Katalog

CUMHURİYET 16 Eylül 1972 nayasamîzın öngördüğü btiyük sosyai güvenlik kuruluşlanmızdan birinin daha temeîini atma çabası içinde bulunduğumuz şu günlerde önemii bir kuruluş yasası üzerinde düşünmekte yarar vardır. Geçen yazımızda (î), 1979 sayıh Bağ Kur Yasasmda dcğiçtirilmesi veya tamamlanması gereken hususîann buîunduğunu işaret etmiş, yer yetersizliği nedeni üe bunlann neler oîduğunun a ç ^ îanmasııu bu yazımıza bırakmıştık. Kuruîuş Yasasmdaki madde sırasına göre, önce düzeltilmesi, •onra da tamamlanması gereken hususian asağıda beîirteceğiz. â Olaylâr ve görüşler BağKur yasasını eleştiri SELÂHATTİN TURLA S.S.K. Genel Md. îhtiyarlık Sigortası Müdürü 5) Bağ Kur'un kuruîuş masraflarına ilişkin 22 ve 23. madde ölçüleri, paranuzm satın aîma gucü değişikliğine, her gün biraz daha gelişen gayrimenkul fiatlarma paraleî bir duruma getirilmelidir. 6) Bag Kur'a yazılmak için, Yasanm 25 ve 26. mcdaeîerinde; kapsama girenierin, en geç 3 ay içinde fcurumun ilgih şubesine başvuracakları belirtilmiştir. Bu süre, gelir basamaklannm kuruma bıldirilmesıııi öngoren 51. maddedeki süreye paralel olması gerekırken, gelir basarrağı bildırme süresi 30 gün oîarak tesbit edilmiştir. 30 günîük süreye riayet edıîmemesi halinde disipliniu ilgtîi maddelerde herhangi bir ceza derpiş edilmemiştır. Bu iübarla, ilk uygulama yıllannm davetkâr, yumuşak, ısındıncı nnlayışî içinde, bu hükümler düzeltilene değin, Bağ Kur üyelerini üzecek boi cezah bir ortam yaratılmaması ve basıretk bir tutumun benimsenmesi mümkün oîabilecektir. 7) 52. maddede gösterilen sigorta primine esas birinci (400.) ve onikinci (4500.) gelir basamağının, emsal euıekîj sandıklanmn taban ve tavan ayhklan ve günün ekouomık koşulları yönünden yeniden ele almması gerekecektir. Biîindiği gibi Sosyai Sigortalarda sigorta primine esas , taban 540., tavan 4.950. lira, T.C. Emekli Sandağmda ise enıekli keseneğine esas taban 490.. tavan ise 7.000. liradir j 8) Sigorta yardımlarının hiç bir şekilde haczedıi m yecegini öngören hükmün, bağımsız çalışanlar, ticarî işlemler ve alacaklann tahsil kaabiliyeti yönünden yeniden ele almması gerekir. 9) Sigorta malî denge hesaplarmda «kapitalizasyon» adı verilen sisıem, bugün uygar batı ülkelerinde yalnız ticarî sigortalara özgü kalmış, sosyai güvenîik kuruluşlarınm malî rejiınınde, her yıl giderîerinin o yılın fiiîi gelirleriyle karşılanması şeklinde tanımlarabilen «repartisyon» sisteml benimsenmiştir. Yasanm Karşılıklar'la ilgiîi 74. maddesinin, bu yönden ve son günlerde kamuoyunu yakmdan ilgilendiren bir Kurumun nıalî ve ekfüaryel sorunîan açısmdan cıddî bir incelemeye tâbı tutularak düzeltilmesinde yarar vardır. . Düzeltilmeii i> Yasanm 3. maddesmde, Bağ Kur'un, merkez kuruluşu üe böige ve taşra şube müdüriüklerinden meydana geîeceği belirtilmiş, böylece, uygulamann;, sigortahmn ayağma kadar gıtmek suretiyle, îdiltür ve ekonomık yönden gelişmiş pilot böîgelerden başlanmass ve edinilen tecrtibeler, başarılan örgtitlenme öiçüsünde, peyderpey (geçici Md. 1) bütün yurt sathını kapsama alması öngörülmüştü. 7/4532 sayılı Kararnamede, uygulamaya 1.10.1972 tarihinden ltibaren btitün yurtta başlanacağı emrolunduğuna, yasanin 3. ve geçici î. madde hükümlerinde açıkianan daha güvenceli, daha ıhmlı kapsam anlayışı ötesinde, süratîi ve enerjik bir tatbikatm içine girikîiğlne göre, amlan maddelerin, bu hızh atîîışj plânlayan modeîe oîanak verecek şekilde düzeltümesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. 2) Yönetim Kurulunun teşekkülüne ait 8. maddede, bir ttyenin Sanayi ve Ticaret Bakanlığımn önerisi tizerine atanacağı belirt:lmiştir Oysa bu Baiîar.'îk, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve TeknoIo, Eak&nhğı oîarak iki Bakanîığa aynîmış bulunduğuna göre. bu .iıyenin önerisini, bundan böyle hangl bakanlık yapacaktır? Yine aynı maddede, yönetim kurulu üyeîerinin görev sürasinin 2 yıl olacağı belirtildiği halde, yönetim kurulu başkanının görev süresi açıklanmamıştır. 3) Demokrasinin tüm anlamı ile benimsendiği ülkelerin sosyaî güveniik kuruîuşlarmda, «Genel Kurul» yapısma, işleyiş tarzma, görev ve fonksiyonlanna herşeyden fazîa önem venlniektedir. 11. maddede, genel kurula katılacak tiyelerin sayısmm, hangi meslek kollarmdan seçileceğinin ve bu mesleklerde çoğunluğu temsil eden kanunî meslek kuruluşîarmın Çahşma Bakanlığınca belirtileceği hükme bağîanmıştır. Bu hükme, kamuoyunun demokratik kurallar içinde kuşlrısuzca bileceğı. uyacağı bir açıkhk ve prensip getirilmesi yarath olacakhr. i> İ6. maddenin (e) fıkrasmda, yalmz Esnaf ve Sanatkârlara tamnan işletme ve tesis kredisinin, diğer bağımsız çahşanlara aa veriknesi üzerinda daha hakça, daha tatmin edici bir sistem düşünülebilir. Tamamianmaiı 1 Mafulîük, Yaşhlık veya ölüm hallerinde, yapüacak tih> sis jslemleri ıçin «ereklı bügi ve belgelerin (dılekçe, 1.4.1961 1.4.1972 süresi içm 10 yıllık Çahşma Belgesi, hüviyet, tahsü, muhtarlık beîgelerı, fotoğraf, rapor, vs.) ve müracaat usulleritnn nelerden ibaret olduğumm bir Tüzükle tesbitini emreden hükme, Yasada tesadüf edılememektedır. Tüzük yapıcı ve onaylayıcı organlar, böyle bir hükmü Yasa metninde mutlak surette aramaktadırlar. 2 Sosyai Sigortalardan (506), '26 adet Banka ve Sıgcrta Emekli Sandığından (506/ geçici 20.) veya T.C. Emekli Sandığından (5434) yahutta Sosyai Sigortalar Kurumu'na devredılmiş bulunan Demiryolları îşçi Emekli (2454), Askerî Fabrıkaları Tekaüt (3575) Sandıklarından maîulen veya yaş haddinden emekli otauş kımselerin, bir muayenehane, dükkân vs. açmak suretiyle bağtmsîz çalışmaya yönelmeleri halinde, Bağ Kur kaps&oıms dahil edilip edilmeyeceklerine dair açık bir hükme rastlanmamaktadır. Bu yüzden 24 maddeye bir fıkra eklemek zorunluluğu, tereddütlerin giderilmesı yönünden önceîik arzetmektedir. 3 Yasa metninde, her maddeye, ahşılagelmiş güzel b<r kanun yapma teknıği oîarak, başlık (matîap) konulmuş olduğu ' halde, 25. maddenin başlığı unutulmuştur. Bağ Kur'un zorunlu sigorta kollarını uyguiayan bir Kurum oîduğ\ınu belirleyen bu madde üzerine «Sigortalıhğın başlangıcı ve zonmlu oluşu» şekîinde bir baslık eklenebilir. 4) Yaşhlık (emekîı) aylığmdan yararlanabilmek Için fcadmda. 55, erkekte 60 yaş kaydı esas alınmıştır. Ancak mediko sosyai kuraî'ar gereği uzun yıllar iş başmda kalmayı ve Kuruma prim ödemeyi teşvik etmek için. sigortahyı da sevindirecek olan, fazla hizmet yıîîsn karşıhğı oîarak ensek1 aylığında bir yükselme düşünülmemıştir • 1 5) Yasada çok önemîe üzerinde dunılması ve, öncelıkle, kesm surette tamamianması gereken konu «îş Kazalan Sigortası» dır. Bilindîği üzere, Bağ Kur kapsamına giren sosyaî sigorta koîian, sadrce, wnm vâdede yardımlar sağlayan Maluiiük, Yaşhhk ve ölüm Sigortaiandjr. ölüm halinde yard?mı öngören 41. maddenin son fckrasmda (îş kazzi&n sonucu vukubulan ölümierde prim ödeme müddetl dikkate alınmaz.) denılmekte, 82. maddesinde de (Bu kanunda geçen «İş kazası» teriminin kapsarmnm tayininde 506 saym kanun hükümleri kıyas vo3u ile uyguîamr.) âmir hükmü vazedilmekredır. Yasa bütün hükümieriyıe, uzun vadeii sigorta koîîan olan maiuliük yaşlıhk ve ölüm rıskîerinm ortaya çıkması halinde yapüacak işlem, sağianacak yardım ve ödenecek primleri hedfef almakta; ne ceza, ne prim, ne kontrol, ne tüzük, ne de hesap hükümlen iîe. îş Kazalan Sigortasmm varhğma asla temas etaemektedir Heı ne kadar, 82. maddede, (İş kazass terıminin kapsammm tâynmde 506 sayıh kanun hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı) belirtilmiş ise de, serbest mesîek karakterine uymayan bu atjl hükmünün hukuk alamnda sık sık gorülen önemii prooiemlen çıkaracağı ve uygulamada çeşıtli sürtüşmelere sebebıyet vercceği kanaatindeyız. Yalnız bu maddenin, başlıbaşma bir makale konusu olacak kadsr ceniş uvgulama sıkıntısmj şimdiden görmemek mümkün değüdır. Örneğın; sabahleym, evmden aılesine, «kahn sağiıcakla» diverek syrıîan, sadece 3 günlük sigortah, bir manifaturacının bir dış hekıminin veya bir mühendisın biraz sonra traîık kazassnda havafjnı kavbetmesi halinde «maî almaya gitmekte ıken çığnendi» tutanağı üzerme, 1. maddenin son fikrası hükmü eereğmce, hak sahipleri ölüm aylığmdan yararlanabılecekîer m'dir? Bu konuda ya 41. maddenin düzeltiîmesl. bu kolay oimavacak ıse. Bağ Kur Sigorta kollan arssma. bağımsız çahşmamn karaktenne uygun bır, «İs Kazaiarı Sıgortpsı» dalmın tüm hükümleri ile birlikte eklenmesınin zarurî oîacağı görüşündeyiz Sonuç Türk Ulusunun önemii sayıdakı bir kesımme Anavasal Sosyai Güvenîik hakkını sağiayacak olan bu gıcır gıcır venı kuruluşun. kamuoyunu ayîardır düşündüren sosyai çüvenlık müesseselerindeki başîangıç hatâlanm tekrarlamamasi ıçın eskîlerden örnek ve ibret ahnması ve oundan sonrakı çalışmalars orneK oim?sı ternennisini. her türlü ait düşüncenin ötesınde, değenendırmek gerekir (1) 22 Ağustos 1972 Cumhuriyet. Yasak kitap sorunu ORHAN APAYDIN W asaklanan kitaplar konusu, kitap meraklm g aydm yurttaşlarla birlikte, özellikle yazar, " basım ve yayımcı ve satıcı kişüer için, son zamanlardaki kolluk uygulamaları nedeniyle, öncmlı bir sorun halini almı^tır. Aydm kişi, çvımle veya işyerindeki özcl kitaplığmdaki eserİprd^n, yasaklsnmış o^anîar var ise, bunlan bulundurmanm suç olup olmadığınm tedirginliği, kitap basım ve yayırnı ve bunlarm .satıcılığı ile uğraşanlar, hangî kitaplarm basım, yayım ve satışa arzmın yasaklanmış olduğunu bileme mcnin sıkmfısı içindedir. Kolluk gorevlileri ise, kasdı olmadığma inandığımız yanlış uygulamalam girişmektedirler. Bu nedenlerle konuya bukukî bakımdan ışık tutmakta fayda vardır. I Anayasamız, kitap ve broşür çıkarma hakkml düzenleyen 24. maddesinin ikincî fıkra sında, 22. maddeye atıf yaparak, belîi haller dişmda, Türkiye'de yayımlanan kitap ve broşürlerin toplatılamıyacağı ilkesini koymuştur. Anayasaya göre, ülkemizde yayımlanan kitap v« bro'şürlerin toplatılmasi için, çu şartlarm gerçeklesmesi zorunludur: 1 Bir snçun îşlenmesi; 2 îşlenen suçun yazılı olduğu kanun maddesinde, sııç konusu kitabm toplatılmasma da karar verilebileceğinin gösterîlmesi "Törn^lin T C K . nun 427. maddesinde, müstehcen tteçriyat konusu kitaplarm müsadere ve imhasına karar verileceği belirtilmektedir.) Bu iki şartın dışmda, kanunun açıkça yetkili kıldıgı merci, «devletin ülkesi ve milletiyle bütünlüğünün. millî güvenliğin, kamu düzeninin veya genel ahlâkm korunması bakımından gecikmede sakmca bulunan hallerde», «en geç 24 saat içinde mahkpmeye bildirmek, mahkemenin de bu kararı en geç üç gün içinde onay laması» kaydiyle, kitap ve broşürleri toplayab'lecpktir. Ancak, Anayasanm bu fıkrası, yetkili merci tâyin eden kanun çıkmadığına göre, yürürlük kabilivetini taşımamaktadır. II Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 26. maddesinde, delil elde çtmek veya ileride veril'lcek müsadere kararının yerine getirilmesini sa^lamak üzrre, basılmış eserleri kapKamına alarak, eşynya rl knyma yetkîsini esas oîarak hâkime, »cele hallerde !se, Savcıîara veya Savcıîarın muavini sıfatiyle zabıtaya vermıştır. Ancak bu yetki delil elde etmek amaciyle feınjrlı olduğundan, suç konusu oîduğu iddia ölunan kitap ve broşürlerin toplatılmasi biçiminde uygulanamaz Gerçekten, eğer elkoyma, delil elde etmek için yapılacaksa, bir nüshanm zaptı yeterlidir. Müsadere kararına esas olmak nedeniyle yapılacaksa, Anayasanm yukarıda açıkladığımız düzenleyici hükmüne aykırı bir uygulama mümkün değildir. Türk Ceza Kanununun 36. maddesinin ikinci fıkrasmm kitap toplama yetkisini kapsamma alacak biçimde uygulanamıyacağı da, tartışmayı gerektirmeyecek derecede açıktu*. Basm Kanununda belirtüen süre içinde, kamu davası açılmadığı takdirde ise, bir kitap ve broşürün suç teşkil ettiği gerekçesîyle müsaderesi imkânsızdır. m 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'nun uygulamasında, Askeri Yargıtay Kararlariyle, yasaklanmış kitaplarm bulundurma ve satışımn hangi durumlarda suç teşkil edebileceği aydınlığa kavuşmuştur: 1 Mahkeme kararları ile yasaklanmış bulUHSPikitap. Jt»QŞîJi7 d^gi ve erraaü^tıeşriyirtı üzerinde, ikametgifthlarında ve işyerlerinde bulunduranlar ve satanlar hakkmda Sıkıyönetim Kanunu gereğince takibat yapılacağını bildiren resmî tebliğde, yasaklanan neşriyat müfredatı ile gösterilmeli ve yasaklanmış kitapları evinde bulundurduğu iddia edilen kişinin hangi neşriyatın yasaklandığmı bilmediğine ilişkin savun masının aksi isbat edilmelidir. fAs. Yargıtay 2. D., 5.8.1971, E. 1971/340, K. 1971/336) 2 Elkonma halinde kitabm bedeli ödenmelidir. (As. Yargıtay 4 D., 6.8.1971, E. 1971/ 337, K. 1971/334). 3 Bir kitabm veya sair matbuanın memle ket için zararlı olduğu gerekçesi ile yetkili mer ciler veya mahkemeler tarafından toplatılmasma veya yasaklanmasma karar verilmesi, konu ile ilgili karardan önce, bahsi geçen kitap veya matbuayı temin eden, nezdinde veya evinde bulunduran kimseleri ilzam etmez. (As. Yargıtay, 3. D., 17.8.1971, E. 1971/337, K. 1971/339.) Sıcaklık artışîarı görülecek A eçtiğimiz haftamn hava olay•• lan daha evvelki raporumuzda *F da belirtildiği gibi az yağışlı oîarak bir gelişme gösterdi. Hava sıcakhkları yurdun kuzey kesimlerinde birkaç derece azalır ken diğer yerlerde hafif artışlar gösterdi. Yağışlar kısa olmak üzere Trakya, Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadoluda birkaç gün devam etti. Önümüzdeki bir hafta içinda yurdumuzu yere yakm seviyelerde Karadenizin kuzeyinde merkes leşen alçak basınç ile yukan seviyelerde Akdenizden gelen sıcak rüzgârlar etkileyeceğinden haftanın tahmini şöyledir: • • i HAVALAR DEĞİŞMEYE BAŞLADI ARTIK. YAĞIŞLI VE GÜNEŞLİ GÜNLER BİRBİRİNİ İZLİYOR. ÖNÜMÜZDEKİ HAFTANIN İLK GÜNLERİ, BÜTÜN BÖLGELERDE GENELLİKLE GÜNEŞLİ VE ILIK HAVALI, SONRALARI ARASIRA SAĞANAK YAĞIŞLI GEÇECEK. bulunacak, rüzgârlar fcüney yör lerden zamanla kuvvetîenerek e secektir. Üç gün sonra yurdun Kuze: batısından Karadenize geçecel sistemin etkisi ile bölgenin Kv zeyinde yer yer sağanak vagıs ları başlayacak ve bu arada h£ va sıcakhkları azalaoaktır Hafta çonlanna doğru tekra hava düzelere,k normal sonbaha günlerine dönülpcektir Prof. Dr. Ümran E. ÇÖLAŞAN düzelecek ve güneşli günler etki li olacaktır. Hafta sonlarmda yenj^bir ge93LSter.b.9.teenin Kuzeyinde hafif yağışlar başlıyacak ve deniz suyu sıcakhkları 22 derece civarında bulunacaktır. cakhkları günden güne artarak mevsim normallerinin bldukça üze rine çıkacak, âdeta yaz günleri hü küm sürecektir. Hafta sonlarma doğru birkaç yerde çok kısa süreli ve hafif saga nak yağışlârı başlıyacak ve sıcakiıklar azalacaktır. Rüzgârlar önceleri güneyden yavaş yavaş kuv vetlenerek esecek, bilâhare Batıya dönerek hafifliyecektir. Deniz suyu sıcaklıkları 2526, îsJıenderun ve çevrelerinde Zljierece civannda buhınacaktuV Doğu ve Güneydoğı Ânadokı: İlk dört beş srün genellikle ht iki bölçenin ya§ış sansı hem? hemen hiç yoktur. Az bulut: ve açık giinlerle birlikte devar h sıcaklık artışlan görülecek ^ rüzgârlar Güney yönlerden h fif esecektir Bunu takiben öncelerl Doi Anadolu'nun kuzevinde. sonral rı Kars Iğdır ve çevrelerim hafif vai^Tîlarla birlikte sıcakh lar azRİacak rüzgârlar bır Marmara bölgesi: îki Üç gün genel oîarak az bulutlu ve açık günler görülecek, rüzgârlar güney yönlerden önceleri hafif. sonraları zamanla kuvvetlenecek, hava Sıcakhkları gün den güne artarak mevsim normal lerinin üzerine çıkacaktır. Takriben üç gün sonra Akdenizden gelecek alçak basmç sistemi ile önceleri Trakya, sonraları Marmara Bölgesinde biriki gün yer yer sağanak yagıslan etkili olacak, bu arada rüzgârlar kuzeye dönerek hava sıcakhkları 34 derece civarında azalacaktır. Sonraları yeniden hava düzelerek rüzgârlar hafifliyecek ve deniz suyu sıcakhkları ilk günlertfe 22 23, yağıslardan sonra 1920 derece civannda bulunacaktır. İc Anadolu: . îlk günlerde bir iki çok kısa süreli önemsiz yağışlar hariç bölge genellikle az bulutlu ve açık geçecek. hava sıcakhkları günden güne artarak mevsim normallprinin oldukça üzprinde Akdeniz bölgesi: tîç dört gün Akdenizdeki sıcak hava etkisi ile az bulutlu ve bol güneşli günler görülecek. hava sı Bir yazımız, bir televizyon konuşması 12.8.1972 tarihli Cumhuriyet gazetesinde aynı sütunda, şehircilik ve yeşil saha başhklı bir yazı yazmış, modern şehircilikte yesil saha'mn önemini mümkün mertebe anlatmağa çalışmıştim. Bu yazımda, İtalya'da inşaat sahalarının avarlanmasında insan başrna 20 metrekarelik bir alanın yeşil saha oîarak bırakılması huçusundaki zorunluluğa da dokunmuştum. 4.9.1972 gecesi Ankara televizyonunda, açık oturum oîarak çevre sorunîan konuşulurken. iki uzmanm. biri saym Doktor Nur Baki, diğeri îmar ve tskân Bakanlığı Müsteşar Muavini saym Gürer'in, konuva hâkim oîarak vaptıkları konuşmaları bir iç rahathğı ile dinledim Şehircilikte yesil sahaların. özellikle pis hava bakımmdan oynadığı önemii rolü, Ankara da Bahçelievler semtinih bugün yok olması hususunu. israrla veçil sahaların insan havatı sağlığı bakımmdan zorunlu olduğunu kamu oyuna duyurmaları içimize serinlik verdi. tmar ve tskân Bakanlığınm yetkili bir kisisinin ağzmdan bunlan duyduktan sonra, yeni plânlarda, genişleyen semtlerde bu konuya gerekli önemin verileceğinı, bahceler içerisindeki binaların yıkılarak, ağaçlar kesilerek mey dana gelen yeşil saha azalmalannm önüne geçileceğinî beklemekteyiz. Televizyonda yapılan bu konuşmada şehirlerimize ve özellikle Ankara'da insan başına 7 metrekarelik bir sahanın esas alınmış olduğu açıklandı. Bu açıklama arasmda, bu miktarın Fransa'da 20, Kuzey memleketlerinde ise f!Omo metrekareye kadar çıktığı söylendi Bu miktarları, Ankara ıçin kabul edilmiş olan 7 metrekare ile kiyaslıyacak olursak yeterli olma dığmı görmekteyiz Bu gün almış olduğumuz kararla sshıs basım düşen 7 metrekarelik sahanın Ankara veya diğer kentlerimizdeki yeşil saha problemmi tam manâsiyle hallet miş olmuyoruz. Daha açık bır deyim ile, bu işin çözümlenmesı ni gelecek kuşaklarımıza bırak mış oluyoruz Özellikle yeni tcu rulacak şehir ve mahallelerde tam ölçüyü ele almayıp, yarınm kusaklanna yeni problemler dev retmek, onlan bu zorluklarla karşı karşıya bırakmak büyük bir hatâ olur Bizdon evvelkıle rin ve bizim yapmış olduğumu'' hataları düzeltmenin çüçlüğünü gördükten sonra, gelecek kuşak larımızı bu günden düşünmsk mecburiyetinde olduğumuzu daha iyi anlamamız gerekir Bu arada konu üe ilgili bır yetkili ile de özel oîarak konustum. Bundan daha geniş Ölçüde ayrılacak veşıl öahaların diizenlenmesi ve bakımma belediyelerin güçlerinin veterlı olmadığını söyledı Zarar vok hu gün bo$ olarak muhafaza edelim, üzerine çocuklanmızm mbasketbol sahası koyalım, b1 den sonra çelecek kuşak eere düzeni yapsm. Pıs hava lie savaşta meteoj loıik şartları degıştirmek mü kün değil hele kurulmuş ' kentte Ancak alacağımız tertb !erle bu zararlı etkileri hafif)' mek mümkün Bundan hır süre önce Anl ranın hemen kuzeyınde Mac Çiftlig] ısmıvle amlan bıı a nın sanayı sahası olarak ay larpgını basında okuduk Me oroloiı (;pnel Müdürlü5u bu ! nuda i!«;ililere gerekli ikazı vi rmştır Meteoroloiik şartlar ( lavısivle Ankaranm hemen I zeyıne bır sanayi sitesinın v tabrikanın kuruîmasının btb bir hata olduğunu mevcut havavı coğaltacaSınj belirtn ısteriz Bu tıp vazıianmızın am vetkilılerın bıldikleri veşü hanın insan sağhğı üzerinc önemını nalka duvurrnaktır amaç halk Gürsel'in ardından CİHAD BABAN flfc^ Mayıs 1960'tan bu yana on iki, rahmetli ğ m Gursel'i kayberfişimizden bugüne de al* • ' tı yıl geçtı. Türk Devletinin dördüncü Cumhurbaşkanı olan ıhtilâl lideri, lider ve Cumhurbaşkanı oîarak bu memleketin kaderinde en az süre ile söz sahıbi olan bir devlet adamı oldu. Birdenbire çok ağır bir yük aldı omuzlarına, Menderes iktidarını devıren o değildl, D iktidarı devırenlerin başına geçti otur du. Bu sebepten dolayı da gerçek ihtilâlcilerle o ihtilâli kendi mecrasında yönetmek zorunluğunda kalan Gürsel arasındaki 'hava her zaman sakin olmadı, Gürsel, ihtilâl bünyesi içinde de büyük fjrtınalar atlattı «Acaba iyi mı yaptık? Sakın memlekete zararımız olmasın?» kaygılariyle çok karşılaştı, memleket kaderinin üzerindeki çekişmelerde yorgun düştü, hastalandı, fakat artık ihtilfile karıştığı için kench'ni hastâ yatağında bile rahat hissedemedi.. Aydm, iyî kalpli, müsamahalı bir vatan *»v1âdı idi.. Hiç şüphe yok onun hakkındaki hükum, çok daha sonra, aradan hissiyatın kırıntılan kaybolduktan sonra, daha belirll olarak ortaya çıkacaktır, fakat kim ne derse desin, bir gün gelecek 27 Mayıs'tan zarar görenlerin çocukları bile onun iyi nivetli bir insan olduğunu inkâr edemiyeceklerdir Gürsel kendi kendisine rağmen ihtilâlcı olmunu. Onun için kesin oîarak idamlara kar. şı çıktı. Kesin bir demokrasi taraftan idi. Bilindiği gibi devrim sonu ortaya çıkan iktidar durumunu muhafaza etmek isteyenlerle uzlaşamadı. Millî Birlik Komitesi parçalandı, ve bu parçalanış 27 Mayıs'ı ister Istemez sarstı. Uzun süren hsstalıgı, bu hastalık sıraslnda karsılaştığı sinir bozucu olaylar, Meclis'in seçimlerden sonrs açılıp açılmıyacağı meseleleri. devrimd"en zarar gören insanların ailelerinin hali, onu çok yordu. Bir zaman geldi ki, hem 27 Mayıs'ın itibarını korumak, hem de hayatını tehdit eden hastalıkla pençeleşmek gibi çift Karadeniz bölgesi: Güne yönlü bir mücadeleyi yürütmek icap ettiği zaman, ağır mesuliyetlerin altında bunaldı.. Onu ve devrimcileri en ziyade meşgul eden ve onları en çok yoran ordu ile devrim arasındaki ilişkileri yoluna koymak ve orduyu politikanm tahribatindan uzak tutmak çabası oldu. Seçimlerden sonra bir 22 Şubat, bir 21 Mayıs ayaklanmaları da gösterdi ki, dava öyle zannedildiği kadar basit değildi, ihtilâli rîestekleyen ve onun uzamasmdan menfaat saŞlamak isteyenlerin yarattıkları havadan sıyrılmak kolay olmuyordu. Hele Türkiye gibi, bir kişi veya bir gruba asılarak kendine göre nüfuz temin etmek isteyenlerin bir hayli bol olduğu bir memlekette, bu muhasarayı kırmak ve memleketi tekrar demokratik düzenin raylarına oturtmak kolay değildi. Gürsel bu görevi büyük bir vatanseverlikle yerine getirdi. Böylece ihtilâle kanşmış fakat o ihtilâli tfemokratik düzene dönüştürmüs bir insan oîarak dünyada tek örnek oldu 27 Mayıs Devrimi bir kere daha ıspat etti ki, bir devrim sonunda yerinden oynayan duy gular, müesseseler, yeni filiz veren ümitler, ihtiraslar kolay kolay yerine oturamıyor. Bir toplumun istikrarh bir yaşama kavusması devrimlerden çok ba^ka un«;urlara da muhtaçtır örnegin eger biz öğretim ve e^itim davamızı halled'ebilmiş olsavdık Atatürk'ün eserleri teh likeye böylesİne girmezdi Bu vesileyle bir kere daha ögrendik ki. bır iktidarı yıkmak, bir düzeni değiştirmek beîki zor bir iştir ama. bir toplumu, çağcfaş medeniyet seviyeslne çıkararak o devrimlerin sonuçlarmı teminat altına almak çok daha zordur. Genellikle o toplumun kafasında ve ruhunda yeteri kadar degişme olmamışsa, o toplum, ctevrimleri de, iyi niyetlpri de kendi bünyesi içinde çürütebilir. 27 Mayıs ve onun lideri böyle bir çürütme ameliyesine, karşı çıkarak Atatürk'U savundu Öyle zannediyoruz ki. rahmetli Gür^pl'in en mümtaz tarafı da bu oldu. Birkaç gün Batı Karadenizde. ki biriki kısa süreli yağış hariç tutulursa genellikle az bulutlu ve açık günler görülecek, hava sıcakhkları güneyli rüzgârlarla günden güne artarak mevsim normallerinin üzerine çıkacaktır. Bunu takiben Marmara Bölge. sini etkileyecek sistem aynı zamanda önceleri Batı, sonraları Dogu Karadenize tesir edecepin den, hafif ve geçici yağışlar başlıyarak, sıcaklık düsüşleri görülecek ve bu arada rüzgârlar ku zeye dönerek orta. ara«;ıra kuvvetli esecektir Bu geçisten sonra yeniden hava düzelerek. rüzgârlar hafifliyecpk ve sıcakiıklar artacaktır. Hafta süresince deniz suyu Mcaklıkları 22 23 d"erece civarında bulunacaktır Ege bölgesi: îlk bir kaç gün az bulutlu ve açık havalarla birlikte normâl üstü sıcaklık artışlan görülecek. rüzgârlar Güney yönlerden vavaş yavas kuvvetlenerek esecektir. Üç gün kadar sonra Akdenizden gelecek alçak basinç sisteminin etkisi ile Kuzey ve iç Eeede bir iki erün kısa süreli sağanak vnSışlan bashvarak hava sıcakhklarını biraz düşürecek ve rüzgârlar Kuzev vönlere dönerek hafifliyecektir Bu olavlan takibpn havalar T.C. Ziraot Bankası Genel Müdürlüğünden Ankara ve taşra teşkılâtımızın memur lhtıyacını karşılamak amacıyla Bankamıza yazılı smavla lüzumu kadar memur adavı almacaktır 1 Sınava girebilmek için; a) Bankamızm memur ve hizmetliler vönetmeliğlne ?öre, memur olabilmek için gerekh sartlan haiz olmak b) Yaşı sınava e;ıriş tarihinde 30'dan yukan olmamak.. c) Hukuk Sivasal Bilgiler îktisat, OrtaDoğu Teknik Üniversite tdarî tlimler Atatürk Üniversitesi tşletme Pakültesi tktisadî ve Ticar! tlimleT Akademisi veya bunlarırj 'vabancı memleketlsrdekl muadilleri ile Ticaret Lisesi ve Lise mezunu olmak, d) Yüksek okul mezunlarımn askerliğini vapmış veya askerîiğinin ertesi döneme bırakılmış olduğunu gösterir askerlik «uıbesinden alacağı belgeyi ibraz etmesi crerekmektedir. I.ise ve Ticaret Lisesi mezunlannın İse askerlik gölevini tfa etmiş olmaları şarttır. e> Bankami7d& memur olmasma engel bir hall bulunmamak f ) Bankamı? dışmda hcrhangi bir hizmet taahhüdü bulunmamak e> tstpklilprin eıriş kartlan doldurmak üzere bir adet fotograt VP nüfus hüvivpt cüzdanları Üe birlikte ençpç 23 P 1972 tarihine kadar bizzat Genel Müdürlük (Pprsonel Müdürlüsünp) müracaatlan lâzımdır 2 Yüksek okul mezunlan arasmdaki sınav 2R.91972 tanhinde Lise ve Ticaret Lisesi mpzunları arasındaki sınav 27 9 1972 tarihinde saat 9'da Gene! Müdürllik binasında yapılacnktır. (Basm: A. 14065 • 211626553) V EV AT Üsküp eşrafmdan merhum Mustafa Bev mahdumu, merhum Merzuka Akan'm eşi Zübevde Ak^u ve Dr DoŞan Akan'ın sevgili babaları, Hatice Gürülvardar ve Hasıbe Atilla'nın sevgili kardeslerı. Sırlev Akan ve Hasıp Aksu'nun lîavınpederlert Gülten Günsay. Necati Atılla ve thsan Gürulvardar'in dayılan Emel Levlâ Avten Semih Alev Cânan Kava ve Eren'in dedeleri, eski fctannu! Merkp7 Knînutanlarından Emekli Pi^adp Albav Ssmasl Cemal AK duçar olduğu hastahktan kurtulamavarak 14 Eviiıl eecesı Al lahm rahmetine kavuşmuştur Cenazesı 16 Eylül Cumartesı srütıü riglp namazını müteakıj Göztepe Camiinden kaldırılarak Rahravıcpdıt'dekJ aile kabris tanlı.gında toprağa venlecektır Tanrı sani frani rahmet evlesın \tLKSİ TEŞEKKÜR Kızım Hatice AKSOY'un ameliyatmı üstün yetenekleri ile srerçekleştiren ve her türlü manevi destp«ini esirgemiven ANKARA NÜMUNE FTASTAHANEKt tTBOT,OJÎ KLtNÎĞt HOCAST «vm İLİÜ KARA VE DENİZİ ANCAK, GÖKLER TAMAMLAR. * . , ; T U R W H A V Â KUVVCTLERİNİ GUÇLENOİPMC V^CFI Dr. SUAT DİKER'e ve değerli vardımcı arkadaşlarma, kliniğin diŞer ilgililerine alenen teşekkür ve şükranlarımı sunarım. Mikâil AKSOY (Kırıkhan) Cumhuriyet 6560 T. C. İCRA MEMURLU^UNrAN Ç A TA L CA Dosya No 1972/170! Çatalca ilçesi Büyükçekmece buca*ı Kumburgaz köyt ülus Motelı müstecıri M Suat Tepecik'ln Çatalca Aslive Hu kuk Mahkemesinin 28 8 1972 gün ve 1971/701 esas ve 1972/50karar sayılı ilâmı ile ÎFLÂSINA ve 28.81972 tarihinden iti baren iflftsınm açılmasma karar vprildigi ilSn olunur (Basm: 21307/65J