Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA İKÎ ıCUMHURÎYET 24 Mayıs 1972 ¥ ktisadî kalkuunanın tamamen plinlan•• dığı veya tamamen pUnsız bir gekilde yürütüldügü çok az misal bnlabiliriz. Genellikle kargılaştıfımıs Brnekler Devlet Ktntrolü çerçevesi dabilinde mütesebbislerin hizmet görmesidir. Difer bir deyişle bürvkrasi ve teşebbüs bir karma teskil etmektedir; bn karms dfizende bnrokrasi kalkınmanın büyük rizikolarını, teşebbüsler ise küçiik riziko. larını karşılamaktadır. Bir ekonomi kalkınma konusıinda bir formfil bnlmavı başardıktan sonra bn formöl şartların defismeri u n ı cnnda çalışmaz hale eeldikten sonra bıle aynı kalıbı tatbike devara etmektedir. I n . giltere 19. Yüzyılda nyguladığı ve milletlerarası Hiskilere yBnelotls kalkınma kalıbmı şartlar degistikten sonra da tekrarlamaça çaIısmıstır. Sovyetler Birliği afır sanayiini gelistirmek için basarıyla nyrnladığı kalıbı tanmda tekrarlamafa çalısmıs, fakat elli yıldan beri sonnc alamamıstır. Piyasa ve Plâniama Dr. Demir DEMİRGIL Boğaziçi Üniversitesi öğretim Üyesi lı kontrol araçları arasında bir alternatif olmaktadır. İktisadî plânlamanın genel çerçevesi içinde ayrıntılı kararların nyenlanma metodn bakımından iki hafta üç alternatif arannda birini seçmek serbestisi mevcuttur. Birinei alternatif merkezi bir plânlama teşkilâtının dolaysız, ayrıntılara kadar inen bir plân yapıp bunn nygnlamasıdır; ikinci al. temattf aynntıların mümkün oldngn kadar piyasanın islemesine bırakılmasıdır; üçüncü alternatif devletin hem yatırımcı hem de Isletmeci olarak plânı bütün aynntılariyle bilfiil uveulamasıdır. Memleketimizin bn fiç alternatiftrn 1972 yılında hançisini seçmesi gerektigini sn sornlan cevaplandırraaga çalışarak açıklıyalım: (T) Kalkınmakta olan memleketlerln ek. seriyeti bugünlerde hangi çözümü terdh etmektedir? (5) Memleketimizin Avrupa Ekonomlk Topluluğuna katılma karan hangi alternatifl gerektirmektedir? (5) Bu «Iternatiflerden hangisi dSviz rezervlerinin c"r » z olduğu ve azalmağa devam ettifi. *""igH döviz rezervlerinin gerekenden f»»ı* oirfuSu ve artmağa devam ettiği duruma daha uygundur? ve geçiş devresinin bir an ev\el baslatılması Uerdeki çıkarlanmızın azamilestirilmesi ve mnhtemel zararlann asjaride tntnlması bakımından en nygnıı politikadır. Birinei ve Ikinei Beş Tılhk Plânlar AETye katılmıyacafımız faraziyesine göre hazırlanmıstır. Üçüncü Beş Tılhk Kalkınma Plinının banrlandıiı bngfinlerde AET've katılma karannın gerektirdiği stratejinin tespiti ve plânın bn stratejiye nyjrnn olarak hazırlanması gerekmektedir. Fakat bazı Bakanlıklar AET'ye katılma karan verirken, diğer bazı Bakanlıklann ve Devlet Plinlama Teskilâtının raevcnt himayelerin ve kontrollerin aynen devam edjecegi faraziyesi altında »tarsik karakterde bir pian hazırlamalan rasvonelük prfnsipleriTİe çelişmektedir. Dısa açılan bir Türkiye'de maliyetler ve fivatlar tekrar önemli rol oynamak dnrnmun dadır. Bn lartlar altında ahnması gereken karmasık ve aynntılı bfitfln kararların bir plânlama teskilâtı tarafından düsünülmesi etkin bir yol degildir. Bn karmasık kararların beürli sanayilerin islemesiyle dogrndan d o | rnya ilgili kimseler tarafından almması çok daha verimlidir. Bn sanayilerin özel veya kamn sektörönün mülkiyetinde olmalan Snemli degildir. önemli olan bn knrnlnslann basında bnlnnanlann tam yetkllere «ahip olmalan ve hesaplannı verimlilik ve kârlılık esaslanna göre yapmalarıdır. Fivat mekanizması bn kararlan ihenkll hale cetirebilir: kârın iktisadî faalivetin iyi bir rehberi olması bükümetlerin iktisat siyaaetine baîlıdır. Kaynaklan firetim faallyetlerinde kv'anmanın sosval maliyeti ve üre tilen mal ve hizmetlerin sajladıfı menfaatler fiyatlarla hem • âhrnk olmalıdır. Cznn yıllardan beri ekonomimize yapılan çesitli müdahaleler bn ihengi tamamen bozdnğn için kârlılık kavramı sosyal bakımdan arzn edilmeyen bir sey haline tflmi». bnnnn yerini tntacak rrsitll kıstasiır knllanılmıstır. Gcrçekte knllsmlan kıstaslar rnk kabfdır ve güvenilirlik dereeeleri çok düsüktür. Üstelik kârlıhfjn verinl almakta da basanlı olama. nuslardır. Kârlılık knvvetli bir faktör olmağa devam etmis, fakat yanlıs yönlere itilmis, verimsizlik yaratmıstır. Çünkfl fiyatlar çerçek iktisadî ihtiyaçlan ve kıtlıklan aksettirmekten çok uzaklasmıstır. Bütün bnnlann sonncnnda farklı seviyelerde. farklı kimseler tarafından, farklı ve birbirleriyle çelisen kıstaslar birarada nvvnlanmaktadır. tktisat sivasetini tâyin edenler ve bnnlarla beraber plâncılar sosyal bakımdan arzn edilir connçlara varabilmek için cayret sarfederken. fabrikalann basında bnlnnanlar kirlılık için miicadele etmektedirler. Bn mücadele esnannda Bizde dıırıım emleketimiz bellibaslı kapitalist memleketlerde 1930larda meydana gelen bflyttk depresyonnn milletlerarası iliskilerde yarattıjtı buhranın etkisi altında ithalât ikamesine dayanan bir sanavileşme kalıbmı ba»anlı bir sekilde kalkınmaıına nyrnladı. Devletciliğe karsı iktisadf liberalizmi ve 6z«l tesebbüsü desteklemesi »eklinde ortaya eıkmıs olan Demokrat Parti, 19S3'ten sonra memleketimizin iktisadî kalkmmasına 19301ar da nygulanan kalıba agırhk vermege başlamıştır. Plânlı devrede nygnlanan fthalât lkameslne dayanan sanayileşme 1930'Iarda knllanılan kalıbın üçüncü bir defa tekrarlanmasıdır. 1931'lardaki milletlerarası iliskiler ithalât ikamesi voln i!e sanayilesmeyi rerekli kılıyordn; Ikinei Diinya Savası lonnnda Av. rnpa'nın milletlerarası pivasalarda alıeı o l a . rak riremiyecek kadar larsılmıs olması, di. Ser taraftan A.B.D/nin Ithalât eSlliminde meydana eelen nrnn vadeli düsme 1950lerin başma kadar ithalât ikamesi kalıbmı zornnln kılmıs olabilir. Bn arada Asva ve Afrika'da «iyasî bajrımsııiıklanna savastan sonra kavnsan memleketler kapitalist çözüm vollanndan nefret ettiler, yabancılarla Isbtrliği yapmış 8zel sektörün faaliyetini sımrlandırmata calıştılar, yabajıcı sermayeyi kabnl etmedi1er. Kalkmmalannı plânlams ve ikrisadl dev. let knrulaslan kalıbına yönelttiler. Memleketimiz siyasî batımsızlık, iktisadi hafımsulık sornnlannı 1920lerde ve 19301arHa rözmüR oldagnnu dikkate almadan ithaISt iMmesf voln lle sanayilesme kervanıns katıldı. çok deferli zaman, enerjl ve kablliyet boşnna harcanmaktadır. Kâr ortadan kalkmıs defildir. bilâkis Snemli bir Iktisadi knvvet olmakta devam etmektedir. fakat vanlı» yönlere doğrn itilmiştir ve verimlilik degil verimsizlik yaratmaktadır. Çünkn fiyatlar gerçek iktisadî ihtiraclan ve kıtlıklan aksettirnemektedir. Fiyat mekanızmasına müdahale edildifi zaman daima sövle bir tehlike mevcnttnr: Bir çarpılmavı (8rne|ln sanavilesmeye ç*tören faktörlerin yetersizliği) düzeltirken, baska bir çarpılma (örnegin dış ticaret avantajlarını yetersiz sckilde sömürmek) meydana telmektedir. Bn mudahalenin gerektifinden daba fazla olması tehlikesi daima mevcnttnr, bn takdirde sanavi gerektijfinden daha tazla teşvik edilirken diger tektörler, özellikle tarım çok az tesvik edilmektedir. Kanaatimize göre optimal çözüm yoln sanayileşme tesvik edilirken, dıs tiearetin avantajianndan var«rlanmanın mümkün oldn^n bir iktisat politikası izlemektir. UNDEN ÜNE Ne kehnnet, ne ialcılık.. Döviz rezervleri ik) yılda terakfim etmis olan döviı rezervleri plânın aynntılannın mümkün oldntn kadar piyasanın islemesine bırakilmasına imkân verecek sevivededir. Bir tnilyar dolar civannda bnlnnan d5viı rezervlerîni, 1972 vılında mnhtemel ithalâtımızın ••30 •İ4«'ını teskil eden 400 500 milyon dolar arasına indirmek mecbnriyeti vardır. 5 0 0 6 0 0 milyon dolan acele olarak knllanma mecbnriyeti nerkezden ahnabilecek çok yanlıs kararlara götnrebilir. Maliyetlere bakılmadan dev bir iki projeve tahsis edilebilir, veva tüketim malı niteliginde olan (atom reaktörü. nzay gemisi vj.) bazı tltopik projelerde çarçnr edilebilir. Bnna mnkabil birkaç yüz mntesebbis llk fırsatta nygnlanrnak üzere vatınm projeleri hazırlamıs bnlnnmaktadır. Bn projelerin büvük bir kısmı Mensncat eibi Devlet P l t n lama TeskilStınm kapasite fazlası varatılacati maiâhazasivle tasvip etmcditi vatınm pro.ieleri olabilir Avnntılı hir merkezi plânlamada ısrar edersek bn nevi yatın m projelerine müsaade etmememiz eerekir. DUer taraftan Sanayi Kalkınma Bankan ve benıer tetekkülleri knllanmak snretiyle bn yatırım taleplerinin ırerçeklesmesine imkân verebilirit. Soruların cevapları elismekte olan memleketlerde ithalât ikamesinin ve bnnnn (terektirdifi kontrol mekanizmalan yavgın bir gekilde nygnlanmıs ve *anayi sektörünün eelisme hızını yiikseltmekte basanlı olmnstur. 1960ların ikin Gİ yannnda ithalit ikamesi birçok memleketler için Snemli eüclükler arzetmeve baslamıstır. tthalât ikamesinin toplam sanayi mallannın ' ı W ı n ı n dahilde imâl edilmesi noktasına kadar gelistirildiü Brezliva'da, Bnemli ihraç imklnlan sağlanmadıfı tskdirde sanavideki gelismenin iç piyasa ile nnırlanacajı «üphesicdir. Birçok memleketler bn dnrnraa süratle yaklasmaktadır. Sanayi bütün bn memleketlerde büvfik bir himave altında knrnlmnstnr. Fivatlar vüksektir. verimli firetime iten faktörler mevcnt değildir. Rnrün bn memleketler iki altematifle karsı karsıya bnlnnmaktadır. tthalât ikamesi nde ve bnnnn gerektirdi^i kontrollerde i s . rar ederek ber geçen ciin biraz daha artan verimsizlik «eviyelerinde daha fazla sanayi inpııtu imâl ederler veva maknl bir kambivo ve ithalât liberasyonn politikan takip ederek faalivetlerini bazı verimii sahalara temarküz ettirerek üretimln yapısını rasvonalize etmeie çalısırlar. tkinci lornya gelelira: Avrupa Ekonomlk Toplnlujnna katılmamn gerektirdiH nanrlık »Jünlük meselelerımiz üzerinde ortaya her gün yenı düsünceler ilen süre duralım; galiba blzl asıl mesgül etmesi gereken büyük konu gelecefiraizdir. bn gidisle ne olacagiz? nereve varacajız? Adalet Partisi 12 Mart bildirinyle ıktidardan düsürüldüfcü için tedirpndir. istiyor kl. mflmkün olan süratle seçimlere eıdilsin, halk Tikılan Sülevman bevi tekrar dojrultsun o da; «Beni Ordu rtevırdı ama halk avaâa kaldırdı! Yasasın mılli egemenük!» diverek. tekrar Ikttdara otnrron Sorabilirse, ona bn isi yapanlardan hesap sprsun. soramazsa; «Biz eskıhesapları karıştırmayan geniş gönüliü insanlanz, memleket menfaati gerektigi zaman her »eye güler yüzle katlantnasını biliriz!» desin... Farzedin kl, bn ls gelecekte avnen bövle oldn . Bize bn hâl millet olarak ne kazandınr? Millî eelirimiz mi artar. iç bans temelleri mi atılmıs olnr? Bn hal bizi millet olarak mntInlnja do^rn bir adım daha ileri eötürür mü? Tntnn ki, Ecevit. kendisine muarız olanlan tatmin ettı. onlar da onn benimsediler, o da Sülevman bev eibi süratle yeni seçimiere gitmek istrdiîi için seçimlere de Bidildi Ne çıkacak bnndan? Gerci Ecevit. veni seçimleri iktidara felmek için istemekten zivade. bn vesile ile kendisine muarız olanlan eleyerek partiv kendine «5re ayarlamayı tasarlamaldadır; ama farzedelim ki. Ecevit İM tane milletvekilini ve meselâ bnnnn 60 tanesl kendisine tekrar biat etmis olmasına rajmen temizledl. tekrar soralım: bnndan ne çıkacak? Dıs tehlikelere karsı daha mı mücehhez olacafız? Tıkıcı komunizm bize karsı daha mı insaflı bir tntnma eirecek? Memlekete. idareye istikrar mı telecek? Ne olacak?.. Evet tnrnn M, büvük Türk milletl Fevziotln'ya karsı füsterdigi teveccfihfi arttıraeak, Eceviften ürken halkçı ovlar Fevsiotln'va akacak Ve Fevziotln kendi partisindeki t5 milletvekilinin kırka vükselditini iftiharla görecek Ama bn iş Feyziolln veya Paksüt'B sevindirmekten başka memleket çapında bançi derdimizi çözecek! . * * * Oysa Türk milletl Ittifak halinde güvenlik ve istikrar IsMyor. Artık kendi kaderinin partici kimseler tarafmdan mıncıklanmasından bıktı nsandı. Türkive'de hlç bir vatandas (Allab Izin verirse. bakalım!) demeden bir vıl 8teye bir proje yapamaz Devlet dairelerinde kararlar her çun dejisir. Kimae gönül rahatlıjh ile imza atamaz. Demaeojik baskılardap korktnin için karar veremez. Galiba Bvle bir devreve cirdjk ki, bizim ince hesap mfitehassısı parti liderlerimiz. b.nsün hanp" pazarlıklarla meseul olacaklarını deîil. memleketin eeleeefinde UMfak edecekleri konnlan kendi aralannda kararlash n p e kararlan tatbike sreçmelidirler. Blz tekrar her sevden evvel İstikrar ve jrfivenlik divecejiz. Zira istikrar ve Rüvenlik devlet nekanizmasımn içine sirmeıse. ne karar venlir. ne reform vapılır, ne ekonomlk eelisme safclanır. Daha açık sövlevellm mi? Ne seçim ne de demokratlk dözene donmek mümkün olnr. Seçim bir vasıtadır. o vasıtadan evvel Turk milletinin rahatça nefes almasını temin edeeek (gaye carelyi bnlmak terekir. Toksa hizipler arasında milletvekili olmak Ihtlvadvle ridlp relen insanlarla. kücük iktidar hesaplan vapmakla, bn toplnmn refah ve mntlnlnça nlastırmak verine. onn empervalistlere nsak vapma nivetlerl ile. hlç bir sonnca vanlmavaeaeını haber vermek ne kehanettlr ne de falcılık Evet. bir sonnca varılır o da içerde cökmemek için Tiirkive vl reçici tedbir olarak diktava teslim etmektir. Bn çarelerin en kötüsadfir, bnnn Istemeyenier parti pazarlıklannın fizenne yfikselmell ve parttlerü<tS millî tntnro ve düsüncelere eljerınden eeldiH kadar vardımcı olmalıdırlar. O taman kendi sozlerini. variıklann, partilerini, fikirlerinin hays.yetlnl de koramns olnrlar. Aksi takdlrde Dikta eelince her çey biter ve ™ve"â pazarl.kçıl.r k.çaeak delik ar.rl.r. • «aman pazarhk lann ne kadar pahalıys mai] fldngnnn fSrflrler ama elnrsa yine millete olnr. Sonııc | 172'nin dıs ve iç sartlan iktisadf kalkın* ma kalıbının gözden geçirilmesini gerektirmektedir. Makalemizde isaret etmege çalıstıfımız gibi piyasa mekanizması asın bir laissez faire zihniyeti içinde defil, iktisa. dî planlamanın bir araeı olarak düşünülmektedir. Kısaca pivasa ile plânlama arasında daha geniş bir bilgi alısverisi ve bnnnn sonncnnda ayrıntılı kararlann piyasanın islemesine bırakılraası. hem iç, hem dıs piyasaIara yönelmis daha sağlara tesebbnslere önem vermek sanayiimizin nznn dönemli çıkarlan bakımından en nyırnn yoldnr. İkind tefsir azımızda şimdi «Piyasa mekanizması ve Plânlama» nın ikinci bir tefsirini ele alacagız. Bu tefsire göre ekonominin genel sevk ve idaresi anlammda plânlama teessüı etmis, kabal edilmiş bir prensip olarak ele alınmak. ta. piyasa mekanizması daha dolaysız a y n n t ı . Y Milletin Vekili, görevli Devlet memuruna tepeden bakmamalıdır mektuplar Cumhüriyef'e 1 AnJcara • Çorum yolu arasında Sungurluyu bıraz geçlnce, lkl polis, tfa jandarma otobüsumüzü dıırdurdular. Bir polis, bir Jandarır.a otobüse girdiler va herkesin nüfas cüzdanlannı çıkartmalarını sojledıler. Polis, ön koltuklardan bırınde oturan bir kimseye, «Lütfen beyefendi siz de nüfus gellememelidir. Şu da varM: O cüzdanınızı gösteriniz» dedi. layın gosterışi insana yanbs veSonradan, milletvekili olduguya dogru bir sürü anlamlar ilnu kendisinden oğrenecegimız ham ediyor... Onun içindir kl, ki$i, polıse «Nüfus cüzdanım bu adamı anlamak için Çorumyok, benim kim oldufumu bilda kalıp kendisinl, taıuyanını miynr musun? Ben, Çorum mil buluncaya dek takıp etmek z o letveHliyim» diye karşıhk verrunda kaldım. di. Polis, «tyl ama beyefendi, Behçet Kumral Çorum ben Çorumda değil, Snnrurlu' d'. eörevliyim» diyerek onu tannamadığim anlatmak istedi. Milletvekili. «Olsun, benl tanımac lâzım» dedi. Bu arada jan darma lâfa kanşmak istedi. ama, milletvekili daha sert bir dille, Jandarmayı «Sen sns bir defa» dıye azarladı. Cebinden bır defter, bir kalem çıkararak, polise. «Senin numaran kaç?» dıye sordu; polis numarasını sbyleoü, sonra yüziJ, al al oldu. Pendık ıstasyonunun Tuzla taArama yeni basladıgı halde p o rafmdakı demırj'Olu geçidi bir li« ile jandarma otobüsten çıyıl evvel nakil vasıtalanna kakıp gittıler patıldı. Şımdi valnıı yayalar geçraektedir. Bu o!ay bana çocuklugumda is:U<gim. Atattirk'e ait bir anıBu geçıdın kapatılması sırayı hatırlattı ve onun ne derece smda vasıtalann raylardan gebuvük bir insan olduğunu duçişini sağlayan yol IçindeM kaşundurdu: laslar da kaldınldıgından hattın üst tarafında oturan bizlerln oŞehirlerimızden bırinde, Ataradan çocuk arabalanmız ile türk ge!ec«ğı tçin tertibat alıgeçmemiz çok güçleşti. nır. Bir erın nöbetçi olduğu, kimsenin geçmemesi gereken Son zamanlarda bazı yük tren yerlerden birine Atatürk ansıleri Pendikten durmadan geçzm çıkageUr. Nöbet eri Atamekte ve daha fenası bunlann türk'ün geçmesine mani olur. vakitleri de belli olmamaktadır. Atatürk nedeninı sorar; nöbetBu sebeple burada bir kaza olçi. Atatürk'ün geleceğini, onun ması da muhtemeldlr. iç^n de oradan kimsenin geçDemiryollan ldarecüertnden rrfrnesı ıçn nöbetçı olduğunu Pendikli anneler adma istlrham soyler Atatürk. «Atatürk'ü taediyorum. O geçide kaldınlan nıvor musun sen? Ben Atatahtalar konulabilirse çok iyl tü!;'üm» der. O zaman. nöbet olacak. Nasıl olsa geçit demir eri Atatürk'ün jnizüne derın kazıklarla kapatıldığından oraderm bakar. «Sen Atatürk'e dan vasıtalann geçmesi imkftb<rz»mesine benziyorsun ams nı yoktur. bir defa onbaşıma danışayım» Bu dileğimı ilgililere duyurdıye cevap verır. manızı saygılanrala rica ederim. Bır tarnse mevkıi ne olursa Saniye Güler olsun kımseye. hele emniyet gö Alaca Sokak N o : 743 revhlerine bu derece yukandan bakmamalı ve görevlerini enPENDİK oktor kelimesi l&tince'den tflrer ve hoca anlamına gelir. Babda 1617. yüzydlarda dia adamlarma verilen bu ünvan, 17. yüzjildan sonra halk dilind» daha ziyade hekimler için kullanılmışür. Bafa üniversitelerind» doktor ünvanı, Fakü^te Dekanları veya Yüksek Okul RektörlerVA» rafından adayın Lâtince bir fceyım olan ve doktora tezi anlamına gelen Inaujural Dissertation' unun kabul edilmesinden ve <özlü bir sınav geçirraesinden sonra verilir. Doktora tezi genel olarak orijinal bir bilimsel araştırmanın sonuçlarını kapsar. Bu ünvanın verilînesi bazı batı üniversitelerinde, adayın ünvanın kendisine yük lediği görevleri yerine getireceğine dair yemin etmesi merasimini gerektirir. Batı ülkelerinin birçok üniversitelerinde öğretim üyesi olabılmek fçin bu ünvana sahip olmak şarttır ve haksız yere bu ünvanı kullananlar mahkeme karariyle cezalandırırlar. Öte yandan, çeşitli iüm alanlarında büyük ba şart göstermiş ve bu yüzden milletlerarası ün sahibi büginlere, a3Ti bir üniversite öğrenüni ve sınavına lüzum kaimadan bir geref ün vanı olarak da bu ünvan tevcih edilcbüir. Bu gıbi hallerde Lâtince'den türeyen Doctor honoris causa veya kısaltılraış şekli ile «Dr. H. C.» bahis konusudur. D Batı nlkelerinde ve Türkiyede doktora ÎAZAN: Prof. Dr. PhU. AİLE BÜYÜĞÜMÜZ « . ^ • • ^ ^ . . " Eciacı tv.'"^*!' M. ŞEVKET KENBER'îrt Rastalıgı sırasmda yakın ve candan alâka ve lhtimamlarmı esirgememi* olan, vefatından sonra büyük acımızı paylaştıklannı sahsen gelmek, çelenk yollamak ve telefon, telgraf ve mektup göndermek suretile belirtmiş olan bütün akraba ve dostlanrnıza, müessese ve daireler ile sayın yöneticilerine. Aslan Çimen to Şirketi îdare Meclisi Başkan ve Uyelerlne, Şirket mensunlanna Danca Fabrikasının bütün mensuplan ile, Çimse • tş Sendikasına, ayn ayn teşekkür imkânı bulamadığımızdan şük ran ve minnet hislerimize tercümajı olmanıza sayın gazetenız den rica ederiz. A İ L E A D I N A Kızı ve Damadı Oğullan Bfilent Müfit Kuraner tbrabim Kenber, Ercüment Kenber (Rektaş: 820) 3692 Muvaffak SEYHAN Istanbul Ündversnesi öğretim Üyesi rasında yetki tanıyan hukuk için Docteur en Droit. tıp için Docteur en MHecine, tabii büimler için Docteur esSciences, edebiyat için Docteur esLettres unvanlarına karşı, hem Fransızlar ve hem de yabancılar için verilen ve biraz daha kolaylaştırılmış şartlar altında elde edilen, ancak meslek icrasındaki yetkileri de sınırlı olıtn, meselâ Docteur d'universit* de Paris (de Lyon) v.b. kısaltılmamış ünvanları bahis konusudur. nıfından bahsederse de, bu sınıfta yapılan doktoraların Batı anlamiy İe olan doktoralarla bir ilgisi olmasa gerektir. İkinci Cihan Savaşından önce ve kısmen de savas yıllanndan, ozel likle Alman profesörlerin çesitli konularda yaptırdıklan doktora çalışmalarının birçoğu, seviye ba kımından Batı üniversitelerinde yapılanlarla boy ölçüşecek durumda idıler ve içlerinden bazılaıı da baUnın tanınmıs bilim dergilerinde yayına kabul edümişlerdi. Ancak 1946'da Üniversiteler Kanu nunun bu yondeki etkileri bütün iyi niyetlere rağrnen olumlu olmamışür. O yıl çıkartılan 4936 sayılı Üniversiteler Kanunun'da, asistanlaruı belirli bir süre içersinde doktora yapmalan ve bu sü re içerisinde doktoralarını yapamı yanların kariyerden çıkartılmaları öngörülmüştü. Ancak birçok hallerde mesleklerine uzun yülar emek vermiş tecrübeli asistanlarm işten çıkartılmalan halinde, yerlerine uygunlannm bulunamıyaca ğı düşüncesiyle, bunların yaptıklan bazı basit ve kısa araştırmalar doktora tezi olarak kabul edilmiş, ve sonuç olarak da doktora seviye si batı üniversitelerine oranla gitgide düşmüştür. , Tabiatiyle belirli bir branştakl doktora tezlerinin aynı seviyede olacağı düşünülemez. Bu seviye universiteden üniversiteye ve özel likle doktora tezini yöneten profesörden profesöre çok farklı olabilir; nitekim Batının ünlü üniversitelerinde doktoralannı yapmış olanlar, doktor ünvanlarının yanına parantez içersinde, dokto rayı yaptıklan üniversitenin kısaltılmış adını da yazarlar. Ama bir doktora tezinin Umi değeri hak kında daima bir ölçü vardır, ve bu ölçü, t«zin kısaltümıs bir şeklinin, batının tanınmıs ilun dergi lerine yayın için kabul edilip edil memesi ölçüsüdür. MeselS kimya takdirinde Chemlsche Berichte, Journal of Organic Chemistry, Monatshefte für Chemie ve Journal of Chemical Sociery gibi dünyanm en tanınmıs Uim dergüerinde yayınlanan bir araştırmanın bilimsel değerinden hiç kimse sup he edemez. Sonuç oktoranın, özellikle flniversite kariyeri için çok büyük önemi olduğu açıit.r. Bu bakımdan doktora çalışmalarının seviye li olmasında çok titiz davranmak gerekir. Özellikle tatbiki bilimler alanmda, üniversitelerimizde yapılmasında güçlük halinde, kabili yetli gençlerin Batının ünlü üni versitelerinde doktora yapmalan temin edilmelidir. Bu konuda Mil lî Eğitim Bakanlığı olumlu adımlar atmıştır. 19721973 ders yılı için çeşitli kollardan 600 gencin Ba tı üniversitelerinde doktora yapmaları ve bunlann seçimlerinin üniversitelere bırakılmaJarı öngö rübnüştür. Ancak burada dikkat edılmesi gereken çok önemli nok talar vardır. Doktora branşlannın, gidilecek üniversite ve dokto rayı yaptıracak profesörlerin çok titiz bir şekilde seçilmeleri gerekir ki, bu da sqn derecede güçtür; çünkü tanınmıs bir üniversitede ünlü bir profesörün yanında doktora yapabilmek imkânı, resmî yollarla, ve meselâ öğrenci müfettislikleri kanaliyle değil, ancak 6u profesörlerle şahsî dostluklarla olabilir. Öte yandan basanlı bir şe kilde doktoralannı tamamlayıp yurda dönenlerin de, kendilerinden çok faydalanılacak yerlerde kullanılmalan ve bu maksat için gerekli tedbirlerin öneeden alınma sı gözden uzak tutulmamalıdır. Başka universitelerde lmanya, îsviçre ve Avusturya üniversitelerinde verilen Dr. phil. ile, Ingiliz ve Amerikan üniversitelerindeki karşılığı Ph. D., her zaman felsefi bılimler doktorasına delâlet etmer. Bu ülkelerin eski üniversitelerinde ıızun yülar önce. matematik, tabiî ve feisefî ılimler a>nı fakültede ögre tilirdi. Bu 3uzden bu universitelerde matematik, fizik, kimya ve tabii ilimlerden doktora yapanlara, eski geleneklere uygun olarak daha hâlâ felsefe doktonı Dr. phil. ün\anı verilir. Hatt5 geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olan bu eski üniversitelerin doktora dip lomaları da Lâü'nce yazılmıstır ve anlaşüması çok güçtür; tek anlaşı lan diploma dereceleridir lri, bun lar da beş kategori üzerinden verilen: Summa cum lande, magna cum laude, cam laude bene ve rite dir. En düşük derece olan rite • usulüne gore» anlamına gelir. D I LA N Pendikli annelerin TCDD'den isteği var Doktor ünvanı oktor ünvanı kısaca Dr. harfleriyle gösterilir. Batı ülkelerinde yapılan doktoralarda bundan başka, hangi bılim dalında bu ünvanın alındığına delâlet etmek üzere Lâünce'den türeyen, branşla ilgili kelrmelerin kısaltılmıj sekillerinin Dr. harflerinin so nuna ilâve edilmeslne sık sık rastla nır. Ancak bu kısaltmalar çeşitli batı ülkelerinde birbirinden farkhdır. Meselâ Alraanya, ^ i ç r e ve Avusturya'da çeşitli bilim dallarında doktora yapanlann hukuk'ta Dr. inr., tıp'da Dr. med., di; hekimliğinde Dr. med. dcnt., veteriner'de Dr. med. vet., felsefi bıiimlerde Dr. phil. tabil bilimlerde Dr. rer. nat., politik bilimlerde Dr. rer. pol. kısalülmış ünvanlarım kullanmalarına karşılık, Ingiltere'de hukuk doktorası LLS)~, tıp doktorası M.D^ edebiyat doktorası D. Litt, felsefi bilimler dok torası Ph. D., bundan başka Birleşik Amerika'da eğitim doktorası D. Ed., mühendislik doktorası D. Eng., modern düler doktorası D.MX. sosyal bilimler doktorası D. S.S.. teoloji doktorası Th. D. harfleriyle gösterilir. Fransa'da durum diğer batı ülkelerine nazaran biraz daha farklıdır. Bu ülkede daha önce Fransız usulle rine göre lise bakkalaureat (olgun luk) imtihanını vermij ve üniver site lisans öğrenimi yapmıs olanlara doktora tezlerinin kabulünden aonra verilen v« meslek ic Türkiye Petrolleri A. O. Genel Müdürlüğü 1 lskenderun Akçay mevkaınde K.arayollan astalt, deposu bitişiğmde 6370 m2 saha üzerinde 3 oda 1 salonlu bir. 4 oda 2 salonlu bir binası bekçi ve ambar binası. sundurma ve demiryolu iltisak hattı bulunan fıktif antrepo tesisleri 4.6.1972 tarihindeD itibaren kiraya verilecektir. 2 Tesisler bos olarak teslim edilecektir. 3 Demiryolu geçit ücreti kiracıya ait olacaktır. 4 Kira bedeU senelik asgarl 100.000. TL 'dır 5 Ortaklığunız kiraya verip vermemekte veya dilediğine vermekte tamamen serbesttir. (Basm: A 9042 15444) 3695 D Â T.C. Devlet Demiryollan İşletmesi Merkez Alım ve Satım Komisyonu Reisliğinden 35 kalem muhtelif Mn ve miklarda elektrik malzemesi satın a!üiacakt!r 1 Dahilden kapalı zarf usulfl lle yukanda cins ve miktan yazılı malzeme satın alınacaktır 2 Tekliflerin en geç 12 Haziran 1972 Pa?anesı gıin'J saat 15.'e kadar Ankara'da Genel Müdürlük bmasındaki Malzeme Da iresmde toplanan Komisyonumuza eelmis veva verilm!? ol ması şartür. 3 Verilen feklit zarflan üzerlne. teklıfîn haneı ışe ait oldu fıı yazılaoaktır 4 Bu lşe ait şartnameler TCDD'nin Ankara'da Merkez ve îs tanbul'da Sirked veznelerinden 50, TL mukabılinde temin edilebilir 5 TCDD ihaleyi yapıp vapmamakta veya fcısmen yapmakta veya terdh ettiği talibe yapmakta tamamen sprbesttir (Basın: A • 9077 • 15441) 3694 Bizde doktora ürkiye'de Batı anlamiyle doktora araştırmalan yapümasına 1933 üniversite reformunda tstanbul Üniversitesine davet edi len 50'den fazla tamnmış bilim adammm gelmesiyle baslamlmıştır. Vakıa yazıları zevkle okıman sayın bir yazarımız, yanlannda sık sık, meşnıtiyetten sonra hukuk mektebindeki bir doktora sı f NIMBÜS Satıhk Gayrimenkul Türkiye Emlâk Kredı Bankası A O adına kayıtlı Isunbul Usküdar Burhaniye Mahallesı Emınbey Çıkmazj Sokağında kâın tapunun 725 ada oarsel 58 63 70. 82 84 8i>'ds kayıüı gayrimenkulleı satışa çıkarıbnıstır Tâliplilerin satıs şekil ve sartlannj ögrenmek üzere K.adıko> Şubemize müracaatlan ilân olunur T Ü R K İ Y E EMLÂK KREDİ BANKASI A O Kadıköv Şubesi iBasın: 15294) 3699