Katalog

SATFA İKİ ıCUMHURİYET: : 12 Marf 1972 aııımmımmımmıınııııııııımıımımıııııımıımıımıııııiHmııııg insanlık âiemine vaptıkları hizmetler uzun uzadıya >azılır, yahut doğum günlerinde kendllerine daha uzun ve sıhhatli yaşantılar temcnni edilir. Birinci halde hazia bir anma bahis konusudur ve yazar, ekseriya şahsen tanıdığı büyük ilim adamınm bayatmı ve yaptığı hizmetlcri genlş bir okuyucu kitleslne iletir. Meselâ Türkiye'ye modern kimyayı ilk defa getiren ve binlerce talebe yetiştirmis olan Profesör Fritz Amd (1) ile vitaminîer âleminin büyük kâşifi, 1S37 Nobel Kimva Ödulü kazanan Paul Karrer (2) hakkuıda gundelik basında çıkan makaleler bu büyük ilim adamlarımn ebediyete göçmelerl vesilesl İle yazılmıstı. Bugünkü yazı lse mutlu bir ©layı kutlamak amacı ile kaleme alınnnştır: Kortizon'u keşfeden ve C vitamininin de sentezini yapan ünlü profesör Tadeus Reichstçin bu sene 75'lnci doğum yılmı kutlayacaktır ve hiç şüphesiz bu vesiie ile çesitli yabancı basında birçok yazılar cıkacaktır. ilim adanüarından milletleB üyükgündelik gazeteleri raedenîolarak iki rin genel \esile ile bahsederler: Ya ölümleri dolayısiyle, Büyük bir ilim adami: Tadeus Reichstein Prof. Dr. Muvaffak SEYHAN tstanbul Üniversitesl öğretim Üyesi rine gelerek orada lise tahsilinl ve aynı sehrln Teknlk Üniversitesinde de kimya öğrenimfaıl ta mamlamıştır. Asistanlık ve doçentlik senelerlni Zürich'de geçiren Reichstein, 1934'den 1946 sencsine kadar Basel Üniversitesl Farmasötik Kim ya Ordinaryüsü, 1946'dan emekliye aynldıği 1968 senesine kadar da aynı üniversitenin organik kimya enstitüsü ordtnaryiuii ve dlrektörü Idi. Inunlık âiemine yaptığı büyük hizmetler arasında bilhassa 1933 senesinde C vitaminl'nin sen tezini yapması ve 193î'de de, Amerikalı Kendall ile birlikte Kortizon'u izole etmesi ve bu bileşiğin kimyasal konstitusyonunu aydıniatması zik re değer. Reichstem'a bu büyük bagarılaruıdan dolayı 1950 senesinde Tıp Nobel Mükâfatı verllmiştir. Kendisinin klmyacı olraanna rağmen Tıp Nobel Ödülünü almıs olması. kortizon'un tıp alanındaki büyük öneminden ileri gelir. ayinda Fen Fakültesinin daveüni kabul ederek esiy le birlikte tstanbul'a gelen Relchstein'in verdiği konferanslar ve daha sonra OTganik Kimya Kürsüsü öğretim üye ve jardımcüariyle Bursa ve , Antalya havalistade yaptığı inceleme gezilerl, beraberindekilerin hiç bir zaraan unutamıj acak ları anıl*r bırakmiftıı. İ da başımızdan geçen ufak bir olay kendisini bilhassa etkilemişti: Antalya'da ufak bir lokantada kürsiı asistanlariyle birlikte akşam yemeği >e miftik ve ertesi sabah yolumuza devam edecektik. Lokanta sahibi olan genç, ertesi sabah saat kaçta hareket edeceğimizi sordu. Ben de takriben 7'de olacağinı soyledim. ve hatınmda kaldığına göre de sabah 7'den biraz önce yola cıkarak Side harabelerine geldik. Genç lokantacı saat 7'de bizi otelde bulamayınca bir taksi ile ve geçtigi yerlerden bizim arabamızı sora sora nihayet bizi Side'de buldu ve bir paket içerisinde yolluk olarak geceden hazirlamış olduğu bdrekleri Reichstein'e verdi. Hiç seslni çıkarmadan veda ede rek gene aynı taksi ile geriye döndü. Reichstein ilk önce bundan birşey anlayamadı: fakat ona Türkiye'de böyle misafirperverlik gelenekleri olduğu anlatılınca son derecede mütehassis oldu ve: «Bu adam benden hiç bir karşıhk bekleme den bu kadar külfetlere katlanmış, dünyada pek çok yer ve insan gördüğüm halde bu çeşit kim selere hiç bir yerde rastlamadım, Türkiye dünyamn en misafirsever ve bozulmamış insanlannın bulunduğu yer» dedi ve bu olayı daha sonraian her karşılastığımız zaman da hatırlattıii gibi. çok muhtemel olarak pek cok kimselere de anlattı. Anadoluda vaptıgı sevahatlerin Reichstein Uzerinde derin etkiler yaptiğının İsviçredeki calışma arkadaşlarının ve talebelerinin de gözünden kaçmadiğım ve Türkiye gezilerinden rok tnesut ve neşeli dnndiieünü ^akm arkadaşlarından işirrhn. Bu captakl büyük İlim adrfmlannı Türkive'ye fırsat düştiikçe davet etmek ve memleketimiz insanlannı ve geieneklerlni onlann vakından görmelerini temin etmekle her bakımdan savısız faydalann sağlanacagmdan hiç şüphe yoktur. 1) 7 Ocak 1970 tarihli Cumhuriyet Gazetesi 2) 2 Temmuz 1971 tarihli Cumhurivet Gazetesi nadolu Insanınm açık ve Aderin misafirsever olmasıkalpll samlmlüzeçok Reichstein rinde etkiler bırakmıştır. Gezimiz sırasın= TEŞEKKÜR KADRİYE DlCLELİ'yi ÖZNUR KUŞAKÇIOGLU'na minnettarını. Acı günümüzde evinıize koşan, çelenk veya bağış makbuzu gönderen. telgraf, telelon, mektupla kederimize katılan, TBMM ve Hükümet Cyelenne viiksek öğretim mensuplanna. CHP br gutlerıne, Galatasaray câmiasına, Yardımseverler Derneği'ne Sosyal kuluplere, sanayıcı, tuccar ve bankacılara kunım ve fab rikalara O'nu bır giin bıle yalnız bırakmayan vefalı harumefendi arkadaşlanna. akraba. dost ve komşularımıza, Dıvarbakırb ve tstanbullu hemşehrilerimize j j 1 Ş 5 = S Ş S = S = Yaşantıma renk, çevresine neşe, düşkünlere göntil veren eşim 5 I = H ^ = E ne yazık kj tıp fcurtaramadı. Bıx yılı aşan çırpınmamızda Lon sj dra'dakı uzmanlardan sonra burada bxze yardımcı olan Sayın Dr 2 Reha CZEL'e, Sayın Dr. Tank MtNK.İRt'ye, Hayat Hastanesinın = bütün doktor ve personeline, özel hemşırelerımize, hele bize dost elınl uzatan E Sayın Dr. S İ S j= E E n = E E E E Gösterişsiz hayat ven bir klmsedir. Kortizon ve C vitamini üzerindeki buluşları patent yolu ile kendisine büyük bir servet temin ettiği halde bu kadar mCtevazi yasamasının sebebinl sorduğum zaman. «bundan hoşlandıklannı, ama sonucunun iyi olduğuna kanaat getirilen bir durum bahis konusu olursa, o zaman hiç bir karşıhk beklemeden buyuk maddi fedakârlıklarda bulunan kimselerin de daha hâlâ tsviçre ve başka memleketler'de bulunduğunu» söyledi. Bu müphem sözlerden ben o zaman pek fazla bir ?ey anlamamıştım. Sonralan kendisini iyl tanıyan İsviçreli bir profesör arkadasım bana, Reichsteln'ut yabancı bir ülkcnin üniversitesine, ilmî araştırmalan için lüzumlu olan yüzblnlerce tsviçre frankı değerinde araç veraalzemehediye ettiğini söyledi. çagımızın en ilim adamR eichstein birl olmasına büyükyaşamayı selanndan rağmen son derece alçakgönüllü olan ve gösterişsiz Gerçek bir Türk dostu rofesör Reichstein Türkiye'nin yabancısı değildir; kendisi 1964 ve 1968 senelerinde iki defa Türkiye'ye gelmiş, Fen Fakültesi Organik Kimya Kürsüsünde konferanslar vermiş, Turkije Kimya Cemiyeti, kendisine fahrî şeref üyeliği tevcih etmiş, gerek tıp ve gerek kimya alanında birçok Türk bilim adamıyla tanışmış, Turkiycyi samimi olarak seven hakiki bir Türk dostudur. Bu bakımdan bu büyük ilim adamını okuyuculara daha yakından tanıtmak bir kadirbUirlik görevloir. Dicleü, Pirinççioğlu, Alpay ve Tekyeli aileleri adına E sükranlanmı snnarıın = P İ Dr. VEDAD DİCLELÎ E FjiıımımıımıııııımıııııııııımııııımıııııımMiııııımıımııımııııııî; TEŞEKKÜR Azız varlığımız • sevgilı annemiz 1 FT^adeus Reichstein 20 Temmuz lSST'de Po•"• lonya'nın Wloclawek şehrinde doğmuş. 7 yaşmda ailesiyle birlikte Isviçre'nin Zürich şeh AYŞEYALÇIN tedavısi ile candan me$gul olan, kıymetlı aile hekimimiz IN Sayaç dairesi ile tahakkuk dairesi arasındaki çekişmeden halk zarar görüyor 6/3/1971 tanhınde E.H.Ü. Muessesesi tarafından bılınmeyen bir sebeple elektrik sayaç aracı bızlere haber verılmeden değıştırilmiş, fakat bu değiştirmede sayaç numaraları ters verıldığinden 181143 No.'lu abonenin hesabı, 181022 No.'lu aboneye tahakkuk ettirilmiştir. Mezkur müesseseden bunun düzeltilmesi ilgıli memurlardan iki ay sonra Tek konutu oian talep edilmiş, tetkik sonucunda olayın doğru olduğu anlaşılmış kimse başka ilde ve duzeltüeceği bildirilmiştır. kirada oturuyorsa Hal böyle iken Sayaç Dairesi ile Tahakkuk Daıresinin bırkonut vergisi bırıvle hissi çekişmesi nedennle iki abone arasındaki tahak , nasıl alınmah ^uk işinin bir tiırlu halledıle Bir kentte bır konuta sahıp, memesınl hayretle gördük. llgi ı dığer bff~kemte "fSTev'll olaTftir li müesseseden sonuç alınamaorada kirada oturan kimselerin yınca yazılı olarak 13'10/1971, sahıp oldukları tek konutlannı 15/11/1971. 13/2/1972 tarihlennmecburi kiraya vereceklerdir. de yaptığım müracaatlarla E. Aldıklan kirayı da görevii olH O. Idaresinden aldığım 44647, dukları yerde, oturduklan ko47791. 4928 kayıt numaralarda nutun kirası olarak ödeyeceklebu dilekçelerime cevap venlrıne göre, tek konuta sahip bu memesinin sebebi anlaşılamakimselerin birden fazla akar mıstır. durumda olan konut sahiplerillgılılerle yaptığımız temasnin ödeyecekjeri kadar vergi talarda konuyu kökünden hallehakkuk ettirilmesi bır adaletsızdecek bır sorumlu bulunamalık olmaz mı? rnıştır. Bu itibarla bir «enedır Bu durumda olanlar belkl nahalledilmeyen konu üzerine tırlanmamış ise yetkililerin, bu Ankara Beîediye Başkanının durumda olanlarm vergi nıspeteğilerek iki servis arasında hi^lerini tek konuta sahip, konutEİ çekişmeleri ortadan kaldiralannda kendileri oturanlarm rak vatandaşa hizroet esası üvergi nispeUerine eşıt olarak zerinde durulmasmı hasseter. tahakkukun yapılması lçin gerica ederim. rekli düzeltmerun yapılmasıru Nedim Nnri tlkmen bekliyoruz. Anıttepe Akdeniz Cad. Burhanettin Erman No: 25/6 . Ankara Sakarya tlkokulu Müdürü Adapazan CumhurİYet'e mektupla r nlann bizim dostumuz oldukları muhakkak. Ama acaba biz onlann dostu muyuz? Hiç şüphesiz ki değiliz. En vahşilerinin, en büyüklerinin, en tehlikeli sayüanlannın bile bizi gördükleri, hattâ kokumuzu aldıklan anda savuşup bir tarafa gittiklerini düşünecek olursak, onlann bizi pek dost olarak kabul etmediklerini anlanz, Kopeğe tavşan, kediye fare tutturup, kuşu kafese kapatarak geri kalanlarını da sığırından beygirine kadar türlü eziyetli ışlerde kullamp, sonunda gozumuzu kırpmadan kasaba teslım ettığimize göre, bunda haksız sayamıyacağım dört ayaklı dost lanmızı Tek taraflı cfostlarımızb «Tek taraflı d«stlak. olttt. mu?» diyeceksıniz. Derinine iner seniz, derinine de değil de azıcık eselersenız. dostluklarıri, sev gılenn çoğunun tek taraflı o!duğunu görürsiinüz. Ekseri, sa ' dece bir taraftan birı ötekıni karşılıksız, bır sey beklemeden, fisebîlullah sever, bağrına basar. Hayvanlarla olan dostluk da böyledir. Zavallıcıklar, bir boğaz tokluğu karşılığında bize hizmetlerini, sevgilerıni, yünlerini, kurklerini, sütlerını, canlarını, hülâsa her şeylerini venrler ve gene de yaranamazlar. 0 Dr.FARUKTURNAOCLU,ıe DT.ZAHlRUZBEKe başta krymetlı dostumu; Mrs SUTTURO olmak uzere Amerıkan Hastanesinın butun personeline. vefatından sonra cenazesıne ıştırak eden, çelenk gönderen, hayır tesekkullenne teberruda bulunan dostlarımıza muesseselere cemıyetlere gazetelere:reklâm ajanslarına. evımize gelerek" veya yurt ıçinden, ve dışından mektup telqraf telefon • telsız gondererek acımızı paylaşan • bizi yalnız bırakmayan arkadaş meslektaşlara komsu • akraba ve dostlarımıza, annemızın son vazıfesıne kendıliğinden katılan değerlı dın adamlarına minnet ve şukran hıslerımizı sunarız. Dostlarımız hayvanlar yaklasmıs, «Kuznm» demlş, «se. nin fonksiyonun nedir? Ne ise yararsın sen? Bütün giin burada bosubojnna otlayıp dnmyor. sun?» Boğa kalın ensesini kıvı. rıp yaban eşeğine şöyle bır bak. mıs, «Boş ver» demiş, «işine bak senj» Ve dönüp otlamasına de. vam etmiş. O etmis ama zebra. nin merakı zail olmamış. İki gunde bir geliyor, hafifçe gü. lumseyerek, «Söylesene birader verecefim anacığım» demiş, «anlamıyornm». Anası parmağım onun burnuna burnuna uzatarak, «Anlamıyacak bir sey yok» demiş, «ya şn lâstik topla çesitli cambazlıklar yapmasını öfrcnirsin yahut da solujtu kiirk çü dükkânında alırsan. tşte bn kadar.» Görüyorsunuz ya efendim, ınsanların elinden kurtuluş yok. Zavallı küçük foku iki istıkbal bekliyor: Ya oyunbazlık öğrenip hayvanat bahçesi veya sirkteki hapishaneye girip şaklabanlıkla ömrünü geçirecek, yahut d a kaiasına bir sopayla vu" rulup postu delinmeden öldürülerek WTkçü dük1t*mn«7'«radan da bir duhteri âhunun yu. Dtu«ak sırtıaa transfer Olaca Yani uzun sözün kısası: Ya mu. ebbet hapis, ya idam ! tki rahmetten biri. Şimdı bu kaidenin, yani tek taraflı dostluk kaidesinin dısına çıkan iki cins hayvan var, biraz da onlardan söz açalım: Sus köpekleri ve kerfıler. özellikle süs köpekleri. Gün geçmcz ki, gazetelerde mirasını kopeeine yahut da kedisine bırakan bir mecnunun hikâyeslnı okumayahm. Gerçı siz şimdi: «Al işte. bundan âlâ dostluk mu o . lur?» divecek«ıniz ama, Arap!ann «Hayrül umur evsatuhaa (Her şeyîn karârı hayırhdır)» diyen bir atasözü vardır. Bdyle için karânnı kaçıran zıpırlar için söylenmistır. Mirasını, eger hayırlı bir mirasçısı yoksa, bir haMr kurumuna bırakmak varken, kopeğme yahut kedisme bırakana da izin verirseniz en azından «npır» kelimesinl kullanalım. Şimdi burada. bunlann yani miras delilerinin yanısıra, i=ter istemez akla. kedisine kö. peğine kasaptan lop et. hattâ hattâ bonfile. biftek alıp yedırenler selivor. Zift yiyesieeler. Evet, ben bunlann bir.ikisi ile hafıf tertip dalaşacak oldum. bana iki cevap verdiler. Birinci5İ, «Mademki havvanı aldık, gerektifi eibi beslemeve mecburuz, kendimizi buna mecbur hisgediyoruz» divorlar Ben de buna kar'ilık. «Ev hayvanı de. digin evin artığı ile geçinir, o kasaptan dünyanın parasını ve. rip aldıiınız lop etleri, kıymaları. haftada hattâ ayda bir et viyemeven bir fakire baiıslayııı. hayvanımzı da ev artıklanyla eecinmeve alıstınn» divorum. «Köyierdeki toraman çoban köpekleri lop et viyerek ml 8vle fıstık gibi olnyorlar? Kedive köpeğe kasaptan lop et alıp yedirmek israftır. israf da eünahtır, hele bn fıkara memiekettc eiinahın da en büyügüdür» diyorum. Orlar da bu sefer, «Sen balıga gidecefim, denıze girece. fim diye motornna, kayığın» para bareamıyor musun? Bn da bizim keyfimiz, karışma» dıye ağzımı kapatıyorlar. vet belki ağzım kapanıyor ama içım hiç rahat etmiyor. Çunku bıliyorum kı, o bonfıleden baska bir şey yemeyen şımarık mahluk, iki gün aç kalsa üçüncü gun önüne konan yemek suyuna kuru ekmek papafasına kurt gibi saldıracaktır. Mamafih hayvanlar arasında da kolay kolay yola gelmeyen kötü huylular yok değildir. Mese,lâ bizim «Karabet» diye bır ke. dimiz vardı. Aman buraya bır parantez açalım, Ermeni dostarımız alınmasınlar, renginin kara, huyunun da çok bet, çok kotü olmasmdan kinaye «Kara . bet» ısmıni ben takmıştım. Evet, Karabet pek fena huylu bir hayvandı. Evı lokanta haline sokmuştu. Gelır. bir acele yeme. ğmi yer gider, bize yüzunü gostermez, biraz kucağ'.na alıp sevecek olsan pençeyı basar ka E MUSTAFA ve ÖMER YALÇIN Cumhurıjet 1697 ÇOK AGI BİR KAYIP Çok sevgili eşim, ağabeyim, babamız, Istiklâl Harjji subaylarından, Emekli Piyade Albayı, '. »ı SEDAT SEYHUN'U (Selânik) 10 Mart 1972 Cuma güntt akşamı kaybetmis bulunuyoruz. Acımız sonsuzdur. Cenazesl, 12 Mart 1972 Pazar günü Cevizli Savaklar yolu, numara 10'daki evınden almarak, Cevızlı Camısinde kılmacak oğle namazını muteakip Kartal'dakı kabristana defnedilecektir. Esi: Iffet Seyhun Kardeşi: Nejat Seyhun Kıılan: Neclâ. Süheyla Seyhun NOT: Cenazeye iştirak edecekler içm otobüs. Kadıköy Adalar Vapur iskelesi önünden 12 Mart 1972 Pazar günü sabah saat 10.30'da hareket edecektır. . Sayın Erinrden bir îstek Sayın Başbakanım, Kamu sektöründe geçen siportalı hizmetlerimın mtibakıma sayılıp sayılmayacaği hakkındakı, Maliye Bakanlığına verrniş olduğum 22 Ocak 1972 tanhli dilekçem bugüne kadar cevaplandjnlmadı. Kanunen verilmıs olan hakkımı almaya ve mağduriyetimin devamına ilgili makamların ılgısiz kalışlanm kamuoyu önünde bilgilerinize arzederim. Saygılanmla, îasin Güven Bekfr Pansiyonu îeni Tesisler SEKA tZMİl Eflaninin Bostancı köyü ilkoku lu 1963 yıhnda 140 bin liraya inşa edilmiştir. Aradan 9 yıl geçraij ve okulun tamire ihtiyacı her gun biraz daha artmaktadır 1 1968 yılmdan beri okul W.C. lâğımları çalı?maz durumdadır. 2 Okul ve lojmanların tratuvarları olmadığmdan temeller su almaktadır. 3 Okulun ve lojmanlann flzeri akmakta, duvarlar günden gune harap olmaktadır. Dunım okul müdürlügünce bir çok defa yazılı ve jifaen ilgili ma kamlara duyurulmuş ve 1968 Ara lık ayı içinde keşfi yapıldığı halde bugüne kadar hiç bir onarım > apılmamıştır. Durumu ilgililerin dıkkaüne arzederiz. Adı Saklı Okulumuzla iigilenen yok senin görevin nedir? Bosuboşn. na ne diye besliyorlar seni?» dıye boğayı sıkıştırıyor O da kafasmı bır yandan bir yana sal layarak, «Ta iabır» çekıyor yaban eşeğinı cevapsız bırakıyormuş. Fakat çizgili eşek sorularıyla hayvanın o kadar canını sıkmış kı. bir gün, canının zaten sıkkın olduğu bır gun gehp de gene, «Senin görevin nedir?» diye sorunca. başını çayırdan kaldırmıs ve kanlı gözleriyle yaban eşeğine dik dik bakarak, «Bana bak» demiş, «üzerine valife olmayan şeye kansma. Git su pijamanı çıkar gel de göre. vimin ne olduğunu göstereyim sana.» Ama kaçtakaç boynuzluya na. sip oluyor bu mutlu vazife? Be. rı yanda (affedersiniz) yumurtalarını veterinerin nesterine teslim edip çiftın, yahut da «ka. saphk sığır» nâmı altında mezbahanın yolunu tutmak da var. Pcki nıçin bu kadar kahrımı?ı çekiyorlar? Çekmeyip de ne yap sınlar? Bu insan denilen, anoan vermez, korkunç mahlükun e . lindcn nasıl kurtulsunlar? Bu. nun imkânsızlığını o akılsız bul duğumuz kafalanyla idrâk etmis olacaklar kı, buna boş yere teşebbüs edıp, canlannı bir de bu çabanın sıkıntısına sokmuyorlar. Kuzu kuzu katferlerine rıza gösteriyorlar. öyle ya. bırbirini yemekte bile bu kadar mahir olan insan seni elinden kaçırır mı a bonfileli, pırzolalı, biftekli, etli butlu yârim ! Cumhuriyet 1694 TEŞEKKÜR Aziz kardesim ÖLÜM Rahmetl) doktor Alt Vaveı Ataman'ın esi Sadl Vaver Ataman. Sebatl Ataman. Sir.asi Ataman'ın annelerl. Samıve Ataman'ın seveılı tcavınvalldesl Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından: Fakültemiz Basm ve Yaym Yüksek Okulu için «Gazete Yayınlama Teknikleri;» Radyo Programcılğı ve Yayını; «Televizyon Programcüığı ve Yayını» dallannda asistanlık sınavı açılacaktır. Yabancı dü sınavı 29/3/1972 Çarşamba günü saat 14.30 da Basın ve Yaym Yüksek Okulunda yapüacaktir. İsteklüerin en geç 28'3/1972 Salı günü saat 17.30 a kadar Basın ve Yayın Yüksek Okulu Müdürlüğüne müracaatları. (Basaı; A. 633712069/1682) Birıne kızchğımız vakit, aklımı. za ilk gelen kelimelerden bıri «hayvan !» kelımesıdır. Bır de çok tuhafıma giden bir benzet. me ve hakaret de, karısı tarafından aldatrian erkeğin «boy. nuzln» kelimesiyle tarif ve tavs'.f edilmesıdır Hele bu ne ka. dar yanlıs ve ters gelir bana. Bunu biraz deseleyip anlayabilmek için, şu çift tırnakh, boynuzlu hayvanları bir sıralayahtn bakalım: Kocabaş hayvanlar, yani inek boğa falan; davar dediğimiz ya. ni koyun koç, keçi teke ve bun lann vahşileri, yabanileri; bir de geyik, karaca, ceylân ve antilop cinsi hayvanlar. E bunlarcfan her birinin, zendost hemcirslerimizin ağzınm suyunu a. kıtacak, en azından 7.8 dişilik bir haremi vardır. Hele tek vazifesi zamparalık olan, bunun için beslenip bakılan, eserilip beserilen, damızlık boğaların, koçlann, tekelerin talihinl düsunün. Çok rica ederim, bunun boynuzluluk neresinde? Bunların hayatına baktıkça insanıa ayr.anın karşısına geçip alnına bakaraktan, «Neden bana da bir çift boynns ihsan etmedin a nla Tannm?» diye Yaradana yakınacağı geliyor. Guney Afrika'dakl hayvan rezervlerinden (Milll Park) birinin yakınındaki bir çiftlik sahibi damızlık boğasını çiftleşme mevsimi dışında çayıra salmı?, hayvan orada gece gündüz otlar dururmuş. Onun böyle bosuboşuna otladığını gören bir yaban eseği (zebra) bir gun yanına A na fok yavrusunu karsısına almış, kaşlannı çatarak, «Bana bak» demis, «bn gidi. şatını hiç befenmiyorum senin. Bir karar verme zamanın çoktau çardı. Dolaptakı zeytinyağı şi^e. sini devirip dökülen yagı yala. mak, mutfak masası üzerindekı yumurtayı düşürüp kırarak yemek hep ona vergiydi Yazlan sepete koyarak mıyavlata mıyavlata Adaya götürmüyor, kapıcıya bırakıyorduk. Fakat iki yaz sonra o da lsyan edince götürmek zorunda kaldık Velâkın Adada isi o kadar azıttı ki, bir çuvala koyup sandalla Heybelıye, çarsmın oraya, balıkçılann civarına bırakıp, ıstikbahnden endisesiz dönduk. Evdekiler ne. fes aldılar, «Oooh dünya varmış. haradolsnn kilit küreksiı otnra. cağız artık» diye sevindüer. Sevındiler ama bu sevinçleri uzun sürmedi, bir gCn bir cfe baktık ki, aaaa! Karabet bizim bah. çede domateslerin dibini koklaya koklaya dolaşıp durmuyor mu? Kimbilir Hevbeli'de ne canlar yakmış, pis huyu ile kimleri tedirgin etmişti ki, iadeli taahhütlü mektup gibi, onu bize, Büvükada'ya tade etmişlerdi. însan olsun hayvan olsun, Tann cümleye güzel huylar ihsan eyleye. KÂZIM İSMAİL GÜRKAN' ın hastalığında fedakirane uğraşan meslekdaslara ve ebedi kaybında blzzat gelraek. tel graf. mektup yazmak, ys da telefon etmek «uretivle tazlye. de bulunarak büyuk acımızı paylaşan dostlarımıza »e ogren. cılerimize «yrı ıyrı tesekkur etmefte büyuk Ozüntüm engel clduğundan bu husurta cazeter.izin aracılığını dilerim. Suat tnnail GÜRKAN Cumhuriyet 1690 HABİBE VEKTA ATAMAN ranrının rahmetıne Kavusmus ve vısiyeti uyannca Satranbo lu'da tocrağs verilmıstır I Cumhuriyet 1691 ADALET BAKANUGINDAN: Münhal Noterlikler 1971 yılı gayrisafi geliri 57.748 lira 15 kuruş olan Silivri; 2. 1971 yüı gayrisafi geliri 40.049 lira 00 kuruç olan Selçuk; 3. 1971 yılı gayrisafi geliri 52.686 ü r a 55 kuruş olan Erdek; 4. 1971 yılı gayrisafi geliri 34.412 lira 07 kuruş. olan Bozöyük; Noterlikleri munhaldir. Noterlik Kanunu'nun 7 inci maddesinde yazılı niteliklere sahip isteklilerin gerekli belgeleri ile birlikte; ilân tarihinden itibaren 1 ay içinde Bakanlıgımıza veya bulunduklari yer Cumhuriyet Savcıhklanna baş. vurmalan lâzımdir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlıga gönderilmiş olan dilekçelerler; başvunna süresi içinde Bakanliğa gelmedigi takdirde atamr işleminde nazara alınmaz. Noterliğe atanmayan isteklilere; istemlerinin sonucu hakkında Bakanlığımızca ayrica tebliğat yapılmayacaktır. Üân olunur. (Basın: A. 638712109/1683) 1. •*••••••••>••«••••••••••••«•«••*«••• TEŞEKKÜR Müstesna insan, canım esirn geldi de geçiyor, seninse hâlâ aklın havada !» Yavru fok hemen hemen aksız, ışıl ışıl kara gdzlennı açmış, «N'eye karar Kâzım ismaii Gürkan'ın vefatı dolayısiyle büyük alâkalannı esirgemıyen başta Cumhurbaşkanı Sayın Cevdet Sunay olmak üzere Başbakan Sayın Nihat Erim'e, Genelkurmay Başkanı Sayın Memduh Tağmaç'a, Kara, Denız, Hava ve Sıkıyönetim Kumandanlanna, eskı ve yeni Kabine Oyelerine, A.P. Gene! Başkanına, Senatör ve Milletvekıllerine, samimS ilgilerini esırgemeyen tstanbul Valisine, Beîediye Başkanına, Ankara ve Istanbul'daki yabancı ülke temsileilerine, dış ülkelerdekı temsılcilerimıze, Üniversiteler Camıasına, üyesi bulunduğu milll ve uluslararası teşekküllere, başta Trabzon olmak üzere bütün illerdeki sevenlerine, tedavisı için ellerinden gelenl yapan hektm ve öğrendlerine, cenaze törenine bizzat gelen, çelenk gönderen, mektup ya rfa telgraf 1 a acıma Iştırak edenlere '.ek tek teşekküre büyük acım imkân vermediğinden, gazetenizın tavassutunu rica ederim. ÜLKC G C R K A N «•••••••••••••••vBnmvn • • • • • • • • • • • • • • • • • •l ••••••••»•••••••«f k NİMBÜS «Aliaga lşi Rafinerisinde Asfah Yaptırılazaktır. Aliağa; Izmir Rafinerisi park yeri kaplama altı ve asfalt kaplaması yaptırilacaktir. fş mıktarı takriben 50.000 metrekaredir. tşi yapmaya taJip olan tirmalann tanıtıcı belgelerle; AliaBa'da: îzmir Rafinerisi Tesis Bölge MOdürlüfün'ipki Koorrlinssyon Bas Mflhendisliğine: 14 Mart 1972 Salı saat 16 30 a kadar müracaatlan rica olunur. Ortaklıgımız 54an savılı kanuna tâbi değildir.s (Basm: t. 73âl2l17/1698« (Yenı Ajans: 847/1675)