25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA tKl :CUMHURİYET 12 Subat 1972 Çalışma Bakanı sayın Sav'ın kamuoyuna yaptığı ilk açıUamalarından blrini teşkü etmiştir. Ikinci Erim Hüküraetinin Çalışma Bakanı sayın Lzuner ise Türkiye'dekl büyük çaptaki issizlik nedcnlyle buğün için bir işsizlik sigortasının kuruluşunun düşünülmedigini açıklamıştır. Sayın Uznnerin açıklamasımo ardından Tfirk Iş <Jen«l flaşinnı sayın Demirsoy, Türkiyede bir işsizlik sigortasının kurulmasının zonınlu olduğunu ileri sürmüş bulunmaktadır. Bn yazımızda İşsizlik sigortası ve bu sigorta kolunun Türkiyede kurulması ile ilgili bazı dusüncelerinıizi açıklft» mak istiyoruz: Modern ekonomilerde toplumun çoğunluğunnn geçimi, bağımlı çalışma ile eMe edilen eraek gelirine dayanmaktadır. Bu sebepte ge» çici bir süre blle olsa işini kaybetmek balkın büyük çofunluğu için önemli bir sosyal rfctk tcşkil etmektedir. Öıellikle iicret se\iyesi düstükçe bu tehlike artmaktadır. Çünkö BcreÜ düştükçe kişinin tasarruf yeteneği azalmakta ve daha kısa süreli işsizlikler tehlikeli olabilmektedir. Bu nedenle gelir seviyesinin düşük olduğu Türkiye'de bir işsizlik sigortasına duyulan gerekainme, ileri ülkelere oranla çok daha fazladır. tşsizliğin objektit olarak saptanmast pek mflmkün degildir. Çünkü işsizlik kişinin çalışma arzu ve gücündeki eksikliğe de dayanabilir. Ote yandan İşsizlik emek geliri ile sosyal geiir arasuıdakl rekabelten dofabilir. Gerçekten blr ülkede istihdam seviyesi yfikseldikçe ve bnna karşı işsizlere bdenen işsizlik ödeneklerinin miktarı arttıkça kişinin gelir sagiamada sosyal gelirle emek seiiri arasında bir seçme yapraa ve gereğuıde buıra kötüye kullanma olanaklan artacaktır. Ba bakımdan gerçek anlarada işsizlik, ancak. çalışma arzu ve yeteneği tasıyıp da mevcut çalışma ve iicret sartlarına göre emefini arzedenlerin nygun bir is bulamamaları nalinde mevcuttur. Bu nedenlerden ötürü işsizliğe karşı sosyal gelir sağlanması, Işsizin iş ve işçi bnlma örgütü hizmetlerinden yararlamması ve iş btılmada ba örgütün kararlanna nvması şartına bağüdır. Diger deyişle işsizlik ödeneği yalnızca işsize, iş ve işçi bnlma örtrütunc* uygon bir iş bnlnnamadığı durumlarda ödenir. Ba knrala işsizlik tehKkesine karşı sosval gelir sağlayan bütün sosyal güvenlik düzenlerinde uyulmaktadır. Işsizliğe karşı gerçek anlamnla hir sigortadan söz edilmesi, aslında mümkün değildir. Çünkfi gelecekte dofacak işsizliklerle bnnlara bağlı olarak değişen sigorta gelir ve giderlerînin önceden hcsaplanabilmesi imkânsızdır. BB dnrom finansman tekniği yön&nden böyük güçlükler doğurmaktadır. Büyük çapla Hr deprçsyonla karsılaşıldığında genellikle işsizlik sigortası işlemez hale gelmektedir. lssizlik bir bakıma tesadüfi bir risk de değildir. Bireylerin, işletmelerin, örgiitlenıniş grup tatııı davranış ve faaliyetleri ve devletin eko blr lşsiılik sigortasınm kuruT ürkiye'de lacafı Birinci Erlm Hükfimetinin İŞSİZLİK SİGORTASI • Doç. Dr. Sait DİLİK • (Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi) DOmi ve malije politikasınııı işsizlik fizerioe «Uüleri Mijüktür. Ba nedenlerden dolayı işsizlik sigortasını sosyal sigortaların, kendine özgü bir biçim ve nitelikteki bir kolu olarak gürmek gerekir. rak işbirliği yapacaktır. Gerçekten işsizlik sigortasının başarüı olabilmesi için iş ve işçi balma hizmetlerini birlikte yüriitmesi ya da bu hizmctleri yürüten örgütlerle geniş çapta işbirliği yapması zonınlndur. Bundaıı amaç işsizlere iş bulunarak sigorta giderlerinin mümkün olan en düşük düzeyde tutulmasıdır. Bu nedenle iş bulmada sigortalılara tercihli islem yapılücak, bunlara tümüyle iş sağlanamadığı surece sigortasız işsizlere is bulunmavacakttr. Birinci ve ikinci plân takun cahsnıalar yapümaktadır. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plânında 15 yıllık hedefler arasında Türkiyede sürekli işçi niteliği taşıyanlar için bir işsizlik sigortasınm kurnlacağı belirtilmişti. Plân ilk beş yıllık devrede işsizlik sigortasınm kurulması imkânlannın araştınlmasını öngiirmüştü. İkinci Beş YıOık Kalkınma Plânında ise «işsizlik sıgortasının kumlmasuıa çalışılacagı» belirtilmistir. Türkiyede işsizlik sigortannın kurutesn şüphesiz baklı olarak duyulan bir gereksimne}i karşılama gibi olumlu yönleri yanında blr takım sorunları da birlikte getirecektir. Örneçin Türkiyede işsizlik sigortası, sosyal amaçlan bakımından kendi içinde çelişmeye düşebilir. Şöyle ki: İşsizlik sigortası nonnal olarak çalışanlarm işsizliğe karşı gelir devamlılığını sağlayacak, emekçilere emeğini hemen arzetmeksizin bekleme olanafı kazandıracak ve bunlann işverenler karşısında pazarlık göçlerini arttırabilecektir. Kuşkusoc bu basusların hcnüz gerçekleşememiş olması Türkiyede sosyal politikanın giderilmesi gerekli önemli eksikliklerindendir. 4ncak Türkiyede işsizlik sigortası, Türk ekonomisinin yapısı icabı ve finansman olanaklanntn sınırlüığı nedeniyle yalnız belirli bir işçi prubunu, Srneğin sanayi işçilerini ;a da sürekU işçi niteliğı taşıvanlan kapsav acaktır. O halde calısanların tümö ve açık ve gizli işsiz durumda bulunan potansiyel işçiler işsizlik sigortasınm kapsamına girmeyecektir. Oysa Türkiye'de büyük çapta gizli ve açık japısal bir işsizlik vardır. önce bu işsizler ordusu ficretler üzerine baskı yapacağından işsizlik sigortasının çalışanlarm pazarlık gücünü gerçek olarak arttırabileceğini şüpne ile karşılamak gerekir. Ote yandan işsizlik sieortasındın yalnız bir gmp işçinin örneğin sürekli işçi niteliği taşıyanlarm yararlanmalan bunlan bir tfir ayncalıklı smıf dummuna Retirecektir. Çünkü Türkiyede bir işsizlik sigortasının kunılması nalinde İş ve İşçi Bulma Kurumu işsizlik sigortası ile zorunlu olaürkiye'de bir işsizlik sigortasınm kurulT ması konnsunda 1959 yılından beri bir gü bir devrl (kitlevl) işsIzUkten söz etmek bugiın ıçin erkendir. Böyle olduguna göre buyük sanayı gelışınceye kadar, baska bir deyımle en az beş milyonluk büyük şehirler kuruluncaya kadar memleketimızde devrl bîr işsizlik beklenerrez.» Komisyon, diğer tşsizlik türleıini teknolojik. friksiyonel, kısmi ve doğal işsizlik olarak sıraladıktan sonra şöyle devam etmektedir: «Bu saydıgırraz. İş ve ışgüctl tabiatmdan gelen işsizlik rürierinden dofan işsizlertn işgucüne oranı hıç bir zaman °'o 5 ı geçmemektedir... Bu iitıbarla memleketimızde İşsizlik temayülünün karma ekonomi dtizen ve düzeyınde °o 5 oranında bir seviye tutacagına kabul etmekte hatâ görülmemektedir.» Sankalar msMmam ve Yatırımlar ürkıyemızde bankacılık hızla gelişmekte ve yurt duzeyine dağılmaktadır. Perivodik olan bu geUşme tredinden, Türk toplumu çok şey ummaktadır. En önemli sorun, toplumun tum ıle:sıni çeken çeşitli armağanlarla toplanan mevduatlann bilinçli yatırımlarla yine halka intikalı olanaklannın saptanması, böylece üevamh dar boğazlara giren ülke ekonomisine olumlu verıler sagiamasıdır. .^ prmayenin belirli kaynaklarda toplanması ve bunlann yepyeni bir organlzasyonla ülkenin formel ve eŞzoien krv şullanna uvumlu bir şekilde saptanmasının öngörülmesi şart tır. Giiniimüzün bankacılıgı devam'ı tODİamakta ama bunlann «Tıldızlann oiaşnndan hif büvük sanayi kunılııstann» vaatesböeefcinin hayatına katırmı az olmaktsdır dar her tBria tabiat olavlaHalkm tasarrufa tesrlk forn. aslında eneriinin hir «emülü ilk eörüste cazio eelpn dev kild'n ba«ka hir sekle dölet adamlan tarafmdan da işnüsümü olaTİarıdır.» lenmiştir. FİZtK ( P S S C ı Fakat karma ekononH dii7e'vrı»nn>kı yaro1u«ları enerninde bu manioülâsvon tieaıretle 'iive dönük birer vsnı olaıstigal pden hletmelerde halkın 'rak riuşünuvnmm Bu vatasamıf eSilımfnin artmasi haÜnde stok büvümelerlrKle. is oıî.nr. baelı bıılunriuklsn enermariınm diişmesine ve dnlavh İileri baska bir enerü jekline olarak işsizlik sorununu varata r1nn"»stüren. hirer cecit verı kacagı. ülkevi olumsuz vönde etki rakterinderfirler Msdde adı altınHa tanıd'?ımi7 bu vapılar levecektir. Gelismls toplumlarda kalkın gerci kendüeri de bir eneriı m? forrnüilerinde dış Ülkelere seklidirler. fakat eneriinin evsatma önemll yer tutmaktadır. renrfeki blze karsı konutrnı bu Bi?de halen bir patent vc stan m^lafÎ7İk güc'üğü beraberinde dart dii7eni özlenen düzeve gel ge'irivor. Yapılsr hansi ererüve döniık mpmıştir vapı cin^leri i*e. bn enenılen Ülke içinde tasarnıflann art toplarlar. deoo ederler <bır eması yerine bilinçli tüketim sis nerji ne «ekilde depo edilebitemi petirilmesl sarttır. lirse). Efreginde. toplanan eneriivi ffönü'üme ugratmak sureBilinçli tüketim tiyle. yine enerji toplama. araankalarda toplanan mev ma. buna uygun vazivetler alduatlar haliyle vatıranlar ma vönünde kuHanırlsr Cünyönünden âül kalmakta, ban kü. varolıı«lannm devamı: bu kalar zaten kuruluş nedenleri islemin devamına. enerjinin gedolavısiyle belirli kullanma şe çi«'ne bağlıriır. Bır vaoının kurulu<;u: bağlı killerini saptamaktadır. hulunduğu enerjivi tutma ve Bu kendi gelişme koşullarına kullanma vonunden lncelendiuygundur. Ama Rönül Ister ki ği zaman tam bir uygunluk vebir kısım tasamıflann blrikimi. rir. yapılacak yatınmlann cazip taÎT vsrulamada anlatım nıtımı ile tODlanması ve teşvik edilmesiyle olsun. CNES SİSTEMİ: Bir yapıdır. Eneriislni dış bir kayÜlke yaranna yapılacak olan naktan veva başka bir sisyatınmlarda Uk saptanan hedef, kendi toplumumuz tarafın temden alır. Sistem bütünüyle: bu enerjiyi tutma (bir enerif dan tüketiminin önerilmesidir Ama tasarruflar belirl! yerlerde ne şekllde tutulabilirse), depo toplamrsa zaten likldite sıkıntı etme (bir enerji ne şekilde rtrîsı çeken toplumu negatif açıdan po edilebilirse) ve bağlı bulunetki'.eyecek atıl kalan sermave dugu bu enerjide bir degişiklık nedeniyle, diişen sermavenln hı olursa. depo enerjislni dönijşüzı kosuhından' ötürü tüicefim ve me uğratmak suretıyle kendi bünvesinde değişiklik yaparak tasarruf hayal olacaktır. Kontrollu Uretim vc hallnn enerjinin yeni durumuna uvma satın alma gücüne uyumlu bir riteliğini gösterecek. kuruluşsatış ve pazarlama politikasiyle tadır. Günestekl madde mlktan vç mamul malların özenli kalite kontrolü ile halka sunulmasiyle cinsi, güneşin eksenı etrafınparalel dönüş hızına katkısı çok daki dönüş hızı ve yönü, incelenebilmiş diğer özellikleri, geolur. zegenlerin sistem içerisindekı konumlan, yörünge düzlemleİşsizlik sorunu rinin birbirlerine karsı durumankalanmmn, ülkemizin ge ları, marfdl yapılan ve fiziksel ri kalmış yörelerine yapacak özellikleri. güneşe olan U7aklan yatınmlarda en önemli Iıklan, uyduları. sistemin bütüsorunumuz olan işsizliğin olum nüvle evren içerisindeki hareket yönü ve hızı, incelenebilmı? lu cözümünü sağlıyacaktır. Ülkemizin aktif iş hayatmın diğer özellikleri: her yapıda bulundugu kesimlere gelen iş olduğu gibi, yapının bağlı husiz vatandaşlanmız perisan ol lunduğu enerjiyi tutma, depo makta, işçi talebi dışmda mey etme. kullanma yönünden incedana gelen arz fazlası fiyatların lendikleri zaman, gerçek yerve işçi ücretlerine katkısı olum lerıni alır. suz olmaktadır. Olumsuz yönden Ama yatınmlar sayeslnde halüneş, sıfır enerji bağınkımızın dogduğu vere katkısı tısıyla ıfade edilmiş bir çok olacak, ekonomik gelişme 1 evrende, kendi dışmdaki le dış Ülkelere git'me komplek varoluslarla bu bağıntıyı kessinden kurtulacaktır. mis, neden ve niçin evrenin c Gelişmis bir toplum ertmanın bolgesinde toplandığına cevap uğrasını verdiğimiz şu günler getirmeyen, neden kendi Ifende özlenen bankalanm'.zın geiiş dini tüketmek zorunluğunda omemişliğin en yalın örneklerini lan, bir gaz topluluğu veya bir veren Anadolumuzda yatınmla enerji topluluğu değildir? Bir nna öneelik tanımasıdır. enerji kaynagı da değildir; basEkonomilîsal yeterslzlikle vc ka tip enerjiyi dönüşüroe uğğurulan halkımıza faizle para ratan bir geçit yerıdir. Omrü; bünyesüıdeki enerjınin vermek yerine, sanayi kuruluştükenimiyle değil, fonksiyonu lan kurmak daha iyidlr. Anadolunun bazı bilinçsizce a olan enerji dönüşüm ışlemirıi yelınıp, geliştirici vatmm verine rine getirip getirememesiyle anhallcın bunîan lüks harcamala cak ölçülebilir. Gezegenleri; herhangt blr dış nnda kullanmalan artık doğal hale gelmiştir. Okurvazar ora tesirle kendisinden kopanlmış nınm çok düşük olduğu bu böl veya iç bir kuvvetle dışanja firgelerimizde eğitsel dnrumun za lamış veya fışkırmaya uğramış, yıf oluşo, çeşitli sorunlar ya soğuma sonucu üstü kabuk bağ ratabilir ama ekonomik duru lamış madde kitleleri değildirmu düzelecek olan halkımızm. ler. Gezegenler ve güneş bir bütündür, bir yapıdır. Gezegenler bu eksikliğini çabuk tamamlıya bu yapının faydalı unsurlandır. cak kanısındayız. îçerisinde, üzerinde ys.şaclıgımız dünyanın da bulundugu güneş sisteminde, yer'in özel bir SONUÇ dunımu yoktur. Hayat problemı evletin yatınm yapma ola yanhş bir çıkışm' sonumdur. naklan mevcuttur. Ama bü Herşeyin altında yatan, her varyük çapta reklâm ve çeşitli oluş, bir enerjl dönüşüıuü işledeneylerle halkın tasarruflanm midir. Evrenin bu bölgesındeki mevduat adıyla işletmelerine ka enerji durumunun ve sonuçlannalize eden bankalanmızın, yurt mn, evrenin her bolgesinde de kalkmmasma katkısı nalinde e aynen aranmasmdan dogmuşrur konomlmize hız getlrecektir. hayat probleml. Dolayısiyle, âhl mevduat hareGerçekte, evrendekl yapüann v ete geçecek, reel geHri Isyerle f3rklı kunıluşlannm nedsnleri, rinin çoğalmasiyle artan balkı evrenin o bölgesindekı enerji mız, elde edeceği gelirin bir durumunun farklılığından ileri kısmını geleceğin umulrmyan so gelir. nuçlan için yapacağı tasarrut Sözlerime fiziğin sözleriyte yine ayni yerlere kanaüze sağ başladım, yine fiziğin sözlenyle lanacaktır. bitirmek isterim: «Yıhlızlann, Böylece, sanayileşmiş bir top nebülözlerin, atomlann oluşunlum olurken bilinçli idareciler dan bir ateş böceğinin, bir insayesinde ileriye doğru bir atı sanın, bir bitki hücresinin bayalıma geçilecek, biz de yüzil sü tına kadar ber türlü (abiat olaylen insanlan gönrnenin mutlu lan, aslında enerjinin bir şekitden başka bir şekle dönnşümii luğuna kavuşacağız. olaylandır.» Genel bağıntı uKandan da anlaşılnor ki Komisyon, Türkiyede ıktisadî yapının özelliğinden doğan büyük çaptaki gizli ve açık işsizllği görmemiş ya da görmek istememiştir. Bu nedenle Komisyon. işsizlik konusundaki araştırmalannda toplam ekonomiyi değil valnız »anayi kesimini ele almıştır. Komisyon bn kesim içinde de çok yanlış bir mar.tıkla işsizi. aslında sınai islerde califmakta olan ve vukarıda değinilen sebeplerden biriyle hir süre işsiz kalan işçiler şeklinde anlamaktadır. Ovsa eerçekte gizli ve açık milyonlan bulan işsizin. hangi işte olursa olsun çalıştnaya istekli olduğu bir ülkede işsizlik orar.ını vnkandaki şekilde hesaplamak yanıltın olur. Knmis\onun sanayileşme \e devri tşsizliği «en az beş mıl yonluk büvuk şehırlerin» kunılmasivle esit tutması. daha doğrusu kanştırmış olmasını da anlamak güçtür. Süpbeslz sanayileşme ile se hirieşmr arasında doğro rnnlü hir genel bağıntı yek değildir. Ancak vukarıdaki şekilde bir iddia guhır.ç olacak kadjr tutarmz ve vers<zdir. Bu da Türkiyede vapılan bn tip araştirmalann ne denli >etersiz olduğunu \e üstün körü yapıldığını ortaya çıkarmaktadır. Î Amcıca aykırüık n durumda, iktisadi kalkınmamız gerçcklestirilerek Türkiyede geniş çaptaki yapısal işsizlik önlenemedigi sfirece. bir defa nasılsa işsizlik sigortasının kapsamına girebilmi? «ınıf, işsiz kalma tehlikesine daha az düşecek ve işsizlik sigortasının kapsamına giremeyenierin iş bnlma şansı ise daha da azalacaktır. Böylece bir grubun sosyal bakımdan KÜvenliği sağlanmak istenilırken, knrunmava muhtaç diğer bir grup bundan zarar RÖrecektir. Bu ise sosyal politikanın amacına aykırı düşecektir. Şüphesiz Türkiyede tş ve tşçi Bulma Kunununun faaliyeti toplam emek arz ve Ulebiniı henfiz kfiçük bir kısmını kapsavabilmektedir. Bu durnm gözönünde bulundnrulacak olursa, yukandaki sav belki önemini yitirecek* tir. Fakat İş ve İşçi Bulma Kurumonun ya» kın zamanda gittikçe gelişecegi, özellikle işsizlik sigortası kurulduktan sonra bütün emek piyasasına egemen olmaya çalışacağı bir gercektir. Oysa o zamana kadar İşsizlik sorununun Türkiyede çözümlenmiş olacağrnı ileri sürmek büyük bir iyimserlik olur. Gerçekten önümüzdeki devrelerde Türkiyede emek arzı hızlı şekilde artacak ve istihdam sorunu daha da füçleşecektir. Türkiyede işsizlik signrtasının kurulması ile, geçimini emeği ile sağlama zorunda olanlar arasında ayncalıklı durumlar yaratıcı nitelikteki, yukanda belirtilen sakıncaların dofacağını, İkinci Bes Yıllık Kalkınma Plânı hazırlıklan için araştırmalar yapmış olan Sosyal Gürenlik Ozel İhtisas Komisyonunun içinde bulunduğu ar.layış da doğmlamaktadır. Gerçekten bu komisyon. kurulması tasarlanan işslzlik sigortası için Tfirkivede işsizlik oranını tesbit ederken şojle demektedir: « .. Rahatça s6y!emek mümkündür ki, bütün sanayiimiz İçin gelişmiş ekonomilere bz B S Enerü yönünden evren . E Sonuç VİTPSİ yüksek gelişmiş ülkelere oranla daha şiddetlidir. Ancak iilkemmn ekonomik ve sosval yapısı, bafimlT çahşms 1(e grcimini sağlama zorunda olanlarm tümünü kapsavacak bir işsizlik sigortasınm Irurnlabilmrsini ve bu sigorta kolunun normal fonksiyonlarını tam oIarak görebilmesir.i engellemektedir. Kurulacak kapsamı sınırlı bir işsizlik sigortası ise kapsamına girenlerin işsizliğe karşı gelir güvenliğini sağlarken, kapsama ginniyen rakat geçimini bağımlı çalışma ile sürdürme durnmunda olanlarm. istizliğe karşı gelir gövenliğini sağlamamak bir yana. iş bulabilme olanaklannı daha da azaltacaktır. ürkiyede İşsizlik riskinin karşılanmastna T dnyulan gereksrnme, gelir ve iicret se B Cumhuriyet'e mektuplar Orrelmenliği cazip bir hBfine geliıme tedbirleri eğer bunlorsa ... 1972 mali yılı bütçesıni sunuş konuşmasında Sayın Maliye Bakanı «Devlet gelirleri, devlet masraflarına kıyasla yetersizdir. Bunu başta parlamento uyeleri olmak Ü2ere herkes kabul eder zannederim. demiştir. Herkesın kabul edeceğini de Maliyenin başında buiunan en yetkıli kisı ıfade etliğıne gore, aksini düşünmek kimsenin akhna dahi gelmez. Yalnız geliri arttırmak için memurun mağdur edilmesinin de çıkar yol olraadığı bir gerçektır. Bütçeye gelir nereden sağlanacağı üzerinde durmayacagım. Devlet Memurlan Kanununun melerine çalısırken, on bin cimalî hükümlerinin uygulanıvarında oğretmen, işci olarak şmdan bu yana öğretmenlenn >urt dısına gıtmiştir. Meslekte uğradığı kayıpları behrtmeye 25 yılını dolduran oğretmenler. çahşacağım. de emeklilik istemi artmıştır. (\) Büyük bir öçretmen kitBunlann sebebi acaba ekonolesinin maası kadrosuna denk mık değil midir? olmadığından intibaklarda en Bu durumda reforna hükü. az iki ilâ dokuz yıl arasında metleri devlet islerinde nasıl kaybı olmuşrnr. verımlilık bekleyebilir? (5) Intibakları düzeltmek için alınan kadrolar kayıpları önle. (Adı saklı) yecek şekilde dağıtılmamıştır. Derece ilerlemesi verilmesı ge. rekenlere kademe ilerlemesi veîüraesi gerekenlere kademe ilerlemesi verilmiştir. (î) 1971 bütçesiyle orta dereceli okullarda çalışân öğretmenlerin maas karşılığı okat. tugu haftalık ders saati, üç sa. at arttınlarak ücretli ders saati düşürfllmüştör. (î) Son olarak öğretmenlerın imtihan aylarında ders ücreti Eİmalan da kaldırılmıştır. Bunun hatah bir karar olduğu Hakkâri'nin kuş uçmaz, kerimtihan aylarında ve ilköğretvan geçmez bir köyünde öğretmen okullarının yaz çalışmalamenim. Insanların kaderleriyle rında ortaya çıkacaktır. başbaşa kaldığı kösemizde ka(5) Idarî görevde çalışan öğrın kalınlığı iki metreyi aşkın. retmenlere yan ödemeler veInsanlann cahil kalmamalan ve rilmemektedir. Karşılıksız olamilletin kalkınması için üzerirak sorumlnluk yüklenmekte ve mize büyük göre\rler yüklenirgörev yaptırılmaktadır. ken gelin förtin ki, nasıl eğitira yapalım. Çocuklar tek göm(4) Gazete haberleri doğruylekle okula gelip gitmektedirsa, parlamenterler için yönetler. Ne doğru dürüst üst baş, meliği çıkarılan Dcvîet Memurne kitap defter kalem, ne de lan Kanununun 209. maddesiyakacak. ne göre genel yönetmelik haOkulumuzu kardes okul seçzırlanmadığından, merourlara mek isteyen okullara halimizi uygulanmamaktadır. bildiriyoruz. Kardeş okul seç'(T) 1972 bütçe taslağında yük. mek isteyen okullann bir an ev sek okullarda ders ücreti 25 li. vel haber ve yardımlannı bekleradan 20 liraya indirilmiştir. riz. Yine bazı hayırsever vatanSebebini anlamak mümkün dedaşlann yardımlannı bekleriz. gildir. Saygılarımla.. Bunun adına herhalde kimse «öğretmenligi cazip hale getirCemal ÖKMEN me» demiyecektir. Yurt dışında Dağsu Köyü Oğretmeni çalışan doktorların yurda dönH a k k i r i ir aydan beri devam eden çetin kış şartlan geçtiğimiz hafta bazı bölgeler üzerindeki etkisini azaltarak Doğuya geçmiş ve Batıda sıcaklık artışlan. kaydedilmiştir. Bu ar, tışlar son üç gün îçin* de İç Anadolunun Batısı da dahil olmak üzere Trakya, Marmara, Ege, Batı Karadeniz ve tkı gün sonra sadece ZongulAkdenizde 8 9 derece dak ve çevreleri arasıra mevziı yağmurlu öteki yerler gükadar olmuştur. B ÇETİN KIŞ ŞARTLARI ı st M. m M geçecek ve bol güneşlı ve olduk ça sıcak bahar gunlerı hafta sonuna kadar etkili olacaktır. Bır hafta süre ile bölgenın turunçgil kesimierinde don olajı gorulmıyecektır. m İC ANADOLU BOLGESt: Ikı üç gün yağışsız ve kuru ayaz şeklinde soğuk günler gn. rulecek, hava sıcaklıklan günden güne artacak, rüzgârlar guney yonlerden orta kuvvette esecektir. Üç gün sonra bölgenın kuzeybatı kesiminde bir iki defa hafıf yağışlar görülecek ve sıcaklıklar hissedıiir derecede artdrak mevsim normallerinin uzerine çıkacak, haftanın sonlarır.a doğru kar erimeleri etkili olacaktır. • DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU BÖLGESİ: Üç dört >^ . gün bir iki yer arasıra kısa süreli kar serpintili, öteki kesimler az bulutlu ve açık geçecek, çetin kış şartlan ve soğuk gün. 6 KAYBOLACAK Buna mukabil Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bir kaç gun kar yağışlan ile biraz ılık geçmışken son günlerde kuru ayazlarla 1012 hatta yer yer 15 dereceye kadar soğumalar olmuştur. Geçtığimiz kış en sert savılmasa bile uzun yıllar istatıstiklerıne göre şiddet yönünden dorduncü, beşincı derece olmuştur. Önümüzdeki bir hafta içinde vurdumuz Akdeniz'den gelecek ılık havalar.n etkisinde kalacaemdan haftaıun tahmini şöyledir: B «İki metre karda öğrenciler okula gömlekle geliyor, yardım istiyoruz» neslı olacak, sıcaklık artışlan daha da faz.ala?arak mevsıra normallerinm uzerıne çıkacaktır. • EGE BÖLGESİ: İki gün kadar Akdeniz'den beklenen ^is tem ile Kuzey Ege bir iki yerde hafıf yağışh, Guney Ege az bulutlu ve açık geçecek, rüzgârlar bölgenın kuzeyınde guney yonlerden orta kuvvette esecek, hava sıcaklıkları tedricen artacaktır. Bunu takibea bır iki önemsız yağış harıç genellikle gunesh gunlere donulecek, sıcaklık artışlan hissedi ler görülecek, rüzgârlar değişik yonlerden hafif esecektir. Bunu takiben Doğu bölgelerde olduğu gibi sıcakhklar artarak, hafta sonunda mevsim normallerine erişecek. bol güneşli gunler etkili olacaktır. G • MARMARA BÖLGESİ: Ikı üç gun bölgenin Trakya ve Istanbul çevreleri genellikle parçalı bulutlu ara sıra kısa süreli yağmurlu, öte kesimler az bulutlu ve açık, hava sıcaklıkları geçen haftanın aksine artacak rüzgârlar kısa süreli olmak üzere zaman zaman güney yonlerden kuvvetli esecektir. Üç gün sonra önemsiz yağışlar yer yer ve arasıra devam ederken sıcaklık artışlan hissedıhr dereceye çıkacak ve mevsım normallerinin üzerinde bulunacaktır. Haftanın ilk üç günü bölgenin Trakya kesiminde zamanla şiddetini azaltacak şekilde hafıf don olayları görülecek sonraları kaybolacaktır. • KARADENİZ BÖLGESİ: tlk bir iki gün Zonguldak çevreleri kısa süreli yağmurlu, Bolu ve Kastamonu kısa süreli kar yağışlı. bölgenin öteki yerleri az bulutlu ve açık geçecek, hava sıcaklıkları tedricen artacak. rüzgârlar sadece Batı Karadeniz'de güneybatıdan zaman zaman kuvvetli esecek ilk uq gun iç kesimlerde don olayları gorülecektir. "Geliyor,, demişti Prof. Dr. Umran E. ÇÖLAŞAN lır dereceye çıkarak mevsim normallennden oidukça yüksek olacaktır. Haftanın sonlarına doğru tç Ege'de kar erimeleri nedeni ile nehir sevıyelerirde kabarmalar ıhtımal dahılindedır. • AKUKNİZ BÖLGESİ: Ünceleri bir iki yer mevzii ve kısa süreli hafıf yağışlı, öteki kesimler az bulutlu ve açık geçecek, sıcaklık artışlan devam edecektir. İki gün sonra önemsiz yağışlar Batı Akdeniz'den Doğu'ya NİMBÜS BİLİYORUM, bu kış bizlerden çok, hem de pek çok şikâyet ettiniz. Haklısınız. Biz de şikâyetçıyiz kendimizden, sizleri , çok uzdük, kusurumuza bakmayın. Kabahat bizim değil. , Henüz insanoğlu havaların akışına etki yapamıyor. BİR ARA Amerikan meteoroloji uznanlarınm, dünyamızın } etrafında ctonen uydulardan aldıklan resimlere dayanarak bu yıl kış mevsiminin Türkiye'de çok yumuşak geçeceğine dair bir tahminde bulunduklannı gazetelerde Okumuştuk BUNA 13.11.1971 günü bu sütunlarda «Bu yıl kış» başlıkh yazı ile dokunmuştum. BÎR Televizyon konuşmamda, kapalı bir şekilde ikaz yapmış, bir kaç yıldır yumuşak kışlara alıştık, iklim değışmedi, kışı beklemek gerek demistim. 20 11.1971 günü yine bu sütunda «Geliyor» demistim. DÜNYA Meteoroloji Teşkilâtı'mn, bütün milli meteoroloji örgütlerine yapmış olduğu bir tavsiye var. Diyor ki: Uzun vadeli tahminlerde dikkat edilsin, 10 günden fazla süreli tahminler neşredilmesin. BUNUN sebebi şu: Kısa süreli tahminlerde isabet oranı daha yüksek, bunlann yapıldığı metod değişik. UZUN süreli tahminlere gelince: Bu konuda yeni bazı metodlar uygulanıyor. Hangisinin iyi sonuç vereceği henüz belli değil. Bu sebeple aldanma payı yüksek olabilir. Bu metodlardan elde edilecek sonuçlan beklemek lâzım. Aylık hava tahminleri, mevsimlik tahminler de böyle. Uzun vacTeli tahmin yapan meteoroloji teşkilâtları. bu tahminleri gayriresmî olarak verirken, altına «Fazl» belbağlanmaz» kaydını koyarlar. TÜRKİYE'DE aylık, mevfimlik hava tahminleri yapılıyor. AYLIK tahminler gayriıesmî olarak önemli bazı yerlere veriliyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, Pamuk Borsalan... gibi. altına da gerekli not düsülüyor. TÜRKİYE'DE Meteoroloji Teşkilâtı bu yıl kış mevsimir.in nasıl geçeceğine dair tahminlerini zamanında yapmış, oidukça sert geçeceğini kestirmiş, usulüne uyarak yayınlamış, ancak özel olarak açıklamıs, hatta bazı nehirlerimizin donması ihtimalini dahi tesbit etmiştl. ŞU DURUMA göre, meteoroloji örgütümüzün yapmış olduğu kıs tahmini doğruçıkacağa benziyor. ÎŞTE bu sebeple evvelce kapalı da olsa, gerekll sözler sarferiilmiş, uyarma yapılmıştı. GÖNÜL arzu eder ki, uzun süreli tahminlerde daha verimîi metodlar tesbit edilsin, aylık, mevsimlik tahminler de, eünlük tahminler gibi yayınlansın. YİNE unutmayalım ki, o da tahmin olacak. HOŞÇA KALIN... D Erşan TINAY Iktisatçı Mahir Turgut AKSU Eyüp Lisesi üenızine sahip çıkmazsan Yurduna sahıp olaınazsın Türk Donanma Cemiyeti yardımınızı bekliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle