Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA DÖRT: I Mayıs 1972 Esas çıkarma, yarımada'nın güney dibinde cereyan edecefctL Bu görev Tümgeneral Hunter Weston'un komutasındaki 29. tümene veriünişti. Bu tümen bir hamlede karaya çıkacak, diğer birliklerin çıkıp derhal yayümalan için yetecek sahayı ele geçirecekti. Bu birliklerin arasmda Fransız sefer kuvretleri de vardı. Bunun görevi Alçıtepe'nin aunmasma yarâımdı. u büyuk kuvvetin çtkanlmasmı Tümamlral Wemys' ın komutasmdakl 1. Brltanya ttlosu koruyacaktı. Bu flloda 11 parça büyuk savaş gemi6İ vardı. Amıral gemlsl Euryalus, împlacable, Cornwalüs, Snftsure, Albion, Vengeance, Golıatht rarhlılan ile Talbot, Dublin, Swepper, Amethyst ha Çelik ve barutu er/fen Wrk modzesl Büyük çıkarma flf kruvaıöriert T» birçok mtıhrip rardı. Çıkarmalar îngılizlerin elindeki harıtaya gore kuras»l denen yerlere yapılıyordu. Bu harıtada Y plâjı adı verilen kumsala çı kanlacaJc ikl bolük Iskoç askerlnl Gollath zırhlısı ve Amethyst kruvazdni koruyacaktı, iki bolük kruvazörlere bındırilmişti. Ikinci kademede karaya çıkanlacak blrllkler taşıt gemilerinde idf Bu bırllkler 23 msan sabahı saat dörtte, Tekke Bumunun açığın da toplanmışlardı. ö n c ü bolükler derhal sandallara bindırıhp Jnyıy* dofcru yol almağa başlarken güneş llk ışıklınnı, Ege denozınin bu hırçın sahıllerinl artık lyics aydınlatıyordu. Buna rağmen karadan hıç ateş eden yoktu. Çıkarma yen bir kayalığın dibinde 65 metre uzunluğundan dar bir saha ıdı Bir tek tüfek patlamadan, bura ya ikl tabur da çıkanldı; askerler kayahğın tepesıne yerleştller Çıkanna 7,15'de bıtmısti. Aslında bu lkl tabur, Gene ral Hamılton'un tasarladığı Y kumsaiuu bulamamış, Sığındere' nin deniıe aktığı yerın daba ku zeyıne gıderelc bu 65 metre uzun lugundaki kumluğm çakanlmıştı 9 tümenimızin ileri karakol birlikleri Sığmdere'nin denıze kavuştuğu yerde, bir çıkarma içın daha uygun olan alanı gozetledıklennden, bu çıkarma muka\emetle karşılaşmamıştı. Kayalığın ustune çıkan İkl taburun hedefı Alçıteue olabilirdl. 9 tıimenden topçu ve pıyade bırlıklenmız kayalığın tepesıne yerleşen bu kuvvetlere hücum etmışlerdi. Iskoçyalılar hayli bir zaman tepevi savunmuşlardı; Ko mutanlan Yarbay Koe çarpışmanın başlangıcmda blmuş ve ertesi euntl tanyeri ağanrken, bunlann yansı telef olmuştu. Yazcn: N A Ç I T U L U G B neydeki blrliklerln yanına yollandı. General Hamılton, J Plajma >apılmasını isteyıp de başarta madığı bu çıkarmaya çolc bel bağlamıstı Bunlar, güneyde dovuşen bırhklenmızın genlerıne sarkacaklar ve onlan saracaklardı. Bunlan başanlmış bir çıkarraadan geriye almak, Hamilton'u da, Hunter Weston"u da çok üzmuştü. • Dokuzuncu Tümenimızin 1leri karakol birukleri kahramanca savaşlan ile, bu kuvvetın güneye uzanarak X kumsalına çıkanlan duşman ile bağ kurmasını önlemişti. Bu önemli bir kazançtı, bizun hesabımıza... Yoksa Tekke Burnuna \e Tekke koyuna çıkanlıp Kırcaali Tepesine yaklaşan beş tngılız tabunınu takriye edebileceklerdi. X Kumsalına Imblacable nrhlısına bağlı sandallar sabah olmadan kıvıya yaklaçmıjtı., 300 metre uzunlugunda v» 18 metre Kenışlığınde, alçak bir kayalığın dibinde olan bu \ere son sandallann yanaştığını gozculenmiz gormü? ve onlan şiddetli bır ateş vağmuruna tutmuîtu. İmblacable 500 metre açıkta ve 9 metre derınlıkte demır atarak ateşıne bağlamıstı. Bu sayede sandallar kıyıya yanasmı» ve ılerl karakolumuza saldjrmışlardı Arkadan gelen taşıt gemılerindeki iki tabur da 9,30 da karaya çıkarılmış bulunuyordu W kumluğuna çıkanlacak blrın ci kademedeki iki taburla, arkadan gelecek diğer ıkı tabunı E u n alus zırhlısı koruvacaktı. W kumsalı genışti, 350 metre uzunluğu vardı. Eni de 20 ile 40 metre arasında defişıvordu Bu sahanm ıkı yanı da bırden yukselıvor, yalnız ortada ıçerıje dalabılmek içın uygun bır yer bulunuyordu. Biz, savunmamızı buna gore hazırlamıştık. Sıperlen orten tel brgü enjelleri denıze kariar iniyordu. , Geliboln'da duşman nçaklanna karfi u n n m a nın bordasından k ı j n a kadar tufeklenn hımajesı altında kjrulan bu geçit, iki yandan bırlıklerınuzın makas ateşi altıns 'alınmıştı Üçuncu Fransız tuga. >ı komutanı General Napıer burada olmuştu Akşam olunca, çıkarma birlıklen, bu juzer kalenm çelik bolmelerımn gerı«me sığınmışlardı; duşman azimlı idı, gece çıkarmayı devam ettırmişti. 26 Nısan sabahı, fılonun şiddetlı bır bombarrfımanından ve Ertuğrul tabyasına çıkarılan bır mufrezenın savunma bırlıklerı. mızı arkadan ates altına alma'mdan sonra, muttefıkler burada çıkarmayı başarmışlardı. Bu retıce pek buyuk fedakârhk ve 6 000 insanın kanı pahasına elde edılmisti. îleri hattaki dort böluğumüzun tubay re erının yansından tedbiri.. çoğu şehıt veya yaralı olduğu halde, yalnız karada dokuz mlslı ustün bır duşmana karşı koyarak, mılli namusu ılân etmlşler*. Fedailer ÜŞMANIMIZIN donanma hımayesuıde yaptığı bu noktadakl çıkarmada, filo tam etki yapamıyordu; bu kayalık tepenın içenye doğru olan kısmı inışti. Donanma toplan bu mahfuz sahaya ateşıni kusamayınca, Mehmetçiğın kahramanlığı karşısında, duşman bu miifrezeyl Tapurlara çekmeğe mecbur kalmıştı. Fîlo topçusu, karşısında kendlsıni doven topçumuz olmayınca bu ka\alık tepeji ateşe boğuyor, dusmanı yok etmemızi onluiordu Fedai bir artçı birlığı, kaçabUenlerın ve yaralılan n sandallara bınmesınl sağladı; bunlar imdat beklejen gti D Y A R IN: Duşman, Anburnu'nda nasıl karşılanmıştı? Süvarl ktşif kollanmııdtn biri Gelibola MTUHBUMuıds. 10 . MALKOÇOĞLU ÇALINAN TAÇ Yazon »e Ç,ZM: AYHAN BAŞOĞtU Dokuz misli NCÜTÜ taşıvan Eurjalus bu bırlıklerı kajıklara boşaltarak altıda karaja ulaştırdığı anda, askenmız ateş etmeğe baş lamıştı Bu ateşe ve denız kıyısı bo\unca vapılmıs olan telorgusu engellerın* rağmcn, ıfuşman bırlı>]erı karaya çıkararak ka\alığın dibinde toplanmışlardı. Eırçok sandallar battı, bu çıkarmanın bir felâketle neticelenmesi mumkundu Karsılanndaki 26. Alayın 20., 9 ve muhtemel olarak 8. Bolufunun de bır takımı karşı koyulorcu, bu kahramanlar kendılerının tam dokuz mıslı olan kuvvetle çarpışıyorlardı. Svvıftsure zırhlısı açıkta, ate<;e hazır bır halde topçumuzun juvalannı arastırıjordu. Tekkeburnu' nun ıkı tarafına çıkarılan birlıkler yığıt Turk evlâtları tarafmdan puskurtulmuşlerdi. Ellennd'ekı çapı duşmuş tufek ve boyunlarındakl bırkaç bağ fışek ue \atanlannı koruyan bu ın«anu'îtu karakterlı kahraman. lar kend' 1 erine saj'ica pek çok fazla, ates kuvvetı bakımından fe%kalade u'îtun olan saldırganların, kuze\den X kumsalınddn 4 raKimlı «îiperlerle, jtuneyden C W kumluğundan 48 rakımh tepecien gonderılen veni kuvvet•erle karsı hucun"Iarımızı kırarsk olduklan \erde tutunmaları dusman içın bır basarı olmuştu. O Eger <v>"sa (eç kalmıştı. Emin Efendinfaı bfi. dığı AIi Rua usta »imdije çoktan kol makinesinin bajında oltnalıjdı. Taklasınca farketti «>da: L'ğutlar ola AIİ Kıza usta . Eyvallah Enun EtendL N'amussns tajlar kayıjor. bu ibtiyar halimizde dusup bl yammııı kıracagır.. Bu sabah «eç kalraıpın AIİ Rua usta, yoksa rahatsız mısuı? Artık blzim rahatımız toprak ogium Emin Efendi.. Yok hamdolsun bi yerımden bi sikiyetim yok... Amm» er git amma geç gıt «ynı taa%*ya varıyo Emin Efendi. Devir değıştı namnslu çalısanlan takdir eden galmadı. Tamıre ayakkabı getiren >ok Getlrenin de kıvmet takdir ettiji yok. «Tajma mı \ar bl pençt>e bu kadar para! Sanki >enlsinl satıyorsun..» d n e çıkışıp gıdıyor eloflu; bır sey de soylemiyorsun. E^et o da pençe bu da pcnçe amma ıiç funde gıtmez benim vaptıgım . Hem Işin doğrusa artık ayakkabunm dtbi delmdl mi alı>orlar onu bi tarafa. Bırak sen de ju «kıcilısi, işi «yakkabıcılığa dok.,. Asıl işlm benim Erain Efendr ben kendlme eskicı dedirtir nııydım? .Gel gor kl lamanere »vâk nvdurmak guc, tuttormuşlar bi «Biçhn de blçim. Onlarm kejfhıe b*o sanatımı oyoncak edemem Sağtamuıı fılan aradıkları yok. Hadl köylu İşi bl seyler vapaltm dedik, bu sefer de eski otomobil listiklerl okudu çarkımıxa Musa çatu;ua oğlu hâlâ yanında mı? Hepsinin Allah belâsını \ersın! çırak defll baş belâsı... Ne o, AIİ Kıza nstara çırak dayanmıj onnuş. .Tabii dayanmaz eli ıste tozu oynaşta olnrsa. «l'lan Meraet şunu alıver..^ İkl saat aranıyor. «Yok usta bulamadım > Tabiî bula mazsın eş^oğlu eşşek, goyduğun \eri bllemezsen. \ar mı >ok mu topu.. Kun lcad ettiysa bu boku, hortiasın! Çocukluk, gençlık Ali Rıza ustaj Niye bole dijon Emin Efendi biz hlç ml çoeuk olmadık, genç olmadık canun. Vallahilazim ateş ribiydik EjDin Efendi onuıt kamburlaşmış sırtına, aklaşıni} uçlarına baktı; demek bu adam fençliğinde ate? gibıvdi, ustannu bir dedifini İki etmezdı tnanmıyordu' Emin Efendi; geriye dondıigiimüz zaman hlç blrlmlz aslanlrğı bırakmak htemejız şımdiki lembelliğımizi. beceriksntliklerimızı ortmek ıt,ındhr belki de.. Emin Efendi kendi çocukluğunu h a l u M ı birden: Istanbnlda Bofaıda bir koy, denirden hayli içerde orta balli bir cv Babası Sirkecide otelimsi, hanımsı bır şcy işletbordu; hali vaktı yerinde sayılırdı. Adamcağu oleli seneler oluyor, anası ha. tırladığı zaman beddua etmeden geri kalmaz. Sebep, beceriksizliği, herkcse inanması yuzunden iflâs edip çoluğuna, çocuğuna bir jey bırakmamasıydı. Erain Efendinin de anası jrîbi duşundugu zaman. lar olu>ordu. Babası eğer işleri iyi idare etseydi, belki simdi elinde uç beş kuruju olur, boyle *e> nelerdir devlet kapısında bir lokma ekmek için surunup durmazdı. Fakat o, çok zaman, Boğazı, mektepten kaçtığı gunieri hatırlardı. Ali Bıza usta Atcs fibiydik..» dedifi zaman, acaba ben de ateş gibl mıydim diye bir soru geçti aklmdan; ustanın anladığı manâda ateş gıbi olmadığı muhakkaktı. Sınıfının hatın savılır tembellerindendı Bır gun mektepteyse, iki gun sahılde, deniz. ka>ıkiar ve balıkçılarla beraberdi. Fakat guneşin turlu renkler verdijri o eanun deniz de bırakılacak şey değildi. Ayak larını nhtımdan sallandınr, guneşl iliklerinde duyardı. Yakınından vapurlar geçerdi. Ya nhtımın heraen kenannda suda oynaşan yuvarlak yan şeffaf şeyler ne>di* Bir tun gene dersten kaçmış sahilde bu yuvarlak şeylerle oyalanıyordu, bırden ensesinden bir elin kendisıni denize doğru Ittiğınl hıssctmişti; eğer itiverscydi boğulmak işten bıle deüldi, Babasıydı bu. O gunden sonra evde kcn> diuııin okutulmasında fajda olmadığına karar verildi, Hoş o zamanlar okumak kendisiniode ıstedıİi bir şey değıldı: ama bugup hiç de o}Ie duşunmu. jordu. Okusaydı, belki de buyuk bir memur olurdu; bojle koy koy surunmekten kurtuiurdu Mektebe paydos borusu çaldıktan sonra babası, sabah. lan onu da >amna alıp işe o>le gitmeğe başladı. Aklı sıra kendi işine alıştıracaktı. Bu ycni hayat onun daba çok hoşuna gidijordu; sabahtan akşama kadar hana çeşit çeşit insanlar gelıp gıdıvor, her biri tuhaf. tuhaf şeyler anlabyordu. Otomobil, tramvay, araba gurultulerinin ıcrdiği tuhaf bir baş donmesj vardı. Bazan muşterilerden birine sıgara almak için, yahut yakın kahvelerdeki bir ahbabına haber go> turmek için handan ayrılır kalabalığtn içine karı. şırdı; bu kadar insan nerden gelıyor, nereye gidi* yordu? Çan! Çan »lan bir türlu bitip tukenmek bilmeyen tramvavlara atlayıp herkestn gittlğl yerlere gidhermek bir turlu aklından çıkmı>ordu Bır defasında atlayıvermişti, nasıl sallanarak yağ (îbl akıp gidiyordu; fakat elbisesi herkesinkinden başka turlu bir adam yakasına yapışmıştı, «Bilat!> dı>ordu adam. Fakat bileti filân bılir miydi Emıo Efendi o zaman. Bereket yaşlı başlı bir adam haluıe acunış, onun ilk durakta indirtmlşti Bilmedığl vollardan hana nasıl donmu;tu? Babasından dayak yemekten nasıl kurtulmujtu? Bunlyi bugun hatırlıyamıyordo. 1 D1ŞI BOND [ « l . MSİV . (Arkan »ar» I ) l ^İ 2595 Kahraman Ertuğrul tab'iasının olum saçan ateşı, bu çıkarn a bırlıklerının doğuya d"oğrn vaM'ma^ını onluvordu, Ertuğru' snrak saat 16'ya kadar dırenebılmıştı. V kuTisah Ertuğrul tabvasının karşısma isabet edıvordu duçman burava Albion zırhlısı hımaye«ınde genıs o'cude asker tphsis etmi'tı Bu noktadakl olavlar daha başlangıçtan ben a?ır bır şekil almıştı Seçile r çıkarma alanı her taraftan ka. valıklarla ce^ 'ilı ıdı • buralarda rtinkıneli tufeklerim!z yuvalanmi'tı Bu a!an son dakıkava kadar kencîısını «avunan Seddulbahir ıstıhkâmı tarafından a*es altına alınnordu tnKİliıler bır kimm bırhkîerını dorder sandallı 6 ka* ' le halmrie karas a çıkanrken dıİT kısmı da. «on gunlerd» Fransa'dan « t ı n aldıkları Rıve» Clvde »d!i komür gemisine yük. lemislerdi Çıkarma icin bu s e . n nın ıkı vanına acfır kapanı r BIU HAUOHTOH 54 . £ıldir. Ya da öğleyln doyurmuş sam aksama hafıl geçerim ama Su Annie nasılsa ben) hem oğleyln. hem de akşam yemeği ye meğa aiıştırdı Bır şey sovleveyim miT Ben şu sonuca var dım: tnsanın önüne mç yemek konmamasından daha kbtt) Dir şey varsa daima vemek konmasıdır. Annie de oek nifraklıvdı çayına çoreğine Kuzevden gelenlere göre zatpn her beş da kıkada bir /sgıek vemezsen olursün. Gerçi ne /alan sovıeyen n bu pillç benim trumese yeı leştl yerleşelı ömrumde efirme dığJm ıhtimamı eorüyorum \ma evde *z yemeğın vsrken az yemek başka, evin yemek doluvken kı TiyVbilroek ıtene başka Herneyse bızımkiler'e çene yanştırırken Perce Mınık Ben ny dıye bır kam\on sotorunder soz açtı Bu Bennv cılc fJver pool'a vuk eotururken bişın? bır aksilık gelıvor ve ernp an cak geceyansından sonra oone bılıyor Kansmı uvandırmamsi: için usulcacık prıyor ki bıde ne baksın hamm Kamvor şırketinln kontroi tnemuru»! vatakta degil m i ' Sharpey, «Peki Benny ne \so~ mış bu durumda''» dıye sordu Perce, «Ne yapabıhr kı rukars1»» dıje cevap verdL Kontroi memjru olan herıf Benny'cığın ıkısı eder KariJi dersen yüz kilo mu barek'» Sharpey «Ben olsam bir çefe'ç alır o pis kafalarını dağı'ıroım > dne fıkır vuruttü Perce, «Ama ne faydası olurdo bojle bir |eyin?» dıye sordu •iki Yazan: NİHAL TEĞINOtull ceset Cstelık yatak çarşaflan, yorganlar fılân da kana boyanır, mahvolur. Zaten Benny'ciğuı beş tane çocuğu var. Kun bakacak on lara'« • Ben, «Peki ne yapmış bu Ben« ny?» dıye sordum Tuhaf bır durum doğrusu Ben olsam yokluğumda kanmın bır halt kanstırmıs olmasına belkı goz yumabılırdım Gerçı yan taraftakı odada bes tane çocueun vatarken bu ışı yapmak hos bir sev değıi herhslde Hele Kontroi memurunu seçmek buyuk hatax zıra mutlaka dedıkodu olacaktır. Ama bence bu kadının en buvük gunahı suçustu vakalanmıs olma sıydı Zavallı kocaya bümezhkten gormezlıkten gMmek içın bır fir«at vermpk gerek Perce «Bennv'nın dedıeıne gö re» dive anla'masına devam ettı «Kontroi memııru vataktan çı kınca kendt^ eırmı« kaınm vanma G°rc c»k ıçı gotun«"ni5 iraa Hanı u«t üste eıHı bır «ev olduğu ıçm sma baska n» \tpa cağını bılememiş t Ben «Gerçektcn müskul hiT du nımda buldum kendını • dedım. • Bovle zaman'arda en basıt çöîüm volunu seçmek çok 'aman en iji çaredîr • Sharp°v «Ben oham kafs tasaını fîasıtırdım. dıvonım sıze,» dedı «lîon m ıcin. pn basıt çözum volu bu nlurdu » Ben. »övlev«!P haşma gelınce seo rv ' • \üp • dedım « BarHskı ki7 Vi «Saai ı çı geliior • d •e srava karıştı v TIFFANY JONES Çelik gövde F S \ N Î L E R cfıvarı Trova' rın zaptmda kullanılan tarıhi bıle'ı tahta atın yerını eene bu sıılarda bır çelik govde alı\or demektı Harekete saat (Tda baslanacaktı; fakat akıntının attığı san dallar 45 dakikalık bir gecikme ile kıyıya Kelebilmislerdi ve tam yanasacaklan tırada «tefl•nizle k.rsılasmıjlar ve ilk ajı?da buvuk telefat vermisierdi 'îandallann büyük bir kısmı gt. rlve kacmi'! bir kısmı devTttmiı. bir kısmı basasajı batmış, ı n . csV blrkaç kişi karaya çıkabilmi'tl. Rıver Clvde eemisindeM İki tahıırdan baska durumu kurtar»rak bir kuvvet voktu. Geifi epev otıırmıı>!tıı Slmd? nin bordasından kıvıva kadar "lavnalarl» tdeta hir köprö kur maktan bajk» çare kalmamıştı F»knt »te»lmfy h\t mtc#r»v« gt. rısenlere ölum sacıvordu. Gemi E GARTH Rubv arkamdan banvoya glnp kollarıru bana dolavarak «Hiç de tıtız değılım ışte,» de dı. «Tıtız mıyım sankı?» Elden ne gelır' cTıtızsınız ya,» dedım. «Hıç degıhm ışte'» dıyerek el lerinı ensemde kılıtledl ve dudaklarını ağzıma karnını kartuma bastırdı «Şehvet kupusün maşallah» dedlm • «Evet,» dedi. «Şehvet' kfipıi yüm ama tıtız değılım. Değilım ışte, değıl mı Alfıe1» Tann inandırsın gözlen nemlı gıbıvdı Sankı mslerı mi incrnmışta nedır üışı gıbı içı de yufka galıba dı^e düşündüm. Hep boyle olsa ya 1 «Tabıî değılsuı.» dıyerek öptüm onu Ve sırtmdakı sabahlığı sıyır mağa başladım Ne de olsa dünya dönmekte devam ediyor evlâdım. Hem de dedlm ya, bu Ruby tam formunda masallah tlik, anam. üik! • • • YİRMİNCI BÖLCM Cumartesi günü bırkaç nikâh törenine müstari getirlp götürdüm ve saat ikıye doğru paydos ettim. Sonra meyhaneye fi dip Sharpey v« Perce İle birlikte blralan yuvarlamaya ba»ladım Daha Uk baştan içerty» girmemek fteldi tçimdea tam kapınm eşığinde tdra Annie' ye, «öeie vemeğlne gelirim,» de mlştim. Oldum olası, gtindüıün ftzla jtarnimı doyurmak adetiıa de HEBSEVf OC BEBBAT E 1