Katalog

SATFA DÖRT: sCUMHURİTET: 19 Şubat 1972 «Haşhaşın yaprağı marul gibidir ve tadına doyum voktur» yazıîj: PARİS Transa karjı casusluk teskılâtı SDECE'nun sefl Albay Paul Fournier'nin, dünyanın en büyük eroin kaçakçılığı olayında başrolü oynadığı anlaşümıştır. Albayın, Fransa'da gizlice imal edilen eroinlerin Amerika'ya » kulmasıru emrindeM ajanlar ara cılığı ile düzenlediği tesbit edilmiş, olay bir anda bütün dünyada bomba tesiri yarataııştır. Olay, bir süre Snce, New Yorktü, Albay Fournier'nin yönettiği Fransız Karşx Casusluk Teşkilâtı ajanlanndan olan Roger de Louet. te'in, 12 milyon dolar (180 müyon TL.) değerinde, 43.5 kilo saf eroinle yakalanmasından sonra patlak ıermiştir. Gizli ajan Roger de Louette, Fransa'dan Amerika'ya eroin sevkiyatında taşıyıcı rolü oy nadığını, kendisine teslim edilen eroinleri, belirli bir adrese teslim etmekle görevlendirildiğini açıkla mıştır. OCUKLAR ak sevinçler içinde meşe oynuyorlar. Adamlar ak duvarlara dayamışlar sırtlanru. Gözlerde bir pırıltı. Belli korku gürültüleri yok kulaklarında ondan güleç hepsi. Unutubnuş bir şarkı belki, hani yağmursuz ağaçlann soluduğu gibi. C 1971 yılında haşhaş ekmeyenlerin hali ne olacak? gavur ülerinde. Acılar yenilmis, mavi bir güzel olmu? doyumsuz. Tüm doğa, kuşuyla, taşıyla, yüanı, çiyanı ve toprağıyla tanık bu aydınlığa. Haşhaş üretimi en güç uğraşılardan blri. Fakat bitkiden çeşitli şekilde faydalanma mümkün oldugundan üreticl bütün güçlüklere katlanmayı yeğ buluyor... Dün, New Jersey'de, Newark Ağır Ceza Mahkemesinde ifade veren Roger de Louette, «Bütün eroin kaçakçılığı işlerini Karşı Ca susluk Teşkilâtı Başkanı Albay Paul Foumier tertiplemekte, plan lamaktadır. Ben bir ajanun. Alba yın emirlerine göre hareket ettim» demiştir. lşte böyle efendim. Gelin birlikte söyleyelim. însan böyle günlerde söylemez de hangi gün söy ler . «Suç benim günah benim, baği}. Ia sevgilim...j> SO N Yaşar dedenin beli daha bir bükülmuş yasaktan Am»; o'na sorarsanız yanlış hesap Bağdat'tan Ne denir ümit fakirin ekmeği... sonra... dönecek..j 300 er kişi Ortaköyün insanları size çizmek istediğimiz. Sancüı toprağın yorgunluğunu bilen eller, ustalaşmış uI Almanya'da üzerindeydl ve uğramadan geçemezdık. Ali Akkan Almanya'ya gitmeyenlerdendi. O hâlâ direniyordu yaşanunı toprakta sürdünnek için. Dört çocuğu vardı, anası ve bir de kaşık düşmanı. Yani altı nüfus tular ve geçimleri topraktandı. Şimdi notlarımızdan bize anlattıklarını çıkaralım. Marul gibidir ve tadına doynm j oktur.» •Yani yasaklanmasmı istemiyoı sunuz.» «Hbet istemeyiz. Bizim suçumuz var mı ki yasaklanma olsun. Haşhaşın kalkmasıyla köylüniin nimeti elinden alınır. Şimdi 1971 ürıinii içinden yardtm yapüacakmış. Biz 1971 yılmda haşhaş ekme dik. N'olacak bizim halımız. Ofise teslim üzerinden yardım yapıIacağını söylüyorlar.» • Evet öyle olacak. ÎJgUilerin ifa. desi bu...» •tşte perişanlığmuzın kendisidir Siitünü almayalım haşhaşın. O zaman ne Amerika'ya zararımız LUBEY'de anlatmışlardı Orolur, ne başka kime. Bize y»ğı, sa taköyün durumunu bize. 600 er kişinin yaşam kavgası verpı ve küspesi yeter artar bile. Blz mek için Almanya'ya işçi olarak bu aylarda hajhaj yaprağuıı Ujak Rittiğini söylemişlerdi. Yolumuzun ve Ulubey pazarında satardık. ÇALINAN TAÇ Yozoı» ve çâreı»; A YHÂN BA$ÖĞW bey bu. Biz 1971'de haşha; ekmedik dlye neden yardundan mahrum olalım.» Ahmet Kervan, Rüstem Dayı, Almanya'dan izinli geleni hep aynı şeyi söylüyorlardı. Evet bu bir gercekti ve 1971 yılında ekim yapmayan ve malmı ofise satmayan üreticilere yardım yapılmayacaktı. Bu ne dereceye kadar doğruydu bilmiyoruz. Ama gazeteler yazmı?, Tarım Odaları hazırladıkları raporlarda bu durumu belirtmişler di. 600'er kişi Alraanya'da çalışıyor dedik. Şimdi Almanya'da çalışanların bir kısmı izinli olarak köylerine gelmisler. Hepsi yaşantüarm dan memnun. Ortaköy'de yeni ya pıları gördüğümüzde, «şehir yapuı bu» dedik. Bir köylü hemen atıldı, »Alamanlann evi> dedL 1800 nüfuslu Ortakdy'ün hemen, hemen tümü bir olarak çıksa gidecekler yurt dışma çalışmaya. •Ha$haş gitti. biz köyde nedlcez...» lşte bu sözcük dolanıp duruyor. Hepsi bilinçli ve meseleyi ortaya koyup tartışmasım biliyorlar. Içlerir.den birisi L'Express dergisine dayanarak THA'nm verdiği bir ha beri yayımlanan bir gazeteden okudu. Belki gözden kaçmıştır düşüncesiyle aktanyoruz: Yazan: 111 FAİK BAYSAL Amerikalı parlamenterler AOS'un Birmanya ve Tayland sınırma yakın bölgelerde ki yerli haik faer yü bel miktarda haşha; eker ve geçimlerlnl bu maddeden saflarlar. Amerikaa Sllâhh Kuvvetlerinin (San) ve ıMeo) kabilelerine raensup bu dağ koylülerine jiddetle ihtiyaçUn \ardır. Zira bunlar çetin savaşçılardır ve Amerlkan Glzli Istlhbarat Tejkllâtı (CI.A.) bu savışçi köylüleri Vietkong askerleriyl« çarpışmak İçin yetijtirmektedir. Buna karşılık CI.A. bu köylülerin afyon kacakçılıgtnı göz yummakta. hattâ onlara bu alanda yar dım sağlamaktadır. Lond Chen as kerî komuta karargahına Kİrmeye muvaffak olmuş bazı şahıslann belirttiklerine jöre. karargâhta afyon balyalan herkesin gözü önünde yığılı durmaktadır. I DIŞI BOND Bu uyuşturucu madde bıtyalan, Uzakdoğu ülkelerinin hiçbirinde aramaya tâbi tululmayan aske. ri uçaklarla Hont; Kong'a ve oradan Batı ülkelerine gizllce gönderilmektedir. Bu ucakların çoğiına da C.I.A.'nın kurduğu AtR Amerikan jlrketi l$letmektedir. Loas köylülerinin her yıl ürettiklerl kaba afyon miktannın 900 ton civarında olduğu da biiinen bir gerçektlr. Yani bu miktar Tür kiye'deki haşhaş ekiminden elde edilecek olan afyon miktarmm en az iki katıdır...» Bu iddia LIEXPRESS'in degildir. îki Amerıkah parlamenterin hazırladıkları rapordan alınmıştır. Parlamenterler afyon kaçakçılığı konusunda açık bir dille C.LA.'yı suçlamaktadırlar. Üstelik Laos'un ürettiği afyon. Türkiye'de yasak lanan miktann en az iki mialidir. Selmanoviç hiç dnşünmeden bn yeni teklife de karsı çıktı. Buna hiç bir zaman razi olamam. Gerçek insanlara karşı ölçülü davranmalıyız. Papaz Yuvan, kendisine karşı duyduğum, tutkunluk denebilecek kadar derin olan saygımı haklı çikaracak kadar iyi, ırk ve din kaygılarından gerçekten nzak bir insandır. Daha önce boşu boşuna akan kanı durdurmak. insanlık duygulannın bu korkunç rezilliğe hakim olmasını sağlamak için Bedroviç'le yaptığı konuşmayı size anlatmıştım. Peder Yuvan'ın kaçırılmasına kesin olarak karşıyım. Alınmayın ama ge. rekirse bu yüzden örgütle olan ilgimi kesebilirim. Bunu sizlere üzülerek soylüyorunı. Dünyada Yuvan gibi insanlar az bulunur. Yuvan başka bir din. den olmasma rağmeıi bizimle temas kurmakla tarilı. teki kinleri bir kenara bırakabilen. kendi cemaatinin göstereceği şiddetli tepkiyi de hiçe sayarak insanhğin hizmetine girmekten çekinmeyen ilk papaz olduğunu gösterdi. Yaptığımız görüşmeler gercekten yararlı oldu, öldürme olayları oldukça azal. dı. Bu davranışında samimi olduğuna ve kötü bir niyeti olmadığina yemin edebillrim. Papaz Yuvan ayrı dinden olan insanların hcjı b|r arada dostça ve kardeşçe yaşayabilecelcleri dujüncesini hiç korkmadan savunan. bunun gerçeklejtirilmesine de kendi isteğiyle geçmiş olan büyük ve eli öpülecek bir insandır. Bedroviç'in kaçirıldığun, kendisine işkence edilerek öldüreceğini duymnşsa her halde çok iizülmiis olmalıdır. Bedroviç'in kurtarılması İçin Peder Yuvan'ı araya koyalım derseniz hemen kabule hazırım. Hattâ kendisiyle bu konuyu vakit kaybetmeden görüsebilirim. Böyle olursa istediğimiz sonuca daha çabuk varabiliriz. Bir kere daha söylüyorum. Papazdan çok büyiik ve aydın bir insan olan Peder Yuvan'ın bu işe ilet edilmesinl kabul edemem. Ama yine de siz bilirsiniz. Nasıl isterseniz öyle yapınız. Kerimoviç'in canı sıkılmıştı. Bu papazi bu kadar ö\menize şaştım doğrusu. Bunları söyleven başka biri olsaydı hakkında çok kötü şeyler düşünebilirdim. Anlaşılan bn iki yüzlii Yuvan seni iyice büyülemls Selmanoviç. Selmanoviç kendi kendine güldü. Yanılıyorsun Kcrimoviç, yanılıyorsun. Benim bildiğim Papaz Yuvan'ın yalnız bir yüzü vardır. O da özlemini duyduğumuz, fakat bir türlü gö rcmediğimiz gerçek insanın yüzüdür. Onun bugüne kadar da bizim hakkımızda en küçük bir sey söylediğini duymadım. Ccmaatine vaızlarında her gün insanların birbirlerini sevmeleri gerektlğlnl söyleyip duruyor. Başka papazlar gibi kendisinl dinleyenlcre düşmanhk duygulan aşılamaya çalışmıyor. Eeer bu söylediklerime inanmıyorsanu Yuvan'ın ne biçim bir insan olduğunu bir gün knrtnlursa Bedroviç'ten de ösrenebilirsinlz. Biz Balkan's iyiliğin ve insanlığın zaferi için çıktığnnızı her tarafa söyledik. Cinayetlere son vermek leln dövüştü. ğümüzü herkese yaydık. Aramızda hiç kimsenin kan dökmekten hoslandığuıı sanmıyorum. Peder Yuvan'ı kaçırmakla Balkan yolunu tutmamızda bize ışık tutan insanlık duyguUnmızı bir kenara itmiş oluruz. Buna hiç birinizin razı olmıyacafraa inanıyorum. Türkler düşmanlarının saplandıği ba* takhğa duşmcmcli. îıısanları sevmek sanıldığı kadar kolay şcy değil Kerimoviç. Ama insan isterş» lorla düştüğü çamurun içinden de elleri tcrtemiz çıkabilir. Generalin öldürülmesine de bu duygularla karşı ko>muştum. Fakat oylamada azınhkta kaldığım için orgütün önceden saptanan kurallarma bo>un eğmeyi en kutsal bir görev saydım. Yalna bu seferki teklifin birindsine benzemeyen apayrı bir yönü var. Peder Yuvan general gibi savasuı ortasında değil. Generalim aksine o insanlan savaştn dısına çıkarmak istiyen bir insan. Kendi ufacık bolgcsinde iki büyük dlni barıştırarak dünyaya dio lerin gerçek amacmuı insanları birbirlerine yaklaştırmak oldugnnn göstererek barısa ve mutluluğa giden yoiu açıvor. Peder Yuvan kolay anlaşılabilir bir adam değildir. Onu anhyabilmek jçin her şeyden önce peşin yargitardan, bozuk bir düzen üze rlne kurulmuş şu saçma dünyammn kötü ctkilerin den kurtulmak gerekir. Bu yapılmadıkça herkes senin gibi düşünür. Benim »on sözüm şn: Peder Yuvan'ı rahat bırakınız. Kerimoviç sırtında a|ır blr yfik Ujıyormuş glbl soludu. Yeter artık Selmanoviç. Papazlann ne olduklannı en azından senin kad&t bilen bir insanım. Papaz Yuvan'ın İyi olması bizi amacımızdan alıkoyamaz. Bedroviç de iyi, o da Yuvan kadar İnsan ve aydın bir kimse. Ama bu özelliklerl onun kaçırılmasım önleyemedl. tnsanlık duygulan o kadar derln olan Yuvan kendi bölgesinden ve kendi dininden soysuzların kaçırdıfı meslekten blr insanın uğradığı bu haksızlık ve canavarlık karjısında neden susuyor? Belki olantardan haberi yoktur. N*a5il olmaz? Bedroviç'in kaçınldığını bütün Yngoslavya'da duymayan kalmadı. Her halde Yuvan'ın kulakları sağır olmalı. Ben sana işin aslını söyliyeyim mi Selmanoviç? Yuvan her şeyi biliyor, İçinden de bu işe gizliden gizliye seviniyor. Güzel sozleri artık bir yana bırakalım Yuvan yok, kanlarımızin namusu var. İyi ya da kötü, kimsenin göz yaşına bakmıyacağız. Ben Yuvan'u kaçınlmasından yanayım. Bunun bizim için çok iyi bir sonuç vereceğine de inanıyorum. Oturdugu yerden konuşmalan hiç scsini çıkar madan dinleycn İsmailoviç araya girdi. Sesi nedense güç duyulnyordu. Ben bu konuda Selmanoviç'ten yanayım. Ge» çekte Yuvan'uı insanlığı beni Ugilendirmez. tsterse dünyanın en iyi insanı olsun. Gerekliyse bu onu kaçırmamıza cneel olmamalı. Yalntz ben ?imdilik bu istcn vazgecilmesinin daha iyi olacağı kantsındayım. Meseleyi önce bir kere de ona anlatmalu Duruma göre ondan sonra harekete geçmeliyiz Hatipoviç'in nereye baktıği belli değildi. Yüzündeki çizgiler bütün bcnliğine bir kaya görünüşü veren bir kursun gibi ağır ve derindi. Hepinizin soylediklerini dikkatle dinledlm. Düsüncelerinizin hepsl doğru. Yalnız bunlar savaş tekniünin uyjrulamalarına ayknı diişen jeyler. Bir kere Yuvan'la eörüçecek kadar zamanımız yok. Bedroviç'in günleri sayılı. Bu nedenle, hiç lsteme diğim halde onu kaçırmak bizim için şart oldn. ^~^ «Arkam »ar, Gayrimenkul Satış İlânı Istanbul Emniyet Sandığından Dosya No: 1970/1002 1 Ethem Ayvaz ile llyas Ayvaz, İPY. 140 hesap numaralı borç senedi ile Sandığımız Beyazıt Şubesinden aldıklan borç paraya karşılık, tapudan alman kayıt suretine göre sahibi bulunduklan; Eminonü, Mimar HajTettin Mahalîesi, Bali Paşa Caddesinde, en eski 6, 6 mü, 8 yeni 6, 8,10 üzerinde 8, 10 kapı, 77 pafta, 203 ada, 2 parsel sayjı kârgir evin 1 '3 erden 2/3 hissesini Sandığımıza birinci derecede ipotek etmişlerdi. Bilâhare Üyas Ayvaz 1/3 hissesini Sandığa olan ipoteğin bütün hukuk ve vecaibi ile birlikte mülkiyetini Enver Ayvaz'a satmıştır. Halen Sandığımıza 1/3 hisse ile Ethem Ayvaz, 1/3 hisse ile Enver Ayvaz müşterek borçlu ve yekdiğerlerine müteselsil kefi] olarak borçludurlar. Dosyada mevcut kayıtlara göre umum sahası 127 m2 olan arsanın tamamı üzerinden inşa edilmiş zemin ve bir kattan ibaret kârgir bir ev vardır. Evsafı; zemin kat; iki dükkân ve dükkânların arkasma isabet eden bir daireden ibarettir. Evsafı; bir oda. bir hol, bir mutfak, bir WC birinci kat; iki daire halinde olup, herbir daire ikiser oda, birer hol, birer mutfak, birer WC'den ibarettir. Gayrimenkulde elektrik ve terkos vardır. Sandığımızca 1970/1002 dosya no ile açık arttırma sureti ile satışa çıkarılm^tır, Açık «rttırmaya katılmak isteyenler (16.335.) lîr* pey akçesi yatıracaktır. Dosya No: 1966/128 2 îhsan Necmettin Cemall İPA. 176S hesap numaralı borç senedi ile Sandığımız Beyazıt SUbesinden aldığı borç paraya karşütk tapudan alınan kayıt suretine g5re sahibi bulunduğu; Eminönü, Kapahçarşı. Kalcılar Sokağinda kâin, eski, yeni ve mahaüen 46 kapı; 2744 ada, 7 par=el sayılı kârgir dükkânın 1/2 hissesini Sandığımıza birinci derecede ipotek etmişti. Tamamı 6.30 m2. olan arsa üzerinde inşa edilmiş kârgiı bir dukkândan ibarettir. Hâlen kuyumcu dükkânı olarak kullanılmaktadır. Binada, elektrik vardır. Sandığımızca 1966/128 dosya no ile açık arttırma sureti ile satışa çıkanlmıştır. Açık arttınnaya katılmak isteyenler (3000.) lira pey akçesi yatıracaktır. Borçlular hakkında yapılan kanuni takip üzerine 3202 no. lu kanunun 40 ıncı maddesine göre yukarıda evsafı yazüı gayrimenkuller Sandığımızca birbuçuk ay müddetle açık artürmaya konmuştur. Satıs, tapu sicil kayıtlarına göre yapıloıaktadır. Birikmiş bütün vergilerle Belediye ve tellâliye rüsumu ile ipoteklerin terkin harcı borçiuya, ihale pulu ve tapu tescil harcı ile varsa şerefiye borcu alıcıya aittir Satış şartnameleri ilân tarihinden itibaren açıktır Yukarıda yazılı gayrimenkullerin birinci açık arttırmaları 11.4.1972 Salı günü Cağaloğlunda İstanbul Eraniyet Sandığında yukarıdaki sıraya göre saat 9 30'dan lOJO'a ve 11 OO'den 12 00'ye kadar yapıiacaktır. Muvakkat ihalenin yapılması için teklif edilecek bedelin, öncelikle odenmesi gereken gayrimenkul mükellefiyeü ile Sandık alacağını tamamen geçmesi şarttır. Aksi halde. son arttıranm taahhüdü bâki kalmak şartı ile 26.4.1972 Çarşamba günü aynı yer ve aynı saatlerde son arttırmalan yapıiacaktır. Bu arttırmada gayrimenkuller, en çok arttıramn üstiine bırakılacaktır Haklan tapu sicilleri ile sabit olmayan Ugililer ve îrtifak hakkı sahiplerinin bu haklannı özellikle faiz ve mesarife dair iddialarını ilân tarihinden itibaren 20 gün içinde evrakı müsbiteleri ile beraber Sandığımıza bildirmedikleri takdirde satış fazlasmın paylaşmasından hâriç kahrlar. Fazla bilgi edinmek isteyenlerin yukandaki dosya no. lan ile Sandığımız Hukuk tşleri Servisine başvurmaları rica olunur. (Basın: 11371) 1143 Suç bizim, TİFFANY JONES OiMI UAZIBLA üCAt Y/.QlH ÖA.EMO6 günah bizim f f A UÇ bizim fünah bizim baI I J İ u l a sevgilim.> •"" Evet bu şarkıyı isterseniz hep birlikte söyleyelim. Bİ2 Ortaköy'den ayrıhrken tüm güeümüzle söyledik. Umutsuzluğu dalgın yüdızlar gibi gece ağaçlarında yaşadık. Ortaköye girerken şür gibi güzel ve aydmlıktır Simdi tekrar Uşak'a doğru yol alıyoruz, Tepemizde güneş ve masmavi gökyüzü. Bir de kuru aya2 olmasa. Eee, açılmışken biraz daha devam edelim bakahm. Dinleyin bi7> Uşak, Konya, Afyon ve Denizlı'nin tum haşhaş üreticileri. Yağ ''«letmelerinin sahipleri, işçileri. Sızin bildiklerinizi bir kez ben de gazetemde sıralıyorum sizler için. Eroin şebekesinî Fransız gizll servis şefi yönetiyormuş. Sakın •hoppala» diye zıplamaym yerinlz den 18 Kasım 1971 tarihli gazetele re bakıa bir kez. Aynen şunlar UahiUye Mütehassısı GARTH TfT't DOKTOK fa ÖZDİLER Laıeu Mesihpasa Caddest No. 12 •u Tel: 27 88 40