18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 1973 VAJHi (UiM .«EPİKl2». ^ÎLAH^EKMEMEMİN BtNİM RiK FA1LA Bir? A&AYA tel»P, KHNPÎIE^ÎNÎ fMNİYETTE HÖJfTl •• AHO^ KtİjrAHİA^|WArî.. MEfUJANEHEfcİ 3ü ALÇAiOARlN. KAR5.I K^/AMA THK BA^LAA4MAKAL^KeNDİ YAtNiZ Hİ«ETTÎKİfeKNPE i rufc. MfcKAK v£ ' " •'•[ BHı'L £TTı BiZÎ. TIHÖHAH S€.l£UK İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY11 Bu sırada beriki yorgunluk glderid bir soluk vermekteydi. Derken kuşyüzlü adam, kendini yandaki bir kapıya attı, açtı o kapiyı, bana dönerek: Burası, dedi. «Çalışacağın yer» demek istiyordu. Çok küçük bir odaydı bu. Sanki bir masa ile iskemleyi zar zor almıştı içıne ve daha önemlisi, yeni şei'ita oldujru anlaşılan Kujyüzlü'nün odasına açılan kapıdan bagka kapısı yoktu. Ben çalışmağa baslamak üzere pardösümü çıkarmağa hazırlanırken Kufvüzlü: Soyunmayın, dedi, bugün Izinllslniz. Yann başlayacaksınız işe. Bıyıksız Fok ortalıkta yoktu. .Yenl sefi selâmlayarak odadan çıktım. Tanrım, ne denli uzaktım her şeyden. Yurü yordum. ama nerdeyse adımlarımın sesini duyamıyacağım diye korkuyordum; görüyordum. ama sadece ayrmtıları. Bir çcşit pertavsız gibiydim. Engebeli bir ayrmtılar dünyasında inip çıkıyordum bir bocek gibı saf, kayıtsız. gözle görülmeyecek gibi küçük b6ceklerln bun lardan yayüıp evi sardığını söyler. Bense o küçük böceklenn taşlardan, kabuklardan değil, insanlardan yayıldığını savunurum. Böylece sonu gelmez tartışmalar sürer gider aramızda. Bir evlilikte ortaya bunun gibl umulmadık sorunlar çıkması, yaşamm ne sağlam bir buluşudur! Her ailenin bu gibi sorunlarla boyuna doldurulan bir torbası vardır, bu torbaya atılanların birer hıç olduğu öldüktcn sonra anlaşılır. Ve bu torbalar. delik deşık, başkalanna satılır, elden ele geçerek bayram yerlerine, luna parklara, sirklere varır, orada boealblır, teneke aesleri, yanmı» lâstik kokuları sarar her yanı. Bunların eskiden blrer söz olduğunu kim bilecek! Fakat o gün yağmurun çok fazla olması, parklarda dolaşmama, avarelik etmeme engeldi. Bu jKizden, kapalı yerlerde bir süre vakit geçirip sonra sevgilime gitmeğe karar verdim. Kaldınm üzerindeki masalan, iskemleleri toplanmış, bunların ustünde gerili duran, yağmurdan koruyucu renk renk bırandalan, biriken suların ağırlığı ile bel vermiş bir birahanenin, kapıda tiril tiril titreyen garsonu «BuyurunS deyince girdim içeri. Birshane kalabalığında bir bayrarn sevinci vardı yağmurdan Öturü. Kurulanıyorlar, gülüyorlar, içiyorlar, jrağmura hem sövüp hem gülüyorlardı. Ayakta, bir dirseğimi bara dayayarak bira ile soais ısmarladım. Barda is gören garson, yanımdaki müşteriye: Peki, Belçika nasıl? diye soruyordu, o sırada. Yüzü tıpkı maymuna benzlyordu, iklde bir barın arkasındaki aynaya bakıyor ve aynada göl lerini faltaşı gibi açıyordu, gördügü »urata |asmış gibi. tlk kez geliyordum buraya, tanıdığım bir kimse de yoktu içerde. Bira çabuk tutar beni; baSim donmeğe başladı çok geçmeden. Çaiışma saatlân içinde bu beklenmedik avarelik. yağmurun çügınlığı, insanların içkiden kızııtıkça bagıra bağıra konufmağa başlamalan, gün ııığının umuUuzluk gibi yıldırıcı, fakat alışılan, hattâ sevilen solukluğu, bira bardagının ylvli namlusu ve genizdeki hardal tadı, bana umrnadıgtm bir güçlülük verdL Birayı birkaç kez tazeledim. Bir ara yukarı kata çıktım, orada satranç, r bezik, tavla gibi o> unlar oynanıyordu. Bir «üre onları seyrettim. özgürlüğümün tadını çıkarraağa baclanufitızn. (Dcvanu var) Millî mücadelenin ilk yıllarından ilginç belgeler Hıfzı Veldet VEÜDEDEOGLU Millî Eğitim işleri ve dinsel sorunlar * v tr'A Islahat Grubu Tfizttk Taslafjun «KoKopıai: »ağ alt kösede, önceki günkü 4. vaz'<rji70a bildirdiğimiz Mustafa Kemal Pasa'vi hedcf alao ve kimler tarafından yapıldıgı bilinme>en değişıklik görülüyor... Reform Grubtınun Tüzüğünde Millî Eğitüne altı madde (1924), şenat ışlerine ise dort madde (2629) özgülennuştir. 52 yü önce yazılmış bulunan bu maddelerı bugün okumak, gerçekten ibret verıcidir. Şu halde yığınlan uyandırmayacaksın. Işte Kdy Enstıtulerı'nın kapanış nedenlerınden bırı bu. Öbürü de din taassubu. Bu dm taassubunun belırtisıni, belırtısıni değıl tam kanıtını, Reform Grubu Tüzuğü'nün 20. maddesınin son cümlesinde de gormekteyız. Orada harfi harfıne şöyle demlmektedır: «Kızların öğrenimine, tslâm gelenekleri çerçevesinde, erkeklerinki kadar özen gosterılecektir.» nlm yapmasuna ilişkin 23. maddede yansımaktadır. BUtun bunlar Köy Enstıtüleri programların da vardı. Ve bu Enstıtulerın başarısı da «Uygnlamalı metod» ızlemesınden ılen gelıyordu. Şımdi hafız okullanyle kalkınmağa çabalıyoruz. Ne aci! bolümün maddeleri şoyledir: 28 Ülkede din duygulannın pek düskün duruma gelmesı, top lumumuzu büyük bunahmlara ıtelemekte oldugundan, halkın inanişlarını düzeltmeye ve ahlâk gereksinmelermi karşılamaya yetenekli bilgınlerin yetismesı için orgütler kurulacaktır. 27 İl, ilçe ve bucaklarda evlenme, boşanma, nafaka işlerınden doğan davalarda şeriye yargıcının görevleri müftülere verilecektir. 23 özel idarelerde ıslâm top lumunun sosyal haklarını müftüler koruyacaktır. 29 Özel idarelere' birskılan evkafın ıyi korunması, özel yasa ile belirlenecektir» Görülüyor kl, kendine Reform Grubu admı veren topluluğun zihniyetıne göre «Ülkede din duyfi'lan pek düskün duruma gelmls» (GUnümtlzdeki yobazlar da hâlâ bu iddiayı ileri sürerler) ve bu durum «Toplumumuzu büyük bunalımlara ıtelemekte» imiş. Bu nedenle «yetenekli bilginlerin yetismesi için örgütler kurulmalı» İmiş. Eh, şükür Tannya, açık ve gizli olarak lşleyen ve sayılan yüzbinleri bulan «Din eğitimi ve Kuran Kurslanondan ve sayılan yüz leri aşan îmam Hatip Okullan' ndan daha iyi örgüt mü kurulur! Bu 26. maddeyl yazan Grup Uyesi sağ olsaydı, simdi kim bılir ne büyük bir kıvanç duyardıl Ama ne yazık ki, bu örgütlenme hiçbir bunalımı önleyememlştir, hiçbir ahlâksizlığı ortadan kaldıramamıştır. Ramazanlarda camllenn bu denll dolup taştığı va halkın bu denli yobazlaştınldığı bır dönemi ben anımsamıyorum. Durum böyle ıken, kişisel, siyasal, mesleksel ve cinsel ahlâkm da köyde kentte, bu denli düstüğü bır dönemi de ben yine hatırlamıyorum. Demek kl, özlenen dmsel örgütlenme hiçbir abJâksızlıgın önüne geçememiştir. Geçemez de. Dünku yazıda kısa an a lızinı yaptığımız 31. maddemn ortaya koyduğu iktısadi gerçek, yöneticilerce kavranıp o dogrultuda harekete geçilmedikçe, din eğitimi ile hiçbir şey düzelmez bu memlekette! Bunu anlamak içm, sosj'al ortama medreselerm egemen olduğu çöktiş dönemimizi arumsamak ve blraz tarih ka> nştırmak yeter de artar bile. Tüzüğün şeriye ve evkaf bölümündeki düşünceler, Osmanlı döneminden daha da gerilere giderek, evlenme, boşanma, nafaka işlerinden doğan davalarda ser*iye yargıcının (kadılann) görevlerini müftülere vermeyi öngörmektedir. «Bu nasıl Islahat Grubudur ve bunlar ne mene ısla hattır?» diye bağırası geliyor, tosanın! M Koca günüm boftu. Bundan Otürü blr sıkıntı duydum içimde. gün planlamasında beklenmedik bir degi;iklik olmuştu. Oysa i?imde akşama degin çalışsaydım. paydostan sonra, kısa bir süre içln önee sevgilime, oradan bacanağımın evine uğrayacak, sonra da eve ddnecektim. Esim hast» olduğunu söyleyip duruyordu, belkl bir doktora, belki sinemaya gidecektik. Onun seçme sine bağlı idi bu, üzüntülü bir günü ise doktora giderdlk, böylece hoş bir ortskhk kurulurdu aramızda; yok sevinçll bir günü ise sinemaya. Bu güzel düzen rahat ettirirdi beni. Çok çabuk uygulanırdım onun seçimine uygun olan ruh du rumuna. Daha doğrusu bunu gerekserdim hep. Nasüia ya birl, ya öteki olacaktı. Hangisi olacağına karar vermeğe ona bırakmıştım. Bizim eve çok yakın olan bacanağımm «vi İM> ilk haberler durağı idi. Eşimle ve evimle ilgıli havadislerl baldızımdan alırdmı. Bu da evimin mutlulugunda yapıcı bir rol oynamamı kolaylajnrdı. Günün laatlarını belli lşlere bölmü? birl için, birden bef altı saat için özgür kahverdiğlni görmek düıundürücüdUr. Böyle durumlarda doğa benim kurtarıcım olur genellikle; parklara »tarım kendimi, »u kenarlarında dolaşınm. Ta;, kabuk, çiçek gibi çefitli şeyler toplanm bu gezinülerimde, böylece evdeki haıinemi zenginlettiririm. Fa kat eve taııdıgım bu nylerden efimin Sdü kopar, Milli Eğitim İşleri ö n c e Millî Eğitim'den başlayalım. Buna ilişkin altı madde içınde hem çok ileri, hem de çok gerl duşUnceler yatmaktadır. Görelim: 19 Her neye mal olursa olsun, en yakm bir zamanda ulusun bütUn bireyleri okur yazar duruma getırılecektır. Her ıl, bir öfretmen okulu kuracak, bunların oğrenim suresı ıkı yıldan ıbaret olup, çok ıvedl ol&rak köylere oğretmen gönderılecektır. Bucaklarda blrer yatılı ilkokul kurulacaktır. Kızların öğrenimme tslâtn gelenekleri çerçevesinde, erkeklerınki kadar özen gösterilecektır. 20 Sultanî okulları kaldınlarak il merkezlerinde jedişer yıllık idadî okulları kurulacalc ve bu idadilerın son ıki yılında raeslek okullanna ihşkin prograrn uygulanacaktır. 21 Vatarun kurtulusu amacirun ve mal! olanalclann gerçekleşmesine, bansın yapılmasma ve ulusal ortamda normal durumun yerleşmesine degın, yüksek okullar kurulması ertelenecek ve ancak ögrenim zorunda olan öğrencılerın Istanbul'a gönderilmeleri kolaylaştırüacaktır. 22 lllerin elverisli görülenlerinde, uygulamalı tarım okullan ile ebe ve dlsçi ve küçük saglık memuru okulları kurulacaktır. 23 Yönetimi özel idarelere bırakılan sanat okullaruun uygulamalı metodla öîreniml çabuklastırılacaktır. 24 Millî Eğitim Bakanlığl örgütü bu ilkelere göre degıştırılecektir. MALKOÇOĞLU yazan veçteen:Ayhan BAŞOĞLU Bunlardan bırıncısıne, yani kızların öğrenımırun «tslâm gelenek leri çerçevesı» ile sınırlanmasına yukarıda değindığimız ıçın bu nokta uzermde yenıden duracak «tslâm gelenekleri çerçevesındeğılız. Millî Eğitim konusunda de» demek, kaçgöç demek, erprogramın gerıye gittiğı bir nokkeklerden ayrı ögrenim demek, ta da, o zamanlar «Sultani mekkısacası kadını toplum yaşamı dıtebı» denilen lıselerin kaldınlmaşında tutmak demektir. Böyle suıa ilişkin 20. maddede görülüolunca kızlann öğrenımmd bzBD yor. Yedi sınıflı idadî okıdları gosterıİBU? ne olacak, gbstenlme Tanzirnattan sonra kurulmağa mış ne olâcak > j %tr iSkeHt&M&Sibaslanmış olan, lıse duzeyinde, na insan olarak değil, yalnız dihayata hazırlayıcı okullardı. Bunşi olarak bakıldıkça ve erkeğin lar öğrenciyi yüksek okullara da alt kaburga kemiğmden yaratılhazırlıyordu. Zaten «ıdâd» hazırmıs asagı bır mahlük muamelesi lama demektir. Bunlar Meşrutiyapıldıkça, o Ulkede uygarlık olyet döneminde kaldırıldı. Yerlemaz. Işte Köy Enstıtüleri'ni yınni lıseler, bes sınıflı ldadilerin kanlar, TUrk'Un uygarlığına ve yerıni ise ortsokullar aldı idi. çagdaş dünva toplumu içinde lâReform Grubu kendı Drogramınyık oldugu yeri almasına karsı da lıseleri kaldırıp gerıye döneolanlardır. Ne yazık kı, köle ruhrek idadî okullannı gen getirlu okumu? bazı kadmlann kafamek istiyordu kı, bu, doğal olalarını da bu dogrultuda yıkamışrak, gericl düsüncenin belirtisinlar ve onlan öte dünya nimetleden baska bir şey sayılamazdı. riyle elde etmişlerdir. Türk kadınlığı adına gerçekten utanılacak sey bu! Reform Grubunun ilerici görüşleri, «Uygulamalı tanm okulları» ve «ebe, disçi, küçük sağlık memuru okulları» kurulmasına lhşkın 22. maddede ve «Sanat okulla nnın uygulamalı metodla ögre KILIÇ Din ve Vakıf Kurallanyle İlgili Düşünceler I T A RIN ? Reform Programının bu konuya ilişkin bölümü «Şer'ıye ve evkaf» başlığım taşımaktadır. Bu Öbür Devlet Hİzmetlerir DİŞİ BOND Bu Programın İlerici Noktaları 19. maddenin hemen başındaki: «Her neye mal olursa olsun en yakm bir zamanda ulusun bütUn bireyleri okur yazar duruma getirilecektir» düşüncesi, lyi nıyetli bir ıradenın ve bir azmin ürilnü olması bakımından, programın gerçekten ilerici hUkümlerın dendir. «En yakm bir zamanda» nm üaennden yanm yüzyılı aşkın bir zaman geçmiş, Reform Gnıbundakı bu azim AtatUrk çağmdn, yeni harflenn kabulil ile sürdürülmüş, Köy Enstitülerinın tohumu atılmış, înönü devrinın başlangıcmda bu tohumlar ye?ermış, ne yazık ki, bu ilerici atılım halkın uyanmasinı istemeyen gerıci guçler tarafından sureklı olarak kösteklenmış ve işlemez duruma getınlmiştır. Köy Enstıtüleri'nin 33. yıldonümü, geçtiğimiz 17 Nısan'da hazin tbrenlerle anıldı ve kimi yerlerde anılamadı bile. Halk düşmanı çevreler bu Enstitülere elbette düşman olacaklardı. Bugünkü dünyanın karışık ortammda Türkiye'nm ayakta durabılmesinin ancak top. yekün bir kalkınmayla mümkün olduğunu ve bunun ise ancak top yekün bır millî eğitim seferberlığı ile olanak içıne gıreceğını anlayamayan gafiller bu halk dtis manlarına katılmca, ülkemızin bu umut ışıkları sbndürüldü. Bunun sondürülmesınde, birkaç gün dür tüzüğünü incelediğimiz «Reform Grubu» artıklannm da büyttk rolü oldu. Çünkü bu grup, kimi konularda reformcu fakat ruhta tutucu üyelerden oluşmuştu BugünkU dünyada, Trablus'un Kur'andan baska kitaplann yakılmasmı emreden KADDAFl'si de reformcu. ö y l e reformcularm özlemcileri bugün blzim ülkemizde kol gezıyor. Hem iktisatta özel ciliğe bncelik vereceksin. özel sermayeyi, devlet destegi ile daha da çoğaltacak ve güçlendıreceksin; ondan sonra kendıni «Reformcu» diye tanıtaeaksm. Bunu ancak uyanmamış yığmlar yutar. 'TIMI IOJPTAODI MANI/ME /VHYOOUM. 8 I L M E M ö Bu. i ı TİFFANY JONES DUGUNU LfyOBMU SUKJUZ? ç GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle