17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 24 Ekim 1973 ABDUL CANBAZ • • ÛLUfc/M?,.. İM EN üjTÖM HADİ,HAp.<AM|Mİ. ÜMEYetfM... Dİ OMıM, 5yi£ 5tMPt DAHAİ Toz Duman Içinde TALİPAPAYDN 33 O lyidir başefendl. bizim adamırruzdır. Oyle mi? Bıraz dik duruyor. Kemiğini azıcık yumuşatmak lâzım. Sen öyie durduguna bakma. Adeti öyledir. Yoksa ıyı dehkanlıdır. Medresed» biraa okumuşiuğu da var. Onu bağışla. Peki gitsinler. Yalruz, bana bafcın! îyl çauşın, harmanlarınızı kalduın ve aaam gıbi vergılerınizi verin. Bızl ugrastırmayın. Zaten buradayız bak. Bır yaramaz işinizi duyarsam, Allah yarattı demem. Anladınız mı? Anladık başefendi, sagol! dedi Ziver efendi geriden. Hadi dagılın bakim. Ben zaten köylilytl toplsyıp konuşacağım. Tenbihleriml yapacağım. Tellâl ünedince hepiniz toplanır gelirs1 nlz. Hadi şimdi işmize! Köylüler dağı'dılar. Kimlsl hemen dönüp yürüdü. Kimisi ağzmın içinde sdylendı. Kjmısinin yüzü dümdüzdü, hiçbir degişiklıK olmadı. Sevüıdiler mi, üıülnüler mi bellı degildi. Köşeyi dönünce Molla Mahmut: Gâvur bunlar gâvur! diye bagırdı. Mus lüman degil bunlar! lnsan kendi mılletine bunu yapmaz! Mesten'ın koluna girdi: Ne oldu ulen? diye sordu. Çok mu dö» dU? Niye kaçarsın, ha? Neydim korktnm, dedi Mestan. Korkma be! Korkmanm faydası yok. Dik durun bıraz. Ulen oldük mü yavu? Biz d » < Allahın kuluyuz. Niye korkarsınız bu kadar? Köylüler araya girdiler, Molia Mahmudu yatıştırmaya çahştılar. Aman yavaş ol Molla. Duyan ohır, yürü. Bir kadın yalvardı: Sus Molla kardaş. Etme aman deyim. Bunlar adamı öldürürler, gel hele... Kolundan çekti. Öldürürler be. öldürürler! ölmüşüz za ö. ölmek bundan ıyi be! Dışierini sıkıyor, geriye dönüp klnle babyordu. <" ' Hıh! .. Hıh! Sahipslz mület. Sahipsiz.. Kafasrm sallayarak harmans ^ogru yürüdfl. tbrahim beyin avlusunda bir kavnasmalar gitti. Seyisler, yanaşmalar halı heybeleri indirdiler. Terîi atları gezdirmeya başladüar. Ortalık ter kokusu içinde kaldı. îbrahım bey bağırdı: Leğen ıbnk çıkann! Su getirin, sabun jetirin! Konuklar yıkansınlar! Hay yaşıyasın Îbrahım bey. Hanedae adam belli olur canim. Gorevımiz efendım. Zaptiyebaşı kafasıru kaldınp baktı: Hay maşşall&h. kmabarta blle 70le böyle ev. Iyi iyi, begendım .. Yıkanmak ıçin legen Jbrije füçlükl» eftüdı: Ibrahim bey, bir şey diyecefim, fell Neymiş o, emret başefendı? Ben akşamı bir çift böbrek yerira, ta mam mı? Tamam baçefendl. Ayıp ettin. Lhtı mı olur? Yaruna da.. aıüarnn ymT Göz kırptı. Tamam tamam... Kim v»r orsdaT Kmsım! Birisini davara yolla. lyt bir toklu Mçip getirsin. Sen de acele Kökes'e git. AI funu... İki tane giunüş lira uıattı. Hilmi efendiye selâm söyi«. î ö okkabk bir şışe versin, al gel. Oyalanm», çmbuk gell Peki beyim, hemen... Yaşa Ibrahim bey. Kaç gündür karnımız aç vallahi. Köylerde «namı» agl»dı. Zor 1} bu mülete lâf anlatraak. Ee kolay değüdir başefendi. Bla lçiM»yiz. bilinz. Yanaşmalardan birisi ibrikle su döktfl, havlu tuttu. Once zaptiyebaşı, sonra zaptıyaler ellerini yüzlerlni yıkadılar, kurUUndılar. Merdivene oturup çizmelerini çıkardılar. Sonra yukarda, baTJcona serili minderlere Mgdaj kurup oturdular. Yoksul köyün toprak evleri, ilerde harmaniar .. hep syaklarının «ltındmydı. Kahveler geldi. Sigaraları y&ktılar. Oh, dedi zaptiyebaşı. Kaç gUndür msanlıfınıızı unuttuk yahu. Nedir bu köylerin hali Îbrahım bey? Buralarda nasıl yaşıyonunuz, şaşıyorum vallahi. tbrahim bey güldü. Başını salladl taun uzun. Ama diişündügunden başk» rürlü konuştu: Ne yapalım başefendi, yurt... İyı amma canım, bu kadar yoksul ohırıur mu? Çok tenbel bu köylüler, bana öyle gehyor. Şu evlerin halin« bak. Şu sokaklara bak. Müslüman mület nasıl bu kadar pi» olur? Hiç mi görenekleri yok bunlann? Ibrahim bey karşılara baktı. Duygıüannı belli etrnek istemıyordu. Konuklan incitmek olmaadı şimdi. Karıştırmayın orasını, dedi, bırakın. K« yar ne yok, siz ondan haber verin. Yeni bir şey bilmiyoruz. Dedim ya. »ekizon gündür köylerdeyiz. Devleti ayakta tutmağa çauşıyonız. Gördügüm şu ki, millet iyice bozulınus tbrahim bey. Borcunu yermiyor, vergisinı vermiyor. Devletini larumıyor. Böyle millet olur mu yahu? Bırak Allahını seversenl (Devamı r&r) Günümüzün Yaşam ve Ölüm Sorunları Derleyen: Vehbi BELGİL lnsan ne zaman ölmüş sapüıtl BugCnkü tıp tatbikatınd» •yarüıjtır» veya «dogrudur» şeklindeki kararlır, çozümü çok güç meseleler çeklinde ortaya çıkmaktadır. New York'un büyük bir hastanesinde ge;en bir olayla ilgili rapordan »u ı»tırları birlikte okuyalım: c33 yaçlarıntfa bir genç, haatanenin ilk yardım kısmına getirilmişti. Hasta fazla miktarda eroin almıştı. Nefesi durmuştu. ilk mudahaleler, hastanm beynmin, iyileşmeyecek dereccde zedelendigini gdstermişti. Hasta tedavi edüerek ölümden kurtarılsaydı bitkisel bir hayat yaşayacaktı .. Buna rağmen hastaya bir kalp tulumbası tatbik edildi. Kalp atmaya ba*ladı. Tım bu safhad1» doktorlar, hastanm durumu üzerinde tırtışmay» başladılar. Fikirler b»şlıc» üç grup halinde toplaıııyordu: 1. Kalp tulumbısı ile tedavi durdurulmah, hastanın ölduğü kabul edilmelidir. Zira, hastanın beyin faaliyetınin normale dönmesi olanagı kalmamıştır. 2. Hastanın yaşadığı, fakat ümıtsiz bir durumda olduğu kabul edilmelidir. Bunun bir tonucu olarak da, acı çekmedea kendi kendine ölmeye terk «dllmelidir. 3. Bu fıkirlerin tamamlyle karşısında olan dığer bazı doktorlar da hastanın yaşamakta olduğtmu, bu durumun kendilerıne, yaşantıyı mumkun olduğu kadar uzatma borcunu yükledigini ileri sürüyorlardı. Hasta bir gun sonra kendiliğmdcn öldu. Fakat, tartısma surup gitmektedir, çunkü buna benzer olaylarla her gün karşılaşılmaktadır.» bir demeçte, ozetle $unları söylemistir: «Beyin, çaresiz bir şekücfe zedelenmijse, kalbi ve ciğerleri çalıjtırm» gibi olağtnüstü tedbirlere bıjvurulmamılıdır.» Amerika'nm Kansas ve Mary. land Devletleri, ölümün tarifine kendi mevzuatlarında, «kendiliğinden beyin faaliyetinin olmayıçı» hukmünü de eklemişler dir. Yani, buna göre, kalp ve ciğerler, dışardan müdahale olmadan çalışmazlar, beyin kendihgind'en faaliyet gdstermezse, hasta hukuken ölmüş sayılır. Diğer devletler de, kanunlarında, olumün tarifini bu şekilde kabul etmeyi tasarlamaktadırlar. Ancak, beynln faaliyet gösterip göstermemekte olduğunun anlaşılabilmesi için (electroencephalograph) gıbi hassas bir alete ve bu aleti gereği gibi kulUnabilecek yetenekli doktorlara lhtiyaç vardır. Bu durum karşısında, Harvard Tıp Fakültesi tıp bilgmleri, beyin faaliyetinin anlaşılması içın şu denemelerin de yapılmasını İleri surmektedirler: Vucudun çimd'ıklenmesl gibi acı veren bir dış etkiye tepki gosterilmemesi, refleks hareketlennın ve kendiliğinden adale hareketlerinin hiç olmayışı .. Harvard'lı profesorler, ayrıca, bu denemelerin 24 saat içinde çok tekrarlanmasını da salık vermektedirler. Bovlece, beyin faaliyetinin tamamen durduğu kesin olarak anlaşılabilecektir. İlerici tarif Ahlâk ve soşyoloji alanlannda inceleme yapan birçok kımseler de, normal bir insana has özellıkleri kaybetmis olan ve bu özelliklerl yeniden kazanma olanağı kalmamış olan kımselerin ölmüs sayılmaları gerektiğini ileri sürmüslerdlr. Bu fıkri ileri surenlere göre «bitkisel insan», kimseyi tarumayan, konusamayan. hareket edemeyen, kendi kendine yemek yıyıp temızlenemeyen ve iyileşme, yani bu hallerden kurtulma belirtıleri gostermeyen kimseler artık ölmuş demektirler. Bu gibi hallerde üzerinde deneme yapılacak organlar kalp ile ciğerler değil (zira bu organlar normal çalışmalarma devam edebilirler) beynın Neocortex denen minik bir kısmı olmalıdır. Bunun faaliyeti encephalograph ile anlaBugüne kadar kimse «bitkisel insen^r» uı .cılume bırakılmaları konusunda bir kanun tekllfino*e bulunmamıştır. Bununla birlikte, Georgetown Ündversitesi profesörlerinden Dr. Hellegers su noktaya dikkati çekmektedir: «Başka ülkeierde, baska raPapa 12. Pius'a göre, ölümün ölçiisü beynin çalıjmaması olmahydu manlarda, bitkisel lmer^Braı ölume bırakılmalarına veya acı çekmemeleri İçin blr an önc» ölmelerine müsaade edilmiştir. Bugünkü nüfus patlaması karsısında, yaşamalarından çok ölmeleri kendileri ve yakınları İçin yararh olacak kimseler Slüme bırakılmalıdırlar.» YARIN : ORGAN NAKLİ KONUSUNDA DİŞİ BOND MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELl ZAFER Çok yönlü bir konu New York'un Hastings on • Hudson bolgesinde yeni kurul•tıuç olan <Toplum, Ahlâk ve Hayat Bılimleri Et»titusu> mensuplarından Dr. Robert M. Veatch, doktorların yukarıda anlatılan olayrfakl tutumları hakkında şu yorumu yapmıştır: <Doktorlar, ashnda ölümün ne olduğu üzerinde tartışmışlar dir. Ölümün ne olduğu konusu felsefi, dinî ve ahlâki ydnleri oîan bir konudur, sadece tıp bügileriyle çozümlenecek bir konu değildir» Dr. Veatch'ın bu mütalâası doğrudur. Bu yüzden de, önce ölüman ne oldajn konusunda kesin bir karara varmak gerekir. Bu da, uzerinde sadece doktorlann, tıp bilginlerinin değil, bUtün düşunenlerin birlikte karar verecekleri bir konudur. TİFFANY JONES Ölüm nedir? Bir insan ne zaman tam an!amiyle olmüs tayılır? Bu konuda halen üç tarif ileri sürülmekte v« bunlar üzerinde tartışılmaktadır. GARTH Geleneksel tarif Gerek doktorlar, gerek başka meslekten olanlar, gerekse halk, kalbin ve ciğerlerin kendıhklerinden durmasını ölüm hali olarak kabul etmişlerdir, ölümün bu olduğu, yüzyıllar bo yunca tartışraasız kabul edilmiş tir. Özellikle son 100 yıl içinda bu gdrüs büyük kuvvet kazanmıstır. Gerçekten de, çeşitli gay retlere, müdahalelere rağmen kalbi ve ciğerleri çalıştınlamayan hastaya «ölmüş» gözüyle bakılagelmistlr. Tarif bu olunca, hastanın ölüp ölmediği kolayea anlaşılır: Nabız durmuş> sı, hastanın ağzma tutulan bir «yn» buğulanmıyorsa, v» bunlara ek olarak, özellikle son yıllarda ortaya atılan bir görüsa göre, electrocardlograph hiç bir kalp faaliyeti göstermiyorsa, hııta ölmüs sajrıhr. İ.T.Ü. Elektrik Fakültesi Dekanlığından Cmnhuriyetin 50. yıldönümü dolapsiyle 2225 Ekim gtbv leri saat HM ile 16.00 arasında Fakültemızm Gümüşsuyu bınaaındakı çesitli lftboratuarlan İle Maçka Maden Fakultesi binaaında bulunan Radyo ve Televızyon stüdyolan halkın riyaretine açık bulundurulacaktır. Duyurulur. (Basm: 250598629) *• Modern tarif P«p« 12. Pius, 1957 tarlhlcde, ölüm konusunda ölçüı olarak «beyin faaliyeti» nln »hnmasını lîeri sürdü. Papa, €Yasamm uıatılm*!i. adı altında verdiji Y.SE. MüdürlUğündeki Allıc Chaimers ED 62 greyderlerm tamiri için luzymlu 26 kalenıde 261 parça t ta. kım yedek malzeme 6 Kasım 1973 Salı günü saat JŞ'ae Sultanahmet Yerebatan Caddesındeki Özeı Idare oınasında toplanan Daımi Encümende 205.760 iira çevresınde kapalı zarf suretiyle satın alınacaktır. İlk temmatı ll.5jb üradır. Şartnamesi tstanbul Y.S.E Müaurıuğunoen aıuıacalttır. isteklılerın ilk teminat makbuz veya raektubu ıie 1973 yılı Tiearet Udası vesıkasını havı olarak nazırayacaklan kapalı zarflarını alım günü saat 14'e Kadar Daımi Encümene vermeleri lâzımdır. (Basın: 24709) 8632 ISTANBUL VİLÂYETİ DAİMİ ENCÜMENİNDEN '.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle