23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6AYFA DÖRT: rCUMHURÎTET 8 Mayıs 1972 ülkemizde Sğrethn çağında çocuk sayısı 5 milyon 742 bin'dir. Resmî okullarda okuyan çocuk sayısı ise 4 milyon 992 bin 56'dır. özel Türk ilkokullanna devam eden öğrencüer ise 15 bin 500'dür. Z GELİŞMİŞ bir toplumun, gehşme çızgisine giriminln eğitim reformu lle başlayacağı, bugiin gelismekte olan ülkelerin. uyguladığı bir yöntemdir. Yapılan araştırmalar v« ortpya konulan somut ftrnekler bunu doğrulamaktadır. Eğitim reformu, bir tanm v» toprak reformu kadar zorunludur Şlmdîye değin isbaşına gelmiş siyasal iktidarlar, nede~.se eğitim sorununu ciddi bir açıdan ele almamıslardır. Bir üniversite reformu iözcüğü ortslarda dolaşırken, halen ülkemız!e 7 ve 12 yas arasında okuldan, ölretmenden yoksun çocuklarımızın geleceği düşür.ulmemiştır. GKİR,ÖĞRENCİ ve ÖĞRETMEN HİKMET A Okuryazar durumu ve gerekli B tedbirler yüzde 12,8 olduğu den ortaya çıkar. U RAKAMLARIN, 11 ve 11çe merkezlerlndekl sayısı İse kızlarda (okuyanlar) 824 bin 415, erkekler de ise 990 bin 123'tür. îl ve ilçe merkezlerinde toplam 'ayı 1 milyon 823 bin 538'dır. Bu rakam buc?k ve köylerde 3 milyon 168 bin 518 olarak ortaya çıkmaktpdır. Bucak ve kovlerds 1 mıl' cn 293 bin 156 oğrenim çağında kız çocuğu ılkokula devan edebılmektedir. Erkek çocuk sayısı ise 1 milvon 875 bin 362' dir. îl. ilçe, bucak ve kövlerde toplam olarak 2 milyon 117 bin 571 kı^ çocuğu, 2 milyon 874 bin 485 erkek çocuğu halk cfeyimiyle «alfabe» yi 6ğrenmişlerdir. dan yüzde 48'e yükselmıştir. Yanı yuzde 29 bir artış olmuştur. Artış hızı ise yüzde 8'dir. Çağdaş eğitim tfüzeninin yanısıra, ülkemizde gizli açık Kur'an kursları. 3'ine gizli açık medreseler ortaçağ toplumunu ortaya çıkarma aynı kafada kaderci bir msan yaratma çabası icindedirler. Kdr bir eğitimle bilim ve tekniğl lnkâr eden bu kafalar, özellikle dağ köylçrinde yoğun bir uğraşı gostermektedirler. Masum ve dinme bağh Türk kovlusünün, dinsel duygulannı sömuren bu kafalar, açıkça soylemek gerekir ki. hâlâ ortalarda cTolaşmaktadırlar. Yapılacak tek iş, ilkoğretim sorununun bir an önce çozumlenıp hızla «eğitim seferberliği» nin kurulmasıdır. Mılli Eğitim Bakanlığı Plânlama ve Koordinasyon Dairesi Baskanlıgınca yapılan arastırmalara gdre orman lçi ve dağ koylerinin okul sorunlan tam olarak çözümlenememiştir. Köylerin dağınık oluşu, ozelllkle 50 60 hane bulunuşu okul yapımım engeüemektedir. Ama yatılı bölge okullarının çoğaltılması ile bu sorunun kısa zamanda çözumlenmesi gerçekleşebihr. Yapı şekilleri 22 LKEMlZDE cğrenim yapan I I ılkokullann yapı sekillen " ayrı ajrıdır. İl ve ilça merkezlenr.de plânlı okul 'îayısı 3 bin 245'dir. Bucak ve köylerde baraka okul sayısı 623, geçlcl okul sayısı ise 5 bin 187'yı bulur. İl ve ilçelerde ise barakah okul 61 ve geçici okul sayı^ı ise 149'dur. Ülkemızd'e normal öğretim yapan 28 bin 513 ilkokul vardır. 27 bin 287 koy ilkokulunda normal öğretim yapılmaktadır. Çıft öğretim yapan ilkokul sayısı ise 9 bin 707'dir. İl ve İlçe merkezlerinde 2719 ilkokulda çift oğremm yapılmaktadır. Geri kalan rakam ise köy okullarıdır. * Üçlü öğretim sorunu sadece üç büyük çehirde görülmektedir. Ama, bazı ilçelerde de t ç lü öğretim yapılmaktadır. Üçlü öğretim köylerde 22 okulrfa, 11 ve ilçelerde ise 50 okulda yapılmaktadır. Gcdiz ovasmda; ilkoknlu bitirmiş bir köylu çocuğu. Şayet okuma olanaklarma sahip bulunsaydı; 1leri bir oğreıym yapabilecektl. Ama şimâi davar guduyor. İşte bölge okullarının önemlnde dü&ümlenen sır. .. • A*hnda, bir tanra ve toprak ref^rmu sbzcüğu, bu dizeye ek1 11 biT orman köylüsünua acı yaşamı, okuma olanaklanndan yoksun 734 bin 444 çocuğun çız. gish le ilgilidir. Yani kısacası ekopomik ilişki, egıtım reformu sozcuŞünün kendisıdir. Turkiye'de öğretim çağında clan ve okuma olanaklanndan jararlanabı en öğrenci sayısınm 4 rr.ılvon 992 birl 56 kişi olduğunu di7İmi?'.n başında beîirtmişt:k. Bu sayıyı oran üzerinden saptayacak o'ursak okuvan çocuk sayısımn yüzde 87.2 olduğur.u goriirüz. Okumayan çocuk ssvısı ise 734 bin 444 oldufuna gire bunun yüzdesinin Ülkemizde 1331'i plânlı, 1312' si geçicı olmak uzere, toplarn 2643 ilkokul mahalle. oba, kom. mezra ve divanlardadır. 73 ilkokulun 37'si öğretime elverişsizHkten, 21'i öğretmensizlikten ve J5'i öğrenci azlığından ötürü kapalı bulunmaktadır. Ülkemiz. de 38 bin 365 ilkokul öğrenim ;. apmaktadır. Bu sayının 3 bin 45VX il ve üçelerdedir. 34 bin 837'si İse bucak ve köylerdedir. Çamköy'de okul olmadığı %in ilkögrenimini ancak çevre köylerinde yapabilen bir kız çocuğu (Fotoğraf: YUksel GÖEDES) köylerdlr. Kapalı ilkokul sayısı il ve ilçelerde 8, bucak ve köylerde ise 65 tir. Bu neden boyledirT Soruya verilecek gerçek cevap, ilköğretimin kökene dayalı bir uygulama olmadığını göstenr. 1960 1965 doneminde okur yazar sayısı yuzde 19' Okur Yazar A MA, bu 73 ilkokulun ögretmensizlik, elverışsizlik ve öğ renci azlığından öğretim yapamadığı kesim ise bucak ile 17 Daireden çıkmıs. çarşıdan geçiyorlardı. Emin efendi, Salimle geçen konuşmalan düşünuyordu: Halılar, «Hap! Hap!» diye bagiran insanlar.. Demek, o Rafetin Nache ile münasebeti olduğnna mnhakkak r.azarı ile bakıyordu. «Gören bilen de bunun Nacive ile bir alâkası var sanacak.» İbrahimin kahvesinin önünden geçi> orlardı} Salinu Emin efendiye bize birer çay ısmarla desek, ısmarlar herhal dedi. Hüseyin, dudakiarını gere gere gülüyordo: • Hangi kö>de bi gâvur ölmüs ki Emin efendi çay ısmarlasın... Kıyamet mi kopar ısmarlarsa yani... tbrahim de mis gibi dem dutar akşam olarjcr; ısmarlamıyacan mı Emin efendi? ! Emin efendi ancak duyulabilecek kadar 'alçak bir sesle: * Ziftin kökünü için dedl. ' Hüseyin, Cevdeti de kanveye götürmek istedi;. Cevdet: Eve erken dörtmek lânm. kfimesi onaracafim dedi. Bırak şunları be! diye Salim ttfa karıstı, görmüvor musun, biri kesesinden, biri de kandan korkuysr. Emin efendi, Ccvdetle beraber yoluna devam etti.jMr jmiddet hiçbn şey ^onu^maksiM yürü•dülefc Her zamanki âjrddıkflın nofctayîl {eliııce Emine/endj/ ' "/*^*W.^ « • Eve mi gideceksin hemen? dedi. Sen? Ben sovle bahçelere doğru çıkacağım Hadi ben de çıkayım. . Bir,liktc bahçelere doğru yürümeye başladılar. Konuşuyorlardı. tkisi de kendi âlemlerindeydiler: Açılmak istiyorlar, fakat hrsat bulamıyorlardı. Cevdet, avakkabısımn burnu ile yeröeki taşı bir futbol topu gibi ileriye fırlattı: Emin efeodi. sana gıpta cdiyorum. . Bana mı? Sana ya... Hiç olmazsa kadın gailesi yok basın'da. Vlr rv, dır dır yok; şunn aldın bunn almadın kavgası yok. Oışarda canı sıkılan adam ,eve gidince bft güleryüz görmek istiyor. Yok efendim. yunlerdir istediği entariliği almamışız. • hiç bahsne yoksa, komşunun oğlu Yılmaz taVuklarımızi taşlamıs; ben hiç malıma sahip clamıyormusum! «Bakma tavuklara, ben seni tavuk •«çobanlifft yap diye almadım; satalım onları» dersen kjvja haztr. Ne \apacaksm onun emirlerine uyup, Yılmazın kulaklarına yapışmaktan başka Tedbirler ÇALINAN TAÇ Ya«m ve çfren; P lânlı, baraka ve geçici okullarda bugun 97 bin 223 derslık vardır. Bu dersliklerin en fazlası köy okullanndadır. Yani 69 bin 795'ı köy ve bucak, 27 bin 428'i ise iî ve ilçe merkezlerindedır. Ikinci Beş Yılhk Kalkınma Plânına göre. ilköğretimde uygulanacak tedbirlerın bir bölumünu almak isteriz. llerıde d*aha derinliğıne vereceğimiz somut örnekler olacaktır. Ama ilk yazımızı pekiştirmek amacıyla kısa da olsa vermeyi yararlı gorüyoruz' €İ972 1973 öğretim yılında ilkögretim çaiındaki (7 12) nflfusnn yüzde yüz okul ve öğretmene kavustnml' ması amacıvla jerekli ted • birlerin alınması. Yatılı böl, , ge oknllarmın, halk eğltiminin ve çeşitli kurnmların vürüttüğü yaygın eğitim çalısmalannın merkezi olacak sekilde düzenlenmesi; bn oknllarda, köylerde ihtivaç dnyalan küçük sanat ve kfiçük hizmetlerlc i'.RİIi elemanların >etistirilmesl içio öıe! yayjın eğitim projramlarının hazırlanması; oknl yapılanmn bn çalısmalara imkân verecek sekilde ele alınması; her bölje dknlunda, özel ejitim ?erektlren çocnklar için imkân sağlanması . » Kaynaklar: İlkoğretim Seminerleri no'ları. Devlet î?tati<:tik En^titusü raoorlan ve 197071 İlkoğretim Ylllığı. çare vok. O zaman da, ya babası yahut anasi ile ksvga hazır. Daha on beş gün önce bSyle söylemiyordun. E\len djyordun bana... Belki de spylemişimdlr; beşer, saşar. Bekârlık sultanlıktır. Arıyorum Izmirdeki hayatlmı. Tramva> lardaki işim bundan çok daha iyiydi. tstelik bekârdım da. Emin efendi yapraklan sararmağa başlamıs ağaçlara baktl. Cevdetirf söylediklerinin doğruluğıınu kabul ediyordü. Fakat gcne a, daha evvel kendisini evlenmeğe zorlamış: «Şimdi ar.an var da sıkıntı çekmivorsun. O olmasa görürsün Hany»yı Konyayı. Ben biHrim bekârken çektiklerimi» demişti. Her halde karısı ile iyice kavga etmişlerdi. Kadın, orta mektepte ojfuyan oğlan kardesine yardım etmesini istiyordu. Halbuki Cevdetin aldıgı para kendi geçinmelerine güç yetişiyordu. Dere kenannda oynayan çocnklar vardı. tki küçük oğlan bir küçücük köpeği suya batırıyorlar, onun çırpınması hnşlanna gidiyor, neşeli çığlıklar atıyorlardı. Cevdet: Vay esşoğlu esşekler! Cevdet, köpeği çocukların elinden kurtarmak için ileri atı!dı;ı sırada bahçelerden birisinden öteki çocuklardan daha büyük bir oğlan çıktı, köpeği sudan çıkardı. Birine tokat, birine tekme yapıştırdı. Cevdet hâlâ basını sallıyordu: Hiç insaf, merhamet denilen şey kalmadı. Emin eferidt. sanahleyin anncsinin anlıttığı rüyayı hatırtodı. Kadın sankl bvnlan göreceğini biliyormuş gıbibir bir sıralamıŞfî. Cevdet daha hızını alamamış, devam ediyordü: 4na baba terbiyesi denilen sey rok ki! Doğurup salıveriyorlar. Emin efendi, meseleyi gözünde büyütmnyorda. Sababki rüya zihr.ini kurcalıyordu şimdi. Cevdet, bir insan rüyasında beyaz bir k5peği suda boğulmaktan kurtarsa, köpek sudan çıkınca bir çocuk olsa, bu riiyayı nasıl yormalı. Sen bir ara merak sarmıştın. hattâ rüya tâbirlerine ait bir kitap da bulmuştun. Hayrola bövle bir rüya mı gördün? Yoook, şimdi aklıma gcliverdi. Vallahi birader, ender görülecek rüyalardan bu. Hele bir arayırn; belki bir yorabilecek adam bulurum. Demek ender görülen rüyalardandı. (Eh dedi, Emin efendi, anam gibi ender mahlukların gördükleri rüyalar da ender olur.) Konuşmadao eeri dönüyorlardı. Aynlacakları yere kadar Cevdet bir türkü mırıldandı. Emin efendi. anasuun darılıp danlmadığını düşüridü. Cevdet: (Arkası var] DİŞI BOND KA&LEML& 9 S N AMCAK, BJ £ 3 0 ONLJ SAıC.N < O C BUOSUK; A Y A K 1 N: Kentlere ve Köylere göre sınıfta kalma oranı YİMEENİYİSi KAiRiOLUKS YER OÖŞEMELERİ Tünel Cad. 40/2 Tei: 44 7296 (İlâncıhk: 7403) 3289 İSTANBLL YÜKSEK tKT^SAT VE TİCARET MEKTEBİ MEZLNLARI CEMİYETİ İSTANBUL ŞUBESİNDEN Cemıyetimızın yüiık olağan Genel Kurulu 18 Mayıs 1972 Perşembe günu saat 18.30'da Istiklâl Cad. 311 Mısır Apt. D. 1 * de toplanacakhr. Çoğunluk olmadığı takdi'de ikinci toplantı 25 Mayıs 1972 Perşembe günti saat 18 30'da aynı yerde yapılacaktır. Aıdatlarmı ödemlş bulunan sayın üyelenmıze giriş kartlan postalannuştır. Aidatlarmı odememlş bulunan uyelenmizin 15 Mayıs 1972 Pazartesi günü saat 18.00'e kadar aidatlarını ödemek suretiyle glıs kartlarmı dernegımızden allaları rica olunur. Yönetüti Kurula G ö n d e m: 1 Başkanlık Divan seçimi, 2 Yönetım ve Denetleme Kurulu raporlannın olnınması ve görüşulmesi, 3 Yönetim ve Denetleme Kurulu üyelerinin ibrası ve yeni biitçenın görüşulmesi, 4 Yeni Yonptım Kurulu asll e yedek uyelen ile denetçılerın seçimi, 5 Yeni Yonetım Kuruluna ! > <• kal borcunun ödenmesı içın' bloke edılmiş meblâğın bu volda sarfı, ipotek fek va vckâlet verme yetkisımn tanınması konusunda karar vluıması, B lenel Merkea Genel Kuruluna katılacak tenısilcilerin yeni Yönetim Kurulunca s»çilmesi için karar alınman, ı Dılekler. (Cumhurıyet: 3290) Zomane Cocuâu . Tazan: BIUNAUCHTOH 61 • «Tuzü venr misiri? Şekeri uıatır mısm?» falan fıstık demege başlar • uzanıp kendısı aiacağına. Nefret ederim bu • türlü şeylerden ben Yemeğe oturdum mu gözumü tabağfma dıkeıirn ve dünyayı unutmak ıstenm. ,Bunlar yetmezmış gibi adama sorular da sormaja başlarlaı: «Akşam yemeğine ne istersln?» Yahu, Uç beş saat sonra ne yi yeceğim diye şımdiden düşünmenın âlemi var mı? Sonra, «Yu murtalann raiadan mı olsun, yoksa tavada mı?» derler Hep bu çesıt işler, sızın anlayacağınız, adamin basit haj'atını gapraşık hale getirmek, adamı ille düşünmeye zorlamak ıçın Hattâ Annie, «Ne zaman döneceltsin?» diye büe sormağa başlamışü. Işte dünyada dayanamadığun birşey varsa o da budur! Hadi bunlann hepsını bir yana bırakalım. Işin asıl can alıcı tarafmı söyliyeyim size. Annıe benim evi bir «Yuva» halıne getirmeye başlanuştı. Demek iste diğim. sadece benim için degil kendisi için de bir yuva Oysa ki yuva denen şey tuhaf bir yerdir. Birbirlerine özel surette ihtiyacı olan kimseler tçîndir. Benimse kimseye ihtıyaeım yok. Evim dört duvann dışındadır benim • lçinde değil Yani demek oluyor ki Anrie bpnım özgürlüğtime el atrr.aSa başlamıs tı, bilmem anlatabıldim nu? Işte kazın ayagı böyle Dünyanın en iyi kızı bıle olsa, bir kere Ozgürlüğünüze el atmağa başladı mı, değmez vesselâm! Yo nl bu benim fikrim. Benoc bir kadra adamin öıgürlugunU ort» v . Çevırep: HtHAL YEĞINOIÛU # TİFFANY JONES GARTH SELUEK, DEPBENLEB A&TALtlCL D PROP65ÖC dan kaldırdı mı, adamin oeniığı tıklar oldugumuzu pekâlS. billnl de ortadan kaldırmış derpek rız. Onun ıçın yarumızda oıze tir. O zaman da terbıye edılmiş daima bunu hatırlatabüecek ka köpeklere döner adam: Kendi dar iyi tcimseleri istemeytz. Çoıstediğını değıl, onun ıstedığıni gumuzun şırretlerle evtenmeyi yapar artık daıma Bana gelın tercüi edişimız de bur.dandır ce, başıboş sokak kopegı olayım işte tyiler bize gbre değil.. daha iyi, anlarsınız ya' • Her neyse oır pazar «abahl, Biliyor rausunuz, geçen gün saat or.bjrdi, dıyordum PabuçPercele çene çalarken Annıe'ye larımı pa'rlattıktan sonra etrayol verdigiml arüatıyordum da fa çeki düzen vermeğe başlabirden öyle bir şey attı td or dım' Zıra bir ziyaretçı beklitaya, resmen beynımden vurul yordum Ama bu ziyaretçımin muşa ddndüm. kım oldugijnu kırk yıl düş'Jnse«Sana bir şey söyliyeceğım.» n:z bılemezsimz. 'dedi. «B,ızım Tüki Sharpey sen îşte feapıya vuruldu usulcayokken Annie'ye sz balta olmazdı. Hiç farkına Vardın mı?» cık. Gidıp açıvorum. Karşunda Ben de, «Hiç saşmam,» diye duruvor; ucuz çarşı Işl mantosu, bır elmd£ bır havayollan cevap verdim. torbası ve bir de sepetle «Pazar günlert sen gezmeğe «Buy^ır. Lily,» dıyorum gıttığın zamanlar Sharpey bir Gayet utangaç bir tavırla âbahane uydurup senin eve gider ve Annie'yi tavlamafa ça deta etrafma bakmamsğa çalıömrunde lısırdı. Ama Annıe hiç yüz ver sarak girıyor ıçeri görmemıs olriuğu mezmiş. Sharpey ona seni tyl bekâr evı ce kötülermiş ama kız hiç oralı belli. «Bıraz erkence gelrlin. Lılv.» olmazmış. Hattâ bır süre son«Geç kalmak ıstemeriim de! ra kapıyı açmamağa başlamıs.» O aaman birden kafama dank Erken trene yetıştırn Gelıvor etti: Sharj)ey o gün klüpte de ıııu'i' «Saat 12 sulanncla gelinm, mek bu yüzden Annie'nin kuyusunu kazmıştı Ama bunu hiç dediydi» diye cevap verdim «Çıvurmadım tilkinin yüzüne. Ne karsana paltonu Rahat otur » faydası olacaktı sankı? Olan olPaltosumı çıkarmasına yarduktan sonra, unutup hoş K8^ dım ettim. Elleri buz gıblydi. meli. Zaten, düşündüm taşm«Korkuyor musun?» diye sordım, Annie'nin gittigirs pışman dum. da değiüm ve geri gelmesinl is«Biraz.» dedi. «Ama zljanı temiyorum. vok.» ÇUnkU esasmda lâyık degil«Gözlerlnln altı morarmıs adim ben Annie'eıge Çok tyivdi. deta » öyle M benl çok zaman tâcis «Dün gece pek dalgın uyumaederdi ve sonunda başırndar! dım da..» savdığım «aman ferahlamıştım îçimıiei, «Gftzümü kırpmadım Sdeta. Demek lstedığım. biz er desene suna?» dive dılşündüm. kekler aslında ne aşagılık yaraU r « a ' >ar)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle