17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 10 Mayıs 1973 B atı Almanya, çeşitii nedenlerle, dünyanın dikkatini çeken bir ülke: Acılar saçmış, acılar çekmiş draraatık geçmişiyle; savaş sonrasında, demokratik temeller üstünde, dünyaya yeniden doğuşu ile; yıkıntılar içinden yarattığı ileri endüstrisi ve kalkınmış ekonomislyle; ülkesinde çahşan milyonlarca yabancı işçi ve barındırdığı milyonlarca yabancı işçi aüesiyle; Brandi'ı zafere ulaştıran ilginç seçimleriyle; Doğu Batı yakınlaçmasında attığı yapıcı adımlarla; blr iktidar partisinln (SPD'nin), iç yapısında, geleceğe dönük gelişmeler için genç kanadın (<Jusos> ların) çağrılarına kulak vermesini bilmesi, bu yoldan da bütünlüğünü, canlılığını koruyabilmesiyle. Olaylar ve görüşler AlmanyaMan Gelen Ses Seha L. MERAY manya'nın dojru yolda olup olmadığı sorusu Alman balkını ve onun özel sorunlarım aşmaktadır. Bu şorun, tüm insanlığın geleceğini, bugünkü kuşakla gelecek kuşakların işbirliği kurabilip kuramayacaklarını ilgilendirmektedir. falarındaki kaygılarla ilgilemneliyiz. Gençlikteki huzursuzluk rastgele birkaç yer sayıhrsa Kalifomiya'da ya da Karakas'ta, Madrid'te. Paris'te, Amsterdam'da, Frankfurt'ta, Berlln'de ya da Tokyo'da görülebiliyor. Sosyal değişmenin sonucu olarak, genç kızlar da, bugün, analannuı ölçülerine ve özlemlerine yabancı düşen ölçüler ve özlemler içindeler. Su da var: Uluslararası artan geziler, hızla küçülen dünyamizda haberleşme olanaklanndaki büyük gelişme, huzursuzluk kıvılcımlarmı dünyanın bir yerinden bir başka yerine sıçratıyor. Doğu Blok'u ulkelerinde de durum, Heinemann'a göre, dıştan görüldüğü gibi, huzur ve banş değil. Doğaldır ki, gençliğin yetiştirilmesinde otoriter yöntemlere, özellikle Batı'nın açık toplumunda karfı çıkılabiliyor. Gençler. tartışmak, inandırılmak, karar verij sürecine katılmak istemekteler. Işte bu noktada, ana babalar, eğitimciler, yeüşen kuşağın kucak dolusu sorunlarıyla kar. şılaşmaktalar. Bir Başka Tutum Bunlann yanında, bir başka nedenle de Batı Almanya, dünyanın ilgisini çekmekte. Federal Almanya Cumhurbaşkanı Güstav Heinemann, geçen haftalar içinde, Güney Vietnam Devlet Başkanı Van Tiyö'nün Almanya'ya geli?i üzerine, gösterdîği tutum, yaptığı konuşmayla da Almanya'nın sesini dünyaya duyurmuştur. Heinemann, Batı uygarlığınm değer yargılarına bağh bir devlet adamı sorumluluğuyle. Tiyö'ye, Güney Vietnam'daki durumu nasıl gördüğünü, diplomasi görüşmelerinde pek de ahjılmamı? fcir açık sözlülükle anlatmıştır. Dünya basınında olduğu gibi, Türk basmında da bu konuşma üzerinde önem ve ilgiyle durulmuştur. Bu yazıda, Heinemann'ın bir başka konuşması üzerinde durmak istiyorum. Bu konuşma, günlük politikayla doğrudan ilgüi olmadığı için, yeterince ilgi çekmemiş, dış basında değerince yankı gormemiştir. Federal Almanya Cumhurbaşkanı, Alman Yayınevleri Derneği'nin Barı? Ödülü'nü verme töreninde de bir konuşms yapmıştır. Bu konusmasında, geniş bir açıdan, insanlığın karşılaştığı sorunları ele almış, bu arada, aydınlara ve gençliğe karşı daha anlayışh, daha hoşgörülü bir tutum gösterme çağnsında bulunmuştur (1). Heinemann, çağımızm, dünya çapındaki huzursuzlugu hiç olmazsa daha genç kusaktaki huzursuzluğu aydınlann yazdıklan kitaplarm yansıtmakta olduğunu belirtiyor. Ona göre, insanlıgı bunalımlara sürükleyebilecek torunlan, eleştiriei ve uyanrı biçimıîe ele alan aydınlara, hepimiz, gösterdiklert büyük duyarhlık, durumun gerçekte nasıl olduğunu anlatma çabalan için gönül borcu duymalıyız. Heinemann, II. Dünya Savaşı yıkıntılarından sonra, geçilmiş aşamaların, elde edilmlş olumlu sonuçlann küçültülmemesi gerektiğinl biliyor. Ama, asıl önemll olan, kacıyılmaz olan temel soru Al ğı görüşünde Heinemann; çünkü gonçlik, savaşları, sömürgeciliği, anlaşdmaz başarısızlıklariyie birlikte görüyor geçmişi. Şöyle diyor: «Bizler, daha yaşlı kuşaklar deniîebilirse ayak izleri. roizden gitmek isteyecek çocuklarımızdan artık yoksun kaldık; torunlarımızın da denilebilirse dönüp bir şeyler öğrenmek için başvuracakları, onlarla ortak bir dil konuşabilecekleri ana babaları ya da dede ve nineleri artık yok.» Alman Cumhurbaşkanı, bir dunımu da olduğu gibi saptamakta: Bizler, daha yaşlı kuşaklar. geçmişte yapılmış ya da yapılmamış şeyleri artık kimsenin değişürme olanağı bulunmasa bile, daha genç kuşağın eleştirüerini dinlemek zorundayız: «Toptan suçlamalarda bnlunma alışkanhğından kurtulmamız, düşüncemizi, gençlerin karşısına geleceğin çıkartacağı sorunlar üzerînde toplamamız gerek; üstelik. bugünkü gençliğin sunmağa gönüllü davrandığı hizmetleri kabul etmek, değerlendirmek gerek.» Alınteri Sanatı Bertolt Brecht için bir yazı yazmış, Almanya'dan bir mektuD almıstım. Yayımlamak için bir köşeye koydum o mektubu... Bugün yarm derken iki aya yakm zaman geçti; unutmuşum. Dün. kâğıtlarımı karıştırırken eltme geçtL Yayımlıyorum: «Muhterem İlhan Selçuk, Türk Alman Kttltür Merkerfnde fdoğrusu: Almfuı Kültnr Merkezinde) düzenlenen Bertolt Brecht programı dola>nsiyle vazdığmız yazıyı öteki yazılannız gibi ilgiyle oku. dum. Büyük Alman şairmden geçenlerde «bir işçi olarak» çevirdiğim şiirj size de gönderiyorum. Belki siz de benim bu çeviriyi ilginç bulacaksınız. Önce yazmam gerekeni sona bıraktım: Hapishaneden çıkıp yeniden yaznıaya başladığınız için sizi kutlarım, Başannız dafm olsun derim, başka ne deyim? ' • OKUYAN BtR İSÇİNİN SORIT.AR1 Yedi kapüı Tebai'i kim yaptı? Sadece krallann adı geçer kitaplarda. Onlar mı sürükledi koca kayalan dersiniz? Ve birçok kez yerle bir olmus BabD, Kim korardı o kenti yeni baştan? Hangi konutlarda otururlsrdi, Altın pnnltılı Lima'da inşaat işrileri? Çin scddinin yapımi bittfçi akşam, Nereye çidiyordu ustalar? Ulu Roma'nm herbir yani Tak.ı zaferlerle dolodur Sczarlara yenilenler kimlerdi? Ünlö Bizan sadece görkemli saraylarda Oturanlardan mı ibarerti? Platonun anlaHığı Atlanlik adasıni Mavi sular oburca yutarken geceleyin. Boğnlanlar değil tniydi kölelerine bağııan? Genç tskender Hmdistan'ı fethediyordu Yalnız o maydu? Sezar Galyalılan perişan edcrken Hîç dcğilse yanında bir aşçı da tnı yoktn? tspanya ağası Filip'in iki şözü iki çeşmeydl, Donanması derin svlara gömülürken Pekt başka hiç blr kimse ağlamıyor rauydu? İkinci Frederlk yedi yıl savaşmın muzafferiydl Baska kim vardı onun vanında? Her savfada bir zafer vazılı Kim pişirivordu kntlama aşlannı? Her on yılda bir büyük kişi Kim ödüyordu yolluklan? Bir dolu haber, # Bir dolu soru.» îşte Almanya'daki bir Türk işçisinln çev.risi Ne var ki bu çüzel şiirin »rüzel çevirisjnı vapan Utcinia adım açıklamak istemiyorum Kimbilir. «iyi ^aatte olsunlar» belki oralara dek uzanır, emekçinin başına bir ış getirebilir diye... Çağımız alınteri çagıdır. Felsefede, ekonomide, politikada kültürd? sgnatta alınteri çağını yaşıyoruz. Yeryüzünde bu kaçınıbnaz yönelişe aykın bir sanatçı çağrmızda düsünülemez. Ama TUrkiye bu alanda gen kalmışlığın bedelinı ödüyor. Türkiye almterinin değil sermayenın ej>cnunllginı yaşıycr. Hem de oluşmamış, dojmamış gönn*miî ve eıbette hoşgörüsüz sermayenin egemenligini vasıy'or. J n nırsii serC maye, birikim dönsmindeki sermayedir. Vaknyıe Baö sermayesi. bizimkinden daha hırsiıydı. önür.e cıkan bütün duvarlan yıkarak. sömürerek ourıuva uygarlıemı varattı. Burjuva demokrasisi de o uyRarlıgın vmucudur. riiz Hatı' nın gecmişte vasadıgı maceraja ancak vasacLgımız tçiD birikım dönemindeki hırslı sermaye, alınteri külriirünütı sanatçısına yabancıdır. , Ve eağımızın gerisinde kalmış sermaye lücünün. caftımızm kültürünü yansıtan sanatçıya düsmanlıi?] oucdan... Ozanımızın. yazarınuzın demırparmakİLs ardmda trulunması da bundan. . . . Susturursak... Heinemann, Avrupa'da savaş tehlikesinl orta dan kalkmış saymanın, başka şeyleri görmeğe en gel olmamasını salık veriyor: 1 Dünyanın baş. ka yerlerinde savaş gizil gücü (potansiyeli) artmaktadır: 2 Bati'nm varlıklı oluşu. Batı ile Üçüncü Dünya ülkeleri arasında, kendi başına, bir çatısma nedenidir; T Kendi toplumumuz da, neredeyse her alanda kuşaklar arası sorun 1ar, artan siyasal kutuplaşmalar gibi kolay aşıl maz engeller karşLsındadır. Bütün bu durumu yalın bir gerçekçilik, bir devlet adamı bilinci ve düşünür kaygllanyla değerlendiren Heinemann, geleceğe bakış içinde, şöyle sonuçlandırıyor konuşmasını: «Bireylerden özel fedakârlıklar beldeyen. düşünsel ve sosyal değişmenin meydan okuyuşu ol duğu gibi durmaktadır. Özellikle, aydınlar, yazarlar, bilgtnler, bilim adamları, kendilerine özgü bir duyarlılıkla, zararh ve tehlikeü saydıklan şeyler yüzünden konuştuklan zaman rah.atımıa kaçırtmaktadırlar. «Aydınlan, yazarlan, bilim adamlarını, toplu mun kendi durumundan memnun üyeleri susturmağı başarırlarsa, bu, gerçekten bir yıkım olurdu. Tersine, aydınlann, gerçekleri gözler önüne sermelerini, bizi, daha iyi çözümler bulmağa zorlamalarını, bizler de paylaşmalıyız; ve bu, ka musal bilincin bir parçası olmalıdır; çünkü, ülkemizde halkın büyük çoğunluğu geleceğe so , rumluluk duygusuyla bakarsa, ancak o zaman, bizler de, tüm insanlığın geleceğini kurtarma çabalarına katkıda bulunabiliriz.» Böyle konuşuyor, Almanya'dan gelen ses!. (1) Cerman Intemational, Bonn, December U72, Vol. XVI, No: 12 Çocuktan Al Haberi! Durmadan gelişen teknoloiiye dayanarak ilerleme inancı içindeyiz. Ne var ki bu inar.ç, böyle bir ilerleyişin bizi nereye götürdüğü, yaşamın anlam ve değerinin ne olduğu sorusu ile gölgelenmekte. Tesas'lı 15 yaşmda bir gencin bunalımlarını yansıtan yazısından şu birkaç cümleyi alıyor Heinemann: «B»nim kuşağımın kafasında tam bir karışıkhk hüküm sürüyor; çünkü, hem kendimiz, hem de çevremizdekiler için bir çözüm yolu arıyoruz. Gözlerimizin önünde. savaşları, yoksulluklan, önyargılan, uluslar ve devletler arası anlayışsızlıklanyla, kudurmuş gibi duruyor tfönya. Sonra, bir an durup düşünüyoruz: Daha iyi bir yol olsa gerek, bu yolu bulmamız gerek... Benim kuşağım gerçekten bir makine gibl kullanılmakta. Bizler, davranış kahpları ögrenmekle, böylece de daha yaşlı kuşağın ayak izlerinde yürümekle yükümlü sayılmaktayız. Ama, nasıl blr atnaç için? Bizim kuşak, her şeyi olduğu gibi tekrarlamakla yetineeekse, durum, ancak daha da kötüleşebilir.» Burada, Heinemann, ana soruyu soruyor: Bu çocuğa ve dünyanın birçok yerinde, bu gencin benzerlerine ne diyebiliriz? Her şeyden önce, üstünkörü hiç bir şey söylememek gereğine inamyor Heinemann: Bir çırpıda cevap yetis.tirmek yerine, genç insanların ka Geleceğe Bakarken Heinemann, sosyal bilimlerin ve ruhbilimin, dinsel inançlardan ve doğmalardan ;ok daha önemli ve etkili olmağa başladığını söylüyor. Her gelenek sorguya çekilmekte, kime hizmet «ttiği, geçmişte ne tür bağımsızhklara götürdüğü ögrenihnek, değerlendirilmek istemnektedir. Bir geleneğin salt varoluşu, bu geleneğin süregıtmejini haklı göstermege artık yetmemektedir. Bütün bunlar, şu anlama gelmektedir: Elektroniği, atom bombasını, Ay'a uçuşlan ve uzaydaki yapma uyduları saymasak bile, hiç bir kuağın başından, günümüzün daha yaşlı kusağınm başından geçenler kadar çok değişikük geçmemiştir. Geleceğe bakarken, gençliğin büyük bir kesiminin sorunlarına, geçmişin çözüm runamadı Orhan Kemal'in İkbal Kahvesi OKTAY AKBAL Evet Hayır Mühendislik Eğitimi ve Sanayi Ilişkisi KALKINMANIN BİR TANIMI DA «HİZ6 MET» ÜRETME VE SATMA YETEelişmiş ülkelerde teknik eleman formasyonu, sanayiden gelen ihtiyaca göre eğitimde kapsam ve program bakımmdan yaptlan degişikliklerle temin edilir. Bu gibi karşılıklı Uişkilerin kurulmasını gerektirecek şartlar, yurdumuzda henüz gelişmemiştir. Üniversitelerimiz eğitim programlarını tesbit ederken tamamen dışa dönüktür. Yurt içi sorunlarla ilişkisi planlanmamış böylesine bir tutumla üniversitelerimiz, egitim prog ramlarının aktarıldığı ülkelere özgü formasyonu geliştirmiş olmaktadırlar. Sanayi Üniversite ilişkisindeki kopukluk, mühendislik dinamik gücünden yararlanma ihtiyacının iş piyasamı?da gelişmemis olmasından dogmaktadır. Mühendislik dinamik gücünü süratle gelıştirmek ve tümlemeyi (entegrasyonu) sağlamak için, eğitim alaiunda sıçrama mahiyetinde nasıl bilgi ve malzeme aktanlıyorsa, mü hendisiik dinamik gücünü işleyen kuruluslarm da öylece aktanlması suretiyle atılım yapmak, yurt ekonomisi bakımından fazlasıyle önemli bir husustur. S imdi ne İkbal var. ne Meserret! Gençliğimizin bir tek kahvesi kalmadı. Kimi halıcı, kimi pastacı, kimi antikacı oldu. Baylan'lar, Suna'lar, bilmem neler de... Bir Cennet Bahçesi duruyor yerli yerinde. Bir zamanların genç şairlerinin, yazarlarının ateşli tartışmalarına tanık olan bütün bu yerler anılara karıstı. O günlerin kişileri de Syle... Meserret Kıraathanesi gazetedlerin, yazarların boş saatlerini geçirdikleri, yazılar yazdıkları, sıkıldıkça tavla, iskambil oynadıkları bir yerdi. Bakardınız yaşlı bir tarihçl günlük sohbetini karahyor bir köşede. ünlü bir romancı akşamdan kalmışlığını çıkanyor caddeden geçen taşıtlan seyrederek. Birkaç kuşak bir arada idi burda. Bizler çok gençtik daha, yazı alanında ilk adımlarımızı atıyorduk. Işte şu falanca, bu bilmem kim, beriki... Birbirimize gösteriyorduk, bizler de kaleme kâğıda sarılıp bize örnek olanlarm yaptıklarına benıer işler yapıyorduk!Son durak İkbal Kıraathanesi olmuştu. Orhan Kemal'in bu kıraathane için yazdıklarım okudunuz mu? Çok tatlı bir yazıdır; ta*l yazılmasındaki güzellikten gelir, yoksa acı doludur o yazı, bir şeylerin bittiğini, yok olduğunu duyurur. ikbal Kıraathanesi yerinl bir habcıya bırakmıştır. Yabancılar gelir hah alırlar şimdi. Eskiden genç, yaşlı yazarların, Babıâli kalem erlerinin, işsiz güçsüzlerin, avarelerin saatlerini oldürdüklerl o yerde... «Bu kahvenin çok eski bir kahve olduğunu, hatta Namık Kemanerin bile bu kahveden geçtiğini söylerler; blz de bu mahiyeti şüpheli bilgiler üzerine ne hayaller, ne hayaller kurardık. Ahmet Rasim'ln, Mahmut Yesa"ri'nin günlerini bilenler vardı. O zamanki deyimiyle *Babı Âli sükkanı", yani Babıâli'den ekmeğini çıkaran yazarlar, matbaa sahipleri, şairler, hiklyed, romancı, ressamlar.» «Orhan Kemal'in İkbal Kahvesi» kitabmı okudunuz mu? Sayısız roman, hikâye yazmış Orhan Kemal bu kitapta olanca canhhğıyle yaşamaktadır. Nurer Uğurlu ne yapmış ne etmi? bu anı kitabına canh, yaşayan, etkileyen bir nitelik vermi?. Belki biraz kanşık bir kurgusu var kitabın, Orhan Kemal nerde konuşuyor bitiriyor, nerde Nurer Uğurlu başlıyor? pek anlaşılmıyor. Birtakım bilgiler nerden alınmış, Orhan'm sözleri nasıl saptanmış böyle sözcüğü sözcüğüne? bilemem. Ama bütün bunlar bu kocaman anılar kitabına bir canlüık, bir yaşama gücü kazandırmış... TJzun yıllar süren bir yakınlığm belirtileri var her sayfa?mda. Sabahlar akşamlar geçmiş birlikte, meyhanelerde, yollarda, kahvelerde, evlerde. Özellikle tkbal Kıraathanesi'nde, Ikbal'cilerin rfediği gibi «Kahvetül İkbal» de. Orhan Kemal'in yakm dostlan Nurer'ler, Muzaffer'ler, Araplar, Yelfe'ler, daha başkalan... Ne zaman oradan geçsem artık bakmıyorum o halıcı dükkânına. Gözlerimi kapatıp bir an dalıyorum eski günlerine Kahvetül İkbal'ine. Orhan Kemal ve arkadaşlarınm sevmçlı sesleri kahkahaları o loş salonun dibinden gelmektedir, tavla pullarmın şakırtılan. bilardo toplannın tıkırtısı arasmda. Ya da sessiz sessiz durmuşlardır caddeye karşı. Hırçm, üzüntülü yıkık bir Orhan Kemal. Ne olmuştur kimbilir? Beklenen bir para almmamıştır. bir dost kazığı yenümiştir, bir yaşam oyununa gelinmiştir. Kimi kez ben de oturur bir gazoz içerdim lkbal'de. Nedense, hep koşarcasma yaşadığım bir çağa rastladı İkbal kahvesi gürJeri. Orası Orhan Kemal'in yazıhanesiydi. işyeriydi, buluşma, konuşma kösesiydi. Bir çeşit merkez, genel edebiyat karargâhı! Nurer Uğurlu'nun «Orhan Kemal'in İkbal KahvesUni okur. ken büyük yazar dostumun iç dünyasına giriyorum bir kez daha. Romanlarmm, hikâyelerinin tanıttığı bir evren. ama özel konuşmalarıyle daha da aydınlanan, daha da derinine inebildiğimiz bir yaşam öyküsü. Başlangıcından sonuna, son anına dek sürüp giden yiğit bir yazar yaşantısı. Beyrut'tan Adana'ya, Istanbul'a, Rusya'ya, Bulgaristan'daki beklenmedik ölümüne dek... Bütün dostlan. tanıdıklan. edebiyatımızın ünlü kişilerine kan»! duydugu gerçek duyguları, hepsi hepsi var bu koca kitapta. Seviler seviler seviler. Yirmisindeki, ellisindeki. Hepsi. Bu kitabın geliri kimsenin cebine girmeyecek. Yirmi Hra verip bir «Orhan Kemal'in İkbal Kahvesi» alırsanız bir büyük, bir önemli işe katkıda bulunacaksınız. Büyük bir yazarımızın mezarı yapılacak. adına bir anıtçık dikilecek bu kitabın geliriyle. Yirmi senden yirmi benden, böyle böyle.. Orhan Kemaî'ın mezarı, anıtı okurlarının sevgisi. ilgisiyle yapılacak, tamamlanacak. Kımsesi yoktu onun dostlanndan, okurlarından, yarattığı kişilerden başka. Işte Orhan Kemal'in ölümün eşiğinde yazdığı son satırlar. Sofya'da hastanede anlamış ölümün yaklaçtığını, yıllardır çev resinde dönüp dolaşan ölümün elinden kurtulamıyacağını. Bir kâğıt, bir kalem istemiş, şu son bildiriyi yazmış bırakmış sizlere, bizlere, sevenlere, okurlara, dostlarına, yani hepimize: «Eşe dosta selâm, inandığım doğruların adamı olduğum, böyle yaşadığım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çahştığım kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.. Evet, okuyun, alın okuyun «Orhan Kemal'in ikbal Kah İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGÜNDEN BİLDİRILMIŞTİR Levent Santralma son defa llâve edllen 3000 ha»lık telefon santralımız 5/5/1973 tarihinden İtibaren faaliyete geçmiştir Sayın halkımıza duyurulur. (Basın: 15087/33«9) bilgi itibariyle en son yeniliklerin ithal edilmesidir. Hizmetin kapsamı ve gelişme seyri ise, dinamik gücün yurt kalkmmasındaki önemi, kapsamı ve gelişmesi, kuruNEĞİ» DİR. ÜNİVERSİTELERİMİZ luş şekli ve statüsü, yatırım ihti BU DOĞRULTUDA DIŞA, HALKA VE yacı, rantabilite durumu ve gelişmesi, gibi hususlar incelenmek HİZMETE DÖNÜK OLMALIDIR. suretiyle hazırlanacak projede ta yin edilir. Kuruluştan beklenen başlıca hiz Sadettin HANOGUZ metler şunlar olacaktır: 1 Pro jelemek, kurmak ve işletmek, 2 Teknik müşavirlik, 3 ÜreDevlet Yatırım Bankası Teknik Uzmanı tim usulü ve Know How geliştirmek; 4 Sınai problemlere çö çevirmek, ülkemiz koşullarımn nabilir ve kullanılabilir bir nes züm bulmak; 5 Araştırma yap mak .suretiyle nitelik geliştirmek, ne haline dönüşür. Yurdumuzda gereğidir. fabrika kurmak için yeni buluş 6 Teknik alanda dıs. ilişkiler kurmak. Şimdiki , lara ihtiyaç duyulınamıştır. Başka Bu hizmetler yürütülürken biri ülkelerde kurulup çalışmakta oUygulama lan fabrikalann bir orneği bizde knrulnştm kendi içinde olmak Oze re üçlü tümleme doğacaktır. Bun Dinamik güç bakımından hiz de kurulur. Burada sadece «Mü lar: Mühendislik hizmetleri aramet boşluğu, bazı mühendislik hendislik Dinamik Gücü»nün «ya sında tümleme, üniversiteyle kuruluşlannm ve araştırma yap pıcı» fonksiyonu işlemiştir, Fabri tümleme, yatırım malj yapan mak yöneliminin doğmasına se kayı ihale ettiğimiz firma, basit mekanik kapasiteyle tümleme. ifadesiyle, fabrikayı dizayn eder, bep olmuştur. bu iş için ülkesinin olanaklarını Bu üçlü oluşum, kalkmmamızda Mühendislik kuruluşlan, djş saptar, geri kalan kısmını öbür tan «hizmet ithali»nin tümden ser ülkelerden satın alır ve fabrika önemi kavranmamış büyük bir best bulunduğu bir ortamda, ayrt mızı kurar. Yapılan i? sadece hiz boşluktur. Küçük kuzey komşuca güçsüz vücut bulmuşlardır. met kompozlsyonudur. Görütdü larımızın bize hizmet satacak dü. Kuruluş gayeleri öncelikle para gu üzere dinamik gücü harekete zeye gelmiş olmalan, başlıca hi2kazanmaktır. Sartlar icabı teşek geçirmede temel hizmet «Yapıcı met üretiminde planlamaya önem vermiş olmalan sonucudur. kül eden kapsam ve yetenekleri, lık.tır. kalkmmamızda varlık ifade edeMühendislik dinamik gücü, ta cek değerlerden uzaktır. Genellik mamlayıcı ve itici özelliktedir. Bu Gücün İşlemesi le dıştan alman bilgi ve verilere itibarla bazı çevrelerde hakim oYukanda, hizmetin tamamlanma Mühendislils mesleğinde uygu göre «Taşaron» niteliğinde çalışlan .Mekanik kapasitenin bir selama, yaratıcı, yapıcı (konstruk maktadırlar. Sanayilesmemiz dış sı amaciyle üniversite eğitim prog viye kazanması» gibi belirsiz dütıv yetenek) ve yürütücü (işlet mühendislik dinamik gücüne tüm ramları ve vasıtalan gibi, dina şünüler yersizdir. Kanımca on yü me mühendisligi) olmak üzere den acık bulunmakta devam et mik gücü işleyen kuruluşlann da gecikmiştir. Zarann bir yerinden aktanlması gereğine değinilmis dönüleceği muhakkakrır. Şimdi üç esas grupta toplanır. Sana mektedir. yileşmekte olan ülkemizde kuönemli olan, dönüs yerini daha Kamu îktisadî Kuruluşlan yö ti. «Aktarmak. deyimiyle kasdedi rulan fabrikalann mühendislik neticilerinden gelen «Araştırma len anlam organizasyon vasıta ve ötelere götürmemektir. hizmetlerinden «Yaratıcı» ve yapmak» yönelimi, dinamik gücü «Yapıcı» nitelikte olan dinamik harekete geçirici, hizmet ithalini Sanyer İcra Memurlugundan : hizmetler, tamamen dış ülke önleyici teşebbüs olarak gösteriller mühendisligine aittir, dene di ve daeınık, plansız yatırımlar GAYRİMENKUL SATIŞ İLÂNI bilir. Ülkemizde yapılan yatırım yapıldı. Zamanımızm karmaşık Dosya No: 72/479 T. malları, dıştan getirilmiş ma örgütünde hiç bir hizmet tek baHacizli olup satışına karar verilen Bogaziçinde Yeniköykinalara ya da satın alınan tek sına bütünlük gösteremez. Bu iti de Keramibey sokağmda kâin 277 ada ve 4 parsel sayılı gavnik bilgilere göre yapılan kop barla, tek başma araştmcılıktan rimenkulün birinci açık artırması Bogaziçinde Büyükdere'da ya işlerdir. Kalkınma planları hareket ederek dinamik gücün kâin Sanyer îcra Dairesinde 15.6.1973 Cuma günü saat 14'ten mizdan hizmet üretimine ağır hizmet kapsamına erişmek müm15'e kadar yapüaeaktır. Sürülen pey muhammen tnymetinin lık verilmemiş olması sonucu kün olamaz. Araştıncı çalışma, di • 75'ini bulmadıgı takdirde de ikinci açık artırması 25.6.1973 ' » mühendislik iş alanı, kurulu te namik güce yenilfk getiren. geliş Pazartesi günü aynı saatte ve aynı yerde yapılarak Belediye sislerin işletilmesı konusunda tirici ve yaratıcı bir eylemdir. Atellâlı tarafından üç defa bağmidıktan sonra talibine ihale gelişebilmiştir. Oysa işletme mü rastıncı faaliyetle. bulunan yeniolunacaktır. Bilirkişi raporu mucibinee: 4 sayılı parselin hendisliği, ağir ve masraflı mü likler, yapıcı faaliyetle satın alı Yeniköy As. Şb. karşısındakl Keramibey sokagında 200 methendislik eğitimine ihtiyaç gös f••••••••«•••••••••••••••••«••••«•«•••«•j re kadar içeriye girildikte çapta görülen ebat ve şekilde iM termeyen formasyonla yürütülebilir bir hizmet grubudur. tarafı yol olarak Köşebaşı mevklinde iki katlı ahsap eve TEŞEKKÜR havi bir gayrimenkul olduğu evin derinlemesine ikiye aynKalkınma ihtiyacı mıllî şuurlıp ikj bölme halinde ktıllanılmakta oldugu birinci oölmeye Hayatımı tehdit eden heda yer etmiştir. Kalkmmanın 19 kapı sayılı verden girildikte alt katta bir taşhk merdiven moroid rahatsızlığımı Beyoğbir tarifi de «hizmet üretmek ve •ltı bir mutfak ve bir tuvalet bulundufu tkinci katta ise ufak lu Tünelba.şındaki kliniğinsatmak yeteneği» biçiminde yabir hol ile bir odanın mevcut olup ikinci bölmeye 21 kapı de iyileştirip yeniden beni pılabilir. Üniversitelerimizin dısayılı yerden girildikte bir taşhk solda bir oda merdiven altı hayata kavuşturan büyük şa dönük bulunma gereği, hizve alaturka tuvalet mahalli ile arka kısımda yapılmış olan tek doktor met üretebilmek için gerekli kath mutfak ve odunluğa inen merdiven bulunduğu ikinci ve kaçınılmaz bir tutumdur. Ükatta ise ufak bir sofa ile bir oda mevcuttur. Bina meskun Mustafa KARTa niversiteyi tümleyecek nitelikte sahada kâin olup deniz görmez önü meydanlıktır. Binada su, dinamik gücü işleyen müesseseyardımcısı Mustafa AYAZve elektrik mevcuttur. Tamamına 80.000. TL. valnız seklerin kurulmamıs olması, eğitim LARa, bana şefkatle bakan sen bin Hra kıymet takdir olunmuştur. Hududu tapu kaydı ve programı ve kitap ithal etmek, hemşiresi Bayan Yasemin'e kadastro tesbiti gibidir. Ist. Belediyesinden alınan 9.10.1972 hizmet ve makina satın almak teşekkürü borç bilirim. T. ve 2275 sayth yazı ile 4 sayılı parselin aynk nlzam sahagibi bagımsız ve teşebbüs eden Öğretmen ?mda kalmakta oldugu ancak inşaata müsait saha kalmadıelinde sonuçlanan işlere nazaBilâl CANDAN ğından imar durumunun tanzim edilemediği işar küınmıştır. ran uzun vadeli planlamaya, alt »• » • • • • ••• •• « • ••• * « •• • • • • » « • « •• • « « a yapı niteliğinde finansmana ve ŞARTL.\R: Belediye tellaliye resmi ile ihale karar damnihayet hizmet üretimine kalkın(Cumhuriyet 3404) ga pulu ve tapu teseili için lüzumlu masrai harç ve damga mamızda «Faktör» niteliğinde pulu alıcıya aittir. İhale tarihine kadar birikmiş vergl borcu yer verilmiş olmasına bağlı, ile finan«man kanununa göre gayrimenkul değer artışi verKONGRE pl anlama seviyesinde ele alıngisl <•/. 3 teminat parası) borçluya alt olup İhale bedelinden Kulübümüzün 1972 normal Kong ması gereken tabiatta, olmasmödenir. Satışa iştirak edenlerin gayrimenlrulü gezmiş görmüş resi 19 Mayıs 1973 Cumartesi güdandır. begenmiş ve halihazır durumu ile işbu ilân ve dosyasındaki nü saat: 14.30'da Kuzguncuk Halsatış şartnamesi muhteviyatını aynen kabul etmiş olduklan Teknoloji yanşı, üıtiyaçlar ve ka Hizmet Derneği salonunda ya ad ve itibar olunur. Pey surenlerden payrimenkulün muhammaliyetlerle ilgili problemleri pılcaktır. Ekseriyet temin edilemen taymetinin "» 10 nispetinde nakit pev akçesi veva millî ' çözme mücadelesidir. Mühendis mediği takdirde 26. Mayıs. 1973 bir bankanm teminat mektubu talep olunur. Satış peşin para lik dinamik gücünün serbest pi Cumartesi günü aynı yer ve saat iledir. Talep vukuunda alıcıya kanunl bir mehil verilebüir. Bu yasa şartlarında oluşma zama te akdedilecektir. işe ait satış şartnamesi ilân tarihinden itibaren dairede umunını, yatınm malı yapan mekaSayın üyelerin teşrifleri rica mım tetkikine açık bulundurulmafetadır. 150 kurusluk posta nik kapasitenin bu güce ihtiyaç olunur. pulu göndererek talep edenlere şartnamenin bir nüshası tebKuzguncuk Gençlik Kulübii duyacak kadar büyümüş olması, !ig olunabilir. baska bi r deyişle, talep yetersizYönetim Kurulu Müsteri ihale bedelinl derhal veya verilecek mehfl lçeGÜNDEM: liği içinde bulunacak noktaya ri^inde ödemediği takdirde thale tcra ve tflfis Kanununun gelmiş olması koşuluna bağla1 Açüış 133. maddesi geregince fesholunur ve gayrimenkul bir ev2 Kongre divanı seçimi mak mümkündür. Geri kalmış velM alıcısma sürdüğtl peyle almaz veya bulunamazsa aynı 3 Faaliyet raporunun okunülkeler ileri ülkelere yetişebilmadde gereğiriee yapılacak yedi efiia mUddetli yenı artınna ması mek için, kestirme yollar seçsonunda yeni talibine İhale olunur re her iki halde de İM 4 Tenkit ve dilekler mek. sıçramalar yapmak sure5 Tüzük değişimi ihale arasmdaki fivat farkı fle '•'* 10'dan hesap olunacak faiz tiyle zamanı kısaltmak zorun6 Yeni Yönetim Kurulu seçi. ve masraflar blrmct alıcıdan hükme hacet kalmaksızm daldadır. Bulunacak yöntemler gemi. Cumhuriyet 3403 reee tahsil olunur. tşbu gayrimenkul Ozerinde hak tddia edennellikle zorlayicı karakterde olaler ile ipotek sahibl alacaklılann hususlle masraf ve faize caktır. Bu itibarla dinamik güdair iddlalannı onbeş gün icerisinde evrakı müspitelerl ile ce talep bekleme yerine, bu güKAYIP Ditlim Danışma birlikte müracaatle bildirmeleri ve aksi takdirde haklan tapu cü kullanan müesseseleri kurLtd. Şti.'nin tescil harcı maksicilli 1 e sabit olmadıkça paranın paylaştınlmasmdan hariç 1 mak suretiyle üniversiteyi tümbuzunu kaybettik. 995047/4407 kalacakları ve taliplerin yukanda yazilı muayyen gün ve lemek, piyasaya verilecek yenl No.'lu 26.4 1973 tarihli Mal Müsaatte satış mahallinde pey akçeleri ile birlikte hazır buluntü r siparislerle mekanik kapadürlüğiinden aldığıreız makbuz maları lüzumu ilân olunur. 10.4.1973 CBasın: 332&3392) site için beklenen bunalım dogeçersizdir. nemini, gelişme dönemı halıne (Cumhuriyet: 3405) Okuyucu Mektupları Behçet Kemal Çağlar Lisesi 25.2.1973 tarihli gazetenizıîe «Behçet 'Kemal Çaflar Lis«slnden şikâyet var» başlıklı yazı tarafıjndan okunmuştur Bu yazmın oku. lun, maarifin ilgili şahısları tarafından tekzip edilemeyişini de büyük bir üzüntü ile karşılamış bulunuyorum. • ' Mesele ile, ıddiaiann tekzip edilemeyişi yüzünden daha yakından ilgilenerek ilgili makamlardan cevaplandırümasını istedigim sorular vardın 252.1973 tarihli gazetede sorulan: a) Kalorifer kömürünün lojmanda yakımı, b) Lojmanın 155. maddeye uygun olmadığı, c) Okul telefonunun şahsî telefon olarak lojmanda kullanıldıgı, d) 400İMO Ura değerindeki dolap ve karyolalann paslanmaya terk edildiği doğru mudur? Okulun Müdürü makamını sürekli olarak terk etmekte mi dir? Bia veliler kendlsinl makamında aradıgımız zaman bulamamakta ve avutulmaktayız. Okulun göze batan zengin ço cuklan makamına kadar çağırılarak ders durumlan sorulmakta, velilerl İle yakından Ugilenilmekte midir? Okulun kışlık kömür thtlyacı, okul müstahdemlerl araba tutarak gönderilmek suretiyle Boğaz okullanndan (Karacapaşa • Büyükdere tlkotnüu) temin edildiği nalde. okul koruma derneğine baskı yapılaraic asılsız fatura ibraz etmeye çaUşarak kömür parası vermeleri için zorlama yapılmakta mıdır? 7.II.1973 tarihli okul tnUteroedine 1005 Uralık fatura lbraz ederek okul avaıSından çekılen para karşıugı okuia kömür alınmış' mıdır? (Kömür tsi ile ilgüi okul mustahdemlerinden bilgi alınabilir.) Okul mutemedtnln okul avansım nerelere narcadığı, DU avanstan okuia usulstlz yapılan lojmana harcama yapılıp yapılmadığı? Ckulda çok bsa blr süre 1 çinde istifa eden üç müdür yar dırnosı ve okuidan aynlan yazışmalan idare eden kâtibenin aynlış nedenleri? BtR TALEBE VELİSİ Yurdumuzda Durum Vatan Caddesi temizletildi Gazetenizln 721973 tarihli nüshasında yayimlanan «Neydi ne oldu?» başlıklı vazı ilgililer tarafından incelenmiştir. «Vatan caddesim Kirieten çöp ler temizletilmiştir BilgileriniT. ve gazetentzde yayımlanmasına mUsaadelerinizi rica ederim. lstanbnl Belediyesi Basın Zayın ve Turizm Müdürü Talep edilen paralar ıı Velilere üzeri matbu yazılı bir zart tçinde göndrtrilen bir tstek yazısıyle talep edüen paralar toplanmakiadır. • Dikkatlice tetklk edildiğinris anlaşıımaktadır ki okuı fcoruma derneğinin adı ya.zılı olmasına rafmen deıjıeain (îamgası yetkili şahsm imzası bulunmamaktadır. Bu vaziyette okul tdaresince öğrencilere da ğıtılmış en az 5 lira ile 10(10 lira arasmda yardım talebinde bulunulmuşrur. İlgili makamlardan cpvaplondmlmasinı istediğimiz tazı sorulanmız vardr: I) Bakanlığm sık sık kamu oyuna ve okullara göndprdiği tamimlerle velilerle öu gibi ıslemlerden kaçınılması gerekti ği istendiği halde okul tdaresi bu cüreti nasıl göstermlstir? II) Okul ldaresince toplanan paralann harcama yeri nerelerdir, ve bu paralar okulun hangi ihtiyaçlannı giderecektir? III) Okulun kapanma dönemine tesadüf eden bu olayın bu dönemde yapılmasınm nedenleri ne olabilir? Behçet Kemal Çağlar Lisesi nğretmpnleri YüküPk Hakkı Fransızca çevirilerin listesini istiyorum Yabancı dillerden, özellikle Pransızca'dan dilimize cevrilen eserlerin bir ılstesine sahip olmak istiyorum. Cevirt calışmalanmm. daha önce Türkçeye çevrilmemis b1r eseT Uzerınrle olmasım arzu ediyorum. Bu çabamda sizlerin de bir katkısı olacagına daır ınancım sonsuzdur. Saygılanmla. ŞAHALİ AYDOGDU Franstzca örretmeni LtSE CEYHAN.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle