Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 24 Aralık 1972 kasım 1972 cumartesi günü, .Ankara Barosunnn meslek konferanslan dizdsi içinde, bilimsel bîr konferansım vardı. Aslında bunun 18 Kasımda verümesi gerekirken, o tarihte benim hasta olmam yüztinden, bır hafta sonraya ertelenmişti. Ankara'ya bir gün önceden gıttim ve 53 yıldan beri tanıdığım bu kenti o gün tek başıma biraz dolaştım. Eski anılarımı, bir •hüzün, hatta bir tür melanioli havası içinde, tazeledim. Cumhuriyetin 50. yılına girmeye hazırlanırken, Ankara'nın geçmiştekı ve şimdiki görünümünü ve bu kentto benim özel yRşarnırnla olan Ugisini yeniden gözden geçirdim. Sizlere de anlatayım bunlan. • Ankara'ya Uk kez Teramuz 1919'da geldim. 1928 yılının son günlerinde de oradan temelli ajTildım. Buna göre 1921 1922 yıHannda toplam oîarak birbuçuk yü süren uzak kalıs çıkarılınca ben bu kentin ilk gelişme yıllarında, sürekli olarak, tam sekiz yıl orada yaşadım. Atatürk'ün 27 Aralılc 1919'da bu kente ayak basışından beri Ankara'nın nabzı, Türkiye'nin bütün öbür kentlerininkinden daha hızlı atar. Bu durum doğaldır ve hiç degişmemiştir Kimi zaman nabızda düzensiz atışlar görülmüşse de. o zamanlar bile bunların hızında hiç eksilme görülmemiş, te'rsine, geometnk orantılı bir artma oUnuştur. Son yanrn yüzyıl içinde Ankaranın büyük genişleme, kiiltürleşme, bayındırlaşma, genişçe bir hinterlant sahibl olma, tek kelime ile metropollesme doğrultusundaki hızdır bu. Ve bu hız, bizim gibi bu kentin 53 yıl öncekî dufumunu iyi bilenler için, gerçekten baş döndürücüdür. Milli Mücadele Anüan Mtabunda, bir lise ögrencisi oSarak, Ankara'ya Uk gelişimi ve bu ker.tin o zamanki durumunu şu kısa çizgilerla anlatmıştım: «O zamanlar 13 bin nüfuslu küçuk ve bakımsız bir kasaba olan Yozgat'tan ve yollarda kaldığımız harap köy evlert ya da hanlardan sonra, (35 bin nüfuslu) Ankara, ^özlerimize bir büyük şehir gibi göründü. İzinli saatlerimizde birkaç arkadaş şehri dolaşmaya başladık. tlk işimiz Kaleye çıkmak olda. Ordan bütün Ankara şehri dolaylarındaki tepeler çepeçevTe görünüyordu: • Kalenin bulunduğu tepenin güney yanında bulunan tepe bomboştu. • Şehrin dolaylarındaki öbür tepelerde bulunan bağlar, çıplak Asya tabiatının boz rengi Uzerinde egemenlık kurarhayan bodur ağaçla Olaylar ve görüşler BASKENT ANKARA Ord. Prof. Dr. H. V: VEÜDEDEOĞLU nyle, uzaktan donuk bir bozkır yeşilliği haîinde görülüyordu. Dikmen, Çankaya, Küçükesat, İncesu, Cebecd ve onlann tam ters yonünde Keçiören bağlan, Ankara'mn belll başlı baglarıydı. • Doğu ve Güneydoğudan gelen derelerin lki yanında kümelenmiş olan ağaç, bostan ve bahçeler, Ankara ovasının tabiatına hâkirtı boz rengi sanki yırtan iki kalm yeşillik çizgisı halinde goze çarpıyordu. Bentderesi v Hatıp çayı, Ankara halkının, bağı, bahçesi olmayan .çoğunluğunun yazlık gezınti. piknik ve eğlence yerleriydı. • Ulus meydanını istasyona dar ve bozuk bir şose bağlıyordu. Düzlüğe inilince, şosenin özellikle sol yanı, kurbağaların ve sıvrisineklerin kaynastığı geniş bir bataklıktı. • Cebecinin arkasındaki tepede «Abidm Pasa Köşku» denilen bina (...) o zamanki Ankara'mn belli başü binalarındandı. bür çıplak boztepede de şimdl, yeşillikler ortasında, Anıtkabir yükseliyor. # Bentderesi ve Hatip çayı yöresi şehirlesmiş ve Kayaş'a dogru sık yapuarla dolmuş. # Ulus Meydanindan istasyona inerken, özellıkle sol taraftaki çok geniş düzlüğü kaplayan kurbağalı bataklığın yerınde şimdi suslü ağaçlan, havuz, köprü, pavyon ve gazinolarıyle koskoca bir Gençlik Parkı, sağ yandaki duzlünte ise Stadyura ve Hipodrom bulunuyor. # Cebecı'nin arkasıncfaki tepede vaktiyle tek başma duran ve sanki oradan eski Ankara' yı temaşa eden Abidin Paşa Köskü'nün yöresi şimdi, büyük bir mahalle halinde! Sözu uzatmayayım: Uzun süre direnerek eski görünümünü koruyan Koyunpazarı, Samanpazarı, Hacı Musa Mahallesi yöreleri de hızla değişiyor. Ve bütün bunlar benim gozümun önünde oldu ve oluyor. Kardeşlerim ve yeğenlerim Ankara'da oturduklarından her yıl en az birkaç kez giderim oraya ve her gittiğimde de durmadan eski yerleri dolaşır, bu gelişme ve genişleme hızını, kimi zaman sevinç, kimi zamân üzüntüyle izlerim. 1951 1960 yılları arasında, Medenî Kanun Komlsyonu toplantılanna katılmak üzere her ay gittim oraya. 1972'de en son gittiğim Nisan ayından bu yana geçen altı ay içinde bile müthiş bir değlşme ve gelişme var Ankara'da. Hızlı Atan Nabız Evll ve btr «vl&t sahibl olduğum halde, ekmeğimi kendira kazanarak, y.üksek öğrenimimi Ankara'da bitirdlm. Askerliğimin «Talim Taburu» eğitimini Ankara'da gördUm, ve asker ocağını orada tanıdım. Atatürk'ün ilk kez Ankara'ya gelişine, Ulusal Kurtuluş Savaşımn en heyecanh günlerine, vatan kurtuluşuna, Saltanatın kaldırılmasına ve Cumhuriyetin ilânına, az bir süre sonra da Hılâfetin kaldırılmasıria ve bunların ardıridan Atatürk devrimlerinin, kısacası, Büyük Türk thtilâli'nin önemli ve tarihsel olaylarına ben Anfeara' da hem de çok yakından tanık oldum. Ata' u n Büjük Nutku'nu, kendl ağzından, orada izledim. , , En son 1960 1961'de Kurucu Medis üyesi olarak, bir yıla yakın bir süre yeniden Ankara' da oturdum. Başkent Ankara'nın benim yasamımda bh. ctemel şehir» niteliği ta?idı|ını söylerken, bir abartma yapmadığımı, bu kısa açıklama göste» riyor herhalde! ' IDivaij C3t*lL YILBAŞI GALA YEMEĞİNİ MUM EŞ1ĞINDA SUNAR Hoşgeldinir Içkisi • Lcvrek Normand Üsulu •Divanm Kestaneli Hiridı Doiması »Salata "Maxsim's" •Yıfbaşı Rokokosu • Karışık Meyva. *Kahve • iŞarap (2 kişiye 1 şfşe) PİYANODA: AYHAN YUNKUŞ,, Yolunuz Düşerse Şayet yolunuz Ankara'ya düşerse ve eski tanıdıklarınızdafı bugün parlamentöda bulunanlar varsa, onlara rastlamaktan, olanak ölçüsünda sakınmanız iyi olur. Ankara onlara başka bir «hava» vermış. Bu hava bir alışkanlık. hatta bır içgüdü rfurumuna gelmiş onlarda. Kendileri farkında değil bunun. Bir kasılma, tuhaf bir bakış ve konuşma tonu, başka türden, bır konuşma stili bu! Her zaman yadırganm beM bunu! Alışamadım bir türlu! Eski zamanlarda.kendisi avukathk yaparken bir davasında büirkişi olduğunuz, sonra Temsilciler Meclisi Anayasa Komısyonunda, kırr.i zaman gece yanlarına değin birlikte çalıştığınız kimselenn sizi görmezlikten gelmesi, başkentin olağan «hava» larındandır. Çok yıllar önce, Demokrat Parti iktio*an döneminde de böyle havalara rastlamışımdır. Ben bunu her zaman ironik bir tebessümle karsılarım. Ben küçükken bizim evin en büyük odasının duvannda, usta bir hattat tarafından siyah zemin üzerine beyazla yazılmış «BU DA GEÇER YAHU!» hikmetini ihtiva eden çerçeveli bir levha asılı dururdu. Bilmem neden, o levha canlandı birden gözümün önünde! «Acaba Batılı uluslar da vaktiyle evlerinin duvarlarını bu anlamdaki levhalarla donahrlar mıydı? Eskiden» dıye düsündüm! Bugünkü Ankara'nın öbür havalarını gelecek hafta anlatayım. Yenl AJans: 3994 »178 HIFZI VELDET VELÎDEDEOĞLU Eskisi Yenisi • Bugün kalenin Güneyindeki «bomboş» tepe eğer sayıda yanılmıyorsam 90 bin nüfus banndıran Altındağ ilçesidir. Kale tepesinin hemen dibindeki Batı yamacında bulunan yangm vlraneliği ve Doğu yamacındaki bozkır boşluğu. türlU yapılarla dolu. O Yukarıda saydıgım Çankaya, Küçükesat. tncesu. Cebeci, hatta Keçiören ve Dikmen bağlan, şimdi bağhktan çıkmış olup, nüfusLı bir milyonu bulan, belki de aşan Metropolün geniş sokaklarıyle, modern mağaza ve temiz dükkftnlarıyle, sinema ve başka eğlence yerlenyle birer mahallesidir artık! Yazın akşam üzert bu baglara gidenlerin toz bulutuna bürüdUkleri eskı Ankara ovasında, bugün geniş Atatürk Bulvanyle, gökdelenleriyle, koca bir Yenisehir, Bakanlıklar ve biraz yukanki eski boztepede Parlamento binası. onun Güneybatısrndaki ö Türkiye'de Üç Devir Kısa zamanda tükenen kitabm 2. baskısı çıktı. 20. TL, 8İNAN ÎATINLARI Ankara Cad. 45/15 Istanbul (Cumhuriyvt: 9301) Özel Yaşamımdaki Yeri Ankara, benim yaşamımm eğer denilebilirse «temel şehri» tfir. Bugün de içimde dolup taşan Millî Mücadele heyecanmı ve Atatürk sevgisini küçük yasımda orada depo ettim ruhuma. Ben bir Use, eşim de orta mektep mezunu iken, henur çocuk denecek yaşta, orada evlen. dik. İlk çocuğumuz Ankara'da dünyaya geldi. AZİZ NESİN'in MİZAH 9AHESERİ 4.basım MAHALLENİN KISMETİ 224 sayfa 20 Hikâye 10 lira TEKİM YAYINEVİ (llâncüık: 196/9191) ÖNCE OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günün ardmdan Üçüncü Şahıslara Dtıyuru Basınlş Sendikası'nın sahibi bulundugu 'Akşam Gazetesi' imtiyaz hakkı üzertnde Istanbul 8. lcra'nın 972/10593, 972/10594, 972/10595, 972/10596, 972/10597, 972/10598, 972/10599, 972/10600; 872/10601, 972/10602, 972/10603, 972/10604, 972/10605, 972/10606 sayılı dosyalan ile konulmuş ihtıyatl tedbir mevcut olup bu tedbirlerle ilgili davalar Istanbul 2. İş Mahkemesinın 972/2049. 972/2050, 97Î/2051. 972/2052, 972/2053. 972/2054. 972/2055; 972/2056; 972/2057, 972/2058, 972/2059, 972/2060, 972/2061. 972/2062 sayılı dosyalar ile açılmıştır. Ayrıca yıne aynı imtiyaz hakkı üzerinde Ist. 8. tcra'nın 972/10256 sayılı dosyası ile de hacız mevcuttur. üçüncü şahısların bilgilerine arz olunur. Tedbir koyanlar sdma TGS tST. ŞUBESt (Cumhuriyet • 9199) Yolunda Hayal Kırıklığ] Vietnam Çıkmazı: 26 Ekimde topladığı basın konferansında Vietnam'da barışuı «avucun içinde» olduğunu soyleyen Henry Kissinger, 16 Aralıkta topladığı basm konferansuıda, Hanoi'nin daha önc e varılan anlaşmaya u>mak istemediğinden banşın uzak olduğunu söylemiştir. Hanoi ise, anlaşmaya uymak istemiyenin Amerika olduğunu ileri sürerek suçu Nixon'a yükleanektedir. Banşı yakın göstermek Nijcon'un bir seçim manevrası mı idi? Yoksa Güney Vietnam Başkanı Van Tiyö onu sabote mi etti; bilinmiyor. Anlasmazlığın hangi noktada toplandığı da açık olarak belirtilmiş değıldir. Ateşkesi kontrol edecek komişypnun kuruluşu ve güven ile ilgili olduğu söyteniyor. Kuzey Vietnam askerlerinin Güneyden çekil mesi için Van Tiyö tarafından ileri sürulen önerinin Hanoi'ce kabul edilememiş olması neden olarak ileri sürülüyor Fakat asıl anlaşmazlık Vietnam'da kaç ba ğımsız devletin yaşayacağı sorununa dayanıyor. Van Tiyö. Güney Vietnamm bağımsızlık ve hükümranlığının Hanoi tarafından tanınmasmda direnivor Hanoi ise Güney Vietnam'ı, Vietnam'm güney bölgesi Saygon'u anlaşma ile. zorla ilhak etmemeyi kabul etmiştir. Fakat ileride blrleşmek için kâpıyı açık tutmak istiyor. Bir Vietnam mı? İki Vietnam mı? Anlaşmazlık burada. A yagım alışmış. Gidiyorum geri dönüyorum. «Tünel kapalı, tamırat var» diyorlar. Bir gün, üç gün, bir hafta. Şu tünel niye bir türlü doğru dürüst işlemez, işletilmez? Güçtür bunu anlamak. Yenileştireceğiz, daha mükemmel bir hale sokacağız dediler, yıllarca kapattılar. Daha yeni açüdı, sunun surasıhda ne kadar zaman oldu? Derken gene kapattılar. Niye, neden, gene ne oldu, bilinmez! îki dakikalık bir yeraltı geçiti bu. Ona bakmasını bile beceremiyoruz. Nerde kaldı yeraltı trenlen işleteceğiz, Levent'ten Karaköy'e, Aksaray'a dek!.. Masal gibi bir şey şu Istanbul metrosu' Kaç yıldır yazılır söylenir, projeleri yapılır, şu kadar rnilyona çıkacak, yok Ruslar, yok Fransızlar, yok Japonlar yapacak diye soylentiler çıkanhr yıllar geçer bir şey olmaz! Istanbul metrosu konusunda en çok yazanlaTdan biriylm. On iki yılo*an beri boyuna tekrarladım: Istanbul'un trafik gıkıntısmı ancak metro halleder, başka hiç bir çare yoktur, diye... Bir;'|ür'Iü başlaülmadı bd^ı».©» y»»*8»ce.*ir bayli sözu edildi,"j^m^,*oniıç çıkmadı. l?e bir başlansaydı şimdiye dek bir hayli iiefîeTımtş oîurdu bu al*rfa. M% 4efMe «SiBn'den Aksaray'a bir hat bitirllseydi!.. Olmadı, olmao*ı. Herhalde yeraltındaki bu is göze görünmez bir yapıt tılacagı için hiç bir iktidar, hiç bir Belediye Başkını elatmak istemedi bu alana... Şimdi, iş işten geçtikten sonra Atabey bu konuya elatmak istiyop. «Tek çözüm yolu metrodur» diyor. Metro bir saatte 48 bin yolcu taşıyaeakmıs. Oysa aynı iş için 1400 otobüs ya da 13.500 dolmuş gerekliymiş. Aynca yeni yedl tane cadde açmak da şartmış. Hesap bu kacfar açık. öyle olunca niye bu çekingenlik, bu bekleme? Bir an önce lşe girişilse ya! Hem yabancı ülkelerden yardım da sağlanmış. Bay Başkana göre metro yapımı için Fransa 20 milyon dolar. Italya, Ingiltere, Almanya da onar milyon dolar kredi açacaklarmış. Polonya bile on milyon dola^lık ray verecekmis. Ne kaldı geriye? Ne kaldıysa onu da Istanbullular saglayacak, elektrik ücretlerine kilovat başına beş kuruş zam yaptın mı tarnam!.. Metroyu kim yaparsa, yapılmasında etken olursa adı ölümsüzleşir. Bay Atabey bu fırsatı kaçırmamah. Nasıl bir Hausman, sçtığı bulvarlarla Paris'e damgasınî basrmşsa, Bay Atabey de şu metroyu baslatmakla aynı duruma gelebıür. Istanbullulann kuşaklar boyu saygıyla «evglyle anacağı biı kişi olur. Heykeli bile dikilir belki! Hiç değılse bir istasyona adı verilir! Bu bo$ umutlarla oyalanıp duralım, su emektar Tünel bile işlemiyor baksanıza!.. önce onu açsak tşletmeye, ikide bir tamirat var diye kapatmasak kapılarmı! Kaç gündür bir önemli sorun oluvor Karaköy'den Beyoğlu'na çıkmak. Doîrm:«'ara söz geçirCmek olanak dışı.. Şişhaneye gideceksin, oradan Taksim'e bir dolmuşa daha bineceksin. Bu yağmurda, bu soğukta dolmuşçulann da yanına vanlmıyor zaten! En iyisi dayan ayaklarım dayan deyip vurmak Yüksekkaldırıma. Arada bir iyi ama her gün bu yolu aşmak zorunda olanlar re yapsın, hele öğrenciler, kadınlar!.. Neyse ki üçdört gCn önce açılmış. Bunu da ciddî şekilde duyurmazlar Fıkra yazarlığının geleneğidir ikide bir Beledlyeye çatmak. Ekmek derdi, süt derdi, et derdi, taşıt derdi, çöp derdi.. Bitmez tükenmez sorunları kentimizin. Ne düzelir, ne düzelme yoluna girer! Kendimi bildiğimo*en beri fıkracılar yazarlar yazarlar bitiremezler! Biz kötü yazarlarız. unuttuk Belediveyi' Başka konularla uŞraşıp dururuz Bugün ben de o eski pe'.eneâ? uyrium işte! Hiç bir sonuç alamayacağımı bîlriiğim halde bir Belediye yazısı yazdim Metro da metro, tünel de tünel desek ne olacak, demesek ne olacak. Bakin on yıl önce de yazmışım, sonuç hava! Bugünkü yazımı on yıl ronra cene okurum. O eünlerde de oturup «metro da metro, tünel de tünel» diye bir yazı yazar, o günkü görevimi yapmıs olurum!.. • . . ' . VİETNAM YİNE BOMBALANIYDR HELSİNKİ: KİMLERİN NE BEKLEDİĞİ BELLİ OLDU BRANDT YİNE DIŞ POLİTİKAYI ELE ALDI İRLANDA'DA DİNSEL YENİ HAKLAR FRANSA SOLA KAYIYOR. Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER berlerin yazdmasından korkan îspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi demirperde dısı ülkeler de yok değUdir. şiyor. «Irlanda. Cumhuriyet. .OrDe Çaujle. .Partisi ile mütteffkdusu» adı verilen tedhişçl örgülerine ^o 39 oranda şans veritünün liderleri ya tutuklanmış, yor. 1968 Mayısının neyecanlı oya kaçrmşlajdır. Bu arada hülayları içinde yapılan Hazıran kümet, İrlanda Cumhurıyetinde seçimlerinde De Gaulle'cıler büKatolik kilisesinin «özel duruyük çoğunluk saglamışlardı tkrrmnu» kaldıran bır anayasa detıdar partısı bugün asamblede ğişıküğini referandum ile sağla487 sandalyenin dörtte üçüne samıştır trlanda Cumhuriyetinde niptir. Bu çogunlugu koruyaKatolikler ve Protestanlar eşıt maz, fakat yoklamaların belirthaklara sahip olacaklardır Kutigi gibi, sol kanat çogunlugu zey İrlanda'da da yönetime iı alabilir mi? Alsa da Pompıdou' koyan Londra hükümeti de Pro nun Başkanhk görevinde kalatestan üstünlüğüne dayanan recağı da unutulmaıiıalıdır. Mxon jım yerine. eşit hak saglayan biı ve Brandt'ın dıs polıtıkaya agır rejim kurmayı tasarlamaktadır lık vermelen sayesinde seçımı Görünürde, Londra ve Uublin kazandıklarını gören Pompidou hükümetlen bu konularda ışbirda şimdi gezıye çıkıyor Ucakta lıgi halinde hareket etmektedirSovyetlen, ondan sonra da Jaler, Gün£yle birleşip birleşmeponya'yı ziyaret edecek. Çin'e de •me kpriusunda gelecek Martta gıdecek. Nixon da öyle yapma Kuzeyde plebışit yapılacak. Şodı mı?. nuncun birleşmeye karşı olacağı şimdı^den belli ise de gerçekleştiriten ceformların uzun vade ile birleşmeyı kolaylaştıracağı uroulmaktâdır tngütere ve ' İrlanda Ortakpazar'a gireıken, çatışmâ halinde görünmek istemiyorlar. \ EFAT Merhum Hasan Hüsnü ve Hadiye Egrumez'in sevKili evlâdı. Hediye Ejirilmeı'in kıymetli esi. Leylâ Tekelı ve Lâle Goksu'nuo DSbaiarı. Haldun Tekeli' vs Erkan • Göks'jVnB kayınpederl, Ramiz, Feridun, Ayse, Oya Tekell'nin ve Ebru Goksu'nun sevgilı dedeleri, doktor Burhanettin Onat'ın bacanağı, Salih Berker. Ourdane Onat ve Dr. Cemalettin Tavmen'in enişteleri, eski Donanma hâkiralerinden ve P.T.T. Zat İsleri Müdürlüjünden emekU AVUKAT 'MUAYENEHANE NAKLİ DrVEDAT İZZET YEGİNSU Vali Konagı cad. No:127 KonakAp.D.1 3 Ocak 1973 Tarüyimlen i r i r baren hostalarını yeri adresi VVillyBrandt: Bir ay önce seçimi kazanan Willy Brandt, gene Hür Demoki ratlan içine alan bir koalisyon kurmuştur. Scheel yeni hükümette de Dışişleri Bakanı kalıyor. Hü kümet Meclisten güven oyu almıştır. Ikinci Brandt Hükümeti dıs politikadan ziyade iç politika ile meşgul olacaksa da, Uk adımda yine dış politika ile karşı kargıya gelmiştir? F Almanya, Sovyet ler, Romanya. ve Polonya,ile norrrtal ilişkiİCT kurmuş. Doğu Almanya ile de anlaşmış ise de, Çekoslovakya, Macaristan ve Bul garistan ile. iliski kuramamııtır. Çekoslovakya ile iliski kurulmasını engelliyen, Prag hükümetinin 1938'de imzalanan' Münih Antlaşmasının imza tarihinden geçersiz olduğunun kabul edilmesinde direnmesi idi. Bir takım hukuk! problemler çıkaracağından Bonn buna razı olmuyordu. Macaristan v e Bulgaristan da Bonn ile ilişki kurmayı, Çekoslovakya'nın kurmasma bağlamışlardı. BildirildiŞğine göre, Çekoslovakya Münih Antlaşması konusundaki israruıdan vazgeçmiştir ve Çekoslovakya ile Bonn tekrar göriişmelere girişip, gelecek yüın ilk ayIannda iki ülke arasında Uişkiler kurulacak v e bu da .Macaristan ve Bulgaristan için kapıyı açacak, Brandt'uı «doğuya açıİma» 3. politikası da son asamasına varacaktır. bildirir. Te|:475016J Çiçek Reklâm: 1745 9175 J ı ° O KTOR \ Tank Z. Kırbakan ; \ J > 1 Üerı Saç ve Zührevl ] Hastalıklan Mütebasnsı J tstiklâl Cad. Parmakkapı ' ( N o : 68 TEL.: 44 10 73 'de kabu! edeceğini FERİT EĞRİLMEZ 22.12.1972 Künü Hakkın rahmetine kavusmustur. Cenazesi 24.12 1972 Parar günü oğle namazım müteakıp Sislı camiindtn kaldırı'ıarak Zıncirlikuyu ail* kabristamna defnedilecektir. AİLE5İ Cumhurivet 9198 Nixon'un Raporu: Arada, Nixon Kuzey Vietnam'm bombalanmasını ve Haifong limanınm maymlanmasını emretmiş ye sivil halk üzerine bombalar yağmaya başlamıştır. Oysa 4 yıllık Baskanlık döneminin blançosu hakkmda hazırlattığı 43 sayfalık bir raporda, Vietnam'dan söz edile rek, bir kuşaktan bu yana sürek li savaş hali içinde bulunan Vietnam halkmın artık bir ateşkes umudu içinde yaşadığı kaydedilip «ABD'nin Vietnam'da banşın sağlamlanmasmda oynayacağı rol de artık tamamlanmıştır» denilmektedir. Gerçeklere o kadar aykırıdır ki, Ankaradaki Amerikan Haberler Bürosu, bu konuda yayunladığı bültendeki rapordan bu kısımlan çıkarmıştır. Nixon'un bu davranışı, banşın yakın ol duğuna inandırılan halk arasında hayal kırıklığı doğurmuş ye yasama organlannda eleştirilmistir.. Sovyetler ve Çin. Kuzey Vietnam'a yardımda devam edecekle lerini bildirmişler. Hindistan, İsveç, hattâ Japonya üzüntülerini belirtmişlerdir. Kongrenin tahsisatı keserek savaşa son verebilece ğinden söz ediliyorsa da buna gidileceği şüphelidir. 1 Hind Pakistan İlişkileri: * ': t B. Milletler: Birleşmiş MUletier Genel Kurulu' 27. dönetnı sona ererken, Namibiya, Portekiz Roaezya. deniz hukuku, uyuşturucu maddeler, çevre kirlenmesl Amerika'nın B^I. bütçesine katkısı, Formoza'nın bıraktıgı boıçlarla ilgili, çoğu uygulanamayacak ka rarlar verdikten sonra bu dönemde en önemli maddelerden biri olan ' tedhişçilik sorununa gelmiştir. Mesele, gündeme Genel Sekreter Walaheım tarafmdah geçınhniş ve uçak kaçırılmasına karşı tedöir aiınmasınıöngörüyordu. Sıkı ve etkilı tedbir alınmasınâan yana olan Amerika. bu konuda gelecek yıl bir konferansro<toplanmaşını önerdi. İtalya'nın dahil olduğu bir grup Avrupa ülkesi hukulj komısyonunun bir antlaşma tasarısı hazırlamasını ileri sürdü, fakat Araplar ve Afrikalılar buna karşı çıktılar. Araplar. Israıl'e karşı tedhişçiliğin, vurt kurtarıcılığı, Afrikalılar ise Güney Afrika, Rodezya ve Portekiz'e karşı tedhişçiliği, ırk ayınmcınğına karşı savaş saydtklarından sonunda tedhişçilik sorununu türn aynntılanyîe incelemeK ve raporunu 1973 dönemtnde genel kurula sunmak üzere 35 üveli bir komıtenin kurulmasma 35'e karşı 76 oyla (Türkiye danil) karar verilmiştir. Karar hayal kırıklığı doğurmustur. TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞI GENEL MERKEZİNDEN 1973 yılı Şubat ayı içinde yapılacak Kızılay Şube Kongrele. rine katılarak seçmek ve seçilmek hakkına sahip olabilmek için 1972 yılının son gününe kadar eski Uyelerin aidatlarını yatırmaları ve yeni kaydolacakların da mahalli şubelerimlzde aslî üye kaydmı yaptırmak suretivle yıllık aidatını yatırmalan gerekmektedir. Üye kayıt müddetmin bitimine yakın günlerde bazı şahı» ve teşekküllerin tanzim ettiklerl bir liste halinde üye kaydı icin müracaat ettikleri ve tüztigumUze göre imkansız hale gelen üye kaydı için hukuki yollardan zorlamada bulunulduğu tesbit edilmiştir. Bu gibi müracaatlann kabul edilmesine imkân görülemediğtnden vatandaşlanmızrn son günü beklemeden şubelerimize şahsen müracaatla aidatlarını zamanmda yatırm&ları eerekmektedir. Keyfiyeti yardımsever vatandaşlanmızın bflgllerhıe sunanz,. Cumhuriyet 91W) Helsinki: Avrupa Güvenlik ve Işbirlifi Konferansı hazırhğı için 22 Kasımda Helsinki'de başlayan görüş melere Yugoslav temsilcisinin önerdiği çalısma plamnın kabulün den sonra 15 Ocak tarihine kadar ara verilmistir Batılılar planı des tekliyorlardı, Doğu Bloku da karşı gelmediğinden plan oybirliğiyle kabul edilmiştir. Karara göre, ön ce Güvenlik Konferansınm gündemi kararlaştırılacak, sonra da üç kademeli bir Konferans düzen lenmesi konusu ele alınacaktır. Konferans toplanmadan çatışnıa söz konusu olamazsa da tartışma lardan taraflardan her birinin Konferanstan ne beklediği belli olmuştur. Sovyet grubu sınırlarm sağlamlaşması, ticaretin genişlemesi ve teknoloji alış verişinin ge lişmesi ile ilgileniyor. Batılılar. insanlar fikirler ve haberlerin ser best dolaşması sorununa önem veriyorlar. Bu demirperdenin kalk ması değilse de aralanması demektir. lnsanlarm temasmı engel lemek için baskentine duvar çeken Doğu Almanya'nm buna ya naşması beklenemez. öteki Sosyalist üliceler bu derece asırı değillerse de, insanlann temasmdan onlar da korkuyorlar. Fikir ve ha Keşmir kontrol hattınm belirtilmesi etrafındakl anlaşmazlık hafta içinde kalktığından, geçen Temmuzda Butto ile Gandi arasında Simla'da varılan anlaşmanın uygulanmasına başlanmış ve Hindistan ile Pakistan, karşılıklı olarak askerlerini 1971 Aralık savaşından önceki sınırlara çekmektedırler. Fakat Hindistan 90 bin Pakistan tutsağını geri vermediğınden iki ülke arasında barış kurulamıyor. Tutsakları geri vennek için Hindistan, Pakistan'ın Bengaldeş'i tanımasını, Butto, TemmuzdaD önce Muciburrahman ile görüşmeyi, Muciburrahman ise, Butto ile görüşmeden önce, Bengaldeş'in tanınmasını istiyor ve düğüm bir türlü çözülemiyor. Arada Bengaldeş, bağımsızlığının yıldönumünü kutîamış, fakat iç duzeni bozuk, ekonomisi perişan. Pakistan'da cul sorunu yüzünden birkaç ay önce Sind eyaletinde olaylar çıkmıştı, şım di de Bülücıstân'da kabilelerle eyalet kuvvetleri arasında kanlı çarpışmalar olmuştur. Bu yönden Hindistan da huzursuzdur. Andra Pradeş eyaletinde, Andra kesıminın ayrı eyalet haline getirilmesi için ayırımcı kuvvetler hareltete geçmıştır." Pakistan'da Butto nüfuz kuramıyor, Hindistan'da da" Gandi, son seçimde kazandığı itiban kaybediyor. i binamız sizesans i getirsin! İSTANBUL ŞUBEMİZ ÖZEL ÇEKİLİŞLE 100.000 liralık yann TÜRK (İstanbul 30 25 Aralık Pazartesi gününden itibaren yeni binasında Radyoevi Harbiye karşısında) hizmetinizdedir. Aralığa kadar hesap açtıranlar ayrıca Yıl Sonu çekilişimize de katılmaya hak kazanacaklardır. Fransa'da Seçim: Amerika, Kanada, Federal Almanya, Hollanda, Japonya, Avustralya ve Yeni Eelanda'dan sonra Fransa'da da 4 Martta seçim yapılacagını Başbakan Messmer bildirmıştir. Amerika ve Kanada dışında öteki seçimlerde sola doğru kayma olmuşIUT. Kamuoyu yoklamalan, Fran. sa'da da sola kayma olacağını göstermektedir. Komimistler ve sosyalistler geçen Haziranda güç birligi yapmışlar ve seçim programı tizerinde anlaşmışlardır. Yoklamalar, aol kanada V* 44, Belediyemizde açık buJunan 9, derece kadro rnaaslı Fea e!err.anlıgına bir adet ınşaat mühendisl almacaktır. Memurin Kanununun 4. maddesindeld evsafı haiz olanlann 31.12.1972 tarihine Kadar bir dilekçe tle Belediye Başkanlıgına müracaat etmelerı rica ve llftn olunur. İpsala Belediye Başkanlığından İLÂN İrlanda: Irlanda'dakl tedhisçilikle GUney İrlanda Cumhuriyetinin mü cadelesi ise başanlı yolda geli DIŞ TİCARET BANKASI MOBAN 3015 (Basın: 25548/9177)