Katalog

SAYFA tKÎ sCÜMHURfYET: : 22 Haziran 1972 tioareti «dı oldukça rahatsız edibir ifadedir. Silâh yardımı da öyledir. Bn konn fizerinde, 19301er içinde aanayi filkelerin kâr, silâhlan olmayanlann siyasî ve stratejik dnşünce ve ihtiyaçlarmdan doğan uluslararası silâh satış ve alımları «ölüm ticareti» olarak nitelendirilerek aleyhinde birçok nesriyatın yapılmasına sebep olmuştnr. tkinci Dfinya Savaşından sonra silâb derir işlemleri ya satıs sekliyle silâb ticareti tarzımla veva hibe, ödünç verme, kiralama, takas yoluyla sllih yardımlan halinde yapılmıstır. Hükümetler biitün silâh devirlerinl ihraç Te ithfil lUanslanna, gümrfik kurallanna bağlamışlardır. Bn meselede kısa ve uzun \âdeli ekonomik menfaatler yar.ında çok daha kanşık siyasî, askeri, stratejik, psikoloiik sebepier de yer almaktadır. Bnnlann hepsini bir arada düsünmek, satan veya veren ile alaa arasındaki ilişMlerin etkflerinl, sonnçlannı değerlendirmek lâzımdır. Bir filkeyi silâh sattığından dolayı ölüm lüccan olarak itham etmek veya diğer bir ülkevi iç TC dıf gttvenliği için sllih almak mec huriyetinden dolayt kınamak doğru değildir. Runnnla beraber, «ilah alım ve satımı ile ilrili hütün filkelerde bu ticaretin halk psikolojisini olumsuz yönde etkileven bir yönü olduğu da inkâr edilemez. Bu bakımdan satan, veren için de; alan için de silâh ticareti. silâh yardımı son derecede hassas bir meseIe<Hr. Geçen 25 yıl zarfında asçarî virmi devletarası silâblı çatnma. 40'dan fazla ic savaş 30°dan fazla iç. dn siyasal ıcüçlerin körükledi« silâhh mücadeleler pörülmüştiir. Bütün bu çatışraalar ileri sanayi devletlerinin ürettikleri uçaklar, tanklar. savaş gemileri, füıeler, hafif süâhlar, araçlar ve eereçlerle yapılmıştır ve yapılmaktadır. Halen dünyada silâh devir işlemleri bedeli mukabilinde satış veva yardım seklinde rüratfllfir. En bfiyük silâh vardımınj veva satısını yapan ülkeler Imerika ile Rusvadır. Amerika kitle halindeki askeri yardımlara 194"'de baslamıs. Rusva 195S'de Mısıra silâh yardımı yapma karanyla bu tarx yardımlara jrinniştir. Amerika. 30 kadar ülkeye, lngiltere ve Fransa. 20'den fazla filkeye. reneilikle e«ki müstemlekelerine ve iyi iliskileri olanlara satis vapmsktadırlar. Rusya Ortadoğuda basta Mısır olmak üıere diğer filkelere vc uzak doğuya silah aatar veya takas yoluyla verir. th Silâh yardımlan ve silâh licoreli Sezai ORKUNT Emekli Amiral sahiptirler. Japrnya piyasaya girecek bir kapasiteye olasmıstır. Simdi, gilâh yardımı veya ticaretini et'•dleyen ans faktörlere bakalım: Bur.lar siyasi. ekonomik, stratejik, askeri ve psikolojiktir. Siyasî bnlnmdan satan ülkeler için silâh ticaret!, Siyasî açıdan önemli gördükleri ülkelerin genel politik davranıslan fizerinde kendl etkflerini sağlamak, sağlanam arttırmak, nüfuz ve prestij temin etmek, Alıcı devletin askerî, ekonomik kabiHyet ve imkânlan üzerirtde etki yapmaktır. • 3 ununla beraber bu etkiler ekseriyetle * * satıci ülke için istcnildiri sekilde eere yan etmez. Alıcı ülkelerin iç ve dış politikaları. özellikie küçük devletlerin iç politikaları ve çevreleriyl! iliskileri satıcının arzu etme dıği sonuçlar dofiırabilir. Örnefin Rusyanın Endoneıya ve Eudandaki Komünist PartUerin piclenmesi eayesi ile bol keseden yaptıkları yardımlar. bu tilkelerde Komünist partilerin dasıtılmasma mani olamamıstır. Amerikanın Tfirkiyeye askeri vardımı. Kıbns meselesinf'e biı iki devlet arasında ciddî bir ihtilâf konusu olmnstur. Avnı sekilde bir ihtilâf \merikan askeri yardım malzemesinin HindistanPakistan arasınd&ki savasta tnıllanılmasiyla mevdana jelmiş ve Pakistanın sert tepkflerini mucip olmnstur. Bnna mnkabii. ^merikanın Gtney Amerika ülkelerine ve Rnsvanın Mısrra yantıklan yardımlar, satışlar her Iki ülkenin adı jeçen yerlerde nüfuz ve prestijlfrinin sağlanmasını ve mahalli hnkümetlerin kendüerine bağımlı olmasinı mümkün kıl mıstır. Bu t a n gelişmeler ve tecrübeler, silâhı de\reden v»ym utana, «atılan veya yardım edilen devlete hanırt silâhlann, ne kadar ve r\ zaman verilaıesi politikasında hassasiyet çöstermesi sonucnnu d« do^urmaktadır. iifmesine en buyük etkendir. Silâh satışı bu malzemeyi üreten ülkeye yalnız bu kanaldan kâr tetirmez, diğer sanayi mamullerinin satışına da imkânlar hanrlar. Silâh satısında asıl kâr Ketiren malzeme. çok fatla sarfiyatı olan vedek parçalar dır. Silâh satışı, satıcı ülkenin teknisyenleriniıı. operatörlerinln de alan ülkeye sSnderilmesini »ajlar. En kârlı ve verhnli silâh ticareti bir üikeniı kendi içinde yapılır. Ancak. iç istekler mabdut olursa birim fiatlan yfikselececi cihetle, kendi silâhlı kuvvetlerine satış maliyeti d^ vüksek olacaktır. Bu bakımdan bazı s^navi ülkeleri, özellikie jet ucaklan çibi çok pahalı olan hüvfik ünite silâhlan dünva pivarasına arzederler. Batı Avrnpa fiikeleri İçin bu kaçınılmaz bir sonuç olmaktadır. tratejik ve askeri açıdan: Verici tarafa endirek askeri füvenlik sağlar. Alan ülke topraklannda askeri tesialer hi'maya imkân hazırlar. Büyük devletlerin müdahalesini (terektirdiği verlerde mahalli kuvvetlerin kullanıimanyla hem rörüntü azaltüır, hem de masrafiar bcyük ölçfide kısılnus olur, ama stratetejik hedef temin edilir. Psikolojik sçıdan: Satıcı ülkelerin prestij ve r.üfuzları artaı. Satıcı ü'kelerin kendi haklarında RÜven duyrusunn arttırrr; alıcı ülkelerde ve evrelerinde vericiye karsı çekingenlik meydana getiıir. Ancak bu nokta çok hassastır. v erici ülkenin bir hata.'i, alıcı ülkede kendisine karsı milli bir tepkinln doğmasına yol açaı ve yıllarca etkisi sörer. Alıcı devlet açısından avnı faktörlere göre durum daha başka türlü belirlenir: Silâh yardımlan veya silâh satın almafilkeden silâh alıslan, verici ülkeye karçi ve 7aman içinde bağımlılık dofurur. Alıcı taraf bövle bir durumda süratle satıcı değiştirmek imk&mnı hiç bir zaman sahip olaımz. Eko nomik batamdan böyle bir değişiklik son derecede maanflıdır. Dolayısıyla silâta aldığı ülkeye bağımlı kalmak kaçınılmaz olur. Verici devlet büvük devlet ise, alıcı taraf. kendi siyasi hedefleri üzerinde devamlı olarak onun baskısını hisseder. Bu baskımn bir SIçüsü yoktur. Bunun idaresi alıcı taraftaki devlet adamlannın kişiliklerivle kaimdir. Silâh yardımlan veya silâh satın almalar ' ülkede silâh vapım sanaviinin engeller, :f haf silâhlann dışında uçak, tank, uçak motorlan, helikopter, ağır araç, modern gemi insaatı gibi sanayti büyütecek ve jenişletecek imkânlar gelişemez. HBkümetlerde, iç politikar.ın zorladığı kısa vâdeli başanlar için, uzun vâdeli vatmmlardan kaçtıkça dışa bajhm lılık artar. Askeri vardımlar daimî değildir. Verici ülke bir müddet bunun bütün aeırlıeını taşır, fakat bilâhare alıcınm ekonomik gelismesı nisbetindp satışa başlar ve hiç hir zaran tiyanlı çıktnaz. Alıcı. vericinln tercihleriyle karsı '<aışıyadır. Silâh anlasmalan da bü tercihler içinde olur Askeri vardımlar alıcıvı, veren ülkeve üs vermeve de zorlar. Rusva Mısırda ve diğer ülkelerde bu voldan imkânlar temin e t mistir. Amerika da öyledir. Üs verme ve topraklannda vahancı asker bulundurmak, alıcı taraf için büyük sorumluluklar hasıl eder ve karan ovuna kolavlıkla kabul ettirilecek bir mesele değildir Btmdan arzu edilmeyen sürtüsmeler. üzücü propaeandalar doğar. Ahcı tanf. aldığı silâhlann veteri kadar ypdek parça stokuno vapmamıs olursa, serbest hareket edemez. Satıcı tarafmdan vedek parça ikmalinde fösterilerek kasdi bir çecikme alıcının hareketlerin! kısıtlar Verici tarafın teknik Ostünlüçü ile alıc taraf per«onelinin teknik vc kullanma kabilivctleri arasınrtaki farklar malzeme israfır ve eğitim zaafi»etinl mevdana eetirir. UNDEN ÜNE En önemli mesele!.. Oeçenlerde adalet problemlerimiz hakkında yazdığım bir yazı ilçi rörmüs olacak ki; bn konuda gelen mektuplar havli kabarık oldn. Hnkuk ve onun uygnlanması olan adalet, bütfln vatandaslara güven verici tarzda islemezse, o memleket. te hiç bir binayı sağlam temele oturtmak mümkün değıldir. «Adalet bir devletin alt yapuıdır» dersek vanln bir sey «öylemis olmayız. Çünkü «Adalet mülkün temelıdir. derken oradaki mülk «tasınmaz mal» anlamından ziyade «devlet» anlamına felir. önümde Türkiyp Barolar Birliğinin düzenlediği Birinei Tiirk Hnkak Konjresine sunvlan iki tebli£ var: Birincisi Yartıtav Ticaret Dairesi Baskanı Savın Kemal Reısoilunun, dijeri de eski miltetvekili ve arkadasım Avnkat Mehmet Ali Sebiikun Mehmet Ali Sebük. cok kötfımser; tstinaf Mahkemelerinin «ebebsip vere ve «.ornmsuz olarak kanatıldığlndan. biitün nlerin Acır Ceza Mahkemelerine vükletilmıs oldnğnndan, ovsa Afır Çezalann valnız cinavet malıkemesi halinde kalması eerekti£inden, Sulh Mahkemelerinin mânası kalmadığı için ortadan kaldınlması. ve lüzumsDZ eörev ihtflâflan He vatanda^ları meszul etmemek lâzım eelditinden. Varrıtar'ın çSrevlerinin bir tanesinin mahkemeler arasındaki içtihatlan hirlestirmek oldufu haldp. bizzat kendi bünvesi içindeki ihtilâflara çare bulamadıîından.. dosvalann eizlilik içinde oknndntundan Bassavcılık teskilStında dosvaları oknvanlann isim ve hövlvetlfrinin mechol bırakıldıSından. daireterde dosyalan raportnrlerin oknrnp. asıl üvelerin onların sözterine inanarak terekpesiz ta«dik kararları vazdıklanndan vakınmakta. Tfiksek Hâkimler Kurnln öreütünnn. baiımsızlık ve teminstı somm!n«zlnk tnananna alan hâkimleri kontrol edemediiinâen sikâvet etmekte ve sonra da orcanik kusurlara recerek. kâtip ve memnrlar. daktilo ma. kinegj ile zabıt tutma. bin» me«#leleri «ribi konnlara definprek daha birçok yardımcı müesseselerin knrulmasını önermektedir. *** Savın Kemal Reisoglu avnkat defildir. O istal ettigi vüksek mevki bakımından eenel olarak ticarî havatın. daha jfenis anlamı ile ekonomimizin jerektirdiği yenideg düzenleme konulannı hnkuk vSnünden ele almıstır. Rpisojlu hukok tahsilinl vaparken. batın havatına da rirmis oldn&n için kunknm hlr kanun adamı olmaktan kurtnlmuv kendi adlî hayatında. calısma<ı. Kerleri. kammlar haıırianırken vaptıSı calısmalarla ve Tiearet Dairesi Baskanlıiında sö<=terdiSi basanlarla ün vapmıs bir bilim ve hnkuk adamımızdır. O tabiı ticarî faalivetlerin. ekonomik kosnllann bir devletin va«ama«mı etkileven temei onsnrlar olduStınn ?Brüp sövleTerefc millî reliri adalet irinde artırmak Irtedifimi» <u «ralarda ekonomik ve ticarî havata her sevden Bnce eüven ve 1<tikrann eremen olmasmı Bnermekte ve bnnlann da çaresinı töstermektedir. Gerek Sebfik. cerekse Reisofln ve raliba bBtün hnknkcnlar vt hrpimiı hnknk reformnnnn fnfversiteden Hnknk Fakültelerinden baslatılması gerektifinde mBttefik bnlnnuvnruz. Ofiflii. kafa<ı Hleven. memlekrt «nmnlannı ivi bilen, dünya hnknk literatflrunü fzleven kimseleT vamclık ve «aveilık cSbbelerini «rivebilseler vant rernrmnn temelinde instan tücünB eremen kılmavı hiloek. mespleleri cnk dııha temelinden haliedebnirİT. tialiba ilk atızd» nrnİPktSrieri hnknk ilmipl veren mües«e«e1ere cevirmek perekîr. Ama bu demek deti'dir ki, tiearet davalannın BzelliSiil Idrak edecek h8kimleri ihtisasa dotrn tMfirmemeiiviz. tvi niveti kRtö nivete karşı nasıl knruvacaSımır vak'alardan ibret alınarak tesbit edilmelidir Davaiann uxama«ı. para deîerinin dusme^l «e büvnk hakmzliklars yot acmakla oldntnndan hem davıları süratle «onoclandırmanın. hem de para île eknnomlk HUkJler arasmdaM denrevi «ezeblimenJn caresin! bnlmak eereMr. Türkiye'de sirketler ve jenel olarak anonim ortaklıklar hem Snem kazanmıstır. hem de millî relirin adlline bir sekilde datılımında rol ovnavan mflK'P^ler haline lelememinlerdir. Onların lıleyl» tarnnı. vatandasa teminat vermenin nsnllerinl ele almaiı ve vent sMemler harekete reçirilmelidir Savın Kemal Reiaoğln bunlardan bahsederken haklı olarak diyor kt: «tkinrf rfiinya savasmın bitmeslnden bugüne kadar çeyrek asırdan farla. iaman eeçnjiş, ^öprünün altından çok sular *attmtfhr Bu*»flre l d n d e ttkniit alandaH femkkt s o t y i l . * o TiomiV ve hukuk •mües«e?e*!eriftdeki deglsiklik o kad»r MlvC* olmuştur ki. eenel savastan öneeki dünva ile bugürr arasındaki farklar sıralanmsvacak kadar c"Hur W)Man Knreki Türkive ile bugünkü Türkive"yi eözlerimizin önüne getirelim Bugün karşımıza Avrupa Ekonnmik TophıluBuna Ove olmu? sosyal bir hukuk devietl çikıvor Buna ragmen vin» bütçemiz, milll eeiirimiz. kalkınma hızımız. eâitlmimiz ve bitmeven «orunlanmız çelismelerimtzle asırlann eetîrdiî! teri kalmıslık noktatmrf» duruvor Sosval devlet Dİânlama. • • konomi bunlar eüzel kavnmlardır Fakat ne S/el tesebbu? alışılmıs u«ullerinden vaz geçlyor. ne de kamu sektörü zarardan kurtuluyor.» *** Sayın Reisoiln, Anonim slrkefleri tesvik etmek ve 8xel teşebbüsa yeni hamlelere alıstırmak lcin çok dikkate deter fikirler ileri fnrijvar. Hep «ayri menkule akan sermavevi. millî kalkınmava rStnreeek metodlan Snerivor Kooperatiflerin cılız bünvelerden kurtanlmslannm olanaklannı anlatıyor, venl relisen tasıma islerindeki eMfkliklere deîinivor deni* tiraretindeki mevınat veter«i*liWn» »nlatıvor ve vine israrla davalann güratlendirilmesi yolunda çareler eösterirken, Tarmtav Kannnnnnn neden hâll cıkanlamadıtını »ornvor ve daha bir çok esaslı me<e!eler flrerine dikkat! çeke. rek hnknk ve adalet reformn flzerinde dnmvor. Barolar Birllğinln düzenledlH konrredekl diğer teblitlerde neler «Svlendi. bnnlan Incelemede knsnrtn oidnğnmoz için bilmiyornz. Fakat savın Rei«.n*'nnnn hnkuknmnznn eko. nomik havatımızla iliskisi olan çok renis kısmı !le adalet rcformnnn etkileyecek telkinlerini dikkat ve ilri ile izledik. Mehmet AH Sebfik ise eezadaki tecrBbesiyle ve her tün vatandaş olarak adliyeden cektid ıstırapiar ve adliyede (tördfitü eksikliklerie kaleme aldığı tehlii ile komuoynnnn dikkatini bn konn Bzfrine cekmek Istemisttr. Senatör ve mflletvekillerimizin 'i60'ı huknkcudur, bn •'.60'ın •'•lO'n bn konn Gzerine eülseler. öyle zannederiı ki memleketin içfnde vasadığı ve nedeninf biimediğimiz b3vük bir bnnalımın sırrını keşfetmi| olnrnz. ( Sonuç örülüyor ki. silâh yardımlan, silâh ticareti çok değisik ve sarih ölçüleri oimpvan faktörlere baglıdır ve hu çelişkiler iç lçe bir haldedir. Şartlar her zaman verici taraf için baska, alıcı taraf için başkadır. Meselenin sivasi ve ekonomik vönler] ağır basmaktadır. Her alıcı ülkede "abancının silâhına karsı millî eziklîk varatan ıcizli bir duygu ve tepki mevcnttur. Bağımlılık duygusu kitleleri. idarecileri rahatsız eder. Bütün bu şartlan bilerek alıcı . raflar ekonomilerini, sivasetlerini bu karmaşık durum içinde tanzim etmeğe mecbnrdurlar. C *i Ana faktörler H epsi de av, nakliye ve eğitim uçaklan, helikopterler, tanklar, savas gemileri, toplar, roketler, afrır araçlar. elektronik sistemler ve diğer gereçleri îmâl eder ve satarlar. Batı Almanya, ttalya, İsveç, kısmen Çin silâh ticareti içinde daha mahdut Uiskflere Ekonomik açı Ekonomik açıdan: Silâh Imalâtı bir ülke sanayiinln pe Cumhuriyet'e mektuplar Teleton ücreti iazla alındı Çevre Sorunları Konferansımn ardından TAZAN: Geçen yıl te'.efon fiyatlarına zam yapıldı, 50 kuruşluk k o n u f rna ücreti 100 kuruşa çıkarıldı. Bu lahls flytta mecburen boyun eğdik. Fakat bu arada idarenin abonelere uyguladığı bir usulsüzlük var ki, ona dikkati çekmelc i^terlz. Zımdan önce yıllık abone bedeli 500 TL. idl. Ve bu 50'şer kuruştan 1000 mUkSlemenln karşıUğı İdl. Aboneler, geçen yıl başında otomatikman uzamış. olan mukaveleleriyle ve 500'er Ura yatırarak, 1000 adet yıllık konuşma için halt sahlbi oldular. Fakat ETtLER'deki «Behçet Kemal yılın ortasmda ldare. W0U konusma hakkıru, 500'e lndınverÇağlar» llkokulu inşaatı t a . di. Bu açık bir haksızlıktır. mamlanmış ve öğretime açılÇünkü belli bir fıyat Uzennden, mıştır. Ancak okulun taş bahbelirli bir süre ıçın yapılan mu çe duvan önündeki toprak yıkavelenin, o süre dolmadan tağ;m kaldınlmamıştır. raflardan birinin lehire bozulOkul Mudürü, Mıllî Eğıtım masım hangi hukuk kaldesı Mudurluğu ve Vali Muavinllğiemreder? Hukukçularunızın bu ne yapılan sikâyetler netice konuyu ele almasını, ıdarenm vermemış ve kald'ırımı tama. geçen yıl haksız yere aldığı 500 men kaplayan toprak yığını mükâleme hakkımızı tade ettlr kaldırılamamiftır. Bilhassa Bemelerini rlca ederiz. çıktas Belediye Şube Müdürİü5ü, yapıian müteaddit şikâRua Çeltikçioğlu yetlere rağmen, kaldınm üzeîeldeğirmeni rındekı toprak yığınını inşaatı yapan müteahhide kaldırtmamıstır. Semt halkımn iddı»«mı» e s re, bahçe duvan temelsız lnş» edilnuştir ve toprak kaldırıldı ğı an duvar çökecektir. Bir yıl dan beri yapılan şikâyetler n e . . Babamız raerhum emekli K o tıce vermediğine göre. iddianın mıser Recep Ansandan annemize maaş tahsısi muamelesı ve do?ruluğu kanısı uyanmaktadır annemizin de vefatı ile bız kızOkul öğrencilerinin hayatını larına intıkai eden maaşlan tutehlıkeye koyan temelsiz dutarırun tarafımıza ödenmesı huvann bir faciaya yol açmasınsusunda 26 Ocak 1971 tarihınden dan korkulmaktadır. u beri (2013M 0025380) saytfı ™ Besıktas Beledive Şube Müamelell dosya bir türlü ir.taç edürünün olaya ilgi göstermesi dılmenuş ve 56 kere rica ve ten beklenmektedir kit etmemize rağmen bu güne (tsim ve adresi mahmzdnr) kadar, değıl baktoramn oden mesi, yazılarımıza da bir cevap verilrnemiştir. Emrinizde çanşan memurlannızın vatandaş mumelelen karSayın gazetenizin 28 5.1972 taşısındakl bu tutumunu; Sayın rıhli savısında vavınianan «BIT Cumhunyet gazetesınin T! 5 1972 nıeslek okulunun fervadı» b»starih ve 17173 sayılı nüshasında lıklı vazı incelendı ki Cumhuriyete Mektuplar köşe«1243 sayılı kanuna göre desindeki «Açık mektup»ta belırtıl ğerlerıdirilerek hizmet birleştidiği gibi bizını de Emekli Sanrilmesi suretiyle intibaklar sıdıguria işimizi takıp edecek hiç ra?ında yapılan derece vükselbir akraba ve dostumuz yok. Şi meleri. Sayıştay Genel Kurulukâyetimizi, kamuoyu önünde nun 28 5.1971 tarih v e 13848 saaçikça belirterek ilgilerınizi diyılı Resmi Gazetede yayımlalemekteyiz nan genel kurul kararına göre Saygılarımızla. iptâl edildiginden veriien dere. celer geri ahnmıştır.» Mukaddes UTGUN Biiginizi rica ve teşekkür Müşerref ŞAKAR ederim. Erenköy Taşmektep Sokak No. 68 S.S.T.B. Basın İSTANBLX Müsavirliği Okulun önündeki toprak kaldırılmıyor STOCKHOLM tsveç Başbakanı Olof Pal me, Stockholm'de toplanan ve geçen hafta sona eren «Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı» nda; doğayı, insanı, hajTanı ve bitkisiyle toptan yokeden bombardımanlardan. savaşlardan da söz edilmesini isteyince A merikaklar küplere bin diler.. Bu nasıl şeydı? . Ev sahıbl, çağırdığı konuklannı suçluyordu... Hem de nerede? însanh|ın en önemli bir sorununa çözüm bulmak için bir araya pelen dıinya ulu'lanrm temsilcileri önünde... Olmazdı böyle sey. Bu düpedüz skandaldı .. Palme'nin konuşmasuıda ne Amerika Birleşik Devletlerinin adı geçiyordu, ne de Vietnam'ın. Ama hedef bellivdi.. Aslında Palme, A.merikahlan böylesine gocunduran konusmasında, Çevre Konferansının elle tutulur bir sonuç alabilmesi için Rerekli olanı dile getiriyordu: Uvgarlığın üretirken bıraktığı artıklarla yvras ya\85 vaşanmaz hale gelen dünyada, Mmyasal silahlar ve acımasız bombardımanlarla sürdürülen vahşi bir sa vaş. tüm bir doğa parçasını çok daha çabuk. çok daha onanmaz biçimde, Uzerindeki herşeyle yok etmekteydl. Pabrikalardakl makinelerinin, bacalann püskürttüğü dumanlann, denizlerde dolaşan tankerlerin, kıvılardaki rafinerilerin salıvsrdiği zehirli artıklardan nasıl korunabneceğinin düşünülecegi bir konferansta, bütün bunlardan çok daha etkiieyid bir çevreyokedicisinin de sözünü etmek eerekmez miydi?. Stockholm Konferansı. başlan gıçtaki bu ntlaşma ile çalısmalannı sürdürdü işte... Turhan ILGAZ san moHfl: Bu konfenuısın amblerru.. Ve dramatik bir slogan: «Y«lnız bir dünya». İlk günden başiayarak tartışmaiar gösterdı ki bu slogan eksik. «Talmz bir dünya» ama, «he pimizin olacak bir dünya» dıye eklemek gerekirdı. Beliren anlayışlar, «heplmize bir dünya» dıje değil, ikimıze. üçümüze bilemediniz, beşimize, onumuza bir dünya dıye düşünmeğe alışıldığını gösterdı. Böylece, kaçınılmaz bir biçimde konferans, bilimsel olmaktan çok sivasal blmağa yöneldi... Okullarda öğrencilenmize, taş devrinden başiayarak dünyamn geçırdiği çağlan öğretirken •yakın ça?«ın gerçekte bir «politikacılar çağı» oldufunu iyice belletmelıyiz. Gerçekçi olmalan için, geIeceğe saf umutlar baglanıamalan için . Stockholm Konferansı'nın bilim sel olmaktan bir çabuk çıkıp siya sal olmağa yönelişi de eleştirilecek bir şey değil, vaşadığımız çağın gerçeklerinin bir gereğidir. Bu gerçeklerin gereği işlemeğe ko>ulduktan sonra, «Birleşmiş Mil letler Çevre Konferansı>nın, amaç lan büyüklüğünde. radikal ve ya pıcı bir sonuç alamıyacağma inan mak, aşın bir kötümserlik sayılmamalı... şik Devletlerınde. bu kirletici artıklann oranı föyledir: Yüda 7 milyon hurda otomobil, 20 milyon ton kâğıt, 48 milyar konserve kutusu. 142 milyon ton duman ve zehirli gaz. Kıyılardaki ülkelerin denisle Te döktükleri tüm pislikleri, mil yonlarea litre lâğım soyn, milyon larca ton çop ve bclirsit oranda rad>oaktif artıktır. Kentleşme ve endüstri holgelerinin çenişlemesi, kendi halindeki doğayı giderek daha çok kirletirken, erozyonlarla 500 mil yon hektara varan toprak denizIere akıp titmiş, dünya yüzündeki ağaçhklann üçte ikisi üre tim uğruna yokedilmiştir. Işte Çevre Konferansı, yarat tığı uygarlığın insanoğlunun tepesinde bir Demokles kılıcı ?ıbı sallanması nasıl önlerur. bunu tartışmak için toplandı Bırkaç yıldır nice kuruluş, nzman, bilım adamı tehlike çanlannı çalıp duruyordu. 1968 yılmda Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin oturumunda Isveç'in ortaya attığı önerinin Genel Kurulca benimsenmesi tizerine, çevre sorunlannın bir uluslararası konferansta görüşül mesi için hazırlıklara başlandı Emekli Sandığı Genel Müdurlüğüne Yeni aşina urk kamuoyunun yeni yenl aşina olduğu bir konudur, çev re kirlenmesi.. Ama akıllara durgunluk verecek bir tehlike ya ratmakta.. Birleşmi? Milletlerin belgeleriyle azıcık örnekleyelim: Modern teknlğin geTeksindiği ve Kİderek daha çok kullandığı ya kıtlann artıklan yüzünden, son yüzyıl içînde atmosferdekî karbnn gazı oranı yüzde 10 artmıştir. Bu oranın ?0O0 yılında. yüzde 2.Ve varacağı hesaplanmaktadır. Bu artı şın sonuçları ise korkunçtur: kar bon gazı, havaoın ısı derecesinl iklimlerin çerçevesinden tasirarak arttırabilecek. bu da kurup buzlannın erimesine ve kara parçala rının denizler tarafmdan i«tilasına yolaçacaktn. Yine modern teknik, birer kirletici unsur olan artıklannı her çiin bir öncekinden daha çok salmaktadır çevreye. Amerika Birle «Bilimsel» «Siyasal» açmazı Sağlık Bakanlığı açıklama yaptı Î digine kısaca değinmekte yarar var... Çevre konferansı arifesinde ve konferans boyunca İsveç kamuoyunun en çok üfjilendiği KOnu Vietnam savaşıydı^ Gazeteler, radyo ve televizyon, vayıniarında ve programlannda büyük ağırlık vermekteydıler Vietnam' dakı savaşa.. Hergün Vietnam Kurtuluş Çephesinın bayraklan altmda, orak çekıçli pazubentler taşıymn gençler gösteri yürüyusleri duzenlıyorlardı; bu konuda hergün konieranslar veriliyordu ve pek çok sergi Vietnam faciasını fotograf, dergi. pankart ve maketlerle halka gosterlyordu Vietnam sorunu nedeniyle Amerika Birleşık Devletlerine karşı duyulan tepkl toplumun hemen tüm kesimlerınde ortak olmakla birlıkte. Amerika'nın en sert biçimde solcu avdınlar ve komünistler tarafmdan suçlandığını ve bugün enştiğı uygarlık düzeyinl sosval demokratların otuz yıllık ^ürekU iktıdarına borçlu olan tsveçte, geciş balk vığınlannm 1:0 münizme pck de sempati duymadıklannı ekleyelım. Bu arada, tsveç ekonomisınde Amenkan yatınmlannın büyük payı olduğunu da hatıriatmakta yarar var.. Bütün bu nedenlerle olacak, Başbakan Olof Palme'nin konferans çalışmalannın başladığı 6 Haziran günü yaptıgı konusma, tsveç kamuoyunda degışık biçımlerde karşılandı. Komünıst olmayan aydınlar. Amerika Bırleşik Devletlerinin ve Vietnam' m adınm anılmadıgı bu konuşraayı, verinde ve gerekll bir çıkış, esaslı bir uyan olarai yorumlarlarken, Çevre Konferansı' na karşı bir tepki nlteliğinde dü zenledllüeri bir başka konferans ta en başta gelen çevre sonınunun Vietnamdakj sava? olduğu temasını işleyen komünistler. Başbakanın konasmasım yeterınce cesur bulmadılar, hattâ «oportünistçe» dlye nitelediler... Ancak ne olursa olsun, Palme'nin konuşması konferans'a derln yankılar yaptı ve yııkarda söyledigüniz gibi. Birleşmiş MU letler Çevre Konferansı. kaçınılmaz mecrasına girdl. Yanl bilimsel olmak yerine siyasal bir toplantı fçörünüşünü aldı™ A B 1 N Az ve çok gelişmişler zıtlaşmasi ŞEHRİN MERKEZINDE BOĞAZ MANZARALI SATILIK MÖBLELİ VE TELEFONLU KAT CtHANGİR'de naııSutâae boğaz manzaraiı; genlş üalkonlu; kaloriferli; modern möbleli; telefonlu; parke döşeü 3 yatak odası Ue salon salamanie; fayans döşeli banyosu ve ayrıca Ikinci bir tuvaleti olan vepyeni bir kat: sahibt sUyle satıüktır Mutavassıt fcabul edilmez îsteklermde ciddı olaniann müracaatlannı mesaı saatleri lçinde 26 62 43 26 62 44 NoJu telefonlara bıldırerek randevu almaları rica olunur X onferansm nasıl eellştiğ'nı anlatmazdan önce, ev sahibi ülkede, kamuoyunun Konleransı nasıl bir ortam içinde izle Eleman aranıyor 1 HEK BKANŞ1A MÜHENUİS VEVA YÜKSKK MÜHJSNDİS ASKERLÎGİNİ YAPM1Ş a) 657 sayıü kanuna göre bakkj müktesebl olan maaş b> Kvhyse tefrtş edilml» loiman bekârsa bekâr Danstyonunde yer l UPKRATÖH VK DAHÎLİYE MÜTEHASS1SLAR1 a) 10 vıi devleı hizroetinde çalışrms olanlara 4 Dereeederj 3850. Tİ aylık o) Aylık Ücreti dışınfla neray 3OU0. TV sosyallzasyoıj tazmınatı a> Evlıyse tetrls edllmls ıo]man (teğüse bekâı toimamnda ver Z Koruma teşkllâtımızda çalıştınlmak üzere asterüglnı K.o mando Egltinıi görerek vapmı» asgari Ortaokulu mezumı elemanlaı a) 657 sayılı kanuna göre maaş veya 1475 sayıü Kanun g» reglnee Istihdam edilirse mevctrt sbzleşmeve ?«re üeret b» Bekâı olanlara yatacak ver temln edileeektir Görev almak tstivmlerin teısa hal tercümelerivle DtrHkte aşagıdald müessesemt? adresıne tnüracaatlan rict Cumhuriyet 4475 Yalnız bir dünya I ki zeytin dalının çevrelediği bir daire ve onun için de, daireyi kucaklayan bir in Malkara Emniyet Amirliğinden ı 40.000. Ura keşıf bedelll, Malkara Emniyet Amirliğı bınasına yapılacak Ilâve fcat (Lojman) lnçaatı kapah «arf usulü ile vaptırılacaktır. 2 Eksiltme 14 Temmuz 1972 günü saat 14.00'de Emniyet Amırliği bınasındakl komisyon huzuruoda yapılacaktır. S tnşaata «lt keşif özetj ve «artname hergün mesal saatleri dahilinde Emniyei Amırlijınde eörülebilir 4 Geçicj teminatı 3000. liradır 5 Talıplerin sartnamede vazılı tştıralt belgelerini vc Hcaret Odası vesikslarını ihraz etmelerı $arttır • Teklif mektuplannın en geç thale saatinden bir saat önce komisvontfa bulunması lâzımdır. Postada husule gelen gecikmeler kabu] olunmaz. lıân olunur. NİMBÜS olunuı. âURES: Ktibank Krganı Bakır tşletmea Müessesesı MudilrlUgu Madeo KlSng (Basın: 16449) 4470 (Basın 17136) 4471