Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA İKİ sCUMHURİYETs 10 Temmuz 1972 Iarda, Türk fikir hayatındaki boşlugu açıklamaya çalışmıştım. Bu yazıya giren ara baslık, Çöldeki Derviş'ti. Şimdi görüyornm ki bir vesile, beni gene bn konuya döndürecek niteliktedir. Bn vesile, Sayın Prof. Dr. Kemal H. Karpat'ın, bir gazetede (1) çıkan «Türk Enstltüsfl gerekll» başlıklı v e ilgi çeken yazısıdır. Zaten bn yan, bizim yazı ve eserlerimize de değinmekle, bir cevabı faydalı kılmaktadır. Şimdi, yazımda bıraktığıraız yerden işi ele alalım: O yazımda basa alınan Çöl, Türkiye'nin fikir hayatıydı. Tani bir çöl kadar ıssız, bir çöl kadar yankı vermeyen bir boşlnktn. Çöldeki derviı ise, bn boşluğa h»ykıran, biribirinden ayri, bîrbirinden kopnk, «eslerini, dsvetlerini, rölfin boşlnğnna yayan, ama çölden yankılar almayan ganki çölde kayboinmş, fikir ada.mlarıydı. T D n fikir adamlan. genc veya biraz daha •^olşunca yastadırlar. Üniversitelerin için de veya dısındadırlar. Gerçi bütün Osmanlı tmparatorlağn, ve cnmhnriyet, her vesile ile tekrarladığımız gibi, Düsünür (mütefekkir) yetistirmemistir. Ama yeni bilim nesli, Düsünürlüge yönelen isti";atlar göstermektedir. Fakat bunlar da birer çöl dervisi halindedir. ler. Herbiri diğerinden kopnk, herbiri bir boşInk içinde, kendi sikâyetlerini yasamaktadırlar. Tahnt ds, kcndi barem veya geçim endişeleri içinde ister istemez. kendi sığınaklarınt kornmaya çalışmaktadırlar. Bu kopnk kalmanın, bn yalnızlıtın sebeplerlnin başında. elbette ki, fikir hayatımızdaki bir yoksunlnk vardır: Fikir havatlmızdaki elestirici yoksunlnfru! Bn böyie olnnra da, Türk fikir slanmda. karsılıkli < • Iestiri ve nyan zemini teşekkül etmemektedir. Fikirler, basıboşlnkta havaya nçmaktadır. Zemin ve hava bn hale gelince, küçük adamlar, kasitl] veya baimtılı sokak yazarı, iç veva dıs örçütlerden birseyler sızdırın, ısmarlama vavın imalatına recenler, fikir adamım taslamak fırsatını hnlnvorlor. Bnkı. •orsnnnı ki, fikir adami sünheli. sncln, hatta vatan alevhinde komp'nlar knran hale düsii'HIerpk onnn zaten cö'de kavbnlmava mahkftm feryat veya davetleri. hele huçünkü sartlann ola(anfi«tü1ü£u tıavasından da favdalamlarak, biicbiitiin kısılıyor. Ve garip sahnpler karsısında kahnıyor.. Kendini, gerçek baihmsızlıfrı ile hfitfın bn hazin sahnelerin dısında tniabilen tek tök fikir yazan için ise. bn manzara, hazinden de daha acıklı bir temasadtr. Gerri bfitfin dünya ülkeVrinrte «Tım Rirlikleri» bu armazı az cok önlüvortar. Konferanslar. tonlantılar. tartnma rflnleTİ vp saire He. Bn tür yswar hirlikleri hiMiin dünya ülkeleruide var. HTeselfi AfrikaMaki Koneo'da bile oldngnnn okııduk. Ama Tiirkiye'de hâlâ voktur. Ve ealiba olmayacaktır da Fikir bakımından radvo.ielevizyon neşriyatı ise. artık 510 bir sessinliktir. de, Sayın Prafetör Kemal Karyazısına gelelim: Bn yasının ÖL VE süÇre öncekiÇÖLDEKİ tNSANLAR:e Bir sütnı pazartesi yazımızda v bn ÇÖLDEKİ DERVİŞ! Şevket Sureyya AYDEMİR hâkim förüşü, fikir h a y a t ı m ı n bir «Tftrk Enstitüsfi» fetlrilmesidif. Bn sekilde her getirilen knrnmn, tabii faydalı sayaeagıt. Ama Türk Enstitüsü anlayışı, yazıda pek işlenmemistir. Çfinkü evvelâ isim üzerinde durulsa daha faydalı olnr. Tesise Türk Enstitüıü d«yincc, yapının niteliği v e amaeı, daha Hk adımda çok yöne parçalanabilir, Tüz maksatiçin 100 Türk Enstitüsü akla gelebilir. Prof. Karpat bn Enstitüyü, daha ziyade egitim çerçevesinde toplwyer. Daha baştaki özetlemesini alalım: «Türkiye'da eğitim meselelerinin en önem lisi.modern kavramlan v e metodlan Tür. kiye gerçeklerine, Türk kültürü v e değer yargıları ile bağö*astırarak tatbik edebilmektir. Bir Türk Enstitüsü geniş çapta bu soruna cevap teşkil edebilir. Türkiye'nin her »» landa karşılaştığı meseleleri belirli subelere dağıtarak ele almak Enstitünün baş amacı olmalıdır. Burada herseyden önce arsstırma tekniği, metod ve kavrama 'meselelerine 6 nem verilerek, bunlann Türkiye gerçeklerine ve sosyal kültürel yapısır.a göre tatbik edilmesi yolları aranmalıdır.> Sayın Prsfesörün Türk Enstitüsnnden kas tettifi bndnr. Gerçi Enstitünün bn tarifinde Fikir Hayatı önde jrörünmez. Ama biz bnnu. fikir hayatımn temel müessesesi olacak cafdas bir ünivereiter cörüşün bir küi yeri olan universite araştırmaları ile de iUiIi sayarak, bnraya aktardık. Fikir sahibine samiml basanlar dileriz. Simdi de Savm Karpat'ın, bir kavram disiplinini acıklaralım: tttfisft knrulmajıru önermiyor mu? O halde hea de «ayın profeeöriin bu görüş ve öneri. sine uyarak, aym teklifi S«ynı Karpat'a yapacağım, Ve diyeceğim ki: Sizin bn kesin önerinize uynnca, ilk fö*t> çarpan durnm, sizin şu kısa satırlarınızda da, bn anlam ve kavram doğruluğona hiç de sadık ve bağlı kalmamış olmamızdır. O halde evreli bn zemin üzerinde görüşlerimi özetleyeyim. Bakınız niçin? Bu satırlannızda iki kavram veya anlam var: Biyografi ve Röportaj! Jfahut Sivasi Röportaj? Ama bunlann manâ kapsamı veya kavramı nedir? Ve acaba son cildi de tamamlanan ve bizim yakın tarihimizin. 1860 1960 arasını, evvelâ genel tarihin akıjı ve verfleri içinde. klâsik olmuş vesikaları. şartlan, olayları, şahsiyetieri ile veren devrin atmosferini aksettiren bu eserler bir röpdrtaj olabilirler mi? Hattâ olmalarını iste•ek bile? Elbette ki, hayır! ünkü röportaj, aşağı yukarı günlük, geçici, yüzeydeki geçici görüntüleri veren, hiçbir esas hükme varmayan ve bir muhabirin ele aldıgı konuyn o günkü havası ve renkleri ile alıp, okuvucuya hiç yormadan aksettiren sathi görüşlerdir. Röportajın doğruluk veya yanlışlığından da, hiç kimse sorumlu değildir. Çünkü onun zaten bir veya birkaç günliik ömrü vardır. O konuda her yazı yazan gazeteci veya muhabirin, hattâ röportaj, meselâ bir yurtiçi veya yurtdışı gezi verilerin kapsayıp da, bir kitap haline çevrilmiş olsa bile. her ayn gör(ü şahidinin bunları dilediği gibi aksettirmek yetkisi olduğu için, kimse>e bundan bir sorumluluk da dü;mez. Çünkü röportaj, tarih değildir. Vesika deçildir. Sıhhati garanti etmez. Hükiimleri, daha doğrusu yüzeyden görüşleri, sflbjektif bile değildir. Günlük, geçici görüşlerdir. Meselâ bir futbol maçı, bir at yanşı günü, bir İ Ç veya dış muhabir gezisi, yahut da, bir toplantı veya folklor gösterisi üzerindeki harcıilem veriler, röportajlardır. Tabii liyasi röportajlar da var. Meselâ Çumhuriyefin değcrli Meclis vazan Fikret Otyam, bunların Meclisten her güp, en iyi misallerini verir. Hem öyle görüyorum ki, yanlmnlar, tarihçinin eserlerine de. belgeler »larak girebilirler. ce biyografi metodlannnı en na?mda sn pren sipler yer alın 0 Devrin şartları ve tarihi, • Sartlann eseri olan olayların ve bu olaylann sartlara, karşılıkb tesirlerinin araştırılması, • Mense, mizae, karakter, iç filem ve dış ilemdeki eğilim, rormasyon. gayeler ve nihayet ihtiraslar, • Tartht şahsiyetin yaşadıgı devrin kendi üstünde etkili olan sosyal ve bu »rada ekonomik, politik ve tüm toplumsal etlüleri Bunlar ise, bizim irademiz dışında biri kapsayan, vani ihmal edemeyecefimiz, ınkâr edemeyeceğimiz, elimizi kolumuzu vesikalar zincirleri Ue bağlayan, objektif faktörleıdir Ve röportajla. zerrece ilgileri voktnr... Toptan suçlamalar perakende istifalar... Haftamn râporu • • * I I CHP içindeki huzursuzluk, ikl olaganüstü ve bir olağan huzursuzlu, g l bii l l ı n rağmen umulan rultayın birbirini tamamlayan sonuçlarına rağmen. umulan, um | durulan patlamalara yolacmadı. Topu topu altı istita ve onıki kararsız muhalif... I Karauoynnda onca ş Kamuoynnda Karauoynnda onca abartüan hoşnutsuzluğun, hosnutsuzlulı nedenlerinin zaferinden sonra. Dir ı.uven ranu,ı n.u|iu3uı>«» »~ | bürtülü. örneğini verememesinden C.üven perakende istilalar, alanedenlerinin zaferinden sonra. bir olacak, Partisi kopuşunun gum I blldiğine yoğun toptan suçlamalaria desteklenbor. CHP l>önetimı | k d iti l ala nin bagnaz muhalifleri. İnöniTmin 196î'de, «Kırksekizler» İçin söyledlgi gibi, .Partiyi komünizmden kurtarmak uğfun». fisebilul l lah cihat açmışlardır... Dnlara göre. tılusal bir parti olan CHP | Ecevit yönetiminde. .bir sınıf parfisi, sınıf mucadelesinin aracı» naline gelmiştir... 21. Kurultayın onayladıgı tüzük değisikliklerı. I y g «ancak aşm uç partilerinde görülecek, anti demokratik bir whK CHP Ç yazjlrnıştır. Bunların son serisi, 18601960 arasındaH 100 vılın. bütün tarihi sartlarını, olaylannı, atmosferini. vesikaları Ue kapsar Meselâ «Makeılonyadan Ortaasyaya Knvet Pasa» isimll üç ciltlik eserim. daha Enveı Paşa dünyaya gelmeden, Genç Osmanlılat hareketi ile başlar. Çünkn bu hareket. birincı meşrutiyet, arada Abdftlhamlt •uammâsı olmasaydı, ikinci meşrutiyet ve Enver Paşa, havada kalırdı. Mithat Pasayı, Vıldız Mahkemeai zabıtları ve sonra paşanın hâttnılan ile, paşaya ait kitaplar verir. Abdülhunidi. Sadrazamları. Şeyhülislâmı. Harbiye Na2in. Bahriye Nazırı, Hariciyesi, Sefirleri, vesikaları ile anlatırlar. Enver Paşa ve Ittihat Terakki, kendilerini naklederler. 1908 ihtilâlinı Enver Pasadan okuruz. Sonra mesruttyet rievri, harbi umumi. neticeler, biç basılmamış mahrem belgeler! Ve şunu söyleyeyim ki, yalnız bu dent için, 10.000 kadar orijinal belgeye dayanmışımdır. Bu belgeler ise bugün, Türk milli arşivine, bu yazarın, birkaç yıllık gayreti Ue intikal ve teberru ettirilmiştir. \raa iş o kadar da değil. Bu on cildin onu da. feapsadığ) bölgeler itibariyle (Makedonya hariçi; tara> fımdan gezilmiş. taranmıştır. Kafkasva'dan Çanakkalere. Iraktaki Setam Pak muharebe meydamna kadar. Kafkas cepheleri ise, kendi kanımdan bir şcyler verdiğim salıalartlı Bu arada hattâ, Enver Paşanın Ortaasya (taki harekât sahalannı da ihmal etmedim. 15.000 kilometrelik bir uçak ve kara seyahati Ue, Enver Paşanın son nefesinı verdiği ve HimaUya mailelerinden Pamir dağlanndaki yerlere kadar. Tek Adam. tkinci Adam, IMenderes'in Dramı eserleri de, hep coğrafi alan ve açık veya gizli belgeleri üstünde işlendi. Mektep çocuklannın oknl vazifelerinde değil. • ilmem bu tıp bir çalışmaya fürk trv.titüsü, Röportaj ismini vcrebiür mi? Ve eğer bu ismi verebilirsc bunu Knstitünüıı ana hedefi olan doğru kavram kullanmak fikrini ve prensibini tah^kknk etmis sayabilir mi Sayın Prot. Dr. Kemal K. Karpat?.. : . "de, bu S anıyorum kl, benim eserlerim vercrek metod ve dayanakhıra temel I Biyografi ve röportaj eserlerimiz için de görüsünü açıklamayı faydalı bnlmnstnr. Bn snretle de bize. bazı c e vaplar vermek fırgatını verdiJH için mntesekkîriz. KBrpat'ın eserlerimiz hakkında f 3 rüşü şndnr: «Bizde geleneksel olan biyografi bile, halen derme çatma bir tanat olmaVtan ileri gidememiştir. Bu tiirde, son yıllarda isim yapmış Sayın Şevket Süreyya Aydemir'in bir çok eseri bile. gerek kavramlann, gerek araştırma metodlarının ve vesikalannın kullanılışı bakımından, basitleştirilmi; siyasl röpörtajlar olmaktan ileri gidem»miîtir.« Şimdi bn görüş üzerinde, karsı görüşlerimi özetlemeliyinı: Sayın Karpat yazısında, anlam ve ka»ramlann tara yerlnde kuUanılmasını istenlyor mn? Hattâ bunun İçin bir de Türk En» ünkü Sayın Profesörnn vazısı. zaten Çele aldıîı sınırı taşmaktadır. Bn arada, ortaya atanlann tümü birden sosyal bilimler dağarcıklarından bu limsel belgeler çıkartamıyorlarsa da aralarında bu konulara eğili I mi olanlar. umacılık sının şimdilerde epevce genisleyen «sol.un * çeşitll tammlamalarından rastgele seçip. CHP"nin altı llkesijle kıyaslamalar sunahilmektedirler kamnoyuna. Bu kıyaslamslarda. I CHP'nin .devrimciyiz. ilkesinln, «demokratik halk devriroi» sloganı adı altıııda «üretim ilişkilerini yeniden düzenleyen ve ekonomik güce el değiştirten bir 4evrim olarak tanırhladığı belirtilmekte | « b u ait yapı devrimciliği marksist diyalektiğin temel felsefesidir» yargısıyia, partinin sosyalist kayişı kamuoyu önünde kanıtlanmak istenmektedir. Ecevit yönetimine yöneltilen öteki suçlamaI Iarda ise, kitap ve belge karıştırmak zahmetine bile katlanılmamaktadır. 21. Kurultay'da. partinin sosyalist olmadığımn Kurultay bilI d i r i s i n e konması istenmiş ve bu yapılmamıstır.. Demek ki CHP I asırı sola doğru dörtnala akmak karanndadır.. Gene) Başkan, yap I tıfı konuşmada. .CHP'nin soldaki yerini halk tâvin eder. demlş . tir.. demek ki «Yeni bir sol teşekkül edecek, PHP'yi ve Atatürk I çülüğü asan bu akımda karar kılınaCaktır»... «CHP sosyalist ıje. • ğildir> hükmünü. Kurnltay blldirilerine koydurma eabalan 19(7 . çekismesinde de söz konusuydu.. Ve o zaman Genel Başkan tnönü. I bu cabalara. Bunu bildiriye koyarak ilk önce damgası kendi I elimle vuracağım, sonra da Genel Sekretere gel çalıs diyeceğim. . diye karşı çıkmtstı.. Ama şimdikl muhalifler aym knnuya bir kez I daha istismar aracı yapmakta sakınca görmemektedlrler. Esason. I 1967 muhaliflerinl «sebepte haklı, ama zamanda haksız. bulan da . kendlleridir. Ecevifin «CHP'nin soldaki yerini halk tesbit edecek I tir» şözünün eğillp bükülmesine çelince... Asgari insaf, Genel I Baskanm cümlesini sonuna dek gözönünde tatmayı gerektirmez mi?. Ecevit. o cümlesini. .Ama bu solu demokrasi sınırlayacaktır» diye tamamlamıştı. I B I U albukt biyografi bir eserdır. Meselâ •* • • Aleksi Tolstoy'ıin Korkunç tvan. Büyük • Petro eserleri. Enıil Lndwtg'in Napolyonu, Andre Maurois tarafından yazılan Dizraelinin hayatı ve bütün diğerleri gibi, büyük kitapIıkbuın temel arşivlerinde yer alanlar. Ben (1) 16 Haziran, Milüyet. I Böylece, CHP yönetiminin muhalineri. perakende tstlfalar dışında. bu fstifalara fcatıhnayi da göze alaniadan toptan bir I suçlanıa ve yıpratma kampanyasına girişmişlerdir. tşin tuhaf I yanı. Ecevit ekibine karsı. başlattıklan kavgada, tnönü ile bir • likte yola çıkmıskea. şimdi kendileri tnönü ile ters düsmüslerdir.. Kararsıziıklarıpın başijca nedeni de bu olsa «erektir tn5nü'nün önce Majatya. sonra kurnltay daha sonra. ortak grup I k o n u s m a s m * bağlanan umutlar teker teker suy» düşünce. «Biz yine de sizden baska genel' başkan tammıyoruz» diyerek, başıboş snçlamalarına bu, «sözumona kadirşinasligı» bedel yapmakudır lar. Ama bu «sözumona kadirsinaslık» tnönü'nün uygar mesrniyetçiliçl ile taban tabana zıt bir şeydir. I m daha uzun uzun omur • daha da uzun ömür ömür ALTIN SERİ PİLLERİNDE BEREC ve \KiVi IKRAMİYELIDIR llâncıhk: 7838 4993 ayın Enver Naci Gökşen'in cKitap Yılı ve Çocuk Edebiyatı» adlı bir makalesi çıktı. Bu makalede belirtilen kitap. sevgisini aşılamada çocuğu temel tutma förüşüne Katılınm; «Çocuk Edebiyatı» düşüncesine ka. tüamam. Yazar, kendi eseri olan «Çocuklar tçin Edebiyat» havasından bir türlü sıynlamamış. Oysa bugünün modern pedagoji yön temlerini heptmizden iyi bilir. S Çocuk edebiyatı bir bakıma anlambilımin uğraş alanına gırer. I I Görünen odur ld, bir slyasal partinin Bzellikle her slyasat partiden çok CHP'nin gerektirdiği uyumluluk içinde. epey yadtrşansn bu garip baskaldırma, hesapladığı patlamar.ın perakende istiftlardan öteye gitmediğini farkedince, yöneticileri. htkkında ferekli tedbirleri «Jmağa tahrik ederek, veniden bir enmbfirtü koparmağı kurmakta, o zaman maçdurivet maskesini vüzüne ta I karak İnönü'vü vine yanına cekebileceğini düsünmektedir. I I I Geçtiğimlı hafta içinde 100 bini aşkm öğrenci üniversite sJris sınavlanna katıjdı ümntln muvdular?. r.uzel havaller kuruyorlar mıydı?» Bu sorulara gönü) rahatlığı ile otumlu. ce I v»p vermek çok zordnr. . t w.,.r I Bir sürü formaliteyi Umamlayarak kafılırouf sımnAıHk conuçları, sınav gününden önce bellidir çünkü.. Smava giren her I iki kisiden ancak biri üniversite sıralarına ulasabilecektir.. Ve | istediği üniversitenin sıralarına değil, elektronik beynin göstereceği üniversitcnin iiralarma.. Elektronik beyinle yetenek avrımı yapahilecek bir düzeye frelisimiz kıvanç verici. ama bir de dışarda kalanlara yer efisterehilse o elektronik berin.. Dısarda kalanlar. her vıl çığ çibi hövüyen bir sorundur Tür kiye için.. Devlet bu genç insanlara ne vükspk öğrenlm olanajı I | I ' Girenler ve dışanda kalanlar Bir yaştan sonra alnıı çocuğa blr yaş çizgisın. den sonra, sanatın. edebiyatın özünden, zevkinden de bir şeyler vereccğiz ki, düşuncelerin derinliğine, yaşamın sırlarına erebilsin, bunlarrfan da öte, yazmasını, konuşmasını o luştursun Bunun için cnları en usta ressamların, heykeltraşların, müzisyenlerin, mimarlarır, şairlerin, yazarlann en Cstün eserleriyle karjılastıracağız. Düşünmehyiz kı evren. tabiat çocuğa en son çizgısiyle görünür, bunların çocukçası yoktur. Bız de çocuğu, lnsanoğlunun yarattığı eserlerle yüzyüze getireceğiz. İlk yıllarda akıcı, çekim'.i türlerden seçilise dikkatin psikolojik yararı vardır Bunlan ise «Çocuk Edebiyatı» diye nitelemek, ya da kahramani çocuk olanlannı böyle bir ada sokmak yanlı; bir.vargıdan dogar Edebivat kendi varlığını. özünlüŞü. nü ve bütünlüğünü korur Ş u rasını da belirtelîm: Kabiiivetli çocuklann övküleri. şiırleri, anıları «Çocuk Edebiyatı» adı altında incelenebilir. «Çocuk Resimleri» gibi.. Değerli şair ve yazar Osman TCrkav'dan ngreniyoruz, lnternational Who's Who in Poetry'nin 1972 • 73 siir ödülünü 15 vaşındaki Julia Webley almıstır ödul kazanan şiirden bir dize: «Derin ve ynmnsak düsnncelere gömülü» ve bir son: «Gökvüzüne bâkıvornm / ve yakalıvorum tünesi / Oynavarak çölfın gerisinde ' Utançsız bir ırnzelliie eömülü.» Şimdi sorarım: On bes vaşındaki bu çocuk, Çocuk Edebiyatı d'enen bir yahnlık içinden eelseydi, başka deyisle, büyük tngiliz edebiyatını içten kavramasaydı, bu çizgide bir şiir yazabilir miydi? Bizim de harikalanmız, önce klâsik vetiştirme çemberini parçalayanlar. çocuksu sanat anlayışı ortamdan. çocuklara özgü havadan. siirden kendilerini sıyıranlar arasmdaıı çıkmıstar Sayın Kemal Demiray'ın «Çocuk Edebiyatı» adlı kitabı, Fuat Baymur • Kemal Demir ikilisinin hazırladığı «Çocuk Edebiyatı Antolojisi» eski yılların edebi.yat «nlayışina cevap vermiştlr. Y Bugünün teknikbilimsel gücünün yarattığı enerji, anlayış ve zevk karşısmda bu eserlen şüphesız başka özde yazarlar; daha doğrusu büyüklerin etkilendiği güzel, çekimli. çocuğun elinden bırakamıyacağı üstün sanat e^er lerinden seçmeler yapar, yoruin larla değerlendirirlerrfi. Çocuklar için derinliklere inilmesinın yaran büyüktür TARTIŞMA karşı kazanıian Sedan zaferlno"en sonra Bı«mârk'ın söyleMi|i «Zaferi kazanan Alman iikoknl ö|retmenleridir» sözünü duyan Osmanlı toplumu bu sözün bu kez de Balkan ülkeleri açısından doğru olduguna manmıştır. alkan uluslarının güçlenme. sinde, Osmanhların da hareketsiz, uyuşuk v e güçsüz bir toplum olarak kalmasında toplumda yayılan genej kanıya uygun olarak eSitimin ve öfiretmenlerin rolunü gören vazar tbrahim Hilmi der ki: «Bueün Balkan hükümetlerini vetistiren. Balkanlarda kendi tebalanmızi vırlıgrmıza, mev cndiyetimize dü«man eden. bnnea kanlı vakalann hndusnna (ortaya çıkmasına), bnnea elim ( a n ) laviata sebep olan hep mnallimler, muallimlik kisvesivle ieravı fesat eden eskivadrr. Türklöie bn kadar hasmı bîaman vetistiren. hütün Baikaniarı hep atese veTen hep mnallimlerdir. Seneleree frsat tohnmnnn rahlelerde. kiliseterde Hristivanlarm efkânna rerlestiren. alevlendlrrn hep mnallimlerdir. Bizde ise. haikı nvntan, eehaiet v e tıassnba knrban eden. hrn ilkmektep mnaliimierimiıin «saâniiiJrî. «mmilili. fikirsizliîi dir.» I I ILAN Devlet Orman İşletmesi Andırm Müdürlüğünden 1 Işletraemizin Tokmakh Orman dışı deposunda mevcut 15.000 Kg. Reçine 19.7.1972 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 13J0'd'a açık arttırma ile 3/4'ü vadeli 1/4'ü pesin olarak satışa çıkarılmıştır. 2 Satı? Andırın Orman Işletme Müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 Teminatlar 19.7.1972 günü saat 13.30'a kadar tahsil edilecektir. Banka teminat mektubu verenlerin işletme adı ile satış gününü mektupta belirtmeleri lâzımö^r. 4 Satışa ait ilân ve şartnameler Orman Genel Müdürlüğü ,Maraş Orman Başmüdürlüğü, Maraş, Adana, Antakya ve Osmaniye işletme Müdürlükleri ile îşletmemiz Muhasebesin'de görülebilir Taliplilerin belirli gün ve saatte teminat mektuplan Ue birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. (Basın: 18194) 5011 Dünya öyle hızla dönüyor ki, çocuk çok kez bizden ilerde. Hele bir yastan eonra çocuk, çevresinde olup bitenleri, aile facialarmı bizden iyi kavnyor, sinemayı, tiyatroyu, televizyonu, sergileri bizden İyi degerlen diriyor. «Çocuk Edebiyatı» ne ola? Çocuk edebiyatı diye yutturmacaların saçmahğım hepimizden önce o seziyor. SONUÇ S Elinden tutulmah ocufun elinden tutulması ö nemlidir. Çocuğu metnleketin yarınki günlerine, belirgin bir ülküye göre yetiştirmenin, ona terbiye kurallarını benimsetmenin, benliğini duymanın, kişiliğe bürünmenin yollarını göstermenin değerini kim inkâr eder? Çocuğu bu özlenen ölçüde yetiştirmek için, anaların, babaların, öğretmenlerin. bir de soylu çoeuk yayınlannın yardım v e destekleri küçümsenemez. Kitap başlıbaşına öğretir, eğitir, karakter yaratır, yaşam savaşına hazırlar; yeter ki iyileri seçilsin, bir gözetim içir.de sürdürülsün. Bu sürekli ve dirençli çalışmayı da, özellikle öğretmenlerin yetişkinli|i ve duygusallığı sağlıyacaktır. S a yın Gökşen'in yetiştiriciler üzerindeki endişeleri çok yertadedir. Çocuk yayınlannm bugünkü başıboşluğuna, körpe dima? ları serüvenlere sürükleyen ortamına seyirci kalışımıza karşı yazann tepkisini Svgüyle karşılanz. Xe var ki, erekli, güdümlü, bilimsel, kültürel yanı baskın bu çocuk yayınları, daiianna göre usta kalemlerd'en de çıksa, edebiyatla alâkalan yoktur; bir çocuğun kendi görü'ünü, duyuşunu belirtmesinin, düzenli konusma'inm edebiyatla alâkası olmadığı gibi. BunlaT dilin, Türkçenin. dilbilgtsinin. C özün kısası: Çocuklara bilgı, kültür, gelenek, ahlâk, fazilet. ulkü, mücadele ruhu asılayan çocuk yayınlannı edebiyat denen büyük sanatla kanştırmamah, ' edebiyat ve şiir bir sanat oJduğuna göre. bunlan da diger sanat dallarının ürünlenyle birlikte, çocuğa en ulgun örneklerle yorumlar içinde vermeli, Ingiltere'de yapıldıgı gibi, çocukluk" yaşları ilerledikçe ö e * sezgileri özenle seçilmiş eserler üstünde Relistirilmelidir Süleyman HANÇERLİ Ankara B ne de iş verehilmektedir. Esasen. ünivprRİt<~ıe eirme mutlnlu^n l na erişh>. üniversite öğrenhnini tamamlayabilen elemanlarıraıza I dahi ıs bulmakta bir güçlük çektieimiz bilinen birsevdir. önolanak vermediçi havlitoplumda. bir de diplomasız olmanın Ama diplomanıngioerek tüm topluma çoçu öçrenim dallannda. asker I kişiye. bunca ucuz oidueu. vükleveceği hnnalım. çözülmesi lik trörevini vedeksuhay olarak yapahilme dışında sahihine bir I eüç dertler açacaktır vöneticilerin basına.. Reform döneminde, geciktirilen, savsaklanan reformların nelere maloiabileccğini hatırlatan. «periodika tehlike çanlannın en I bfirüfüdür, geçtigimiz hafta yapılan üniversitelerarası jrlriş sı I ı n'avlan» J CUMHURİYET 1 , ••••••••••••••* TEŞEKKÜR Kardeşim Nasul ARABAClLAR'ın ani rahatsızlıg] ürcrtne, kaldırüdıgı lekirdag Devlet Hastanesinde, tıastalıjını teşhis ederek.. kısa zamanda stfüıatine kavuşturan Opr. Dr. Halit MADAKBAŞI •••••••••••••Nimıımmnıınım Balkan savaşı alkan Savaşı ile ilgili ilglnç yazı dizisinde sayın araştırmacı. Bizansvari zararlı politik çekişmelerin ve orduya polıtika sızmasının toplumu nasıl bir felâkete götürdüğünü anlattı. O devrin yayınları incelenlnce, felâketlerimize diğer bir neden olarak da eğitim alamndaKİ geriliğimizjn eösterildigi dikkate çarpar Hattâ denebilir ki, bu sonuncu neö*en toplumda en yay gın şekilde benimsenen nedendir ve kisas# da olsa üzerinde durulmaya değer: Gerçekten, Balkan Savaşı v e getirdigi felâketler, toplumun zihniyetinde birden su kanmın yerleşmesine sebep olmustur : Balkan uluslan başarılarını askerî faktSrlerden çok «maarif*» önem vermelerine v e «muallimlerine» borcludurlar. Osmanlıların yenilei! 1 ! de «maarîfsizlikten, mnallimsizliktcn» ileri eelmîstir. Bu sırada. 1870'te Fransızlara ve yakuı ilgılertnj esırgemıyen Baştekım Ur Neyır özş>ıra Hemşıre Sabrive Tetnel, Selvı Karavagız, Müzeyyen Yarmacı ve üiğer personeı iigiülerinden Nafız Sokuleah Mehmet ü ü n . gör'e minnet ve şukranlanınız» sunarız. C\aım AKABAC1LAR nn B SONUÇ ılkan <:ava«ı. Tîi'Vivp'ıîe n». retmenleıin ve eğitimin toplumsal degismedeki öneminin anlaşılmasma yardım etmis aydınlamnızı egitimin gücü üze rinde düsümrreve vöneltmistir Bu alanda ileinc fikirler ileri sürülmüstür Ne vazık ld. 1914' te patlavan 1. Dünva Savaşı bun ların uvgulama alanına konuimasını engellemiş, dikkatleri *e eneriileri başka alanlara çevirmiştir BUHAR ve KALORİFER RAZANLAR.MZIN tamirleri içtn blze telefon ecün En venmsı? Kazan en verimlj blr haJde Bayındırlık şartnanıpsme uygun olarak teslım eoilir. tmâllerrle yerıne Ronması musüuı olan kazanlar verlerinde tmâl edillr tabrika : Arapcaırj Sanzeybelî sokan NO ib TeJefonlar: Saat 8 1 ? arası 44 43 n Saat 13 2u arası 33 ib 85 (Cumhuriyet 5016) İSTANBUL VALİLİĞİNDEN : tümiz Sivil Savunma Müdürlüğünde münhal kadrolara 657 sayılı devlet memurlan kanununun 48. maddesine göre memur alınacaktır. ARAN1LAN ŞARTLAR: 1 Lise (veya muadili) mezunu, 2 Askerlik görevini yapmış olması, yüksek okula devam etmemeleri, yapılan tâyinı müteakip talebe olduğu anlaşılanlann görevlerine son verüir. 3 Kamu haklarından mahrum bulunmamak. 4 Daktilo bilenler smavı kazandığı takdirde tercihan alınabilirler 5 S:nav 28.7.1972 günü saat 14'dedır. Talıplerin mezkur günden evvel tahsil belgesi ve nüfus hüvıjeı eüzdanlam le Sıviı Savunma Müdürlüğüne müracaatlan ilân oiunur. 6 7.1972 (Cumhuriyet: 5014) B İst. Dz. Tek. Sat. Al, Kom, Başkanhğından 1 Kapalı zarf usulü ile 150 M su aeçiımp? enerji kablosu satın alınacaktır Muhammen berielı 83 7IK1 lırs olufj geçicı teminatı 6435 liradu Kvsaf ve sart'iHmelerı kumtHii. numuzda, ANKARA ve tZMÎR Leva7im Amirlıklprınrlp B h. rülebilir 2 Ihalesi 26 TEMMUZ 1972 günü saat IOIKIMB Küsımpüşadaki komisyonumuzda yapıIacaSından ısteklilerın «Hfı savılı kanuna göre harırlayncaklan tekllf mektupla.rını ıhaie günü saat 9'a kadar komisyonumu^a vermelen (Basın: IWiU) 5008 Dr. l a h v a AKTÜZ Eğitim Fakültesi Asistanı NİMBÜS İLÂN GİRESUN C. SAVCILlOlNDAN Giresun Yan Açık ve Kapalı Cezaevinin 1972 mal! yılı Ihtiyacı olarak aşağıda miktan yazılı Sıfır Etl, 2490 sayılı Kanun hükümleri eereğince kapalı zarf usulö ile lhaleye çıkarılmıştır. Ihale 31 TEMMUZ 1972 Pazartesi günü laat 10.301da S a v . cılıŞımızda toplanacak Komfsyon huzurunda vapılacaktır tstekliler sartnamevı Giresun Cezaevlnde eörebilir tstekülerlrı tpklif mektuplannı ihale saatinden bir saat evve] Komisyon BaskanlıS'na vermeierl tlSn olunur G t n ı l Sığır etı Miktan 6U00 Kilo rutarı iiyatı L1 Krs. Li. Kr» 90 000 00 15 00 Geçicl Teminatı Lı Krs. S.750 00 SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemiz UluHlarara'i Iktisal Kür'ü^ıınrlp açık bulunan asistanlık ıçın 10 Temmuz 1972 tarıhitıde yapıUıağı ilân edılen sınav ertelenmiştir. Duyurulur. (Basın: 17972 A 11128) 5010 (Basın: 17377) 5004