23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA tKİ sCUMHURIYET; 11 Nisan 1972 Türk ekonomisinin nereye varacağını ve Üçiincü Bes Yıllık PlSn'Ia ilgili konulan ele almak Ü2ere toplanan Yüksek Plânlama Kurnln geçmiş yıllardakinden her yönü ile farklı bir çalışma düıeyine girmiştir. Yüksek Plânlama Knrnln 22 yılı kapsayan (1973.1995) «Uzun Dönemli Kalkınma ile Üçüneü Beş Yıllık Kalkınma Plânının temel hedef ve • stratejisini» tartışmış ve kabnl etmiştir. 1995, Türkiye için birçok yönlerden önemli bir yıl. dır. 1995, Türkiye'nin Avrnpa Ekonomik Topîuluğuna tam üye olarak katılmayı tasarladıği yıldır. Ba sebeple (19721995) yıllannı kavrayan 22 yıl nznn vadeli plân süresini tâyin etmiştir. 1995 yılında Türk ekonomisinin Avrnpa Ekonomik Topluluğnna katılması için gerekli koşulların yaratılması öngörülmektedir. Ba koşullar Türkiye'nin sahip olması istenen ekonomik yapı, teknolojik seviye ve flretim gücüdür. Böylece Türkiye 1995 yılında kalkınmış olacak re bunan sonacn olarak Avrupa Ekonomik Toplulu£una üye olabilecek füce nlaşmış bulnnacaktır. PLAN ve 1995 YILI Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY • Sanayüesmede kamu teşebbüsü ve 8ncülüğü devam edecektir. • Ozel «ektör faaliyetlerini denetleyici, 6zendirici ve destekleyici olarak devlet «yöneticilik» gBrevine devam edecektir. 0 Gönüllü tasarruflan artırmak ve bunlann verimli yatırımlara yöneltilmesini sağlamak amacı ile «Sermaye Piyasası» kurulacaktır. • Vergilere nznn vadeU Utikrar iağlanacaktır. • Yabancı sermaveden iç tasarruf açıklarını kapamak, modem teknoloji ve eğitimi sağlamak için yararlan'.lacaktır. 9 Avrnpa Ekonomik Toplulujn ttyeliğinin gerekttrdlgi gürarük Indirimleri yapılacaktır. • Ekonomik ve teknık yönlerde dış etkenlere karşı duyarlılık azaltılacak ve «önemli» ölçüde ithal ikamesi sağlanacaktır. • Üretim faaliyetlerinde knrnlas yeri, teknoloji seçimi, dış rekabete dayanıklılık, nlaşım konulan Snemle eie «lınacaktır. üksek Plânlama Knmlnnnn incelemlş buinndnğn konn gerçekten önemlidir. Burada Türkiye'nin kalkınması ve Ortak Pazar uyeliginln gerçekleştirilmesi sartları ele alınmıstır. BSvlesine Snetnli kararların alındışı bir toplantının dayandıgi bilfiler, raodelleri, kalıplar. ilkeler, hedefler ve strateji üzerlnde dnnnakta bSyflk yararlar vardır. tTran dönem kalkınma tasansı davandığı ana ilkeleri Türk Anayasasından ılmaktadır. Bn ana çerçeve içinde hazırlanan nınn dönem kalkınma tasarısı ile ona bağlı bulnnan Üçüneü Beş Yıllık Plânın Temel Hedef ve Stratejisi su açılardan Incelenip elestirilebilir: • 22 yılı kapsayan uzun dönem tasarısıntfa hedefler, ilkeler ve strateji tam sistemli denüemiyecek bir biçimde yer almıştır. Gerçekte 22 yıllık perspektif Beş Yıllık Plânlann dayanacağı uzun dönemli ana plân olarak hazırlanmak gerekirdi. Böylece hedeflerle, uzun dönem modeli ve plânlama âletleri sistemli o'.arak aynlmış olurdu. Bir çok ülkeler bu çeşit, yol Rösterici, uzun vadeli plânlara başvurmuşlardır. 0 Tasanda, nznn dönemli hedeflerin gerçekleşmesinde Beş Yıllık Plânlar, Yıllık Programlar, Sektör ve Alt Sektör Ana Plânlan ile tl Plânları «araç. olarak ele alınmıstır. Bonlar gerçekte bir araç defil fakat araçların nygnlandıgı iktisat politikası modelleri ve kalıplandır. Plân «araçlan» ayn anlam taşır. 9 Tasarıda ve plânda ekonomik ve teknik alanda dısa bağlılığın azaltılacağı ve Ortak Pazara katılma sartlarının hazırlanacagı, İthal ikamesinin yapılacağı ve ihracatın teşvik edileceği, ara malı ve yatırım malı thracının gerçekleştlrileceği belırtilmıştır. Bunlar çok itinalı ve aynntıh olarak plânlanmadığı takdirde çelişen hedefler ve faaliyetler olabilirler. Aralarmda millî çıkarlar bakımından en uygun ahengin kurulması çok titiz çalışmalan gerektirecektir. Böyle ayrıntıh bir çalışmanın varlığı bilinmemektedir. Ortak Pazann tam üyesı oltfuğumuz takdirde bölgedeki optımal kaynak dağılımı Plânlarda öngörülenden farklı olabilir. • Tasarıda «ilkeler. başlığı altında bazen plânın felsefi temeli (karma ekonomi düzeni) bazen knrnmsal bir çelişme (sermaye piyasası gibi) bazen bir hedef, baz*« bir alet ele alınmaktadır. Bnnların rasyonel bir sınıfiamaya tâbi tntnlman plânın başarısı için şarttır. • öte yandan Oçüncü Beş Yıllık Plânda 22 yılı kapsayan uzun dönemli tasarının ilk 5 yıllık dilimi gerçekleştirilecektir. Üçüneü Beş Yıllık Plân gerçeklestirlldigi takdird'e tüm olarak ekonomide imalât sanayiinde ve dış ticarette hızlı yapısal değişmeler meydana gelecektir. Uzun dönemde hedefler 19721995 yıllarını kapsayan 22 yıllık dönemin başlıca hedeflerl şunlardır: • 1995'de kişi basına gelir 1500 $'a yükselecektir. Kisi başma düşen gelir seviyesi «gelişmişlik ölçüsü» ve sosyal refahın ön şartı kabul edilmektedir. • 1995 yılında Türk ekonomisinin üretira yönünden yapısının degişmesi öngörülmektedlr. Bnna göre tarımın toplam üretimdeki payı 'tlO, sanayiin ••40 ve hizmetlerin '»50 olacaktır. Başka bir deyimle ziraat dısı üretim millî gelirin '.90'ını teşkll edecektir. Bu •sanayileşme>dir. • Gerçek sanayileşme için sadece ve genel olarak sanayi sektörünün büyümesinin yeterli olmadığını kabul eden tasarı ve ona bağh olarak da Üçüneü Beş Yıllık Plân sanayiin iç yapısının da değişmesinl öngörmektedirler. Buna göre Türk ekonomisi tüketlm malı üreten sanayiin yanında çok sayıda ara malı ve yatınm malı üreten sanayi dallanna da sahlp olacaktır. Buradaki amaç Türk sanaylini dışa bağhlıktan kurtarmak ve iç yapısal dengeyi kurmaktır. 9 22 yıl içinde nihaî hedefe nlasmak için Türk ekonomisinin yılda '«9 oramnda büyümed kabnl edilmistir. Büyümede en büvük afırlık yılda '»12 iie sanayi seklörünündür. Tarımınki *i4 ve bizmetierinki »48,5'dur. • 1995 yılında çahşan nüfusun e/o21*i sanayide, •/o25>i ziraatte ve Vo54'ü hizmetler dalmda istihdam edilecektir. V Sorunlar erek 22 nzun Kalkınma G Tasansı yıllıkÜçüneü dönemgecmiş Plânın ve Beş Yıllık hedef ve ıtratejileri itibariyle yıllardan ayrılan birçok yönleri vardır. Evvelâ, tt yıl gibi uzunca bir perspektif ele alınmıstır. Buna baflı olmak fizere Ortak Pazar üyeIiginin gerçekleştirilmesl sös konnsudur. Nihayet ekonominin tümünde ve sektörlerde bazı yapısal değişmeler önrörülmektedir. Bu hali ile Tasarı ve Bes Yıllık Plân hedefleri itibariyle bir tartısma konusn yapılabilir. Aneak, hedefler bir ««iyasi tercih» konnsa oldoğn İçin •bllimsel tartısma konusu olamaz» görüsüne kısmen katılmakla beraber bu ko. nnda fikirlerin ileri sürülraesinde favda vardır. • Evvela, Uzun Dönem Kalkınma Tasansını ele almak gerekir. Bu tasan aşırı derecede «genel» bir görüntüye sahiptir. îstekler ve teklifler niteliğini taşımaktadır. Bunun, 5 yıllık plinlara «çerçeve» olacak etraflı bir plân olarak sunulması gerekirdi. Bu suretle hedefler ve aletler arasmda arzu. lanan tutarlıhğın var olup olmadığı görülürdü Bu hali ile tasarı gelecek yılların plân larına bir yol gösterici bir çerçeve niteliğine sahip olamaz. 0 Hedeflere varmak için öngörfilen bazı koşulların gerçekleştirilmesi eüç olacaktır. Bunlar arasında tasarrnf oranımn ' ı40'a çıkanlması tstegi de vardır. # Uzun Dönem Kalkınma Tasansındakl Ortak Pazar'a girebilmek için dıs rekabete dayanıkh endüstrilerin geliştirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu yatırım ve imalât ganayiinde yapısal bir değişme «orunu değildir. cRekabet», kurumsal faktörlerin, davranışların, iktisadl terbiyenin görgü ve alışkanlığın bir »onucurfur. Tasan ve Plânda bu anlamda gerekli (kurumsal, davranışsal ve teknik) bir yapısal değişmenin prensiplerini bulmak kabil olmamis.hr. 0 tç ve dış ekonomik dengenin knrnlup korunabilmesi için iç sınaî yapının, ithal ikamesi ile ihracat gelişiminin hep beraber ve aynntıh bir modelini yapmak şart idi. Bu olmadan güvenilir bir denge knrulamaz. • Yabancı sermaveden yararlanma ölçüsü olarak yalnız ciç ta«arruf» açığı ele almmıştır. Yabancı sermaye aynı zamanda «döviz açığı» veya «döviz dengesi» ile de ilgl lidir. İç tasarruf açığı ile döviz açığını uzun dönemde eşitleyen bir denge kurulmadan gerçek istikrar sağlanamaz. Bu bosluk da doldurulmalıdır. • Tasarı ve Plânda «dısa ba|lılı|ın> aıaltılacağı belirtilmektedir. Bn ekonomik ve ekonomik olmavan sebeplerle yapılan siyasî bir tercihtir. Ancak bn hedefler ve tercihin baska bir tercihle abenkleştirilip bağdastırılması gerekirdi. Bu. Ortak Pazar uyeliğidir. Gümrüklerin tamamen kaldınldıfı tam üye. lik döneminde dıs ticaretin yapısı bngfln umulandan farklı olacak ve dısarıya baflılık ve bağımsızlık sartlan degisecektir. Bn hnsnsnn ayrıntılı ve aznn vadeli bir plSnda dikkatle ele alınması cerekirdi. • Üçüneü Bes Yıllık Planm bitimlrde (1977 yılında) Türkiye'nin toplam olarak 450 Milyon Dolarlık ithal ikamesi yapmış o!m«sı gereklidir 6,5 Mılvar Türk Lirası tutan ithalât ikamesi sanayiin dış ticaretin striiktürünü değiştirecektı Bunun gümruk gelirleri ve diğer vergi gelirleri üzerinde büyük etkileri olacaktır. Bunu karşılayan vergi tedbirlerine ve ekonomik etkilere açıklık ka. zandırıp aynntıh bir çalısma vapmak zorunludur. • Tasan ve Plân, Anayasamızın 41'inci maddesine davanılarak, ekonominin tümü ve özel sektSr faalivetlerinde yönetim ?örevini yapmaya devam edileeegini belirtmektedir. Bn ödevin bilimsel kalıplar içinde vapılabilmesi. güvenilirlilik ve devamlıiık kazanabilmesi İçin plânlarla birlikte bu genel iktisat politikası modelinin yapılıp açıklanması fereklrdi. ÜNDEN ÜNF. Paılamentoyo çalıştumak için Sonuç ' T ' a s a n ve Plândakl hedefler ve strateji •• Türk ekonomisini, güçlü. dayanıkh yap* mak ve Ortak Pazar üyeligine hazırlamak gibi özellikler taşımaktadır. Bn hedefler yerinde midir, degil midir sorasu bir vönü ile siyasî karar ve tercih sornnudur. Baska bir yönü ile bilimsel bir sorundnr. Hedefler gerçekçilikle saptanmıs mıdır. nlasılraası mümkün tnüdür? Bn hedefler nzun dönemde tek ana hedef olan hızlı kalkınma hedef! ilr çatısır mı, çatısamaz mı? Bu konnlarda Tasarı ve Plânda bazı vetersizlikler, tntarsızlıklar ve açıklık isteyen yönler vardır. Bn sornnların Yüksek Plânlama Kurulnndan sonrakl aşamalarda düzeltileceğini umnyoruz. Araçlar ve kalkınma ilkeleri zun dönemli hedeflere varmak için su U plânlama araçlarından yararlanmasıyıllık düşünülmektedir. Bes Yıllık PlSnlar, programlar, sektör, alt sektör plinlan ve il plânları. Tasarıdaki •ekonomik ilkelerin» en önemlilerl ise şnnlardır: Kim ne derse desin, ortada bir gerçek var; Türk parlamentosu, ynrdun ihtiyacı oramnda verimli çalışamıyor.. Bn ashnda, ckanunlar çıkmasın» diye yapılan kasdî engellemeler yüzünden değildir; parlamentomuznn baıı bünyeden gelen organik hastalıklan vardır ki, çeçen tecrübe yıllan, bn hastalıkları bir türlü venememiştir. 1) Milletvekili ve senatörler, komisyon toplantılanna mnntazam devam etmezler. Bn devamsızlığın çeşitli nedenlpri vardır. Birincisi, milletvekili ve senatBrün seçmenin özel lşlerini takip etmek zorunlnğunda olusudnr. Seçilmek ibtiyaeında olan parlamenter, komisyon çörevi ile seçmenin oyn ve takdiri arasında sıkısınca, genellikle ve do*al olarak komlsyon mesaisi yerine seçmeni tercih etmektedir. 2) Komisyonlar varıdan bir fazla ile değil, ücte bir üye ile toplanmaktadırlar. Çoğn defa bu üçte bir oranını da temin etmek zor olur. Çünkü. milletvekili veya senatör, arkasından knynsnnu kazmasınlar dive, sık sık seçim bölgesine gitme|e mecbnrdnr. Bunları da hesaba katacak olnrsanıı, komisyonlarda islerin neden sürüklendi|ini anlarsınıı ! Meclis Başkanlık Divanı. devamsızlıkları takip etsin, iç tüzüğün çerektirdiîi ihtarları yapsın, cezalan versin.. Böyle bir istek aslında yalnız naıariyede kalmaktadır. Çünkü Baskan Vekilleri her yıl, Baskan her iki yılda bir, seçime tâbidir. Eski Baskanlardan Savın Fnat Sirmen'in kannna dayanarak maas konusunda direndigi zaman. milletvekillerinin onun ne kadar aleybine döndüklerini, ve müteakıp seçimde nasıl aleyhinde çalıstıklannı hepimiz hatırlarız. Yani demek istiyorum ki, Meelisin idari örçütünü kuvvetlendirmeden, onn, dinlenir, itaat edilir hale çetirmeden çalısma verimlnin artmasını beklemek haval olur ! Bir misal daha verevim: Milletvekili ve senatörlerden dısardaki kongre ve konferanslara katılacak olanların, o kon. feransta veya o milletlerarası örsütte konnşolan resmi dillerden birini iyi bilmesi sarttır. Sarttır demek. Meclis Baskanlık mskamının, bn bilriyi tevsik ettirmesi. fidenin de tevsik et. mesi demek degil midir? Oysa dil hilmediü halde dış tnrevlere talip milletvekili ve senatörlerin cıkararakları çıneardan çekinen makamlar. yalnızca millet\ekili veva senatiSrfin kisisel bevanı ile yetinirler. hiç kimseden kanunnn lisan bilme yükümlüliiSünii verine eetirilmesinl istevemeıler.. BSylece kannna rağmen bnnlara tahslsat verilir ve bnnlar. şartları hali olmadıkları halde sevahate eriderler . Hem parava vazık olnr, hem çörev verine çelmez. 4slında bir suc da doîar. Bu suç, parlamento Byesl için eerçejr nvsun olmavan beyanla tahsisat almak. Meclis içinde tevsik edilmesi eereken bir husnsn tevsik etmemek, vani kasten ihmalde bnlunmaktır. Bn örnefci. Riyaset Makamının neden «erektiti kadar knvvet ve otorite ile teçhiz edilmemis nldugunn söylemek için verdik.. 3) tslere sfirat ve verimlilik vermek için metotlara da yenilik getirmek ferekir. Meselâ milletlerarası teşekküllerin komisvonlannda karar verilecek bir konuyn raportör, yazılı bir rapor halinde ortaya kovar ve bn raporu teksir ederek üyelere daintır . Herkes müzakereye evvelâ raporu okomuj ve eğer değisiklik istivorsa rapor metninde yapılacak değişik. li|i öneren önergeleri ile toplantıya eelir.. Böylece kimse va. sılı metnin dısına çıkmavacajh için. toplantıya saat 10.00'da geleni dinlememis olan 11.00de i;elen. konnşmaları birtakım hikâvelerle baska tarafa çekmez ! Çünkü çekemez. lira »isteml müsaade etmez. 4) 21 kisilik komisyon bir kanun teklifint müzakere etmek için yedi kisiyle toplanır; müzakereler bir noktaya ka. dar gelir, ve meselâ bir hafta sonraya bırakılır. Gelecek halta da yedl kisilik ekseriyet gene bnlnnnr ama bnnlar ton toplantıds müzakerede bulunmus kimseler değildir, bn ise ya. bancı kalmış başka üyelerdir..' Iabii, bn takdirde o komisyondan iş çıkarmak çok zor olur ! Ya kimse isi Incelemeden fmıayı basar, yahut incelemek iste'yenlerin elinde sürünür dnEğer yeni Anayasa değişecekse, milletvekilligi ve «enatflrIBgün Ifitfen yapılan bir is olmadığı, alınan oylar ve maaşlar karsılığı yerine getirilmesi gereken görevlerin de bulnndngn tesbit edilmell ve bn tesrii çörevler onlara mntlaka yaptırılmalıdır. Aksi takdirde, «Bana oy vermezler» düşünces) altında etilen bir Baskanlık Divanının ortaya Isterse bin tane bildirı çıfcsın, bn Işleri yoluna koyman mümkün müdür?~ i rur. Cumhurtyet'e mektuplar Kadıköy'de trafik sorunu ile ilgilenecek bir merci aranıyor Cumhurıyet'e mektuplar sütununda yer alan (Bahar ve yaz ay. larında Kadıkriy çevresinrie kazalar için tedbir alınmıyor) başlıkh yazıda Bagdat caddesinde son birkaç günde vukua gelen ve birçok vatandaşımızın hayatlarına mal olan kazalar ashnda kaza değil cınayettir. Cinayettır, zira Karacak hiçbir kuvvet tasavvur dıköy tarafında hakikaten traedemezsiniz. Zavallı anneyı ölfık işi tamamiyle lâçkadır. Bunu dürüp ve iki kızmı da agır yalâçka edenler de başta tstanbul ralayan bu varlıklı kişiyi necien Valisl oünak üzere, vilâyet Trakimse yakalayamaz. îik Komisyonu, Emniyet Müdıirü, Trafik Müdüru, Kadıköy llgililer buna tedbir almalıTrafik Başkomiserligi ve birçok dır. yetkilinin korkunç aldırmazlıkKadıköylü bir grup landır. Bir defa Bagdat caddesi Noter sokağı agzındaki kazayı yapan kişinin 16 yaşında değil, 14 yaşında olduğunu söylediler. 16 yaşında bile olsa trafik ehliyeti olmayan bu şahsın çoculc denecek ya^şından ve ytizünden araba kullanamayacağım o trafik memurlanmız görünce anlayamaz mıydılar? Bir kaç gün önce, Gelir VerHavalı, klâksonlu ve hepımigisinin yıllık ücretini yapttrzin büdiği bir melodiyı sabahmak ve beyannamesini vermek lara kadar son süratle stirüp üzere. yeni açılmış olan Mehepte Bagdat caddesinde mecidıyeköy Vergi Dairesine gitkik dokuyan bir çocugu durdutim. Yepyeni, gıcır gıcır bir iş hanı. Ama gelin görün ki, kat lan çıktıkça. tabelalar da eski yerli yerinde. Dil devriminin başlayışından bu yana çok yıllar geçti. Onun yanısıra, reformlann gerçekleştirilmesine çalışılan bir döneme girildi. Bütün bunlara karşın yeni bir Vatan, Millet ve Mollagüranl devlet dairesi fcunıluşunda. en caddeleri arasında bulunan Molbasit eskiyi değiştirnae harekela^eref mahallesı. bilhassa bu ti bile yapılmıyor Yine dağmık mahallenin Tomrukçu sokağı bir çalışma. yine formalite. yikadar terkedilmiş, bakımsız ve ne kırtasiyecilik. Gözüme çarbozuk bir sokak îstanbulda bu pan bir, lkl tabelâ şunlar ollunmasına imkân yoktur. Yağdu; Tahakkuk Servisi, Tahsilat murlu havalarda âdeta bir çaServisi, Gelirler Kontrolörü... mur deryası haline gelmekte. Bugüne göre, şöyle demesi geDeğil sokakta vürümek, karşırekir sırasiyle; Gerçekleşme dan karşıya geçmek dahi imServisi, Para Alımı Servisi, Gekânsız olmaktadır lirler Denetçisi. Böyle zamanlarda vasıtalarŞu değindiğim zorunlu değidan sıçrayan zifostan iki tarafşikliklerin daha nice devlet daitaki apartımanlann ön cepheresinde ve özel kuruluşlarda ya leri âdeta sıvanmakta Yapılan pılması gerek. çeşitli müracaatlar hıç bir neVerdifim örnek, «Yeni agıza tice vermemiştir tlgihler bu eski taam» ın canlı bir görüfecı durunıu görmek zahmetinnümü değil mi? de bulunmamışlardır. Yaman AKBAYAR Hamdi ATEŞER ğretim yılı sonuna doğru gitmekteyiz. Her yıl bu zamanlarda başbyarak temmuza kadar ilkokul son sınıf öğrencileri hesabına bir eğitsel dram oynar, durur. Ne sayın anneler' babalar, ne eğitim ilgilileri, çocuk doktorlan, psikiyatrisler, psikologlar, pedagoglar buna bir (dur) derler; bu dramı sadece seyrederler. Bizde ilkokul son sınıf öğrencilerinin yaş ortalaınası 1112' dir. Bu yaştaki bir çocuk çe şitli okullara girme yarışmasına kaptınhr. Onun psıkoîojik, bedensel yapısı ve gücü hssaba katılmadan saatlerce çalıştırılarak zorla, ezile ezile yıpratılır. özelhkle büyük şehirlerimizin ilkokullarmın son sımflan yan yıldan sonra kaynaşmağa baslar. Okullara, kolejlere girme sınavı Nisan ayır.da başlıyor. Nitekim bu yıl yabancı dil i!e öğretim yapan Millî Eğitim Bakanüğına bağlı lise ve kolejlere giriş sınavlan 11 Nisan'da dır. Fransızca ögretim yapan Galatasaray, Almanca öğretim yapan Istanbul Erkek Lisesi, îngilizce öğretim yapan Kadıköy • Moda Kolejiyle Eskişehir, Diyarbakır, Samsun, Ankara' daki kolejler... Çocuğunun bu dillerden hangisini öğrenmeğe yetenekli olduğunu, özelükle genel olarak bir yabancı dil öğrenmeğe yetenekll olup olmadığı araştırılmadan, hattâ düşünülmeden he men bunlardan birisinin smavına yazdırılıyor yavrucak!. Burada psikolojik bir doyurmanııı izlerini de görmemek mümkün değildir. Kendisi yabancı dil öğrenmeğe fırsat bulamamış baba bu isteğıni çocuğu yoluyla tatmine çalışır. Kendisi doktor olamamış baba ye tenefi olsun, olmasın düşünmeden çocuğunu doktor yapmağa çalışır. Böylece mesleginde bir 9 İIIII " ::H: sJÜT Çocuklarımıza acıyalım çok yeteneksiz ve mutsuz kişiIer çoğalır, gıder. Haziran ayında da yabancı okulların giriş sınavları başlar: Italyan Lisesi, Alman Lisesi, Avusturya Lisesi, Ingılız Lisesi, Amerikan Kolejleri ve (Sen) li birçok Fransız Liseleri.. Söz gelişi, Nisan'da Almanca öğretim yapan bir okulun sınavına gırmiş bir çocuk bu kez de sınav günleri ayn olduğundan hem Fransızca öğretim ya pan bir lisenin ve onun arkasmda da Îngilizce öğretim yapan lisenin smavına sokulur. Yanşa sokulan bir tay bile en az bir veteriner hekime yoklatıldığı halde 1112 yaşındaki yavrucak kimseye sorul madan, hiçbir bilimsel açıdan işin derinine gidilmeden bir sınavdan çıkarılıp ötekine sokulur. Bir j'avrucağa bundan daha agır bir acı verme biçimi düşünülemez. Buna ne zaman (DUR) deni lecek ve ne zaman bu iş psikolojik ve eğitsel bir açıdan ele alınacakür. Her yıl oynanan bu draımn ne gibi olunısıız sonuçlara yol açtığını kısa, kısa açıklamağa çalışacağız: (\) İlkokul progranunda, lşlenmesi istenen konular öğretim yılı süresine serpistirilir. Öğretmen bunu müdüriine, müfettişine vermek zorundadır. Böylece Ilköğretimde bir plânlı çalışma sistemi yurütülür. Ni san'da sınav olunca bu kez beşinci smıfı okutan öğretmen geride kalacak olan birbuçuk aylık konulan da N'isanın hiç olmazsa ilk haftasına kadar vermeğe çabalıyor. Böylece hem öğretime plânsızlık giriyor ve hem yoğun bir çalışma ile çocuklar çok yorgun düşüyorlar. Zihin yorgunluğu, derslerin yoruculuk derecelerl denenmiş ve progTamlar buna göre ayarlanmıştır. Çocuk böylece zamanmdan önce çok çaüşmaya itilmektedir. Bu onda olumsuz tepkilsre yol açmaktadır. ® Çocuğu çapı dışında bir çalışmağa sürüklediğinden ru hen bezgin oluyor. Çocukta obsesyonlar obsession oluyor. Çocuk geçirdiği bu ağır denemelerden sonra kararsız, beceriksiz oluyor. Alacağı önemli bir karann doğru olup olmayacağından her zaman kuşkuda kalma ahşkanlığı kazanıyor. Düşününüz 1112 yaşında bir çocuk girdiği dört, beş sınavdan bazısım kazanmış, bazısm da yedekte kalmış ve ümit ettiği birini de kazanamamıştır. Işte bu hal ve buna eklenen evin antl • pedagojik davranışları onda elbetta obsesyonlar yaratacaktır. (T) Bilgisini ve bilgismi nasıl işaret edeceğini en 5"akın arkadaşından bile saklayacağından Ona böyle öğütlenlr bencil olur, gider. Bu yanşmalar her yönüyle eğitim amaçlarma aykındır. Toplumsal, fcişisel ve insanlık ilişkileri yönünden ters dUşmektedir. (î) Aileler de daima bir sinirlilik içindedir. Zaman, za man çocuklarını küçük görürler ve bu duygulan ona da duyururlar. ( ların çocuğu kazanmış, bak sen beeeremedin..) gibi... (5) Çocugun yetenekleri dUsünülmeden, öğrenilmeden yabancı dil öğreten okula verilenlerin çoğunluğu, yetenekleri dışrnda bir çabaya zorlanmış o luyorlar. Bu çocuklar her yıl ya bütünleme ile veya orta bir notla sınıfı geçiyor ve gereken vüksek öğretime giremiyor. Bu çocuk yeteneği dışında zorlanarak bir değil, hattâ bu okulda iki yabancı dil öğrenmeğe zorlanmıştır. Yeteneği elverişll olan ise rahatlıkla bu yabancı dilleri öğrenip iyi derecede bir diploma Ue dilediği fakülteye girebilmektedir. (6) Son aylarda söztimona test uzmanlan evlerden evlere koşarak, okullarda dersler vererek bu ışi çocuk hesabuıa daha da ağırlaştırmaktadır. Aileler bu bakımdan saşkına dön V E F AT TARTISMA müşlerdır. Okulunda beşaltı saat kendine göre ağır bir bi çimde ders yapan yavrucak bu kez bir de saatlerce (Test dersi) almaktadır. Bu (Test dersi) deyimi kadar gülünç hiçbir deyim duyulmamıştırl. Niğde eşrafından merhum hftlcim Hakkı Şahenk Beyle Ayşe Harumın oglu ve Rıza Şahenk; Tahire Erkan ve merhum Dr. Ekrem Şahenk'in ağabeyleri; Yaşar Şafoenk'in eşi; Dr. Fahriye Şahenk ve Fahire Şahenk'in kâyınbiraderi; Çmar Şahenk; Pınar Türker; Hakkı Şahenk ve Siral Tomtaşın amcalan; Şukran Bora ve Lerzan Toper'in dayılari; Hatice Cemalettin ve Nizamettin'in hamileri; emekli gazeteci ve İstanbul Beledıyesi foto^raf uzmanı Sonuç halde hemen bunun gibi deneme ve hele sınavları yoğunlaştırmaktan razgeçmeliyiz. Okullarda rehberlik «ervıslerini kurup, okullara okul psiko loglannı yetiştirip eğitsel yönden işı örgüUeyeceğiz. Yetenek yoklaması yapıp hangi çocuğun daha rahatlıkla nerelerde okuyabileceğini tespit edecegiz. Çok üstün yetenekli olanlan birer mıUi zenginlik kabul edip onlara özel bir eğitim uygula> yacağız. Vakit geçirmeden orta öğretim programlarını da yeteneklere karşılık veren ve yeteneği geliştiren birer program haline getirmeliyiz. Ve en önemlisl ortaokul ve tl selerimızdekj yabancı dil ögre timinl bugünkü acıklı aalijsâen kurtarmalıyız. Çocuk Uç yıl ortaokulda, Uç yü lisede, Uç yıl yüksek okulda yabancı dil okur ve aslstan olmak için gerekli yabancı dil sınavını bir türlü veremez. En basit dört satırlık bir metni Türkçeye çevirenıezÇocuğun buna barcadığı zamanı, öğretmenin harcadığı emeği, miüetin bu iş için döktüğü parayı bir düşününüa, Verimsiz, sonuçsuz yabancı dil öğretimi bize nelere mal olmaktadır ve işte bunun için an neler, babalar çocuklannı yabancı dil öğreten bir okula atabilmek çabası ıçindedirler. Hem onlan, hem ailelert bu açıdan kurtarmalıdır. Fikret ÖZGÖNENÇ Florence Nightingale Y. Hemsire Ok. öğr. Üyest HİLMİ ŞAHENK 9 Nisan gecesi; Allahın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi 11 Nisan Salı günü Şişli Camiinden ö^le namazını müteakip kaldırılacaktir. Cumhuriyet 25i)0 0I Yeni ağıza eski yemek Personel Alınacak Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'ndan Bildirilmiştir 1. Kurumumuz Merkez MUhasebe ve Ayniyat Servislerinde çalıştınlmak üzere; a) Ticarî muhasebe sahasında tecrübeli; yüksek öğrenim görmüş; tercihan İngilizce bilen muhasebeci; b) Ücret tahakkuk memuru ve Ocret mutemedi; c) Anbar memuru; d) Satınalma memuru; alınacaktu. 2. Adaylann askerliklerim yapmış olmalan şarttır. Göreve alınacaklara Kurum Persone) Yönetmelıği esaslarina göre öğrenim ve tecrübe durumlanna uygun ücret verılecektir. 3. İsteklilerin Bayındır Sok. 33 Yenışehir Ankara adresindeki Kurum Personel Servisine başvurmaları duyurulur. (Basm: A. 736713434/2493) Sokağımızla ilgilenen yok Oerl Saç ve Zührevl Hastalıklan Mntehassısı tstihlâJ Cad Parmakkapı No 66 44 10 78 Tarık Z. Kırbakan [ D O K I O R • SÜMERBANK YARIMCA PORSELEN SERAMİK VE ÇİNİ SANAYİİ MÜESSESESİNDEN • • • • Feldspat Mermer, Flintaşı ve Alçı Safın Ahnacaktır 1 Miiessesemizin aşağıda cins ve miktarı yazılı ham madde ihtiyacı 21/4/1972 Cuma günü saat 14.00'te kapah zarfla teklif alınmak suretiyle ihale edilecektir 2 Teklif mektuplan ile birlikte analize yetecek miktarcfa nümune ile, varsa ham madde tahlil raporu verilecektir 3 Şartnamesi Müessesemiz Ticaret Servisinden temin edilebilir. 4 Müessesemiz lhaleyi yapıp yapmamakta ve tercihte »erbesttlr. 1 2 3 4 5 C 1n s1 Simav Feldspatı Çine » Flinttaşı Mermer Alçı Miktan 450 Ton NIMBÜS Türk Eğitim Vakfı I Meclisimebusan Q d . 81, Kat 2 Fındıklı) ÇELENK BAGIŞLARINIZ İÇİN EMRİNİZDEDİR Teleton : 49 76 29 49 80 10 49 80 11 ıooo » 200 • 6(J . 325 > (Basm: İS322/2497)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle