Katalog

SATFA İKİ sCUMHURİYET 19 Nlsan 1972 er üstü servetlerimlzden en öoemlislnl teşkil eden orman varlığımızın miktan ve değeri hakkında bilgi sahlbi olmak, her vatandajm hakkı olduğu gibi. bu konuda topluma açık ve gerçek değerleri duyurtnak da Orman Bakanlığınm görevlerlndendir. Plânlı kalkınma dönemine girmekJe, yurdumuzda var olan bütün kaynakları en iyi «ckilde değerlendirmek ve bu kaynaklan millelimiıln hizmetine tnnmak eğilimi, ekonomik görüsleri ön plâna getirmiş, bu nedenle de milletce kaynaklanmızın neler oldağn ve potansiyel donımlan kamuyu ilgilendlren aktöel konular haline gelmijtir. Her halde bu förüş aJtında; orman varlıfrıırann miktan ve potansiyel değerinin ne oldu|"u hususunda son zamanlarda gazetelerde makaleler yazılmaya başlamış ve yurdumuzdakl orman uhasının ne kadar oldnğunun hilinmedifi tarzmda mütalâalar ortaya konulmoftnr. Y IURKİYENIN ORNAN VARLIĞI Dr. Nurettin Müfettişi ELBİR Orman Bakanlığı rmaıı Genel Müdurlüğünce: 19S81970 yılları arasında hava fotoğraflan ve matematik IstatlMlk metodlan ile, bOyuk bir kumuun amenajman plânları tamamlajunış bulunan yurt ormanlannuı genel sahasınm, yuvarlak olarak 18,3 milyon hektar olduğu tesbit edilerek yayınlanmıştır. Türkiye yüzolçümünün • 23.4'ii nbbetinde • olan 18.3 milyon hektarlık yurt ormanlarınin çoğunluk kısmının ne orman varlığı potansiyeli ve ne de yurt topraklannın korunması ve su rejirainin diizenlenmesi bakımından dikkate değer fonksiyonları kalmamış. daha doğrusu fazlasıyle azalmıstır. Bu gerçeğe ilâve olarak ifade edilecek diğer bir husus da; çeşitli sosyal problemler, ekonomik ve kültürcl etkenlerlc devam edegelen orman tahribatı. azalmıs bulunan normal yapılı ve verimli ormaıı varlığımın devamlı olarak tehdit ettiği ve sözü edilen verimli ormanlarımran sahalannm daralraasına yol açılmasıdır. ve endüstriye dayanan ekonomik bir görüs hâkim durumdadır. Kalkınmakta olan iilkeİT. endüstriyel kaynaklan ön plâna almak sorunluğunu duymaktadırlar. UNDEN İJNE Baylar! flkhnızı başıoıza alma zamanı geldi OREN urdumuzda da nygulanmakta olan endustriyel kalkınma plânlaması ve çalışmalarmda, orman ürünleri endüstrisinin ihmali düsünülemezdi. Süphestz ormanlartmiKİan elde edüebilen (ham madde) ürünlerinin cn yüksek şekilde dcğerlendirilmesi, kurulacak or man urünleri endüstrisiyle sağlanabilir. Bu nedenle Orman Bakaıılığına bağlı olarak kurulmus bulunan ve iktisadî devlet tesekkülü ol«rak reorganize edilmeye calısılan (OREN) Orman Ürünleri Uletmcleri Genel Müdürlüğü. yurt ekonomisine sağlıyacağı katkuıın önemi dolayısiyle kurulmuş ve isleyis tonksiyonu yönünden üzerinde hassasiyetle durulan bir tcsekkül olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bu kuruluş yurt ekonomisl için yaratacağı değerin yüksekliği ve arzu edilen basarınm sağlanmasuıda, ormanlanmızın üretim potanslyelinin gerrekçi bir gözle dikkate alınması yanında, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra özel teşebbüsün. belirll plân ve kriterlere dayanmadan kendi gücü ile ve daha zlyade mahalli ihtiyaçlan karşılamak amacıyle kurmas olduğu, orman ürünleri işliyen tesislerle, tkinci S Yıllık Plân devrinde büyiik bir istiyakla kunnaya çalıştığı entegre orman sanayii gücü ve kapaçitesinin de tttizlikle (oz önüne alınması gerçeği unutulmamalıdır. O kabül eder) servetee çok xayıf ve yer yer çalılasmıs, bugiin için devamlı olarak hayvan otlatmasma açık, bozuk baltalık dummundadır. rman Genel Müdürlüğü çahjmalan ile tesbit edilen en son duruma före; ormanlarımızm saha itibariyle miktan yüksek görülmekte ise de •'• G0.7 sinin çok az ekonomik değer yaratan bozuk orman olusu ve diğer tnraftan, bugün İçin tadece yakacak odun elde edilen baltalık ormanları nisbetinin • 47 <ibi ' • yüksek bir rakama ulasması, Türkiye'mizln orman bakımmdan yeterl kadar zengin olmadığını, aksine sfüıatli orman bakımından fakrr bir iilke oldağumuzu ifade etmeye yetmektedir. Nitckim O n u n Genel Müdürlügünün 1971 >nlında yayınlamt* olduğu 542/42 sayılt 1971 yıll Türkiye Orman Envanterinde; koru ormanla runızın yıllık artrnı miktarımn 1S.1 milyon m3. baltalık ormanlanmızın ise 3.5 milyon m3, olduğu, amanejman plânlanna göre her yıl kesilerek çıkanlması öııgörülen ETA miktannın ise koru ormanlanmnda 11,7 milyon m3.. baltalıklarımızda ise 3 J milyon m3. olarak kabul edildiği nazan itibara ahndığmdan. orman varlığımızın verim bakımından da fakir bir durumda oldnğu görülür. Oysa ysa yurdumuzun orman varlığı, ormaneılık alanuıda uygulanan cn bilimsel metodlarla son yıllarda kesin olarak tesbit cdil meye çalısılmıs ve bngün için gercek deferleri beyan etmck durumuna gelimlmiştir. Ynrdumuzda Devlet Orman tşletmeciliği 1937 yılmda çıkanlan 3116 sayılı Orman Kanunu ile başlamış ve 3204 sayılı teşkilât Kanunu ile de Orman Genel Müdürlüğü tüzel kişiliği haiz bir Genel Müdüılük olarak Tanm Bakanlığı bünyesinde faaliyete geçmiştir. Devlet Orman İ$letmeciliğindeki ilk reform hareketi I!İ3 yılmda baslamıs, ancak 1350 ve daha tonraki yıllarda yurdumuzdakl dernokrasi düzeyinde, Orman Kanannnda yapüan değişikliklerle 31K ve 4785 sayılı Kanunlarla getirilmif bulunan sağlam prensipler ve yapılmış olan' hamlclerin bir kısmından var geçllmiş. bu suretle teknik ormannlıgın uygulanmasında ortaya geleu hendikaplarla zaman kaybedilmistir. O O Sonuç er ne kadar son yıllarda Orman Genel Müdürlüğünce yapılan calı$malara görc, Türkiye ormanlarınm yurdumuz yüzölçümünün '• 23,4'ü gibi büyiik sahasmı kapladığı tes bit edilmis ise de; bu ormaniarm •• 60'ındaıı fazlasınm asırlar boyu. hattâ Milâttan evvelki yıllara ulasan tahribatlarla bozulmus olmaları. diğer bir deyimle bugünkü durumu ile bozuk ormanlarımız. üzprinde yetismis olduğu loprağın yaratabileceği değerin çok altında bir *ervet potansiyellnc ve üretim giicüne sahip bulunduğundan, Türkiyemizi ormanca fakir bir ülke olarak nitelcmek durumundayız. Sünıtle rogalan nüfus ve yükselen refah ncdenijle artan odun ihtiyacınm yurt ormanlanmızdan karsıianması için, hâlen üzerinde ycliştiği toprağm yaratabileceği değeri vcremiven bozuk ormanlarımızm suratle ağaçlandırılmaları, böylece verimlerinin arttmlmasi, ormanrılığımızın 2400 yılı plân hedefleri bakımından üzerinde önemle durulmaya değer, Kuruluş kanun tasarısı Meclisc sunulmuş olan OREN iktisadi devlet tesekkülünün organizasyon ve çaiışmalarında, geçmis yıliarda, mahalli ihtiyaçlardan doğmus ve entegre endüstriye dayanmıyan, orman ürünleri Isleyen atolye ve tesislerle. gelismekte olan özel tesebbüse ait entegre orman sanayiinin iyi bir şekilde koordine edilerek, ekonomik çöküntülcr yaratmıyacak sekilde ptânlanarak,, dlsipline edilmesi gereği duyulmaktadır. H Devlet Orman tsletmelerinin kurulrnası İle. yurt ormanlannuı tekniğine uygun sekilde ijletilmesinin ferçeklestirilmesine çalısılmıj, bunun için de evvelâ orman varlıgınuzin saha, kalite, sekil, dağılıs ve kıymet itibariyle dcgerinin tesbit edilmesi teşkilâtm görevleri arasına ajınmıştır. Hiç «üphesiz bugüne kadar gerek yerll ve gerekse yabancı 11 im adamlan ve meslck mensaplannın fırsat düjtükçe tıade ettikleri gibi; yurt ormanlanmır asırlar boyun büyiik tahribat görmüs ve hâlen de çejitll tahribata mânıı bulunmaktadır. Bu nedenle, Devlet Orman tfletmelerinin kurulmaMna, hergün sayıları biraz daha artan orman mühendisi ve yarduncısı teknik personelin yeti;tiriltnesine karşılık, ormaıılarunmn suıırlandırma işlerinin tamamlanarak hukuki yönden saha emnlyetinin temin edüememesl yüzünden, Orman Işletmelerinin tasarrufunda bulunan, fiilî orman sahalan üzerinde yer yer mülkiyet ihtilâflan ortaya çıkmakta 184 milyon hektar olduğa tesbit edilen orman varlığımızın, ancak 5,4 milyon hektannın NORMAL KORU ORMANI oldufu ve bu miktann, yurt ormanlarımızuı sadece ' ı 213 nisbetine tekabül ettiğini dikkate aldiğıraızda, verimli ormanlanmizın ne kadar azalmıs olduİıuıu kolayca görmek mümkün olur. f~\ rman endüstrisinin ham madde ihtiyn™ cını sağlıyaragımız 9,7 milyon hektarlık tüm KORU OR.MANLARIMIZIN 44 milyon hektar gibi çok büyiik bir kısmı. tahrip edilmi; BOZUK KORU ORMANLARIDIR. Bozuk konı ormanlarımızm verimli normal korn ormanlarma olan nisbetine bakddığında, ' ı 44 gibl çok büyiik bir rakam ortaya çıkar. Ormanlarımızm geriye kalan 8.$ milyon hektarhk kısminı, BALTALIK dediğimiı. bugün İçin genellikle sadece yakacak odun istllısallne elverişli bnlunan ormanlar teskil etmcktedir. Baltalık ormanlarımuın yurt ormanlarımıza nisbeti ise hiç bir Avrupa ülkesinde göıülmeyen derecede yüksektlr. Baltalık ormanlarımızuı genel sahası cmen hemen ormanlarımızın yansına yaklasan •. 47 nisbetine ula^mıstır. Diğer taraftan rüm baltalık ormanlarımızm anrak 1,8 milyon hektarı verimli normal baltalık olup, geriye kalan 6.S milyon hektan (ki bu nis bet tüm baltalık ormanlarımızm % 75 ine te Bir kıyaslama urt ormanlarımızın bugünkü verinılcri ileri Avrupa ülkeleri onaanlan ile karsılaştırıldığında, yukarıda ifade edllto gercek daha kolay anlasüır. Meselâ: orman sahası 21 milyan hektar olan Finlandiya'da. ormaniarm yıllık artımı 45 milyon m3., bugünkü yılltk üretim miktan ise 5» milyon m3. tür. Aynı sekllde tsveç ormanlannuı genel sahası 24 milyon Hektar olduğu halde, bu ormaniarm yıllık artıın miktan 7t milyon m3 olarak hesaplanmıştır. Vc böylece tsveç ormanlarında hektar ha«ına yıllık ortalama artım miktannın 3,4 m3 olduğu görülür ki, bu miktar yurt ormanlarımızia mukrf>c<ıe edilmiyecek derecede yüksektir. Avrupa ulkelerinden Almanya ve A\usturya ormanları da hemen hemen aynı derecede yüksek verim giicüne sahip bulunmaktadır. Çagımızda: dünyamıtdakl tüm kaynaklann istismar edilmeden, sosyal refahı saflamak amacıyle insanlann hizmetine sunmajı hedef alan Y i l e n i bir hükümet bubranmın içine düşecefiz diye içinde olanlara hak verİTomm. latırımtenn hepsi bırdenbıre gene beklemcğe başladı, zaten birinci Erim kabınesinde teşnk ve uygulama dairesi diye bir müessese hiç calısmamıs, ftsteUk elmde blr sürü proje biriktirmişti. Oraya birbınıün » r d ' " « n iki müdür pasif. idareci ve acemı hallerıyle ellerinde • B elen milyara vakın yatınm toplamışlardı. Bu münkabız tutum, ikinci Nibat Erim kabinesi kurulduktan sonr» çozfildü. yatınm te*ebbüsUri çoğaldı. rıvayet d o p u ise şimdi yatırım tolebi, kısa zamanda yirmi milyara dogru yönelmiştir. tşte tam mernlekette endüstri ve kalkınma bamleleri avrttığl sırtda yeııi bir buhranın içine duşüyoroz, tabıı her»ey, her tesebbüs tereddütler içinde korkunun yorganı altına rizlenecek.. Memura gelmce, o benflı isine güvenle sanlmamıştı, bir taraftan Personel Kanunnnnn tahribatı, diğer taraftan sık sık değişen Bakanlara uyma düşüncesi se sonunda da her degışıklikten istilade ederek şahsi çıkar yolunda hamle gayreO yunınden devlet müesseseleri mefluç hale geldi, dememek için randımanlarmdao çok kavbetmişlerdi diyeüm: Memunı yerınde bnlsauız bUe ondan karar alamıyordunuz; karar vermek için meraur evvelâ bukümetin, sonra da Bakanın karakterım sezmek lhtiyacı>la pusuda bekliyordu. Son dörtbes ay içinde bu işler biraz jola girer gibi olurken ijinıdi memnrnn tereddüdü yeniden canlanacak ve o veni hükümetin. yeni Bakanın karakterini öğrenmek için veniden bekleyecek. Tabü bu arada nukümet bunaumlan ile dinçil kırılmazsa.. Kamuonı, Fernıh BozbeyH ve acaba «Sıra bize geür mıT» diye, oturdukları yerlerde el kaldıranlar müstesna; hükümetin tatita etmesindrn ötürfl üzüntii duymuştur: Çünkü geniş halk kitklerinin duyguları ile bir Ukım siyaset adamlannın duyguUrı çclişme halindedir. Halk kitleleri rahat etmek, huzur ve jrüvenlik ıçinde yaşamak, iş başında sürekli kalan iktidarlann getireceğı istikrarU idareleri aramakU, politikacı ise «Sahsen ben iktidara nasıl çelirim?» diye hükümetlerin sık «ık de»işmesini bekiemekte. vatandasın huıurunu feda etmekte. yahut kendi aralarındaki ödenmemi? hesapların raubasebesı yapılırken »atandasın fikir ve kalp saelıjh sürekli olarak oorulmaktadır. Bizdeki siyaset adamının gnrevi sanki kabuk tutmak isteyen yaralan kaşımaktır. aAhmet gıtsin de ne olursa olaunl» na şarkiı bir düşttncedir. cAhmet su sebepteD gitsin, ama onun yerine de Mehmet gelsin, çünkü şu sırada Mehmedın gelmesi memleketin içinde bulunduğu şartlara ve milletin çıkarlanna daha uygundur»; bu da uygar ve Batılı bir kafanın hesabıdır Ne yaparağını bilnıeden. hükümet rıkmak; sonra da, .Allah kerim! Eu memleket tor zamanlarda Mustafa Kemalleri varattı> dımek. tevekküle bağlı olan insanın. memleket kaygusu ve sorumluluğu ouymaması, «Öfke baldan tatlıdır, benım kışisel egılımim memleket cıkarlarından ev\el gelir. demektir. Allah kenmdir ama, kuyusu da derindir... *** tktidan yıkanlar ve özellikle küçük partiler kendilerl de hükümete gpçebilmek için evvelâ (milli) sıfatıyla bir koalisjon teklif edirorlar.. Bunu kabul ettiğimiz zaman alaturka isral PAZARLIK olan PROTOKOL diye tutturacaklar... Sonra Bakanlıkları taksimde nyuşmazlıklar çıkacak . Hangi Bakanlık hanji partinıi' eline geçerse o partiye oy kazandıracağı hesaplan yapılacak ve bundan ev\el örneğini gördüğümüz gibi politik srviye te anlavışımızın vasama.sııu müsaadc etmediğı koalteyonlar daha kuruluştak: dargınlık ve kırgınlıklarla aradan kısa zaman geçtikten sonra naldır küldür yıkılacak. Sayı.ı Bozbeyli'ye ve milli koalisyun isteyenlere. «Dört ay sürecek bır Bakknlık devresi ıçın milletı bu kadar rahatsu e t meğe hakkınız var rruv» dive sormak da istiyonız. Görüyorsunuz ki, iş celip 12 Mart Muhtırasının üvünefl maddesine doğru vaklaşıyor. Biz bu ihtimali memleket hesab»na en zararlı ihtlmal telâkki ediyoruz. çünkü o zaman ŞD yukarda eleştirdiğimiz hallerin hepsi ve çok daha başka türlülert politika voluyla ordunun içine sirecektir. Ordu, politika vüzünden bölünürsf! o zaman TOrkive'nin öbür israi «Vietnam» olur. Lâmı cinıi yok. bu memleket parçalamr!.. Zaten düşmanlanmızın istediği de budur, açıkça itiraf tmeli; bunu isteyenler; partileriıı küçük ve ilkel oyuıılarından çok istifade etmektedirler. Bu 6atırları yaklaşmakta olduğunu sezdiğimiz büyük kaza ve belâlan önlemek çabasıyla yazıyoruz. Sayın baylar. bu millet sizi seçti ise. onun başını derde sokasımz dive seçmedi. O aizden hizmet, istikrar, hutur ve gfiven anyor Size veriletf gdrevi lütfen yerine getiriniı!. ' dn. TV kulesi Uludağ'a Jkurulsaul. daha isabetli olmaz mı? Gazetenizde Istanbul Çamhca tepesinde kurulacak TV kulesi Jle ilgiii haberi görünce bir hususu hiç olmazsa sizlere duyurmaila vicdan borcumdan kurtulacağun. Yurdumuz, kısım • kısım tena yapılacak masrat, yurdun levizyon vericileri sahasına dabir baska köşesıne kurulunca hil edilmektedir. Bizler, zengin arzu edilen gayenin de üstünde olmadığımızdan her türlü tesis bir netice alınacaksa nıçin dave yatırımı yaparken en iktisaha uygun olanı gerçekleştlrildî olanmı seçmek zorundayız. mesın? Bu i$lerden anlayan Bu işten anlayan kişilerin yapbir vatandaş oLmamakla beratıklan bilime dayanan hesaplaber, mukayeseli bir krokiyi göra göre: riince içim sızladı ve bunu siz# ÇamlıcB tepesine yapılacak Iere yazarak rahatlamış oluyoTV kulesine yerleştirilecck verum. Gerçek durumun tetkiki ricinin hitap edecefi sahanın için ilgüilere duyurulmasını di\* 56'sinin denizler oldnğu, liyorum. # Halbuki ayni şartlarla ve Faü GÜROL ayni masrafla Ûludağ'a kıırulaPilot Sanayi Bölgesi cak kulenin hitap edeceğı saharun sadece " » 15'nin denizlere / Candaş Boya Apre Fab. lsabet ettigi, BVRSA % Uludağ'a kurulacak istasyonun, letanbul'a yapılacak vericinin sahasını da içine aldıktan başka, 23 misli daha genlş bir alana da hitap edebilecegi hfsaplamnış. lleride Bursaya da aj'nca bir Terici kuruiacağı muhakkak. fa kat yazık değil rai milletin parasına? Mademki Çamhca sırtı Cumhuriyel'e mektuplar ürk Medenî Kanunu ön tasarısı ile açık oturumda yapüan bazı konuşmalan, özellikle Ankara Hukuk Fakültesi Dekanı ve değertf mesai ^^^arkadaşlaruıın beyan• lanm hayretle karçılamamak mümkün değüdir. I 27 Mart taröül bfr 'tÜLk. haberi ile basma intikal eden ifadelerine bakılırsa, kadın haklannm savunucusu olarak ortaya çıkan sayın bilım adamlanmız, esasında hem memleketimizın realitelerine, hem de dünyanın yönelmiş bulunduğu anlayışa sırtlannı çevirmiş görünmektedirler. Türk hukuk slsteminde, yan m asırlık bir uygulamadan sonra, toplumumuzun ve giinün sartlanna aykın bir çok taraflan meydana çıkan Medenl Ka nunun bazı deği<!ikliklere utraması artık tartışma kabul etmez bir zorunluluk haline gelmiş bulunmaktadır. Nitekim, bu zorunlulugun Ugıli roakam ve çevrelerde de kabulU üzerine, çok vukuflu bir heyetin yıllardan beri bu değişiklik tasarısı üzerinde çahştıg! ve nihayet, günün icaplanna daha uygun bu yeni tasannın üniversitelerimiz dahil, çeşitli kuruluşlann ıncelemesine sunulduğu uzun zamandan beri bilinmektedir. Medenî Kanunda değişiklik ^ zorunlu bir hale gelmiştir TARTIŞMA her halde toplumu rahatsız edic nütelikte olacaktır. utlu btr evtiligin toplum düzeninin en sağlam ve gerek li müesseselerinden biri olduğunda şüphe ve tereddüt yok tur. Ancak, sık sık görülduğü gibi, kanunlaruı zorlaması ve dar yorumu ve hattâ. çeşitli baskılar ile, mutsuz bir aile birliğini zorla sUrükletmeye çalışmak, gerek bu baskıyı icra edenler, gerek buna bovun eğenler bakımından haysiyet kıncı olduğu gibi, topluma da hiç bir yaran olmıvan bir tutumdur. İnsanlar arasında esas bağı teskil eden unsurlann evlenme cuzdanlan veya bir deftere atılan ımz&lardan ibaret olmadığım Sayın Cansel ve değerlı meslekdaşları her halde bllirler. Bu böyle olunca, boşanmayı zo runlu kılan hallerde dahi bunu TEŞEKKÜR Istanbul Göğüs Cerrahisi Hastahanesinde kaldığım mOddet zarfında başanlı bir akciğer tedavisinde bulunan; sıcak ilgi ve ihtimamını esirgemeyen; N sünmek ve bulmak pek zor btr husus degildir. Kaldı ki, T\lrk kadını büyük kitle olarak arzu edilen seviyeye ulaştığında evlilik müesseseil sırf bir ekonomik garanti sağlamak endisesinin çok üstünde, daha sağlam temellere oturtıüabilecektir. An cak bugünkü sartlar tçinds dahi, her şeyden önce münakaşasız kabulü gereken husus, esler arasmdaki ilişkilerın karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesi dışında yürütülmesinin bahis konusu olamıyacagıdır Bunun aksine bir tutum ve ıddia ile ortaya çıkanlann, toplum Içindeki görev ve mevküen ne olursa olsun, bu tutumlannda samiml olduklarını ileri sürmek sadece tipık bir samimiyetsizlik ömeK olmaktan ileri geçemiyecekİ tir. Dündar E. tDİZ Gazi Osman Paşa ANKARA Tarifeler gösteriş için mi konuyor? Âdeta imkânsız ACI GERÇEKLER 10 yıldan beri cüz'i ve sabit bir ücretle aziz milletimızın kör pe yavrularmı azim ve başarı üe okutuyonız. Bütün devlet ve iktisadî devlet tesekkülü daireierinde çalışan memur ve hizmetlUerin, sı ruf ve tahsillerine göre birer taban • ta\ran içerisınde terfüeTi yapıldığı halde, bizler üvey evlât gibi isleme dahi konmamış geçmişimizde olduğu üzsre geleceğimiz karanlıkta bırakılmıştır. Görev başmda asıl öğretmenlerle eşit, fakat maddi ve manevî haklardan mahrumuz. Ağır hayat şartlan altında bu koşullarla çalışmanm güçlüğü açıktır. Durumumuzun ügililere duyurulmasuıı d:leriz. Bir gnrp öğTetmen 14 Nisan Perşembe günil ailece Fenerbahçe'j'e doğru yürüyeüm dedik, bir hayli gezdikten sonra deniz kenannda olan (baraka) çayhanesinin önünde boş sandalyelerden dört tanesini isgal ettik. 4 tane ç»y söySedik, (rarson bizden Uç lira al dı: Halbuki barakarun tarife listesinde çayın 50 kuruş olduğu büyük rakamlarla yazılı idi, neden böyle olduğtmu sorâuğumuzda (garsoniye ve •'• 10 için aldıklannı) söyledi. Havret ettik ve acaba bu gibi herkesin istifade edecefi umumi bir yer de halkın göz göre, göre aldatıl masına, kimse bir şey diyemiyecek mi? Alâkalı belediyenin bu gibi yerlerde daha sıkı kontrol japması ve • 50 bir zam' » la halkın aldatılmaması için bir ihbar mahiyetinde bildiriyorum. SaHet Akay Kalamıs N edenl Kanunun bugünkü sek 11 ile, boşanma, özellikle bir tarafın kötü niyetli direnmesiyle âdeta imkânsızdır. Boşanma dlvalarında sozde en önemli unsuru teşkil eden, şehadet müessesesinin içinde bulunduğu perişan ve dejenere du rum ve hâkimlerin şahit iladesi diye dinlemek zorunda kaldıklan ısmarlama hezeyanlar artık sadece bir mizah konusudur. Bahis konusu açiK oturumda Sayın Dekanın, özellikle, «yeni tasannın erkegi ılnaya teşvik rttifi» yolundaki ifadesl bir hayli aşın bir nitelik taşımaktadır. Bütün boşanma sebepleri zinaya dayanmadıgı gibi evlilik dısı herhangl bir yakınlıgı zina olarak nitelemek. tutuculugu bir hayU ileri götüren, çok kisisel bir görüştür. Bu düşünce tarzından hareket olundugu takdir de, huzursuz, birbiri ile geçinemiyen ve hattâ nefret içinde yaşayanlar arasmdaki ilişki> ı niteliyecek kelime bulmak güçtür. Hatıra gelen kelimleer ise imkinsızlaştıran bir uygulamada direcmek. en azından şekil ugruna esajı harcamak olgcaktır ki böylesine clddl ve önemli bir konuda bu çeşit bir görüşü mantık çerçevesinde tnUtalâa etmek kolay degildir. Kadın haklan ileri bir toplumun kaçımlmaz bir realitesidir. Ancak bu hakların korunması, dünyadaki gelişmelerin tam tersine, «Papadan daha katolik» bir tutumun savunulması ile değil, haklanru korumasmı bilecek, erkeklerle her bakımdan esit, seviyeli kadın lann yetişmesine yardımeı olmakla sağ lanır. 1970 lerin ileri Türkiyesinde bu dÜ2eye erismis kadınlanmızın sayısının gittikçe arttığmı görmek her halde ümit vericidir. Bu seviyedeki hanımlanmınn, çeşitli etkenlerle boşanma alevhtan göriinenlerin düşüncelerinl paylastıklannı ileri sürm* kise. maksatli ve sadece tek taraflı bir görUş olacaktır. Ihracatımizda hayvancılığın yeri lı içerisinde ihraç kapılarımızdan veteriner saflık sertifikası alarak çeşitli dış ülkelere ihraç olunan hayvan ve hayvansal maddelerde geçmis yıllara oranla büyük bir artış göze çarpmaktadır. örnefin: 1968 yılmda 24.467 olan büyükbas hayvan ihracatı 1969 da 54.762, 1970 de 48.371, 1971 de 95596 bas: 1968 de 399.705 olan kUçükbaş hayvan ihracatı da 1969 da 261.009, 1970 de 43S.5C1. 1971 de 541.371 baş olmuştur. Ayni dereeede aıtışı su Urünleri, kii mes hayvanlan ve hayvansal maddeler ıhracatmda da müsahede etmek mümkündür. Örneğin: 1968 yıiında 7.418.000 kg. olan su ürünleri ihracatı 1971 de 8.454.300 kg. a, 1969 da 14.550 baş olan kümes hayvanlan İhracatı 1971 de 58.133 başa, 1968 de 13.345.000 kg. olan hayvansal maddeler ihracatı 1971 de 42.714.888 kg. a yükselmiştir. Hayvan ve hayvansal maddeler üıracatmm başlıca alıcı • lan Arap ülkeleri. tran, Sovyet Rusya, Italya, Yunanistan ve Fransadır. Arap ve İranlı tüccarlar ülkelerinin ihtiyacını kaçak yollardan karşılamayı tercib ediyorlardı. Devalüasyon alıa ve satıcınm bu avantajına raâni oldufu İçin esasen çeşitli risklerle dolu kaçak ihracat rerini normal ihracata terketmiştir. % Son iki yıldan beri hudutlarımızda alınan sıkı emniyet tedbirlerinln de ihracatın artısuda önemli rolü olmnatur. Bühassa güney ve doğu korasulanmızda însanlarda görülen kolera. çıçek vak'alan ve hayvanlarda görülen sığır vebası, (C) tipı sap ve sıgırlann bulaşıcı akciğer hastalığı gibi hastalıklar sebebiyle hudutlar kapatılmış, giriş çıkış ve transit geçişler kontrol altına aiınmıs ve yasaklanmıştır. Vine son lkl yıldır anarşik olaylar sebebıy.j hudutlanmızda alınan ciddl tedblrler kaçak ihracatı önlemede büyük rol oynamıştır. örneğln: Gaziantep • Islâhiye Tahaffuzhanesı kanaliyle Arap ülkelerine yapüan hayvan ihracatı yılda 30 • 50.000 brs clvarında Iken bu miktar 1971 yılmda 51.620 sl büyükba?, 441.339 u küçUkbaş, 58.069 u kü mes hayvanı olmak üzere toplam olarak 551.028 basa yükselmlştir. Türkiye milll gelirinde tanm gelirtoin takriben % 30 unu teşkil eden hayvancılığım» bu haUyle milll gelire 17 milyar liralık katkıda bulunmakta, hayvan ve hayvansal maddeler lhracatmda meydana gelen hızlı artışta dış ticaretimizin ve • • konomimizin gelismesinde önemli rol oynaraaktadjr. Kıymetli DOKTOR TUĞRUL ÇAVDAR'A ve çaiışkan; vefakâr hastane nemşire ve personeline teşekkürler ederim. HAYRETTtN SONMEZSOT Cumhuriyet 2139 tıtanbul Valilerinden merhura Süleyman Klni trtem'in e»i OLUM • • •• Fatma Sabite İRTEM 17.4.1972 pınü vefat etmıştlr. Cenazesi 19.4.1973 gunü 6£le namazını müteakip Sisll Cami. lnden kaldırılarak Ferikây Mezsrhjın* dcfnedilecektir. Tanrı rahmet eyleye. Çelenk gönderilmemesl riea olunur. (Cumhuriyet: 2737) MAMULLERi TOPTAN ve PERAKENOE ANADOLU HIRDAVAT PAZARI Tünel Caö, No, 26 Tel: 4 4 6 4 6 9 İST. ÜâncıiıJi; 7185/2735 istonbul îeknik Unversitesı ReklöHüğünden 1 Üniversltemizln senelik ıhtiyacı için 9.500 adet çesitlı Watta normal ampul Ue 6200 adet Floresan ampui elısütme suretiyle satınalınacaktıt. 2 Tumünün tahmin bedelı 132.:75. lira olup geçici teminatı 7859. Uradu. 3 Eltsütme; 2 Mayıs 1972 Salı günü saat 15.00 de merKez binada toplanacak olan Rektörlük Satınalma Komisyonu tarafından yapılır. 4 Bu eksiltmeye ait bütün evrak merkez binada Rek.törlük Satmalma Bürosunda olup heı gün çalışma saatleri dahilınde görülebüir. 5 Isteklilerln; kanunun taritl veçhıle hazırlıyacakian teklif mektuplannı eksiltme saatınden bir saat evveline kadar Komisyon BaşUanlıftıns »ermeleri lâzımdır. Postadakj gecikmelet fcabul edılmez. (Basm: 13509/2723) Sonuç urdumuz hayvancılık bakımmdan geniş olanaklara sahiptir. Milll ekonomimizde, beslenmemlzde ve dış ttcaretimizde önemli bır yer işgal eden hayvancıhğımızın geliştirilmesi için çeşitli Bakanlıklara bağlı kuruluşlarca vtirütülen hizmetlerin «Hayvancılık. Beslenme ve Su Ürünleri Bakar.lığı» adıyla tek bir otonte altında toplanması, hayvancıhkta kullanılmıyan potansiyelln ortaj'a çıkma sını sağlayacak ve bugünkü lhracaümıa 23 misllne çikaracak tır. Y Sonuç u arada esas endise, boşanma ile maddi sıkıntıya düşebilecek olan tarafın korun ması ise, bunun çarelerini dü B NİMBÜS Başlıca faktörler A Hayvan ve havvtntal maddeler ihracatının artmasında en büyük rolü Türk parasımn devalüe ediUşi eynamıstır. Bir A merikan dolarının dokuı lira oldoğu dönemde komsuUrımız Arap ülkeleri ve tranda bir Amerikan dnlan 1517 TL olarak islem jörmekteydi. Bu yüıden Hidayet KAR.4ER Veteriner HaUm DOKTOR Opr. Ürolof İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN: Bu yU Istanbul Teknik Üniversitesınin fakülte ve bölümlerinin birinci yanyıllanna almacak Tflrk uyruklu öğrenciler; lise fen kolu mezunü oianiar arasından; 1972 yılı Onıversitelerarası Giriş fmtihamnda kazanılan aftrlıklı fen puanına göre yapılacak sıralama İle tesbit edilecek ve İstonbul Teknik ÜnlverRitesı tarafmıan aynca ikinci bir sıralama ımtibam yapılmayacaktir. ı îlgililere duyurulur. (Basın: 13771/2720' J Süreyya ATAMAL j Sıraselvller 69/2 Telf. : 44 97 44 T A K S t I M