25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUF+YET 12 Mart 1973 . Bu 111?... ^ M£ĞE İMKÂN SiH» M&HZEHF t 4 Bî KlîM tfl&i M U M v/t BÎÇAK İ v/İTMPAS iTrtAMIMi?.. HAAA? .« ATiM , VÜCE PADİSAHiMll EFEKPÎMİIE UFATAfclAKX SİS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI 60 Besim, parm verirken: «Gitmeden plâk koy,» dedi. Genç, plkabı açıp plâk koydtıktan sonra çıkıp gitti... Sevü: «Gözlerim alıstı,» dedi. «Dısardan ilk giren, içerdekilerl göretnez.» «Niçin buraya getirdin beni Bes?» «Müzik dinlemek ve birkaç kadeh atmak için.» «Başkaî» «Bir de beraber olmak için.» «Başka baçka?» «Bunun için ifte.» «Başka canım?» «Bir de... Bir de.» «Söyle! Bir de, bir de, evet bir de?» «Bir de...» deyip kesti Besbn. SeyU: «Bir de, evet bir de öpmek İçin; değil mi?» deyip dudaklarını uzattı... Sonra dalıp gittiler... *** Kulübü işleten genç, isteyenlerl alıp getirmiş, önlerine koymuçtu. Müzik dinliyorlar ve içiyorlardı... Bir süre sonra bir çift geldi, dansetmeye başladılar... Besim üe Sevü, ter içinde kalmışlardı... «Kalkalun.» dedi Sevü. «Kalkalun.» Ağır agır toparianıp çıktılar... Besim'in beline, kasıklanna bir ağn ç6reklendi... Her zaman böyle olurdu »evi oyunlanndan sonra.. SevU: •B«s,» dedi. «Teyzemgilde kalmayacağım. Senden ayrılmak lsteroJyorura.» «Sağol» «Yalnız, bcn teyzeme bir uğrayayun; beş on dakikada dönerira... Sen bir yerda bekJersin...» «Nerd» bekliyeyim?. • w Çemberlitaşta...» E «Ben Pitrre Loti Pastanesindt beklerim.> «Oldu.» Dolmuaa atlayıp, Çeınberlitaı'a gittiler.. Bir ara Sevil: «Yandım1» dedL «Ne var?» «Hastalandım » Hemen orada bir eczaneye girdiler. Sevil'in istediği bapı ve pamuğu aldı Besim. Eczaneden çıktılar. Besim, Sevll'i teyıesinin evin» yakın bir yere getirip: «Haydl. temizlen gel,» dedL «Olur, Pierre Loti'ye yüru sen; tas çatlasa on bef dakika sonra galirim.» «Olur,» dedi, yürüdü Besim. lncecikten bir de yağrnur basladı... Sevil, on bej dakika sonra damladı.. Çaylannı içtiler. Saat aksam bes. olmustu. Kalktllar. Besim: «Nere gidelim?» diye sordu. «Kimene'ye gidelim.» «Bizbire, dizdize oturalun diyoreun yanl.» Sevil, gfilümsiyerek: «Evet,» dedi. Dolmusta, Sevü, Besiın'e sokuluyor, titriyordu. Ve sjk sık: «Isıt benl.» diye mırddanıyordu. Kimene'de ayni masaya bir zamanlar otur» dukltn oturdular. Gene farap istediler. Içiyor ve gülüyorlardı... gijeler bosahyordu. yenlsi geliyordu... Üçüncü şişe biterken: «Benden pes,» dedi SevU. Besim de: •Benden de,» dedi. «ögle ein İçtlk; esrikliğimiz gitmeden garaba başladık... îyiden iyiye ayyaş olduk..» SevU, Beslm'e dayandı ve: «Rahatsram, Kadıköy'* gidecek durumum yok,» dedi. «Ne yapalım?» «Şurada bir otelde kalalım.» «Yine baslama Sevil... Bona göre bir şey yok; •enin için... Teyzende kalmadm, eve de gitmezsen, baban öğrenir. Başına i| açma.» «Amaannn!» SevU, umursamaz olrnuştu artık babasmt, Nesrin'in varlıgını... Ne olursa olsun, hos geldi sefa geldi diyen bir durumu vardı... Lokantadan çıkmışlardı. tstıklftl Caddesinde, ijik selinde yüzuyorlarmıs gibiydüer™ SevU, sık sık: •GStürme beni!» dlyordu. Karaköy'e kalkan bir dolmusa atladüar Karakoy'e gelmlslerdi, Sevil aynl söxü söyIfiyerdu.. Vapura bindüer, ylne söyleniyordu, «gotürme beni,» diye.Kadıköy'e gelince; Sevü, Besim'in yüzüne baktı; dudaklarmın kıyısında yarun bir gülümsemeyle: «Getirdin değil mi?» dedi. «Ne yank ki öyle.» Elele tuttular... Yağmur yağıyordu (O nr) ÂŞIKA BACDAT SORULMAZ HAZRETİ ALİ'NİN TÜRBESİNDE nın netosinl kt6raeye yetiyor ve Brtryordu... «Fıkret bey, raümkün merUbe insan tuviri alma..» Neeef'ın bir adı da Meşhedi Kırmıyordum barta bu olantvgı All'dlr. Hilla'nın güneyinde ye^ tatuyan do*tun istejini... Ys$h mış dört bın nüfuslu eski bir şe seyyidler. görtvUler pek hos bek hir. mıyorlardı, biraz da bundandı Araba yavaş ilerlıyordu çarşı objektıfl başka ycinlere çevinlçinden. Pilm çekiyorum . Es şim... EUmde ses alma makınsa, ki ve bir tuhaf yapılar, evler, boynumda üç ayn kamera, öte dukkânlar... Pencereler. kafesli, elımde film makinası, agzım saçaklar ve tanhten önce kalmış açık, saşkınlık içinde bu, tadına bir hava bu evlerde, bu dukkân erişilmesi güç gtizellıŞin hanglsılarda... Çofiu kerpıç ve tahta ka ni tesbıt edecegimi bilemez bUensımı evlerln... mez dolaşıyordum.. Yıllar önce hatta asırlar . KuAll canlan yerlerdeydl.. önlefe cıvannda kuruldu bu şehlr... rinde kutsal Mtap ve kitabın heEmeviler zamamnda Halife Ali' men üstünde «Turba» namaz taşnin gömüldügü yer gizli tutuldu lan Kerbelâ toprağından yapılan, ğu İçin çeçltU görüşler ortaya Sivil ve resmi polis eşlığinde, atıldı, anlasamada tanhçüer bu işimı çabuk bıtirmeye çalısıyor, konuda Bazı tarlhciler Ali'nın durmadan ardı ardına denklânşömezannın Necef te olmadığını da re basıyor, mikrofcnu uzatıyor ilert «ürdüler. Bursdaki mezarın ve Ülm ksraerafitjın düemalsuje Adera yabut Nuh peygambere basıp, o göneü şeyleri tesbH »rften aıt olduğu söylentlleri de çıktı.. cızırtısını dralıyor, aynı anda «Ya Neoef'te Hazreti Ali'nin mezan elimden alırlarsa bunlan» diye üzerlnde degerli h«lı ve perdeler tcuskuya düsüyordurn . le süslü büyük türbe, Musıü HalKorktugum btvsıma gelmedi. danî Hukumdan Ebülheycâ taraBize eşlik eden polis görevlisi, fından yaptınldı. Şıl Bıiveyhî elinden geldiğince çalı«mamı koHülrilmdan Adududdevle de, bulaylaştınyordu. Rehber seyyidrada bir türbe yaptırdı.. ler öylesine, ara sıra sıtantıu baNecef, 1053 de Bağdadlı tutu kışlanna ragmen .. cular taraiından yakıldı. Selçuk Dışan çıktığım zaman ter Içlnlu Hükümdan MeUksah ve Ve de kalmıştım, içerinin o bir tuziri Mlzamulmülk, AU ve Hü haf serlnligine ragmen ve bir seyn'in mezarlannı zlyaret etti adam, yerlere uzanmıs insanlan ler, îlhanlılar devrlnde şehre Fı dürtükleylp çıkanyordu dışan, rat uzennde bir kanal açtınldı bağırarak ve ara sıra elindeki *©1263 de. Kısa bir sure tıkanmış pavla dıirterek.. tı bu kanal, ama Şah tsmaıl Yüzlerce çift ayakkabı arasınemlr buyurdu ki kanal temizle dan bizlmklni buluverdl adam. ne elindeki çengeüi sınğa taktı, a1534 de Kanunî Sultan Suley yakkabılan u»attı man kutsal yerleri dolaştı, ziyaNecef'in çogu yer! ssva?tan ret etti. 1793 de yenı bir kanal kalma glblydi.. Yenl yollar, yeni açtınldı, bu da tıkandı . Bu sefer imdada Abdülhamld II, yetişti. Burad» Ven elŞeyh ve El Haydajiye kanallannı armağan DİŞİ BOND ettl.. Osmanlj devleti haktmiyetl sırasında şehir, Kerbelâ Sancağına bağlı bir Uço merkeöydı. Birinci Dünya Savaşmda tngılızler burayı da işgal etti, sonra Irak dev leti sınırlan ıçine aiındı. 1073 yılında Devrim Komuta Konseyi, çogu susuz Irak kentlerine su konusunda da el atmıştı. Kufe Ue Necef arasında dev araçlar kanallar açıyor, geniş künltlfir doşeniyordu.. Ve, milyonlarca insanın ulu bir öşisı HazreU All'nin türbesinitı kapısına geldiğımız zaman, resml polls görevluine selâm duruyordu, soluk hakı elbiseli erler ve bazı siviller.. Kerbelâ Polıs örgütü yetkilisi çekinerek, fotoğraf çekebüeceğimi bildiriyordu1 Etrafımızı Seyyidler alıverdl, Belde Polis gorevlısme saygıhy TİFFANY JONES dılar.. Daha önce «Sıkı bir tedbır» in ahndığını görmemek için «Saf» olmak gerekirdi.. OAMA SONTürbeye yaklaşmıştık. Kapıda durduk ve dua edüdı.. Sonra ayakkabılanmızı verdik .. Kapıda, kapının kenarında, duvar dıplerinde ağlayan, düşünen, yemek yıyen, uyuyan insanlar vardı.. Bir kadın, siyah abasının İçinde, altın, gümüş ve mine kanşımı OU, KAUCAM OA. OA'BtB bir sanat şaheseri olan kapıyı SÛOÜ İZöpüyor, ellerini açıp dua ediyorLEK88MBÜ du.. Mor dövmeli yüzü acılıydı, AMNA8EL gözlerınden yaşlar Inıyordu.. Türbenin içınden birbırine kanşan sesler, feryadlar, ağlamalar geliyordu dualarla kanşan.. Tuhaf bir duygu içmdeydim. îran' da Meşhed'de tmam Rıza"nın türbesine girerken de aynı duyguları tatnuştım .. Anlatılmaz.. HakGARTH kında cütler dolusu kitap okudu ğum, menkıbelerini işittiğim, saz eşlığinde yücelığini dinledigiro nulyonlarca Insanm sevgUisi Haz reli Ali'nin sandukası karşımdaydı.. Tavan, bugün yapüması sanınm ror olan, ekleme ufak aynalarla aşağı doğru bir ışık nuru saçıyor, rengârenk ampuller, çmiler, altın ve gümüş şaheserleri, nakışlar, seyrine doyum olmayan yazılar, avizeler, hatta dev vantilâtörlerin gür gür dönuşü, altın kaplama, glimüş nakış, eskimek bilmeyen o kahverengi agaç tabut, parmaklıklar ve bu parmaklıklara uzanan eller. dudaklar, göz vaşlan, dualar insa Necef'te Hazreti Ali'nin türbesinin dı?ı onarılıyor. S»ğ tarafta, Osmanlı turası, çinideıu. Arkadatımıı Otyam (beysz pantolonlu), türbeyi kendisine geıdiren seyyitlerle... alanlar acmak için yılnlıyordu eskiler, buraya da el atılmiftı.. Devrim Korouta Konseyi'nin çabalan beUİ oluyordu ber yerde Görunen ve gorünmeyen ıkoruyucularunızm» tesekkur ettik. Neceften da caynldifisns» han gı «yore» ye hareket ettıglmız, saniTım «meraklı» yahut «görevJı» lere iletiyordu ki yıne sanırım bu da ıdoftai» dı. . zarlar vardı.. Kubbesl ve etrafı yeşil çinili, bahçeli.. Çöl yaada, çiçekliü«Şu mezar var ya, su.. Şu büyük, türbe gibi olan mezar. Hah, o iste.. Zengin {jir ailenin tek çocuğunun mezandır.. Zengın baba ölrmis.. Tek Ofju •da pilot tfflr/dr. 'tasİTkreâ:.'âaşanlı bir tayyareci.. Ana, bu tek oğulun, ücsrtede titredigi tek ogulun mürüvetlnl *örmek istiyor, çok anne gibi . Oğluna muazzam bir dıiğıin yapıyor.. Ama felek, tayyareci ogul o gece sekte1 kalp' ten ölüyor.. Anne deli div&ne oluyor... Oğluna ifte BU m e a n yaptınyor. Hatta, kubbenin Ustünü, Hazreti Ali'nin türbesinde oldugu gibi altın kaplama ile kapatmak istedi, hükUmet müsaade etmedl.. Bak şuradan.. Bu mezarda buz dolabı var., Telefon var, masa var, Iskemle var Bir insana ya rayacak çok şey.» » «Neden bütün bunlar?» «Anne manıyor ki, oğlu bir gün dirilec«k ve o zaman annesinin kendisini nasıl düşündügünü görecek.. Herşeyl hanr bulacak..» Şoforumüz Ali, «Babamı geçen hafta bursda gomdük.. Bir siyaret edeyım» dedi ve uzaklastı... Sonra yol boyu anlattnaya devam etti törenlennl... Hz. Ali'nin turbe»inln dıpnda iskeleler kurulmuştu.. Kimbülr, asırlar, kaçıno» kes onanbyordu?.. Necefil bir eengln onanmı üzerine almısü... Altın kaplamalan dahil!.. Kervanlar, bası bos daveler yol boyu.. Yol boyu açüan kanallar, dev araçlar homurtularla.. KUnkler döşeniyor.. Karsyollan örgütünün portakal renkll araçlan çöl yazıda yeni bır Irak İçin çabada.. tnsanlar kızgm günecte, yeni bir ülke yaratma savoşında.. Irak'a, bir Irak daha katma savaşında, çabasmda . Petrol borulan ag gibi döçenmekte... Irak'ın canı, kanı petrol... MALKOCOĞLU yazan veçlzenrAyhan BAŞOĞLU KILIÇ Ş Necef'te, bızim büdiğimiz mezarlara benzemeyen ucu, başı belli olmaytn bir mazarUk var.. Vadisselam, yani Banş Vadisi dıyorlar.. Mezarlar içice, yanyana, ardarda, bitişik.. «O kadar çok Ö U geliyor ki, 1 artık yenı mezara yer kalmadı gıbi.. Dehlizler var, bu koca mezarlığın çeşitli yerlerinde, buralardan gömUlür ölüler, bu dehlizlere törenle bırakırlar ve örterler o dehliz ağzım.. Aşağısı dehlizdir..» dedi nuhmandanm MezarhkU küçiik tUrbemsi me Vadisselam.. Banş Vadisi YARIN: PETROL SAVAŞI ZATfiN . Ü İ Î A U t ELSiSE/vi K BAT OLI5U u u DEGİL. JOHK1 MADI &MDİ 6İDİP I A N O Û JvlAI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle