Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 10 Ocak 1973 llkemizdeki önemli çelişkilerden blri cfe, Jbilim adamı kimliği taşıyan kiml kişilerin "düşünsel sorumiuluktan yoksun oluşudur. Oysa insanın kişiliği, ondaki sorumluluk duygusuyla blçimlenir. Toplum olarak, aramızdakı kopuklukta, bu düsünsel torumluluktan yoksun oluşun etkileri büyük olsa gerektir. örneğin, biri çıkıp da Ay'a ray döşeyereğini belirtse, ona kuşkuyla bakanz, dediklerini alayla karşılanz. Oysa, özellikle politika alanında söylenmis bu tür sözlere kimse aldırmıyor. Kırk yılcfır çozümlenememis sorunları iki ayda yoluna koyacaklannı ileri sürenler karşısında bile herkes suspus! Özellikle de işten anlayanlar... Sorumsuzluğun açık seçifc görünüşüdür bu. Kahve köşelerinde laklak'tan başka iş yapmayan kirai kişiler vardır. Alırlar ülkemızi ele, on beş daklka içinde yıkıp yeniden yaparlar, koca ülkeyi bütün kurumlarıyle, çözümlenmemiş bütün sorunlanyle... Çevrelerinde inanan da bulurlar. Bu da bir sorumsuzluk görüntüsüdür. Hepimiz, neredeyse, o kahve laklakçısım dinleyenlertn tfurumuna düşeceğiz. Bunda, bilim adamlarımn düşünsel sorumiuluktan kaçmalannın etkisi büyüktür. Politika alamnda gösterilen sorumsuzluk örneklerinin büyük sakınca tasıdığını sanmıyorum. Halk, milyonlar olup olup vaatlann ardından gitse de, politikacıya inana inana inanmasım öğrendi Haikın kafasında «politika» sözcüğü, «abartma» sözcüğüyle aynı anlama gelmektedir. Ama bilim adamlarımn söyledikleri sorumluluk dışı sözler ve yaptıklarl dengesiz işler, halkı yanıltıp düş kınkhğına uğratabilir. Iste bilim adamının (düşünürün), bir suçluluk duygusu içinde kendini toplumdan EOyutlamaya çalısması, halkı düş kınklığına uğratan an a etkenlerden biridir. Oysa özellikle böyle bunalım dönemlerinde bilim adamına büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Bu sorumiuluktan. bu görevden kaçmak, en azından, toplumu düşünmemektir. ü Olaylar ve gorüşler çekten, sonsuzluğun bilimd'e olduğunu kesinlikle ortaya koyuyor TttTkiye'de Üç Devir. • Velidedecğlu bütün yaıılarında kavramları en kolay anlaşılır bir d.uruma indirgeme eğilimindedir Bu da kavramlara bakıs açısıyle ilgilidir. Kavramlan halk açlsından gören Velidedeoğlu. bilgileri, akademik kürsülerden halk sandalyelerine indirmiçtir. Herkesçe benimsenip okunmasının nedenlerinden biri de budur. • Başka bir neden de, Velidedeoğlu'nun, düşüncelerini haikın dıl beğenisiyle oluşturmuş olmasıdır. Bilindlji gibi. özellikle Türk Dil Kurumunun girişirnivle halkın dil birikimleri değerlendirilmeye başlamıştır. Böylece, halkla düsünce arasında bir «anlatım bağı» kurulrauştur. Açıkçaüi. anlatım bir azınlıgın tekelinden kurtarılıp toplumun mah yapılmıştır. Bunu gerçeklestîrmek. dil devriminin temel amaçh:rmdan biridir Bu amacı benimsedigi içindir ki Velidedeoğlu, en veni oz Türkçe sözcüğü bile anlatımdaki yerinp oturtmaktadır. Böylece kınantnaı, yadırganmaz bir dil yaratmaktadır. Düşünce ve dil vörıünden halkla bütünleşmek de budur. Okuyucu Mcktupları Sinema anlayışı Sinemacılığımın Avrupalılara göre kıyaslMsak, blzde stnem* anlayışı değişik bir karakter gösterir. Film yapımcılanmız bir tüccar, bir fabrikatör gibi, karanç amacıyle film yapan klmseler olmaktan öteye gidememislerdir. Kazanç için yapmadıklan rezaletler kalmamıştır. «Sanatçı» kelimesinden çok uzakta kalmışlardır. Batılı blr figüran kadar dahi Bununla da kalmayıp, söhbir varlık gösteremiyorlar. retli her sporcuya, şöhretli her Tek amaçlan kazanç olan bu sarkıcıya istenilen şekilde sokimseler, torunlanmızla ilgilen yunan her genç kıza ve macemek şöyle dursun, konulan raperest gençlere film teklifleri yağmaktadır. Zaten ko basit, saçma sapan, hepsi da birbirine benziyen filmler yanuları saçma sapan olan bu parak stoemacıhğımızı kurtulfilmlerde oynayanlar da filması güç olan bir çıtanaza sokmin konusu gibi, saçma sapan muşiardır. ve yapmacık hareketlerle bir kişiyi canlandırabildiklerini Bir ümidimi". var. Devlet, zannediyorlar. sinern ,a el atarak, kaliteli filmler yapıp, haikın güvenini Bilmem! yapımcılanmız diikasanarak. senelerdir »üregeşünemiyorlar mı? Bir sporcu >aptığı spor dalıyla söhrete ka len yabana film ithalitına böy lece son verebilir. vuşmuştur. Ancak o spor daBüyük çapta girtşilen bu lında başarılı olabilir. Aynı çabalar sonunda, sinemacılışekilde he^ şöhretlt şarkıcı da rol yapamâz. Çünkü ş^hrete ğımız çagdaş uygarlık seviyesine ulaşabilir. Aksi takdirde artist' olarak değil de «esiyle yapmış olduğumuı rezaletlerin kavuşrauştur. sonu gelmez. Mısır, îran v.b. gibi komşu Veysel GÜL devletlerde tutunamayıp TürTalebe kiye'ye gelen rol yapmaktan Emeksîz Cad. No; 5/B aciz sıradan artistler maalesel Terzi Iksan Güi eliyle Türkiye'de hepsi birer* şöhret MALATYA sahibi oluyor. Tabil ki aöhretleri Türkiye smıriarmı asamıyor. Bunlar da sinemacılığımızın ne kadar geri olduğunu zannedersem ispatlar. lşin kötü taralı, Türk filmlerinde başrolleri paylasanlar DÜŞÜNSEL SORUMLULUK ADNAN BİNYAZAR zaman olumlu gelişmelerin, toplumu en lyiye, en güzele, en doğruya yönelten bir anlayışın simgesi olmuştur. Atatürk'ün politik bir araç D*urumuna getirilmesi, onu geriye yöneltmek olur ki, bu da büyük çelişkilerden biridir. Oysa bugün, bu çelişki, nesneü bir Atatürk yorumu gibi gösterilmek istenmektedir. Bir Cumhuriyet çocuğu olarak bu konularda çok duyarlıklı olmamız gerektiğini belirtmek isterim. Türkiye'de bilimsel anlayışı ve değerlendirme yöntemini kökleştiren Atatürk'ün, geri bir düşünce yöntemiyle değerlendirilemeyeceği bir gerçektir. Ona, ahlı vahlı yaklaşımlann da hiç bir değeri kalmamıştır. Çünkü Atatürk'ün kendisi, rite bir dünyanın özlemine karsıdır. Çağdaş bir dünyaya yaklaşımın ön koşulu saymıştır nesnel değerlendirmeyi. «En gerçek yol gösterici, bilimdir» sözüyle. öğretisini formülleşîirmiştir. Bu sözde, bilim adamının sorumluluğunu gerektiren bir yön de vardır. Demek ki. bilim adamı. aydın, düsünür... sorumluluk yüklenmedikçe, Atatürkçü görüse karşı olacaktır. 1920lerden bu yana bu çelişkiyle karşılaşılmamıştır. Atatürkçülük ctemek, aydmlarIa halk srasında bir düşünsel birlik yaratmaktır. Özellikle de aydınların, düşünürlerin, bilim adamlarımn bunda büyük sorumluluk tasımalarıdır. bir yöntemle tfüşünsel açıklamalarda bulunuyor. Bir bilim adamı tavnnı kişiliğinde gösteren Velidedeoglu'nun T8rkijre'de Cç Devir adlı yapıtı dört ay içinde ikinci baskı yaptı. Binlerce yapıt, dar odaların beton duvarlarım aşamazken, böyle bir yapıtın aranmasının nedenleri neye bağlanabilir? Bu nedenleri birkaç noktada toplayabilıriz: • Yukarıdan beri açıklamaya çahştığımız gibi, Velidedeoğlu. sorumluluğunun bilincinde olan bir bilim adamıdır. Türkçede derin anlamlı çok güzel bir deyim vardır: Ağıından çıkanı knlagı dayraak. Velldedeoğlu. ağzından çıkanı yalnızca kendi kulağıyle de degil. toplumun sağduyulu kulağıyle de denetlemesinl bilen bir lnsandır. Toplumu yanıltıcn, başka yönlere çarpıtıcı söz etmemesinin nedeni de budur. • Toplumsal görevle bilimsel sorumlulugu da kişiliğinde blrlestinnesini basarmıstır Velidedeoğlu. Birçoklanmn benimsedlği gibi, bilim adarmnı kendi çernberleriyle sınırlamak, bilimsel düşünü? karşısında büyük bir yanılgıdır. Devrim yapmış bir tilked'e toplumu, bilim adamının düşünüşlerinden, göriişlerinden, dünyayı yorumlayısından yararlandırmak gerekir. Bunu yaparken en kötü olanı. bilim adamının politikanın aracı olmasıdır kl Velidedeoğlu. yıllardır bunun savaşını vermektedir. • Tflrklye'de Üç Devir'rte genellikle «hukuk»la ilgili konular yer alıyor. Bir hukuk devleti olma süreci içindeki Türkiye'nin hukuksal asamalanm izliyoruz Velidedeoglu'nun yapıtında. Hukuk devleti olmanın zorluğunu bu alandaki gelismeleri, engellemeleri de yine Velidedeoğlu'ndan öğreniyoruz. Nesnel hukuksal eleştiri karşısında günlük politika demagoglannın y«nllgisine de tanık oluyoruz. Ger İnanılır Yorumcu Tüm yeniliklerin en ilerisind'e olan «düşünce genci» Velidedeoğlu, bu nedenlerle bilim adamıyle topluro arasında kurulması gereken düşünsel bağın en etken kişilerinden biridir. Düşünce özgürlüğünün sımrlannı çok iyi saptamakla birlikte. riüsüncelsri toplum açısindan ele^tirmeyl de soğukkanlılıkla başarmaktadır. Hemen herkesin, kendi ağzına kilitler vurduğu bir dtönemde onun koruçması, bir Közüpeklikten degil. bilim adamı sorumluluğunu duyma^ındandır. Türkiye'de Üç Devîr, bu sorumluluğun otuz yıllık emeğidir. Hemen her yazı. sivasal ve hukuksal gelişmemizin bir belgesidir. Toplumu vanıltmayan, çapraşık yollara yöneltmeyen bu yazılar. Atatürkçü dünya görüsünün de en tnanıtır yorumlandır. Türkiye'de Üc Devir'ı okurken kisi, vardığımız ya da varacağırm? sonucun hesaplaşmasını (değerlendirmesini) vapmak gereksemesi duyuyor. Sonuçta da Türk devrim tarihinin «ilinmez kalın çizgisir.i çiziyor, birey olarak, toplum olarak... (•) Tflrkiye'de Üç Devir (Birinci dlt), Ord. Prof. Dr. H. V. Velidedeoğlu, Sinan Yayınlan. Istanbul 1972, 495 s. Bilime Saygı Günümüzde, Atatürk'ün gö'rüslerinin yeniden ele alınıp değerlendirilmek istendiği bir gerçektlr. Bu, bir bakıma, Atatürkçü düşüncenin yeterince sindirilmediğini gö'sterir. Ayrıca, yıllarca Atatürk'e karsı olup şimdl de onu, politikasımn aracı yapmaya çalışan anlayısm içtensizliği de ilgi çekicidir. Ne ki, tutum, daha başmdan yanhştır. Çünkü Atatürk, hiç btr zaman politik bir terim olmamıştır. O, her Örnek Ksşi Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu' nun Türkiye'de Üç Devir (•) (Birlnci cilt) adlı yapıtını okurken hep, Atatürk'ün nesnel bir açıdan ele alınması ne demektir, bunun örnekleriyle karşılaştım. Yazarda da bilim adamının sorumluluğunu gördüm. İçinde bulunduğumuı ortamda üzerine düşen sorumhıluğun bilincini yaşıyor Velidedeoğlu. Toplumun geçirdiği önemli dönemleri ele alan Velidedeoğlu, nesnel BUNUN ADI DEVRİMDİR. OKTAY AKBAL Evet Hayır Tartışma Yeni Yılda Halkçı Politika Atatürkçü Görüş GERÇEK HALKÇI, MECLİSTE HALKININ MUTLULUGU ICtN ÇALIŞIR. alk sözcüğünü, sözlük anlanunda anlamak, mahalla halkı, kasaba halkı sözcüleriyle, halkçılık anlayışı arasmda bağlantı kurmak yetersiz ve kısır bir görüştür. Bütün Atatürk ilkeleri onlara karşı, onların niyetlerine karAnayasamn 73. maddesine göşı, seydikleri, tuttuklan ber seye kajsı. öyleyse niye sevsinler, re Milletvekili ve Senatörlerin istesinler, övsünler bu ilkeleri? Ijte bir kalemde kaldınrlar böygöreve başlarken «TUrk halkının le. îlkeyi de. devrimi de. Ne vardır? 'Atatürk inküâpları. vardır! Kendi anlayı^larına göre yorumladıklan, ille de kendi yomutluluğuna çalışacagıma namunımlannı kabul ettirmek istedikleri bir takım reformlar!.. Ata'sum üzerine söz veririm» ibarenm söylemediği sözleri ona söyleterek, düşünmediğini, aklınsiyle and içerler. dan bile geçirmediğini o düşünmüş, istemiş gibi ortaya atarak... AtatUrkçü görüşle halkçı politika, haikın yönethre katıldıfcı. Devrim değil de inkılâp!... Üstelik her zaman yanlıs yazılan tüm halk toplulnguunn <Aydıbir sözcük bu. Eski, unutulmuş bir sözcük. Kim bilecek <tnkinıyla, köylüsüyle. işçtslyle ve eslâp» yazarsan bunun köpekleşme anlamına geleceğini. bir takım nafiyle) yftnetime ağırlıgını kokimselerin •devrim<i. «inkilâp» haline getinnekten korkunç bir yabildigl Demokratik halkçı bir zevk duyduklarmı, kenarda köşede sinsi sinsi gülüstüklerini? polltikadır. Oysa Atatürk bir «devrim» yapmıştır, gecen gün Aybar'm çok Bu Atatürkçü politikada. yaban doğru olarak yazdığı gibi «Atatürk bir reformcu değildir, bir devrimcidir. Tek devrimcisidir Atatürk Türk ulusunun, gerçek cı sennayenin sömürmesine de bir devrimcisi, ihtilâlcisi. Atatürk devrimi bir ihtilâldir, bir «isegemen püçlerce halk üzerinde lâhat» değildir. Köklü değişiklikler yapmıştır, yüzlerce yıllık sömürii düzeni kurulmasına da bir Osmanlı saltanatını yıkmıshr, Ostnanlı kafasını yıkmıştır, Osyer yoktur. Yeraltı madenlerimanlı beğenlsini yıkmıştır. doğulu kafayı yıkmıshr. Türk ulusumizin, petrolümüzün yabancılann nu, Türk insanını yeni bir anlama. yenl bir uygarlığa döndürçıkanna işlemesi Atatürkçü polimüstür. Evet doğnıdur, bir ihtilâldir onlann anladığı sözcükle tlkaya uymaz. Atatürk devrimi. Bu devrimi sürdürmek istiyenler de birer ihYıllardır parlamentoda görev tilâleidir. lyinin, güzelin, doğrunun, yararlınm üstün gelmesi, yapan, son olarak CHP'sinden yaygınlaşması. bu ülkede köklü biçimde yerlejmesi savaşını gükoptuktan sonra kendilerine «Baden birer ihtilâlci.. gımsız Halkçılar» adını veren parlamenterlerin son maden reAma bir takım gerici ve tutucu politikacılar devrim formu ve petrol reformu kanunve ihtilâl sözcüklerinden hoslanmazlar. <llke> sözcüğü bile batar lan Meclislerde Rörüşülürken. \zonlara. Ellerine fırsat geçse, alanı bos bulsalar iç yüzlerini daha ledikleri tutum ve davranış, Ana da çok açığa vururlardı. «Atatürk» adını bile silerlerdi tarihyasanın 73. maddesine göre göten. Bakın bütün çabalanna. Atatürk devrimini kusa benzetmek revlerine başlarken ettikleri yemi değil mi amaçlan? Şimdi bir de Akademi kuracaklar, Atatürk ne sadakatte noksanlık: ve. Atadevriminin, ne devrimi, Atatürk Inkılaplannm yorumunu yatürkçü görüse de ters düşme pacaklar, yaptıracaklar orada! Kütüere? Gerçek Kemalist deviçinde gösterdi kendilerini. Darimcilere, Atatürkcülere mi? Bekleyin de görün!. Bekleyin da nlma<:ınlar biz «YUzeysel Halkduyun, okuyun adlannı bu Akademide yer alacak kimselerin çı» diyoruz kendilerine. Daima Uykunuz kaçar, $aşar, donar kalırsmız. Bir CHP kar;ı koyuyor halkî küçük görüvorlar. «Halk Atatürkçülüğü «dondurma» girişimlerine. Çünkü ne de olsa d\ kimmis, polittkadan anlamaz Atatürk'ün partisi... CHP'li devrimciler biliyorlar Kemalist Devonlar» şeklinde düşünmekte ve rimin•• durmuş. donmuî, olmuş bitmiş. tükenmiş, hesabı görülkonusmaktadırlar. müş, kısacası buz dolsbında bekletilmiş bir «devrim» olmadığı nı; onun sürekli aülımlarla ileri götürülecek, çağ:n gereklerine Hem milletvekill maasi alio tıydurulacak, gelijtirilecek bir yön, bir amaç, bir erek olduhem de emekli maası alarak yokğunu.» sul halkı düşünmeyeceksin. Sonri da adına «Bağımsız Halçılar» Evet, Atatürk devrimidir söz konusu olan. Bütün o eylemdiyeceksüı. ler. o düşünceler, o atıhmlar bir bütündür. Tek bir amacı, tek Gerçek halkçı, halkmm milyon bir anlamı vardır. Bu yüzden Atatürk devrimi adını veriyoruz larcası sosyal garantiden yoksunona. Bütün o ilkeler, o eylemler, o düşünceler, görüşler, inanışken milletvekilliginden emekli lar Atatürk Devrimini olusturur. Ama bu devrim bitmiş, tükenmaası istevenler değildir bize gömiş değildir; ileriye açık, daha güzele, doğruya, yeniye yönelmis re. Gerçek halkçı. Mecliste halsürekli bir çaba, sürekli bir düşünüştür. Kim ne yaparsa yapsın, kmın mutlulugu için çıkarılacak ne denli güçlü olursa olsun bu gerçeği alt üst edemez, değiştirekanunlara sırt çevirmez. mez. «Atatürk Devrimi» her zaman karsı devrimcileri yenilgiye Gerçek halkçı, özel iş takipçiuğratacak güçtedir.. si değildir. Haikın her katının en az insanca yaşavacaftı bir Ana 5'asal düzenin yerleşmesinde çaba gösterir. » •• • • » • • • • • »•» » ••> •» • • • • • • •• • • • • •» »•• » « • »• • • Milll gelir dagılımîndak! Ada• HER SENE OLDUĞU GİBt • leti saSlavarak, bugünkü bozuk • KURBAN VE KURBAN DERİSt BAĞIŞLARIMZDA* düzende aksayan ve Atatürkçü bir görüşle ele alınması ttereken reformlann yozlaştınbnadan ger SAKAT'IN TEK KORUYUCUSU OLAN çekleşmesinde çaba gösterir. DERNEĞİNİZİ UNUTMAYINIZ. Gerçek halkçı. olaŞanüstü şart• lardan yararlanmaz, Atatürkçü TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞJ halkçı Devrimci güçlerin yanmda Anayasal müeadeleye devam X tstanbul Şubesı eder, kırk yıllık partisini suçlat Millet Cad. No: 266 ÇAPA Tel: 21 88 83 yarak aynlmaz. Hayatı boyun•••••••••••••••••••••••••••••»•••••••••••O» ca halka inemediSi için seçilme Cumhuriyet 218 sansını kaybettiğinden, olağanüstü durumun sünnesi İçin özel gayret göstermez. «Bağımsız Halkçılar» adını a! 30.000 Kg. Hurda Tramvay Sandalyesi samz da yüreğinizde haikın so21.010 Kg. » Havagazı Sayacı runlannı duymadıkça, onlann •• • tatürk tlkeleri»nden hoşlanmıyorlar. Ne etseler, ne yapI I A salar, bunu saklayamıyorlar işte! Yüreklerine batıyor bu "•••ilkeler birer ok gibi! Nedir bu ilkeler: Halkçıhk, jstenıezler halk yararma, sahiden halk yararma bir iş yapmayı, varsa yoksa halkı uyutmak! Devrimcilik, Atatürk'ün en önemli ilkesi, sözcüğüne bile katlanamazlar, ya reformculuk anlammda kullandıklan inkılâp diyecekler, ya da hiç bir şey demiyecekler! Layiklik konusu büsbütün içler acısı! Devletçilik, aman özel sektör dujmasın! Bir milliyetçilik ilkesini severler, ona da kendi kafalarmdaki anlamı verdiklerinden Tam bağımsızhk, bütün dıs baskılardan. sömürülerden kurtulus inancı olarak görmezler milliyetçiliği, koyu bir bağnazlık, tutuculuk yolu sayarlar H HALKIN VERDÎĞİ HALKÇILIK BİLİNCÎ BU YIL MUTLULUK YILI OLSUN OY VERME YAŞI İNDİRİLMELİ ÖĞRETMEN KIRIMI VE DEVRİM ŞEHİDİ KUBİLÂY mutlulugu için çaba göstermedikçe halkçı olamazsınız. Halkımız artık kimin yürekten halkçı kimin yüzeysel halkçı olduğu bilincine varmıştır. de çağm kosullarma göre bir de ğisikliğin yspılması ulusumuzun arzusudur. Ama görülüyor ki, durum hiç de böyVs değlMiîjKimi eski demokratlann siyasi hak lannın geri verilmesiyle ilgili değişiklik yapılmasını, kimi madenlerin, petrollerin ve yeraltı kaynaklannın özel tesebbüs ve yabancı şirketler tarafmdan işletilmesi izninin verilmesinden yana bir değişikliğin yapılmasını istiyor. Fakat hiç bir parlamenter ve de yetkili kurul seçme ve seçilmeden yana bir yasa değişikliğini istemiyor. Sadece bir parti lideri seçmen vaşınm 18'e indirilmesiyle Ugili bir önerge TBMM'ne verdi; ama, önergesi örtbas edildl. Şimdi tekrar diyoruz seçmen yaşının 18'e indirilmesiyle ilgili bir yasa deftiüikliğinin yapılmasını günümuzün şartlan gerektirmektedir. "»61 ^nayasasmın seçme ve seçtlme hakkı başlığını taşıyan 55. madde: «Vatandaslar. kannn da gösterilen sartlara uygun olarak seçme ve seçilme hakkı n a sahiptir» demiştir Mademkl Anayasa böyle bir hakkı tanımaktadır, «ylevse bir yasayla bu hak her 18 yaşını bitirmis Türk vatandaşına tanınmalıdır. 18 yaşmı bitirmiş bir kimse cemiyetlere Saydolabilme, sivasi bir te«:ekküle kavdolabilme (Ancak C. K. nun son şeklinde öğrenciler sivasi tesekkttle kaydo lamaz). aidat ödeme. bağıs y«pma. gibi haklara sahiptirler: neden oy kullanma hakkına sahip deSiller? Seçmen yaşının 18'e indirilmesini; bu vönden bir yasa deSIşikliğinin yapılmasını: bu konuyla hemen ügilenmelerinl sa yın parlamenterleden bekliyoruz. Aksi kanıdaysalar tartısalım. Gençlik bundan sevinç duyacaktır. Bu duşünceyi geçenlerde bu sutunlarda Ali PUskullüoglu çok güzel belirtti. Hıdır ÇETİN Kubilay Yaşasaydı.. DEVRÎM DÜŞMANLAR1, ONUN DA EMEKLÎLÎGİNE FIRSAT VERMEZDÎ. Sayın Nadir Nadi, 23 Aralık tarihli Cumhuriyet'te Kubilay olayma değinmis ve bu ileri düşünceli öğretmen için «Eğer yaşasaydı bugün emekliye aynlmış 65 yaşmda bir öğretmen olacaktı» ifadesini kullanmış. Sayın yazann bu görilşüne katılabilmeyi çok isterdik. ama ne yazıh ki, içinde bulunduğumuz çelişkilerle dolu ortamda katılmamanın üzüntüsünü taşıyoruz. Şöy le bir göz atarsak çevremize bu endişenin nedenini görmemek mümkün değil. HergÜn yerinden edilen, sürUlen, baskı altında tutulan binlerce Atatürkçü öğretmen var çevremizde. E!vet yolunu saşırmıs bir azınlık vardır. Ttirkiyemizde. Suçlu olanlar için vasalar hUkmllnU verecek. Ama bir çoğunluk vardır ki, fırsatçılann baskısı altında kırgm ve tedireindlrler. Devrimct Atatürk'ü anlatamaz olduk gereğince. Saldınyorlar Kubilaya saldırdıklan gibi olmasa bile tedirgin edici saldmşlara uğrayan aydmlar blrer ikiser kuruyor fikir saksılannda. B T M Ekim'de Atatürkçülüğü anlatmak isteyen bir öğretmene karşı bir belediye başkanı çıkıvor, mikrofonu kırarcasma «Atatürk. nerde komünist bulursanu çıtır çıtır ezin dedi. Biz de öyle yapahna» diyor. öğretmeni halkm gOzttnde şüpheli duruma sokuyor. Bir 10 Kasımda «Ey Türk kendine dön» diye bir siyasi kuruluşun parolası İle bazj cıkara kimseler alkış toplarken, ilin en yetkili makamlannm önünde ilerici öğretmenler susturuluyor. Kendi halinde bir öğretmen durup dururken öğrencilerinin önünde sorguya çekiliyor, baskınla evj aranılıyor. So nunda özür dileniyor ama bir şeyi halletmea ki bu özür dileme. tşte bunun için diyoruz ki. eğer Kubilay yaşasaydj alnının akı ile emekliye aynlmıs olması pek mümkün görülmüyor kantmızea. 7ularmı venniş birçok öğretmenler ve sürüp giden sorgrulan bu kanımızı doğrulamıyor mu? Turan SARILAR ÇORLO Yeni Yıldan Beklediğimiz ARTIK DERTLER BELLİ OLMUŞTUR; ÇARESİNÎ BULALIM. Koca bir yılı geride bırakıp yenl bir yıla girdik. Bu yılın, ulusumuz ve insanlık için kardeşçe, dostça karşılıklı anlayış içinde bir mutluluk yılı olmasını dileriz. Bu yılın, en kısa olarak Yüce Ata'mızm dedifti gibi «Yurtta sulh cihanda sulh» getirmesinl dileriz. Bugüne kadar geçen yıllar, memleketimizin dertlerini dile geürmişUr. Artık dertler belli olduguna göre bu dertlerin ilaçlan da belli olmalıdır. Tarlalanmızın motor sesleriyle uyanmasını, yollanmızın mem leketimizi bir çığ gibi örmesüıi, her yerde fabrika dumanlannm yükselmeslni ve artık akarsularımızın keyfince akmasını ekonomimizin hızla vükselmesini istiyoruz. Ekonomimizin gelişmesi ve sos yal adaletin gerçekleşmesi memleketimüi huzur ve refaha götürecektir. Onun için bizler elele verelim. Çok çalışmaya olanak yaratalım. Sosval dayanısmaya gidelim. Milletimize devletimize yararlı olmanın yoUannı bulmak zor olmasa gerek. Ulus ve insanlık olarak «Yurtta sulh cihanda sulhuu gerçekleştirerek, kardeşçe yaşamamızı, in sanlık için eserler vermeye çalışmamızı, insanlıgı yok edici felâketlere sürükleyici savaşlardan sakınmamızı insan haklan beyannamesindeki hususların gerçekleşmesini tüm insanlık olarak istiyoruz. Yeni yılın çalışma, yükselme insanca yaşama düzenint getirmesi tartışmasız bir dileğimiz olmalıdır. Bir gazetede yetki karamamesiyle yüksek tahsili olmaYıllardır çözümlenmeyen bir yan memuriann 3. dereceden maaş alsalar bile tavan olan 5. sorun, 3 yıl içinde çözümlenedereceden emekli olacaklan yacekmia. MillJ Kğitim sorunu; bu da şöyle olacakmış: Univer zıldı. Biz terfi edebilmek İçin gesitclerle beraber liseler de oaralı olup ve kazanılan paralar ce gündüz çalışarak 2 ve 3. dereceye geldik. la yukarda belirtüğira gibi Mü Kadromuz maasıınıza esit li Eğitim sorununa çözüm buolmadığı için 1327 sayılı Perlunacak ama, arnası var, liseler sonel Kanununun ek geçici 2 de paralı olursa Üseyi kaç klşi okur veya fcaç kişi okuyabi maddesinin b bendi mucibince terfi edemedik. Anayasa Ur. Böyle olunca da lise mezuMahkemesi eşitlik prensibine nu sayısı düşecek. Bunu şfyle aykın olan bu maddeyi Iptâl düşünecek olursak; ömeğln bir etti. Yenl hazırlanan yetM kaçöpçü, iki genç okutuyor. Burarnamesiyle bu haksızlık gigün çöpçü maaşı 700 lirayı geçderilecek, terö ettirilecekrnimiyor, bu adam bu para ile ne şiz. Ancak (Dimyata pirlnce Pyapabilir. Bu para ile o i ö gen cin harçlığını mı versln. tdta derken evdeki Bulgurdan olbını, defterini. silgisini, tcalernl rlukt sevincimiz kursagımızda kaldı. 2. ve 3. dereceden maas ni vs. gibi thtiyaçlannı mı alsın, yoksa elbiselerinj mi yap alsak bile tavanımız olan 5. dereceden emekli edilecekmisiz. tırsm veya bu para kendine ve hanımına mı yetsın. Durum Halen almakta olduğumuz böyle olunca lisede öğrenci o2. ve 3. derece maaştan emekkutan her 30 aileden 25 ailenin' li keseneği kesiMiğine ve bunçocuklan çeşitli imkânsızlıklar : dan önce emekli olan lise deyüzünden yaprak gibi aöktilerecesindeki tahsilli öğretmen cekler ve böyle olunca milletin ve memurlar, almakta oldukladerdinden anlamayan zengın, n maaştan emekli olduklanna patron çocuklan büyüyüp milgöre, bu tavandan emekli olletin başına geçecekler. O zama karan hukuka ve Anayaman ortaokuller da paralı olur sanın eşitlik prensibine aykm sa hiç sasmayız. Benden bu ka değil mi? Yüzbinlerce memuru dar, söz büyüklerimin. mağdur edecek bu maddeyi düCenud Çmar «eltmelerinl sayuı Senatör ve AUtürk Ortaokuto MUletvekiIlerinden saygı' İle 2 • C öğrencisi rica ederim. StVAS tsinı TB adresi «akb Liseler Paralı Olursa memurların emeklüiğinde eşitsizlik var I AÇIK TEŞEKKÜR | Ü = E E E E Geçirdigim b e l kemiği k a y m a s ı v e bel fıtığı hastalığmı kısa sürede tıbbm e n üstün tekniği ile t a m a m e n i y i e d e n fazilet sahibi bUyük h e k i m F t Z t K TEDAVt V E ROlttATİZMAL HASTAUKLAR M Ü T E H A S S I S 1 SAYIN , ŞE E = = £ I E E E = Dr. NEJAT URAS 1 E = = ile hastalıfım esnasuıda yakm alakasmı gördügüm .çok kıymetli StNtR VE RCH HASTAIJKLARI MÜTEHASSIS1 Sayın Dr. KEMAL lOLGAya sonsuz teşekkurlerimi sunanm. TJM.G.T. II. ci Baskmm Cengiz KARCIL1OĞLU nııınııııııııııiiMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiııınııi? Cumhuriyet 216 Devren Kiralık Satılık tstikl&l caddesinde yeni restore edilmis Hestaurant. Tel: 49 37 58 Cumhuriyet 213 • • « • • • • 'm • •• • • • • VEFAT Merhum Yahya ve merhume Zehra Tümer'in oğlu, Münevver Tümer'in çok sevgili esi, Turgut, Serdar Tümer ve Serper Tamer'in babaları, Melâhat ve Nijad Tümer'in kardejleri, Taylan Tamer'in kaympederi. EMEKLİ ÖĞRETMEN ALBAY Oİ9 TABtBt * Orhan TÜZÜN Saat: I3JO Samatvs Csd No 100 N. Altan YILMAZ SUAT TUMER (931 4S) geçirdiği kalp krizi sonucu vefat elmişür. Cenazesi lO.Ocak. 1973 Çarşamba günü (bugün) öğle namazmı müteakip Hacıbayram Camünden kaldınlacaktır. AİLESİ Cumhuriyet 226 Yasada Değişiklik İstiyoruz 18 YAŞINDAKÎ GENÇ, OY VEREBİLMELl. Günlerden beridir tartışmalar, görüşmeler yapılır ve de çeşitll komisyonlar kurulur; tüm bunlar Anayasa değişiküği için. Evet dogru, yasa değişikliklerl günün şartlanna uydurulmalı ve n na Mehmet ÇEVtK Ögretmen • NEVŞEHİR Cumhuriyet 215 1.234 Kg. » Apak S ATILA CAKTIR İ.E.T.T. İŞLETMELERİNDEN 1 Yukanda yazılı hıırda malzemeler mektupla flyat ve teklif isterae usuIU ile satışa çıkanlmı? olup teklil mektuplan kanuni nisbetteki teminatlan ile birlikte 25.1.1973 Perşembe gUnü saat 15^0'a kadar Levazım MUdürlUğU Satış Şefligine elden verilecektlr. 2 Şartnameler bedelsiz olarak Levazun MUdUrlüğü Satış Şefliğinden temin edilebilir. (Basın: 10314208) Bayram Gazetesi önümüzdeki Kurban Bayrammm 2, 3 ve 4 uncü günlerine rastlayan 16, 17 ve 18 Ocak 1973 günlerinde Istanbul'da gazeteler çıkmayacak, yalnn Gazeteciler Cemiyeünin •Bayram Gazeteri yayımlanacaktır. Yurdun her kösesine gönderilecek olan «Bayram Gazetesi» Bayram günlerinde okuyacağımz ve ilân vereceğiniz tek gazetedir. Bilgi için mfiracaat: Gazeteciler Cemiyeti, Istanbn] Telefon: 22 12 22 22 54 08 Cumhuriyet 214 MİLANO (halya) 1623 Şnbat 1973 11. M A C E P llkbabar Sergisi (Milletlerarası Fuar Sahasında) Serıri, 16 ijnbat 6|leden sonra saat 3'te açılaeaktır. M A C E F ev aletleri, kristal eş.v», seramik eşya, gümüş eşya, hediyelik eşya, bahçe aletlen türünden mamullerde ihtisaslasmıs önemli ve komple bir milletlerarası teşhir ve satış fuan olup BU SERGİ, M A C E F ' İN HER YIL ÎKİ KERE DÜZENLEDÎGî SERGİLERÎNDEN İLKİDtR. tlgili müteşebbisler için düzenlenen her iki sergide, bu kollarda dünya çapındaki bütün mamuller ve yenllikler teşhlr edilmektedir ÎŞ DÜNTANIZI GENİSLETMEK tÇtN MtLANODA 11. M A C E F tLKBAHAR SERGlStNİ ZtTARET EDİNtZ. 1000'den fazla teshirci firma, 150.000'den fazla çeşit sergileyecektir. Her türlü bilgi edinmek, ücrettlz glris kartı sağlamak ve otellerde yer ayırtmak için müracaat: SEGRETERIA MACEP • 25, via SoUerino • (I) 20121 MİLANO (ITALIE) • • • •• • • • • • • • » • • • • • • • » • • • • » • • • • • • • •• • • • • • • •• • Eleman Aranıyor ARANAN VASIFLAR . ' ! 4» Büyük bir Şirketin Muhasebe Servisinde çalıştınlmak üzere elemanlar aranmaktadır. 1 Asgari Lise mezunn clmak (tereihan Ticaret Lisesi) ve her türlü hesap makinasını seri knllanabilmek, 2 30 yaşını aşmariuş olmak. 3 Erkekler için askerliklerini yapmış olmak. Taliplerin Biçkiyurdu Sokak Dr. ŞevM Bey Han Kati 2 adresine şahsen müracaatlanm rica ederiz. (Müracaatlar gizli tntulacaktır) • •••••••»••••••••••••••»»»••••••»»••••»»»••• (Basın: 31951/210) (Cumhuriyet 224)