Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA DÖRT: CUMHURİYET: 20 Mayıs 1978 E SKt Türklerle Mınr Ulemasmın antı Kemalist cephetfe bırleştiği ve taraflardan blriBin temsılcilerıne şapkayı, diğerının fesi böylesine sıkı sıkı yasakladıgı bır sırada, 1932 yılırun Cumhuriyet Bayranu Balosunda Şapkah Başkan Mustaıa Kemal ile Feslı Mısır dıplomaü karsı karçıya geldller. ATATURKE TEPHİLEfi SAPM DEVRİMİ ve DİİNN Yazan: Orhan KOLOGLU Elçi, dığer diplomatlar gibi, geçıt torenine, Cumhurbaşkamnı tebrik torenine ve aksamlu resmî yemeğe hep büyuk unıformssı ile, yani fesli olarak katılmıştı. Ve evvelkı yıllardaki gıbi buna aldıran da olmamıştı. Akşam yemeğinden sonra, A n . kara Palasm buyük salonuna geçilirken Türk Cumhurbaşkam, Mısırlı dıplomata rastladı ve a . ralannda kısa bir konuşma geçti. Gazi büyuk salona girdîkten biraz sonra az kımsenin farkedecegi bir şekılde Mısırlı, Ankara Palas'tan ayrıldı. Olayın uzeriaden bır ay geçtikten (onra, Ankara'da muhabırl bulunmayan tngıltere'mn Daıly Herald gazetesınde «Ankar» mnhabirinjn» bır haben yayınlandı. Bunda Elçl Abdu!melık Hamza Beyin, fesli olarak bulunmasına Gazi'nın ısrarla ıtıraı etmesi uzerine toplantıdan aynldığı behrtilıyordu. Olayı bır hakaret şeklinde once Mı sır'a aksettiren, sonra orada yarattığı tepkiyi tekrar cfünyaya yayan Reuter Ajansma gore, «Gazinin bn konndaki özür dilemesinin Elçi tarafmdan kabal edilmesiyle «layın kapanmış oldnğn ümit edildiği bir arada, Mııır'a aksetmesi yüzünden fena bir etki yaratmıstır..» London Tımes ıse bıraz daha değışık sekılde anlatıyordu (1). Bn karikatür, Fransızlann «FouRire» isimli mizalı dergisinde Şapka Devrimi yıllarına rastlayan bir dönemde değil, 1971 yüında v ayınlanmif tır. Bn sapık zihniyet dah» ne vakite kadar süriıp gidecek böyle? Karikatfirün lejandı: «An an Tfirk hamallan .. Ne rahathk..» Gazi Mustafa Kemal ve Mısır elçislnin kırmızı fesi Bu yüzden Türk ve Mısır basınının giriştiği polemiği, İngilizler ısrarla körüklemeğe başlamışlardı Elçi salondan çıktıktan sonra Turk Dısislerl Bakanlığı tem. silcılerinin olayı hükümetıne bildlnnemesl yolundaki çabaları sonuç vermemiş ve Mısır Hükumeti bu konuda bir protesto notası göndenniştî. Gazete, bu haberin hemen üstüne yine Doğu'daki bir başka «bashğa hakaret olayını» yerlestirmışti. Ve Doğuda bashğa hakaretin bir ulkenin özgurluğune saldından daha agır bir dîVTanıs olduğunu sezdırmeye çtlısıyordu. Bu haber Bagdat'taki bir gazinoda bir vabancı sanatçının programı ile ılgiliydl. Oyun, bir artist kızm, ortağınıa basından arkası arka. sına bir sürCı baçlık çıkarması \e her seferinrfe daba çok kızmış görunmesinden ıbaretti. Programa göre en son bashgı da çıkannca bunu hırsla ayagının altına ahp ezmesi gerekmektey dı. Ortadoğudaki sapka poli. tika oyunlannın cahili oldufu anlasılan artistin ezmek üzere en sonda çıkardığı, Irak Krahnın tanıttığı Sidara oldu. Bu anda seyirciier arasından büyuk bir gürültü koptu ve polia •nrlarken nesk ve kalabalık olan salonda fesini cıkararatı dınlenmesine izin vermislerdir. Henüz fes giyimini ve adabını nnntmayanlar pek ivi bilirler ki, baş ancak Meclis'teki büyfiğfin izniyle açılabilir. Bnraya kadar bu hikivenin gazeteleri değil hiç bir kimseyi ilfilendirecek bir tarafı yoktur. Fakat ara| LAY Türk haik oyuna Mıldan g^nler geetikten conra, liyet gazetesinin sekiz sutunluk bir manset habenyle kimlerin eaeri oldufn bilin. ulastı: meyen bir düzenle I^ondra gazetelerinden birinde bir «Mısır'da birtakım mfinafıklar telgraf yaymlatur, jüya Cnm mesele çıkardılar. hurbaskanı Hazretleri törenAsıl ve esası olmayan bir de Mısır Elçisine rastlamı; Londra telgrafını ileri sfirerek ı e başından fesini çıkarmasıTfirkiye aleyhine hiicnm ve teeavfizde bnlantJTorlar. nı ısrar etmiş. Bn telgraf bir Mısır Hükflmeti Tiirkiye'ye bir hakaret hikâyesi şeklinde anota mı fSodersin?» jans tarafından Mısır gaze(elerine verilmistir. Aramızı Boyle uzun bir başlıktan sonr« aksam yemeğini izleyen karbozmak Istiyorlar..» (3) sılasma şöyle anlatıhyor ve y o . Ertesi günku Cumhuriyet de, rumlanıyordu: aym açıklamad'a bulunuyor ve «Sefir darnma yanlıs anlamış «Ankara Palasın büvSk M lonnna geçerlerken (Mustafa olabilir »ma* dediklen sonra asıl oiay yaratanın Ingiliz kışkırtması olduğunu söyluyordu. Dışişleri Bakanlığımızın «5zür ve geleceğe ait garanti» istediği anlaşılan Mısır notasına cevabı da aym anlamdaydı: 4YHAN BAŞOĞtV «Bizim Dışişierinin eevabı, ziyafetten sonra Sefire fesini çıkarabileceği ifadeginin hiçbir snrette onnr meselesi olama.vaca|ı, dolayısıyla ne özür diletnefe ve ne de gt. Iecefe ait düsüncelerl babis konnso edilemeyecefi sSylenmekte ve Mısır Hükfimeti mntlaka bir sornn cıkarmak düsüneesinde de|il««, t(ten dostlnk dayfnlarımızı yenlden açıklamaya fırsat veren bn oUyın kapanmı» sayılması ferekecetini belirtraek. tedir... derhal işe karışıp bılgısiz Ma. car bar artistıni, «Irak milli baslığı sidarayı çiğneyerek asagılama suçnyla» tutukladı New . York Tımes da. «Söylentiye göre, Mııır makamlan. nın bn davranışv fes giyen berkese hakaret aayıldığı kanııında olduklarını» ileri surüyordu (2). fibi öıel bir sevci ile konu Kemal) Mısır Sefirine rastla. mıslar ve her zaman oldafu ATATÜRK, Cnmhnriyet'ın karnlns yıldönümü balolarından bıri sırasında. bnle Atadan, sag bastaki de madam Stoyadineviç. pılan terenlerde son derece saygı gördöğünü, sahsı itibarivle fes meselesinden asla hakaret anlamı çıkarmadıfını, ancak ziyafette ve baloda bazır bulunan difer elçilerin dnrnmnnn ne yolda yernmladıklannı kestiremedifi için balodan aynldıgını» bildırmişü. Bu demecin tepkısi Aka Gunduz'un, «Nil çocugnna açık mektnp» başlıkh bır yazısı oldu: «Ey Nil'in «dünkü bana» ben. ziyen bngıinkfi asil çocngn! ( ) Bagân Kahire'nin bana hücum eden gazeteleri, bil ki bana hüenm etmiyorlar, sana hücnm edi yorlar. Seoin kafatnn içindeki büyük hedefe, göfsnniin altındaki kntsal aleve. gözbebeklenndeki derin özleme hucnm edirorlar. ( ) Nil çocnğu: Içı yanan ülkü çoc u | o ! Benim kardesim; Dava kara püsküllü kırmııı feste dejild^ır. Dava büyüktür, mılletlerin knrtnlasn davasıdır ve en büynk davacı sensin. Bn bnyük davada benden baska sevenin, dostnn, kardeşin yoktnr. Gönlünü bana daya, göreeeksin ki, dünyanın en devrilmes adamı sen olacaksın. Çankaya aenj seviyor bajn varalı çocuk! Çankaya'nın birini veva bir «eyi sevmesi ne demektir. Bonn anlatamam, tarihe ve dfinvava sor! Snrasını da faaber vereyint ki, bana inanmaz da, gider, smoSol bastaki Mak Basında tepki 0! kinli sarıklılara, raelogln cübbelilere ve ne idagii belirsiz. lere veya bilineniere lnanırsan, snç bende olmaz. Çönkü kendl düsen aglamaı. Ben yolnmda devam edivor.nm, senin de ne fikirde «Idnfnno bilmek isterim. Sakarya çocnfn, Nil çocnğana bişka o* sdvlevebiür?» (1) 9.12.1932, (2) 8 12 1932, (3) Milliyet. 5121932. Y A R I N: MISIR BCTÜK DEVLET OLACAK FES DE ONTJNLA rUKSELECEK ÇALINAN TAÇ Y « « n »e çızefl: 29 Gene mi geldin Altahın belâsı! ismaO susardı. Zeliha, Ayseye döner: Aysa şuna biraı ekmek veriver de gitsfn derdi. Avşe, tsmalle ekmeği verlrdi. O, ekmek elinde avlunun bir kösesine çömeördi. O zaman Zeliha bağınrdı: Git lan: Ekmejini aidın aha! tsmail söylenileni daymanuş fibi dikkatli dikkatli Zelihayı süzerdi: Abıla!... Abılana da sana «att s « " ' ••*'*;•.< i. ? Abıia.» Güzel... •' " : t ' " •* ~i " Zeliha Icapıya yakm duran odunlardan blrinl vakalar İsmailin Uzerine yürürdü. tsmail, acaip homnrtular çıkartarak kaoardı. O avlndan çıktılrtan sonra Zeliha, Ayşeye dönerdi: Hep sen yfe veriyorsun ba serseriye... Zelâ, ne anyorsun iliıt fıkarasudan. Hem akrabamız.^ Gözüynen yiyo adamı. Hem geçeu gün Hacl Arifgilın gelinine saldırayaamıs. Gonn gomsunun lâfı bunlar hep. Ilin biçaresinden ne ararlar hilmem ki. Takılmanalnr İsmail heç bi şey yapmaz. Bek acıyosan. bek seviyogan al da ttoynnn da yatır... Ayıp! Ayıp! L'tanmıyon da bu lâfı söylemeye... Zeliha kendisine bnnlan aSyledifi zaman Av şenin aklıoa, artık her çeyi bir tarafa bırakıp gecevarısı gelen adamdan, penceredeki gölgeler den bahsedirermek gelmisti. Bazı insanlar bayata daha az cesnr olarak doğnyor olmahlar ki sonradan ba bavlanm düzeltmeye ne kadar çalışsalar olamıyorlar. Ayse de ba tip insanJardandı. Korkak ınsanlann çogu gibı o da vücut yapısmdan şikâyetçi idi. GSzel olmayisı insanlar dan uzak durmaya zorlamıştı kendisinj Birisine kızdığı zaman, söylemek istediği agır sözlerin birisini de sövleyemiyor; hırsını kendl kendine ağlamaktan alıyordu. Zeliha ağır «öylemis Şiddetli hücum Z SCR£ sonra îıirkiye'de, Mecüsle bısınııj'eleie vererek yapraa olarak yaratıldığına ınandıkları bu akıma sert bır tepki gosterdıklerı goruldu. Cumhuriyet Halk Fırkası Grubu, «Mısır notası ve Mısır basınının \syınl»rı derin kı*gınlık nyandırdı» başlığıyla an. latılabılecek bır toplantı yaptı. Adalet Bakanı M. Esat ozellık. le Mısır'dakı javınlara buyuk sefın ısmınin karıştırılmasına «ıdd'etle saldırdı Hattâ ha\a\a Mısır'a karsı davranışm defış* tırılmesı gerektığı >olunda b:r akım hâkım oldu: «KapitülasMtnlardan, difer devletler gibi faydalanma\a bile girismeven Türkiye'nin bn nla gdnullü davranısına \e Turk ticaretine, iliskilerine karsı Mısır'da sürejelen sistemli kıskırtma politika. sının arıklanması fiinü gelmistir, hattâ geçmistir..» Turk basını genelhkle ola\ı, Mısır'dakı Ataturk Devrımı duşmanları (eski Turk veya Mı. sırh) ile lngılizlerim kışkırtmalarının sonucu sayıyordu ve bun lara karşı vogun bır kampanja açıldı: «Mısır'da Tfirkiye'ye karsı bir vanlıs anlama • Ne özür dileme var, ne de girisim . Hepsi ya. lan, Mısırlılar gerçegi gfireeeklerdir.j» (Cumhuriyet'te Yunu' Nadı'nın Bası azısı, 7 12 1932) «Hiçten hâdise Sefirlerine karsı bir gönül alma eseri olmak üzere fesinin çıkarılmasına izin \erilmis.. bnııu özgürlükleri ile uynşama\acak diye ilân ediyorlar..» (Mıllıyet'te Baş>azı Ahmet Şuk ru. 812 1932) «Asb astan olma.ian bir ola. ya Bfiyak Gazi'nin isminin karıstırılraasına Türk milleti asla dayanamaz. • Hâlâ kardes say. dığımız Mısır'a bn haberin yalan oldnğona tekrarlıyor ve Mısır milletinin görüsnnö bekli. yemz, jrSrtcefiz..» (Cumhuriyet. te Yunus Nadı'nın Basyazısı 8.121932) «Mısır'a verlesmis Devrım ve Tfirk duşmanları bizi biribiri. mize düsürmek isti\orlar. Harpket devrimlerimize karsı küçük dnşfirraek iein kompiodar..> fMıllhet, 12 12 1932) Gazi'nın davrarı=;ında proto. kol yönünden hiçbir kusur bulunmadığını ispatlamak için Mil lıvet. Abdülhamıdın 14 vıl Parıs Elçıhğim vapan Salih Münir D a«a'yı konu=turmustu. Avrupa'da iken tSrenlere. hele bına içindeki tdrenlere daima başı açık gittığım, butun Hıdiv ailesinin eskiden beri Avnıpa. da şapka gıvdıklerini belirten eski Elçi bir de örnek veriyor. A DİŞI BOND 8>B GEQ< StNÜEtJ ZE.N0I S'N!E. SACAM STVAU ti. Fakat söylediklerinde hakikat payı vardı. İ«maîl, kanburu ile, sakallan, kocoman bnrnu, çarpık gibl dnran afzı, pek iyt anlaşılamayan könusması fle Ayşeyi korkutmayordu, boşnna fidiyordu hatta. O geldigi taman tuhaf bir hac duyuyordu. Bazan derinden bakıvormuş gibi duran gözlerlnden korkuyor, bazan da nfacık bir çocnkmuş gibi okşanvermeh isteği geliyordu tçinden. tsmail ona bakmıvordn, battâ ekmek verirkeı. bile, fözleri Zelihada, kendinden gefiyordn idet». O zaman eline çeçeni karasına fırlatmak istiyordn. Herkesin deli diye berenmedigi tsmail bile rüzelin farkındaydı Zeliha bir sene önce, kann sancısından, nastaneye vetisemeden olmüstü. «gasV aeJsımTarf üç " d5rt «ün «ve prmemisti. Onu gfert «Idafu *a*af*«ra namuslu billyordu. Ölününirdından ~söylememek gerekirdi; fakat komşnlar Zelihanın arkasından sövlemeden edernemişlerdl' Aga»ı onlaruı sSvlediklerinin biçbirisine inanmamıştı Ayse, kendi gördüğünü söylese belki de inanırdı. Fakat söylemekle dlene bir sev yapamadıgı' gibi ağasına da kStüJük edecekti. Ağasını teselli etmisti elinden geldiği kadar. tsmail, Zeliha öldükten bir hafta sonra uğramıştı. Efcmeğini aldıktan sonra avlunun her tarafını dslasmış, aradığını bolamamıs gibi Ayşeye bakmmıstı. Abıla? Ne var? Abıla yok? Ayşe, tsmailin Zelihayı sormak Utediğini anlamıstı. Canı istediği zaman duzgün konnşabilivordn. Onun da kızgm, canının sıkkın oldagu zamanlar vardı her halde: böyle zamanlarda büsbütün yarım yamalak konnşnyordn Avse kızmıstı, Zelihayı aramasına: Git lan deli! demrşt! tsmail, bulamadığı seji gözlerırie aramaya devam ederek çıkmıstı Değisik zamarlarda tekrar aradjğı olmnstu Zelihavı Fakat zamanla o nun kaybolduçunu anlamıştı Eskisinden de sık gelip gitmeğe başlamıştı %yşenin kendisine sert davranmaması hosnna girmisti Konuşurlardı ikisi, abuk sabuk seyter söylerdi bazan. bazan da akıllı bir insandan farkı olmazdı. ^ . (Arkası var» 3 Zcrmone Coclıdu , Yazan: BIU HALGHTON kıp yürürseniz her gelip geçen sizj pekfilâ durdurup ıki satır «Başka zaman,» diye cevap lâf atabıUr. verd:m. Gidıp bir yerde kafayı çetBir tanesı, «Başka bır zaman mek var ama sahıden Uzgün olmayabılir» dedı. oldufum vakıtler vapmak f=te medığım tek bir sey varsa o Şu çocuklar da neler yumurt larlar! Arabava bınip uzatdaş dr sarhoş olmaktır Düşiince ve tım. duvgulanmı incelerneyl severım ben. Zira en kötü tecrübenın Otomobılın ıeiune soylenecek bile adama faydas! rardır ders bir şey var: Içıne bınip «okak alıp veni bır seyler bgrenmpsılardakl Insanlann arasına t a n n bıhrsen! şabıhrsınız ama kimse sıze el uzatamaz. Kutu içınde gıbısimzNe dıyordum nereje glde dir. tnsanlann yapabtleceği tek ceğiml ben de bilmlvordurn Bu şey, korna çalmaktır k! kulağı sekilde araba sıirmek tehlıkelınızı tıkavabılırsınız buna Ya da dır Bövlece ben de ttendım) şoyle kötu kötıl bakarlar size nerede bulavtm befenırsınız? ama canınız isterse bu bakısı Battersea Parkında minvatür da görmezlıkten gelebilirsiaiz. trenin vanında' Bu trenitı rayHattâ Londrada araba Sullsna lannın vanına arada bır eeyık bilmenin sırn bııdur: Başka a bile lndigı gorülür Pazaı sabaraba kullananlarla aslâ eözgöze hı Malcolm'u «ezdırmete gegelmeyeceksin. Ne yaparsan hrdığıra verdJ burası Bövlece yap ama birinlzden blrinizin arabayj park ettım »e bir Dar yol vermesı gerektigı sırad» ça dolasmağa çıktım. zinhar bbür arabanın sürücüsüAkhm fıkrim Lily'cıkteydl ne bakma hele taks! çoförüy Şu kadıniar dünyada neler nese Cahıllık numarası yap O zs ler çekıvor dlve diişünüvor man karşmdaki vol verecektir ium Etrafta benım sıbl gezi Cnie ya, meselâ sersem kafa nen bir sürü msan vardı ama h bır kadını alalım ele sınyaJ hıçbirt bana ?öre deÇÜdt Keo limbası bir tarafı tşaret eder dimi earip ve tek buluvordurn ken senlnkı öbür tarafa sapma aralannda Dıkkat edin b1*!!!; ğa çalışır haru nerkes kaçıçır bir çehrin her semtinde avn ceonun yolundan Mevdanı ona bı şit İnsanlar» rastlarsınız Bürakırlar Her nevse dedlğim yük sehrtn her semti birbirin gıbı, lnsan otomobile blninc* Jen avn birer ba.jks sehlrdir etraftald tnsaalarla yüzyüze ge! sankl melcten kurtuluyor. Halbukd çı Ben tuhaf bir adamımdır ves NİHAl Çevİren: rEĞİNOİAU 73 TIFFANY JONES r / kj UAV KÛCÛK1 a u O , , W J S|'Sv BONOJIf selâm. Arada Dir Uzerıme öyla bir gariphk gelir k J kimsevi gönnek Utemem Ule »alnıa kalmak ısterım Sonrs da bır bakaran seçmış bu hallm Ju sefer de bır ahbap vüzü eörüp l ö çift lâf «tmek tcin can atırorum Demelt isterligfm böyle zamanlarda ben) btr saat Rendi halimle başnaşa bırakin veter. Gına çelir bans IcenrtimıJen Simdi de eene arabava a*layiD Bubv've kadar uzanmak gel di içimden KöprüvU eeçMn mi beş dakıka bir sev Ama Rubv* ye, sanatomıma Harrv'vt eörmeye gideregim demistim onun i^ın vakıtsİ7 »lamlamaŞB d! Zaten fiîlpden sonra «aat Ikıde eirllp bir kadımn k nı çalmak da oek uveuu diiser mlvdi bilmem? Ama ftasita ne vaDabilirdim ki? Karnırn <la aç degil fci blr lokantsva eirip ohıravım Ansînn sklıma Daphne eelıfl su pedikürcö pflic Blrcofc yönlerden insana hıızur verpn bir kadındır o Sonra raptıîı çavın üstüne de voktıır Her zaman derîm zaten çav vapmada evlenmemis kızlar bftincirtır dive! Be!kl de •»aslıe» rpvkleti Cay lçmek o!du£u tçin Hem zaten ofak bir nasır oeyda etmi«tim son zamanlarda ve ayak tır^ naklanm da hayll bakırna müntaçtı. fArkam «*r1 i* GARTH n 1 £ •1u: «tran Sahı Paris'e eeldifinde verilen davette, bahçeve çıkmea fesimi basıma geçirdim. Tekrar içeri eirerken basımda nnut mnsnm. Fransız Cnmhnrbaskanı "ıatırlattı, cıkarabilirsiniz, dive Bn deSer vermekti. hakaret de4il » Nil çocuğuna ERKEN ısın içlne Mısır lem silcislnin demeçlerl karıstı. Diplomat, «Geee ründüı ya I