. toplumlann kendini buluş ve anlayıs çağına girişinden ümitlenmek erkendir. Teknoloiik patlamsnın bu muhteşem makineler çağmda bile insanlann mistisizm den kurtulamaması, eski ahlâkm egemenliğindendir. Süper Kapitalizm Evet, oiaylar nasıl gelişti? Olanlar çuydu: Plansu denilen ve LJberal ekonomilerde yeri olmayan Devlet Planalıgı, tencj Dünya Harbinden sonra, Batı ülkelerinde de benlmsendi. Bu yolda ilk adjmm, daha 193(Harda. yeni Türkiye'de atıldığım unutmamaUyız. Sonra ve daha Birinci Dünya Harbinin ardından ıcapitalist Ulkeler, sınırtuaı birlesmelere kaydılar. Bir GENÇLİKTEN KORKANLAR OKTAY AKBAL Evet Hayır G ünün komısu, ya da bu sırada en başta geleni on seM» yaşındaki gençlerin seçimlerde oy verip vermiyecekleri... Adalet Partisini tutan gazeteler, yazarlar bu konuda ates püskürüyorlar. Ne demekmiş lise öğrencUerini politikaya sokmafeçoluk çocuga ovhakkını tanımak! Hep kötü niyetli işlermişh Olamazmış *öy!e bir ?ey! Bİf " kalemde milyonlarca yurttas«ı ov hakkınrian yoksun bırakmak işlerine galiyor diyeceksiniz. Öyle biraz... Cumhuriyet gençlere emanet edilmiştir. Emanet eden de bu devletin kurucusu Atatürk'tür. Gençlerdir bu yurdun gerçek sahibi, yannmın kurucusu, hazırlayıcısı, ana gücü. Bugün Türkiye, genç nüfusu kabank bir ölkedir. Her genel sayımda Eörüyoruz yirmi yaş altmdaki niifus daha artîyor, daha yogunlasıyor. Bundan «evinmek gerekir. On yüda on beş milyon genç yarattık her yastan derdik 33lerde. Cumhuriyetin ellinci yılında nüfus kırk milyon, bunun yansı otuzun, hatta ylrminin altında. TUrkiye'nin ytmru açısmdan en güven verid blr olgudur bu. CHP nn sekiz yasındakilere oy verme hakkmın tanjnmasım istiyor. Öteki partiler karşı çıkıyorlar bu Rörüşe. Demek genolige güvenenler var. (rüvenmeyenler var. Niye gtivenmiyorlar Eençîiğe? Okumasız vazmasız vıiîınların cv kullanmasmda hio bir sakınca görmeyenipr onsekiz vaşındakl gençlerin OT vermemeleHni neden. nasıl isterleT? Sunun için eençleri kandırrr.ak. ellerinden ovlannı almak zordur. Genc tasan uyanık bir kafava sahintir. Gerc«;kleri daha rahatlıkla görebilir. tviyi kötüyü ayırt edpbiür. övlerse Işleri eüderi halkı uvutmak olanlar gencîere arüvenemezler. Kendi acılarmdan. güvenmemekt» ds haklıdırlar. Secim kazanmak deŞil mi amaç? Gençler size karşı mı btlvük çogunluğuvla? öj'leyse onlan oy hakkından yoksun bıraktınrsm olur biter! On sekizindekj Wr Renç. askere alınır. reşit sayılır, evlenir, ama ov veremez! Bunun safduyuva uygun bir vanı var mıdır? On sekîz yaşında lise bitirilir çofunlukla, vasam savasına atılınır, yükseV SSrenime baştanır. özeüikle Türkiye'de on «ekia yaş, rerdeyse bir 6mrün vnnsıdır. Ortalama insan BmrO e!Hnin altmdadır da ondan... Ovleyse on sekiTindekf bir dclikanlı, bir genc kız nive yurttaslık haklanm kullanamasın? Nive tek kuIlariTnadıSı hak ov verme olstm"' Hem bunu 6a OTnçlige, gençlere gllvensiz poliMkacılar yüzünden elde edemesin? CHP jrençlikten yana olduftunu her fırotta lspat ediyor. AP ve ötekl partilerse böyle bir durumu mUmkün oldugu kadar geciktirmek. önlemek istlvorlar. Cekiniyorlar. korkuvorlar sanki genç seçmenlerden. tste bu da geroek kisiliklerini yansıtıyor. Halk yarannın ssvunucusu kimdir belli oluyor böyleee. Yarmı kurmak ancak yannın büvüklerine früvenmekle olur. 1973 Ekimtade vapılacak seçimlerde eençler ov kullanmayacaktır, demek Türk ulusunun en dinamik bölümünu bir yana lrmektir. Gençlere «Size fttiyaeımız vok» demektir. Oysa eençlerin de bu topraklar. bu ulus üzerinde en az yaşlılar kadar hakkı vardır. bu ülkenin geleceSinden onlar da sorumludur. On sekizindeki yurttası bu sorumdan yoksun kılmak hiç bir politikacmm hakkı d e p d i r . Askere al, vergl versin, evlenme, çalışma, hapse girtne IOrunluluklan olsun. Kısacası bütün yüktimlülükleri sırtlansın yeri gelince, bütün sorumluhıklan benimsesin, ama oy verernesin! Bu nasıl şeydir? Bu nasıl kısır bir polltika anlayısıdır? Bu geleceğin Türkiye'sini yapaeak olanlara nasıl blr gOvensiZ' lik beslemektir! Çoluk çocufu, lisell gençîeri politikaya ltmelanls on seMzindekinin oy vermesini istemek! Politikaya itmek değll, yurt sorumluluguna katmak... Ba kadarak bir gerçeği anlamayanlar gidecekler sandıktan çıkmalc için her careye başvuracaklar, belki de çıkacaklar. Sonra ne olacak, Wç!. osyal güvenlik programları, ekonomik yönden gelişmia ülkelerde, cinsiyet, ırk, dil, din, renk ayncalığı gözetmeksizin. çalışan ikişij'e sadece insan olması nedenine day&lı ve insanlık onuru ile bağdasan yar dımları yapmayı öngörmekte, başlangıçta sosyal adalet ilkesi önemsenmeden meydana getirtlmiş sosyal güvenlik mevzuat ve kuruluşlan, giderek, çalışan lnsanın daha huzurlu, daha mutlu ve güler yüzlü olmasını saglayan düzeltme ve değişikliklerie modem sosyal güvenlik idealine yaklaşmaktadır. Kadmın çalışma hayatıns girişi ile birlikte erkekle olan ayncalı durumlarm kaldınlmasına ilişkin çabalar da başlamış, bu arada erkegin de hakhlığı yönünden kadmdan aşagıda kal> mayan istekleri ortaya çıkmıştır. ömegin: fiili askerlik görevi dısmda bırakılan kadmın calısarak ticret aldıgı ve emekliliğe yararlı hizmetine ilâvede bulun duğu siirede. erkek, ücretten de yoksun olmakla kalmıvor, en önemlisi, aynı paraleldekl eulasabilmek için. as. süresi kadar daha uzavan bir stlre cslışma zorunlulufund» bırakılıvordu. öte yandan. aynı mahallenfn iki çocugundan birisl ytiksek 6Srpnim yanabilme mutluluSuna eristifl icin. askerlik eSrevlni yedek subav olarak yapmak surctivle hem asteSmen sevtyesindeki avbeını aldıgı. hem de T.C. Fmekli SandıSina tâbi tuhildufTindan. bu süresi. »nnekliH»iTv don dp ssvıldiŞı hslde. öbürö, okuvamsdıft icin nskerHSmi < r ^ olarak vntnvor. avnı vatan grfv otıkian halde. her 1W da Brkadafmin elde etti{H nimeHerden yoksun bırakıll yordu. Birmci ömrlc p<nsfyet. «rr.?k İSP e^tim farkhuSmdan fitflru ayncalı sosval eüvenlik hakkı uyeulamasmı acık bir sskîlde or+ava Vovmnktadır kl hu durıım Ariavasamızm 4ft msdde si hükmüne de ters düsmektedir. Askerlik Hizmeti ve Sosyal Güvenlik S EĞİTİM VE CİNSİYET AYRICALIKLARINDAN DOĞAN SOSYAL GÜVENLİK HAKKI UYGULAMASI, 1623 VE 1655 SAYILI YASALARLA GİDERİLMİŞTİR. sakatlık veya ölüm risklerinden ötürü, askerlik süresini borçlanmasında, Malullük (Z) veya Ölüm (3) Sigortalanndan, kendilerinin veya gerideki hak sahiplerinin ay lık alabilmeleri için gerek vardır. Ağıt Yok! Ama artıyor insamn ve yeni kuşaklann gücü. O dev yapılı O. Brien bundan 15 yıl önce gülleyı 19 metrenin 30 santim ötesine attı diye spor dünyası dalgalanmıştı. Bugün, onun yanında çok gösterişsiz bir yapıya sahip Feuerbâch ayni gSlleyi 22 jinetrenin yakınlarına düşürüyor ve 24 metre bile aşılabilir diyor; Öyleyse, sair Tekin Sönmez'in son kitabma verdiğl Isim gibi AĞIT YOK. Ajçrt çocukça bir safiıknr . demlenir gizli gizli oyar durur bagninızt . yanldıkca döşlerimiz güs yeliyle • beslenir yenilginin damanndan . beslenir kara gece ağ gibi tuz göıtıcr yaramıza çünkü ağıt közlenen bir yanıktır . bir kaderci türkü gibi metafizik yakanştır ölüme^ Onun için yanıp yakınmayacağız, döğünüp durmayacağa insanın hali böyle, insanlıgın hali şöyle diye. tlhanın bir yazısında vardı. tki asır önce polis Diderot'yu takip ederken Fransada yöneticilerin kanısı şuymus: Akdlı ama tehlikeli! Yaşasın aklın tehlikesi. İnsanları da, toplumlan da adam edecek. Selâhattin TURLA SSK Genel Mfidürlflk Müjaviri Karayollan Genel Müdürlüğünün trafik kazalan <Yıllık>ını in celeyenlere, günlük gazetelerin ka za olaylannı izleyenlere, ülkemiz. de. bu risklerin ne denli önem ta . şıdığtnı hâbrlatmaya lüzum yoktur. Başka bir anlattmla, toplam ola rak en az 1800 gün sigorta primi ödememi? bulunan sigortalılann Malullük ve Ölüm Sigortalan ay lık çekleri ceplerinde demektir, ancak, bu çeklerin paraya dönüsü mii, yukanda belirtilen tehlikele rin ortaya çıkması ile mümkün olabilecektir. nın tabl oldufu kesenek ve k«rş ı h k l a n üzerinden (%22'den) borçlandınlmakta ve bu hizmetleri fiilt hizmet lürelerlne eklen mektedir. Aynca, bu hüküm, Yasanın yürürtük tartbinden önce, hizmetlerinin azlığı nedeniyle kendilerine ya tfa dul ve yetimlerıne toptan ödeme yapılmıs bulunanlan da, bazı koşullarla, kapsamı içine almaktadır. Bu durumda olanlara, 5434 sayılı Yasaya göre hak kazandıkları tarihten ltibaren baglanacak ayhklarla, önce yapılmıs toptan ödeme miktarlan ve borç lanılacak kesenek tutarlan mahsuben tahsil olunabilmektedir. lamakt» olup, «Sigortalıhk «üresini» büyültmemektedir. Sigortalıhk süresinin 508 sayılı Yasanın 108. maadesi anlamında ne demek olauğuno, nerede baslayıp, nerede sona erdigıni 13.11.1971 taribiı Cumhuriyet'te çok yönlü bir sekilde açık ladığunız için. bu yazımızda tekrardan Kaçmnus bulunuyoruz. Demek Kl. yaş Kaydı aranmaK sızın sadece 2a vıl sigorUilılıK ve 5000 gün prim ödeme fcoşulu ile emeklilik halinde (1), borçl/'nılan askerlik süresi, sizortalıhk süresinı büyüten Oir varar sağlamadığından, emekliliğin bu yönünü düşünen Kimseıerin böy le bir zahmete Katıanmalarına lüzum ve yer Kalnıayacaktır. Şu halde hemen. askerlik s ü lesini borçlanma* kımlere yarar sağlayacaktır sorusu akla gelmektedir. Uygulama Okuyuculanmız, biraz da uygu lamanın ne yolda yapılacağl hak. kmda meraka kapılmışlardır. (4) 1 Halen sigortalı blr işte çalışanlar. pulsuz bir dilekçe ile, en son çalıştıkları işyerlerinin hağlı bulunduğu Sosyal Sigortalar Kurumu Subesine (Istanbul'da Istanbul Ihtiyarlık Sigortası Müdürlüfüne. Ankara'da Dı^kapı Ankara Şubesi Müdürlüğüne) ba<=vuracaklardır. 2 Prlmi adenecek süre, er olarak silâh altma almdığı tarihten terhis tarihine kadar muvazzaf veya lhtiyat olarak ge> cen er, oabaşı. çavuşluk süresidir. 3 Sigorta Şubesinden alınacak basılı belge, ilgili Askerlik Şubesi Başkanlıgına onaylatıldıktan sonra birind maddede yazılı dilekçeye eklenecektir. 4 Sigorta Subesinin tahakkuk ettireceği prim borcu tutan toplam olarak bir defada ödenecektir. Takslti yoktur. 5 ödenmesi gereken prim, herkes için 18.00 lira günlük kazanç üzerinden Vol3 oramnda hesap edileeektir. 6 Evvelce kendilerlne Sosyal Sigortalardan aylık baglanmış veya toptan ödeme yapılmıs olanlann, bu Yasadan yararlandınlmalanna dair Kanunda blr hüküm yoktur. IZOCAM GLGMANLAR ARIYOR •3f YÜKSEK MAKİNE MÜHENDİSl veya MAKİNE MÜHENDİSl •* YÜKSEK KİMYA MÜHENDİSl veya KİMYA MÜHENDİSİ aranmaktadır. Adayların: • Afmancayı îyi bilmeleri •Azaml 3035 yaşında bulunmaları • Askerlik görevlerini yapmış olmaları şarttır. ilgilenenlerin, aşağıdaki adrese baş vurmalan rica olunur: Sosyal Sigorta «Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermis» diye blr atasözümüz vardır. Sosyal Slgortalar Kurumu da 1186 sayıiı Yasanın her yönü ile perişan geçici 3. maddesl hükmü ile 3.11.1969 tarihinde getirilen borçlanma müessesesinden o derece agrı yanmış olsa gerektir ki, bu defa. 1655 sayılı Yasada «borçlanma» teriminl, degil Cfleyerek yemek, ağzına dahi alatnamıstır. Bu yüzden bu yasaya kanımıza göre bir hizmet borçlanma kanunu demek dahi mümkün olamayacaktır. 1655 sayılı Yasa metni aynen söyledir: «Madde 1 506 sayılı Sosyal Sieortalar Kanununun 60. mad1desine aşağıdaki ( D ) fıkrası eklenmiştir: D) Sigortalılann er olarak silâh altında geçen süreleri istemleri hallnde ve günün asgarî ücret tutannda primlerinl Sdemeleri sartı ile prim ödetne gün sayılanna eklenir. Şu kadar ki, eklenen bu sürevin baslangicı 506 sayılı Sosyal Sieortalar Kanununun 6. ve 108. maddelerlnde tarif edilen sigortalılık süresinln baslangıç tarihl olarak kabul edilemez.* GSrüIecegi flzere, bn madd'ede de, sigorta teknlgi ySnünden eleştirümeye olanak veren pek çok hususlar vardır. Bu borçlanma lşleml, sigortalının, sadece prim ödeme gün s a y ı l a n m «rttırnaayı yarar tağ Yararlanacaklar Sigortalı ob vasına ulaşmıştır, sigortaya tâbi işe girdigı tarihten bu tarala gerekli prim ödeme gün sayısı koşu^unu yerine feetirememistir. Örneğin; 53 yaşını doldurmuî cîan sigortalımız 4300 gün prim ödemiş durumda ıse 2 yıl asker lık süresini borçlbndıgı takdirde 5000 günü dolduracagıodan yaslılık aylığı ısteginde bulunabilecektir. Ya da, 55 yaşını bitiren sigortalımız, en az 15 yıllık sigortalılık süresi de raevcut olduğu halde, yılda ortalama en az 120 gün prim ödemis olma kosulunu yerine getirememiş ise, askerlik stiresini borçlanmak suretiyle yasjılık ayliğından (indirimli) yararlanacak duruma gelebilir. Yine, belli bir prim ödeme gun sayısı kosulunu yerine getirmekle elde edilen (mesken kredisi, yüksek öğretim çağmda bulunan çocuğu için burs, isteğe bağlı sigortaya devam, vs. gibi) olanak lardan yararlanabilmek için, mev cut prim ödeme gün sayısınm ye tersizliği hallerinde de askerlik sü resi borçlanması fayda sağîayabilecektir. Öte yandan. 1800 günîük prim ödeme kosulunu henüz yerine ge tirememis bulunan her taze veya ihmalkâr sigortalının, muhtemel Düzeltildi Bn haksıznk 28.9J972 tarihinde yürürlüte giren 1623 sayıh yasa fle memtrr olarak calısanlar İçin. 113.1973 tarihlnde v«rürluge Rİren 1655 sayılı yasa ile de işçilik yapanlar için tama. men ortadan kaldmlnns bulunmaktadır. Halen memuriyet vermekte olanlar, zorunlu ya d'a ihöyat askerliklerlnl er olarak yapmi? iseler. 1623 sayılı Yasa gereginee, dogrudan doŞruva çalıçtıkları dairelere bas vurmak suretiyle, bu tarüılerdeM derece tutarlan Sonuç Uygulamanın n e mahkeme 114mı, ne müfettis tahkikatı, ne de çeşitll resmt makamlarca (Askerlik Şubesi hariç) onay zahmetinl serektirmeyen bir sadeHk içmde lşlerliginl görünce sevlnçten saukanmı havaya atasımız geldiğini gizlemeyelim. Uygulamanın bu dereee sac?e ve kolay işlerliBinl eörünee, Anayasa Mahkememlzin iptal etH2i dillere destan 1186 sayılı Kanunun eeeiei 3. maddeslnin, 3/11/ 1969 • 1/3/1973 süreslnde: lşçlve, lşrerene, Sosyal Sigortalar Kurumuna, yargı organlanna, tvukatlara, çeşitli onay mereilerin» v e r d i ü üzünte v e zahmetl hatırlamamak elde degildlr. İzocam A.Ş. Bankalar' Caddesi Türkeli Han,Kat:3 Karaköy Istanbul İ L Â N EDİRNE VALİLİĞİ1SDEN Uzunköprü tlçesl, Rızaefendl mahaHssl Tabaknaae «okftJbnda bulunan ve tapuda; 20.6.1949 tarflı d l t 162. «sttle M ve 108 numara ile ll Ozel ldaresine ait 657^0 trwtr**are mesahah kârgir bina ve arsası 2490 Sayılı Kanunun iTtod martdesi nyarınca kapalı zart usulü ile açık arttiTma sure+^vle 29M973 sah günü saat 15.00te tl Daimi Komisyomı huzurunöı» satılacak^ır. Muhammen bedell 460,025, Ura olup «eçJed temtnatt 22.151. liradır. Bu Işe ait sartname ve diğer belgeler calısma «aatlertnde özel îdare Müdürlüğünde iforülebilir. Teklif mektuplan ihâle saatmden trfr saat Onpecire kadar îl Daimi Komissren Kalemir» teslim editmosı sartir. Postada gecikmeler kabul edilmez. : 1458435391 Ajans Maya: 454 • 3528 »•••••••••••I Tomarza Belediye Başkanlığmdan Clml Modell Serl N«. Deutı 152 KW Elektrojen 1956 1801891/98 CATARPtLLAR (Buldoıer) DT 3TS83 DODGE Binek Taksl 1968 05/23360739 Dnrnmn Anralı Faal Faal İHahammen Bedel Lira K ı r o f 4OJJO0.00 I7san.ro 65.U00.00 Geçlei Teminat Lira Knrns 3flO0.no 13 129,00 4J75.00 (1) 5.K.1971 Ormbnriyet «Ya* lılık Sieortanndan Aylıia DARÜSŞAFAKA LİSESİNE PARASIZ YATILI KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİ ALINACAKTIR j j ! Hak Runmu Darüşsafaka Lisesine 1973 ilkokul mezunu yoksul kız ve erkek : öğrenciler almacaktır. • Yukand'a Szelllkleri y ı n l ı araçlar 3490 tayıîı Kanunun 41 Inci maddesj geregince 23/5/1973 tarihine tsabet eden Çarsatnba günü saat 10J0*da nrasıyle «çık arttırma «uretlyle Belediye £n> cümenl huzurunda latılaeaktır. Satıs İle HdU Sartname ve raaluoaat Beledlyt KalemlndeD 5frenlllr. Keyfivei llân olunur. 2/5/1973 (Basın: 15031 . 3545) Aday kayıtlan, Istanbul'da Fatih'te Darüşsafaka Usesinde, İ (2) 19^.1Ü78 Cmnhnriyet, «MaAnkara*da Milll Eğitim MUdürlüğünde yapılmaktadır. : löllük Sieortan» Kayıtlar: 23.6.1973 tarihinde sona erecektir. (3) 21.3.1972 Cntnhnriyet «Ol9m Giriş sınavı: 29.6.1973 Cuma günö saat 09.00*da yapılacaktır. SİBortası» Fazla bilgi için telefon: 24 18 13 (<) Sosval Sisrortalar Knramn : nnn 5.3.1973 taribli 1580 sayılı Genelrest Cumhuriyet 3547
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle