19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT =CUMHURfYET 1 Temmuı 1973 Andrea Doria hiç hesapta bulunmayan feci bir yenilgiye uğruyor RUÇ REİSİN ölümü Akdeni* Türk korsan hükıimranlığını sarsmadı. Cezayir limamnda yirmi iki kadırgalık bir filo hazır durumdaydı. HIZIT Reis şaşırmıştı. Gereğini yap maya kararlıydı. O da ağası gibi kudretli bir denizciydi. Genişleyen nüfuz bölgesi çevresinde, tutacağı bir deçiz politikası, dayanacağı bir devlet olması icabediyordu. Yalruz korsan kuvvetleri ile başanları devamh olamıyacaktı. Samih Nafiz TANSU ArtıJt dente «Jderleri saldınlara başüyorlardı. Bu savaş, Barbarosun stratejisi, deruz bılgısi, zekâsı sayesinde zaferle sonuçlanmıstır. Aksi halde Andrea Do ria'nın filosu Marmara sularına gırer. Halice inerdi Preveze zafenle Yunan Denl zı hınstiyan hâkımıvetınden çıa tı. Türk çektırmelen dar boğaz. dan çıkıp açık demze geçtıler Marcus Antonıus"un utanç »e ren kaçışı mısalı Andrea Dona' da Barbaros filosu önünde mağ lup sıvıştı. 28 Evlül'de katl zafer Kanuni'ye duyuruldu. Şenlik yarattı haber. Ayasofya'da tören yapüdı. Böylece 15381566 ds Ak deniz, Ege Denizi «Tflrk G61B» halıne geldi 1546 da Beşıktaş'takı yalısınd» 63 vaşında öldü. Cezayirlı kansından Hasan tsmınde bir ogla vardı Yabancı tarihçıler bil» Yunan ve Roma tarihinde de, Barbaros Hayreddin eıbi deni»lerde efsanelesen bır denızci, bi' büvuk Kaptan yoktuı demektedirler. ' ,' O Barbaros Hayreddin Paşa da Cezayir Beylerbeyi olarak tanıdı. Bu yıl Ispanya,. Cezayir ve Afrıka sahillerinden Barbaros hukümranlığına son vermek için bir «Avrapa donanmasıa m narekete geçirmek .istedi. Fransa 50 öncü savaş gemisi ile, 200* ilâ 450 taşıma gemisiyle katıldı. Senjan Rodos Şövalyeîerî, P a palık, Napoli Krallığı, Monako filolariyle birlestıler. Venedikli Fernando, Andrea Doria 14 Ceneviz kadırgasiyle geldi. Gemi}er haftalarca dağınık kaldılar deniz üzerinde. Barselona'da bir türlü toplanamıyorlardı. Bu hareket, Barbaros Hayred. tfin Pasanın istihbarat servisine ulajtı. O da savunma tedbirlerlne başvurdu. Şehrin duvarlannı sağlamlaştırdı. Bol cephane temin etti. Deniz savaşından kaçınacaktı. Ağır gemileri Cerbe Adasına volladı. Limanda hafif çektirmeler kaldı. Gemılerini dost limanlara serpiştirdi. Avrupa filosu 24 Ağustos 151*»" da Cezayir limanma geldi. Sert bir poyraz esiyordu. Dışarı çıktılar. Yiğitler hemen üzerlerine atlatfılar. Onlan imhk .ettiler. Rüzgâr yıldız poyraza da çevirmisti. Aslanlar körfezinden kopup gelen dalgalar Afrika sahillerini dövmeye başlamışlar Yabancı tarihçilerin en tnraf tutanları bile «Dünya^ tarihinde Barbaros Hayreddin gibi denizlerde efsaneleşen bir büyıik kaptan daha yoktur» demek sorıında kalmışlardır. Bu da gerçeğin bir ifadesidir dı .. Dusman gemilerinln halatları köpmuştu. Birbirlerinin üzerine bindiler. Iskarmozlar, kurekler kınldı. Gemi gövdeleri sahile vuruyordu. Filo darmadağın olmtıştu. Turkler çıkanlan yakaJıyor, durmadan öldü'riıyorlarch. Nihayet son kalanlar aman diledller. Barbaros onlara insanca muamele etti. Halkın kininden korudu. Ispanyolca. Grekçe, Arapça, ttalyanca, Fransızca bilirdi. Devletin, dinin adaletıne son derece riayet ederdi. ARBAROS Hayreddin Pasa 10 yıl içintfe Cezaylr ve Afrikâ Islâm .devletieri arasmdaki çelişkileri anlayısla hallet. ti. Hepsinin Osmanlı sancagı al tında birleştirmeyi başardı. Aydın Reis komutasındaki hücum filosuna hareket emrini yerdi. Salih Reis de ikinci kaptandı, aynı zamanda kara k u v vetleri generallerindendi o .. Filo, Balear Adalarma doğni ilerledi. Bogaza girerken, giren çıkan tfopdolu ticaret gemilerini 1 avladılar. Mal ve esirler bir e den Cezayir esir pazarlanna, ganimetler Osmanh. sarayına yollanıyor ve istikametlerine devam ediyorlardı. Balear Adalarına ansızın baskın oldu. Malikâneler talan edildi. F'akat kar sı'tarafın anl toplamsiyle isler güçleşti ise de Aydın Reis hay* ret edilecek bir raferle ganimetlerle adalardan uzaklastı. . Akdeniz îspanyol filosunun amiril gemisl dahil yedi savaş kadırgası zaptederek Cezayire döndüler. Doğn Akdeniz emin TUrk suyu . ldi. Batı Akdeniz de emin ellerdeydi. Ege denizine arfak Türk leventleri hükmediyordu. Barbaros denizerleri ve komutanlanna buraları emanet ederek Osmanlı Devletine. Marmara sularına eifcmeyi kararlaştırdı. 1532 de Sultanın çagınsına uydu. Hasan Ağayı Cez«yirde kendi yerine v& kıl bır&ktı. 1533 Ağustos ayında gemisi Saraybumundan Halice girdi. Sultan tarafından torenle karşüanmışö. ' Barbaros Hayreddin heybetli denizler sultanı, gür >açı sakah onu, beyaz atı üzerinde bir masal kahramanj kadar muhteşem gosteriyordu.' patra'nın kuvvetleri burada bozguna ugranuşu. Aylardao Ey luldü.> Bu defa da Eylül ayında, «Pre> veze» adım alan Actium kasaba sı önündeydiler. 1500 yıl önce oldugu gibi, Barbaros HajTeddin Octavius"un, Andre Doria'd» Mareus Antonius'un mevkünd» bulunuyorlardL ¥ A R1N: Zafer iistüne zafer, destan iistüne destan Kendileri Turktüler, Müslttrnandılar. En miinasibi Osmanlı Devletine hizmet etmekti. Zeki, iri yapıh heybetli bir insandı. Blr kadırgayı hedîyelerle do nattı. Padişaha. en yakm ariamı ile bir mektup yazarak, Tunus, Cezayir ve Âkd'eniz liman ve adalarını devlete adadığını, kulluk. hizmetine girmek iste digını bildirdı. Akdeniz, Ege De rtizi, Osmanlı Devlefinin adaletini, ernnivetini istiyordu. . Yavuz Sultan Seİim bu dileği kabul etti. Ona, Osmanlı Dev letinin Kaptanı Derya paşalığını vererek kendisinî aynı zaman. 74 Tramvaydaydık. Hemen yanımda. ayaktaydı. Biletçi gelmeden evvel bilet parasını hazırlamak için ceplerini, cüzdanını arastınyordu. Sabahleytn elbiscsini dcğiştirirken cüzdanını almayı unutmus olmalıydı; bufamıyordu bir türlü. Gözlerimle •»• reketlerini takip ediyordum. Biletçi: BHet! Bilet! Biletsiz.. dedikçe ne yapacağını şaşmyordn. Biletçi tfrtıkçe vaklaşıyordn. Mavi Rözlü sarısın güzel bit kndı. Biletçi hizamıza geldiği laman onu ve kendiml gostererek: tki tane dedim. Gözleriyie teşekkiir ediyordu; ben öfkelendire. eefimden korkmuştnm oysa. Her zaman bu kadar cesur da%ranamıyordum. O teiâşlı durumu kaybolmuş yüzünü güzel bir kırmızılık kaplamıstı. Biletçi yammızdan uzaklaştıktan sonra: Teşekkiir ederirn dedu Estağfurullah... Sonra yeniden sustuk. Elinde kitaplar. dergiler vardı. Her haliyle bir ögrend>i andırıyordu. Kendi kendlme (Belkl e\ine d»nüyors belki de çarşıya yeni çıkıyor.1 dedim. Onun benim için ne düşündüğünü bilmiyorum. Kâh tramvaym penceresindcn dışarı bakıyoc kâh elindeki kkaplara dlkiyordu gözlerini. Hic bir kadtnın bir kelime daha fazla konuşmasını bu kadar fazla arzu etmemiştim. Sesinde beni kendMne baelıyan hir tatlılık olmalıydı. O ana kadir htç de böyle düsünmemistim. Slz de Tak«ime mi çıkıyorsunur? Evet drdin Acaba sahiden benimle llgileniyor muydu? Yoksa bilet parasını verdiğim. için baskalanna karsı eskiden bcri tanışıyormuş izlenimini vermek kas tıyla mı bövlc hareket edlyortfu. Tramvay Taksime varmadarî indik. Yan yana yuriiyorduk. tkimlzin de saskınlığı dcvam ediyordu. Hava soğuktu. Esarpını düzeltirken: Size ne kadar teşekkür edeceğimi bilemlyorum. Beni müşkül bir dnrumdan knrtardınız. Pek fazla gözuniizde büyütüyorsunuı. Böyle jeyler hepimizin başına gelebilir. Hepimizin başına gelebilir Fakat htç bir biletçi cüzdanınızı öteki elbisenizin cebinde unuttuğunuzu kabul etmek istenıez... Öğleden sonra babam otomobille arkadaşıma bıraktı. Aksama isi oldu|u için nğravamadı. Ona nlçin yanında bilet parasının bulunmadığını sormamıştım. Belki de babasmın otomobili oldu. ğunu sovlemek için boyle bir açıklamaya gereksinmişti. Acaba babasınm sahiden otomobili var mıydı? Babası şoför de olabilirdi. Sizi meşgul etmeyeyim, belki bir işiniı vardır. B ÇALINAN TAÇ Yazoo vt> frzen: AYHAN DENİZLERİN TARİHÎ VE POLİTtKASI AROTA, krallardan fszla h»dıyelerle gelmişti. Padişahla halvet oldular. Kaptanı Derya denizlerin torihinl, pohtikası' nı ona anlattı. Herşeyden önce devletin tersanesi en emin sular da kurulm^lıydı. Her denize göre gemi inşa etmenin bilgisi Uzımdı. Barbaros bütün denizlen bıliyor, her mületin gemi irşa tarzını tanıyordu. Sadrazam îbrahim <>asa da bu dehayı küçum semedi. Anlayısla istelderine c«vap ver4ı. K Fatih Sultan Menmedih Haliç tersanesi takvjye edilip, ihtiyaca gore gelistırilecektl. Gemi inşa ustalan, orman mahsulü »ğaçlar temin edildi. Barbarosa MidiUİ Rööos ve Egriboz adalannın vergıst yılda 14,000 altın maas bağlandı. Devletin, Kaptanı Deryalığına atandı. 1535 yılında Amırâl Genusı başta olmaK üzere, yeni Osmanlı Donanması Haliçten hareket etti, Boğazı geçerek, Matapan Burr.un dan Batıya doğru ilerledi. 84 gejni adaları dolanmaya başladı. Mo. ra Yanmadası kıyılaruıı dolandı, Mesına boğazına girdi. Home» rın destanındaki Karibdıs • Scylla, ölum kayası önünde durdu... Bu defa yepyeni blr elsane yaratılıyordu .> Cskisinden daha uzun yuzyıllar sürecek bir ölüm kalım savaş destanlan... Afrika kıyılarından Avrupa sahillerine, Küçükasyaya aktafılan deniz ,men kıbeleri vardı. Şımdi Kartacalı Arubal Gebze sahilindeki toprak altında derın bir nefes geçirmış, ruhu şadolmuştu. K l o Tıreniyen denızınl aşan fi lo, ttalya kıyılarına korku saldı. Ama filo savaşsız ijerliyor, rastladıgı kadırgaları dövUşsiiz alıyor, limanlara baskınlar yapıyor esirleri, mallan teknelere doldu> ruyordu. Nihayet Padişaha en değerlı hediyesini bulmuştu. Papa Beşınci Martin'ın akrabası soylu Vespasio Colonna'nuı genç ve dul kansı, guzelliğı şairiere, ressamlara konu olan Fonti Kon tesi Julia... Hanedan arrnasına işlerien «Solmayan aşk çiçeği..» Fakat onu ele geçirememişü. Adam ları kaçırmışlardı. Filo ganünetleri Istanbula bırakınca tekrar Doğu Akdenize açıldı... Roma Imparatorluğundan bu yana hiçbır devletin hükmedemedıği, sahillerinde 20 devletin bulunduğu bu sular şimdi Turklerin hükmU altındaydı. Îspanyol domiyonlan korkulu rüya içınde yaşıyorlardı. Bütün bu işleri Oruç ve Hızır Hayreddin kardeşler yaptnışlardı. Benim mi? Hiç bir isim yok. Hava almaya çıktım. Eğer sizi rahatsu ediyorsam o başka» Üstüm başrnı pek de diiz?ün değildi. Yurdun verdifci elbisclerden baska clbi«e diktirecek halim de yoktu Pantolonumun iitüsu kılıç gibi dcğildi. Sakallanm, onlar da uzamayalım dememislerdi Benimle beraber göriinmekten utanıyordu herhalde, Yoksa utanryor musunut yanınjzda bulunmamdan? Çok fizüldüm doğnısn böyle bir »eyJ akllnıza getlrdiğiniz icin. Belkl de benim yaptırım patavatsızlıgm daniskasıydı. Fakat kadınlarla konusurken de erkekleı» le konuşurken yaptısım gibf aklıma geleni ıoylemeden edemiyordum. Benim ismim Sclma Yurdusev. Edebbat Fakıiltcvinde okuyorum. Benim Cclâl Erban. Hukuk talebesiyim. T a . nısmamız beni çok sevindirdi Sadece Celâl diyebilirsiniz bana. Teşekkür ederim. Ben de hem. yardımuma, hem de tamşmamıza memnun oldum. Yeniden susmuş, yan yana yiırüyorduk. Sokak kalabahktı. Herkes hızlı hızlı belli yerlerden geli>or, belli y'erlere gidiyor olmalıydılar. Onu keyfim için bu soğuk havada daha fazla oyalayamazjiım. Şimdi ben size bir teklifte bulunacağım. Buyurun Bu soeuk havada bir an evvel evinize don» geniz iyi olur sanıyorum. tsinize kanstığımı sanmayın. Brnirn viizümden üşümentri Memlyorum d*. Üsümiiyorum Zaten apartunan da bu taraflarda. Sizinle beraber oraya kadar gelmemde bb? mahzur var mı? . , Hayır hayır, memnun olurnm. .•, Ne kadar tatlı blr »esr'r»rfH.>>rezfltf^ « « * « « • bakamıyorum; farkuıa varacak diye. Farkına varsa da danlmazdı belki Şimdi artık tramvsydaki dureun hali yoktu. Olayı hosgörü ile karsılıyor, hatti kendi kendi^iyle alav ediyordu. Neseli. hayatı oldugu gibi gören bir hali vardı. Basımdan «imdiy* kadar böyle bir hal geçmedi diyordu. Oysa benim basımdan ncler neler geçmişti. Kıs ortasında «yakkabılarım su ahvordu: ayağımdaki avakkabdan a ' mamıştım o zaman. Yazın sağda solda calışıp biriktirdiğim bir miktar para vardı. Günün birlnde l â . zım olur dbe taklıyordum. Ayakkabtlanmm penCeletilpcck hali kalmavmca aklım başıma «eldi Birkaç eiin aiH''arım su icinde hem ucuz hem de ta£lam bir ayakkahı bulabilmek için avakkabıcı vitrlnlerinin önünden ayrılmadım. Nihavct bir tanesinde karar kıimıstım. Fakat çoraplarımı «latmadan ayakkabıcıya kadar nasıl gidecc^imi düsünüyof dum. (Arkam *arl DtŞİ BOND 31 önce dürbünün doğusunu, daha sonra da çeşitli gözJemlerini kap sayan; sonra bölum ve sonu; ola rak da Jupiter'in uydularuu konu alan bir yazorn için, aralıksız çalışıyordu. Gündüz ancak üç ya da dört saatuyumakta; bu esnada da, bir önceki gece yazdıklarından üç nüsha çıkanlmaktaydı. Yazmı yirmidolai2 ocakta bitmiş; ona, Sidereus Nuntius (1) adım koymuştu. Ayın otuzunda da, manüskriyi basımevine vermek üzere, Venedik'in yolunu tuttu: İstedi ki, hasım gece gündüz izlensin ve böylece de provalar, bas kı müsaadesi almak üzere Riformatorilere sunulmuş ol<Tin. Öte yandan bir manüskri nüshasını da, grandüke iletmesi dileğiyle, Şar\§ölye VinU'ya gönderdi. Eğer altesleri arzu buyurursa, kitapta bulacağı her şeyi gökkubbede iz leyebilmesi için kendisine bir göz lük göndenneye hazır olduğunu da ekledi. Karşılık, bekletmedeu gelmişti: Şansölye, birtakım teşekkür ve komplimanlardan sonra, ona hükümdann şiddetle bir dürbün arzuladığını bildirmekteydi. Galile enstrümanı gpnderdi. Ya zım basılırken Vinta'ya yeniden mektup yaap bulgulannı F1oran sa hükumdanna ithaf etmek niyetinde olduğunu ve kendisinden de yeni yıldızlar için şu iki addan birini seçmesini iAedi: Dük Cosimo'nun adına görelikle Kozmik Yıldızlar ya da Medicis Yıldızlan. Şansölye, birincisinin Yunanca «Cosmos» sözcüğü ile kanşıklığa yolaçacağını bildirerek ten, bunlardan ikincisini secimlemişti. Ovsa karşıhk geldiğinde kitap, cKozmik Yıldıztar. adı altında basılmıştı bile Baslığın altına Galile bir kelebek yapıstırttr Butriine defin fcîn^enin bilmedifi bu vıldızlar yazarca bulnndujhı cihetle o bunlan, «Mrdicis YUdızlan» diye adlandırmaya karar verdi. tlk nüsha nepnemli çıkıp da Yazan: Zsolt HARSANY Çeviren: Tarüc ÖZBİLGEN kendisine sunulunca Galile, bu kez de Floransa'ya çağrılmazsa bir daha hiç çağrılmayacağmı düşündü. Bununla birlikte o buna lâyıktı: Yıldızlan, Costimo U için ortaya çıkarmamış mıydı?.. Vinta'dan haber gelmiş; bilgin, Pıza Üniversitesi'ne onursal profesör, olarak atanmış bulunuyordu ve aylık ücreti de bin Floransa altın lirasıydı ki bu, bin Venedik lirasından daha çok tutmaktaydı. Bvnrlan baska Toskana grandükünün de resmî matematisyeni olacak; atanıra karamamesi, az sonra kendisine ulaştırılacaktı. Galile, Riformatore Contarini'yi ziyaret etmiş ve kendisine, Padua'daki görevinden istifa ede ceğini bildirmisti. Majistra, kendi sine, Padua'daki görevinden istifa edeceğini bildirmişti. Majistra, kendisine şaşkmlıkla bakarakten bir an sessiz kaldı. sonra söyle konuştu: « Serenissima». hiç kimseyi kendi arzusu dışında tutamaz. Biz, size ilişkin sorunlan daima en büyük lurufkârlıkla düzenledik Ve şimdi de, yeni kariyerinizde mutluluklar dileriz Size burada kalmayı olanaklı kılacak kadar avantajlar sağlayamadığmuz iç;n üzgünüz. Fakat iktidarıraızda olan her seyi yapmış olmanın bilincine sahibiz. Tann. lutfuntı sizden esirgemesin' Galile küçük bir söylev hazırlamıştı: fakat heyecanı kendisini dilsiz kıldı. Contarini'nin kalkma sı üzerine bilgin, eğilerekten çıkh. Böylece bu is de bitmiş oluyor du: Artık. onsekiz yıldır en popüler prnfecfirii olduğu, «Bo«ya ait değildi Padua'ya döndü*ünde. öteberi«:ini a'malc uzere ÜniversiteVe pürnîsfi Esiei as^rken kana+lı arslanlara baktı içi burGalile. ağustos ayında Pra Paı O ı d e Magagnani. de Zorzi ve Boccalini'ye veda etmek üzere Venedik'e gitti. Sonra, Padııa*da yapmaya mecbur olduğu veda ziyaretleri geldi. Bunlar ona ozellikle sıkıcı gelmekteydi Neyse kâ çok sayıda dostu tatıl dolayısıyla orada bulunmuyordu. Fakat Cremoninl evîndeydi: Sana çok mutluluklar dilerim Galilei. Sana karşı ne denli sempati duyduğumu bilirsin. Bunu biüyorum Cesare. Ben de seni çok severim. Bunun içindir ki senden, son bir kez, inanmaya rıza •gSstermeni istemekteyım. Göreceksin ki, astronomiye yeni bir yol açılmış bulunmaktadır. Sen de oraya katkıd» bulunabılirsin Sen. yetenekli bır insansın. Hayır. ben senı ızlemeyeceğım! Sen beni kandırmak ıstıyorsun Ben sana karşı bir kitap, yazmaya hazırlanmaktayım. Hiç korkma, senin kişiliğine değil, sadece öğretilerine hücum e deceğim. Ben tek gerçek olaB klasik düşünceyi savunmak istiyorum lstediğıni yaz. fakat gel de kendi gözlerinle gör Hayır, ben senin durbünune bakmayaca?ım Senin dediğın %er çek olsmaz Daha uzun sure tartısülar. Cremoninı gittikçe sinırleniyordu. Sonunda davanamadr Dinle Galilei' Evrenın bilimi, aristotelİ7min direklerine dayanmaktadır tki bin yıldan beri insanlık. dünya evrenin merkezidir kanısıyla yaşamakta ve ölmektedir. Kaadiri kül olan Tann'dan hemen sonra biz onun imgesi olarak varatılmıs biz insanlar eeliriz H>ri<;tivan]ık ^ristonıın nsr<'t!İerpi sr.lam«»llsîtırdı ve bundar H»i'tivar biliminl TİFFANY JONES f l TuMAN* SEV&lLr COCS. CLİMlZDEICl'te.pt S l P MA «=ALDH2IW T1PP" ye? DAR BOĞAZ GENİŞLtYOR î5f ±^m \ \ HSL 1 GARTH OPAOu I ANÜNt devrinde Türk saraı yında başla.v an entriialar, > Hurrem Sultan müdahaleleri, tbrahim Paşanın idamı imparatorluğa sokulan ilk nifakiar dı. Bu arada Tunus elden çıkmıştl... Fakat Barbaros Hayreddin Paşa denizlerde Mikümrandı. Adal a n bir bir zaptetti. Muhteşero lilo ülkeden ülkeye dolanıyordu Hıristiyanlık, tnüslüman Osmanlı Devletine, Türk denizcilenne son darbeyi indirmek tizere yeniden birleşik Avrupa filosunu hazırladılar. Deniz kurdu yetmişlik Andrea Doria*nın komutasında, müttefikler Barbaros fılosunu aratnaya başladılar. Barbaros filosunda ünlü kaptanlan Aydın, Salib Sihan ve Turgut Reisl>» yer almışlardı Barbaros Hayreddin maksadı düşmanı Grek deni2ine çekmek ti. Patras körfezi dardı, dolambaçhydı. Çevr« adası rıgdı Milâddan onceki yıllarda burada Markus Antonius ile Kleo Ki (1) Yıidızsal mesajcı. o
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle