27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 20 Arnlik 1973 l üUiü VOH JUAM Bi 5AMPİY0M "DEfriLöf DoKUMürt }ufoz/jyAJ...TA5 rifoifc. JARA KAİfy... Toz Duman İçinde TALİP APAYDIN 90 önce Mahmut «aymağa başladı. Mahroud' un saydıklannı Ibrahim bey tekrar saydı. Her sayışta kafalan sallıyorlardı. Mahmut bitirip beUedi. Yüz? Evet yüz, Seksen üç de öbürü, yüz seksen üç. Bakıştılar. , Iyi, çok iyi. Heyecandan yuzleri parlıyordu. Mahmut duvara dayadıgı mavzeri alıp baktı. Çok güzel, yepyeni. Haa, tabanca da var... îbrahım bey iç cebinden çıkarıp baktı, hiç kullanılmamış yepyeni bir nagantu. Vay dürziı vay, her şeyin en güzeüni bulup bulup almış. lçindeki mermileri çıkardı. Hem de dolu baksana. Uyanaaydı bizi vur&caktı demek. İyi beoerdik vallahi. Hij böyle ummuyordum. Demek o kadar zor değiimis bu işler. Zor emme rasladı işte. Ne yapacağız şimdi? Vakıt geçırmeyelim. İbrahim bey de onu düşünüyordu. YUzünden bellıydi. Sandığı önüne çektı. Torbayı içine yerleştinp kilıtledi. Buna hıç dokunmayalım, dedi. Ben bunu saklıyayım. öbür arkadaşlara da söylemiyelim, aranuzda kalstn. Sen şunlan bl, şimdilik bunu harcayaltm. Yalnız anana filta duyurma, hemen yayılır. Başımız belâya girer. Yok duyurmam, dedi Mahmut. Samanlığın duvarına filân sakla işte. Allahtan başka kımse bilmesin. Olur. Bu silâhları da saklayabUir misin? Ama yere gbmersen küflenir. Istersen onları da ben saklıyayım. Posta sarıp tavan arasına kaldınnm. Elimizde görürlerse tanırlar. Öyle. Aman dikkatli ol, kimseye birsey soy. leme. Ne yapacagımızı sonra aramızda konuşuruz. Mahmut ak torbayı hcybeye koyup kalktı. tbrahım bey omuzunu sıvazladı: Hadi giile güle. Arslan Mahmut. Sea benım evlâdımsın bundan sonra. Her çeyimu birlik gayri. Mahmut başını sallayıp yunidü. Aşağıdan atını aldı, heybe omuzunda çekip göturdü. İbrahim bey perdenin ucunu kaldınp arkasından baktı. 20 Kizıra attan indi: Şuradan bir söğüt dalı kıralım, dedi. 1lerde belkı soğüt bulamayız. Buluruz be, oyalanma, sür. Geidik zatı. Acele ettne. Çatal bir dal kırdı, koymına soktu. Ortahk alacalanmıstı. Sağ sol görünüyordu. Hava soguktu ama gene de terlemişlerdi. Şu ılerden imverelim, gel. Yokuş aşağı sürdüler. Emme yeğin atlarmış be. dedi Hamdi. Kuş gibi uçurdular bizi. He. Biıe vereceklen atlar da böyle olsa, Nerdee, Hacı Nurfntn atı bunlar. Hele şu eğerlere bak, kuş tüyü. Sus, isbn söyle'me. Yerin kulağı vardır. Sustular. Uzun kavak ağaçları ılerdeki tepenin 8nünde akpak gbrünuyordu. Bir bağm içinden vurup gcçtiler. Üzüm çubukları, meyva ağaçlan çıplaktı. Eski bir ev vardı kıyida, ıssızdı. Dejirmen oluğunun gürültüsü duyuluyordu. Kuçük çayı geçip değirmenın önune vardılar. Kâzım sa{a sola baktı. vanp kapıya vurdu. Koynundan çatal sdgüt dalını çıkardı. Kim o? diye bir sesle geldi içerden. Benim ağa, akıl almaya geidik. Değirmend Hurşit Ağa delikten baktı: Kimsın? Tacım köyünden gelijroruz, al... Çatal dalı delikten içeri uzattı Hunm, peki. Koca kapıyı açtı. Üç at teslim ağa, biri eğersiz. İbrahim bey gönderdi. Tamam. Hoş geldıniz. Çekin içeri, çabuk. Karanlıktı. Hurşit ağa çıra yakıp yol gösterdi. Bu tarafa. îçerisi genişti. Ahjr gyrı bir çerde başka atlar da vafdı. Taze yordu. $ " ^* I^ Bağlayın şuraya. iyi atlarmış emme hızlı geidıniz herhalde, terletmişsiniz. öyle oldu. Çıra ışıgında birbirlenne baktıiar. Gözleri parlıyordu üçünün de. Kimden bunlar? Hacı Nuri'den. Hımm, bilirim. Padişahçı dürzü. Gelin bakim. Yorulmuşsunuz, biraz yatın da dinlenin. (Devajnı Var) DR. MENGELE'NtN ÖLÜM KAMPI Yazan: Dr. Miklos Nyiszly Çeviren: Nihal Karamağaralı Doktorlar ayağa kalksın Krematoryumlarm kapıslnda yer tutmuş bulunan SS'ler, kullanmak gereğini duymadıkları ^avantopla^nı geride bırakarak ilerledı. Süngüleriyle saldırıp kre matoryumu her yönden kuşattı lar ve bodrum katındaki odalara dağıldılar. Bir SS birliği gırdı teşntı salonuna. Sılah çekip ssr dılar çevremızi ve biıl rastgele döve tartaklaya avluya sürdüler. Yere yürukoyun yatmamız buyruldu. Derken bir haykıriş, «Kim kımıldar, başını kaldırmaya kalkışırsa ensesine kurşunu yiyecektır.» Bir kaç dakıka sonra ayak ses lerının yankısından bir başka SS bırliğinin çok sayıda Sonderkommandoyu geri getirdiğini anladım. Onlar da bizım yanımı za yüzükoyun yere yatınldı. Acaba kaç kişiydıler? Yüzümü yere yapıştırdıgımdan kaç kışi olduklarını göremedim. Üç dört dakika daha geçmışti ki, başka bir grup da getirıldi ve onlar da bızım arkamızda uzandı yere. mıltifiiz yattıjımii.sırada ge gündü bugün. Oysa, saat üç sulannda.. Hayata yeniden dönüşüm bana ne rahatlama duygusu ne kjvanç vermekte. Biliyorum ki bu ölüm cezamızon bir süre ertelenişidır. Dr. Mengele'yi de, SS'lerin düşünüş biçimlerini de biliyordum. Aynca, görevimin de ne türlü önemli bir görev olduğunu bilıyorum. Şündilik ben burada kolayca vazgeçiUr bir insan dunımunda değilim. KZ'de benden başka, Dr. Mengele"nin isteklerini yenne Ketirebilecek nitelikte seçkin bir doktor yok. Olsa bile hiç biri îen dini ileri sürmemiş. Çünkü meslek açısından yeteneklerini ortaya koymak demek Mengele"nin pençesine düşmek demektir ki, bu yaşama umudunu tüm oıtadan kaldınr. Sonderkommandoların sonucunu bilenler, yaşama surelerini dört ayla sınırlandırmak türünden bir yargıyı kendi ıcendüerine vermezter. Sinirlerim azıcık yatışmca kalktım. Çevreyi kolaçan etmek, bugün ögle yemeginden sonra neler olup bittiğinı, olayın içyüzünü ögrenmek istiyordum. Aramızda gerçekten bir hain mi vardı? Son derkommandolan yoketmekle ğa uyarak harekete geçti. Belki. Ayaklanma olayı da onlar ıçuı şaşırtıcı oldu belki. On ikind Sonderkommandonun avluda sıraya girmeye niyetli olmadıgını görduler ve bu toplantının alışılagelmiş bır haber ulaştırma ya da yoklajoa toplantısı olduğuna kimseyi lnandıratnayacaklannı anladılar. Bizim komandolarsa kesinlikle büiyordu SS'lerin bizi öldürmek için geldiğini, bu nedenle döjüşerek ölmeyi seçtikleri belUydi. İşte şimdi arkadaşlanm çınlçıplak yatıyorlar, krematoryumun fırınları önünde sıra sıra... Birbiri ardindan bildiklenmin cesetlerini tanıdım. Sonunda özgürlUgün köşebaşında olduğuna ınanarak ölmüşlerdi. El arabalarıyle taşımışlardı onlan düştükîeri yerden buraya. Kimi de muhafaza hattının ötesınde öldürülmüştü. Kaçacağı sırada ele geçip idam edılenler de buradaydı. Sonunda ayaklanma bastınlmış iki, iıç, ddrt numaralı krematorvumlardaki cesetler yakılmak üzere hep bir numaralı Krematoryuma getirümişti. Bu görev için, aceleyle otuz kişilik yeni bir Sonderkommando birliği hazırlamışlardı. Kendımi birden, ölenlerin kolundaki dövme numaralannı deftere geçirmeye savaşmı? küçUk rutbeli bir SS subayının yanında buldum. Ben sormadan on ıki Sonderkommando üyesinin hâlâ ele geçmemiş olduğunu söyledı. ötekilerden, yedi kişinin dışında hepsi öldürülmüştü. Bu yedi kişının arasmda ben, iki meslek arkadlşım, lâboratuvar asistanı, dinamo ve vantilâtörlerin sorumlusu bir mUhendis, şoförlerin baş kanı vardı ve «Pipel» ki, SS personelın her hızmetıne bakan adamdır; görevleri arasında, ~onların, elblselerinin. çızmelonnm bakımı, mutfaklarmın temizlenmesi ve telefona cevap vermek de vardır. İşte bu adam bana o gün geçen olaylan aynntılariyle anlattı.' Gammazlüc sözkonusu değilıms. «Pipel» in öyküsü kısaca şöyle: Oğleden sonra saat ikide bir kamyon dolusu politik alanda görevlı SS üç numaralı Krematoo'uma geimiş. Komutan, Sonderkoıamandolara toplanmalarım buyurmuş ama, bu buyruga uyup yennden kımıldayan olmamış. için için bir kaynaşma olduğunu sezmış ki komutan. Sonderkommandolara yalan söyleyerek amaca daha kolay varabtleceğini hesaplamış. Allah da bilir ya, SS'ler yalan sdylemekte ustadırlar. Durmus avlunun tam ortasmda, ve tam bir SS'e yarasır kısa bir demeç vermis: Sizler burada uzun süre çalıştınız, üstlerim, bir kDnvoy halinde dinlenme kampına gdnderilmenizl buyurdu. Orada size uygun üstbas verileeek. Bol olacak yiyeceğiniz de. Ve daha kolay bir yaşantıya kaiuşacakstnız. $ırndi döğme numaralannı bildireceklei rim bir adım öne çıkıp sıraya girsln. Derken yoklama başlamış. llk olarak üç numaralı Kremator» MALKOCOĞLU vazan veçizenrAyhan BAŞOGLU ŞÜPHELİ ZAFER « rtmdeki. saşsJK, kalamıza, omuzlarımıza, sırtımıza ınıyordu. Yuzumde damlayan ka nımın ılıklığını seziyor, tuzlu ta dım dılimde duyuyordum. llk vurduklarınoa canım çok yanmıştı. Başim dönüyor ve kulak lanm ugulduyor uğulduyordu. Kafamın içi donuklaşmıştl. Artık hıç bir şey duymuyordum. ölümden önceki kayıtsızlık duygusuna yuvarlandığımı sezdim. Yirmi dakıka ya da yanm saat öylece yüzükoyun, bizi kuşatan SS'lerin silâhından fırlayacak kurşunları bekleyerek yattık yer de. Bu durumda, ensemize kur»un sıkmak yoluyle bizi öldürmege kararlı olduklarını bilıyordum. içinde bulunduğumuz koşulda ölümun en çabuğu ve en az dehşet vereni. Hayalimde, rastlayıverecek bir kurşunun ka famın içinde patladıgım ve kafatasunın bın parçaya dağıldığını görüyordum. l" tlknSe 'itıyoftaft "tnu p n d o tinhklerini öldürmek iŞıri'bif bal^ ne arıyorlardıysa bunun kadar dörtbaşı uygununu bulamaziardı... Büyük bır olasılıkla bugün şama süresinin sonu olmak Uzere kararlaştırümış bir gündü. Komandolara ölüm hükmünu SS'ler bıldirdiler. SS'ler buyru yumda görevli Macar asıllı Sonder kommandolardan 100 kadannın adım haykırmış. Komutan bunlar KZ'nin «en genç» tutsaklan. Daha çok karsı koymadan sıraya gırmışler. Yüzlennden. cesarerın ötesinde korku okunmaktaymış. Bir SS bırlıği, hemen el koyup bunlan çıkarmışı avludan ve D kampına götürup hepsini 13 numaralı barakaya tıkmış. Bu arada üç numaralı fcrematoryumdaki yoklama sürdürülmekte. Sırat Yunanhlara geimiş. Onlar sıraya girmek için pek ıstekli görünmemişlerse de yine boyun eğmişler. Derken. bir grup Polonyalı homurdanmaya, karşt koymaya baçlamış. Bir uğultuya dönüşmüş sesler. SS, btr numara daha havkırmış. Bu kez suskunluk, kımıldayan olmamış. K o mutan başını kaldınp suratını asınca, ayaklannın dibine fırlatılan bir maden suyu şişesi bornba gibi patlamış ve yedi SS birhk komutanıyle' birlikte Ö U ya da 1 yaralı yere serilmiş. Polonyalılar fırlatinış şi^ejı. Bunun üzerise SS'ler, başkaldıranlara ateş açmış. Ürkütmek için değil. öldürmek için... Komândolar geri çekilip Krematoryumun içinde sa\unmaya geçfnişler, ve böylelikle kendilerini emniyete alınca da patlayıcı karışımlarla dolu şlşeleri avluya birbiri ardindan tırlatmaya başlamışlar. Bu kargaşada, hâlâ avluda sırada duran Yunanlılan biçmiş SS'ler makine 11 tüleklerle. Bir kaç Yunanlı kaçmayv denemışse de başaramamış. YARIN KÜTSAL İLÂÇ KONYAK DİŞİ BOND VE Otomobil yaklaşıyor Birden, bir otomobilin yaklaştığını duydum. Gelenin Dr. Mengele olabılecegini düşündüm. Politik alanda görevli SSler, bizi öldürmek için onun gelmesini bekliyor olmalılardı. Kafamı kal dırmaya, bakmaya cesaret edemiyordum ama sesınden tanıdım Mengele'yı. Bir SS'in dudaklarından fırlayan bir buyruk: Doktorlar ayağa kalksın! Dördümüz de ayağa kalktık. Bu buyruğu ne türlü bir olayın izleyeceğini bekleyerek hazırol durumuna girdik. Kendisine yaklaşmamız içın bir ışaret yaptı, Dr. Mengele. Yüzüm gözüm kana bulanmıştı önünde belirdiğimde. Üstüm başım da çarnura bulanmıştı. Men gele'nin yanında yüksek rütbeli üç SS subayı da yer almıştı. Dr. Mengele, bu ayaklanmada nasıl bir rolümüz olduğunu sor du b:ze. Hıç bir rolumüz olmadı, dedım. Hauptsturmführer'in buyruklarma bovun eğmek Stıç sayılmıyorsa; bızler, olay patlak verdığı sırada Rus subayının cesedı üzerınde çalışmaktaydık. Olaydan ötürü ara verdik çalışmamıza. Henüz tamamlanmamış otopsı raporu daktiloda takılıdır. Bızler yenmizden aynlmadık. İşımızin başından alıp getırdıler bızı buraja. SS komutanı da onayladı dedıklenmın dofruluğunu. Dr. Mengele. dık dık bana baktı: Gidin yıkanın ve lşımzin başına dönun, dedi. Üç arkadaşım da peşimde, yan larından ayrıldık. Ancak yırmı adım atmiştık ki, makineli rüfeklerin jaylım ateşı duyuldu. Sonderkommandoların yaşantısı sona ermiştı. Arkama bakmadım. Aksine adımlanmı sıklaştirarak odama döndüm. Bir sigara sarmayı denedim ama ellerim öyle titrıyor du kı kâğıt hep yırtıhyordu. Sonunda sarabıldim bir sigara, yaktım. Dumanları üst üste bir kaç kez ıçime çektim. Dizlerim kesilerek yürüdüm, kendımi yatağıma attım. Ancak o raman SS'lerden yediğim tekmelerin ve sopalann acısını duymaya başladım. Yaralarım berelerirn sızlıyordu. Ne turlu olaylarla jüklü bır . TİFFANY JONES GARTH tst. Dz. Tek. Al. Kom. Başkanlığından 1 Kapalı zarf usulü gereğince 70 metre tahrik kayışı satınalınacaktır. Tamamınm muhammen bedeli 112.000.00 lira olup geçici teminatı 6850XK) Uradır. Çartnamesi Komisyonumuzda, ANKARA ve İZMİR Levazım Amirliklerinde görülebilir. 2 İhalesl 4.1.1974 günü saat 11.45'de Kasunpaşa'dakl Komisyonumuzda yapılacagmdan isteklileriri 2490 sayılı kanunun 31 inci tnaddesi gereğince hazırtayaeaklan teklif mekfuplannı en geç ihale günö saat 10.45'e kadar Komisyonumuza vermelerinr (Basm 27P34) 10520 Adres ve Telefon Değhikliği ISTANBUL İMAR LİMİTED SİRKETİ 24.12.1973 tarihirMÎen itibaren Şişll BUyükdere Cadde*i No. 48'deki kendı bınası olan 1. Imar 1? Hanının 7 ve 8'ind katlannda faaliyetine devam edecektir Başmüdür : 48 ( ) 01X 47 48 75 Yeni telefon Dırekt numaralarımız Santral 4H UO 0(1 v e 48 10 0() (Basın 8621) 10518 KAY1P KUçüîtcekmece Ortaolfulu 1. cı sınıftan almış olduğum belgemi kaybeüim. Hükümsüzdür. Ahmet EBDtNC Cumhuriyet 10529
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle