Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUM7 '.'.ı/YET T 13 ffh.sım 1073 Ekim seçimlerinden bu yana bir ayhk ölü bir süreyi geride bıraktık. Gerçi seçimler dosta, düşmana örnek olaeak bir olgunluk içinde geçti. Türk halkı demokratik alandaki üstün olgunluğunu kanıtladı, yani kendine düşen yurttaşlık görevini kusursuz denecek biçimde yerine getirdi. Ama o'nun seçtiği kimseler, partiler, liderler. her gün bir yeni oyun!a bu halka lâyık olmadıklannı kaıutlamak yanşında görünüyorlar. Çatışmalar. suçlamalar, hırslar, çelme takmalar slirüp gidiyor. Ortada hâlft ne hükümet var, ne de parlamento ba.jkanlan! Canlı bir varhğın k?.fa=mda a&saklıklar olunca nasıl ki öbür organlar felce ufrarsa, bir ülkenin siyasa! gücü temsil edsn mfrkezlerinde aksakhklar olur ve o merkezler işlemezse, ülkenin işleri ve bütün öbür örşütleri riurur ve baştanbaşa bir vatan, sanki titriyormuş gibi bir görünüm kazanır. U Olaylar ve görüşler veya geç bir bölünme, bir «kaos» Keür. ülkevi yıkıntıya eötürür. Yurt dışına kaçacak özel uça ğı ve vaktiyle oraya kaçınlmış serverleri olma yanlsr, bütün halkla beraber vatan çatısmın jıkıntıları altında ezılip giderler. FAŞİZME DAVETİYE Mİ? Hıfzı Veldet VELIDEDEOĞLU sanıyorsunu?? Aynı hak ve yetküere sahip gruplar ve üyeler. sırf siyasal bir parti grubu veya üvesi olmadıkları için, saf dışı bırakılmak isteniyor ve bunun gerekçesi küçük hesaplara. eski ve yeni dü?nanlıklara dayandığı halde, «âlem kör ve herkes serserr.» samlarak, Anayasaya dayandınlmak isteniyor. Bu, nasıl bir zihnivettir, nasil bir poîitika anlpyışıdır v.i en önemüsi, nasıl bir demokrasi ve ülke yönetimi anlayışıdır? Ve hepsinin üstünde nasıl bir vatan sevgisi anlayışiıiır? Halkın dedigi gibi. akıl, sır erdirmek mümkün degil. Kısacası, parlamento çalışmıyor, çahştınlmıyor. Neden? Yeni bir 12 marfa daTetiye $ıkarmak" için mi bu? Denıokratîk Parti ilp «'ik'.j parti» diye alav edildiği için biz üzülmüş ve bunu yapanları kınaiıifiık bu sütunlarda. Ama bu parti liderini'i. sag kanatta oünasma ragncn. adı kö'üye çıkmamtş kişiler ve liderlerie koaüsyon yapma konusundaki karannî yerinde buluyoruz. Ama üzüntüyle söylemeliyiz ki. DPH liderin bu gerekçesini ne denli yerinde buldu isek. CHP ile koalisyon yapmama konusundaki gerekcesini o denli çirkin ve ülke için zararlı, hatta teh'.ikeli buîduk. Efendim, CHP. sıkıyönetim uygulamalannı ve MİT faaliyetlerini yerinde bulmuyormuş da, bu sebeple onunla koalisyona gitmezlermiş. Demek ki, DP, kl demokrasi havarilifcint kimseye bırakmak istemiyor askeri idareyi, keyfi yönetimleri, işkenceler:, banşi sebeple olursa olsun tasvip ediyor. Bu parti liderinin yukanki gerekçesinin «mefbumu muhalifi» yani karşıt anlamı budur. Daha da açık söyleyelim: Demek ki, DP, askerler!e ortaklaşa bir yönetim* dünden hazırdır. Bunu düşünmek bile korkunç geliyor in?ana. Çünkü askerin görevi vaian savunmasıdır. Onun poütlkaya kanştıgı yerde bu savunma her ::aman tehlikeye düser. Kimi yerde iç sava^lar olur, kimi yerde büyük yenilgiler ve ülke kayıplan olur. Yakın tarihimizdekl Balkan Harbi bunun en acı örneklerinden biridir. Asker politikaya girince, en küçük rütbelisinden en büyük ıütbeîisine kadar her askeri kişi, ülkeyi kendisinin daha iyi yöneteceği vebmine kapıhr. Oysa ülke yönetimi çok yönlü bir yönetimdir. Bir kışla içi gibi tek yönlü bir yönetim degil. dir. Dünjanın hiçbir yerinde sürekli bir askeri yönetimin bir ülke halkım mutluhığa, refaha götürcüğü görülmemiştir. Böyle yönetimlerde, ço'< küçük bir azınlık, daha açık söyleyeyim. sermayeci zümre belki bir süre sevinir. kendinl güven içinde sanır. Ama, bu. çok büyük bir yanılgıdır. Çunkü, «kara fa$izm»:n arkmsından er «Lütfen Alışınız» Bizim gib: hiç bir dönemde mevki, servet, sivaset ihtiraı olmami1? ve tllusa. Kurtulu» Savaşmın başından beri ülkemizin ve halkımızm yüksrlnıesinrlen başka hir dil?k taşımamış ve artık tahii ömriin'in son aşama'arma vaklasmıs, az • cok tarih bilen kisiler icin bu serçekleri pözönüne koymak ve herkesin »iinlünde yattığ:na inanmak istediğimiz vatanseverlik duygulannı tahrik etmek. bel'.îi va^ansızlar için hoş karşılanmayacak. bize yönelen düşmanlıklara yenj düşmanhkîar ekleyecektir. . Varsm olsun... Bizi büen büir. Otuz yılı aşkın bir süreden beri her dönemde söyiedik düşündül:!erinıizi. Bufîün de ve yaşad'.kça da. söyleyeceğiz. söylemeliyiz. Bizim durumumuzda o^anlar da söylemelidirler Çünkü vatanseverlik ne bizim. ne de, baskaJannın inhisannda degildir. Ama vatan?everlik vptmez. Aydın in?anın yürekliliji rie lâzım. Bu yürekliliei. sadece. yine ülkede egemen o!an düzen yüzünden ülkenin varhıjı için rehlikel: katı ideolojilere sapmış olan gençler dejil, bunların tehlikesini görenler de gösterraelidir. S?de bir va'andas olarak, 34 Ekim seçimlerinin getirdiği politikacılara ve onlardan bir kısmmın arkasındaki sermayeci zümreye sesîenmek gereksinmesini duyuyoruz bugünSağı. solu bellj olan ve layık rejim ve demokrasi kurallan içinde işleyen yönetime, bunca acı denemelerden sonra. lütfen alışınız artık. Dünyadald ei veni örnekleri pluşturan Yunanisîan'ı ve Şili'yi düşününüz ve faşizme davetiye çıkarmayınız. Çünkü bunun arkası yıkmtıdjr. Zulümdür ve ucunda uçurum bulunan tek yönlü bir sokaktır. NOT: 4 kasımda çıkan «Bütün Tedbirler ve Ak Günler» yazunızdakl clertirj kimseye kişisel olarak yöneltilmiş değildi. Sayın Salihattin Babüroğhı'nun bakanlıgi sırasında Binjtöl ve Burdur'da gerek knnut yapımı jerek yaıdıraların riağıtımı aksamadan ve başarılı olarak çerçekleştirilmistir. Sayın Babiiroelundan aldıçım mektup da bu mııtlu sonucun kendi başarısı olmavıp halkın canla başla çaIı$masının rioeurdufu bir başan olduğu, ve halkla samimi diyaloıc kuracak her yönetimin ayni basarıya ulaşabileceği kavdedilmektedir. Biz de ayni kanıda olduğniBuzdın simdi kuntenjan senatörü olan Sayın Babüroğlu'na teşekkürlerünizi sonaru. NEDEN iz birbirirr.izi aracîa S'.rada asarız. Son yıllarcîa üç kez siyasî darağacı kurduk. Birincisinde bir Başbakanla iki Bakan astık. ikincisinde bir albayla bir binbaşı, üçüncüsüncie uç genç kurbsn ettik Neden? • Türkiye hızh bir sermaye bbikımi sürecindedir. Bir kuşak'.a güçlü bir sermaye sınıfı yaratmaya yöneld.ik. Kalkmma usuJümüz buydu Z^nginlik önce bir sınıfm elinde toplanacak. sonra bu smrfm si.vasi ve ekonomik egemenliğinde ve öncülüğünde toplum .kalkmacük. De'vlct örgütü bu tür kal•kınmaya araç olarak kullanılacak. \e var ki sömürges'z bir ülkede sermaye sınıfmı pompalamak, vatandaşı sömürmek demektir. Bu tutum tehlikeli sarsıntılar yaratır ülkede. Smıflar arası uçnrumlar büyür. adalet'sizlikler derinleçir Bir serma'yecinin kısa sürede olağanüstü kâr sağlarhası.' vatandaşların ldşısel kazançlannı sağması demektir. Devlet. vergi adaletiyle bu kazanca ortsk olamazsa, toplum dengesini bozan bir gelişim görülür. Bu durum karçıs:nda toplumdaki bozukluğu eleştiımek isteyen aydınlar ortaya atıhrlar: Demokrasi yök, fikir özgürlüğü çiğneniyor... Sermayeden yana iktidar, aydınlann sesiıii şısmak ister. Ama gürültü büyür. toplumdaki rahatsızlık aalga dalga her kuriımu sarar. İş çatışmaya dö'iüşebiiır. Çalışmaya üniversiteden sendikalara. siyasi partilerden orduya dek sosyal kuıumlar katılabihrler. Bazan emekçinın. bazan sermaye smıfının istemlerine göre, bazan oir kcrdöğüşü içinde birbirine girer toplum güçleri... Bu Kavgada bazan bir taraf ötekinden. bazan öteki taraf oerüdnden adam asar Bu .uygarlık dış:> işlemleri Batı düması kınar. Bizde de bazı kalem sahipleri eleştirıler yapaılar: üe:nukrasi daha yerleşmedi; anglosakson demokrasilerinde böyle şey olur mu? Olrcaz. Biz henüz Batı demokrasileri gibi yönetime alışamadık, rejim sonmlannı çözemedik. Batı demokrasileri arasında en çok özerdifımiz lngiltere'dir. İki yüz yıldan beri Ingiltere'ye imreniriz. Ne var ki ln°iliz demokrasisi, yalnız Ada demek değijdir. İkinci Dünya Savaşı ertesine dek Ingiliz parlamenter rejimı şu yapı üstünde vürüyordu: 1> Britşnya adaları. Dofninvonlar. Kuzey Irlanda ve Hindistan böliimü: İngiltere Gal, İskoçya, Kuzey Irlanda toplam 50.36a.797: Hindistan 376.750.000; Malta, Pakistan Seylan Adası, Güney Afrika, Gana, Kanada. Avustralya, Yeni Zelandft üe bu bölümde toplam nüfus 5a7 müyonu aşıyordu. 2) Sömürgeler: Aden. Borneo, Kıbrıs, Hong Kong, Malaya, Singapur. Güney Rodezya, Kenya, Seyşel Adaları "Nijerya, Gambıya, Karaib Adaları, Bahama Adaları, Ingiliz Güyanı, Fiji Adalan v.b. ile bu bölümde yajavanlar 53 milyonu asıyordu. ' ' 3) Mandalar vey* protektoralar: Güneybatı Afrika, Rodezya, Tanganika," Uganda. Zanzibar. Kameruri, Siera Leone v.b. ile birlikte bu bölümde 31 milyonu aşkın insan yaşıyortfu. îngiliz, parlamenter rejimini sömürcelerde, mandalarda, dominyonlarda yaşayan toplam 642 milyonun üstüne oturtmuştu. Jngiltere'de yaşayanbir avuç ln*an, üstün toplum niteligindeydi. Bu üstün toplum, çok partili rejimin istikrarını sömürgelerdekı insanlann demokrasiden, insan, hak ve özgürlüklerinden nasipsiz yasamasına borçludur. Ingiltere'de yakın tarihte siyasi darağacı kurulmadı ama, sömürseİerde ölen ve öldürülen insanın haddi hesabı yoktur. B Uçuruma Doğru tşte şimdi dünyanın, içinde yaşadığımız bu en nazik ciöneminde, çok büyük tehlikelerle çevrili bulunduğurr.uz bir zamanda. yeni seçilen p o litikacılann. halkın gözleri önünde bir çekişme, daha doğrusi'. bir kör döğüşü îçinde bu!unma?ı, gözlerimize, yukarda söylediğimiz görünürr.ü yansrtryor. Az çok düşünen bir kafaya ve gönlünde vatan sevsisi denilen bir duyguya sahip o'.up da bu sörünümden derin bir üziintü duymayacak yurttaş tasavvur edemiyorum. Epsyce uzun bir zaman önce «7 Günn dergisinde ve ardından bu sütunlarda yazdığımız bir yazıda, partiler yelpazesinin sag yanında buluran siyasal kuruluşların prorrramîarı arasında öneml; bir aynnı olmadığından, bunlar arasında!» çatışmalann bir kabile kavsası niteligi taşıdıgm: belirrmiçtik. Bilindifti gibi böyle kavgalarda kabile başkanları biribirine düşman olursa, knbilelerin tüm halkı da karşı karşıya gelir ve zaman zaman biribirine girer. Ne yazık ki bugün ülkemiz böyle bir uçuruma. gittnek eğilimindedir. Ve yine ne yazık ki, böyle bir duruma ülkeyi süriiklemek isteyen kişilerin gölgeleri cin • peri masallanndaki gibi korkunç umacı veya heyülalar biçiminde, ya da, kara bulutlar halinde güzel vatanımızın göklerinde kendilerini hissettirmektedirler. Yasama meclislerine baskan seçiminde ne centilmen anlasmalan, ne de verilen sözler ve sürüp gelen eski gelenekler para ediyor. Küçük politfa hesaplan bu konuda politikacılan blisbütün küçültü'or halkın gözünde. Senato Başkanlık Divanında birkaç fazla üyciik almak için gruplar.biribirine giriyor. Alssn r.e olacak. almasan ne olacak ve memleket ne kazanacak bu bir fazla veya eksik divan üyeliğinden? Yoksa sizin partinizi «memleket» ml Düsünmek Bile Korkunç Hükümet kurma işine gelince: Haftalsrdanberi gazeteier yazdı durdu: Son secimlerde en çok oy alan CHP'ye hükümet kurdurulmamak için para babaları Ankara'nm lüks otellerine çöre'vlenmişler... Uğraşılar. kombinezon'.ar, an•>«ma ve kandırmalar, taîırikler içinde imişler, diye. İtiraf edelim ki. biz. bu derecesine ihtimal vermiyorduk ve bu haberl abartmalı buluyorduk. Ama gerçekler karşımıza çıknnca. durumun bizim iyi niyetle dtişündüğümüz gibi olmadığına iııandık. Şimdi soruyoruz kendj kendimize: Nereye pidivoruz, nereye sürüklenivoruz? Politika hayatımızı, Türk demokrasisini ve en önemlisi, ülketnizl nereye sürüklüyorlar, diye. • 12 Mart 1971'de nereden kalktık, nerelerden geçtik ve dönüp dolaşıp şimdi nerelere geldik? îzin verirseniz bu soruyu cevapl«yayım: Yasalan ve özellikle anayasayı gereği gibi uygu'.amadığı için ü;keyi anarşiye sürükleyen ve 12 martı davet eden bir iktidar partisi başkanına, sa* doğrultudakl yoldaşıan ile birlikte yeniden iktidar olmak için görev verıldiği bir noktaya geldik. EVREN BİR Ş4KA MJ? OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günün ardından 22 Ekim Sınırları,, BelJi mi? İkinci Ateşkes Amerika'mn bask.sı altuida Mısır ve Israü'in eeçen Pazar günü imzaladıklan aslında ikinci ateşkes anlasmasıdır ve Gü, venlık Kot.sevinin 22 Ekimdeki ateşkes karanna bir yenilik getirmiyor, fakat 22 Ekim karanna ragmen her iki taraf da çatışmada devam etmi? ve tsrail stratejilc üstünlük (avantai)) sagla. rraştı. Israıl Mısır'in. Kanal doğusuna geçen i. Ordusunu sarmış ve £üveys ile Kahıre arasındaki yolu Kesmiştı. Anlaşma Süveyşten Kahireye giden yolun 101. küometresinde kurulan bir çadır içinde Israilli General Ahron Yariv ile Mısır Generali Abdülgani Gansy ve B.M.'i temsil eden Finlandiyalı General Sillıasvo tarafmdan imzalanmış ve taraflan 22 Ekim hattına çekilmeye, Süveyş yolu üzerindeki kontrol noktalarının B.M. gücüne teslimine, Süvej'ş şehrine besin maddeleri ve ilâç gönderümesini kolaylaştırmava, Üçüncü Ordunun beslenmesine. yardıma ve kontrol noktalan devredilir edilmes esirlerin mübadelesine başlamaya çağırmaktadır. Anlaşmada Babülmendep Boğazının açılmasından söz edilmiyorsa da Mısır bunu Kissinger'e vaadetmiştir, İsrail de bu vaadle yetinmiştir. talıga çare bulamadılar. Liberal rejim vaadederken, enflâsyonu karşılamak için aldıkları sıkı tedbirler kendilerini isçüerle çatıştırdı, elektrik endüstrisindeki bunalım yüzünden 1970 Aralık ayında. kömür yüzünden de 1972 Şubat aymda olağanüstü durum ilân ettiler. Ticaret dengesi Ekim aymda 300 milyon sterling açık verince, şimdi de olağanüstü duProf. Dr. Ahmet Şükrü ESME ^ ^ rorrililân *derek, Merk** » ^sınııv faız haddim de ".t ••*m ;*««., IVe çıtelrdıtar. MuhalteaStrların ilâçları etkisız kaldığından, sahne oluyor. Bu bunalım 31 A hanesiyle asıl istenilen iki bandı geçen ay Blackpoll'daki Kongroralık'ta yapılacak seçimlere ka teslim etmediği gibi, şimdi bir de Işçi Partisuıin aşırı solcu dar sürecek. İsrail savaçı kazan uçüncüyü de vermemekte diren programı da korkuttuğundan Inmış degil, kaybetmiş bir hava mektedir. Bununla birlikte, se giliz seçmeni her iki partiye de içindedir. çim kampanyasında alman para sırt çevirmiş. Ölmüş sayılan Lilar, satın alınan evler ve ^'ergi beral Partide bir alternatif arıödemeleriyle ilgili bir çok yol yor. Hafta içinde yapılan dört Mısır'da Hava suzluklar d& meydana çıktığın seçimden muhafazakârlar, birini Israil'e toprak kaybettiren, so dan Nuton'ın istifasmı veya az Uberallere kaybettüer, ikisini df r.unda Israil taraiından sanlan lini istiyenler çoğalmıştır. Nixon" 1970"e oranla çok az farkla kazaMısır'ın 3. ordusunun şu andaki ın 1970 ve 1971 yıllarında 80 bin nabildiler. işçı Partisi de bir üye durumuna ragmen Mısır'da ise dolar vergi ödij'ecegi yerde 1970' liği *İs..fç\a. Mıütyetçisi» zda.ü bunun tersi olan bir ha\Ta es te 800, 1971'de de 900 dolar vergi olan bir kadına kaptırdı. Libemektedir. İsrail'in yenilmezligi ödediği anlasılmjştır. Mahkeme, ral Parti 1970ten beri öbür iki efsanesinin yıkılması, ilk hamle O7c! ^a)•yıç Archibald Cux''.ın partiden 5 üyelik almıştır. de kanalın doğusuna geçilmesi azlinin kanunsuz olduğuna kaSovyetîerden ahnan yeni silâhla rar vermiştir. Fakat Nixon, istifa Alman • Çek Barışı nn İsrail hava üstünlüğünü yıp etmiyeceğini tekrar söylemiş ve ratması, Mısırlı aşkerin tsrailli kongrenin azline gideceği şüpheFed. Almanya ile Çekoslovakya, askerle savaşması Mısırlılar ara lidir. Öte yandan gelecek yıl yaaralannda ilişkileri normalleşüsında güven duygusu yaratmış pılacak seçimi kaybedeceğinden tır. Sonra, Arapların petrol si kaygılanan Cumhuriyet Partisi, ren bir antlasmayı imzalamak için görüş birliğine varmışlardır. Willy lâhı Avrupa'yı ve Japonya'yı yo Nixon'ı çekümeye zorlayabilir. Brandt bu ay soalarında Prag'a la getirdiği gibi, Amerika"nın Or Geçen hafta New York Belediye gidip antlaşraayı imzalayacaktır. tadoğu politikasmı etkilemiş ve Başkanlığı dahü, yapılan Mahal Sovyetler ve Polonya ile benzer Amerika 1967den beri kesik olan li Seçimlerin hemen hemen hep antlaşmalar imzalandığı halde Çe diplomatik ilişkileri tekrar kur sini Cumhuriyet Partisi adayları koslovakya ile imzalanamamasımuştur. Öte yandan İsrail ulus kaybetmişlerdir. Gelecek yıl da nın nedeni, ülkeyi parçalayan lararası ilişkilerde yalnıziık içi Temsilciler Meclisi üyeliklerinin 1938 Münih Antlaşmasının imzası ne atılmıştır. önceki hafta Or tümü ve Senato üyeliklerinin üçgiinünden hükümsüz olduğunun takpazar üyelerinin Brüksel'de te biri için seçim yapılacaktır. belirttikleri Araplardan yana o Nixon iktidarda kalırsa bu se Almanya tarafmdan kabul edillan Ortadoğu politikası, İsrail' çim de a^ır yenilgiye uğrajaca mesini Çekoslovakyanın istemesi de üzüntü yaratmış, bunu karşı ğından Cumhuriyet Partisi kork idi. Südet Almanlarını birtakım sorumluluk altında birakacağınlamak için Golda Meir'in telkini maktadır. Kongreye meydan okuile Londra'da toplanan Sosyalist yan Ntron, partisine karşı gele dan Fed. Almanya bunu reddetmiş ve uzun tartışmalardaa sonra Entemasyonalindeki konusmalar mez. bir konferans formülü bulununca da Israili tatmin etmemiştir. antlaşma eylülde imzalanacakken Dört küçük Afrika Ulkesi dışın Avrupa'nın bu kez de batı Berlin'in temsili da tüm Afrika ülkeleri de îsrasorunu ortaya çıkmrçtır. Sovyet il ile ilişkilerini kesmişlerdir. «Hasta Adamı» lerin de yardınu ile bu sorun da Arap topraklarım lşg»Ide devam çözümlenmiş ve Çekoslovakya'ettikçe, Afrikalüar, İsrail ile ilişVaktiyle Osmanlı İmparatorluki kurmayacak. petrol süâhıyla ğu hakkında kullandıklan deyi nın smırlannı da tanımaya varan antlaşma imzalanacaktır. Çekossavaşta devam edecek. mi, şimdi kendi haklarında kullovakya ile antlaşmanın imzası, lanarak, İngilterenin «Avnıpa'nm hasta adamı» olduğu söylenebi Fed. Almanyanın, Macaristan v« VVatergate lir. 1970 haziranından önce Işçi Bulgaristanla da antlaşmalar imSkandaldakî rolünü aydmlata Partisinin verdiği ilâçlar yarar . zalamasma yolu açarak, böylece Ostpolitik cak olan ses bantlannı Yargıç sağlamadı. O tarihte yapüan se Brandt'ın ele aldığı (doğuya açüış) son aşamasma varSı^ı &'ya te.Mim etıniye ri«ı c'an çimle ve yeni reçetelerle iktidaNixon «Mevcut olmadıklan» ba ra gelen muhafazakârlar da has mış olacaktır. «Biz, var olan büimin bilginleriyiz» dermiş MontaigneGelecekteki bilımi nerden bıleceğiz! Bu vüzden de kesin ssvlar ileri sürmek. en doğrusu budur demek kiçiyi gülünç duruma duşürür. Bir de bakarsın bilim, senın, kcsin mi kesin sandıgın bir konunun temelden yanlıslığını ispatlaylvernr.ş. Bırakın yüzyıllar öncesini, ninelerimize. dedelerimize söyleselcrdi, odanın içinde oturup bir aynaya bakacaksın kilometrelerce ötede olup biten olayları göreceksin. ya da her gece gokyüzünde 151i ısıl yanan Aydcde'ye insanlar ayak basacak, yedi kat gögün dibinde istasyon kuracaklar diye ne derlerdi acaba? O günlerin bilimi çözmemişti nice nice gizleri... Yürürlükteki bilimdir bizim bilim bilim dedı£imiz! «Tanrıların Arabaları» baskı" üsttne baskı yapiyor. «Dünyamızın Gi'zli'Sâhrpierî» de öyle...flkirii Dânfken adh bir Alman arkeoloğu yazmış. Öbürü de G Scognamillo'nun iljinç bir derlemesi. Dsha çok finema cleştirileriyle tanınan ScognamiIJo, birçok yapıttan yararlanarak hazırlamış kitabını. ikUi de heyecanla, ilgiyle okıınuyor. Bizi, on binlerce yıl ör.rpnin havssına götürüyorlar. Bu yeryüzü gizlerle doludur. Bilim bunların pekçoğunu açıklayamıvor. Nice uygarlıkların silirip yeniden doğcTueur.u biliriz. Ama İlk uygarlık naSM doRdu, neden yitip gıtti? Nrden Tannlar hep göklerden indi? Neden İsa göklere çıktı? Nedir bu evren adını verdiğiıriz? Dostum Anday'tn. oğlu bir akşam bakmış yıldızlara da sormus «Baba bu evren bir çaka olmasın?». Anlamsızlık burdan celiyor, insan yeryüzüne atılmış, sürgün gibi bir şey. Çahşacak, didınecek, ölene dek çırpın2Cak, mutluluk adını verdiği bir bulunmaz çeyi arayacak. Maeterlinck'in «roavi kuf» u gibi ejsiz benzersiz bir şeyi. Sonunda kırk, elli, altmı?. spksen, yüz, en çok en çok yüz kırk yıl sürccek bu yeryüzündeki konuk'.uğu, acılarla, gozyaşlarıyle, yorgunluklarla... Şaka. hem de tatsız bir ?aka değil de nedir? Anlamsız bir fey bu. Hakl:ydı Camus bu anlamsızlığı görmekte, göstermekt»... , • Mahab?rata» adh Hint destıpnma göre Tannlar, uçan neçneler kullanırlarmış. Vimana arilı bu araçlar •gökte parlayan bir bulut» gibidir. Güneçe ikadar gidebilir, Güneşi bile açıp öteye gcçebilir! Kung Minâ Gölündeki piramitlerde silindir biçimü uçan gemıler vardlr, kırk beş bin yıl öncesi Çin'de yüksek uygarlığa sahip insanlar yaşamışlardır. Dünyanın dört yanında böyle, Eskiiıolardan Japcnlara, Hintlilerrien e'şki Romahlara, Mısırlılardan çağdaş Amerika'ya dek.. İlk uygarlığın uzaydan gelen insanlar tarafır.dan kurultfugu bir varsayımdır Gündenı güne güçlenen bir görüş. Amerika, Asya, Afrika toplumlannın binlerce yıllık efsaneleri uzay in?anlarına pek benzcyen yaratıkların öyküieriyle dolu, birtakım anıtlarda onlâ'nnkitıe benzer araçlar, yaratıklar göriilüyor. Çağdas bilim yeterli dsğil bu gizleri çözümlemeye. Örnegin Atlantik ükyanusundakl Paskalya Adasında bulunan dev hçykeller oraya nası! gelmiş, kim getirmiş. orada mı yapılmış. içinden çıkılmaz bir sorundur. Bugün bu adada ancak altı yüz kişi yaşıyor, en kalabalık zamanında bile bu adanın nüfusu bes binı açmamıç. Kupkuru, bitkisiz, ir.sanların yasama^ına uygun olmayan bir kayalık, ama bu ac'ada altı yüze yakın heykel var. Yirmi metre boyunda, elli ton ağırlıgında bu heykellerin adada ne işi var? Ada halkının efsanesine göre «göktcr. gelen efendıler» in heykelleridir bur.lar. Gökter. inen tanrılar yerlılcre ateş yakmasını öğretmişlcr, kcnrii ileri uygarlıklarının araçlanyle bu dev heykelleri vapm:slar, bırakıp gitmisli'r... Peki ya uçan daireler konusu? Ilcri süriilen savlara göre bu konuda şerçekler açıklanmamakta, titizlikle gizlenmsktedir. Geçenlerde bir Sovyet bilgıni, uçan dairelerin varlığını belirtti. Büyük devletler bu alanda çalıçmalar yapıyorlar, ama açıklamıyorlar. Masai gibi geliyor bize, bilımkurgu romanlannı. ülmlerini ilginç bjluyoruz, o kacfarla geçiyoruz. Ya gerçekse, ya bütün bu çözülmeyen gizler, dünyamızın gerçek tarihinde yer slıyorsa? O zaman bütün uygarlık tarıhinin baştanbaşa değişmesı gerckecektir. Bakın Ksenefon' lar, Plutarkoslardan bu yana uçan daireden söz edilmektedir. Çağımızın büyük bilginl Einsleın cülüp geçmemiş: «Uçan daireler, binlerce yıl önce dünyadan göç eden bir ulus tarafından yönetiliyor Bu ulus kaynaklara dönüyor» demiş, ölümünden az zaman önce... Einstein «görecelik. kuramının yaratıcısıydı. Bilimin sonsuzluğuna inanıyordu. llkin kuşkudur bilimin öncüsü, temeli. Montaigr.e demiş ya «Biz, var olan bilimin bilginleriyiz». Var olan bilimse, nice nice düğümleri çözemiyor. kördüğüm edip bırakıyor!.. «Tanrıların Arabalan>, «DCnyamızın Gizli Sahipleri» gibi kitaplar heyecanla, merakla okunuyor.'a bundan, insanoğlundaki bu. •bilinnneyen» gizlere karşı duyriuğu büyük ilgiden .. tşte bu ilgi bilimi yeni aşamalara götürecek, nice düğümü çözecek... ARAP İSRAİL ATEŞKES ANLAŞMASININ UYGULANABİLECEĞİ ŞÜPHELİDİR MOŞE DAYAN'IN YILDIZI SÖNÜYOR MISIR'DA GÜVEN DUYGUSU YENİ BİR «HASTA ADAM» * . '• Batı demokrasilerinde işler böyle yürüdü. Bızde İse darağacı kuruldu sık ıık... Darajaçlarına pavdos demenin tek çaresl.' germaye de> mokrasisi'ni tmtk demokrasjsi niteliğıne erlstırmektır Iv te o zaman cana kıymaktan kurtulur, barış ve kardeşlığe kavuşuruz. h 4>«* ,i».aİl ^'»a^V Vn3fc • »3J MÜtf ..!• A»A«I İLJ. YÜRÜTTÜÛÜ HAZIRLAMA FEN KURSLARI UNIVERSITE (Cumhurijet 9505) Uygulanacak mı? KARTAL MALTEPE'DE 2. 0 0 0 K İ Ş İ L İ K YAZLIK HAKAN SİNEMASI KİRAYA V E R İ L E C E K T İ R T E L E F O N:52 09 19 (Curohuriyet 9510) Ateşkes anlaşması imzalanmıs ama uygulanabileceği söj'lenemez. Golda Meir, belirli bir 22 Ekim sınırı olmadıgmdan, İsrail askerlerinin bulundukları yerlerden çekiimeyeceklerini söylemiştir. Anlaşmanm, B.M.'e devrini öngördügü kontrol noktalannı da, esirlerin mübadelesi konusunda Mısır'la anlaşmaya varıncaya kadar Israilliler ellerinde tuttular, devredildikten sonra da 101. kilometredekinin beş on met re ötesine yeni bir karakol kurdular. İsrail, tutsaklann mübadelesine öncelik veriyor. Mısır'ın elinde çogu pilot olan 250 kadar lsrailli, Israil'in elinde ıse 8 bin kadar Mısırlı tutsak varmış ve mübadelesi Kınl Haç aracıhğı ile baglamıştır. Mjsi' da sarılmış 3. Ordunun ikmaline ve yollan kesilmiş Süveyş sehrinin beslenmesine öncelik vermektedir. Ateş kssin uygulanması konusunda çıkan bunalım, B.M. Gücü Komutanmın arabuluculugu ile şimdilik atlatılmış ise de, yine çıkma yacağı söylenemez. Ates tekrar ^iHiıUHiiııuııııiHiııııııııııiHiittiıııııuııııuiiuııııınııııiHiıııııııiııııınHHHiııtınııııınıııııınnıııııiHiıııııg g jfi GezİSİ başlarsa şaşır.amahdır. Mao Tse Tung'u çok sevmis olacaktır ki, Kissinger iki yıl içinİsrailliler Arasında de Çin'i 6 kez ziyaret etmiş ve bu altıncısında Çin lideriyle üç Savaş ve ateşkes İsrail askerlesaat süren görüşme yapmıştır. ri ve politikacıları arasında sert Böyle iken. Formoza ile diplomaçatışmalara yol açmıştır. 1967 satik ilişki sürdürdüğü için* Amerivaşından sonra Moşe Dayan bir | TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK | ka, Çin ile diplomatik ilişki kurakahraman olmuştu. şundiki samamıştır. İki ülkenin ilişkileri vaşta ağır suçlamalar karşısın | İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ § büyükelçiler yerine «irtibat büdadır ve asker arkadaşlan bile roları» memurlarıyle yönetiliyor. istifasmı istiyorlar. Savaşa hazırİ KARABÜK I Bu kez Kissinger'in ziyareti sıralıksız girildiği. Arapların 6 Ekim sında ilişkilerin normalleştirildaki saldınları üzerüıe ordu = mesi sorununun görüsüldüğü, ya ! 1 Bu işle ilgüi şartnameler; nun alârma geç geçirildiği Mıyınlanan bildiride de belirtilmişa) Karabük'te Genel Müdürlük sırlılann Süveyş kanalı doğusu | tir. Sanıldığına göre Fonnoza'nın I Malzeme Ikmal Müdürlüğünden, r.a geçmesine fırsat verildiği, bağımsızlığının Çin tarafmdan = b) îstanbul'da Taksim Lamartin Cad. Doğu Palas = teşebbüs ele geçirilip de haretanmması temeHne dayanan bir I Kat: 4 de ketler olumlu aşamada iken ateş= İstanbul Mümessillitimizden. = formül üzerinde Amerika işlemek kesin kabul edildiği savaşm çok § c) Ankara'da Karanfil Sokak 30/7 de = tedir. Tüm Çin'i temsil etmekte ağır asker kaybına (1854 ölü) mal § îrtibat Biirosu Şefliğimizden, = olduğu gibi artık gülünç olan id olduğu iddia edilmektedir. Bu = Bedelsiz olarak temin edilebilir. . ş diadan Formoza vaz geçse de Peiddialan ileri süren Gnrl. Ariel kin'in bunu kabul edeceği şüphe 1 I 2 Teklıflerin engeç 25 Aralık 1973 Salı günü saat M30 * | lidir. Kissinger'in Pekin'de görüs Şaronun disiplin cezasına çarptı H değin Karabük'te Genel Müdürlüğümüz, Haberleşme ve 1 tüğu bir konu da Çin Hindi sonlması için Moşe Dayan emir Ş Arsıv MüdürlüjŞinde bulundunılması gereklidir. = runudur. Savaşın bu bolgede tekvermiştir. fakat yerine getirile | 3 25 Aralık 1973 Salı ıriinü saat 14.30'dan sonra geleD veya ğ rar alevlenmesini önlemek için ceji süpheli. Ortanın sagında Li ş elden verilen teklifler ile mezkur gün ve saatten sonra = Amerika, Çln'den, nüfuzunu kul kud adh bir grup milletvekilleri = yapılacak tenzilâtlar kabul edilmiyeeektir. E lanmasını istiyor. Çin Hindi kode hükümeti şiddetle elestiriyor = 4 Işletmelerimiz TUrkiye'de cart Artttnna, Eksiltme ve = nusunda Pekin ile Amerika arahükümet koalisyonunda hatta Is 3 Ihale Kanununa tâbi değildir. = sında çıkar ortaklığı gelismiştir çi Partisinin kendi içinde de çatışmalar vardır ve Knesel ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIItlllllllllllllNlllllllllllllltlUIUIIIİIIIHIIIIflUBHIIiniinilllHntlllUtlHIIHIIlllllllllinHllif ve her ikisi de Sovyet nüfuzunun ıpariamentoı tert tartışmalara bölgede yerleşmesini istemiyor. (Basın: 26253/9508) ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Eleman Alınacaktır Üni»ersitemize asaitıda nitelikleri belirtilen, elemanlar alınacaktır.llgilenenlerin Personel Mücfuriüğünden alacaklan forniları doldurarak iade etmeleri ve seçme' sınavına ka> tılmaları gereklidir. SEKRETER • DAKTtLO a. . En az Lise, Kolej veya Sekreterlik Okulu mezunu olmak, b. Seri daktilo yazmak, c. Ingilizce bilmek (Sekreter adaylan lçin), Smav farihl: 30 Kasım 1973. Saa'li: 9^0. Yeri: Persosonel MdJüğü. ' MUHASEBE ve AMBAR MEMURLARI (ERKEK) a. £n az Lise veya Ticaret Lisesi mezunu olmak, b. Askerlik ve öğreneilikle ilişkisi bulunmamak, c. Is tecrübesl bulunmak. Smav Tarihi: 28 Kasım 1973. Saatlv 10.00. Yeri; Personel MdJüğü'. HALKLA İLİSKİLER ve I A I I N MEMLRU a. £n az Lise mezunu olmak, b. Askerlik .ve ögrencilikle ilişkisi bulunmamak. c Konusunda çalışmıs ve iyi derecede tneilizce bil1 . mek. Sınav Tarihi: 28 Kasım 1973. Saati: 15.00. Yen: Per.sonel MdJüğii. TESİSAT SCRVESAN1 a. £n az Yapı San'at Enstitüsü Tesisat Bölümü me• . zunu olmak, b. İş tecrübesi bulonmak. * > Sınav Tarihi: 27 Kasım 1973. Saati: 9.30. Yen. Personel MdJüğü. TEKNİK RESSAM a. Sanat Enstitüsü mezunu olmak, b. 1? tecrübesi bulunmak. Smav Tarihi: 27 Kasım 1973. Saati: 14.00 Yeri: Hîdrolik Laboratuvarı. MAKİNA • MOTOR, TORNA ' TESVİYE, ELEKTRtK ' TEKNİSYENLERİ a. En az Sanat Enstitüsü Ogill böiutn mezunu olmak. Smav Tarihi: 29 Kasım 1973. Saati: 9.30. Yen: MaMna Müh. BSlümü. SAT1NALMA MEMURll (ERKEK) a. Sanat Enstitüsü mezunu ulmak. b. Askerlik ve ögrencilıkle lllşkl'i bulunmamak. (logllizce bilgisl tercih sebebidir) Sınav Tarihi: 27 Kasım 1973. Saati: 14.30. Yeri: Personel MdJCgü. (Basın: 25040/S4S71 ««•«»«««««••»••»H»», | 3 Adet Kompanzasyon Tesisi | | Ithal Edilecektir |