Katalog

SAYFA DÖRT: ıCUMHURlYET 7 Nisan 1972 Eskiden sınırlarına bitisih bölgeleri ilhak ediyor veya buralara sızıyordu Yazan: Prof. Dr. Yılmaz ALTUG t Rusya'nın Ortadogu'ya sıçraması tarihi bir dönüm noktasıdır Dr. Pinchuk, «1940 Kasımında Ruş Alman işbirliği sırasında Molotsf Basbaksn ve Dışisleri Komiseri olarak tngiltere tmpa. ratorluğunun iflâs ettiğini belirt ti, Kafkasya'dan Iran Körfezine kadar olan bölgenin SSCB'ne vfrilmesini Almanya'dan istedi. Daha sonra Türkiye'den Bagazlard» ortak ös ile Kars ve Ardahan'ı tatedi. Bütün bnnlarda Rusya'ya bitişik bölgeleri ileri surüyordn. Fakat Ortadofnya sıçraması ile geleneksel yayılma siyasetini değiştirmiştir, yeni bir imparatorlnk knrma y»lnndadır> diyerek, sözlerini bitirdi. i nunda Mısır'ı ziyaret ettiğinde Mısırhların Rusça öğrenmek için pek hevesli olmadıklarını gördüğünü, halbuki Sovyet teknolojisinin çok raiktarda Mısır'a kaTel Aviv Ünlversitesinden Dr bulü ile bu dilin kullanılmasıBenCion Pinchuk'un «Sovyetnm bir ihtiyaç haline geldiğini Ierin Ortadoiny» nzmalannın belirtti. Ingilizce hâlâ okullartarihl perspektlv bakımından da mecburi dildir, Rusça veya incelenmesi» adlı konferansı çok diğer bir Dogu veya Batı dili llginçtl. Rusya'nm Çarlık ıamamecburi değildir. Geçen Mayısnınia ve Iklnci Dünya Savaşınta imzalanan Sovyet Mısır dan sonra kendislne bitişik bölKültür Ant;a;ması Mısır'a daha geleri İlhak ve buralara y«yı>fazla Rus öğretmenınin göndema siyaseti güttügünü, Rus murilmesini öngörmektedir, fakat haclrleriyle örneğin Orta Asya' genç Mısırhlar Rusçaya pek heda, Dogu Avrupa'da Polonya'da ves etmemektedirler. Bununla Bus varlığını devam ettirdiğini. beraber Profesör, üniversite hoMısırh aydınlar Ruslaştırma ajanlarımn Ras ascalarıyle yaptığı konuşmalarda kerleriyle Rus göçmenleri olRusçanın önümüzdeki on yılria Londra Üniversltesi profesör. duklarım, Doğu Avnıpa'da bu Mısır'da en egemen yabancı dil lerinden Yunan asıllı P. J. Va olacağı kanaatine vardıgını, fadüzenin el'ân devam ettigini tikiotis, «Mısır fizerinde Sovyet fakat Ortadoğuda artık Rus yakat Mısırh aydınlarla Sovyetler etkisi» adlı konferansında Sovyılma bölgeslnln Rusya'ya biti. arasında daha önce gördüğü yayetlerin askerî, ekonomik ve şik olmayan bölgelere de sıçrakınhğın, Mısırlı aytfınların Sovteknik yönlerden Mısır'ı çok etdığmı açıkladı. yet Rusya ve Dogu Avrupa kilediklerini fakat ldeolojik ve memleketlerini ziyaretten sonra 19. yüzyılda Türkiye'ye karkültür yönlerinden fazla bir şey SÜVEYŞ KANALI TAHKİMATINDA GÖREVLİ KADIN sona erdiğini anlattı. Buna bir şı Rus siyasetinin zayıf bir komyapamadıklanm iddia etmiştır. TELSİZCt ASKERLER sebep de. Ruslarla Mısırlılann şuyu muhafaza etmek şeklinde Profesör Vatikiotis, Filistin'de sadece i? bakımından temas etbelirdiğini, zira Türkiye'yi yok Yunanlı bir ailenin çocuğu olameleri ve kişisel temasların heetmek arzusuna değişik kururak doğmuş ve uzun yıllar MıIefet edenin ise Inglltere buluntarafsız ve güneyi Ingiliz nüfuz men yok denilecek kadar azlıluşta olmakla beraber 1854 56 duğunu söyledi. Fakat Ingiltesır'da yaşamıştır. Profesör, M:alanı olmak üzere bölündüğünu, ğıdır. Mısırhlar gayet alaycı ve sırlılann halen Batı kültürünü Kırım Savaçı ve 1878 Berlin re'nin daha sonra fikir değiştirIngiltere'nin 1915'te Rusya'nın müstehzi ince kisi olduklanntercih ettiklerini, bühassa Fran. Antlaşması sırasında daima bir diğini, nitekira 1907'te Iran'ın îstanbul'u almasına müsaade etdan, Ruslar bunlardan daima sız ve tngiliz kültürlerine hayAvrupa koallsyonunun engel olRusya ile îngiltere arasında kutiğini, fakat Bolşevik Ihtililinin ran olduklarını söyledi. 1969 so şüphe etmektedirler. duğur.u, Rusya'ya başhca muhazeyi Rusya nüfuz sahası, ortası bunu engelledlğini anlattı. «Bütün bnnlar Sovyetlerin etkisinin azalacağına delâlet rtmez» diyen Prof. Vatikiotis, Sovyetlerin ancak Mısırlı yöneticilerin, müesseselerin ve ordunun yar<?ımı ile daha kuvvetli ÇALINAN TAÇ Yaıon ve ç/ıcn: AYHAN BAŞOĞLV duruma geçebileceklerini, fakat orduda Sovyet kontrolüne dair bir emare görmediğini de belirtmiştir. SIVETŞ KANALI DOĞU ÎAKASI BOYLNDA ISRAİL ASKERLERt... detle yermektedirlcr. Onlara göre komünistler ya Yahudilerdir veya Kopt Hristiyanlardır. Bnnlar bir teşkilâtın üyesidirler, bonlar Memluklardır, başlı. ea işleri tslâmla mücadele e t . raektir. Komünistler, Marksistler Müslüman Türklere karşı Makarios'n tntarlar, Hristiyan bir devlet olan Etiopia'yı desteklerlcr. Bo antiMarksist aydınlardan Kishk. Enver Sfdat' ıın demokrat oldnğunu, zira 750,000 kişinin Cumhurbaşkanlıfı plebisitinde kendisine (Hayır) diyebildi|ini açıklamakta, tâyinle kurnimus parlamentonun kaldırılmasını istemektedir. Kishk'e söre Mısır, SSCBniıı peyki olmnştor, SSCB silâb ve malzemesinin satın ahnması Mı. sır'ı büyük devietler elinde oynncak yapmaktadır. tslâmî kitapların sattsı Mısır'da artmaktadır. Mısır için yegâne knrtnlnş yoln Kishk'e göre, SSCB dostinğnnda değil Arap dostluJunda ve dinamik bir Islâm politikası gtitmektedir.» Profesör Kedourie. Müslüman Kardeşlerin bugün pasif, gizli ve çok taraftarlı bir hareket o!duğunu bir kez daha söylryerek" sözlerini bitirmiştir. Y ARI N Mısır'da Marksistler YAGMUR.M. İNCEDEN'^ Yoıon: Afsor 30 «Tarın bn işi kapamak Bilmiyornm. önemli de|il ama, bana gnç olnyor. Ailenin kendini anlayıslı sanan adamlan bana nasihat etmeye bile kalkıvorlar. Bilirsin, çocuklugtımozdan beri nasihat duman etmiştir bizi. Ter yer sabır gösteriyornm, yer yer Sfkeleniyomm. Tarın, kocamla teke tek göraşecegim. Çünkü şanırım yann ya da Sbürgün tabnrcn edecekler onu. Taburcu edilmesini bekliyorum. Ona seni anlatacatım. Ben, adamı vukarı kaldırıp da birdcn yere vurmayı seven kadınlardan de|ilim, bn yfizden usnlca düşsün istiyornm düşerken, bir yerini ineitmesin.. Beceremeyeeek bn ynmuşak inişi ama. hiç degilse benden $ünah çitıin. Beceremeyeeek, çünkü kendi dnrnmandaki hrr cocnk çibi fena halde sımartılnıış. Dünya üzerinde hak iddia ediyor. Benim üze'rimde de. Reddedilmeyi kahul edcmiyor. Onsnz olabilmemi oımruna yediremiyor. Bn yüz. den, yapamayacak, ama ben yardım edecejim. bıraktığı sehirleri ateşe veren kuraandanlars benzemek istemiyorum. Ne çok da vaziyornm, defil mi, ben tam bir geveze oldnm. Çenera düştti. dupedüt, gittikfe dp düsöyor. thtiyar. lık belirtileri, gevciiim, ihtivarlık belirtileri. Ne kötü! GSn geçtikçe çenem düşecek. O zaman beni sevmeyeceksin. Ben de olsam böyle bir çenesi düsüjü sevmem. Düzeltrmediiimiz şerleri hir söz tabaka«ıyta örtmeye kalkıyornz. tyi ki çenemiz var. îyl k j j «Seni çok leviyonını. Oeeleı* boyn seni dnşle.vecek. pflnler hoyn seni düsünecek kadar. Bn srezeıren dnnımnndan kartnlmak istivornm artık. Gezegen mi dedim? Gezgin. Gevezelik böyledir işte, insana kelimeleri saşırtır. tstan. bnl nasıl, iyi mi? Soru soruyornm diye aldırma, mektup yaz demek istemiyornm. Tazmanı istemiyornm nedense. Neden istemiyonım? Korknm yok o anlamda, yanlıs anlama. Zaten de ne diye yanlış anlayacakmışsin.» «Seni özlcmle kncaklarım. tstersen bana ikl satır yar. Bir kart vaz. Gelecefim. belki elime bile geçmez. Ama olsnn. Zor olnrsa yaznıa ama.a «Gözlerinden öperhn. Aysej. Timucin Petrol menfaatleri Mısırh resmi makamlar ve basın, Moskova'yı övmektedir, fakat bu, halkm ancak sınırlı bir kısmına hitap etmektedir. Profesör, Sovyetlerin Avrupa' daki v e Güneydoğu Asya'daki çıkarlan sebebiyle OrtadoğuHa bulunduklan kanısındarfır. Amerikalılann aksine Ruslann Ortadoguda petrol veya diger ticari menfaatleri yoktur. Bununla beraber Dogu Blokumın petrol bakımından kendi kendine.yeterli olduguna d«ir görüşün bir masal olabileceğine de işaret etmiştir. Eğer petrolleri yoksa. SSCB batıda Cezayir'e ve doğuda tran Körfezine kadir yayılmak isteyecektir. Sovyetler Mısır'da emin bir durumda olduklarmdan. ülkenin yönetimine karışmsmaktadırlar. Mı^ır Komünist Parti^i nnemli degildir. Son Sovyet Mıs;r Antlaşması halk bakıraından tnpiliz Mısır Antlaşması kadar sojSuk karşılanmıştır Fakat bu, t s rail Arap anlaşmazhgı ve çekişme=i devam ettigi sürece Mısır'ın MoskOva'ya bağlı olmasını deEİştirmivecektir. Profeşöre göre. hattâ t«rail Arap anlaşmazlıSının haili Ortadogudan Sovvetlerin cekilmesini intaç pfmiyebilir. Zira Kahire. Ortadngudaki haffS icerdeki durumunun rfesteklenmesi icin Mo«kova'va ihtiyac duyabilir Sonuç "larak Prof. Vatikiotis. Mısır'ia Sovvetlerin mpvcudiyetinin tn , cilizlerin buradan aynlmadan nnceki durumlarından daha mfls takar ve kuvvetli eörünmedifcir.l. fakat Sovvetlerin durumlannı takvive için neler eöze ala^ıi'.pcpklerini tahTntn etmemenin» akılsızlık o'pffl^ın «öylemiştir. dim. Kafile öğleye doğru eve geldl. Kurul bu ijf tatlıya bağlama kararında görünüyordu. Onlar ba havayı yaymaya başlamadan ben söz aldım. (Bunları sana ne dive anlatıyorum? Şundan: Istanbul'a geldiğimde artık bu konu aramızda hir daha konusulmamacasıua hitmiş olacak. Tamam mı?) Nc diyordum, ben söz aldım. görevimin bittiğini. *ııkara'dan ayrılmak zprunda olduğumu, zor güç alabildiğim iznimi hemen bcmen tükettiğiml blldlrdim. Kocam pek konusmuyor. Gcrçekten hasta mı, ynksa başına sardırdığı bu işlerden biraz atanıyor nıu, bilemiyorum. Ycre bakıyor, bir de kaçamak ?özlerle bana. Bu olaya kadar oldukça rahat konı^urdu benle. Birdenbire or'talığı dondurmamak için» •bu gece bit akrabamda kalmam gcrckiyor, yarja öğle yemeğine size gelirim. akşam da tstanbul'a dö> nerhn» dedim. ÇÎkarken ben, o da •rdımdan geldi. Takatı mı yok, ypksa öyle mi görünüyor, sezeme. dim, «Tazık ki bizler feiâketler Içlnde olgunlaşıyo* ruz. Dünyanın eıi arsız ve en şınıank adamı bil« çetin bir fırtmayla sarsılarak kendine ecldıiliyor, yanl insanlasabiliyor. Onda da, kısa süre. içinde on yıl yirmi yıl yaşamjs bir insan hali b'uldum. tyi an latamıyorum galiba. ne dersin. Ama şu birkaç gün içinde nasıl yoruldum, nasıl'yıprandım! Kısacasu demek istediğim, onu daba toparlapmi} buldum. Ne var ki, bir yanı fena yıkıktı. Bende acıroa duygusu yoktur, ama yıkıp geçme duygusu'da yoktur. Bu yüzden, yolda yavas yavas yürürken. ona en kısa zamanda ayrılmamız gerektiğinl anlattım. Senden de söz ettim. tştc o zaman fena.sarsıldı. Ama ben değismedim. Yapılacak bir $ey olmadığını anlatmaya çalıstım. Sen nlmasaydm ona döncr miydim? Bir sey diyemem. Ama. sen varsın ve o bit • miştir. Birlikte bilet aldık bana. Benimle gelmek istedi Olmazdı bu. Yann ak;am benl nğurlayacak. Öbürgün de. arnlabilrrfemiz içiq ne gerekiyorsa yapıcak. •Ben şimdl bu mektubo sana bir pastancdcn yazıyorum. Onu eve yolladım, kendim de o sozünü ettiğim ihtiyar kadına gideceğim, onlarda kalaea» ğım bu gece. Yann öğleyin kocanlarda veda yemeği. Akjam da doğnı Istanbtıl. Gec£ treniyle gelmek belki yonıcu olacak ama, neyse. öyle kararladım işte. Sanırıra trenden iner inmez doğru eve giderhn. Zaten, bn mektup senin eiine geçerkeıi • ben ile Istanbul'da olacağım. Hattâ. kim bilir, belkl günlerce sonra eline geçecek şu kâjptçık. Heı neyse, demek ki. kocamla ilgilf dunımlara böylece bir nokta koymus oluyoruz ve artık bn konu bizim için konu olmaktan çıkıyor, baskaları sürdürebüir. (Arkası var) xxn «Bngün kocam hastaneden çıktı, demek benlm anlamsız görevün de bitti. Bitti diyorum ama, bitti mi diye de soruyorum kendi kendime. Onu çıkarmaya gideoier arasında ben yoktum. Evde bekie GAPIP AR'VÖB r istıv SUy\ Î3ADA MI * P YEBLI COCVânJ OAuUtTiâ 1 A. SELlB DÜMVAyı sÖBMkf ıSTEC.PAKiOİ <AB\DÖMEP Mısır'da Anti Marksizm Yine Londra Üniversitesi profeşörlerinden Elie Kedourie, «Mınr'da AntlMarksiım» adlı konferansınd'a şunlan söylemiş • tir: «Krallık döneminde Mınr'da Marksistler ve komünistler Avrupa'da yetişmiş gizli bir gmptu; Batı etkisinde idiler. Avrupa komünistlerinden ilham alıyorfardı. Koyn *a|eı Mfistnman' Kardesler de birinei sınıf antiMarksist idiler. özel bir örjrüU olmalarına rafmen 1919'da yarım milyon taraftarları vardı. 1953'te bn rakam 300,100'e inmiştir, zira 195?de Nâsır iktidara srelmistir. 1952'den önce Müslüman Kardesler politik rejime karşı tedhis metotları kullandılar, Nâsır bunlan dağıttı. 1956' da böyük çapta tutuklamalara rafmen bnnların hâlâ reniş taaftan vardı. Krallık zamanında Müslüman Kardesler. Batılı fikirlere karşı idiler: (tslâm bayr sSımız, Kur'an kitabımız. anaıasamız) diyorlardı. 1952'den «onra parlamentosuz bir re.jim knrnlmnştu. Kitlelerin refahı söz konusn idi. gittikçe sosyalist ilkeler benimsenlvor ve SSCB'ne vakınlasılıvordu. Mfislüman Kardesler bneün Mmr' da antiMarksist en büySk knvvet olarak eörülmektedir ve bnnlar (Islâma thanet edildi) diye sızlanmaktadır. IMüte kapatılan I t i s a l e ' derrlsinde Mahmut Amin al Alem. Marksimt ve Batı siyasî fikfrlerinl (bir Daranın iki vanı> diye eleştirmektedir. Müslunıan Kardeşlert eöre Kmçef I9«4'te Mısır'ı zlyaretinde tnçiltere'nin Mısır Valisi mafrur Comer gihi hareke' etmiştir. Mısırlı antiMarksi«t aydınlar eserlerini f.öbnan veva Knvevt'te hasmaktadıriar Mısır'da hastıramıvorlar. Müsin man Kardesler mahalli knmünlstlerl demakraslntn ve hoknk devletinin düsmanı olarak ı i d Zamane Cocuâu . Yatan: BIUNAUGHTOH 32 tKİNCÎ KÎTAP ÇeWren: NİHAL TEĞİHOBÛU kızlann ortaklıkta dolaşügını, yataklann üzerine dbgru egildiğinı fılân gördükçe yerinden fırlayıp üzerlerine atılasj geliyor. Gece güödüa taduj düşünüyor adam. Etrau Sadm dolu ama neylesin ki, yasaK Halbuki ben hep derim. kadm denen şeyi hiç düşünmeyeceksin, sadece sahip olac&ksm. Zihnine sanp düşünmek sağlığa zararjıdır. Hattâ maraa alâmetiar di yebilirira. TIFFANY JONES GARTH 2>U :<..& &'«AOfTH, rj^ST 1 IEB BURAYI 3 D 6 İ M viLDO? ŞlPt^lOKuBSA . J Saflık olmazsa para ne işe Düsünüyordura M Malcolm'yarar? cuk benlm tohumumdao olmay dı. tnsanıa tohumundan olan ONBÎRİNCİ BÖLÜM kimse de ister istemez canının İnsan bir kere ölmeyeceğlni parçasıdır. anladı mı öyle çabuk normaDoktor hanım bir ııîffa ba 1« dönüyor ki komlk oluyor sınca röntgen aydınlandı ve bir doğrusu. Ama gene de, sanasürü karanlık kaburga kemik tcrryunıdaki o ilk gecem hiç aklımdan çıkmayacak. Gözyaslaleri görundü. rımdan ıslanan o yastığım. Kim Sanatorsoımda geçirdiğlm o Doktor hanım, «Maalesef d .se duynıasın diye yüzümü gömük gece. saat oniki sularında ğerlerinizde ikl leke var,» d e . "•düra vastıgıma, agladım. ağlâ uykuya dalmış olacağım Blrdım. Baş düîüncem şuyd^ı: Bir den yarubaşımdakj yatalrto yadi. Yanl şu andi bir sürÜ pis sürü »yabancılar arasında kalı tan herifin. mlkrop clğerleriml kemirip du vermiştim. Halbuki şu şehlrde ıKim o? Kim var oradaî Kim ruyor demek miydi buT Eriylp beni seven bunca piliç vardı var?» diye bağırclığım duydum. ki dUeklerimi verlne eetirmek gidiyordum herhalde. Bir an Ve bir kadm sesi, «Benim, için Kenden İşaret bekliyorlar hemşire.» diye cevap verdi için korkudan öleyazdım Koldı. Ama birblrimizden ayrılmış tuklanmın altından buz gibi Rerit «Kusura bakma nemtık ve şu anda. onlann bana terler bosandığını duyuyordum. cUykumun vardım etmelerine imkan yok şire hanım,» dedt Sonra bütün sırtım ağnmaga arasında biı an kanm Lil! santu. başladı adeta Gözlerime kara dım gal:l»a Ben uykudsvken et bir perde iner eibi oldu. DerSonra başlangıçta rıastabak: rafta dolaşıp ev işi yapmak hu ken elim aysğım tutulmağa cılan da pek görilm tutmamış vu vardır da. ROyamda onu gaherhalde. !yj çecebasladı Doktor hanım konuş. tı. Sadece sz buçuk sakstçana rüyordum maktı devam edlyordu ama olan .bir tanesi vardı fel, bana ter.» ben sagırlaşmistım sanki. A şöyle alıcı gozUyle bak«n tek Bir gün önce olsa içimden, yaklanm kurşun kesilmlşti B i . hastabahcı oydu. Alıcı gözüy «Sefi! yaratık, tcendine çei.» flle dedikse büyük aşk filân zanleklerime «üİle baglanmıs glbehl lân diye düsünürdüm Ama bu bi. Ayaga kalkmaga çalıstım. netmeyin. A m i ne olsa başka erkeklerden «yırdet«f?J gece bilâkis «HalindeD anlıyoNeden bümem. verlmdec zor belirten bir bakısı vardj İşte. rum. evlat» dive dUsündtlrn kımıldayabildlm tcimden «Tan Ona minnettardım bu bakısı Derken blr de vaSmur ?afnm. sen bana yardım et!> dijçin. Ona «Gel seninle bir küye bir se» yükseldi. Sonra oda çük köy evine cekilelim de ba maya basladj ve kulagırro fijag etrafımda döner gibî oldu v"e na sadece ıen hastabttkıcilık vapraklanndan nre afcan cağeayretle »Sir ajjir. vüzüstö ye et.« demek geliyordu ıçirnden mur damlaiaruun sesi doidurre kapaklandım. Hatırlıyorum. tşin aslı ?u W, bir adam tü du. öyle vapayalnı? Dlr sedası bfr vanrian da «Tannm.sen jaberkUIozs yakalanınca dermanns vardım et» diye düşünCyor sız kalıyor ama bir taraftan da vardj tcl, bu yağan vagmurun dum. •teşi çılcıyor. Sonrt hasUbakıc: (Arkası rtr)