28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 24 Aralık 1973 Sosyal Güçler? umhuriyetin ellinci yılmda Türkiye. bir iktidar buhranı içindedir. Bu buhran, siyasl bir görünüş arzeder. Ama aslında siyasî oltnaktan ziyarie, sosyal bir gelişme yetersizliğinin bütün temel sorunlannı açığa vurmaktadır. Bu temel somnların yapısında ise, gerçek anlamda. millî ve halkçı olan bir nizamın gelişmemiş ve Keliştirilmemiş olması, en etkili faktör olarak kendini gösterir Millî siyasette millet: milll sınırlar içindeki .bütün sosyal güçlerin tamarnı demektir. Bu güçler. gerek yurt savunmasmda. gerek ekonomik fonksiyonlarmda, gerek siyasî temsil alanlarında, aktif ve ahenkli olarak yerîerini alacaklardır ki, milletin yaşantısı. müli güçlerin ortak ve parlâmenter bürünlügüne dayanarak yürihün. Aksi takdirde, yar.i bütün sosyal eüçler parlamentoda, yahut ülker.in idaresinde fiilen yerlerinj almazlsrsa ve millî irade denilen sey, millet içindeki bir kısır.ı sosyal güçleri söz, hükümet teşkili, yahut siyaset dışı bırakan bir nizam içinde yürütülürse. o zaman, adına siyaset denilen toplum yönetimi, toplumun temsili veya toplum adına kormşma sesleri, havada, köksüz ve dayanaksız kalır. Bu görüşümüzü de biraz daha açalım. C Olaylar ve görüşlcr ATEŞTEN GÖMLEK? Şevket Süreyya AYDEMİR onun adına konuşurlar. Ama onu dile getirme*ler. Halbuki, sabırlı, uysal ve kendine yapılan vaatiere yıllardanberi inanan, aynı zarcanda mem leketin en büyük sosyal gücü ve üreticisi olan bu köylü tabakası, parlamentoda yerini alabilseydi. orada, gerçekçi bir denge unsuru olarak siyasî cambazlıkları, pekalâ. gerçeğe yöneltebilirdi. Gerçi, seçim sonucu Meclisin meslek tasnifl listelerinde, 35 40 kadar milletvekili. çiftçi olarak yeralırlar. Arna bunlar, sözüf gerçek anlamı ile köylü çiftçi olmadıklann! :endileri de bilirler.. Gene. sosyal güçlerin en güçlülerinden biri olan ve 1961 Anayasasından sonra, batı anlamında teşkilâtlarup, güçlü, gerçekçi siyasi liderler de ortaya atan işçi kütlesi de parlamentoda temsil edilmez. Onltrın da parlamentoda. kendi içlerinden gelen. onlar adına konusan temsilcüeri yoktur. Şu veya bu siyasi partiye sığınıp. onlann dümen suyunda akan birkaç Mılletvekilini ise, kendi kütlelerinin sözcüsü ve dâvacısı olarak almak, tabii çok garip olur. Halbuki yalnız buraya kadar aldığımiz iki sosyal güç, siyaset alanında, yasama orgamnda fiilen temsil edihelerdi, parlamentoda çığrışan ve hiçbir sosyal güce dayanmayan «ara zümreler» parti ve sözcüleri. bugünkü kanşıklığı. bir bardak suda fırtınalan va küskünler arasmdaki kavgalan, elbette sürdüremezlerdi. Milletin ağırlığı, onlan hizaya getirirdi herbirine, neyin nesi olduklarını, sakin bir dille anlatabilirdi. îşte, bugün parlamentoda yeralmış insanlar ve köksüz partiler arasında cereyan edip, hükümet dahi kurulmasına imkân bırakmayan. işleri, yeniden seçim gibi bir yola sürükleyen. ama güya siyasî görünen buhranın teır.e'.inde. bizim kammızca, bu siyasî güçler dengesizliği yatar.. metin de birşeyler başarmasına, elbette ki imkan olmayacaktır. Çünkü parlamentoda partiler yelpazesi, aslmda tam değildir. Bu yelpazede memleketin asıl ve ağırlık taşıyan sosyal güçleri yer almamıştır. Aklın ve milli çıkarlann savunulması ve icabmda parlamento kürsüsünden, bu yolunu şaşıranlan nıantik yollanna çagırış makanizması da, tabiatiyle işlememektedir. O halde Cumhuriyetin ellinci yılında artık eerçekleri görmek ve hepst de aynı cinsten olan, aynı platformda çarpışan ve ülkenin gerçek sosyal güçlerini temsil etmeven bu<rünkü partiler yelpazesinde, hiç olmazsa önümüzdeki seçimler için, evvelâ batı anlamında reformist bir Sosya! Demokrat Partinin mutlaka yerini alması, artık mııtlak zaruret halini almıştır. Eger bu adım, bugünkü şartlar içinde de atılamazsa. bunun tarihî sorumluluğunu yannın çocuklan. bugün vaziîelerini yapamayan babalaruıdan mutlaka soracaklardır. Batı anlamında bir Sosyal Demokrat Parti ise. elbette ki, yalnız bir işçi partisi demek değildir. Onun s?"annda. memleketin aydınlan, «ağduyulu vatandaşlan bütün reformcu plemanlan yeralır. Bugünkü tarihi asamamız ise. böyle bir partinin. siyasi hayatımızda veralmasını ve memleketin hareketsiz sosyal güçlerini temsil etmesini emreder. Şimdi tamamen siyaset dışı olan ve ancak seçim günlerinde bir oy makinası olarak kullanıian Köylü • Çiftçi güçlerine gelinoe? Bu sosyal gücün de artık, siyaset alanına çıkması, sözünü duyurma.M, yasama orsanında ve hükümette yeralması zamanı gelmiştir. Bu tahlillerimizden ürkenler ve bu güçlerin sivasi hayatta söz sahibi olmalarımn. sos\»al alana aşınlıklar getireceklerini sananlar varsa. bunlar. bu aşamanm başarı'.masına ve bu güçierin yasama ve icra organında yeralmalanna bilhassa dua etmeli ve yardımcı olmalıdırlar. Çünkü on'.ar bugünkti demokratik düzende, reformcu. ilerici ve Batı anlamında teşkilâtlı güçler olarak yerîerini bulamazlarsa. yurm, bugünkü yetersiz siyaset yapısını, daha ağır şartlarla zorlamaları, belkl de kaçmılmaz olur. Bu zorlamanm ise, nerelerde başlayıp, nerelerde biteceği, hakikaten kestirilemez... Haftanın raporu BEDEL HEPİMtZ BİR YERDE BİR HESABIN DELİNİ ÖDEMEK ZORL'NDA' KAbABtLtYORUZ. ROMA'DA TEKR•ARLANA^ DkKAM ÇAÛIN SORUMLULUKLARINA ÜR1AK EDİLDİGİMİZİN AÇIK BELGEStDth. SADUN TANJU mlral Luis Carrero Blanconun adetıdir. Der sabah işirie gitmeden önce kiliseye uğrar, dua ile ruhunu yıkar ve Ispanya'yı yönetmek üzere Başbakanlığa üoğru otomobille haıeket eder. . . : Geçen Perşembe de diğer günlerden farfelı ofrnayacaktı, eğer. San Francisco De Brirja Kilısesinden çıkuKtan sonra, otomobili Coello sokağının köşesîru dönünce. yer» göğü inleten o biiyük paîlama olmasayaı.. Carrero Blanco artık dua . edemiyecek. ÇünKU öldü. Otomobilini bir bombayla koskoca bir apartırr.hnm^tepesine uçurdular. Kin ne kadar birikmiş oimalı.ki, ıntikam. bu kadar dehşet verici olablliyör. • > ' A Ateşten Gömlek: Bu böyle olunca da. gerçi Mecîislere bir oy sistemi ile gelmekle bcraber, sosyal bakımdan aslında havada olan, ülkenin sosyal güçlerinin gerçek ağırUğını temsil etmeyen bazı parti başkanları ve parti grupları arasındaki sen ben kavgalan, yahut kaprisler, kinler, garazlar, küskünlükler yüzünden bugün Türkiye, hükümetsiz bir devlet durumuna sürüklenmiş bulunmaktadır. Hem de Cumhuriyetin ellinci yılında! Çünkü ortada ve aslında. bir iktidar yokrur. Iktidar olmayınca da, hükümet kurulmaz, yahut da bu hükümet geçici olur. Bu şartlar içinde kurulan hükümet, hiçbir ciddi icraya, mese:â reformlar yapmaya gücü olmayan bir ürkek teşekkül olarak kalacakür. Hülâsa, geçid, yahut ciddi kuvvet temellerine dayanmayan bir üttidar veya hUkümet, ileride de, onu giyenler için, bir ateşten gömlek olacaktır. Ondan çok şeyler beklenecek, fakat, birbirinin ayağına çelme takmaktan ibaret görünen siyaset sanatı, böyle devam ettikçe, bizzat hükü Bugün Türkiyede ve milli sıntrlar içinde. milletin siyasi yaşantısında. toplumun asıl ağırlığım teşkil eden bir kısım sosyal eüçler, söz hakkında, kanun yapmakta, hükürnet kurmakta. yani milli iradenin fiilen işleyiş alanlarında. tamamen siyaset dışı kalmışlardır. Halbuki meselâ Atatürk'ün, daha ilk siyasî partiyi kurarken ortaya koyduğu hedeflerde, milli bütünlük. hem bir e=as, hem bir ideal olarak ilân edilmişti. Ama, Cumhuriyetin ellinci yıhnd . şimdi ne görüyoruz? Gerçeği açıkİp.yBİım: Mill! bütünlükte, gerek yurt savunmasmda, gerek ürerim alanmda, gerek milli iradey: temsil bahsinde. en yaygın, en yerleşik ve en çogunluk teşkil eden, toprağin evlâtları olan köylü ve çiftçi tabakası. parlamento çatısı altında fiilen yer almamıştır. Yani devletin sevk ve idaresi demek olan yasama organınm, tamamen dışındadır. Parlamentonun teşkili konusunda, yalnız ?ayı ve oy makinası olarak kullanılır. Partiler, parlamentoda veya sokak mitinglerinde HESABIN BEDELİ Haftanın başında Jîoma'nın Fuimicin<< havaalanında bir yolcu uçağına borr\ba ve makineli tufeklerle îaldıran Arap gerillaları, içlerinde' bütün insanlığa kaış: büyümüş bir kin olduğunu bir"kez daha ortaya koydulaı. Israıl'de Lot Havaalanından sonra Roma'da tekrarlanan dram çaftın sorumluluklarına ortak edüdiğirhizin açık beıgesıdir. Filistin'den sürülen Arapların intikaınını Miiruh stad^Timunda yarışan atletten, tatüe giden ınsahlardan öav'atın; da belki de bir karıncay.1 bile incitmemiş kirnse erden alıyorlar. Hepimiz bir verde bir hesabın bedelini Ödemek zorunda kalabiliyoruz. Mutsuzluğun buyüttüğü kin, her mutluluğu düşman gibi görebiliyor. Suçsuz insanların ne kabahatı var diye öfkelenmek yetmez, .suçdn ortak. bir insaVıhk ürünü clduğunu düşünmek gerekir. Kinsiz, düşmanllkiardan arınmış bir dünya yaratamamışsak, kabahat kimüı? DÜN ŞÖYLE BUGÜN BÖYLE... OKTAY AKBAL Evet Hayır ıyasal yorum yapmak kadar güç iş yok Türkiye'dc. Saat başmda değişiyor durum. Oysa yazımzı bir gün önceden yazmak zorundasınız en azmdan. Elektrikler bunu gerektiriyor, uçaklar, trenler, rnaküieler herşey nerşey bunu gerektiriyor. Gazeteler nerdeyse sabahtan basılıp. öğleyin yola çıkarılıyor. Görüyorsunuz caddelerde yarınki gazet3>i oilt> bu tründen satıyorlar! Gel de bu havada günce.iiğıni viflrrreyen yazıyı sun okurlarına'.. Bir dediği bir dediğini, bir düşündüğü bir düşündüsünü tutmayan politikacılara bırakmışız alanı. Adam, canı istiyor, durumu uygun buluyor «erken scçimden yansıyız» oiyor, bakıyor ki partisinin milletvekilleri hıç hoşlanmıyorlar oundan; biliyorlar «gidip de gelmemek var.» Bu kez bay lidet dğız degjştiriyor. Başka biri sağcı ortaklık diyor sonra solcu saydığı partiyle işbirliğine yanaşır gibi tavırlar takmıyor. Dah3 başka biri anahtarım yitirdikten sonra aman bileselim, ikndar oîalım telâşmda! Sis inanmışsınız bir iki zün inceki sözlerine, davTamşlanna, yonımlarınızı ona göre yapmışsınız! Yazmız gazetede çıktığı gün. bir de bakıyorsunuz f.damlar büsbütün ters bir tutum içinde; dün, önceki gün Ceci'.klerine uymayan sözler söylemekle!.. tki gün önceki koşullara. gerçeklere göre yazdığmız yazî iki gün sonra havada kalıvermiş! Unutmuşlar ya da vazgeç. mişler politikacılarımız sözlerinden, savlarından, isteklerinden... Bu kadar kaypak bir politıkacılık yoktur hiçbir ytrde. Gerçek bir politika düzeyinin bulundugu ülkelerde, gerçek S Partisinin 9 H B H P şey^s^ÂKSv ınamrsınız dediklerine. Sosyal Demok: at Partinin lideri «havır. bız o şeyi istemiyoruz» demişse. bilirsiniz ki o lider o şeyı hiç değilse uzunca bir süre istemeyecek, kabul etmeyecektiı. Sosyalist partinin, ya da aşırı sağcı bir partinin lideri «bizim koşullarımız şur.lardır» diye kamuoyu önünde lemeç vermişse vaz geçmeyecektir öne sürdüğü koşullardan. Böyle toplumlarda bir bakıma koteydır politika yorumculugu. Kimin ne oldugu, nerds olduğu bellidir. Burada adlar saymak kolay. Hoşlanmıyorum bu denli ne dediâi belirsiz adamlann adım anmaktan... Bir deger değiller. Şişirilmiş kişiler bunlar. Toplumumuzun ön j"erlerinde Rörünüyorlar şimdilik. Şu partinin sözcüsü, bu partinin lideri, şu görüşün temsilcisi diye. Oysa çoğu kendi alanlarında, yani politika dünyasına girmeden önceki işlerinde, mesleklerinde en küçtik bir başarı kazanamamış kimseler. Aoarr. bir ilçede avukat, doktor, memur, yönetici, tüccar, esnaf ya da herhangi bı'r işteyken rastgele girmiş bir partiye. O oımazsa bu. hangisi bana olanak sağlarsa ona, diyerek. Seçilmi» bir göreve, o görevden başka bir göreve. Bir de bakmış nani &damakıllı önemli bir koltukta oturuyor. Konuştukça karşısında • evet efendim, emredersiniz efendim» diyenler var. İki buklüın eğiliyorlar, kapüarı açıyorlar, her sözünde bır cevher var sanıyorlar. Güçsüz kişi altmdaki arabadan, kolruKtan, emrindeki adamlann ezilip büzülmesinden güç alır. Bakarsınız bır iki yıl önce kendi ilçesinde, hatta mahallesinde solda sıfır sayılan biri hepimizin, hepinizin yazgısmda, yaşamında baş etken kişi oluvermiş. Hergün radyoda adı TVde resmi, gazetelerde övgüsü ya da yergisi... Bugün böyle der, yarın şöyle... Bugün «evet» yaruı •<hayır.» Bır ayrım yoktur evet dedi|ine hayır demesinde... Şöyle ile böylenin inceliklerine aldırmaz «O dündü, bugün oaşka bir gun> der çok sıkıştırırsanız! Politıkacılık Dudur ona göre. Ona inananlara göre... Erken seçim ister, oakar ki yanlış bir iş bu, vazgeçer. Erken seçim dedikse o kaoar da erken demedik! der bu ker.. Seninle işbirlıği edemem dıyen de bakarsınız dünkü dUşınanryle dost oluvermiş. Siz de bunlara inamp, bunlann sözlerini ciddi sayıp yazımzı ona göre yazmışsaruz, yandınız. Bır gün geçmeden eskimiş olur yazınız, ileri sürdügünüz düsünce, yaptığıruz yorum tepetaklak devrilir gider... Son günlerde her gün değişiyor politika yaşanrımız. Günü gününe izlemek bit sorun oldu. Anlamak kolay. nepsi kendi dümeninde, kendi özel çıkannı, yararını sağıama yarışında... Bu «teşhis.ı koyduktan sonra başka yoruma gerek kalmaz. Ulus karşısında Türkiye'nin yazgısı üzerinde etken olmak savmdaki bu kişileri yine ulus eliyle bir yana itmek gerekir. Erken seçim gerekliyse önce bunun için, bu dermeçatma politikacı, partici kadrosunu kökünden silip süpürmek için... ekim seçimlerinin öncesinde bazı parlâmenterlerin zaman zaman Mecüsler» getirdikleri «Kadın memurların 20 yıllık hizmetten sonra emekliliğe hak kazanmalan» görüs v«önerileri, seçim sonrası ortamında da aynı ilgiyi görmüş ve büyük bir partinin lideri, seçim sonuçları yayınlanır yayınlanmaz, bu konudaki yasa teklifini Yüce Meclise sunduğunu kamuoyuna kıvançla açıklamıs bulunmaktadır. Konuyu, Türk toplumunun, aile yapısının ve çalışma koşullarınm özelliği, şerefll, çalışkan, her yönden ve her zaman ileri görüşlü Türk kadınının sosyal güvenliği açısından değerlendirmekt* zorun luluk vardır. Kadınm toplumumuzda çalışma yaşamına katüısı, Ulu Atatürk'ümüzün önerisi ve işaretiyle başlamıştır. Bu öyle güçlü, o denli bilineli bir komuttur ki, Türk Ka dımmn. 600 yıllık karanhğını bir anda silkip atmasına neden olmuş ve hiç bir baslangıç uyuşukluğj göştermeden. her türlü uygarlık ölçüleri içinde elini attığı bütün is koUarından başarı üe^çıkışını 50 yıllık Cumhuriyet.. • tarihimiz gözlerimizîn önüne sergilemiş bu. lunmaktadır. Kanımıza göre, 20 yıllık hizmetle emeklilik, yarım yüzyılbk dönemde başarı ile sınav vermiş Türk Kadmına bir sosyal güvenlik armağanı olduğu kadar, hür demokratik yönetim sistemlerin uygulandığı gelişmis Batı ülkelerinde yıllar önce kabul edilm:^ bir kurala ayak uydurmaktır. Ayrıca asağıda ivedi bir sıralama ile bclirteceğimiz çeşitli yaraıları da peştnden getirecektir. 20 Yılda Emeklilik Kadına Çokmu? M YİRMİ YILLIK HİZMETLE EMEKLİLİK, TÜRK KADININA BİR SOSYAL GÜVENLİK GETİRECEĞİ GİBİ BATI ÜLKELERİNDEKİ SİSTEME DE AYAK UYDURMUŞ OLACAĞIZ. Selâhattin TURLA S.S.K. GN. MD. MÜŞAVIRİ çalışsm... buna Tanrı da razı gelmez. Ya bu sosyal güvenlik sisteminde, ya da bu kafada bir işlemezlik, bir bczukluk mevcuttur. 2 tşsiziik problenü, ekonomisi az gelişmis ülkeler gibi, bi«im ülkemizi de düsündüren çok önemli sorunlardan biridir. Bir kadın personelin 25 veya 30 tam yıl görev başında tutulması, is arayan yüzbinlerce kişinin de «jeyhine b i r o r t a m y a becerili, ucuz, modern ev araçlarına, mutfak ışini azaltan ha. rır yemek ve konfeksiyon sanayiine, v.s. de önemle yer verildiği bir gerçektir. Çocuk bakım evleri, kreş'.er, ana okulları, v.s. daha nicesi, bu cinsiyet ayrıcalığından doğan haksız yorgunluk ve yükümlülük leri hafifletmek veya tamamen yok etmefc için, sosyal hizmet çalışmaları arasında yer almaktadır. Gunümuz ekonomik koşullan, DÜNYA MUTSUZLARLA DOİU ömer Sami Coşar'ın hazırladığı Ata^ürk Ansiklonedİsl' ni gözden geçiriyordum. Mustala Kenıal'in kisıngiru oluşturan 18811908 Türkiye'sini ve dunyasmr yetrniş seksen yıl uzaktan seyretmek ne kadar ilginçtı. Çöken bir ımparatorluk, kaynayan bîr dünya.. îçerde savaşlar. ısyaniar, milliyetçi baskaldırmalar.. Olaylann hızı ve ağırıığı a'tında ezilmis olan Abdülhamit bir yılda dört defa sadrazam dejnştiriyor. Amerika Cumlıurbaşkani Garficld Ue Rua Çan II. Aleıandre aynı yıl içinde suikaste usruyorlar vt ölürorlar. Mustafa Kemal'in çocuklukjaa detikanlıiığa geçişine kadar. be? on yıl içinde Fransız Cumhurbaşkaru Lyon'da hançerleniyor, eski Bulgar diktatörü Stambulov Sofya'da tabanca ile vuruluyor. ttalya kralı Huraberto öldürülüyor, îran şahına ve Belçika kraüna snikast vapılıyor, Sırp kraü I. Alexandre karısı ile birlikte öldürulüyor, Abdülhamit bombalı bir suikastten zor kurluluyor. özet ?u: Bütün diinyada mutsuzlar vardır! mak, gezip tozmak gibi kadına oranla hür, başı boş tasarruflarla giderme, boşalma olanağına sahip olduğu halde, kadın, ayni hizmet süresi içinde, ayni koşullarla çalışacak, fakat kadın kadıncık, tevekkülle yüklendiği o sorumluluklarında kat'iyyen mızıkçılık yapmıyacaktır. Bu farazi yenin (varsayımın) en çürük yönü. kadının da nihayet bir insan olduğu perçeğini bilmemezlikten gelmektir. 5 Kadın, Tıp istatistiklerine pöre belki erkekten daha uzun yasamaktadır amma, bclli bir yaş ve hizmetten sonra eve yorgun dönen eşin, sabırsız annenin, hırçın gelinin ortaya çıkardığı ruh ve fizik bozuklukların akıbetinm adliye koridorlarında. hastane polikliniklerinde, çocuk cezaevlerinde, kısacası aile dramında her an yaşanması toplumumuza çok şeyler kaybettirmektedir. 6 Ote yandan, 1479 sayılı BağKur ve 506 sayılı Sosyal SiEortalar Yasalan ile 24 âdet çeşitli Emekli Sandığı Vakıf Şenetlerinde. özellikle işçilerimizia. çalışmakta olduğu Batıj Sosyal Sigorta mevzua dmlar için özel, ehvenW9wH«r yıllar önce yer almış iken. Msmurlann tâbi olduğu T.C. Emekli Sandığı Yasasında, bu denli haklı, bu denli sosyal, bu denh mütevazi bir yeniliğin bu güne dek getirilememiş veya geciktirilmiş olmasının açıklamasını >apmak çok güç ve çok üzücüdür. BağKur ve Sosyal Sigortalar Yasalan'nda serbest meslek erbabı olarak veya işçi olarak çalışan kadının erkeğe oranla 5 yaş önce emekli olabildiği, Sosyal Sigorta Yasasına göre 13 yıl 10 ay 20 gün çalışmakla 5000 günlük prim ödeme koşulunun yerine ge tirilebildiği bir ortamda T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın kadmlar açısından ivedüikle düzeltilmesi gerekmektedir. YÖNETİCİLERDEN ŞİKÂVET Mete Tuncay'ın son günlerde çıkan Heredotos'tan Hpjel'e adlı kitabında, 2500 yıldır tartışılan siyaset ve yönetim konularına topluca bir göz atmaK olanagı buıuyor insan. Düşünürler. mutluiuğu yaratmsk ve yavmak ıçın tarüı boyunca fikirler söylemişlerdir.Sokrates'e göre insan, her şeyi apaydınlık görebilecek bır olgunluğa vardıktan sonra, yani önce kendisi iymin ne olduğunu arjıayıp kendi kişiliğine bir düzen ver"dikten sonıa, insanlara ve topluma düzen getirebilir, yöneiicilik katma yükselebılir. Ve bu bir özlem olarak kalmıştır. Sokrates'ten. Platon'dan. Aristo'dan. Cicero'dan. Senecadan beri.. Dânya, tarih boyunca yönetirilerinden şikâyetçidir. HEP O İNSAN MIYIZ? İnsan hep o insan mıdırt Yani kendi kendine Qzlem duyan.. Erişmek istediği e aplgur.luğa, sevgiye, vetenelclera Mr türlü J t e * W ' 3 n j ı ^ l insanı ve toplumu diişünce hayatta yaşatamıyan.. sl Snde vara^ j^j l § f j f f | ^ y i v i oku,v9^cÇujn. Yazar'ın, § kahramanlarından Bersyenev^h babasını ânlatırken dur* k madan ihtiyar adam. ihtiyarcık diye s'öz ettiği Sheîlıng'ci öğretmen. eliı yaşlannda kadardı. Sokrates ve Platon za manmda da elli yaşında sağ kalabilmek Tannca bir bağıştı. Insanlann önünde. kapalı bir dünyada. her şeyi daha açık göremlmek ve anlayabilmek için topu topu 2u yıl kadar sınırh bir süre vardı. Simdi çabuk haDer aıuıan ve daha evrensel bir toplum olarak yaşanan ougiinün dünyasında, elli yaşında hayatın sınırına değil de ortasına vanlan ve daha yaşanılacak 2025 yılın rahatça nesabı vapılan bir dünyada, mutlulult çok daha büyük bir ihtirasla özlenen, istenen. hak edildigine inanılan bir değer olaraK in sanlan peşinde koşturmaktadır; ve eğer .• çağdaş trajedi bizi dertli ediyorsa, umutsuzluğumuzdandır. ÜtâStV DS3BBMBBt Neden 20 Yıl Sosyal Sigorta istatistiklerine gö re. kadınların gerek mental* gerek fizik bakımından, erkeğe oranla daha geç yaşlandığı, çahşma yeteneklerini daha uzun süre koruduklan bilinmekte, hattâ, : ölüm tablolarında kadın ortalamn • ömrünün erkekten daha uzun ol • duğu ifade edilmekte ise de, şu : durumlar göz önüne alınınca, ka • dının erken emekliliğine hak ver • memek elden gelmez. • 1 Türk toplumunun sosyolo '• jik yapısında mevcut ataerkil <pe ; derşahi) görünümü, nice devrim j ler, nice batılılaşma taklit, heves j ve girişimleri dahi değiştirememi; : tir. Türk ailesinde, erkek, birliğin reisidir. Buna, 1926 yılında kabul edilmiş bulunan Medenî Kanunumuzun İkinci Kitabı olan (Aile Hukuku . Beşinci Bab: Ev lenmenin Umumî HükümlerD bö lümünde de sık sık rastlamak mümkündür. Her ne kadar 155. maddede «Evin daimi ihtiyaçlan için koca gibi kadın dahi birliği temsi! hakkını haizdir» denmekte ise de, kadının bu temsil yetkisinin. genellikle yazılı madde metinlerinde ve nikâh memurlan nın sözlerinde kaldığı da gerçeklerin en görünenidir. Sabahleyin. kocasından erken İş başına koşan yargıç, doktor, bankacı, öğretmen. işçi. daktilo, memur. terzi, polis, profesör, hastabakıcı, sekreter v.b. Türk kadını, genellikle akşam üzeri daha yorgun, daha geç saatlerde evine döndüğü halde; yemeğin kotarılması, sofranın hazırlanmaşı, bulaşık, çamaşır. temizlik... vs. gibi günlük yükümlülüklerden sıynlamamakta, ne ölçüde anlayış'.ı bir reise sahip olursa olstın, buniara eklenen annelik görevlerinin ağırlığından uzakta kalamamaktadır. Vaktinden önce kadınm kocamasına, hatta sakat kalmasma neden olan ve aile planlaması bilinci dışmda sık sık tekrar eden doğum müessesesınden, dizi dizi çocukiardan uzun uzun bahsetmeye bilmem gerek var mı? Erkek, büyük bir çalım içüıde yemeğini yiyerek, bir eüne gazetesinin, öbürüne de kahve fin canının tutuşturulmasının beklerliği içinde, aynı azametle köşesine çekilmektedir. Tanrı, kadına, yedek bir kalp, yedek ayaklar, yedek bir ciğer, yedek hamarat kollar vermemiştir ki, yeni çağın koşmacasma uzun yıllar. sessizce katlanabilsin. Hera erkeği kadar eve para kazansın. hem erkeği kadar emekli aylığı getirsin, hem de erkeğinden daha çok, daha çileli bulacağız, önce erkekler işsizlikten kurtulacaklar» tarzında sloganlara dönüşerek propaganda aracı yapılmaktadır. O halde, işsizük sorunundan yanıp yakıldığımır şu günlerde, kadınm 20 yılda emeklj olması, gerideki işsizlerin 10 yıl önce bir iş sahibi kılınmasını, Devlet kadrolannm daha ucuz, daha genç personelle nöbet değiştirmesini sağlıyacağı görüşünü neden hep birlikte benimsemeyelim... 3 Çalışma yaşamında kadınlara sayıca ve konuca önemli yerierin verildiği Batı ülkelerinde. kadının evdeki yükünü hafifletecek çeşitli sosyal tesislere ve lanamamaktadır, kadınm bu yükü paylaşması gereklidir görüşüne katılmak olanaklıdır, ancak, bunun faturasını. hayatı pahasına, mütemadiyen kadına ödetmek suretiyle değil... Kadın erkek eşitligi ilkesini, bu kadar uzun bir süre, erkeklerin çıkarı açısından değerlendirmek, en azından insanlık ayıbıdır, utanmak ve düşünmek gerekir. 4 Erkek. günün yorgunluğunu, modern teknolojinin beraberinde getirdiği ruhsal bunalımları, işyeri huzursuzluklarını. bır ölçüde oyun, sigara, içki almak, çeşitli eğlence yerlerinde a%un | BOYA VE VERNİK SANAYİİ A. Ş. | Mar/U İ Sonuç Kadınm emekliliği konusundaki bu önerimiz, hiç bir zaman zo runlu bir emekliliği tasvip anlamına alınmamaîıdır. 20 yılda cmeklilik derken, yazüı Utek ve arzu ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğumuzu önemle belirtmek iste. riz. Biz bu yazımızla; 34 yaşmdaki çocuklarını sobalı bir odaya kitleyip, kulaklarım ve yüreğini tı kayarak, yatalak babasımn altma sürgü (oturak) koyarak, 39 derece ateşle basta çocuğunu yatakta bırakarak işine koşan, 7 yaşındaki ablaya, 2 yaşında bebek emanet eden, kar yağmur altında saatlerce dolmus kuyruğunda bekledikten sonra kadınsı bir güler yüzle eve nasıl döneceğini, karnı acıkmış çocukların, kocanın önüne alelacele nasıl tatminkâr bir ye mek çıkarabileceğini, ödevini ya pamamıs çocuğunun öğretmeninden ilgisiz anne intibaını nasıl sileceğini düşünen çalışan kadınların emekliliğini, anlatmak, dile ge tirmek istedik. Bu yazımızda, kentte yajadığımız için, hep kent fşehir) kadınının dertlerini işledik. Oysa, bütün dertleriyle, acılariyle bağrımıza gömdüğümüz köy kadınmı, dinlenmek nedir öğrene memiş, sosyal güvenliğin «S» sini dahi bilmeyen kırsal bölgenin çilekeş varlığmı anlatamadık. Türk kadını ssildir, itaatkârdır, şereflidir. saygılıdır, ağarkâmil, hanımefendi, hanım hanımcıktır. Modern çağın ortaya çıkardığı çalışan kadın vasfını da doğal hasletlerinin üstüne eklemekte, sız lanmayı bile aklına getirememek te. bilememektedir. Yurdun kara günlerinde. ailenin bunalmı; anlannda, yurduna, erine, çocuklanna, ana babasma yardımcı olmak için erkek gibi d; şarı işine de yönelmiş olan bu toprağm kadınmı, ferah günlerimizde, mutlu 50. yıl bayramlanmızda. sosyal güvenlik vesîlesiyl? bile olsa, büvük bir ^ükran. minnet ve coçkunlukla hatırlamamız ve «0»nu sevîndireeek bir yeniliği ortaya çıkarmamiz gerek tigi de asla •unutulmamalıdır. KAYIP Î.E.T.T. kartımı, şe bekemi kaybettim. Hükümsüzdür. Coşkun BÜKTEL Cumhuriyet: 10654 KÂR Genel Kurulumuzun 3 Mart 1973 tarihli olağan toplantısında verilmiş yetkiye müsteniden, 1972 yılı şirket kârlanndan hissedarlanmıza ikinci apel olarak, 25 Aralık 1973 gününden itibaren kâr dağıtımı, îdare Meclisimizin 19 Aralık 1973 tarihindeki toplantısında kararlaştırılmıştır. Bu karar gereğince: 1 Hisse senetlerine bağlanmış dört numaralı kuponlann ibrazı halinde, beher 1000 TL.'lık hisseye 125, TL. brüt olmak üzere (100, TL. net) temettü payı ödene cektir. 2 Dağıtım için Istanbul'da Kabataş, Tütün Han, 147/2'deki Şirket Merkezimiz, Ankara'da, Atatürk Bulvarı Selcan Han kat 2'deki Ankara Büromuz ve İzmir'de Gazi Osmanpaşa Bulvarı Yılmaz Han, 56 kat 4/402 adresindeki İzmir İrtibat Büromuz vezneleri, hissedarlarımızın emirlerine âmade bulundurulmaktadır. 3 Evvelki yıllarda olduğu gibi, bizzat Şirket Merkez ve Bürolarımıza gelemeyen veya diğer şehirlerde ikamet eden hissedarlanmıza temettüleri, kendi adreslerinde, ilgili memurlanmız eliyle ödenecektir. Keyfiyet sayın hissedarlanmızın bilgilerine en derin saygılarımızla arzolunur. tDARE HEYETİ (Tan Ajans: S07 10655) Cumhuriyet 10653 Bayram günlerincle Yurdumuzun her yerinde okuyabüeceğıniz gazete ÎSTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir. îlân \fererek jüksek tirajından yararlanabilecegmiz yegâne gazete İSTANBUL BAYRAM GAZETESI dir. Adres: Gazeteciler Cemiyeti Cağaloğlu tsttnbul Tel: 22 12 22 22 54 08 26 80 46 (Cumhuriyet. 1Ö650) Türkiye Demiı Ve Celik işletmeleri Genel Müdiırlüğünden Işletmelerimizin Ankara, Istanbul. Bursa, İzmir. Eskişehir. Derince, Samsun, Adana, Erzurum Demir Satış ve Tevzj Depolarında görevlendirilmek üzere yeteri kadar aşağıda belirtilen vasıfta yanşma sınavı ile erkek elenıan almacaktır. İsteklilerin: 1 657 sayılı kanunun 48. maddesinde belirtilen şartları haiz bulunması. 2 Siyasal Bügiler Hukuk İktisat, Ortadogu Teknik Üniversitesı. İdarı Bilimlcr Fakültelen ile İktısadi ve Tıcari îlimler Akademilennden veva Dunlarır» muadili olan Yüksek Okullardan bırinden mezun olması. 3 Fiili askerlik görevlni Ua etmiş bulunması. 4 1 5 gün içinde Karabükleki Personel Müdürlüğümüze sah«en veya posta ile müracaatı gerekmektedir. Türkiye Demir ve Çelik İşlHmeleri üer.el ' Duyuru Demeğimizin ismi altında bazı kişiler tarafindan sahte makbuzla para toplandığını tesbit etmiş bulunuyoruz. Derneğimizi istismar eden bu kişilere itibar edilmemesini, haklanrsda gerekli işlcmin yapılması için de Polis'e haber verilmesini ve Derneğimize telefon edilmesini halkımıza önemle dujururuz. TV'RKİYE SAKATLAR DERNEĞ1 GENEL MERKEZt ÇAPA tST. TEL: 21 49 13 Cumhuriyet • 10652 (Basın: 28027) 1ÛS56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle