27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AYFA DÖRT :CUMHURİTET: 30 Haziran 1973 fTE böylece. büyük blr kaAn topluluğundan yet'd alındıktan sonra »ıra, yatancı devle^t hükümdarlarının eslerine protesto telgraflarını çekmeye gelmişti. İ KURTULUŞ SÂVÂŞINDA Bilindigi gibi Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıktan sonra ilk olarak Amı«yı'ya gitri. Oratfan bütün memlekete bir tâmim yayuüadı. Bunda, yurdun her yerüıde Müdafaai Hukuk Cenıiyetlerinin kurulması, düşrnanm. yurdu isgalinin ve yap» tıklannın protesto edilmeri İsteniyorcfu. îşte Atatürk'ün bu emrini, Türk kadınlan adına ilk olarak yerine getiren Saime Ayoğlu'dur. O tarlhî fünlerl âdetl yeni. den yaşamamn verdigi bir heyecanla amlannı anlatmaya devam eden Saime Ayoğlu'na, «Düsman devletlerin kıraliçelerine ve Cumhurbaskanlan e ş lerine proteıto telgraflan çekmek nereden akhnıza geldi» diye sorduğumda tfiyor ki: • Bu komıda en büyük desteJim ve örnegim kocam olmuş. tur. Baktım ki b«yler Müdafaıı Hukuk Cemiyeti adına düsmsn hükümdarlanna protestc telgraflan çekiyor, bunun üzerine efime dedim ki: Doktor. siz yazıyorsunuz, biz niye yazmıyalım. Bit de ktraliçelere yazalım. Bunun üzerine hemen bir protesto telgraft yazdım ve gSndertneye karar verdim.» Saime Ayoğlu'nun ararfan 53 yıl geçtikten scnra yeniden ken di el yazm ile yazıp bize m n dugu bu telgrafın metni aynen söyledir: «TOrk milietinin kmdınh erkrkll. savaşlarda can vermekte aslt dusnnmeyeceğinl, eger l i . lâh ve eephanemiıin balanmadıgına flmit bajtlanıyarsa dn«m n l ı n ttrnsklanmııU bogacağımın Te gerekine toprajhn ö t tdnde Bcrefcis yasamaktansa. Röportaj: Yabancı hükümdarların eşlerine çekilen protesto telgrafı Sairae Ayoglu'ndan bu telgrafın meraklı hikâyesıni d<nlemeya devaro edelim: Peki. bu protesto telgraflarına hangi dilde yazıyordunuz? Franaızca mı, Ingilizce mi? Ben müsveddesini yapıyordum, kabiliyetim vardı edebiyata. Bu yolda doktora da yardımcı olmuşumdur. Ben telgrafın müsveddesini yapıyordum. O za man Kastamonu'da son derece centilmen ve fevkalâde Fransızca bilen Ağır Ceza Hâkimi vardı. Erkeklerin de, bizim de çektığimiz protesto telgTaflannı Fransızca olarak o yazmıştır. (Müdafaai Hukuk Kadınlar Cemiyeti Genel Sekreteri Saime Ayoğlu anlatıyor) Ya istiklâl, ya ölüm V TELGRAFI çskmek üzere iken Vali Cemal Bey, bana dedi ki: Siz buna imza atacak mısınız? Tabiî Kâtibi Umuml olduğum için benim atmam lâzun. Bunun üzerine Vali Beyle ara mızda şöyle bir konuşma geçti: Bunu iyi düşünün, madalyonun bir de tersi var. Millî Kuv vetler muvafiak olamazlarsa sizi asarlar. Assınlar, ben karanmı ver dim: cYa istiklâl ya ölUm.. Ve basıyorum imzayı ve gönderiyorum.» Bir merakımı gidermek için kendisine soruyorum: ( Bi 1919 yılında Kastamonu'da valilik yspmış olan Cemal Bey, Müdafaai Hukuk Kadınlar Cemiyeti ne büyük destek olmuştu. toprağın sltınds kahramanca yatmayı iereih edeceğimizi bildiririı. Kastamonn Vilâyeti Müdafaai Hnknk Kadınlar Cemiyeri Kâtibi Uraumiyesi Saime FERRL'H Gelinliklerini bağışlayan gelin ARIM yüzyıl öncesinin amlannı dile getiren yiğit Türk anası, konuşma ilerledikçe yorulacağına daha da canlandı ve asil TUrk kadınının Kurtulus Savasındaki bazı tipik fedakâıhklarını şöyleca dile getirdi: • Bir giin Mevlevî Dergâhında bize ayrılan yerde oturuyoruz. O gün nöbet sırası beflimdi. Kapı tüc tık etti. Bir bey, siz yaşta, belki sizden biraz yaşb. Enine boyuna... Hiç gözümün önünden gitmez. Yanında bir de çarşaflı hanım. Benim de basımda, namaz basörtiisü var. Buyurun, dedim. Ben tephir memunı Ziya, yanımdaki de kızım Hatice, dedi. Ne istiyorsun kızım, demeye kalmadı, başında büyük bıı sepet, baska biri içeri girdi. Bu Hatice dedi ki: cNikâh oldum. Yann akşam evleneceğiz. Fakat bayraklarım siyahken, vatammı düşman işgal etmişken gelintik giyemem, tel duvak takamam. Geiinligimi, tel duvağımı, bana takılan altmlan Müdafaai Hukuk Kaduüar Cemiyeti'ne bağışlıyonım.» Ve ben o sırmaü bohçayı aldım, gözlerim yaşararak. Bu hâtıramı da unutamam.» Saime Ayoğlu; esi, kın re torunu üe Antalya'daU evlerinde 70 ve çocuklan bir defa görmüstüm. Beni pek de aralarında görrotk istemiyorlardı. Zaten başka hiçbir yerde karsılaşmamıstık. Yengem şişman, kendini ve çocuklarını beğenmij, burnu Kal dağında bir kadındı. O günkü karjılasmamızda annemden alaylı bir sekilde bahsetmek için fırsat an yor, amcam lif kanştınyordu araya. • tyiler, Yengen biraz rahatsız. Ihtiyarük gayri blıimki... Daha öyle pek yaslı değilsiniz. • ';•'«•. Avunmak istesek de zaman geçiyor. > ' Ben konuçmayı devam ettinneye gayret etmesem, çocukluğumdaki gibi karsılıkli sükut edip duracaktık. Gene aynı yerde mi çalısıyorsunuz? Bu ya;tan sonra is değiştirecek değild) ya. Ben de lâf olsun diye sormuştum. Daha bir müddet oturmak nryetinde olduğunu görünce ben de altıma bir saadalye çekerek karsısına oturdum: . Yorucu bir İs sizinklsi.. Yorucu... Bir sey söylemek isteyip de söyleyemlyonnuı gibi bir hali vardı. Kahvemiz, çayımız da yok ki blr ( e ; lamarlasam. O, sigarasını yeniledi: Kahveye, çaya lüzum yok. Bu kör olası hepsinin yerini tutuyor. . Cebinden bir feyler çıkarUcakmıı gibi yaptı. sonra vazgeçti. Çok fazla içiyorsunuz... ' " • •'» . • • • • ' Bu namussuzun alıjkanligı hJçfclrine be'nzemiyor. Isterseniz bırakırsuu^ bırakmasanj» bii«, azaltabUirsJniz. ^ / 1' ,^J, ' ^ N'ihayet biitun cesaretlni topladığina kanaat fi.tirmis gibi: Celâl, sana söyliyeceklerim var. Şimdiye ka. dar niye söylemedin dersln belki. Annenin vasiyetl böyleydi. Sana verdiğim emanetleri demişti, oğlum yirmi yajına girdikten sonra vereceksin. Hesabıma göre yirmi yaşına gireli dört ay kadar oluyVr. Pek fazla geç kalmış sayılmam. Cebinden çıkardıgı büyükçe blr zarfi ıızattı bana. Demek bunBa annemjn emanetlerl vardı. An' nemden bahsedilmesi bile artık hosunia gitmiyprdu. Fakat bu adamın karjımda oturup durması her seyden fazla bçni sinirlendiriyorda. Size bunlan verirken çok mu hastaydıT ' , Çok hastaydı. Biliyor muydu öleceğiııi? Biliyordu'. '• . Bunlan verirken bajka blr sey törledi mi? Söylemedi mi? Yavrumu senden baska emanet edecek kimsem yok, iyl bak dedi. Yeniden susmustuk O bunlan söylemek tste ' mivordu. Fakat yalan soylemeye alısamamıstı her. Y Kağnı arabasında donan çocuk TOĞLU, insana hüzün veren bir baska anısını ds şo> le anlatıyor: «Bize çamaşırlan, oturdugumuz Vali konağının salonu müsait olduğu için orada dikiyorduk. Benim bir Ermeni «sçım vardı. Sabah gelip aksam giderdi. Fakat o gece misafirlerim olduğundan erken bırakmadım. Bir ara aşçı kadın, Hanım, dedi, seni asagıdan biri çağınyor. Kim, diye sorduğumda, Bir erkek, dedi. Lâmbayı elime alıp a?agıya indim. Karşundaki adama; Kimsin sen, dedim. Bekçiyim, dedi. Yanımda bir kadın var, kucagmdaki çocuğu ölmüş. Gcl bakayım bacım buraya, dedim ve kadını aldım içeri. Kadın konusmaya b&şladı: Kagnı ile mermi taşıyorduk. Çocuk arkamda idi. Yanımdakiler. çocuğu yorgana saralım da fiseklerin olduğu yerde dursun, dediler. Şardım yorgana, oraya koydum. Yürürken, bir de çocuğa bakayım dedim, baktım ki donmuş çocuk. Burası yakındı. Kocam benl buraya kadar getirdi, bu bekciye teslim etti. O da beni buraya getirdi. Bu sözleri dinledikten sonra kadını teselli ettim ve dedim ki: Şen şimdi al şu çocuğu, lmam efendinin evine götür O, camiye koysun ve başında beklesin, yann sabah, MUdafaa1 Hu kuk Kadınlar Cemiyeti çocuğu defnettirecek. Sen müsterıh ol bacım. Bakın milletçe çalışıyoruz. Yukarısını bir görsen, herkes hanl hanl çalışıyor. Hepimiz çoluk çocuğumuzla hızmet edip bu memleketi kurtaracağız. Yukanya çıktım, kadına yatak yaptırdım, kamını doyurdum Hadi bacım sen yat, dedim. Uykum yok, dedi. Yoksa gel, bizinüe otur, dedim. A halde. Kızkardeşinin oğlunn devletin çocuk yuvatarına bırakıvermekten sıkıhyordu şimdi. Böylesi beniro için çok daha iyi ölmuştu: Onlara v« cocuklarına tahamraül eUnektense kimsesizliğlni • bilerck. gene kimsesizleri» arasında yaşnmsk ter» cih edilirdi. Birdvnbire'aklıma gclmij gibi: Sever miydinJ^ onu? dedim. ' Kii? Annemi Durakladı. Birdenbire cevap veremejlçlnden söylayeceğinin ne olduğunu tahmin ettim. ölmüstü. Pekala istediği şckilde konuşabilirdi. ağlıyahilirdi hattâ. «Seviyordum, çok iyiydi» dijebilirdi Sevmezdim. Çocukken de mi? Çocukken de. büyüyünce de... Bana biraz hayatından bahsedebilir mlsiniz? Ben de ancak senin kadar biliyorum desem yalan olmaz. O da bizi sevmez, hiç birimizle konuj mazdı. Cıva eibiydi çocukken; hepimirte ba;a çıkardı. Muallim mektebini bitirdiğinde de çok neseliydl. Bunlar (reliyor nklıma. Son gördiigünnzde? Guçlükle tanıyabildi beni. O hayattan hiç bir eser kalmamıstı. Biraı evvel söyledikleriml mınldandı sadece. Ben de çok arzu ettiğim bir $ey1 ögrenmek is» tiyordum. Kalkmak tçin kimıldandığı sırada: Babamı hiç gordünüz mü? dedim Görtnedim. O hâdiseve dair ne biliyorsunuz? Belki benim bildiğira kadarmı sen de Mlirsin. Amçamın çocuklarınıır, yengemin, tmalı konut malarından annemin diirüst sayilmpan .bir eıUn• m* yaprığıni tahmin ediyordnm. ' . 'V .' Ben hiçbir sey bilmiyorum ki! ' Kendisiyie konuşmadım. Yalnıı öğrendt» gime göre; baban olacak adam zorla kaçırmıj an» neni. Evlenmi;, sonra bo^anmı;lar. •Ben bu kaçırmaya pek de tnanmıyorum. tltn adamı bir şey sezdi ki musallat oldu. Zaten hoppanın biriydi» demek ist» gibi bir hali vardı. Bn adam sadece onu defit, kitnscy! sevmemisti belkl de. Hayata karşı bir isteksizlik vardı kendisinde. Eh. Celâl ben gideyim artık. Geç kaldım; yengen meraklanır Ben gene gelir seni göriirüra. Sen de uğrayıver ara stra. Bizi büsbürün unatma. Güle çiile efendim.. ! Czerinden yiik atınış gibl bir hali vardı. Ara iirâ uğrayrver sözünü, evlerine gitmiyeceğimi bildiğinden söylemişti. O kapıdan çıkaı çikmu miitalâa «alonuna çıkmı; Zarfuı Içindekileri merak ediyordum Ne bırakmıs olabilirdi ,bana? Zarfın üzerindeki kırmızı kordelayı cözdü'm. zarfı bi» kenarmdan acele yırttım: tki kartpostal. bit vesikalık resim, eski bir hüviyet ciizdanından başka bir sey çıkmamıştı içinden. Aradım belki bir mek tup. yahot da başka bir kâğıt. bulurum diye Baska hiçbir.;ey yoktu. (Arkaaı r»r) MLKOÇOĞLIJ ÇALINAN TAÇ Yajon »e çhuHiı AYHAN 8A?OĞİÜ BU. SSMİM Sİ5İ BİKÎ OLDUSOUU 04 Bie. VOUJUU BUU;P Y A RI N DİŞİ BOND cBu milletc benim oğlum feda olsun» T. C. İstanbul 18 Asliye Hukuk Mahkemesinden İLÂN Hâkim: Hikmet Keskin 8539 Kâtip: Necdet Karaalp Daralı Hasip oğlu Emın: Eminönü Tavşantaş mah. Şimşek Han Merdiven dairesi, kat 2 No: 7'da mukim, Daralı Ali oğlu Mustafa: Ay ni adreste mukim. Davacı tstanbul Munakemet Müdürlüğü Vekili Avukat Çiçek Ecemen tarafuıdan aleyhinize açılan gaiplik ve tescil davası sonunda: 1 DavalUar, Emin ve Mustafa'mn gaipliklerine, 2 Eminönü Tavşantaşı mah. Şimşekhane sok. Eminimerdiven dairesi kat 2, kütük 496, pafta 135, ada 626, kapı 7 numaraü gayrimenkulün Hasip oğlu Emin ve Ali oğlu Mustafa adlarına olan kaydın silinerek davacı Hazine namına tescüine ve 15 lira ilârn harcı ile mahkeme masraflan Ue 650 lira vekâlet Ucretinin davahlara tahmiline temyizi kabil olmak üzere 1.6 1972 tarihinde karar verildi. Ilân tarihinden itibaren temyiz müddeti 20 eün sonra başlamak üzere ilânen teblig olunur. (Basm: 17673) 4699 ı....... •••••••••••», 27 , • : Yazan: Zsolt HARSANY Çeviren: Tarık ÖZBİLGEN TİFFANY JONES D O H I U « | Tarık Z. Kırbakan [ Uert Saç *c £flhre*t Haıtabklan IMBtrhamnın latiklai Csd Parmakkapı No M I KLJ H I I H Doğallıkla, bir dunırn tnılmak pek öyle kolay değildir, diye sözünU kesö e'jçi pencereye yeniden bir göî alaraktan. sanmaJctaydı; Oyga «ı Bu fırsatı kaçırmamals gerekir. ' Galile, karsıük . verecek yer aşağılık ıçgUdülerin en yüksek Herşeyden önce bana. Prens'in de konustnayı değiştirmeyi yeğ sanat ve özgürlük düsünü ile emrine ne vakit gjrtbileceginizi ledi. Öğle vemefinl Sagredo'da efı kaniı tiraninln atbaşj birlikSöyleyebilir misiniz?» yedikten sonra Sarpi'ye gittl. te gittiği bu kentı henüı yenl Ders yılmın sonundan iti Orada da, yüreğini uğraştu*an tanımaya başlıyordu.. baren. Ağustosun yansına doğ şeyden'söz etti: Zaman gelmişti; prences, vâru. Bana söyleyebilir mlslnız, ris prens ve eğitmen) Siivio Pek güzel. Notluyorum: azlz kardeşim bir CTimhuriyet' Piccolomini'nin bulunduju ge«Frusca»... Ağustos ortası.. te adaletsizlik. olanakh mıdır? niş salona Galile'yj bizzat şanFiks angajman... Mükemmel! Adaletsizlikten ne anladı söyle götürdü. Bilginin Piza'da Diplomat ile nezaketen bir ğınızı bilmek isterim oğlum. kendisipe rastladıgından bert kac sözcük daha komıstuktan ömeğin bir soydış ile du eranddöses biraz viğlanmıstı. sonra ztyaretçi. kendisine veda rusrnasında bir soyiu haksız ise. Picoolomini sagduyuhı canh etti. balnşh, «nerjik halli bir adanv herşeye rağrnen kazanır mı? Mantauto'nun, glzli Venedik Bu. olanaklı re hattâ çok dı; bir asker olduğu daha İlk hükümetine UişkiD telBnleri, olasıldır: fakat devlet açısından bakışta anlaşılmaktaydı Onbeş Galile'nin anladığını uzun »Ure bir adaletsizlik değildir HalkJ v?$mda iri b'ı çocuk olan vft. ugraştırdı? Sevdiği kadının geç yönetebilmek İçin kTjvvetU bir ris orensin Bylesine uzun bir mişi kkında kuşkulu şeyler soyluluğu korumak onun vara kafası vardî fct Insan onu bir öŞrenmiş bir adam gibivdl. nri8dır Ben bile. bir oatrisye biçirasizlestirici avnada seyretSagTedo'nun sarayına vardığın nin ölümle va da alenl cezalan tiŞini sanırdı Burnu blı helvadıriyordu «esl da. ayrıntılannı nereden öğren dırılmastna her Taman karşı ' kahaîını erginceydi ve veteneksı» diğini saklavaraktan. sorunu cıkmısımdır: bu vönetmen suıı tam ona açtı: fın otoritesinl baltalamak ve pörüntimü w d ı Fakat karşıla» «SerenlS5ima»nın, gizli • v« •dolayısnla da ülkemizirı varar vışı hoş ve sempatiktt: profesalara göre vöneltildiği doğru lanna aykın olur Yurt varan sfirün kompümanlannı nezaket» ns vapılan »e» daima adalet le Rarşıladı Galile ona şahamu? n vapılmıs bir Itompas arma Doğallıkla Bu, kimse İçin Udlr bir sır değildir. Niçin sordun? Cğeı ıyt anladımsa demek ga etti re bilgisİnJ kısaca açik Herkes cumhursal hükü halkın hak elde etmesi arzula lıü. Cosimo onu vararlanması na bıraktlmavan bir ovuncafın met biciminl Bvmekteyken ben, mr dPSildir? karşısındaki blr çocuk Sibi, bu görUnUmUn ardında sakla Evet stra nalk Oilgisizdlr nan şeyt doğrulamış bulunmak Olanaklnrs sahip oluncava dek. uslu uslu dinlemekteydi Piccotayım. urun bfr sflre de kamu«al va lomini sorunu militer âlana aie> tardı Siz bununla uSraşmayınız. sanımdan uzak tutulmalıdiT Onu bllırlsizüSinrİpn kurtar Bu bövle çok tyidir Sonuç ola er, aeaı Közönünde rak biz bafımsız bir devletlz. mava e*lı$msk daha Hofru ol aaıma ülketıin yararlanju tutaBana tfalya'da. Papaiık'a kafa ma* mı? cak yerde het çeşit soyutl«m8 tutabilen birden baska bir dev NPVF varar? Bunun onu d* larla uSr ş»rak biivük yanılp :$H let gn=»ı»r^hilir misiniz? h mııfii' laiîir»*!^ ««mr mısı ııyorlar Benlm bıra» sert o!»n durumunt) eskl asker dıllm) bagışiayın Ör Bu benl Ilsilendlrmes. nız? O. bueünkü B" Klerie ile hiçbir zamao ça vf*th or »nî«mıvoT musunıız? neğin en «npmlt sonınlar askı tışmav» dUsmedim. Gatilc ou aftrlfrden çok be da İken. şu venJ yıldiB Uzerin« ne »akitler vitirilmlştir. öyleyse simdi kimlnle Aü vecamanmıştı. Venerilk'l tanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle