18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAOTA BÖRTs Y. Aüon: «Bu sCUMHURİYET 1972 gün ancak küçük devletfer savaşa bifir. Büyükler edemez. Mısır Süveyş Kanalmı açmaya kalkarsa as kerlerinin % 7080'i ölür. Dolayıaıyla en iyl yol müzakeredir.» i K ONFERANSIN ikinci günü bütün iştirak edenlerı Süveyş Kanalı kıyısına. götıirdüler Telaviv Havaalanında Fransız «Nord» tipı bır askeri nakliye uçagı ıle Akdeniz kıyısındaki Ashdod, Asquelon ve Gaza uzerinden uçarak Sina Yaranadasındakı askeri Blreth Thamada Havaalanına indik. Savaş alanında olduğumuzu belirten parmakları ellenndekl hafif makineünın tetiginde bulunan askerlerin koruduğu havaalanı oivannda uçaksavarlar ve fuzeIer görülüyordu. Burada fotoğral çekmenin yasak oldugu bıldınldi. Havaalanmda bır otobuae bınerek 1915 kanal harekâtı sırasında biz Türklerin yaptığımız, simdi biraz daha genişletilmis ve asfaltlanmış yoldan üç saatlik bir yolculuktan sonra îsmailiye karşısındakl tsrail tstihkâmlarına geldık. Volun iki tarafı yüzlerce yanmış ve hava kuvvetlerince tahrip edilmlş Mısır tankı, kamyonu, zırhlı arabası ıle dolu idı. Ismailiyenın karşısmdakı tsrail istihkâMiım gozdirdiler. Bunlar 14 gün hiçtaır yardım ve yiyecek v.s. almadan kendı basına savunmada bulunabılirmiş. îstıhkâmda sı Kız askerler isteseler bile ileri hatlara gönderilmiyor İZE 2223 yaşlarında genç bır Israıl yuzbaşısı bılgı verdi. Kanal kenarında gorevlerinm, uç olduğnnu söyledl. Bunlar: (f) Gözlem, 0) Mısırlıların Kanalı geçmelerirıe manı olmak, (J) Geçtikleri takdirde gerl atmakmış. Yüzbaşıya göre Mısırlılar 100 buldozerle Kanalın yıktıklan güney duvarlannı genışleterek tank ve ağır top ve araçlarıa geçecekleri koprü başları ve plâtformlar yapmakta imışler. 200'den fazla traktbr bu işte çalışıyormuş Istıhbaratlanna gore kârşüarında iki Mısır or dusu varmış. Bunlarda beş piyade ve beş zırhh tümenle ayrıca üç tank tugayı varmış. Prof. Dr. Yılmaz 4 B GOLANDA BANYAS KAYNAKLARI nema, sinagog, konferans salonları var. Bızım uçakla Londrada tiyatro ve sonra filrode •Damdaki Kemancı» yı oynamış olan meşhur Israılli artlst Topol da Süveyş kıyısına geldi ve birçok askerle konusmalar yaptı, onlan eğlendirdi. Bız istihkâmın üstündekı tahta kuleye çıkarak dürbünlerle karşı sahilı ve boşaltılmış Ismaüıye kasabasını seyrettık. Buraları dtırbunsuz gozle de görulebıliyordu. Tam karşıdakı yıkık buyuk binanın sağl&m taraçasında üç Mısırlı nobetçi dolaşıyordu. Bu binada Mısır Genelkurmay Başkanı Mareşal Riad, MALKÖÇOĞLU ÇALINAN TAÇ Yo«m V* tfrc* AYHAN bir bombardımanda şehit ol muş. Ismailıye'nın guneyinde Timsah gölü var. Gölde kımıldamayan 1967'denberi kalmış bir geminin sılueti gözüküyor, bunun ABD'lerine ait cObserver» nakliye gemlsi olduğu sdylendi. Dönüşte istihkâmın kuzeyinde Kanalı geçen, fakat şimdi yıkılmış bulunan büyük demıryolu köprüsünü de gördük. BU Gafgafa Üssüne geldiğimizde askeri uçak bizi bekliyordu. Fakat Telaviv'de hava şartîan kötü olduğundan belki geceyi askerî ordugâhta geçirecegimiz söylendl ve bizi kışlanın yemekhanesıne aldılar. Burada akşam yemeği yiyen kız ve erkek askerler arasında aynlan bır masada peynır, yumurta, yoğurt, domates, yag ve ekmek çaydan mürekkep Israilli askerlerin de yedıklerı akşara yemeğini yedık. Bu ileri hatlarda sadece gönullü kız askerler var. En ileri hatlarda ise hıç kız asker yok, gönüllü de olsa yollamıyorlarraış. Anlaşüdıgına göre akşam yemeğı kuvvetli bir kahvaltı şeklinde venliyordu. Yemekten sonra Telaviv Havaalanınm açıldığı bildirUdi, biz de Telaviv'e gidebildık L'RADA îsrail'in savunulabilir stratejik suurlar dediği hatları ve bunların muhtehf yerlere olan uçuş zamanı veya kilometre uzaklığıru kendilerınin yayınladıklan üzere yaymlamak ısteriz. Israil 1967 sınırlannm savunulmaz oldugunu bugünkü «Ateşkes» sınırlarının ise savumılabilir otdugunu iddla etmektedir. Israil. Arapların, «1967 Binırlsnna çekilraeden baTIŞ konuşmaları ha.şlavamaz» forrr.ülune ıtıraz etmekte. «Bana teminat verilmeden geri çekilmem. Hattâ Birleşmiş Milletler teminatı da yeterli değildir, baksanıza SSCB bir vetosunu kuUandı. Doğu Pakistan'a yapılan Hind tecavüzü karşısında Birleşmiş Milletler elleri k(% lan bağlı kaldı» dıyor. ' SÜVEYŞ KANALI CEPHESİNDE GERİ HİZMET GÖREN KIZ ASKERLER ni gördüler. Irak alaylan Ürdünden ayrıldı, çatışmalara karışseyin ciddi, afırnaslı ve cesur bir şekilde «hiçbir savasa katılmayacağmı> söyledi. dirler. ABD'nin tesirine lebep yalnız ABD, lsraile tesir eder şeklindeki düsünceleridir. için sınırh «lan bir savaş b h küçük devletler için tam çap bir savaş olabilir, bcnun için en iyi yol mfiıskeredir, ArsplarU müzakereye hiaırnj» Biz bir düçUnür olarak lsrailın savunulabilir sınırlar iddiasını kabul etmiyomm. Bu lddıa ileri sunilse, bütün dünys devletleri neler ileri sürmezler. Ben Gurion'un son günlerde dediği gibi, Israıl hiç olmazsa Sma Yarımadasından çekilmelıdir. Bundan önce isrslUc lstedifi saldınya karşı saglam bir tenr.nat verilmeli ve iki tarafın birbinne sald:rmal»nnı önleyeeek bir formul mutlalc bulunmalıdır. Müzakereye hazırız NGİLTERE • tsraU Uişkilerine bakalım. tsrail iki yıl iince tngiltere'den tank alıyordu. tngiltere son dakikada Libya sebebiyle satmaktan vaz geçti. Petrolü ve tngiliz bankalarındaki Libya paralannı düşunmüştü. Halbuki sonuç ne oldu üç ay önce Ingiliz bankalanndaki Libya paralan çekildi. Bugün ancak küçük devletler savaş edebilir, büyükler edemez. Güney Asyada olanlardan ders almalıyız. Yegâne savaş sınırh, mahdut bir savaştır. Mısır, Süveyş Kanalını aşmays kalkarsa askerlerinin yüzde 7080'i ölür veya yaralanır. Büyük devletler »ERCtHİ Araplann kendileri yapmalıdır. Bugün ABD. Örtadoğuda, hattâ Araplar nezdindeki önemlerini anlamanuşlardır, bilmiyorlar. Bugün Mısır'dan petrol alanlar ttalya ile ABD'dir. Ruslann hâlâ buna hakkı yoktur. Cezayir, Mısır, Fas, Libya komünist degillerdir. Fransayı ele alalım: De Gaulle, Araplarla Fransanm ilişkilerini bir gün düzeltmeye karar verdi ve lsraille ilişkileri aoguttu. Sonuç ne oldu, Fransa • Arap ilişkileri düzelmedi. Arap ülkelerinde en etkili devlet ABD'dir. Araplar lannetiğimizden çok zeki ı; Amerikanın etkisi I î A RI N : Jarring memorandumu YAGMURM;: B İNCEDEN" Afsar Timuçin 99 Bir şey söyleyeyinı mi? Yanıhyorsun benim üstümde, hİçbir dzelllgim yok benim, sevüecek bir yanım yok.» •O açıdan bakarsan hiçbirimlıin yok.» •Kocandan zerre kadar farklı değilim, hattâ hat tâ iji tartan bır terazide o daha ağır çeker.» «Saçmalıyorsun. Hani bu konu bitmiş «lacaktı Sonra, bir değer muhasebesinden gidecek jakınlaşmıyoruz, dcğil mi?» * «Sevdiğimiı insanm da bir anlamı olmalı. Yok. benim yok. Olduğundan başka tıirlü görüncraemek bir mtzlyet değil ba çagito. oteğan bir durum olsa olsa görev, lonınluluk. Başansız biriyim, sc\mediğim adamlar kadar gevezeyim, onlar gibi ben de bir aydın kırmasıyım. Doğrusunu totersen, hiç bir şey, ama hiç bir sey bilmiyorum. Birkaç mısra ezberlemisim, kolejde okumus olmanın sonucu, bir iki Fransız mısra. Roman nedir, nasıl yazıhr, lıuıı dan da haberim >ok. Insan bana, hiç bir jeyden ha berim yok, hiç bir şeyden, hiç.» «Kendini eleştirijorsun. Simdi yapma bunu. Ben seni rahatlığıı^ içinde çok sevmiştim. Roman yaz*maya çalışman guzeldi, çocukçaydı, şimdi, romancı olamama telaşm çok kötü, çok yakışıksız. Hiç yakışmıyor sana. Biz. dünyayı yalın, saflantısız, ba. sit bir tntumla yaşayıp gidecektik, belki tek ortaklığımız. en büyük ortaklığımız bn rahat kavrayıs içinde kuruldu, Ne olursa yit>ma, iki gozüm, ba ge ri kalmışlık, bu başaramamışhk, bu geç kalmışlık havasma çirme. tstersen rotnanı şimdi bırak, bugünden tezi yok. Ama o dünyaya gülerek bakan iyi insan yüzunü bırakma. O zaman, gerçek söjlüyorum sana hak* veriyorum, kocanjdan bir (arkın kalmaz. O da öyle yapıyor, ya çok billyor, ya da cok bilir gibi yapıyor, ya da çok bllmeye çalışıyor. O zaman gerçekten farkınır kalmaz, ve haklısın, gerçekten ozaman sen daha hafif çekersin. Ama benim senden beklediğim bu kaşarianmıs büyük adam tavn değildi. Güluşün, boşverişin, yalmve saygılı oluşun çekti beni. Kısacası, poz atmadan ya şajan, oldug»ynibi olabilen birl, dedim. Ben bu seferden elim boş dönebiUrim, ama senin kendini hırpalaman yazıktır.» •Bilmiyorum ki. Bu duygular içlndeyim işte. Belki de bu duygulara senin Ankara'ya gidişinle kapıldım. Bir daha da knrtaramadım kendlmi. Gelmeyecekmişsin. gelsen büe hiç degUse yannı omda bırakacakmışsm gibi geldi. Hep aynı duygunun İçinde oldum. Bu dujgu çok yordu benl. Bu yüzdcn meyhaneye gittim, bu yüzdcn eski ahbaplıklan koyulrtum. O zaman kendi gozümde küçük düş tum. Ben aiışamayacağım senin benden azcık da dlsa kopmana. Alısamayacagımı öyle iyl biliyorum kl.» «Bir «ksaklıktan bir yıkun çUırmak »Imuyor mu bu?» «Olmasına oluyor elbet^ M «O zaman, biraz daha yapKi olmak gerekir. Gitmem gerekiyordu, degil mi? Sonra da, gittiğim gibi dönmem gCTekiyordu. tkisî' de oldv. tanam ' , •Ama, ben ne dlye o kadar jralparadım?» •Bocalamak zarar verlr bu gibi durumlarda.» «Sen bocalamadın mı?» «Ben bir süredir hep itiliyorum, bir safa, bir sola, ama bocalamıyorum. Bocalasaydım, tstanbul'a gelemezdhn daha önce. Kestirip atabUtrdim. Işin bütün piif noktası şurada: zamanında görmek ve elin titremeden uygulamak. Ötesi palavra.» «Sen elin titremeden mi oyguladm.» •Elbette. Ne sanıyorsun ya! Ayakta duramıyacak kadar yıkılmaya tıazır birini bıraiop feldim, sırf saçmahk uzun sürmesin diye^ «Onn demek istemedlm, kızma. Gerçekten, bll# mek istedim, bilmek Istiyorum. içinde belirsh bir duygu kalıp kalrhadığuıı.» «Bunu ben de bilemem kl iki gözfim. Ben nereden bileyim Bildiğim. senl seviyorum, kocamdan aynlacağım.» •Bir korkum daha var, gülmeye, ya beni bir gün burakır gidersen?» , •Sigorta ettir kendinij. «Ke demek o?» «Ne bilebilrrim neyi bırâkıp neyl bırakmayaeağımı. Bem. anlamıyorom, ne oldo sana fo birkaç gün İçinde?» •Her neyse, gel Irtersen ba Işi tartısmayı btrakalım.» •Ynşanılacak yerde konujnlan jeyler böyle ola yor sonunda^ •Pek bir Çey çıkaramadım bn sözöndenj •Konuşmamaiı, yasamalı. Ask yajanu, konaşulmaz.» Allon'un konuşması ü KONUDA konferansın dördüncü gunü Sovyetlenn Arap Israil Anlaşmazlıgına müdahalesi konusunda konuşan Israü Başbakan Yardımcısı ve Millî Egıtim Bakanı Y. Allon, şunları söyledi: «Savunabilir sınırlar Istiyoruz, kendimizin savunabileceğimiz sınırlar. bu barışın bir kısnudır. Dr. Gunnar Jarring'e durumumuzu açıkladık, güvenilir ve tanınmış sınırlar istediğimızi ve bunların müzakere masasında karşılıklı konuşmalarla tespit edilebileceğini bildirdik. Bu kon feransta temel sorunlar ortaya atıldı. Ortadoğu, ABD için ne derece önemlidir? Buna karar vermek şüphesiz ABD'lerlne aittir. Fakat tsraille ortak bir husus vardır: Demokrasi. Bir taraf. bir demokrasi kaybederse bütün demokrasilerin ıstırap çekeceğini kabul etmemiz eereklidir. ABD dışında bir demokrat dünya, ABD müttefiği olarak kalmabdır. Ortadoğa bugün de tarih boyunca olduğu gjbi yine aynı önemini koruraaktaflır. Dün ya yollannın geçtifi bir yerdir. Burada önemli uluslar var, stratejik bölgeler var hepsi bağımsız olarak yaşamalıdırlar, Araplar Türkiye, Kıbrıs, tran ve tsrail. ABD'leri artık infiratçı olamazlar ABD çekindikçe savaş ihtimali artmaktadır. ABD'ine çrü ven artmalıdır, yoksa savaş yaklaşır. ABD'nin, SSCB'ne nazaran hâlâ bir a^vantajı var: tradesini zorla kabul ettirmiyor. A. B.D. status quo taraftarı gözükmektedir. Mahalli ihtilâflarda ABD kendi dostlanna yardım etmelidir bu kendi meşnı müdafaası için gereklidir. Biz hiçbir savaşta büyük devletlerden yardım istemedik. SSCB'ni durdurmak ABD'nin ve Avrupanın meselesi. Bazı dostlanmır vanlış hesap veya ozaği görmeme sebebiyle kendi aleyhlerine olan kararlar alıyorlar. Biz daima kalite dengesi istiyoruz. Miktar. kantite değfl. ABD vatandaşlan bazan ABD'lerine yük olduğu muzu sanıyorlar. gerçek bu değil. tsrail kimseye yük degil stratejik bakımdan biz faydalıvız. 1970 Aralığinda Ürdünde iç savaş oldu. Ürdünde üç Irak alayı vardı. Bir Surive nrhlı tümeni çerillâlara yardım için Crdüne girdi, bütün dünv» Ürdünde Batıya dost bir re.jim vıkılacak sandı. ABD'i Lübnana. tnsiltere Ürdüns yaptıklan miidahaleler) yapamadılar. ABD'i bir şey yapabilirdi. Nitekim Kuzey Carolina'da bir tümen Batı Almanyada da bîr diğer tümen alârma geçirildi. 6. Filo bölgeye vaklaştı. SSCB müdahale edemedi. Ben radyo ve televizvona beyanat »erdim. Suriye Ürdüne eirdigine eöre gnvenlik bakımından sınır bölgesine müdahalf edecekti. Golan tepelerine astter yoUndık. bir îirhb tümen cüneyden knzeye eündü? ışığmda her casusun eörebileceği ve her fazetenm yazabilecejr) çekiide voüadık. Hattâ Ürdün tepelerinden bn zırhlı tümenin geçtiği B DİŞİ BOND f O ISUÎBI HAUETWl"ŞTt O BAS' OEBTTE (Arkas »w) Zamane Cocuâu . Yozan: B/ll MAUOHTON 34 Bir Pazar sabahı hatırlıyo rum Harry yatagında oturmuş, Lüy'nin ziyaretıni beklıyor. du. Bir önceki Pazardanben bundan başka hiçbirşey düşünmüş değildi. Şimdi de kıtap okur gibi yapıyordu ama kulağı kansının ayak seslennı dujabıî mek için kinşteydi. tnsan zamanla yatüğı yerden ayak sfslerini ayırtetmeğe başlıyor. Göz ucuyla çaktırmadaij ona bakıyor va Lily'nin geç kalacagına kalıbırm basanm diye düşünüyordum. öyle ya, kadıncağızm evde üç çocuğu vardı. Bu Harry denilen çocuk, neme lâzım, cldden efendı çocuk. Otomobil tamırcisiymiş mesleği. Aylardan beri de gece saat onlara kadar fazla mesal yapıyormuş. Sırf ev alabilmek ve taksitle aldıklan eşyanın borcunu ödeyebümek için. HarryJ nin gelirinin dörtte üçtl daha gelmeden gidiyor, demek bu. Zavallıcık bu sefer de tutup vereme yakalanınca artık ugraşıp didinecek hall de kalmadı. Şimdi ne olacak? Vallahl bilmiyobu yerden sağ salım çıtocagııv dan şuphe etmeye başlamıştım. Demek Jstedığım tıer ne kadar bugünlerde bânka Uâçlaıla fılân verem mikrobunu tuzaya ge tırtniş durumdalarsa da bix ada mıa iç! içıtu. viyor tnu, dünya(Ja ıyıleştirmenin mümkünU yoktur. Bana zlyaretçi fılân çelmiyeceğını biliyorum onun ıçin rahatıra yerinde Herkese mektup yazdım ve sessızliR Kürtf yapüğımı bildırdım Yani mutlak is tirahatte olduğum içiD konuşmamın yasaklandığını. Ne buluş, değil mi? Ama açık konuşmak çereklrse bunu ilk baştan yazmadım Aslında bastahaneye ilk yattığımda, bizitn çocuklardan ya da piliçlerden biri çılap gelse • diye dört gözle bekliyordum Böy lece btrkaç mektup attım Bırkaç da cevap aldım: «Şöyle ser best bir Pazar gUnünae senl görmeğe geleceğim,» diye. Ama o serbest Pazar günö bir türlü gelmek bllmedi. tabil. Beıf de tekrar mektup yazarak ttlc gel meyin, zira konuşnıama izis vok, dedım Adaram izzetinefsi olmalı! Şimdi yatakta oturdugurfl yer den, eş dostun ziyaretlertne engel olmakla tsabet ettlgimJ düşılnüyordum Zira öteldlertn kanlanru ahbaplannı nasıl sabırsızlıkla beklediklerinl görebiliyordum. Böylece zlyaretcilertne . Çevirenr NlHAL YEĞINOBAU muhtaç bir duruma düsüyorrardı enınde sonunda. Oysa ö , bu dünyada lnsanın hiç kimseye muhtaç olması caiz değıldir. Bir kere herhangj bir kimseye muhtaç dununa düştünüz roü artık başıruza buynık defilsiniz demektir. Zlyaretçi dediğtn de Idmdir M, zaten? Adama çlçek meyva filân getirirleT se> ni bugün tyl fördOm derler; sonra geleli beş dakika oldu mu, baglar gözlerl dalmağa zü çalsa dafeurtulsak,diye can attıklan gün gibi meydandadır. Yakmdan tetkfr ettiın zlyaret çi denilen ' smıft öen. Adamın yanından aynlır aynlmaz da bırbirlerine dönerler: «Zavallı • Ned Hallru big beğenmedim'» derler «Gözlertnin feri kaçmış 5u sigorta kağıtlannı çıkaı da elimiziD altında bulunsun.» Şaka fleğil. tulaklanmla duymuşluğum var. Ama ne yapsınlarf Olup olaoagı onlar da İnsan, degil mi? Dedlgiru Rlbi, ben sırümd» sabahlıgımla vatağımın Ozerinde oturmaktaydım. Harry ds yatagının İçinde. sırtına biı sörü yastak dayavıp oturmuş ü tap okur gibl vapmakla bember kansını beklemekt«yd] Zivaret süi çaimış ve berkeeler alan etmeğe başlamışo sma Lily görünürlerda yoktu dtha. TİFFANY JONES GARTH f f TAMAM ATALANTA , 8UUL4B BfO SÜBE EBISELECr rum. Her neyse, yataklanmız yan yana olduğu için onu oldukça yakmdan incelemekteydtm. Kansı, çoluk çocuğu evcagızı, tak sit borçlan, battâ patronu ve işl için o kadar dertleniyor, öy lesine kaygıüanıvordu kl, onun (Arkan w )
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle