Katalog

2 CUMHURÎYET 20 Şubat 1973 stanbul, sehirde yaşayanlar için mutluluk olmaktan çıkmıştır. Istanbullu olmak ise kültürü, görgüsü. çelebiliğl hatta efendiliği ve külhanbeyliği ile tarihe kanşmıştır. Tabiatın Türkiye'ye lutfettiği bu harika sehir, içinde yaşayan 3 railyon insan tarafıncfan gaddarca hırpalanmakta, pisletilmektedir. Taşrada «Ah Istanbul» hasreti çekenler varken, Istanbullu da temiz blr havanın, suyun, sokağın ve •essizliğin özlemi içindedir. Kuşkusuz Istanbul, ülkemlzln «anayi, tiearet, hatta iç ve dış turizm bakımından en büyük kentidir. Ama şehir, Haliç'inden Çekmece'sine, Pendik'inden Kurbağahdere'sine kadar böğrü 5611111111? Inlemekte, pislik kusmaktadır. «Taşı toprağı altın» kentte bir ekmek buliıruz, bir kapıcılık yapanz umuduyle heybesinl sırtına vurup pasaportsuz gelen vatandaşın yanında mütesebbislerimiz de Istanbul tutkusundan kurtulamayıp yenl projelerinde sanayi diya lnleyen başka beldelerimizin varlığını unuturlarsa bu şehir, bu gidis ile devlet gücüyle de temizlenemiyecek, düzene sokulamıyacaktır. Istanbul yatırırncıya ve sanayiciye (bulabl. lirse) elektriğin Kw'ını 57 kuruştan vermektedir. Kalitesi bozuk ve devamlı kesintilidlr. Yalnız elektrik probleml yatınmcıyı caydıraeak önemdedir. Istanbul'da STI yoktur, lanayiciye derin kuyu açma izni de yoktur. Istanbul'da yer yer kazılmıs çukurlar vardır, ama kimin kanalının nereye aktığı bilinmez. Yağmur kanallarından lâğıra akmaktadır. Kanalsız iskân bölgelerinde fosseptikler taşkm ve kuyu sularına kanşan sinek ve koku yuvalarıdır. Kazılan kuyulardan D.D.T. ve renkli deterjan çıkmaktadır. Sokaklar aklın almıyacağı blr pislik deryaeıdır. Moloz kamyonlan her gün yüzlerce ton molozu sırtlarından caddelere boşaltır, belediye de durmadan trottuar diplerinden moloz toplatıp adacıklar yapar, kaldırır ya da unutur. Yol ızgaraları beton gibi tıkalıdır. Çöp derseniz Istanbullu çöplükte yaşamaktadır. Fabrikalann çöpleri asgarl 100 Km.iik uzaklığa kendi aracıyle dökülmek zorunluğundadır. I Olaylar ve görüşler Istanbul ve Yatırımcılar Ertuğrul SOYSAL Bazılarınca da însafsızca denize, dereye ya da sokağa atılmaktadır. Belediye evlerin çöplerini toplayamaz. Istanbul'u; Boğazda bir rakı, Beyoğlu'nda felekten bir gece olarak görenlere duyururum, burada Kasımpasa'mn Dolapdere'si Deniz Kuvvetleri'nin yanınd'an Haliç'e öyle bir akmaktadır ki, 100 rnetre yanına sokulamazsmız. Beşiktaş iskelesinin yanında durup tonozun ca^ım Boğaza akışını seyrettiniz mi? Yeşilyurt'la Ataköy arasında turistlere aynlmış sahilin böğrünü delip Hava Okulu Kumandanlığının yanından denize akan lâğımı ziyaret edeniniz var mı? Moda'dan Bostancı'ya kadar, hatta birçoklannın rüyası olan Büyükada'mn Nizam yakasında denize girmeye cesaret edenlera saşmıyor musunuz? Beyoğlu caddesi ancak Arap ülkelerinde görülen anarşik bir neon ve pleksiglas tabelâ yığını halindedir. Belediye çoğundan vergi yerine nasihat alır da şu sehirde caddeye çıkan sözde ısıklı reklâmı yasaklayamaz. (Romada yarım metre kare neon reklâm için Yüksek Mahkemelerde cfava kovalıyan isletmeci tanıyorum). Sanayinin hem davet ettlği, hem de şikâyet ettiği gecekonduyu da unutmıyalım. îzin verin bu konuda bir kitap yazmadan yatınmcılara sesleneyim. Mevcut ve kurulu sanayinin hayatt ve teknolojik ihtiyaçlannın dısında bu beldeye sanayi sokmamalıvız. Devletçe yasaklanmasını beklememeliyiz. Çünkü Istanbul'da sınaî maliyet Tilrkiye'nin en pahalifidır. Piyasanın yakınlığı tek tercih nedeni değildir. Nasıl ki şehir içincfe pazar ve çarşılar yayılmakta ise, endüstrl de mutlaka yurt «athına yayılacaktır. Yenl bir yatınm projesinln fizibiliteslnl fgeçerlilik yapılabillrlik) bir Istanbul'da, bir de en az altyapı koşuüan bulunan Istanbul dısı bir yerde yapınız, göreceksinlz kl, maliyet girdileri sizi dısan ltecektir. Bugünkü teşvlk düzenimlzde gerlce ySre tercihi zayıftır, üstünde tartısma yapılan yeni tasan da kâğıt üstünde gerice yöreyi mukâfatlandınr, fakat böyle bölgelerde ber şey berfava olsa altyapı dedigimiz, enerjl, yol, su, ka nal, haberleşme gibi olanaklar yaratılmadıkça tanayi hayaldir. Şimdi Istanbul'da Çerkezköy tnodası var. Şehre 120 Km. uzakhkta gerice yöre olur mu? Çerkezköy'de altyapı yoktur, lanayileşme planı yoktur, Belediye harç kesip, köylü para alıp arazi satmaktadır. Şuraya yazınız 510 yıl içinde Kumburgaz'a rahmet okutacak bir derbederlik V9 pislik, gecekondu, koku ve sinir Çerkezköy'ü beklemektedir. Mahallî idareler sanavinıı. yalnız mutluluk değil, yanında sayısız sağlık, sosyal ve çevresel problemleri getirdiğini bilmelidir. Buraya kadar yazdıklanmm dışında Istanbullu mütesebbisin bir de sosyal sorumluluğu vardır. Anadolu insanı «her sey Istanmıl'a» psikozu ve kıskançhğı içindedir. Bir bakıma haklıdır da. Bana çeşitli gerice yöre belediye başkanlanncten tnektuplar geliyor, «bize gelin ama size verecek kalbimizle halkımızdan başka bir şeyimiz yok» diyorlar. Mütesebbislerimizin çoğunluğu bu feryadı kalplerinin derinliklerinde hissettikieri ve sanayicinin kamu sorum^usu olduğunu anladıklan gün özel kesim, yurdun gözbebeği olacaktır. Bu bakımdan ben% lyimserliğimi sürdürüyorum. Peki taşraya sanayi nasıl kurulur, madem ki altyapı ve çevre yok. Az enerji tüketen, emegi yoğun sanayilerimia yok mu? Var. Tecrübell müteşebbislerden bu yolu deneyenlerin hangisi pişman olmuştur? Batı, Istanbul gibi metropollere sehir içinde sanayi İzni vermedigi gibi mevcutlann dışart çıkması Igjn aklın almıyacağı devlet yardımları ve olanaklar hazırlıyor. Roma, Szellikle Paris böyledir. Bizim devletimiz zengin olmadığından is girişimciye düşmektedir. Yukardakl sözlerimle Istanbullu meslekdaslarımın bir kısmmın görüşüne ters düşebilirim. Fakat çoğunluğun geri kalmışlığı pahasına, basarıh müteşebbislerin iktisadl çabalanna ve mazeretlerine rağmen, rahatlanm sürdü ' rebileceklerine inanarnıyorum. Kaldı kl, Istanbul'da rahat yasadıgını ranneden, kendlnl aldatmaktadır. Hünsa!. ünsa diye çift cinsiyet tasjyana derler. Hunsa ne erkeV* tir, ne kadmdır; ya da hem erkeklir, hem kadındır. Bazı alanlarda hünsalık pek geçerlidır. SözgeHsl hünsa ses çok makbul sayılır. Kadınla erkek arası bir ses, ya da niteliği bakımından hem erkek hem kadın Bzellikleri taşıyan bir sese sahip olana piyango vurdu demektir; basladı mı alaturkaya, kısa sürede küpünü doldurur, şöhretini duyurur. . •• . İnsanlar olağana degil, olağandışıya ragbet ediyorlar. Vaktiyle bir Zarah Leander vardı: Iri kirpikli, Greta Garbo bakıslı, ıslak Jurfakh bir kadın... Erkeğe çalar sesiyle Hitler Almanyasını kınp geçirdikten sonra smırlar dışına tastı, Türkiye'de büyük ilgj yarattı. Simdi Fransa'da bir Michel Polnareff vaT, kadına benzer sesi ve garip davranışlarıyle başandan basanya .kosuyor. Gümüş payetll elbiselerl, koyun* tüvü gibi kıvırcık saçlan, beyaz kenarlı siyah gözlükleri, kd'dın görüntüsü. olaganüstü edepsizliğl ve hiç kuşkusuz sanatıvle Polnareff revaçta... Zaten uzaklara gitmeye ne gerek var ki! Ülkemizde Zekî've bayılıyor millet... Giyimj kuşamı. etegi yeleği, saçı kirpiği, günüh bitmeyen konusu Gerçi Emel Saym'ın Zeki've rakip oldugM söyleniyor Ama Zeki bu piyasad* devrim yapmıs adam. Osmanlılıktan süzülüp eelen mirası bir iyi sömürüp ortalığı kırmıs geçirmiş, Divan siirinin moral ölçülerini kalabalıklara veniden aşılamıs. Üstüne var mı bir erkek şarkıcı? deseniz, meraklv lar siddetle cevap veriyorlar: Yok! Zeki de r'leri çatlafa çatlata konusarak o tannan • • • ılyle seyircl ve dinleyicilerini sürükleyip götürüyor. Askolsun ve aferln, demek lâzım. ÇünkO zaroanımızd» iş bîlenin kıhç kuçananındır. Dünyada oldugu gibi ülkemizde de çeperli yasa bu!.. Mademki hünsa tutumuna prim veriliyor, ne denir. Yalnız müzikte değil. politikada da hünsa tutuma ra^bet çoktur Amlannızı sövle bir esefeyin bakalım: 27 Mayıs Devrimi kar$ı<:ında Umet Paşamızın tutumu nevdi? Ne demisti Pasamız: Biz 27 Mayıs'.n ne içindeyiz, ne dışmdayız. "Ne demekti bu: Hem içindeyim, hem .aısındayım, demekti. HCnsa politlka Bylesine ragbettedir kl günümüzde, İSüleyman Demirel bey de tutturmus: rNe lkttöTanı, ne muhalefetiz» diyor. Yanl: Hem fktidanz, hem mühalefetİT. Bu konuda ilginç testler yapmak ve dunımu lyieene •aptamak isterseniz çevrenizdekilere bir torun: KapiUllst misln. «osyalist misin? Yüzde doksan dokuz onda dokuz: Ne kapltaHstim, ne sosyalistim, dlyeccktlr. Sürdürün »oruyu: Devletçl misin, Szeid mlsln? Hem Szelciylm, hpm devletçiylm. Nasıl? Ne özeldyim, ne devletçlyim. ;'.'••• Devam edin: • • . • ' ' Soleu musun, sağcı mısınT .. Ne solcuvum, ne sağcıyıra. Ne demek7 » Blr kellmeyle: ' HUnsa, demek. Eğer toplumda ragbet ve itibar görmek, para pul k«zanmak. iki günlük ömrünüzü «tatlı hayat. Ia sürdürmek lstiyorsanız, tutumunuzda hünsa oluni En lyisi Zeki'nin politlkasıdır: Hem Byleyim, hera bö> leyim: ne Syleyim, ne bövleyim; hem ldndeylm, hem dıçındayım;' ne sağcıyım, ne soleuyum; ne" iktidanm, • ne muhalefetim: o da olur, bu da olur.^ • •.. Var mı hünsa politika eibl... • . Süleyman bey: Ne iktidanz. ne muhalefetiç. diyor. lktidar olmadan ıktıdarını siirdüTmek. muhalefet o V madan muhalefetinl yapmak. Osmanlı isi hünsa politikadır; bu duzeye bir vardın mı isln i$. kasıSın eümöstür. HI Girişimciye Düşüyor Istanbul Dışı Seçilmeli Dünyanın lndsi Istanbul karanhk blr beldedir. Denizden bakm, havadan bakın, üç bes caddenin dışında karanhk ve kâbus sizi karsılar. Istanbullu zorla gülmektedir, içerek gülmeye alışraıştır. Asabidir, egoisttir, çalışanlann çoğunun iç aletleri bozuktur. Trafiği herhalde dünyanın en tahammülsüzüdür. Limanı blokedîr. Yük getiren gemi ve mavnalar haftalarca rıhtım beklerler. Sınal ve ticari tasıma bir kavga ve ömür törpüsü olmuştur. Çalışanlann yan zamanı yolda geçer. Uzaktan özenilen I B u Köşeden İDDİA VE SAVUNMA ALTAN ÖYMEN eclls'te, Başbakanhk Bütçesl görüşülürken, MGP sözcüsü kalktı. Bütçeyi falan bir yana bırakıp, CHP'yi, komünistleri korumadığını ispata davet etrl. öyle söylüyor ki, CHP sözcüsü kürsüye çıkıp. «Biz komünistleri korumuyoruz» demezse, neredeyse partinin komünistliği kesinleşmiş olacak.. Bülent Ecevit söz lstedl... Toplantınm AP1İ Baskanı sözil hemen vermeye yanaşmadı. Ecevit direndi. Usule göre, Başkanın, milletvekillerinin hakemliğine başvurması gerekiyordu. Ecevit konussun mu, konuşmasın mı, diye oya başvurdu. «Ecevit konussun» dlyenler ellerini kaldırdılar. Aaa!.. «CHP komünistleri korumadığını söylemelldir» diye tutturan sözcüsünün partlsindeki milletvekillerinin elleri aşağıda.. Feyzioğlu'nun, Paksüt'ün, Kabadayı'nın... Yanl 15 dakika önce «Erkeksen konuş, sıkıysa açıkla...» gibisinden çalım atanlar, simdi. «Aman konuşturmayalım» çabası peşindeler.. Ki. akşam Radyo, Meclis saatinde hem de sözcünün şlvesivle değil düzçiin bir spiker sesiyle. «MGP sözcüsü Hamdi Hamamcıoğlu, CHP'lilerin tutumlannı eleştirerek..» diye baslayan ve akıllara CHP ile «komünizm» lâfını yanyana yerleştirecakolanr cüınlehrri »öylesin EcevS'e söı verilmey4sinin ayantılan, yanl aynt MGP11lerin ona söz verdirmemek için çırpınışlan İse, Meclis saatlnin üyesi TRT muhabirlerinin gözlemlerlne yer verllmeslne uygun olmadığı için es geçüsin.. Çokçok «Partisine satasıldığı iddiasıyle söz isteyen Ecevit'ln bu lsteğl, oya konularak reddedildikten sonra Devlet Planlama Teşkilâtı Bütçesi üzerinde görüşmelere başlandı...» denilip geçilsin. Evet, akıllarda sadece o «CHP... Komünist... Komünist Partisi... CHP... Anarşizm...» falan kalsm... Bu nedir yani? Zekâ mıdır*. Yoksa »Çamuru atıp kaç, nasıl olsa iz bırakır» kurnazlığı mı? Pazar günkü görüsmelerde dünkü bazı pazetelerde okumuşsunuzdur Ecevifin sinirlenmesi dikkatleri MGPIİlerın tutumuna çevirdi de, bu ovun bozuldu. Ama. Türkive'de buna benzer oyunlann hepsinin bozula.bj;dîll Ueri sürülebüir mi? *** HAVA KİRLİLİG1 VE BİR ÖNERl Ankara havasmın, İnsan ğmı bozacak dUzeyde aşın kirll oldugu bir gerçektir. Batı ülkeleri, fizellikle 19. yUzyildan bu yana sanayileşme ve sehirleşme sonucu bu sorunla karsılaştıklan İçin, hava kirliliğinin insanlar, bitkller, hayvanlar, eşya ve malremeler Uzerine etkisi incelenmis, kesinlikle açıklanmıştır. O kadar ki, bazı Ulkeler ve Dünya Saglık Teşkilâtı pibi ullıslararaBi kuruluslar, şehirlerde ve sanayi bölgelerinde hava Hrliligi yapan maddelerin her blrinin, İnsan sağlığı yönünden zararlı olabilecek en yüksek yoğunluk derecelerini saptamıs ve buna uvmak sorunlugunu duymuşlar(br. Ankarada hava kirlenmesi, en az 15 yildir Uzerinde durulan, konereler, açık oturumlar ve konferanslarda tartışılan, tedbirler önerilen, kanun tasanlan ha nrlanan blr sorundur. Fakat eörülen odur ki, bütün bu çabalar bir noktada düftümlenmekte, umut relecek vıllara ertelenmektedir. Fakat rionunun artık, bek lemefte tahammülü yoktur.. CUnkü. her geçen yılda, hava kirllliftl bir önceki yüa göre ÇogaTmakta, kirlilifin sebep oldugu rahatsızlıklar ve hastalıklar artmaktadır. ANKARA'YI HAVA KİRLİLİĞÎNDEN KURTARMAK tÇÎN ÇIKAR YOL, BAŞ BAKANLIĞA BAĞLI BİR ORGAN KURUP GÖREVLENDİRMEKTİR. N Prof. Dr. Selahattin AKKAYNAK Benim başımdan su geçtl: Geçen yaz gözaltına alındığımda, radvolar, Televizyonlar aralarmda yazar arkadaçım Emil Galip Sandalcı'nın da bulunduğu bazı sanıklarla birlikte benim de Sofya'ya uçak kaçırma oiayıyla ilgili olarak eözaltına ahndıgımı bırkaç defa tekrarlamıslar. O zaman isnemedim Sonra anlatıyorlar^ Buna diyecek bir sey yok. Hakkımda sorusturma var. Resmî haberdir. EH>ette verecekler.. Ama ben gözaltı. sorgulama. tuhıklama. itiraz » f l » l a ™ * a ° geçtikten sonra tehliye edildik ve sonuçta Ankara Sıkıyonetım Savcılığı. hakkımda «Ademi takip kararı. verdi. Yanı yapuan sorusturma. bu işle ilgili olmadığımı. resmî olarak ortaya çıkardı. EmU Galip Sandalcı için de öyleBu da resm! bir haber değil midir? Gözaltına alınış veren avnı radyo ve televizyonlann bu haberi de Ajansmdan alarak vermesi gerekmez mi? Hayır. buna aldıran yok Esas olan iddiadır bizim TRTdeM arkadaşlann gozunde.. Ve umursamazlıeın sonunda, beni hâlâ, uzun ramandan beri göremiyen tanıdıklardan banları, yolda karsılastıklarmda. ha yalet görmüs gibi gözlerini açarak: «Yahu sen dısarda mısın?» diye soruyorlar... *** Gazetelerde iddianamelerin genis özetleri yayımlanıyor. B'Jna da diyecek bir şey yok. Haberdir, iddianameleri herkes ogrenmek ister.. Ama bu gazeteler mahkemelerdeki sorgulan, savunmalan da aynı ölçüde yayımlayacaklar mıdır? Hemen hic birinin şimdive kadarkl uygulamalannda böyle blr ?ey yoktu. Sütun sütun iddianame okıırdunuz. Sıra sorgulara, savunmaya (felince sadece bir yarım cümle: «Sanık, hakkındaki iddialan reddederek tahliyesini istemlstir...» Aynca bu iddlanameler îik iddianamelerdir. Çok olımısrur ilk iddianamede o zamanki soruşturma sonuçlanna göre sanığın cezalandınlmasraı isteyen aynı savcmın sorgulardan, tanık dinlenmelerinden sonra, onun suçsuz olduğunu kabul edip son iddianamesiyle hakkında beraet istediğiZaten duruşma yapmanın amacı nedir ki? Mahkemedek! sorusturma ilk soruşturmantn sonuçlannı oluştursun ve sıhhatli bir karara sidilsin diye yapılmaz mı? Yoksa «tddianame» kelimesi çizilir. üzerine «Karamame» yanlırdî... Ve sanık öyle vakit kavhma lüzum olmadan gönderileceği yere gönderiliverirdi.. SCıdan'da Numeyri'nin yaptığı gibi mese'â: Asm su köne?i> emrivle. Ama Türkiye Cumhuriveti bir hukuk devleti olduğuna göre, savcılann duruşmanm ilk oturumunda okuduklan belgenin adına .iddianame» denüir ve bunun arkasından sorgu ve savunma Birincisini sütun sütun yayımla^p, ikincisini iki cümleyle geçersen, okuyanlann hafızasında, sanık sonradan suçsuz görülse, beraet etse de, o ilk manşet, o sanık sandalyesindeki resimler kalır. Meselâ siz ilk iddianamede çeşitli suçla itham edilip uzun sflre hapis istenen rahmetli Sabahattin Eyuboğlu"nun savunmasında ne söylediğini ve nasü beraet ettiğini hatırlıyor musunuz? Ben hatırlamıyorum. O durusmayı düşününce aklunda onun «adece bir soruşturma sandalyesinde otururken eekilmis ve gazetelerde büyük büyük yayımlanmıs resmindeki düşünceli yüzü var.. *** Bir yerde iddia varsa. orada savunma da olmahdır.. Hukuk var olah beri böyledir bu Ve objektif gazetecilik. rsdyoculuk varolalı beri de avnı ilke raHyolar eazeteler için de eeçerUdir «Objektifim» iddiası taşıyan radyocuysan, gazeteciysen, bunu böyle yapacaksın.. Yok ben «Neyin modası varsa onu satarım Keyflme bakarım» diyorsan. mesele yok tabi... Ama o zaman da bu işlerle vakit kaybetme.. Git Kapalıçarjıya bezirgan ol.. Daha da fazla başan ve para kazanırsuı. cefiz. Hava kirliligi, akciğer kan serinin dogrudan doğruya sebebi olmamakla beraber kirliliklerin yaptığı tahriş ve kirlilik içinde bulunan kanser yapıcılann (Kan serojen maddeler) kirliliğin katı ve sm tanecikleri ile yoğunlaşması kanserin oluşumunda ve gelişiminde yardımcı rol oynamAktadırlar. 2 Hava kirliligi, dış havanın akciğerin alveol denen odacıklanna kadar girip çıkmasmı sağlayan hava iletim yollarında sa vunma mekanizmasını bozmak, salçıyı arttırmak, hastalık yapan mikroplara karşı duyarlığı arttırmak, ve hava yollarında hava akımına karşı direnci arttırmak suretiyle yetişkinlerde ve oocuk larda solunum hastalıklarina kar sı anıklık (istidat) doğurur. Bu nedenledir ki, basit soguklamalar, akut bronsit ve gripal inGeçmiste, başka Ulkelerde, de feksiyonlar uzamakta, sık sık ftışlk meteoroloiik koşullar al tekrarlamakta, hastalıSm akut tmda hava kirlili&inin birden bi devri geçtikten sonra öksürük, balgaro tükürme. gögüste yanu yüksek miktariarda artması ile ani hastalanmalar. binlerce ma, hısütı uzun süre. aylarca ba ÖHlmİPr olmuştur. Ankara'da, zılf»nnd<» bütün bir kıs sürmekcok sükür • henüz böyle bir fe tedir. Bu hususlar hayvan delâketle k»rsılasmadık, fakat ha nevlerinde gösterildiJH jribi, dok va kirUliginin her vıl vogunias torlar kadır Ankaralılar da. son ması karsısmda böyle bir durum yıllarda ya kendilerinde va da dan ciddi olarak endişe etmek yakmlannda Izlemektedirler. gerekir. Ankarada yatHİnn bir arasttr. Hava kirliliSinin insan saglıjı rnada, sie^ra kullanmayan saÇOzerlnf» asıl etkisi, tmta süreSen lam yptişkinlerde hava vollan^(kronik, müzmin) dive niteledi da nefes alıp vermeÇe karşı dl« ' pimiz tiptedir: yani yavastır, rencte ortalama • 23.9 oranında sinsidir. zararlı sonuçlan uzun az^lma sarjtanmıstlr. yıl 1ar sonra mevdana çıkar. Bu 3 Hava kirliliğinin, sinir Kiire. kisinin duvarlıfına fhassa sistemi Uzerine de küçiimsenesivef» bnSh olmakla beraber, or mevecek etkisi vardır. Bunlar, tnlama 20 vıl olarak kabul edi baslıca sinirlilîk. hırcınlık. uvlir. kuva mevil. bas agnsi. vüksek Hava kirlüigmin, insan saSiı zihin faaliyetlerinde dursruniuk fını KÜ'»Şen olarak etkilemesi ve topnrlamada konsantrasyon) ni va da seben oldufiı hastalık dü<HiWüktür lan şövlpce «ıralavabiliriz: Hava kirliliğinin, aynca kalp 1 SUregen akciger hastalık hastalıklan üzerinde de oiumsua lan: etki yantığı gösterilmiştir. a) Süreğen bronşit ve anfi4 Hava kirliliğinin, çoeukzem, bl Brons astması. c> AkciSer kansert. 2 Solunum sistemi hastnhklanna fcarsı dtrvarlık artması. 3 Sinir sistemi ve öbür sistemler tlaerine etki. 4 Çocuklarda; a) Hava vollannda nefes havasının girip cıkmasma karsı direnç (mukavemet) artması, bi Kemik teşekkülünde geciktneler. 1/a Kronik bronsit ve amfizem. hava kirliliginin sebeu oldugu. baslıca iki hastalık olL SATINALMA MEMURC du&u pibi. kirliii&in yoftunlastıjjı Ithal ve yerli mal mübayaasında tecrübell, gümrük ve dönem va da eünlerde hastaiann sigorta işlemlerine vakıf, îngilizce bilir azamî 35 yaşında. şikâyetlerl. nefes darlıklan ar2. DEPO MEMURD tar. agırlaşlr ve hattâ böyle gün lerde hastalann birdenbire agır Laboratuvar teçhizatı ve Elektronik malzeme üzerinde lasması Ue ani oiümler de olur. tecrübeli, yeterli Îngilizce bilir, kod sistemıne vakıf. tercihan Kompüter sisteminde çalışmış, Kronik bronsit ve amfizem. fnsanian bir ömür bovu rahatsız 3. BASK1 TEKNİSYENÎ eden. normal vasantısmı. i$ ve Fotokopı, teksır ozalıt ve mikrofilm baskı lşlerinde tec«^idlnfl pngelievT'n. nefes darlıSı rübell makınelerin bakun ve basit onanm işlenne vakıf, ile sakatlık fmSiuliyeO vanan, azam5 35 vasmda sonunda solunıırna. kalt) veter4. FOTO rEKNİSYENt sizligine ve sonunda 'îlüme seben nian hastalıTclardr. Teknık fotoğraf çekme banyo ve baskı işlerinde tecrübeli. Ankarada vapılan bir srastır5. DAKTÎLO MEMURESÎ On parmakla serl ve doğru yazar. en az orta okul v» kurs mava e«re 5 vıl icinde fl%51970) mezunu. sehi r nüfusunur) U kat artma6. ELEKTRİK CSTAS1 sına karsılık süregen bronsit 2. sınıf ehliyetli, otomatik sanayi tipl brtilör donammı Î amflsem hastalıklannda 3.5 baltım ve tamirinde tecrübelt kat arb? olmustuT. 7. TAHAKKUK MEMURD 1/b Hava kirliliŞinin astım Büyük tşletmelerde çalışmış, en az 5 yıl tecrübell, tş Kayapıp yaomadıjh kesin dejhldir; nunu ve SS mevzuatına vakıf kompüter sistemde çalışancak bilinen $udur ki. kirlllik mış olmak tercih sebebidlr. astım nöbetlerini sıklasörmakta, nöbetleri tızatmakta ve ajfırBütün personelin askerltls görevtnl yapmış olması şartOr. lastnnsktadır Bunun sonucuntsteklilerin acele «Marmara Arastırma Enstıtüsüs da da devamlı nefes darltfh ile GEBZE adresine şatısen müracaatlan rîca olunur amfizem hastaiıftı pe'isir. (1520 Tel: 36 47 26 veya Gebze 354 vıl Hnıesine ksrtir Ankara hava<Basm: 114901074) sı. astımlılnra cok ivi pelirdl: di 6er sehlrlprden eelen astımlı hastaiar Ankarada rahatlarlar. MILLİ VARLIĞINI KQRUMA VE IDAM iyitesirlerdi.'» 1/c Akciger kanseri 11e hava kirlilifi arasinda sıkı iliski'e ileri sürüimüstür. Bunlann '"«V» KUVVIIIIKİ"' ' ' '' avnntilanna inmedenfcısacahugünkü görüşü belirtmekle yetine Getirdiği Hastalıklar 2 Ekimden baslayarak 6 aylık kıs süresinde kükürt dioksit gazı yoğunluğu 1971'de uluslararası standarttan 2.4J972'de 3 kat; duman yoğunluğu da 1971'de 3. 1972'de 6.6 kat daha yüksektir. Bu bulgu. her iki kirlilik mdddesinin 1972 voğunlu§unun 1971'dekinden daha yüksek olduğunu da vansıtmaktadır. 3 Uluslararası standartlara pöre, sehirlerin yerlesme (îskân) bölfrelerinde bir yıl içinde sadece bir gün icin müsnade edilebilarda da, solunum sistemi üze lecek en vüksek kukürt dioksit rindeki etkisinden başka, kemik yoğunluğu bir metre küp havada teşekkülünü 15 18 aya kadar 365 mikroeTamdır. Ovsa. Ankaraf uzatabilen başka bir nedene da bu miktar. 1971'de AralıK, bağlı olmaksızın gecıkmeler de Ocak, ve Subatta olmak üzere Uç ay. Ifl72'de Mart da dahil saptannustır. dört ay süre ile aşümıştır. 4 Hic bir Batı şehrinde hava kirliliği bu derece yo§un defildir. örneSin 19fi7 vılmda Londrada bir metreküp havada küSehirlerde hara kirliligi, sana kürt dioksit 151 duman 46; Payiden, ısıtma yakıtlarından ' ve ris'te (1S70) kükürt dioksit 118, motorlu taşıt araçlanndan kay duman 62: New York'ta (1970) nagını alan kirliliklerden olusur. kükürt dioksit 216. duman 104 Bunlann çeşitleri, sayılan ve et mikrogram olaraV ölçülmüştür. kileri gibi aynnnlarmı belirtmek konumuzun dısındadır. Ankara hava kirlenmesinde, hu üç â\ı bulgular, Ankara'lının İçln kaynaktan doğan kirliliklerin pa de yaşadığı havanın kirlilik deyı olmakla beraber, özellikle ısıt recesmi, sebep oldufu ve olabima yakıtlarından gelenlerin en leceği zararlan. hastalıklan btiyüksek payı oldugu pibi, bugüne tün açıklıgıvle ortaya koymafta kadarki araştırmalarda bunlar yeterlidir. Başta da belirttiğimiz üzerinde durulmuştur. Bu ne gibi, sorun yeni değildir, en az Bizleri sonsuz acılar içinde bırakarak eoecuyete ıntldenledir ki, biz de bunlara ait 15 yıldır bilinen, tarüsılan bir kal eden sevgUl varlığımıa bulgulan belirtmekle yetinece konudur. Bütttn çabalara, uyanğiz. lara rağmen soruna jrerçek bir Isıtma yakıtlarından mevdana yaklaşım görülmemesinin nedeu gelen kiriilikleı, baslıca kükürt ni. kanımızca & iki noktada top dioksid gazı ile kücük taneıikler lanmaktadır: 1 Sorunun^çözümUnün ekoden olusan dumandır. Dünya 15 Şubat 1973 günü yapılan cenaze törenine Katuan ceSağlık Teşkil&M standartlarma eö nomik olması; belki milyonlan lenk gönderen, telgraf, telefon. mektupla ve oızzat evimilyarlan gerektirmesl, r«. sehirlerde insan sağlığı vömize kadar gelip acımızı paylaşan kıymetll «îost ve akra2 Soruna bugüne kadar eernünden müsaade edilebilecek en balarunıza minnet ve teşekkürlerimizi sunanz çek bir sahibin çıkmamasıdır. vüksek kükürt dioksit miktan A t L I S t Avnca, şunu da belirtmek g*1 M3 havada günlük ortalama rekir ki, hava Jdfliligi. her ne 75, duman için 150 mikrogramdır. Oysa Ankara havasında bu kadar bugün Ankara şehrmin so (Cumrjurtvet: 1080) kirliliklerin miktarlan, son yıl runu gibi görünmekte ise de larda bu standartlann kat kat sanayileşme ve hızh şehirleçme •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ••• üsHinc çıkmıs bulunmaktadır. ils gelecekte bir çok şehirlerimi • Sağlık ve Sosyal Yardım Bakan zin de sorunu olacaktır. Bu nedenledir ki, «Hava kirlili • lı«ı Hıfzıssıha Okulu Cevre Sa5ği» sorununun Başbakanlığa bağlığı tarafmdan NATO işbirliği • Sahibinden Fatih Akdeniz Caddesi civannda 110 M2. çitt rercevesinde TUrkive Bilimsel ve 1: bir organla eie alrnmasımn gerçekçi bir yaMasım olacağı W.C. dahilî dekorasyorüu. Daıre 175.000 satılıktır. Tpknik Arastırma Kurumu ile bir Telefon: 21 28 27 73 71 06 likte yürütülen araştırmanın so açıktır. Böyle bir vaklasıru. Ankaralılann da maddi ve manevî nuclan üö"ledir: yönden içtenlikle destekleyecek «•»•»»••••••••••••••••••••••»••••••••••••••• 1 1971 ve 1972 yıllannda, leri inancmdavım. Cumhurtvet 1075 kükürt dioksidin 11 aylık, dumanın 8 aylık ortalama miktarlan, uluslararası standartlann üstündedir. Yoğunluk Derecesi Sonuc ve Öneri •.v. Vef at ve Teşekkür Fikri Sarımuratoğlu'nun SATILIK DAIRE T.B.T.A.K. Plrmamızın kurulduğu günden bugüne kadar reklâm işlertmizl bu konudaM büyük ihtisası ile bir an bile aksatmadan yUrüten YENt AJANS flrmasının or> taklanndan, gerçek dost,' dürüst insan v ' , . Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Arastırma Enstitüsü AFİF ERDEMÎR'i zamansız kaybetmenin büyük a a a içindeyiz. Kederli aileslne ve değerll arkadaşlarına sabır ve başsağlığı, merhuma Tanndan rahmet dlleri». mesal ELEMAN ARIYOR PURO SABUN SANAYİİ NECİP AKAR HALEFLERİ A.Ş. (Yenl Aians: 6941078) Müesseseraizln kurulduğu tarihten öerl her türlü reklâm problemlmizi büyük tecrübe va bllglsl sayesinde en mükemmel şefcilde halleden YENİ AJANS m> ruculanndan. bulunmaz insan. AFÎF ERDEMÎR'i kaybetmenm üzUntüsü tçlndeyiz. Kederli aileslne ve çalışma saglıgı, merhuma Tanndan rahmet dilertz. arkadaslanna Das GRİPİN LÂBORATUVARI' NECİP AKAR HALEFLERİ A $ (Tenl AJansr 5891079)