15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 19 Şubat 1973 • • . iKNİZÎPE... SIS IÇINDE BEHZAT AY'IN ROMANI • 39 Kendi adıma konuşuyorum, bu yaşantıya dayanma gücum kalmadı. Bunalıyorum, boğuluyorum... Sanki bir tünelde yaşıyorum... Sağlık duru mum iyıce bozuldu. Psikomeük ârazlar başladı bedenimde. Boyle giderse, daha da çok hastalanacağunı sanıyorum. Halbuki sağlıklı yasamak istıyorum. Daha doğrusu yaşamak Istiyorum. Çün ku, en başta, iki çocuğun yetisme sorumluluğu altuıdayım. Bunun dışında, hiç olmazsa eskisi kadar toplumumuza yararh olabılmeliyim. Bugünkü durumumla yararh değil, belki zararh bir bircyiın Bu durumdan kurtulmak için, benl bu duruma getiren ortamm, koşullann değismesi gerekıyor. Daha doğrusu değiştirmem gerekiyor. Sana gelince; senin de sağlık durumun, ruh şağlığın bozuldu. Bunun farkında olman gerekir. Önceki durumun nerde, şimdiki durumun nerde... Arada karh dağlar kadar fark var... Senln de ya şaman, sağlıklı yaşaman gerekir. Bunuunutma! Ço cuklanmız var... Gül gibi iki çocuğurouz var... Ikimizin de durumu bu olunca, yapüacak iş ayrılmak... Düşün tasm ve karannı ver. Ben, çıkar yol olarak aynlmayı görüyorum. Eve gelmemi yine istemiyorsan, bir karan varmcaya değin gelmem. Beraberllğimizi sonuçlandırıncaya değin otelde kalınm... Belki de ay başından sonra, bulabilirsem bir eve de tagınınm. Senden belki son ricam olacak: Bir mektupla karannı bıldır... Bu kadar uzun yazmazdım anu, sabahçı kahvesinde hem zaman geçirmis oldum hem de sana durumu içtenhkle, ayrıntılariyle anlataııj oldum. Karannı bekliyorum. Hoşça kal. Besim. Mektubu bitirlnce, birkez yazdıklarını okudu. İyi yazdığı kanısma vardı. Biraz rahatladı.. . Üsümüştü ıyice Besim... Gerindi bir. Sonra kendi kendme: «Sabahçı kahvesinde sabahlamak da varmıj...» dedi. Oturduğu sandalyaya bir yaşlı adam dayanmış. horlayarak uyuyordu. Bir o değil, kahvedekilerden yarısı uyumaktaydüar. Kiminin bası, kiminin omuzunda; kimi sandalyaya ters oturup, sandalyanın arkasında kavusturdugu kolları üze rine koymuştu başını.. Kahve sigara dumanı içindeydi... Göı gözü görmüyordu... Besim, sıkılmışh iyice. Yerinden kalktı, dısan çıktı. Tan yeri ağanyordu... Sabahın soğuğunda, ciğerlerine havsyı çeke çeke yürüdü... Bir süre sonra, bir dolmusa «tlayıp evıne gıtti.Besim, bir hırsız gibl kapıyı yavaşç» «çıp lçeri gırdL Nesrin uyanmasın diye yavaş yavaş atıyordu adımını içerde. Yazdığı mektubu, bir zarf içine koyup ağzmı kapattıktan sonra, üzerini de yazarak yemek masasının üstüne bıraktı. •Sabah çayında gorür okur,» dıye geçirdi içinden. Sonra çantasını aldı. Içine iki kitap koydu. Gene geldiğı gibi kapıyı yavaşça açtı, çıktı... Evin önünden uzaklaşırken, bu duruma müt hiş kederlendi... Nesrin ve çocuklar uyuyorlardı. Bunun için, Besim'in eve geldiğinden haberleri bile yoktu. Besim, yorgun argın yurüyordu caddeden. Daha otobüsün gelmesine yarım laat vardı. Yanm saat yol boyunca jurumeye karar vererek, yeni doğan güneşe doğru, güneşe bakarak yürüdü. Yürürken duşünüyordu: «Yaşamak bu mudur? Hem kaynağı bir yagam... Evlilik değil, iğneli fıçı içinde bir beraberlık... Bu beraberlıği sona erdirmeli artık. Yeniden toparlanmalı ..> Böyle düjune duşüne yurüyordu, »ğır ağır.. *** Aydın ve Aynil uyuyorlardı.. Nesrin, çayı hazırlamış, yemek masasına bardaklar koymaya başlamıştı. Mektubu gördü. Hemen aldı, açtı ve okumaya başladı... Mektubu okuyup bıtirdikten sonra sessiz sea giı ağladı. îçinde pişmanlık duygulap canlandı. Kendi kendisıyle hesaplaşmaya koyuldu: «Bunu yapmamalıydım. Başka blr şey yapmalıydım.. Sabahçı kahvesinde sabahlamış. lyl olmadi. Daha çok kın duymuştur. Sabaha kadar sinir içinde kaLmıştır. Mektubundan beUi. Her ne kadar olgun olmaya çaba harcamıj, mek tubu özenle yazmışsa da, karannı vermiş. Bugune değin, böyle kesin şey söylememişti. Ya ben, ya o çıkacak demeliydim. Nerden de öyle söyledim. Başka bir . yol yentem bulamaz mjyj dım. Besim, o gecenin acısını çıkarır mutlaka. Ve kesin olarak ayrılmaya kalkar. Caydırmak da mümkün olmaz. Başıma iş açtım. Keşki dün gece o sözü sdylemeseydim. Kuzu kuzu gelmişti eve... Yaptık bir iş. Kendi başıma çorap ördüm... Akşam üzeri Pervin'e gidip durumu anlatmalıydım. Bakalım o ne der.» Mektubu çantasma koydu. Çocuklan nyandırmak için, çocukların odasına gitti... (Deraını var) Karın içindeki portakal: ISVEÇ NEVZAT ÜSTÜN isveçU genç ksz, kan bir afkadafi ieçmekte t*m össurlüğe stahiptir •ahip olamaz.» cCinsei davranıs yalnucs bir ttretım sorunu degildır. ayru ölçüde bir doyum sorunudur.» «Kımı kışilerın cınsel ılıskilerden kaçınır olmalan onlara bir ustunluk sağlayamaz.» «Cınsel davranış atüâk dısı bir davraıus degıldır, Ukel top • lumlar çesıtlı nedenlerle bunu oyle sanrnışlardır.» «Cınsel bırleşme; namus, seref, saygı gibi kavramlaıla bir tutulamaz. ÇunkU bu kavramların fusyolojık organlar ve onların ışlevlerı ile hiç bir bağıntüan yoktur.» «2orknllanıhiısidıiı ve'ertehlık çagındakilere uygulanmadığı surece cınsel davranışlar kınanamaz.» Daha da uzatmak olanaklann* içındedır yukardaki gorüşu. Avrupa'nın birçok ülkelerinde ve özellıkle îsveç'te geçerlıdir bu yukarda sayılan ilkeler. îsveç'te «genelevler» yoktur. En yakın kornsulan, Almanya'da Hollanda'da kadınlar vitrtnlerde tıpkı kasaptakı «et» gıbı satıürken bu ulkede bu görülemez. Kimıleri için bastan asagı bir genelevdır tsveç. Bu sanı ıle îsveç'e gelenlenn ılk varacaklan yer, «düs kınklıgısdır. Hıç birsey tek basma gelmiyor çağımızda. Hiç bırşey tek başına yorumlanamıyor... Cinsel özgürlük de öyle.. Toplumun temel yapısında gelışen koşullar, bu konuda da etkili Çıplak heykeller, cinsel iSzcurlngttn semboüeri olarak meydanlan doldururlar Cinsellik ve îsveç: Çoğu msanın kafasında bırbınndea ayrılmayan, aynlamayan iki çeydır bu sozler. Cınsel özgürlük dendı ml akla hemen Îsveç geliyor. Kımi Eamao dostlanm, gezdiğim ülkeleri anlatmamı isterler. Anlatınm. Sözgelimi, Libya'dan ışe başlasam çeşıtli anım samalar, çağınşımlar çıkar ortaya, Tarih, edebiyat, coğrafya ya da kişılerle toplumsal sortm4ar söz konusu olur. Bu duı'Örıi, Başkntîstan iftrr tto bdyledlr, Ozbekıstan için de... özellıkle dıkkat etmişimdir sös ne zaman îsveç'e dökülse, konu da hemen cınsellığe dogru akar gider. Îsveç, günümüzde cinsel özgürlüğün bir baska deyiml» cinsellığin sımgesi olmuştur. Cinsel özgürlük Isveçte yasalarla korunur OAZETELERDE «EVLÎ BİR ÇÎFT tLİŞKÎ MAK İÇTN BİR BAŞKA EVLİ ÇİFT ARAMAKTADIR» DİYE İLÂNLAR GÖREBÎLİRSÎatZ. İS1TEÇTE HİÇ KİMSîTBtR^BA^^NIÎ^jCftfSK, YAŞANTISINA KARIŞAMAZ VEC^NSEL DAVRANIŞIN AHLÂK DIŞILIĞINA İNANAMAZ. pek o kadar önemli degildir. Dışarda kalanlar ıçın kurkunçtur. Tıpkı aç bır ınsanın elde edemeyecegi ekmege bakmak zorunda buakjlmagı,^}^^,. t Huxley'm üâ&kıtabını tHhrsıniz. «Yenı Cesur Dunya» Îsveç fçin de soylenebıhr bu. Kızgınlığm getirdiği kınamalarm ya da gereksız hayranlıkların dlşmda bir tsveçtir yasayan. BJ"JS. bir çeşit Cinsel tşler Genel Müdurlüğüdür bu kuruluş. Devlet'in ve ozel sektörün yardımlan ile yasar. Kıtaplar yayınlar, fılmler çevirir, konuşmalar düzenler, radyoda televızyonda programlar yapar... Yedi aylık çocuktan, doksan yaşındaki ins'ana kadar herkesıa cınsel sorunlarına karşılık bulmaya çalışn*. Cinsel ihşkılerm haklılıgı ilkesine sonuna kadar inanır. Daha ilkokuldan MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU Daha ılkokullardu başlayan cınsel ögrenım, alabıldığın* açık, alabildıfine seçiktır. D o kuz on yaçlanndaki bir ku çocugunun bilgısı, Türkiyemızdekı buyuklerın pek çoğundan daha derın, daha etraflıdır. Pilmlerle cinsel ihskiler kesintısız olarak çocuklara göstenlir. lsveçli çocuklar yadırgamazlar bu durumu. Yabancılann çocuklanna gelince işler bıraz değişir. Onlar evlerinde edındıkleri bılgilerle okuldakı arasındaki ayrımı bafdaştıramazlar, ruhsal sıkıntı hattâ bir çeşit bunalım başlar. Özellikle Türk işçilerinin çocuklarında açıkça kendinı gösterir bu durum. Çocuk, ya okulda öğretılenlerden ığrenmeye baslar ya da ana ve babasına yalan soyler. Genellikle çocuk ıkınci yo'u seçer. Bu yalan söylemekten çok, ana ve baba'yı bir çeşıt uyutmak, avutmaktır... Çiinkü, çocuk içinde yaşadığı toplumun genel kurallarını sezınleme yolu ıle bıle olsa, ana ve babasından çok daha iyi kavramaktadır. Onlan modası geçmiş elbıseler gibi gdrmeye başlar .. Ana ve baba'Mn okuyamadığı gazetelen o rahatlıkla okur. O gazetelerdekı bildirışleri (ilân ları) gormemış olamaz. O bıldııışler ki, çogu kez şöyledir: «Evli bir çift ili?ki kurmak için bir başka evli çift aramaktadır, istenen özelükler gunlar şunlar şnnlardır . » gıbı. oluyor. Cinsel «zgürlük bir t * kım somnlan da birhkte getırmıştir, gelırken. Yamnda ilk getırdiğı seylerden bıri de, cinsel rezüliktir. İsveçhlere göre, yabancılann •orlamasryla çıkmıstır bu durum ortaya. Bir bakıma dogrudur da, cinsellik konusunda bır çok ülkelerio durumuna bakılırsa'.. Kökü Danımarka'da olan çok genış bir (Alım Satım) örgütü, Güney Amerika'dan Asya'ya kadar butün dünyaya açık saçık resımler fotoğraflar satma işıni gelıştırmıştir. Ve böylece efendim modem ticaret kendlslne nerede ıse makıneli tüfek •atısı kadar kir sağlama olanagına kavusmustur. Kimi yerde açıktan açığa, kimı yerde el altından satılan bu rezilUİD tosancü açıdan bakıldıgında da korkunç sonuçlar dogurur... özlemlerin, tutkulann getırdiği ganp bır dünya yaratır. Gizliligın ayıbına yakalanan insanlar, iki ytizlü bır yaşamın getirdıği çöküntüden, suçluluk duygusundan kendilerini bır türlü kurtaramazlar... 'ÖzgürlUgün içinde yaşayanlar İçin, özgürlUgün getırdiklerı YARIN: ÎSVEÇLj İÇİN İÇKİ BİR TÜTKUDUR. DİŞİ BOND .. * avuN ÖBÜZUCU* UA CİKAB. UZUMA UCUN uruTUCU İsveçli için olağandır bu özgürlük Ortadoğuiu bir aile için akıl almaz bir «çügınlık tezahflrü» gibi görünen bu bıldinş (ilân), herhangi bir tsveçli için bir radyo bildirisi kadar olağandır. îlgüenen ilgılenır, ilgilenmeyen de geçer gider .. Nedir cinsel özgürlükî™ Tarıh kitaplan, cinsel açıdan özgür olmuş ya da özgür olmaya çalışmıs ülkelerın toplumların öykülerine yer verirler. îyonya, eskı Mısır, eskı Yunan, Roma, Çın, Mezopotamya, înka, Japonya v.b.... Bu geçmış uygarlıklarda ya sımfsal ya da dinsel (ımtıyaz) lar nedenl ıle cınsel davranıslan özgür bırakma eğılimlerı görülmüstür. Cınsel özgUrlüğün tanımı ise, hemen her toplumda baska başka olmus, çeşitli etkenler cinsel özgürlüğün tanımını değistinniş«r. Çağımızda ou konu ile llgilenen bilgınler, cınsel özgUrlÜğün tanımına daha belirgin, daha bihmsel ılkelere dayamıslardır. Bunlan özet olarak vermek gereklrse, soyle sıralayabılıriz: «Cinsel özgürlUgün temeli, cinsel iliskılerin haklılıgı Ukesine dayanır.» «Hıç kımse bir baskasının cinsel yaşantısına kanşamaz ve bd^kalannm cınsel yaşantılan hakkında yargı vermek hakkına TİFFANY JONES I C İ NİN f AViNOu LUKS V GARTH TANBI SBM eoeusuN . . OfcK.ESEK BU KÜN EMCI •u ouçuj oev yÜZ ALTIhfl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle