Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 25 Mart 1973 kinci Türkiye Büyük Millet Meclisl döneminde, 192S'te, îsttklâl Mahkemeleri Kanunu'na göre, Ankara'da bir îstiklâl Mahkemesi kurulmus, başkanhğına Afyonkarahisar Mebusu Ali (Çetinkaya\ üyeliklerine ise Gaziantep Mebusu Kılıç Alı, Rize Mebusu Ali, Aydın Mebusu Dr. Re «it Galip, saveılıgına da Denizli Mebusu Necip Ali (Küçüka) seçilmişlerdi. Bu mahkemenln savcısmın ve üyelerinden üçünün adları «Ali» olduğundan, kimi mebusUr buna •Dört Aliler Mahkemesi» diyerek espri yaparlardı. I Olaylar ve goyiişter Ankara Istiklâl Mahkemesi Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Başkâtip Şükrü Bey, bir gün benl çağırtrp sıranın bana geldiğini, ertesı günkü ejkiya idamında bulunmanu söylediğı zaman, benim aslî görevımın Meclis memurluğu olduğunu, burada ek görevle çahştığımı, bu nedenle idamlarda ha zır bulunmak için gıuneyeceğimi bildirdim. Şükrü Bey, «Emir emirdir» diyerek ileri geri konuştu. Bumm üzerine mahkemenin savcısı Necip Ali Bey'e gidip istifa dilekçemi verdim. Sebebini öğrenince, Başkâtibi çağırttı: «Hıfzı Bey'i hıç bir jdam isine göndermeyiniz. Onun yerine her zaman Muzaffer Bey"i gonderiniz» diye emir verdi. Şükrü Bey ile aramız bu yüzden açüdı ve hep öyle gitti. Muzaffer, Birinci Dünya Savaşında. Cemal Paşa tarafından bazı Arap şeyhlerinin idam edildiği Suriye'de yedeksubaylık yapmış, böyle işlere alışık, hattâ hevesli bir arkadaştı; benim yerime memnuniyetle gider, mahkurolara idam kararını okur ve sonra gelip bize anlatırdı. Bu mahkemedeki görevim sırasında hlç hatırımdan çıkmayan yargılamalar, eski Maliye Nâzırı Cavit Bey'in, tanınmış yazar Hüseyin Cahit'in (Yalçın) yargılanmaları ve blr de «distol» ilâcı satmak bahanesiylo bir teşkilât kurarak şeriat propagandası yapıp memleket içinde isyan haarlayan kişilerin ve nihayet Iskiliplj Atıf Hocanm yargılanmasıdır. Bunlardan Çorusı'a sürgün edilen Hüseyin Cahıt Bey mahkemeye hiç baş eğmernîş, Cavit Bey de hazır bulunanlann anlattıklarma göre idam sehpasında bile metanetini bozmamış, Atıf Hoca mahkemede celâdet gösterdiği halde, idam kararının kendisine sabahleyin tebliğ edildi ğınde, yine arkadaşlann anlattığına göre çok telâşlanmış ve yalvarmaya başlamıştı. Dbtol* cüler ise bir ideal adamı olmayıp, para İle ts gören dcrme çatma insanlar olduklanndan, suçu birbiri üzerine atan, korkak, silik, hattâ solucan gıbi iğrenç insanlar olarak kaldı belleğimde. Birinci Büyuk Millet Meclisinde Kırşehir mil letvekilliğinde bulunmuş olan Rıza Bey ismındekl zat da gerek yargılama sırasında, gerek idamda çok metanet göstermiş kisilerdendi. îdamından 6n. ce «Haydi yürü» diye bağıran bir polise: «Sus be! Ben kapımda senın gibi çok köpek besledim» demiş. Atatürk'e karşı Izmir'de tertiplenen suikast teşebbüsü üzerine, Ankara tstiklâl Mahkemesi İzmir'e gitti o sırada. Benim Ankara Hukuk Fakultesindeki imtihanlarım devam ettiğinden, yine istifa etmek istedimse de, Savcı Necip Ali Küçüka beni «nöbetçi memur»luk göreviyle Ankara'da bıraktı ve istifamı kabul etmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafmdan mahkemenin kaldırılma sma, yani göreve başladığım 1 Mayıs 1925 tarihinden 1 Mart 1927 tarihine değin, yaklaşık olarak iki yıl bu mahkemede memurluk yaptım. Böylece, beş yıl önce, 1920'de, heniiz bir lise öğTendri buluııduğum sırada kuruluşlarına tanık olduğumu geçen hafta anlattığım Istiklâl Mahkemelerinden birınin çalışma yontemine de yakından tanık olmak fırsatmı buldum. Hem de bu kez, bir Hukuk öğrencısi olarak. Gördüm ki buradaki işler, Fakülte sıralarında okuduğum Hukuk ilkelerine hiç uymuyordu. Hukuk garantlsi, insan hak ve özgürlüklerinin garantisi gibi ilkeler bu mahkemede söz konusu değildi. Çünkü bu mahkeme bir adalet mahkemesi değil, bir ihtilâl mahkemesi, bir sıyaset mahkemesi idi.. A Benim Görevim 1925 yılı Mayıs ayınm başında Türkiye Büyük Millet Meclisi Kâtibi Umumisi Veysel Âdil Bey (Meclisin birinci döneminde uınumî kâtip olan Recep Peker, ikinci dönemde Kütahya'dan Mebua seçildiğinden, yerine Veysel Adil adında eraekli bir kurmay binfefaşı atanmiftı) benl' odasına çağırtarak: «l<iKİâl Mahkemesinden raeraur istiyorlar. Buradaki vazifene ılâveten Muzaffer'le ikinb. orada çalışacaksınız. Maaşınızı buradan ala, :3,wsınız; aynca oradaki çahşmanız ism sizlere ' her ay ellişer lira raaktu ücret verilecek» dedi. Bu, muvafakat arama veya teklif değil, bir emirdi. Istiklâl Mahkemesindeki zabıt kâtipliği görevime hemen ertesi günü başladım. Durusma olduŞu günler orada çalışıyor, olmayınca Meclis'teki isimi görüyordum. Üyeler ve Yazı Kurulu Savcı Necip Ali (Küçüka), temiz yürekli bir insandı. lyi Fransızca bilir, Garo'nun Ceza Hukuku kitaplannı okur, iddianamelerine yabancı müelliflerden pasajlar aktanrdı. Başkan Ali (Çetinkaya) memurlarla Üisküerinde çok babacan bir adamdı. Fakat mahkemede, o zaman birer birer gerçekle§tirilmeye başlanmış olan Türk devrim ilkelerine karşı gelenleri vargılarken çok sertti. Üyelerden Dr. Reşit Galip ve Ali Beyler nâzik insanlardı. Reşit Galip gerçekten idealist bir adamdı. Mahkemenin en sert ve korkulan üyesi Kılıç Ali idi. Mılli Mücadele yıllarmda kendisinl kor. kunç gösteren siyah sakalını kazıtmıs, yuvarlak yüzlü olmuştu. Yazı Kurulu, birbirine tutkun arkadaşlardan cluşmuştu. Yalnız Ba&kâtip Şükrü Bey'le benim aram pek iyi değildi. Mahkemenin kararı üzerine idamlar yapılırken, memurlar sıra ile gorevlendirilir ve sabahleyin Ankara Savcısı ve doktorla birlikte infaz yerine gıderlerdi. Kimi Anılar sonra en onemli kuruluşlandır. Çünkü bu mahkemeler, ilk biçimleriyle hem yasama, hem yargı, hem de birçok konuda, yürütme yetkisine sahip birer kuruluşru. Abartmasız denilebilir ki, bunlardan her biri, kendi başına bir «Büyük Millet Meclisi», kendi başına bir diktatördü. Devletın silâhlı veya sivi] bütün makamlanna emır vermek, bu emirleri yerine getirmeyenleri hemen yakalayıp yargılamak yetkisine sahipti bunlar. Verdikleri idam kararları kesindi: Meclisin onayı gerekmeksizin hemen yerine getirilirdi. Millî Mücadele yıllarında cephelerin yıkılmasını ve Anadolu'nun icinden çökmesini bu istiklâJ mahkemelerinin gerçekten şiddetli icraatı önlemiştir. Bunda hic kuşku yoktur. Cumhuriyetten ve devrimler başladıktan sonra da devrim düşmanlannı ve mürtecileri bu mahkemeler ezmiş, Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya izmirMe suikast yapanları bu mahkemeler asmıştır. Ancak öyle bir zaman geldi ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri kendilerinin yarattığı bu tedhiş mahkemelerinden (1) kendileri korkmaya basladılar Çok iyi hatırlıyorum: 1926'da Ankara lstiklâl Mahkemesi Başkanı Ali Çetinkaya'nm ve üyeler den Ali Kıhç'ın bütün ülkeceki nüfuz ve otoritesi bir halk deyimiyle, «forsu» bir ara Başvekil İsmet Pasa'nınkinden daha üstün gözükmeye başlamıstı. Meclis bu mahkemelerin yetkilerini azaltmayı düşünüyordu. Işte bu sırada işıttiğimize göre Ismet Paşa'nın müracaatı üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın müdahalesiyle, 1927 mart başında Ankara Istiklâl Mahkemesi kal. dınldı. Bunun üzerine ben de Meclisteki zabıt kâtipliği görevime döndüm. tstiklâl • Mahkemeleri Kanunu uygulamasız kaldığı içın uzun yıllar sonra Demokrat Parti iktidarı zamanında yürürlükten kaldınldu Bu bahsi bitirirken, o tarihte Ankara'da yayımlanan bir mizah gazetesinde çıkmış olan şu ilânı buraya aktarayım: İp«izlere ip dağıtılmaktadır. İhtiyacı olanlarm Ankara tstiklâl Mahkemesi ne müracaatları rica oinnnr.» Birkaç hafta önce Parlamentoda 3035 profesörÜB ipini çekersuı, her şey düzelir» diyen milletvekilinin sözleri bana, çağnşım yoluyla, 47 yıl önceki bu ilânı hatırlattıl (I) «Tedhiş Mahkemesi» deyiminl bu mahkemelerin kuruluşn sırasmdald şiddetli tartışma. lar sırasuıda mebuslardan biri knllanmıştu Hahnmda kaldığına göre Bolu Mebusn TunaIı Hilmi Bey de bunlara «Halk Mahkemeleri» veya «MiIIet Mahkemeleri» adının verilmesini Snermiş, fakat Meclis bnno kabnl etmemişti. Teısine kronoloji talyan yazan Giovanni Papini, bir yazısmda, tarihi anlamak için kronolojiyi tersine çevirmek gerektiğini söyler: « Bir Ingilizce bir de Arapça kitap alalım. tngilizce kitaba bir ııumaralı sayfadan baslar, sonuna kadar çideriz. Arapça kitap ise sonuncn olması gereken sayfadan başlar, ilk sayfaya döner. Bu usnlü tarih yontemine aktannız. Düsünfinfiz ki bir olayın sahici önemi ve içyüıü yıllarca, bazen yuzyıllarca sonra meydana çıkıyor. E|er, Müslümanlann Kudüs'e 637 yılında girdiŞini söylersem, bnnnnla îslâmlı|ın askerî yavılmasının bir küçük özelliğini belirtmis olamm. Ama olayı ilk Haçlılar seferine yol açan 1095 yıh acısından alaeak olursam, birden onun alabildigtne kapsarnı ortaya çıkar Bn tarihte Batı Hıristiyanlannın l^a'nın mezannm Müslnmanlar elinde bnlnnmasını teevizi olanaksız bir hakaret saymalan ve Batı ile Dogu arasıııda bir çarpısma dofması, ömpr'in Kudüs'e girisindeki kesin önemi açıklar. Bn olajın bu muazzam sonnçlan verebilmesi icin bes vüzyıl ferekmistir. Böylece Ortaçağ tarihini tersine çevirirken 637 yılına gelinee. ona damgasını vuran olayın asıl anlamını önceden biliyorum.» Basyazarımız Nadir Nadi'nin cTCnkü yazısım okurken Giovanni Papini'yi andım. CumhurbaşkanlıSı seçimlndeki olağanüstü çatışmayı yorumlarken Sayın Nadir Nadl diyor Id: « Bizce karsılasılan güçifıSün baslıca nedenlerinde» biri, Parlamentoya egemen oldnfunu sördü|ümüı güçlerin, Parlamentova varlık veren kaynaja, yani Anayasa'ya. yani doÇrudan dofrova 27 Mavts Devrlmine ters dösmüs olmalandır. ( ) Arada tehlikeli gfirtfismelere yol açan bu olnsnm. ta ilk günden, rahmetli Ali Fuat Başıril'In apar topar Istanhnl'» yolcu edilmesinden bn yana böylece «iürfip gitmektedir.» Evet, bugünden düne bakmak, dünkC' olaylan daha ivi kavramak olanaklannı verdiğı gibi, bugünü de aydınlatjyor. Parlamento'da Cumhurbaşkanlığı için yarışan iki adaydan biri Gürler. biri Anburun'du. Her ikisinin kimlikleri ortaya konulduğunda olavın gerçek çizgisi belirginlesir. Gürîer 27 Mayısçı ve 12 Mart Muhtırası imzacılanndan... Arıburun ise hem 27 Mayıs'a hem 12 Mart Muhtırasına karşı çıkanlardan.. Durum ortada! Daha başka yorum yapmanın olanağı yok! Her iki adayın da emekli Orgeneral olması daha da uyarıcı. Ne var ki AP iktidan Anburun'un yanmda ve arka'inda olduğu halde, CHP Gürler'in yanında ve arkasında değil. 27 Mayıs'tan sonra olan degi'iklik lşte bu. Pekf, bundan sonrası ne olacftk? Giovanni Papini gibi düsünürsek, bugünden düne dogru bir kronoloji çizgisinde olaylar anlasıldığı için yorum yapmayalım. Müslümarüar 637 yılmda Kudüs'e girdikleri zaman Haçlı seferlerinin gerekçesini yarattıklanm bilmiyo lardı. Rahmetli Ali Fuat Başgili apartopar Istanbul'a getîrenler de 1973 Cumhurbaşkanı seçiminden haberli olamazlardı. Olaylar gelişir, tarih olusur. Bugün Cumhurbaşkanlıgı seçimleri konusunda gazetelere yansryanlar. olaylann zaten dış yüzüdür. Biz bile azbuçuk kulisten haberli oldugumuz halde zaman zaman eümizi alnımna vurup: Vay canına!. diye şaşıyoruz. Yannöbürgün sizler de olaylann lçyüzünü öğrendiğlniz zaman aynı şaşkmlıgı göstereeeksiniz. Gazetelerde okudum; kırk yıllık politikacı Sayuı Osman Bölükbaşı bile sormuş: « Pasam, siz hiç böyle oyun gördBnfis mfl?» • İsmet Inönü cevap vermiş: « Her oyun aynı olsa tadı mı kairrdı?» Gerçekten de tadı kalmazdı. Ne var ki politikada oyun, her zaman yazdığmuz gibi işin yuzeysel yanıdır. Temel sorunlardır bizi llgilendiren. Kişiler, partiler, oyunlar... Bunların hepsi güzel... Bir de fikir yam yok mu insanlarm? Ülküleri. inançlan yok mu? Oyunlara bakıp şaşırmamak için fikir • iJogrultusuntı pusula edınmek gerekir. Fikir. doğrultusuna inandığmiz ki«t lerin ve lid^ıierin işte bu balaından önemi buyfiktUr. İ Sonuç Istiklâl Mahkemeleri, Milll Mücadele tarihinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinden ve ordudan İÇTENLİK OLMAYINCA. OKTAY AKBAL Evet Hayır Günîin ardından oların yarattığı para bunalımını görüşmek üzere Ortakpazar üyeleri Maliye Bakanlarının toplantılarından sonra «10 zengin ülke» denilen grubun Ingiltere, Fransa, Amerika, Almanya, Japonya, Italya, Belçika, Hollanda Kanada, tsveç Maliye Bakanlan da toplanmış ve Ortakpazar ülkelerince alınan tedbirleri uygun görmüş, oncfan sonra da iki haftadan berl kapalı olan borsalar açılmış ise de, sinirlilik devam ediyor. Almanya, markın değerini yükseltmiş, Japon yen'i de dalgalanma sonucu t/ol6 oranında yükselmiştir. Fakat bunalım atlatılmıs sayılmıyor. Amerika para sorununu, ticarî ilişkilere bağlamıştır ve açık veren tıcjri dengesinin düzeltilmesini i*~ tiyor. 1972 yılında ticaret dengesi 6 milyar 400 milyon dolar açık vermiştir ve bundan Japonya ile Almanya'yı sorumlu tutuyor. Denge kurulmadıkça, isbirliğine yanaşmayacaktır. Dostlariyle bu konud1» çatısmak için Nixon, kongrede ek yetkiler istemistir. Bazı senatörler d3 Amerlkan askerlerinin Avnıpa' dan çekilmesi lçin Nixon üzerın deki baskıyı arttirmlşlardır. ğl A I I > n i n oyununa geldik. Onlar isteklerini kabul ettir11 A I * m e k i ç i n ^y 1 1 b8?81"1 satladılar. Gayet planlı hare"• ket ettiler. Grup kararlanna saygılıyım, ama kendi lnanç!arıma daha çok saygılıyım.» Bu sözler o verilmeyen üç yuzüncü oyun sahibi Uşak Mületvekili Adil Turan'mdır. Bir tek oy ne denli önemliymiş herkes gördü dğrendi! AP'liIerden berberde, lokantada valrit geçırenler de yetişti vardıma. APCHP ortaklığı Anayasa'ya bir madde ekleyip Cumhurbaşkanının süresini iki yıl uzatma formülünü gerçekleştiremedi. Olsaydı, Saym Sunay iki yıl daha Baskanhkta kalsaydı, karşımıza yeni bir hükümet çıkacaktl kuskusuz. Bir ortakhk, CHPAP karma kabinesi... Bir yü, İM yıl, ne zaman seçimler yapılırsa o zamana kadar iş başında kalacak bir kabine. Melen gidecekti, AP'den bir Başbakan gelecekti, yardımcısı CHP'den olacaktı, Bakanlıklan bölüşeceklerdi. Ortanın solunda görüslerin savunucusu bir CHP ile ortanın epey sagında bir AP birlikte yöneteceklerdi ülkeyi! Hiç bir başarılı iş yapamadan, hiç bir önemli sorunu ortadan kaldıramadan. Cünkü bir iki ay geçnıeden çatısma başlayacak, bundan kayıph çıkan da CHP olacaktı. Hele ilk seçünlerde, AP silme kazanırken, CHP, kendi taraftarlarını da küstürdüfü içia büsbütün zararlı çıkacakü. Bu plan tutmadı. İyi de oldu. Şaşırtıcı şeyler gördük. Inalu'.maz durumlarla karşılaştık. Şaşırtıcı dedim söz gelişi. Yoksa hıç bir şeye şaşmaz olduk bir süredir. Ben politika haber» lerinden hıç bir heyecan, telâş duymuyorum. Ne umutlanıyorum, ne de bezginliklere düsüyorum. «Politikacı değil mi sözune güvenilmez hiç birinin» diye konuşanlara hak vermemelc e'.de değil. «Dün başka, bugün başka» anlayışı yalnız AP'de mi? öteki partıler de aynı yolun yolcusu, en iyısi de, en kötüsü de, bu çizgide, bu arüayışta. Politika, aldatma sanatıdır, bu i? oyla olmuyor mu, öyleyse ne yapıp edip hoş görüneceksin seçmene. Oy avcılığı edeceksin şöyle ya da böyle! Kimi zaman bagırır çağırır suçlarsın karşındatani, kimi zaman işbirligi yaparsın. kimi zaman över. kimi zaman yerersin! Buna da halklaşmak, halkla bütünleşmek, demokrasinin koşullarına uymak, parlamentoyıı savunmak adını verirsin. Herkes de buna inandı sanırsın... Bizans oyunlan iyiden iyiye karmakarışik bir hâl aldı. Na oluyor, ne bitiyor, ne olacak, ne bitecek, anlaşılır gibi değil. Kafalar alt üst oldu, şoyle derken bir de bakıyorsun, böyle oluvermiş! Şu adam iyidir derken o kötü bir yola sapmış, kötünün kötüsii saydıfın başka bın olumlu bir davranışta bulunmuş. Hepsi yuzeysel şeyler elbet. O da. bu da, şu da, berikl de ıçtenhkle davranmıyor. Dünkü sözüne ters sözler söylerken, dünkü düşmarunı kollanna aürken, dostlarını kapı dısan ederken, bekienen davranışı bırakıp en ters bir işe kalkışırken de tçtenlik arama hiç birinde . Bambaska hesaplar var hepsinde. AP ile CHP işbirligi de öyle, DP ile CGFnin onlara karşı çıkışı da! Özel hesaplann ardındalar. Kişisel düşUnceler ağır basıyor hepsinde. İçtenüğin izi yok dedıklerinde, yaptıklannda. Alın tek tek, şu lider saydıklarımızın son haftalarda söylediklerini, bir inceleyin! Bakm davranışlanna, birbirini tutmaz çelişkilerine! Ecevit Gürler'e oy vermez, Şunay'ın süresini uzatmayı kabul eder. Sunay'ın Başbakanını partisinden çıkarmış PejTioğlu ise bu sürenin uzatılmasına şiddetle karşı çıkar. Demire! en kaypak oyunlann ardındadır. Bozbeylisı. bılmem kimi de... Gelin de bu karmakarışıklığın ıçinden çıkın! «Kendi inançlanma daha çok saygılıyım» demiş CHP grup karanna uymayan Adil Turan. tşte ömek almacak bir davraruş. Kişi, kendi inançlarmı herseyin üstünde tutmalıdır. Ama politikacılarımız yannki seçimde aday olmaohnama hesabına «inanç» tan daha üstte yer verırler bızde. Turan'ın bu davranışında Içtenlik var. îçtenlikli davranışlara, sözlere özlem duyduğumuz için kendi öz çıkarlanna, seçun hesaplaruıa aykırı düşmeyi göze alan bir politikacıyı alkışlamak gerekir. Partl hesabı, parti yaran degil, önce ulusun, toplumun yararv. Yadsınmaz, karşı konulmaz grup kararlarına körükörüne baglı kalmanın kişileri Yassıada'lara getirdiğini yakın tarihimizde de görmedik mi? Şimdi ne olacak? Ne olacaksa o olacak! Koskoca parlamentoda Başkan seçilecek yetenekte insan yoksa, bulunamıyorsa durum çok ama çok acıdır. Bundan hepimiz üziintü duvmalıyız. Oysa gerek Senato'da, gerek Mecliste Cumhurbaşkanı seçilecek nitelikte kişiler vardır. Içtenlık olsa, eizli, özel çıkar hesaplan girmese işin içine, sorun kalmayacak. Ama Bizans oyunlan ağır basıyOi, Işler kördügüm oluyor o zaman. Kimse gerçek düşüncesini, özlemini, isteğini söylemlyor. bambaska ağızlar kullanıyor. Bu yüzden de kördügüm büsbütün çözülmez hale giriyor. Şimdiki gibi... Dostlarla Çatışma, Düşmanla Sevişme D NİXON YETKİ İSTİYOR, FAKAT ÜZERİNDEKİ BASKI DA ARTIYOR ÇİN İLE SEVİŞMEDE ÖNCELİK SAVAŞ SÜRDÜKÇE VİETNAM GÖRÜŞMELERİNDEN SONUÇ UMMAMALI İSRAİL'İN KIVANÇLA SEYRETİĞİ PANORAMA Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER DOKTOR ARANIYOR 657 sayılı kanuna tâbl olarak lşletmemizde istlhdam edllmek üzere en az S yıl tecrübe görmüş mütehassıs ve pratisyen doktor alınacaktır. Mütehassıs heklmlere ber ay ayüklan dışında 3000. TL. pratlsyen hekimlere de 2300. lira tazmınat ödenecek ve ikâmetlerine tenvir ve teshin edılmış birer lojman tahsis olunacaktır. Görev almak lsteyenlerln lcısa hâl tercümelerlyle birlikte asağıdaki adreslmlze müracaatlan rıca olunur. ETİBANK ERGANİ BAKIR İŞLElıVlESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ MADEN (Basın: 12730/1896) ra yardımı vaadetmesl Arap bu hareketini NtXON eleştirmiş luktan azletmişler, Makarios da ları öfkelendirmiştir. Sedat tir. Pakistan'ın Hlndıstan'a sal onlann görevlerine son vermiştir. tekrar Moskova'nın kapısını ça dırman söz konusu değildir, fa Bir yandan Makarios, öte yandan silâhlanacak Pakistan'ın, da Grivas ve piskoposlar arasmlarken, Dışişleri Bakanı Zey kat yad'ı da Çin'e ve öbür Asya Hind altkıtasında Hindistan'ın daki bu çatışmada Atina, Makarı(ilkelerine yollamıştır. Fakat kurmayı tasarladıgı nufuzuna b o os'tan yana görunmek istıyorsa yun eğmiyeceğinden korkuyor. da, Grivas'ı kanamaktan da çekendi aralanndaki çatışmalar da sertleşmiştir. Solcu Araplar Normâl Uişküer bu nüfuzun ta kiniyor. Grıvas'm ve papazların dan gelen baskılara rağmen, Su nınmasiyle kurulabilir. Hindis baskısı altında Makarios'un kendan Başkanı Nimeyri, iki Ame tan'ın alt katada bir çeşit Monroe di himayesine sığınacagını, ve kaidesi kurmak ^«>M«irMJ^ oldu poliükasma dık gitmıyeceğini rıkalı ve bir Belçikalı diplomaumuyor. Bu arada Makarios, ğu görülüyor. tın öldürulmelerinden suçlu Roma'da bır konferansa gitmeyi «Kara Eylül» gerillalanm yartasarlayan Başkan Yardımcısı gılamakta devam ediyor. Sudanı Rauf Denktaşın pasaportunu iphedef tutan komplonun Filistin 1969 yüından beri kendisi için tâl etmıştir. Mesele ile ilgilenen Kurtulus örgütü tarafından terbüyük bfişagnsı olan Kuzey Ir Dışişleri Bakanlığımız bu konuda tip edildiğini söylüyor ve bunDostlan ile çatışırken, Amerilanda sorununa çare bubnak üze tesebbüse geçmiş ise de, Roma da Lıbya liderı Kaddafi'nin de ka, eski düşmanlariyle sevişmekre, Ingiltere hükümeti bu ülke Konferansı arada geçtiğinden, parmağı olduğunu ima ediyor. tedir. Karşıhklı ticaretin genişnin otonom yönetimine el koy pasaporta ihtiyaç da kaimamıştır. Kendisine para veren Kuveyt'ir. letilmesi içın Amerika Malive mustur. Bir çeşit sıkıyönetimle Bu karışıklık içinde toplumlarBakanı Schultz, Moskova'ya gıt baskısı altmda Kral Hüseyin, yönetilen trlanda'da bu bir yıl arası görüsmelerden olumlu soÜrdıln hükumetini devirmeye mişti. Yahudi göçmenlerinden içinde asayiş kurulamamışür. nuç elde edilebileceği şüpheli gotesebbüs eden Abu Davud li Protestan ve Katolikler bırbirini, rünüyor ağır çıkış vizesı vergisi alındıkher ikisi de aralanna giren İngiça, Kongre Sovyetlerin «En zi derliğincfeki «Kara Eylül»cülerin ıdamını durdurmuş ise de. liz askerlerini öldürüyorlar. Ölüyade müsaadeye mazhar ülke» Filistin Kurtuluş Cephesiyle lenn sayısı 700'ü geçmiştir. îngilhakkmdan yararlanmasını enbarısamamıştır Bu arada, Irak tere, devamlı bir rejim kurmak gelliyor. Schultz bu sorunu SovAmerika Avrupa'daki dostlariyyet yöneticileriyle görüşmüş va ile Kuveyt arasındaki sınırda si için tesebbüse geçmiştir. 8 mart le çatısıyor, eski dUşmarJarıyle ta, halkm, tngiltere"ye bağlı mı sevişiyorken Monroe kaidesiyle çözümlemiş olacaktır ki, 5 Ya lâhlı çatışmalar olmuştur fsrail de bu panoramayı kıvançla kalmak, yoksa Güney Irlanda'ya nüfuz kurduğu Lâttn Amerika ülhudi vergi vermeden göç edekatümak mi istediği hakkmda seyredivor. bilmiştir. Vergi şimdilik alınmıkeleriyle de kavga halindedir. bir referandum yapımuş, nüfu Güneydoğu Asya'da batağa sapyorsa da kanun duruyor. sun üçtc ikisi protestan olduğun lanmısken, bu ülkelerm bazllan, Fakat Nixon Çin ile sevişmcdan ülkenin tngiltere'ye bağlı Amerika'mn nufuzuna karşı gelye önce veriyor. Kissinger'kalması lehinde oy kullanılınış mişlerdir. Küba, Peru ve Şili buın son zlyaretinde kurulmasına b. Bundan Protestanlar memnun nu başarmıştır. Panama da, Gükarar verılen «irtibat bürosu»na Amerika'nın 1971 savası sıra oldular, fakat şimdi kurulacak venlik Konseyinin Panama'da Amerıka'nın başlıca diplomatrejimin, eskisi gibi kendi haki toplanmasım sağlamayı başarasında, Hindıstan ve Pakistan içın larından olan David Bruce suyşulamaya başladığı silâh am miyetlerine dayanmayıp, Katolik rak, hem kendısinin, hem de baştanmıştır. Taiwan ile ilişküenni lere de eşit haklar tanıyacağıru ka Lâtın Amerika ülkelerinin dert kesmeden Amerika ve Çın bu bargosunu gevşetmesi ve Pakıstana «Öldürmeyen silâh» satma ögreniDce tepkl gösterdiler. Mem lerini dile geürmiştir. Panama, yükelçiler atayamadıklanndan nun olmak sırası Katoliklere gel Amerika'yı kanaldan uzaklaştarelçiliklerin yerini alacak «irtibat ya başlaması, Hindistan'da sert di. Fakat sorun çözümlenecek tepkl yaratmıştır «öldürmeyen mak istiyor. Oysa Amerika, Pabürolan» kuracaklardır. Aslında mi? Ayn ınesele. silâh», uçaklar, toplar, tanklaj namayı 1903'te Kolombiya'dan Pekinde oturacak, «irtibat buıodışında kalan uçak motorları, ayırarak bagunsızuğa kavuştursu» memuru, Büyükeçı olacak, paraşüt, yedek parçalar demekmuş, karşılığmda imüyaz alarak Taipeı'de oturan Büyükelçiye miş. kanalı da 1914'te açmıştır. Kanagörecek iş bile kalmayacaktır. lı Panamaya bırakmasını öngöKıbns'ta Grivas, Makarios'a Amerika, Pakistan'a savaştan karşı gerilla savaşma girişmiş, ren bir karar tasansının Konseyönceki siparişlennin bir kısmını ce kabulunü Amerika vetosu ile Veitnam'da 27 ocak anlaşmaveriyorsa da bu davTamşm, her gün karakollara ve Makarios engellemiştir Karar venlememış sı gereğince, Amerıkan askerleHınd altkıtasında barısi tebiike çu Bumlann evlerine baskınlar ise de, sonuç, Amerikanm presri geri çekiliyor, tutsaklar geri ye düşürdügü ve Pakıstanla nor yapıyordu. Hükümetçe tedbir a tijine indirilmiş ağır bir darbe verüiyor ve bombardımanlar somâl ilişkılerin kurulmasını engel lacagı yerde, Makarios da Gri olmuştur nucu yıkılan verlerin tamirire vasçılara karşı bir gerilla savası lediği iddiasiyle Hindistan buna yardım için Amerika ile Kukarşı çıkmıştır. Kendisi çok bü açmıştır. Karşıiıklı gerilla savazey Vietnam, Güney Vıetnam'Ja seçim düzenlemek içın de Gü yuk silâh üstünlüğüne sahip o şı Adada anarşi yaratmıştır. Ote lup, Sovyetlerden de dilediği kayandan Sinod Meclisinin üç pis ~ UZETTE NAVON ~ re Vietnam ile Vietkong aradar silâh alabilen Hindistan'ın koposu, Makarios'u Başpiskopos = sında ikili eörüsmeler baş!aile = mtş ise de ates kesilmiyor ve ZS ÎZİ tSRAFtL ^ S son günlerde küçük ölçüde savaş halini almiştır. Saygon hu= Nîsanlan<Jılar = kumeti ve Amerika. Kuzey Vi= 25^.1973 = etnam'ı ateskese avkın hareketle ve Kuzeyden Güneye as ker sızdırmakla suçluvorlar. Kuzev Vietnam ise. Amerika'nın 1 Belediyemize ait 750 000, Türk Llrası kesif bedelli kaJaponva'dan silâh (tetirerek Gıinalızasyon ve dükkân inşaatı 2490 sayılı yasa hükümleri ney Vietnam askerlerini yenidahilinde kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. den sllâhtadıtını irfdia ediyor. 2 Ihale 10.4.1973 Salı günü saat 15.00te Belediye Encümeni tkili görüşmeler henüz başladıhuzurunda yapılacaktır. 6mdan. nasıl gelisecekleri belli degildlr 3 İşin geçici teminatı 33.750, Türk Lirasıdır. 4 Ihaleye ıştirak edeceklerin B. Grubunu havl MüteahhitFakat Vietnam'da sa^as deK17TtJtV7. lik Karnesinın aslı İle en az 1.000.000, Lir»'ık bir isi vam ettikçe eörüsmelerden o Ayşe Leman E3if yaptıklanna dair is bitirme belgelerlni ibraz etmelerl gelumlu bir sonuç elde edilemez. BALl'nin rekmektedır. Bu »rada Kambocta Başkan dogumunu afcraba, 5 Posta ile yapılacak muracaatlarda vaki gecikmeler nazan Lon Noi'u öldürmek lcin 3 vil dost ve arkadaşlanönce düsörülert Bevka* Sihanuk" itibare alınmaz. mıza duyururuz. un dama(fı tarafınrian komplo 6 2490 sayılı yasa hükümleri dahilinde hazırlanacak zarflaNew York, 3 tertip ediimistlr. Sarav bomhann ihale saatinden 1 saat önce Kornisyona verilmesi, İJŞubat 1973 lanmıs. Lon Nnl kurtulmus 1=P tirak BelgeMnin ihale gününden 3 gün evvel alınması, Dr. Neylân Bâli de savaş bıırada da başiamıştır. gereklı Teknik Teçhizata haiz olmalan, 1973 Yılı Ticaret Y. Müh. thsan BâU Odası Belgesini ibraz etmeleri şarttır. 7 Bu işe ait sartname Belediye Fen Işlerinde gSrülebflir. Amerika'vı îiyarerl »ıra^mda Nixon'un tsrail Başbakanı GolCumhuriyet: 1904 (Basm: 128181897) da Meir*e yenfden silSh ve pa TÜRKHOECHSTİ SANAYİ VI TİCARETA.Ş.| Düsmanların Sevişmesî: K. Irlanda: SATIŞ ELEMANLARI arıyor ARADIĞIMIZ VASIFLAR: • Kimya Mühendisi veya Kimyager olmak • Askerliğini yapmış olmak • İngilızce veva Almanca bilmek • Tercihan tekstil sahasında tecrübe sahibi olmak ŞAĞLIYACAĞIMİZ İAAKÂNLARr e İyi bir atmosfer içinde emin bir iş e Bilgi ve tecrübe ile mütenasip tatminkâr bir ücret e Haftada 5 gün mesai Yazıh müracaatları bir resim ile birlikte P.K. 41MECİDİYEKÖY.adr. bekliyoruz. I Boya Şatış S6rvisinde istihdam I edilmek üzere genç ve dinamik Panama: Bn. Gandi'nin Öfkesi: Reklâmcüık: (672) • 1907 •• «« Kıbrıs: 1? Mart 1973 OLUM Vietnam: GÜLSEN UZÜN (AYDINTAŞBAŞ) Sendin suda akan. yaprakta yeşıl. gülde kırmızı Zorlu bir dal gibi eglendın fırtınalarla înce bir sızı birdenbıre kırdı kollarımızı Ve bır sabah kuşlar gibi elımızden uçup gıtti mutluluk Kocası : ALİ ÜZUN ve Sıraç âydıntaşbaş ailesi Kıymetli eşım ve biricik annem Bakırköy Akıl ve Sinır Hastalıklan Hastanesi Dahilive Mütehassısı (Heriş 475) 1913 İLÂN Çatalca Belediye Baskanlığından DOKTOR HATİCE MÜEYYET GÖNGÜL vefatuıın yedinci y:lma rastlayan 26 Mart 1973 Pazartesi günü (yann) Beyoğlu Ağa Camjinde öğle namazn> dan sonra okunacak Kur*anı Kerim Hatım ve Mevlidi Şerife akraba. dost, arkadaş ve arzu eden din kardeşlerirnizin teşriflert rica olunur. Esi: Dr. Şahab GSngfll KIB: Töveyc Göngfll Cumhuriyet 1909 TEŞEKKÜR Kâmil Kıl'ıç'm beyin amelivatını başan ile yapan Hacettepe Hastanesı 86 B5lüm Doç Doktorlarından, SÜLEYMAN SAĞLAM, grup arkadaşlan. Isık Gürel, Cemil Rahunt. özfürk Onverdi. Hfkmet Hassa ve bayan Nedret ün«al ile bütün servis personellne teşekkürlerımİ7İ bilriiririz. Ailesi adına KarriesJ: 8am» Kılıc Muhtar: tbrahim Babacan (Has: 1395) 1914 Ortadoğu: