17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C'UMHURİYET 6 Kasım 1973 l Alı'flc' SiNıM; ME&A5ÎMİ. YAPjLDi. İ.EMEM Dİ^KAT. ifc^VO^U . TABiJTUN AR 1 KAîmA/iT itLt FENA^ıM... WSTUM,6iZLİ Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN • 46 Zve batanea birden sarsıldı. Zeynep ellerinde nelkiler suya gidiyordu. Gözleri büyüdü. Ke yapacağını bilemeylverdl. Koşup çeşme yolvma çıkmayı düşündü. Sonra vazgeçti. Gören ne derdi şimdi? Anaa! diye seslendi içeri. Ben gezmeye gjdiyorum. Blrazdan gelirim. Nereye? Hani hayvanlan yaylıma götürecektin? Olur, götüreyim. Ahıra inip öküzleri çıkardı. Sabah sulaımştı acıa gene götürecektı. Soran olursa «sabah lçmediler deyiveririz, ne yapalım?» Dâh ulen, çabuk olun yezıtler. Yürülf. Yüzü biraz çilli emm» olsun. Berı omm çillerini yerim.» Gözünü çeşmeden alamryordu. Ayafı bir taşa çarptı: Uff... Ulen taş, kbktine dedirme bak! Efilip ayak parmaklanıu uguşturdu. Bas parmagının tırnağı acnrnştı. Bir ıki sıkürdı. Sonra doğrulup yünidü tekrar. «Zeynebi göreyim hele. Bugün görmezsek işim ters glder.> öküzleri çeşmeye yanaştırdı. Islık çalmaya başladı. Ama öküzler içesi değillerdi. Birisı bögrünü yalıyordu. Öbürü de tembel tembel geviş getınyordu. Mestan kaçamak Zeynebe baktı. ZejTiebın gözü çeşmenın kurnasındaydı. Dolmak üzere olan helklyi kaldırtnaya hazırlandı. Yüzü kızarmıştı nedense. Mestan arkasından geldigi içtn utanmıştı belki. Kasten bakmıyordu. «Ha bir bakıver Zeynep, ne olur? Bakıver de gönlüm şenelsin. Bakıver bl kız?» Helkiyi kaldırmca baktı. Yüzü bir değişti tekrar. Güldü hafifçe. Gulünce daha bir güzel oluyordu. «Ah canım, gülüşüne kurban. Ben »enin gözlerini yeyim, o kara gözlerıni.» Zeynep helkileri kaldınp kıyıya koydu. Gitmeye hazırlandı, ama gidemedi. Canı istemiyordu. Çamaşjr yıkayan kadınlarla konuşmaya başladı. Gülüp söylüyor, arada kaçarnak Mestan'a bakıyordu. Durgunlugu geçmişti iyice. Yok anam U biter mi? Yarın bağa gldeceğiz, dedi yüksek sesle. «Hım, tamam, bağa gidecekmiş. Ben de oradayım yarm » Ne edeceksinis bağda kız? diye sordu birisi. Ne bileyim, anam bulur bir iş. Avarlan sularız belki. Bagın otunu alırız. Domat neyi toplarız. Onlar iş mi hay gülüm? îşin zoru bitti gayri. Bundan sonra kolay. . • Bilmem, dedi Zeynep. Me»tana bakıp ttkrar guldtı. «Vay canım. Gülünce eüller açılıyor. Benim de içime bir çeyler doluyor.» öküzleri neyı unutmuştu. Gözünü alamadan Zeynebe bakıyordu. Onunla birlikte güldü. Agzı açıldı kendilıfinden. Çamaşır yıkcyan kadınlardan birisi dururr.u gordü: Sen ne duruyon ulen? dedi. Ne bakıyon öyle? Anıı, ağzı açık ayran delisi gibl durmu? da bakar. ökiız mil sulamaya geldin sen, haa? Niye su içmez bu hayvanlar? (Devamı Var) PARIS 73/74 şünün örnegin. Uzun kollu, sade mi sade. Tek siisü etefin kenanndaki güzelim tilki kürkünden bordürü. Bu kryBfetin üstüne yakasız, yandan kapanan bir tünik giydiriyor mödacı. Boyu, kürk bordürü açıkta bırakıyor. Öyle ki manken ilk göriındügunde, tılkiyi tüniğin etetinde sanıyor insan. Tüniğin kemeri çözülüp de çıkmca, anlaşılıyor kürkvin elbisede oldugu. Penyuvar kapanışlar gece kıyafetlerinde de var. Krepten nefis gece modelieri bunlar. Şaşılacak derecede sade, şaşılacak kadar şık ve zarıf. Uzun kollu, yandan loıparuşlı yakasız bir tünik ceket. Kalça hizasında tek bır kara cep. Bele kuşak bir kemer bağlanıyor. Ayak bileklerini açık bırakan portföy etek, düpedüz. Necla SEYHUN Eskiye özlem Ama kolleksij'onun tüm modelieri bu denli sade değil. Arada çok zengin taşlı boncuklu, altın simli ampiyesmanlarla süslü modeller var. Belde gene kusak kemer. Tünikten aşagı etekler kısa ya da uzun ya düpedüz, ya plili. Volanlar bir hayli gözde. Hele tafta modellerde. Yaka yerinde, roba da, kol agızlannda, tünıklenn basklarında etek kenarlarında sıra sıra volanlar. Kenarlarını modellere zıt renkte kadifeden bir bordür çevreliyor. Bazı modeller boğaza kadar sımsıkı kapalı, bazı modeîler, özellikle sırtta, bele dek açık. Tam bır çeliçki. Gece kıyafetlerinin üstünde kapüşonlu çok bol pelerinler modellere son derece romantik bir görünüş kazandınyor. Lanvin'in gözde kumaşlan arasında krepleri, taftalan, kadifeleri ve satenleri saymak mümkün. Ama başı krepler çekiyor. Ağırlık merkezi onlar. Koleksiyonun yıldız renkleri ise siyah, gri, kahverengi, bej, orman yeşili ve ten rengi. Aksesuarlara gelince .. iri altın zincirlerin ucunda Afrika maskla rını andıran masklar, dev boyda su slnekleri var. Yün boneler, uzun yiıa şallar. Sonra... Sonra da tilki garnitürler elbette. Boneîerde, yakalarda, kol kapaklannda eteklerde... Rengârenk... Gri, mavi, mor, ateş ah, zümriit yeşili. Boya, boyamaz mısın?. Ama hüner mi sanki bu?. Asıl marifet onu canlıyken istenilen t kalıba sokmakta, canlıyken altetrr.ede.. Yoksa postekisini çıkardıktan sonra tilkılerle kim olsa oynar!.. ytta! Arkalarına vuruyor, sıkıstırıyordu. Bir yandan da çeşme yoluna bakıyordu. Zeynep gitırnsti bile. Gozden kaybolmuştu. «Acelen n« Jnz? Arkandan kovalıyan mı var? Afır gitten ya, bız da yetifelim.» Dâhın ulen, yürüyun! Ne o len, ne sıtaştırırsın öküzleri? Nereye bdyle? Dondü baktı. Hasan emmiydı. Elini kuşağına sokmuş, kendısine gülüyordu. Mestan bir bozulnu. Sonra kızdı. «Sana ne be enımi? Sor gucu başı mısın? Nereye istersek gideriz, Allah Allah...» Keh keh keh . Hee . «Bak $una! Bıliyor mu işi acaba? Nasıl fülüf o?» Sonra bıraz yiğitlendı. «Bilirse bılsın, ne yapalım? Allahıa bildiğıni kuldan saklayacak değılız ya? Bir gün nasıl olsa duyulacak. Boşver, duysun herkes. Bız yangınız Zeynebe. Kerem gıbi tutuştuk. Gece giindüz onu düşünüyoruz. Bilsin dağlar taşlar. Yerler gökler. . Bilsin de imana gelsınler. Biz şu kö yün Mestanı isek, verslnler Zeynebi bana. Zeynep benim canım ciğerlm. Ondan başkasına bakarsam gözüm kör olsun. Ulen Zeynep, şu geçtığın yollar... Şuraya bastı mı acaba? Aha şuraya...» Topnık yola bakıyordu. Içi kabarmıştı. Dâh oğlum, çabuk yuruyün. Geri dönüp köye baktı. Bütün köylü kendislni gttzetllyor gibi geldi. Herkes giilüyor, alay ediyordu sanki. Kıpkırmız! oldu. «Yoksa gitmesek mi? diye düşündü. Yolu değiştirsek mi? Gdren ne der şimdi?» Tepeyl dbnünce derenin içinde çeşme göründü. Gene kalabalıktı çeşme başı. Kaaınlar çamaşır yıkıyorlardı. Kara kazanlar kaynıyordu. Zeynebi seçmeye çalıştı. «Hıh, orda ışte, tamam. Ta uzaktan bellidir, boyuna kurban olduğum. Çiçekli urbası da ne güzel yakışır. Bugün gene onu gıymis. Uıun boylu, ince bel Rensârenk yiinlerden tığ örgüsü gece mantolan. Belde ince rincir kemerler. Mantoların içinde albn pııanlı, altın çizgili lîmelerden plise gece clbiseleri. Lanvinln büyük ilgi ujandıran modelieri bunlar Tilki Ininde • * « » , < * MAIKOCOĞLU yazan ve çizen: Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHEÜ ZAFER Butün çocuklar bilır karga ile peynır rnkâyesmden tilkinın ne denll akıllı olduğunu. Bütün ma s&llar tılkımn akılhlığmı över. «Tilki gibı kurnazrf sozünii duymayan var mı? Ama Lanvın aklım değıl de postunu ataiŞ tiİK^nm. Onu değerlendıriyor bu kış. Ne değerlendırme hem de. Eoiuklan kcsercesine. Eşarplar, boneler. bor durler, yakalar. paltolar... Tilki neslını kurutacak, ne ış. Gıvenchy, boa yılanlarıyıe oynuyor 7374 raoda dönemmcte, Lanvm İS9 tilkılerle. Oyunu kımin kazandığmı ıse ancak zaman gösterecek. Hayalî müşteriler Lanvm'den gıvmeces olsanız istersenıa gerçekçi olaiım gıyinecek değıl de. Lanvin'in modellerini terzımze uygulatacak ol sanız. daha doğrusu, neler seçeceksiniz, ne yolu izleyeceksınız bu kış, ona soyie bır bakalım. Once gür.düz modellermden baslayahm ışe. Ve soğuklar basnrdığma göre, mantolara öncelık tanıyalım. Çok üşüyen bırıysenız, karakış korkutuyorsa sızi eğer, aradıgınızı hiç kuşkusuz Lanvin'de bulacaksınız bu mevsirn. Yerden 20 cm. karakış mantolan. Upuzun, sımsıcacık. Ayak larda kısa botlar, boyunlarda upuzun tilki eşarplar. Uçları önden ve arkadan handıyse yere değmecesır.e. Yalnız tılkmin boyu yetmediginden ikıli üçlü bır tilki konvoyu gerek. Başta yün orgü boneler, ya da eşarptan tur banlar. Ama dıyelım kı, şu ya da bu r.edenle maksı mantolardan yana değılsinız. O zaman dizden bıraz aşağı ikı yüzlü kumaslardan yapılmış rahat mantoları seçın. Bel de sımsıkı bır kemer. Başta gene yün örgüden bır bone. Bone baş:n ayrılmaz bir parçası sanki bu kıs modasında Lanvin'de. Neredeyse bonelerle yatıracak kadınlan. Bır zamanların büyük anneleri misali. Vaktinız varsa eğer ki artık yok, ne yazık, soğuklar bastırdı bıle örgü bir manto yapın Lan \1n stüı. Rengârenk yünlerden tıg örgüsü bir manto En pahalı kürklerden bıle daha değerlı bır yerde, daha da şık. Boneyı söylemek gereksiz. Dedık ya, başın ayrılmaz bir parçası. bir iyi öğrenmek gerek. «Hafıt geçecek» derse, ne âla. Lanvm'ın bol pantalonlar üzerine giydırdığı ceketler boyle bir kış için bıçilmiş kaftan. Ya bluz stili oiacak bu ceketler, ya da penyuvar stili. îkincısini seçerım ben olsam, kış yumuşak olacaksa, çok da üşümüyorsam eğer. Daha bir havalı, daha bir değisik penyuvar ceketler. Örguden kocaman bir şal yaka, belden şöyle sıkılmış bir kusak kemer. Yumusacık. son derece rahat. Üstelik şık mı. şık. Bakanın gozü kalır ustunde. Penyuvar Lanvin'in ilham kaynajı zaten bu kış. Yakasız, robalı, robadan aşagı büzgülü, kemersiz, dupedüz bir elbise du takım. Başta yün . Boyunda tilki YARIN: PARİSLİ KADIN İşte Lanvin'in krepten şık bir gece kıyafeti. Penyuvar stili, beli knşakb tünik ceket. Ayak bileklcrine dek inen portföy etek. DİŞİ BOND Ç 'ÇlN «SÖNÛLLÜ OtUM. SOHRAD İ İ GARTH Ama bakarsınız öylesıne çetın de geçmez kış O zaman pantalon üıenne kalın ceketlerle bile ıdare eder insan. Yalnız önce bır falcıdan kıçın nasıl geçeceğini Deniz Kuvvetleri Romutanlıgı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanhgından bildirilmiştir. IŞ YERI OLMAYA ELVERİŞLÎ. TELEFON'Lt) DENİZCİLERE VE HAVACILARA 147 SAYILI BİLDİRİ 14 ile 15 Kasım 1973 tarihleri arasında saat 08.00'den 17.00'ye kadar aşağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 12.000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlıkehdir. KARADENÎZ EREĞLt 1 inci nokta: Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Doğu 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 58 dakika Doğu 3 üncü nokta: Enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 58 dakika Doğu t üncü nokta: Enlemi 41 derece 20 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Doğu. DENİZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURILUR. (Basın: 255709089) \ f KİRALIK DAİRE j 3 oda 1 salon (100 M2) Sıraseivıler caa ı«ı ülus Apt, Da. 6 (Garantı Bankası üstü) Kap.cıya müracaat. SAHIBINDEN Büyükada'da kat ödemede kofaylık. 47 21 54. Cumhuriyet 90*33 (Cumhuriyet 9068) DOKTOR Tank Z. Kırbakan HEDEF ı DEV BlR DENİ2 GUCU TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE UL.AŞABİÜRİZ. Oen, Saç ve Zührevı Hastalıklar Mütehassısi t«tıkltı Cad Parmalclupi NO 66 IEL: 44 10 73
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle