23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 10 Mart 1973 zun yıllardan beri rastlanmayan blr kuraklığın lçinde bulunuyoruı. (Son iki gün içinde, Çukurova'yı da içine alan yağışlar şallah bu kuraklığı gidermis olsun). Asın irakhğın ilk olumsuz etkilerl ıu •• enerji kıntısı halinde ortaya çıkmıştır. Hidroelektk santralleri, barajlarda birlken »uyun yeterzliğl yüzünden baraj luyu dikkaüe ve tuımlulukla kullanümakta ve bu yüzden elektk cereyaıüan sık «ık kesilraekte; kimi sehirT ise günlerce susuz kalmaktadır. Böylece urakhğm ilk etklsi zorunlu su tfiketimlnin 5in derecedte kısüması, elektrik enerjisinin esintili olarak verilmesi ve sık sık arızaların leydana gelmesi biçiminde belirmektedir. Bu al, su ve elektrik enerjisi tüketicilerinl büük »ıkıntılara soktuğu gibi su ve elektriği naî ve tanmsal üretimde kullananlar için de üyük sorunlann ortaya çıkmasma yol «çmısr. I Olaylar vc görüşler TABİATA KARŞI TEDBlR Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY dî sonuçlar dbğurabilecek bir olaydır. Kuraklık karsısında bir çokları: «Ne yapılabiür?» sorusunu soracaklar ve çok defa bu aoruya «biç bir sey» cevabmı vereceklerdir. Bu düşünce bir yönü ile doğru, bir yönü ile yanlıştır. Doğrudur, tabiat, bugünkü teknik çerçevesinde ve ekonomik ölçülerle kontrol edilemez, Yanlıştır, zira buna rağmen çok şeyler yapüabilir. ekonomik bilgi çerçevesinde bir çalışma yapılmamıştır. Kalkınma planlannda bu konunun sistemli bir biçimde ele «lınmamı» olduğunu da görüyoruz. Hava sartları karşısında tanmsal üretimin dunımuna gelince, bu başlı başına önem» sahip bir sorundur. Planlı döneme girdlğimiz on bir yüdan beri, her Beş Yıllık Plan'la beraber, tarımm tabiata karşı duyarlığını »zaltması gereğinden bahsedilmekte, fakat bu konuda aynntıh, sistemli bir çalışma yapıp gerekli stratejinin ana hatlan çizilememektedir. Tanmsal üretimin tabiata karşı duyarlığı iki farklı yöntemle azaltılabilir. • Birinclsi, gerekli tabiat kosullannın (sartlarının) tamamen ya da kısmen sunl olarak hazırlannıasıdır. Kapalı yerde »unî ultraviole ısmı, ısı, su ve ısıkla bitki yetlştirilmesi tabiat sartlarımn tamamının suni olarak hazırlanmasıdır. Bu, bütün tanm için imkinsızdır. Ancak, gübreleme, soğuktan koruma, sulama v.s. gibi tedbirlerle tabiat sartlan sunt olarak, kısmen yaratılabilir. • îkinci yol «eçildigi takdîrde, çeşitli iklim kuşaklapınm yıllık meteorolojik tahmln raporlanna göre, ürünler, bölgelere öyle dağıtüır kl, bunlann tümünün tabiat degişmelerine ktrşı duyarlığı en az olur. Baska bir deyimle, en iyi yıl ile en kötü yıl arasıoda fark en aza lner ve tanmsal üretim hacmi nlsbî lstlkrar kazanır. Ancak bu yol seçildiği takdirde en büyük istikran sağlayan ürünler demeti, genel talebin terkibine uymayabilir. Blrinci halde (sulama, gübreleme T.S.) yatınm ve işletme masraiları büyük olabilir. Fakat, buna karşıhk, dilenen ürünlerin üretilmesi mümkündür. ÎMnci halde (iklim sartlanna en az cruyarlı ürünlerin seçilmesi halinde) yatınm ve işletme masrafı nispeten az fakat gerekli ürünleri sağlama şansı zayıftır. En uygun strateji, ikisinin optimal kanşımıdır. Böyle bir kanşım politikası çok etraflı çalışmaya ve araştırmaya ihtiyaç gösterir. YORGAN SORÜNÜ ski fıkra yazarlarından özür dileyerek yazıma Nasrettin Hoca hikâyesiyle giriyorum: Hoca gece uyurken, sokaktan gelen gürültüyl« uyanmış. Pencereden baktığında birtakım adamlann ağız kavgası yaptıklarını görmü«. Hava soğuk, gece ayaz. Hoca giyinmeye üşendiğinden gecelik entarisinin üstüne yorganı sannıp dışan çıkmış. Merak içinde kavganln nedeninl anlamaya çabalarken; adamlardan biri yorganı kaptığı gibi tüymüş; ötekiler de kaybolmuşlar. Hoca düşünmüş: Zahir kavga bidm yorganın fistüneymiş^ diye. Kıssa"nın adı: Yorgan gitti, kavga bitti'dir. Kıssanın hissesi: Her kavganln temel nedeni ekonomiktir. Sonuç Son bir yıl içinde çok ileri aşamaya ulaşmış bulunan enerji ve su sıkıntısı ile tanmsal Urün kıtlığı tehlikesi bir çok etkenlerin yanında, uzun vadeli enerji, su ve tanmsal üretim politikasının tayininde «tabiata karşı tedbirli» olamarr.anın gonucudur. lçme ve kullanma sulannın kıthğında hızlı şehirleşmenin yanında, genel su politikasının ana millî dava olarak, uzun vadeli plana bağlanmamış olması büyük rol oynamıştar. Yeraltı ve yer üçtü su kaynaklan politikası belirgin olmaktan uzak kalmıştır. Enerji politikasmda tabiat koşulları. meteoroloji istatistikleri, tabii olanaklar, teknik ve ekonomik ögeler (unsurlar) bir bütün olarak ele alınıp fosil yakıtı. su gücü ve atom enerjisi arasında uzun vadeli istikrar sağlayacak en uygun (optimal) kanşımın yapılması gerekirdH. Bu yapılsa ve geciktirilmeden uygulanaaydı enerji sıkıntısı tabii ki söz konusu olmazdı. Öte yanda, tanmsal üretim politikamızda bu yönü ile büyük bir boşluk vardır. Meteoroloji istatistikleri. tarım biİgisi. iç ve dıs talep koşulları göz önünde bulundurularak modern iktisat, matematik metodlardan yararlanarak en uygun tanmsal üretim politikası hazırlanabüird'i. Tabiata karsı insan bugün çok daha bilgi11, daha güçlüJür. Bu bilgi ve güce en çok muhtaç olan ülkelerden biri de şüphesiz kl Türkiye'dir. E Kış boyunca devam eden kurakhk yüzünen, tanmsal ekim alanları çok az nem almışır. Bu yüzden, bir çok bölgelerde tanmsal retirain çok az olacağı ve kıtlıklar meydana eleceği söylenmektedir. Kurakhğın ikinci ve aha önemli sayılacak sonucu da budHır. Basına sık sık tartışılan •yağmur bombası» atılmaı isteği bunun sonucudur. Türkiye'nin sanayileşme yolunda bulunmaına rağmen, tanmsal üretlm hâlâ çok önemidir. Tanmsal üretimin gerekli bulunan veya ımulan düzeyin çok altına düsmesi, iç ve dıs konomik dengeyi büyük ölçüde etklleyerek anayileşmeyi yavaşlatır, hatta blr siire durturabilir. Bütün bunlar, yağışlann normalin çok almda olmasının ve ekonomimizin tabiata hâlâ ışırı derececfe bağlı bulunmasımn sonucudur. Enerji üretimi için barajlara, tanmsal üreim ve su ihtiyacmı gidermek için yağmurlara Jağlı bulunan bir ekonomi, bir yönü ve yanı le büyük ölçüde «tabiata bağh» bir ekonomiUr. Türk ekonomisl lçme ve kullanma »uyu, :arımsal üretim bakımındar» çok büyük Blçüde tabiata bağlıdır. Enerji de tabiata bağlı olma yolunda gelişmektedir. Böyle bir durumda •kuraklık» ekonomimiz için gerçekten çok cid Tedbir Alınabilir Türkiye'nin 6070 yıl gerilere kadar uzanan meteoroloji ve tanmsal üretim istatistikleri vardır. îstati*tik rakamlar tam ve mükemmel olmamakla birlikte «yaklaşık bilgi vermek» olanağını da sağlamaktadırlar... Meteoroloji istatistiklerinden yagıslann yıllara cftğılışı hakkında bilgi elde etmek v« bu bilgiye dayanılarak yapılan istatiltiksel anallzler sonunda yağışlar hakkında tahmfolerde bulunmak kflbildir. Daha doğrusu, uzunca bir dönem içinde yağışlı ve yağışsız yıllar ortalaması hakkında yaklaşık bilgiye sahip olmak mümkündür. Bu bilgi, hidrolik ve termik santraller aragında enerji sunabilme istikran İçin, en uygun en ekonomik oranın ne olrnaıı gerektiğinin tayininde yardımcı olabilir. Türkiye'd'e fosil yakıtına (kömfir, petrol, VJ.), su gücüne ve belki de atom gücüne dayanan enerji santralleri arasmda uzun dönemli tercih yapmak ve enerji stratejisini tayin edebilmek için gerekli meteorolojik, teknik ve 12 Mart öncesinden başlayıp sonrasında sOren dalasmanın temel nedeni de ekonomiktir. Yüzeydeki gürültülerin altında nelerin tezgâhlandığını çoğu kişi yeterince bilemiyor. Cumhuriyet'te dün yayımlanan ekonomi sayfasında Yalçın Küçük'ün yazısına bir göz atarsanız, işlerin nasıl yürütüldüğünü hiç olmazsa bir yanıyla anlarsmız. Ne var ki, bu işlerin inceliğini tam anlayabilmek için ya ekonomi bilimine âşina olmak, ya da piyasada çekirdekten yetismek gerekir. Hiç kuskusuz herkesin böyle yeteneğe sahip olmaa beklenmez. tktisadî sorunları etkileyen etkenler karmaşıktır. Bütün bu zorluklara rağmen iddiasız blr vatandasın aklına basit »orular takılmaktadır. Bildiğinlı gibi Türkiye'de son yıllarda üstüste iki devalüasyon yapılch, paramızm değeri düşürüldü. Gerekçe: : „ thraç mallanmız pahalı olduğündan dünyâ piyasaiinda «atılman zorlaşmıstır. Türk parasınm dejerini düşürdüğümüz zaman, sattığımız mallar ucuzlayacagl İçin ihracatımız artacaktır. Her ne kadar ithalât pahalı olacak İse de, •rt»n ihracat yüzCnden elimizde birikecek dövizlerle yatırımlara dönük ithalât vapmak mümkündür. Hiç kuskusuz bu sözler ilk bakışta yeterli blr gerekçe gibi görünmektedir. Nitekim 12 Mart'tan önce yapılan devalüasyonla ithalât zorluklan giderilmiştir. Geçenlerde dolann değeri düşürüldüğünde biz de pararmzm değerini sabit tutarak fiilen bir ikinci devalüasyona gittik Demek ki ihraç mallanmız dünya piyasasmda biraz daha ucuzlada, ithalât biraz daha pahalılandı. Dünya dış ticaret ilişkilerinda zaten sürekll olftrak görülen gidisat, tanm ürünleri fiyatıarınır. düşmesl. sanayi ürünleri fiyatlarının artmasıdır. Az gelişmiş Ulkeler tanm ürünlerini sanayi ülkelerine gün geçt&çe daha dü5ük fiyattan satmakta, sanayi ülkelerinin üreıtiği makineleri gün geçtikçe daha pahalıya alrnaktadırlar. Türkiye de bu mekanizmanın içindedir. Büyük İktisat Dilginlerl gibi böbürlenerefc aldığımız devalüasyon kArarian, sanayt Ülkelerinin genel çıkar politikalanna uyrun ve kaçınılmaz bir gidişln küometre taşiandır. Kısacası: Zorunluklarla sürükiendigtmiz bir volda gidiyoruz. Avrupa . Amerüta blze makineyi daha pahalı satacak, biz ona tanm ürünlerini daba ucuza satacağız.. Ve Anadolu pazannda köylüye çiftçiye (ister ithalât olsun ister montaj) sanayi ürünlerini daha pahalıya satıp, tanm ürUnlerini daha ucuza alacagîz. Bu poUtikanın resmî trafik memuru da hiç kuşkusua siyasl Iktidardır. Tanm ürünlerinin flyatlannı sabit tutup, çiftçinin ihtiyacı olan maddelerin fiyatlarmı artırmak, hükümetlerin değişmez politikası olmuştur Demek ki, emmebasma bir tulumba, Anadomd* geniş köylü ve üretici yıgınlarının aleyhine çalışmaktadır. Bu tulumba çalışırken, endüstriye dönük biı sermaye biriklmi de yogunlaşacak deniyor. Acaba bu yöntemle sanayüeşmek mümkun müdür? Soruya cevap aramak bir yana, Türkiye'delH bütün siyasl kavgalann bu temel üstüne patladığını bilmek gerek. Zaten bu yöntemle sanayileşme yolunda yeterince mesafe alınsa, 12 Mart olmazdı» Şimdl sokaktaki gürültü dinmls değildir. Hoca da sırtına vorganı almış, Ne oluyor? diye kavgayı seyretmekte.» Yorgan giderse kavga bitecek. KAFA KÜÇÜK OLUNCA... OKTAY AKBAt Evet Hayır BİR CİNAYETİN ARDINDAN D emek oluyor ki bir yerde ne yaş, ne hayat tecrübesi, ne de öğrenim, insanlann iç evrenini daha soylu, daha erdemli bir yönde oluşturmak için yeterli olmuyor. öğrenim dediğimiz bilgi birikimı, adalet, iyi niyet ve Insancıl duygularla bütünlesmediği sürece ne bir bilgi nin. ne bir yazann ya da sanatın herhangi bir dalında uğraşısı olan bir sanatçınm aydın sözcüğünün açıkladığı anlamla hiçbir birleşik yönü olamıyor. Hatta erdemden uzak olan bu kişilerin söz, yazı ve yapıtları ruhsal yapı ve düşüncelerinin sahte yüzünü yansıtıyor denilebilir. Çoğu kez, bir sanatçınm öz yaşamın6*a insan haysiyet ve şerefini küçülten çizgiler varsa, deniliyor ki «bu sahısların kişisel yasantılan bir tarafa bırakılsın, önemli olan onlann yapıtlannın ve sözlerinin eleştirisinl yapmaktır.» Los Angeles'te 77 yasındakl sözümona fikir adamı!. Mıgırdiç ^Mkkyan'ın da alçMsa~ts^ İLflö dnayetin yanı Sıra tlan varmış. 'HnBİti' nn lsimlerint gazetelerden öğrendim. (Haç Dirilen tsa • Hain Yuda'nın Zaferi). Demek oluyor kl iki masum klslyi öldürene dek, bu katll • yazar, İçinde canavarca hayvanlaşan ruhu uzun lüre toplumdan gizleyebilmis ve Sylesine jrlzleyebilmjs ki bu yanıtları ile birtakım gafil ve klşiUgi olmayan lnsanlann «orumsuı viedanlarıno*» sıgınak dahl bulıbi'rnls. Ben, Yanıkyan'ın kitaplannı okumak fınatını bulamadıgıra idn bu konudaki elestirileriml kitaplann isimleri ve katil olayı arasında kuracağım bir düsünce temell Üzerinde yürüteceglm. Bu kltaplan okumuş olmanm bana kazandıracajı objektivitenln ise, yasanan acı gerçek karsısmda varacağım yargıda etkili olacajını da asla zannetmiyorum. Haç: Hıristiyan dininde (kutsal üçlü)'yü, yani Allahı, tsa'yı ve ilahi ruhu simgeler. Çünkü tsa bir çarmıha gerdlrilip öl dürülmüştü ve çarmıh haç sek Udlr. Yanıkyan bu kitabında ne dlyebillrdi diye düsünüyorum. îyilik, kardeşlik ve sevgiyl, mez hebinin felsefesinde amaç ve ana ilke olarak kabul eden tsa, çarmıha gerilmek pahasına da olsa bu llkelerinden en ufak bir ödün vermeden yaşadı. însancıl mutluluğun, ancak insanlann birbirlerinl kardeşçe sevmekle gerçekleşebileceSini savunö*u. Dirilen tsa : Herhalde vazar eani meşum cinavetini tsa'nın Büyük olaylar nedir? Bir başkan seçimi, bir iktidar de£islkliği... Büyük olay mıdır bunlar? Kime göre? Bakıyorum günlerdir kamuoyu çalkalanıyor. Politikacılar bir yanda, gazeteciler bir yanda. Kim başkan olacak? Kimse ad ileri sürmüyor. Kimi, baskan TBMM'nden seçilmelidir diyor sanki önemli bir söz söylermişçesine! Başkan elbet TBMM'nden seçilecek. Hep öyîe olmuyor mu? Dışardan seçilmiyor Türkiye Cumhuriyetinin başkanları! Eskiden Millet Meclisinden çıkardı başkanlar, Atatürk, tnönü, Bayar gibi. 1961'den sonra Senato ağırlığmı koydu, Gürsel, Sunay, Senato üyesi olarak seçildiler. Peki ama kimi politikacılann «Başkan ille de Parlamento Cyelerinden seçilraeli» diye yırtınmalan neden? «BaşkanlıS» T.B.M.M.'nde şu kadar yıl üye olarak bulunan kişiler seçilir» diye bir koşul yok ki! Bugün senatör olursun, iki gün sonra da Başkan seçilirsin. Bay Demirel Başbakan Yardımcılığına getirildigi zaman milletvekili degildi örneğin. Milletvekili seçilir seçilmez de Başbakan olmadı mı 1965'te? Öyleyse Başbakan için aramadığımız bir koşulu niye Cumhurbaşkanında anyoruz? Bakıyorum da bu konuda en çok ağzında lâl geveleyen kişilerln başında AP Genel Başkanı geliyor. Kendisinin blr günlük parlamento üyesiyken Başbakan oldugunu unutarak.. Paul Valery'nin «Bugünkü ^fcıyaya Bakış» adlı kitabını okuvîorum. Eyuboğlu'yla Günyol'un bu ortak çevlrisl ilginç bir yapıt. Ünlü Fransız şairinin*«wit]i kitaplanndan seçilmiş parçalar. Hepsi birbirinden değerli, hepsi birblrinden önemli. Valery çağın en büyük zekâlanndan biriydi. Şiirlerlyle olduğu kadar denemelerinde de çağdaş insanın kafa sorunlannı isledl. Düşünmeyi öğretti okurlanna, önce kendine... Çünkü düşünmek kolay bir iş değildir öylel Kafanda hiç blr şey yoksa neyi düşünebilirsin? Şöyle der Vari«eaerinden birinde: «Düşündüğüm üstünde düşünmeyi denedim, bu işi inatçı bir saflıkla yaptıra. Bana ince elevici diyorlar, saçma. Ben hoyratım daha çok. Ama bir kesinlik dfeliligi var bende ya da vardı. Çahşmamın çok genls bir yanı yan yitik, yan faydalı bir yanı kendi kendime tanımlamalar yapmak oldu. Kendi tanımlamalarım yoluyla düşünmek, bir çesit amaç oldu benim için.» Şu günlerin önemli konusu, başkan seçimi nerde, Valery'nin «düşündüğüm üstüne düşünmek» yöntemi nerde!.. tlgisiz geyler bunlar diyeceksiniz belki. öyle tfeğil. eCnd.Uk yaşamda birbirine çelişik nice durumlarla karşı karşıyayız. lstediğin kadar kendini sanata, edebiyata, düşün yapıtlanna ver, yazmaya okumaya kaptır, yine de kopamazsm çevrende olup bitenlerden. Heİe saçmalıklar, yanlıs sözler, ters durumlar alablldiğine göze batıcl bir hale gelmis olursa!... Hele hele sen gazetede düşüncelerlni yazmak görevini âe yüklenmissen!.. Başkan seçimine ait olaylan okurken, Vaeiy'nin kitabındaki düşünceler birden güncel oluverir. îkisini kanştmr, bir gerçeğe vanrsın kendince... Ne demiş Valery: «Büyük olaylar belki de küçük kafalar icin büyüktür.» Ne Slümsüz bir söz. Söz demek az, düşünce... Üzerinde düpünülmüş bir düşün, tanımlamalardan geçmiş. ince elenmiş bir düşünce. Denektaşı olmus yaşamın nice işlerine. Bir tfüşünelim, büyük olay büyük olay dediklerimiz, kendimizi o büyük olayın akışma, gürültüsüne kaptırdıklarımız nedir? Bir başkan seçilecek, kıyaroet kopuyor, neden, nlçin? Ortada tek aday yokken kıyamet kopuyor. Partiler aday ileri süremezken kopuyor. Hayır, falanca olamaz diyorlar, cy vermeyiz diyorlar, niye? Parlamento üyesi değilmiş! Olacak... Oldu... Öyleyse niye bu lâf oyunlan? Nasılsa vereceksiniz, Beçeceksiniz. Başkaca aday ortaya çıkmadıgı İçin, çıkaramadığınız için... Simdi bu olay büyük bir olay mıtfır? Değüdir. Türkiye Cumhurbaşkanlığına yedi yılda bir başkan seçilecek. Bu görev için bir tek aday var. Üstelik de bilinen, tanınan, denenmiş, türlü görevlerden geçmiş bir kişi, bir komutan, bir general. öyleyse, tek adaylı bir seçimle karsı karsıya olduğumuza göre ne var işi böylesine büyüteeek? Ama «Büyük olaylar belki de küçük kafalar için büyüktür». Bizde, özellikle politika alanmda öyle çok «küçük kala» var ki! En doğal durumlan, en olur lşleri, en çıkar yolları bu küçiik kafalar büyütüp büyütüp duruyorlar, karmakanşık bir hale sokuyorlar. Belki cfe böylesi işlerine geldiği için! Kendi basına düşünmek yeteneğine henüz ulaşmamış, şu ya da bu politikacınm küçük kafasına göre düşünen ya da düşündüğünü sanan kamuoyu da durup dururken çok ama çok büyük olaylarla karsı karşıya bulundugunu sanıyor. Oysa ortada ne büyük, ne de çok önemli bir durum var. Bir başkanın süresi dolmuştur, yerine başka bir başkan seçilecektir. O tfa ortaya çıkmıştır. Parlamentoya da girmiştir. Tek aday olarak ulusun karşısındadır. Hikâye işte bu kadar açıktır, yahndır. YÜZYILLAR BOYUNCA KARŞILIKLI YAŞANMIŞ KİN VE İNTİKAM DUYGULARI, ARTIK SAĞDUYUNUN İNSANCIL SEVGİSİNDE ERİMELİDİR. ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCE BUNU GEREKTİRİYOR. lerinde muhabbet ve sevgiyi rahatlıkla saptayabUdiğim genlş bir çevre benl sarmış ve bu duygusal akış gözlerimi bugulandırmışü. Siz Mıgırdiç Yanıkyan; blr intikam ve kin k&busu içinde yaşayanlar, tekrar sizlere sesleniyorum: Beş kıt'aya yayılmjş Ermenllerin kalplerinde yaratmaya çaDr. Ara ÖZALTIN lıstığımız bu kâbusun gerekçelerini hazırlarken, küllenmis tarihsel olaylann küllerinden yararlanmak istiyorsunuz. Oysa o olayların ötesinde yükselen en Bırakrn ölülerl kendi mezarla azından iki kuşak dirilişinden evvel işlemek ıstedoğmuştur. miş olsa gerek. Aksı halae kan rında rahat yatsınlar. Orüarın İşte bu kuşaklar geçmlşi daha akıtnıak şöyle dursun sağ yü ölümü bir yerde tarihsel şu ger gerçekçi ve somut bir açıdan züntize bir tokat yiyince, solu çeği kamtlasın ve denilebilsin ki, değerlendirmeyi başarmışlar ve nuzu çeviriniz^ diye emreden kin nefret ve hoşgörmezlik so Osmanlı yönetimi süresinde oJsa, bir mucize daha işlerse nucu ölen tüm dünya insanların luşan olayların sorumluluk eleşdan herhangi birinin mezan, olu(İsa'nın mucizeleri o derirde tirilerini Cumhuriyet devrinde varlığını çevresine kabul etti şacak daha güzel ve daha mutlu bir dünyanın habercileridirler. yapmayı mantık dışı bir davranış ren olayların başında gelır) o Karşılıklı olarak akmış olan kan olarak görmüşler ve onlan yensilâh patlayamaz ve ıkı rr.asum sabsın hayatına son veremezdı. lan, gözyaşı ve acıları deferlen mekteki tek yolun sevgi olduVeya katil içindeki zehiri akı dirmenın gerçek anlamı bu ol ğuna inanmışlardır. olduğu yerde taşlaşıp maj[ı^r. Xpk3j^arihsel olaylan olarak kullankalır ve belki de «kin» aduu ta bir intikam fcKxa iv Bağnazlıktan Uzak ve bütün gugllertyle ln """fcı Y'V Tffİ'lf " bAykırmak degîT ve nefreti' ykrSıfSfr 'kbrTarihsel olayiar, tarihsel akıs kunç bir heykele dönüşUrdU. Ben bu cinayeti değerlendirir içinde dondurulup, bunun eleşHain Yuda'nın xaleri: Bu es« ken, Türkiye'de doğmuş, memle tirileri yapıldığmda. gelecek kurin başlığı, aynen Yanıkyan'ın ketini bir müslüman Türk kadar şaklann mutluluğuna hizmet e ••••••••••»•••••••••••••••••••»•••••••»•••• oynadıgı dramla bir çajnşım iyi tanıyan, gençliginin en ateş den bir malzeme hazinesi olabimeydana getirmektedir. ÇUnkü li yıllannm bir kısmını yurdun lir tarih. Bütün sorun, bu olayİsa'nın on iki havarisinden biri degişik bölgelerinde çalışmakla lan değerlendirirken her tür olan Yuda, tsa ile topluca ye geçiren Ermenı asıllı bir Türk bağnazhk (taassup) dışında kadiklerl son bir yemekte, tsa ta vatandaşı olarak. her tür vicdan labilme olanagma kavuşmaktır. rafından ihanetle suçlandmlmıs spekülftsyonuna elverişli olan bu Anadolu'da TürkErmenl ülsve gerçekten de Yuda, Isa'yı ta trajik konuya neşteri vurup, bazı kip eden kuvvetlere onu Ihbar tedirgin ruhlardaki cerahat ve ze kilerinin 1870 yıllarma değin çok kardeşçe olmasına karşm, daha etmlstir. hiri akıtmak istiyorum. • sonraM yıllarda bu ilişkilerin o <> Diyorum ki, yirminci yüzyüın, lumsuz bir doğrultuda gelişme <> 1 Yapüacak İşin keştt bedeli 163.936.31 T L . ohrp m o • Çağdışı Tutum yaşadıgımus çağlarm öncelikle ay sinin nedenlerini somut blr açı<> vakkat teminatı 8.196.80 TL. dır. • duı, daha sonra toplumun tüm Yanıkyan, tncildela DU olay katlarmdaki insanlanna kazan dan değerlendirmek ve saptaGümüşsıryu ^ mak, tarihsel ve toplumsal bir \ [ 2 B u İse ait fcesif v e projeler. şartnameler dan esinlenerek cinayetini bir dırmış olduğu yeni bir hayat felOavette ışlemişür. Ve dosça da sefesinde gerçekçi bir görüş, bir sağduyu emridir. D e r s a a H a n N o : 90 d « Malzeme H ü d ü r i ü ğ ü tnşaat • vet etmlşti kurbanlamu hatta sagduyu ve hoşgörii mevcuttur. BasmUhendisliğinde görülebilir. Bir Ermeni bir Türkle dünyaonlara bir nizmette bulunmak Bu anlayış, bıreyler arasındaki nın herhangi bir yöresinde, bir vaadiyle, aynen bir Yuoa gibi îstekliler tekllflerinl 15^.1973 Perşembe günü saat f ilişkiler sınırlannı aşmış, önce başında insancü sevŞimdi, ey kara vicdanlı adam; uluslararası ekonomik ve daha masa 15.00'e kadar Ortaklıgımız Malzeme mUdürlüğü tnşaat o gi ve hoşgörü içinde tarihi sana ve senin şahsında kin ku. sonra da siyasal birliklere yönelBaşmühendisliğlne vereceklerdir. + eleştirebiliyorlar ve sonunda san çagdışı insanlara sesleniyo miştir. geçmişteki acı olaylar İçin birrum: Yüzyıllar boyunca karşılıklı likte üzülüp o günlerin yöneti ^ 4 Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Nedir hâlâ ıçinızde söndüre olarak yaşanmış intikam ve nef cilerinin karşılıklı hatalan için 5 Ortaklıgımız 2490 sayilı artırma ve eksütme kanununa J mediğinlz volkan? Etratımza ret duygulan, sonunda sagduyu birbirinden özür dileyip, blrbirtaçüğınız kin halkaiarı. mutlu ya teslim etmiştir kendılerini ve tabi degildir üıaleyi dilediğine vermekte serbesttir. • lerine dostça ve sevgiyle sanluk arayan masum insanlann insanlar mutlu olmanm yolunun ruhlannı bir anda karartacak ancak insancıl sevgi olabileceği lıp aynlabiliyorlarsa, tüm dünvc intikam fikrinin tutsagı ha ni saptamışlardır. Bu sevgi, öl yanm gelecek güzel günlerl İçin TÜRK HAVA YOLLÂRI A.O, | line getirecektir Böylece bu çüsüz bir sevgi olarak gelişiyor en soylu örneklerinden birini vermiş olacaklardır. ruhsal bunalım ve kâbus, zaval artık tüm dünyada. Ve bu sevgi Cumhuriyet 1532 • ü insanları ömür boyunca mut potasmda ırk, din, dil ve deri Bu cinayeti veya benzerlermi suz kılmaya yetecektir. Tarihsel renkleri eriyip, evrensel sevgi bir Mıgırdiç Yanıkyan gerekçeakış içinde bütün uıuslaruı yadoğuyor. • • • •• • • •• • • • • • • • • • » • leriyle işleyenlere karşı hangi ••« • • • • » • • • » • • • • • • • • • • • çamında adaleti zedeleyen olayBu duygulann oluşması ve ge ulustan olurlarsa olsunlar sonlar var olmuştur Uygar olmak savında bulunan lişmesi sorumluluğunu aydınla suz bir nefret hissediyorum. Bu nn ve sanatçılann yükümlenme cinayeti bir Mıgırdiç Yanıkyan uluslann bireyleri, bu olayları ancak daha gerçekçı ve olumlu si gerekir. Toplumlan iyi yönet işlediğinde ise, bu nelretle birmenuı en başanlı yöntemi ise en likte utanç duyuyor ve iyi niyönden değerlencUrmekle gele. yetli, sağduyu ve hoşgörü sacekteki toplumlann mutluluk iyi duygu ve davranış örnekleri vermekle olanaklıdır. hibi tüm yurttaslara derin üzünlanna hizmet edebiUrler. Ben bunun en canh örneklerini tülerimi iletiyorum. görmiis ve vaşarms buiıınuyonıın. Uzun yıllar taşranm çeşitli bölgelerinde çalıştım. Buralarü O K 1O R dan ayrılış günlerim, anı dünTarık Z. Kırbakan yamın beni en çok duygulandıran ve «evklendiren olaylan olUert. Saç ve Zfihrevi Gaziantepli Mazlum Efendi ile Afife Hanımın kızlan, mermuştur. Ben Ermeni asıllı bir Hastalıklan Mütehasnn hum Yargıtay Başkanlarından Said Barlas'm eşi, merhum CeTürk vatandaşı olarak o bölgemil Said Barlas'm, Nedp Said Barlas'ın ve Dr. Gürbüz Bartstiklâl Cad Parmakfcapt lerde bu rüteliği taşıyan tek las'm anneleri; Fatma, Mehmet, Canan, Selim, Murad, Ayşe, No: 6fi TEL • «4 II73 kişiydim. Aynlış günlerinde göz Dilek. Emre ve Cemil Barlas'm babaanneleri; Emine. Lâle, Ferhan Barlas'm kaymvalideleri; bütün BARLAS ailesinin değerli ve klymetli büyüğü Hangar Inşaatı ve • || Montajı Yaptırılacaktır || VEFAT bu PELKAN afacanlar icin ZAHtDE BARLAS vefat etmiştir. 10 Aralık Cumartesi günü (bugün') Şişli Camiinde kılınacak öğle namazından sonra, Yeniköy'deki aile kabristanında toprağa verilecektir. AİLESt Cumhuriyet 1540 İLÂN İSTANBUL SULAR İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞVNDEiy Çeşitli Kablolar Satın Alınacaktır tdaremiz ıhtiyacı çeşiül kablolar kapalı teklif almak suretiyle satmahnacaktır. İşin muhammen bedeli 110.000. TL, muvakkat teminatı 8.250. TL. dır. Şartnameler çalışma saatleri İçinde bedelsiz olarak Ticaret Müdürlütünden t«mirı edilebilir. thaleye glrmek isetvenlerin şartnamelere eöre hazırlıyacaklan kapalı teklif mektuplannı muvakkat teminatlanyle birlikte en geç 16.3.1973 Cuma günil saat 14.00'e kadar Beyoğlu tstiklftl Caddesi 379 No. da tdaremiz Zabıtlar ve Kararlar Bürosu Müdürlügüne vermeleri gerekmektedir. tdare ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın: 12254/1527) SATIŞ TEMSİLCİSİ KURSU 22 Mart 1973 Perşembe Baslıyacaktır PAZARLAMA ARASTIRMASI KURSU 26 Mart 1973 Pazartesi Başlayacaktır • • KURS PROGRAMLAR1 MtlXt EĞİTÎM BAKANUĞ1 TALÎM VE TERBÎYE DAİRESİNCE TASDİK EDİLMtŞTtR. KURSLARDA BAŞAR1 GÖSTERENLERE MİLLl EG1TİM BAKANLIGINDAN TASDtKLİ KURS BELGESİ VERİLİR. Tamamlayıcı bilgi için müracaat: BİR OĞLUMUZ DAHA OLDU Oglumuz DERVİŞ .'ODHAN'ır kardeşi MUSTAPA OKHAN'ın doğumunda yakm ilgislni esirgemiyen ZEYNEPKÂMİL Hastanesi Başhekimi. Vefak&r, müşfik ve baba insan Pelikan RoyalMavi yıkanabilir mürekkep Pelikan Royal Mavi leke yapmaz. Yıkanmca derhal çıkar. Küçük öğrenciler için ve özellikle anneleri için en kullanışlı mürekkeptir. DR. BVRHANETTtiS ÜSTÜJSEL ile çahşma arkadaşlan Dr. Vesile Vehbl, Dr. Şaban Dönmezoğlu, Dr. Yüksel Büyükoğlu, Dr. Sezer Asal, hemşire K&muran Eralp, Sevim özalp, Fatma G 1 Kıyaman. Şadiye U Dtnarik, hastabakıcı Patoş Karaca'ya teşekkürü bir borç biliriz. MERAL ve DOGAN KATIRCIOGLD 7 Mart 1973 Cumhurivet 1541 PEVA Plyasa Etüd Müşavirllk Araştırma Ltd. Ştl. Beyoğlu, tsüklâl Cad. tmatn Sok. No: 1/4 Tel: 45 66 47 Cumhuriyet 1533 Sblikan Ajansmaya: 148/1521
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle