23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 10 Aralık 1972 eçen 5 ve 19 Kasım tarihli Cumhuriyet'te bazı yönlerini anlattiğjm «Hanedan Odaîart» birer konukseverlik. cömcrtiik Ve ikram merkezlerlyâi. Ankars İstsklâî Mahkemesinee 1926*da Çorum'a sürgün edilen eski îtîihatçılardan, ünîü yazar ve îikir adarrn Hüseyin Cahit Yalçm, bu «öda> lardan birinde misnfh* edilmi^ti. Ben o zaman Çorum'da değildim, fakat bunu iyi biliyorum. Daha önce İnihatçilarm iktidan dönemindc. 19İ5'te, Çorum'a sürgün edilmiş olan tammruş yazar ve hikâyeci Refik Hali^ Karay da yine bu Hanedarj Odalannm konuğu olmuştu. Onun «Memîeket FIikâyeleri»nde Çorum'dan renkli pasaiiar \ard:r. Eski Çorum Noteri Saym İhsan Sabuneuoğlu'nun. geçende Çîkm5<; olan «Çörunı Tarihi Üzerinde D^nemelerim adh değerij kitabmda hanedan odalan'mn tarihsel geîişimi de araştırılmış olsa>dı, bu ko'nu belkı daha bir aydmhğa kavuşurriu. 6 Olaylar Ord. Prof. Dr. H.V. VELÎDEDEOĞLU ruîrfun idadisinde tarih. coğtafya. kozmoğrafya <,astronomi) öğretmenliğine alaıynıştı. 1910'da vap"ıırla îstantuî'dan Samsun'a ve oradan da kifeaca «yaylı» dpnllpn tenteli aj'aba iîe Çorum'a gelişirnizde aîtı yafmdaydım. Bu yolcvıîuğu, halkm «bölük börçük» dedjgi biçtmdc, kopuk kopuk ?«hneler ve oîaylar holinde ansıyfsrum, Fakaf 1312 Bri]kan Hfirbını vo 13î4"dc Bırıncı Dunja Sava.şının başladj^ı gunıi i>ice hati! lıj orum İşte 1912 İlfi 1515 arasındaki birkaç yılda îlanedan Odalanna babamla birlikte bsn de giderdim. Daha doğrusu, o yaşımda bana *«Cahiller mcclıginde karar küan cahi}, ârifler mecli&me mıidavım «lan ârıf olur * diye tclkinde bulunan babam, bu oda ziyarptlcıinden kimisine beni de birlikte götürürdü.' Onun. bu 7iy«retlerde bana verdigi görevlcri 19 Kasım tarihîi yazıda saymıştım f*). va dolu kaplar içcıi iasmmağa başlamr Ve düzenli biçimde siniye yerleşürilirdi. Sofra faslı bitince, mindcrler tekrar sedire konuîur, herkes yerîne oturur ve az sonra misafirler: « E artık bize müsaade! Kal sağlığman, Ağam» di•h yerek. birer ikişer ayrıîırlar, yakmda oturanlar ise, Ağa'nm israrı üzerine, biraz daha kalarak birer sigara daha tellendiriılerdi. Ağa'nm bir gümüş labakası ve içinde ince kıyıimış, altm sarısi fkaçak» tütünü v e sigara kâğıds buîunurdu Bu labakayı ara" sıra mîsafirîere uzatır, onlar da elden ele geçirerek kendilerine» birer sigara bükerferdî. Misafirlerden kimisi kendi tabakassndan, Ağa için sigara büküp ona götürür v e Ağada bunu çubuğuna takıp manga'dan ateşliyerek tüttürürdü. Kîmi Ağalann çubukîar» çok.uzun olurdu. Ben bunlara oyuncak göziiyle bakar ve imrenirdıın. Okuyucu Mektııplan Şehitlerimizin anısına artık sahıp çıkalırri Şekor Bayrammda Geliboîu yarımadasmdaki sava? aîanîarım ve savasların hatırasma dikümiş «nıtlan dolaşîıni. Gezmin başındE zafer kazanmış bir ulu<un çocuğu olarak göğsünı gnrııv doluydu. Gezi sonucu ise bmierce «chidin yattığı bu toprakları ter : î ederken bâşım öndeydi ve ıçimi acı bir utanç duygusu kemıriyordu. Bir mületi yok • etmek içm yedı çeşit uîus bu çahülefc1 çıkmış ve beklemediiUen ma§lubıyete uğramışlardı. Oi'iann çocuklan kıtalar:ra>ı uzaklıktaki bu yerde ypnnenler için diktiklerr anıtiarda me/3lıklarda thtirasları uğruna ölenlerın hatıralarıt.ı bütün canhhgıyle yaşatıyorlardı Anıtlarm etıafmı çeviren duvart.'.ra erfîcn generale kadar bıriık, rutbe ve alfebetık sn'ava göre ölenlenn ısimlerını kazTelefon Başmüdürlükleri abo mışlar; anıtlarm yanma sembonelerıne kolaylık sağlamak hk mezarîıklar hazırlarniilar; ıçın bılmdıgı gırn yeni rehberkoydukları taşlara ısimıennı, yaşlannı, öldükleri tanhı bıla ler haziîiadılar, fakat bunlarm yazmışîardı. dağıtımında ayni sağduyuyu kullanmadılar. • . • Yabancılara ait bu yerieri Şöyîe ki: gördükten sonra Türk şehirlıkAnkarah abonelerin veni rehlennı aradım göremedim. Püberleri kapılannda.teshm edıltün Çanakkale şehitleri aaına dîkilmiş koca âbideyi görünce di. Tstanbul'un (diğer kazalanm büyük hayâl kjrıklıiîina uğuıbilmiyoruz, fakat tahkık edıdım. Buranın Türklere ait bır lebiiir.) Kadıköv şemtı aboneâbide oldugunu gösteren "sacîelerınjn rehberleri mahalli posce dalgalanan bayrak ve bir taş tanelerme tevzi edildı. üzerindeki Mehfnet Âkif'in beyitiydi. Hiç olmazsa savaşsn Aynı Istanbul'un Adalar kabırlikierin ve komutanlarm iszâsı aboneleri ise. (sanki Cezamıni kazıyamaz mıydık? Nerelandırıldıiar...) eski rehberledeydi alay komutanına vaııncarını Istanbul merkez postaneya kadflr tamam?tı şehit olnn sine, oradan aldıkları yenileri57 Alay? îstemezler miydi tnrj»ni de evlerine taşıdıiar. lup ettiklerinin yaninda kencl: Adanın uzak ve denizaşırı bir isimlennin âbideleşmesini. Insemt olduğu, bu işlemm abogilizlerin âbidesinde savasa kanenıri bir gününe malolacağı tılan gemilerinin isimlerinm düşünülemedi. kazılı oldugunu gördüm. Ne Esasen koli hizmeti de gören acıdır ki onlar gemilerini bile P.T.T.'ye bunun ne kadar kulunutmamışlardı. Biz ise kendi fetı olurdtı? topraklanmızda bizim için can Tevziattaki farklıhğm kaldıveren şehitlprimizın hâtıralanrılma'sı içm ilgililerm dıkkalına sahıp oıkmıyarak yenilenlene sunulur. rin önünde onları yenik düşür Tarih Olan Günler Babam sigara kullanmazdı. Bütün yaşamı boyunca ağzına alko! ve sigara koymamış bir adamdi. Yalnız «enfiye» çekerdi. Sigara tabakasmdan çok daha küçük, süsîü kutularda cepte taşman ve ara sıra ba$ vp işaret parmaklarivlç kisçük bir'tutam ahnarak buruna çekiîen knku!u tütün iozunı. enfiye denılırdi. Bu, her tütünden olmaz. özel olarak hazırlanırdı. rahmeüinin enfiye kutusunu, bir, yadigâr olarak, hâlâ saklanm. En sona kalanlara, dağıhstan önce, kimi zaman ' un helvası» veya, özeî olarak hazırlaamış «tel tel hel*ası» ikram odilirdi. Biz komşumuz ve hısımımız Ölçekzâde Hasan Ağa'nmki müstesna oîmak üzere oda ziyaretlerinden her zaman erken ayrıhrdık. Son sigara ve "helva fash ' bitince, son konuklar da dağılırdı. Ben 'holde a>akkabılarımı giyerkpn, o geceki zivaretten babama anlatacakiarımı zihnimde toparlamağa çahsırdım. Bir günlermi1}, artık tarih olan o günîer! ": (*) O ya7imda yrr alan «Bcdbaht ona derJcr ki elînde ciihelânın/KahroImak için kcslıi kcmal ü hüner cyler» beyti için Şinası'nin diyccck vcrde, dikkatsizük eseri olarak «Zi,va* Pasa'nır») Öemisim. Heınpn farkettiğim bu hatayı, o yazıoın devamı olan bugünkü yazıda diızeltmeğe hazırlanırken, edebıyat oi<retmeni bir fikra vazarı, qun!uk kos.esinde bu konuda nCüiıelâa başhkh kocaraan bir fıkra yazmış ve bizi vcâhil» yapmış. Şinasi Efendinin vMunacât» ı. babamm bana ezberlettiği Uk çihierdendi. Nef'î've na?ire olarak yazdjğı kasidesini de bilirim. Bu vazara bir edebiyat öğretmenına yaraşnıayan rıezaketsiz ve saldırgan üslubu ve konu dışı yakıştjrma ve isnatları bir v;na ilgisinden ötürü yine de teşekkür ederim. Merakli bir lı&nım okısrıımun. 1 beyti cZiya Paşa» nın olarak gostcren matbu bir dcrlemedcn kesip, saym fıkrocmm vazısı iie biVlikte. bana yollamak lutfunda bulundugu parçavı, edebiv uztnanı olmayanların ba?on dalgmhkla böyle yanılgılara düşebileceğini göstermck ıçin tek keiime eklemeden sayın fıkracıya posta ile gönderdim. H.V.V. Bsnİm çocukluğumda «Oıin» açan «rîart§rîan">'İBrflsın Mâdun/ârie, Tuhıncıi/Ade. KavukÇ"Zö<le, ALiybp,v!?âflr, Şüenâîünzâde. Eattalş&de, OlçckZc«k>. Küi'kçüzâde. Scvdim/gdc, VPIıpiFjazade aile3?i"İnİ srurftSlYOi'Urn, Bujılar arasına n zatnanA pnrr yenr 'zcnginîprden s,ayılan Afapzâde SÜ6Sİnı df> kaimak lâzım. Bunlardan KâVtlkçuzâde. SÜtaattin/âde ve Ölçekzâde'lerle aramızda hısımîık brtglantisı kuralmus; Vaktivle bu aücier, Velıriedeoiyllan'ndan ksz slmıskır, Bu aılrlerden hrıbirının bjr vtyn bırkaç koyu vardı; çımku ço£u, eski ajân ve pşrsı soyundan geliyordu, Feodal Çnğm kaIsntıîni'ıydı bunlar. Hanedan Odalarmda mîbafirleiT" önee kahvs ikram edılır, m snnra çay da gelh'di. Fakat ÇOİî , fipdnrtlpn Bîrinci Dünya Savaiınm etkısiylc kahve ve çav «foulunrnaz nçsneler» lıstosine girinCC, onlann y c ı n î , ıhlîimııi', bnl şerbeti, rkşi pt'kmnz ^crbcti gibi îçecpklcr almıştı. Bir süre Sonrâ de piya&adan kalkti^ı icin. ıhlaimr'Iann pekveya kurıi üzüm yardımıyle içildiğmi hatır Çerez Sofrası ' ' Bu kaplaı*da ncler 1 bulurimazdı ki! Meyvalardan, kiş elmaM, kış arrnudu. <üvcz» denılen bır lur miîbmula gelii'di. Bunlarm yanmda kımi zamaıi, özel olaı*ak saklanmlş, üstü buğulu. kaîın kabuklu.' ince uzun biçimlı, diri duruşlu. "küiür külür. taîh bir lezzeü olan ve adjna »Gelin parmağı» denilen kjs üzümü salkımlan, da bulunurdu. (Nedcnsc atalarımız damakta tat bırakan yemek ve ycmi.şlerdcn çoğufia kadm organîarmflan birinin admı vermişler! «Gelin parmağs» bunlarm en masuniu. cn yakısanı, en ince zevklisi ve estetik olanıdır, sanıyorurh.) »Bpn Iju kjş üzümünc bayıln1dım. Sofrasmda ondan buİGndürmayan ağalar bersim çocuk gözümden düşerdi hcmen! Çprbzlprdcn ise, basia cevizli sucuk olmak üzeıe, leblebi, ceviz içi,. badem, kuru üzüm, kuru erik. kuru kayısı. talh ve ekşi pestil gibi şeyler oiut'du sufrada. Gerpk meyvalar, gerek leblebi dışındaki çerezlor, Ağalarm bağ vc bahçelerinde, kadsnlar tarafmdan, daha ya^dan hazırlanırdı. Ben cevizli sucuğu ve simsiyah, pırıl pırıî paıiak gözleıiyle bana bakıyor gibi gelcri erik kurusunu.ve bir de badem içini çok severdim. Bugün dç scverim bunları! Ağa «buyur> edince herkes ayağa kalkar, uşak kei'evetin üzerinde misafirlerin oturduklan mindorleri yerdeki kilimin veya halının üzerine çelez sinisinin çevrcsini dolaşmak surcüyle yanyana dizer, Ronuklar bu minderlere bağdaş kurup meyva ve çerezlerden yemeğe başlai'lardı. Ağa ne kadar israr etse de, babam beni büyüklerle birlikte çerez sofrasınm başına oturtmaz, «O küçüktür. kendi yerinde yesin!» derdi. Doğrusu bu. benim de işime gelirdi. Çünkü Ağa küçük bir sahan getirtip hangi çerezlerden istediğimi bana sorar, ben de elimle, hemen her zaman, cevizli sucuğu eğer varsa gelin parmağım, yoksa siyah erik kurusunu ve bir de bad^em içini işaret ederdim. Tciefon rehberi dağıtınu yapılaııuyor Gelmesini Özlediğim «Vakît» * * Bcnim o yazıda {fnlaUıklanmdan başka bır gorpvım daha vardı: «Vakti gelınce» oda sahıbi ağa• nın îşareii üzerine dışarı çıkıp uşağı çağırmak. Ben bu 'Vaktin gelmesini» sabırsızhkla beklerdrm. Çünkü sonradan babama anlatabilmek İçin dıkkatle içcride dinlcmek zorunda olduğum türiu ciddi konulardan yorulan küçiîlc kafami dinlpndirmek ihtiyacıyle, dsşarıda birkaç dakika nefcs • alır, kcnarında sedef kakmalı takunya ve bakır ibrik bulunan ve bir idare kandili ile aydmlatılan büyük mermcr taşh abdesanede, duvara asıh, arkası düz, önü değirmi küçük çinko su deppsunun musluğunda elimi yüzümü yıkayarak rahalîardım.. Fakat «vakiin gelmesini» beklemektcki sabırsızhğımm asıl nedeni, uşağm Ağa!dan alacağı işarct iızerine, çok geniş meyva vc çerez sinisini odaya geüreceğini bildiğımdendi. Bu sini odanın ortasmda büyük pirinç mangalm yakınmda duran, açıhr kapanır tahta ayaklığin üzerine oturtulurdu. Sonra, evin selâmlık bölümü ile haı*cm bölümü arasındaki duvarda bulunan. dönıpe dblaptan mey Babam Velîdedeoğlu Hüseyîn Hüsnü Efendi Kıs gccclcri, îıaftada en az 34 gün Hancrian Odalannı ziyaref cden babam, daha bon doğm.ıdan öncp, Abdülhamit devrinde, îstanbul'daki bir larih dersinde birkaç kelime ile Fransız İhtilâUne değindiği için. okul müdürünün jurnal etmçsı uzerınc, koca Imparaiorluğun, Trablusuşam'dan Di~ yaıl^akn'a depın, birçok bolge^îndckî idadî (lise)îrrde uzuti yıllar tai'ih vo coğrafya öğretmenliği yapmıs. nihayet affa u^rayıp, tcnzili rütbe ile Istîtnbul ılkokullar müfettışlığınc1; Meşrutiyei'in ılânından sonra da kendi memlekeümiz olan Ço CAN YÜCEL İÇİN... OKTAY AKBAL müşüz. ' Hayır ! Avrupa Barışmdan vrupa Güvenlık ve İşbırkği Konferansımn hazırl'gı u;m Helsinkı'de yapılan görüşmelerin usul sorunu ile ılgili' maddeleri üzerinde anlaşmaya varümış ve sımdi 34 ülke temsılcısı gündem sorununu ele almışlard>r. Ulkelerın konfeınnba bağımsız o!,arak katılacakları ve ıttifak bağlantılannın bağımsızlıklarını sınırlandırma,yacağl yol lu Romanya tarafmdan ilerı surülen ön'eriye Sovyet deîegesinin.tepki göstermesi dışmda gö rüşmeler yumuşak geçiyor. Fakat ınean, fikır ve haberlerin alışvenşe açık olması sorunu tartışmalara yol açmıştır. Banlılar, BatıDoğu insaniarı arasın da temasların ve fikır ile haber alışverışımn serbest olmasını ısterken, demir perde kalkar diye Doğu bloku bu:i3 karşı çıkmıştır. Amerikan delegesi, «Hallî lar arasında ışbırhğıne ve serbestçe fikir ve bilgı alışvenşıne ögık bir dünya ıstiyoruz» sozlerıyle Batının goıuşunu beiırt•miştir. Türk delegesı Hamıt Batu da, «GerginUğin ortadan kaldırılması şorununun ınsani ynnlen de dıkkatle alınmalıcUr» diyerek bu gorüşe katılmıştır. Fakat bu sorunlar Hazııanda toplanacak asıl konteransta gorüsülccektir. • Şükran ÇELÎKER Feyzi Çakmak Cad. Şen Kardeşler Ap. Da. 11 BANDIRMA Hadiye OĞUZERTEM Kırmızı Sokak No. 29 HEYBELİADA «Demp, yaşadığım yalandı demeî» Yalan degıl. Düş de cîpğil. Kaskatı gerçck. Iki Eira telörgü bır duvar onundeyim. Bir j a n d a ben Bir yanda O. Can Yucel'le karşı karşıyayıy. Yasadığı yalan değil. Yaşadığimiz şu an oylesine gerçek ki1. Kışı ne konuşaLağını bilmiyor bazcn. ' Y u ' u n m c z dyle hep, ba^en susulur» diye ya/mıştı bir şiirinde, Öyle, bazen de su.mak serekır. Ama dakikalar sayilî. zamansa uçup gıdıci. Konuîjuyıjruz ordan burdan O, birkaç yilhğına kapatılmı.ş buraya. Bense çıkıp gıdeeeğım az faonıa. Bir döütu bırakıp arkamda, o kapatılmış d"ünya&mda. Şİİrlerİyle. kitaplanyle, anılarlyls ba^başa. Bir gunluk yaşam boğuşmasma ko'jacağım,, Csn Yücel bır kitap çevirniiş. Birçok kitap çevirdi daha önce de. îşi bu, çevırrr.enlık.,, Yazar, şair, duşünur bir kiçi, ama para kazanmak için çevıri yapmak» gerekir çoğu ke/. Can Yücel de çok iyi bir çevırmcndir. îngilizceyi İyi bılir, ama Türkçeyi, gündelik yasamın, l^alkın dilini çok daha i>ı. Oynar sözcüklerlc... Koskcca Batıh şairleri • birer Turk saiıi yapar, onları Türk şairlerıymıs gibi* konuştuTur. Bambaska bir çeviri anlayışı vardır. Ataç «Yazar Türkçe yazsaydj boyle yazardı» derdi ya, iste ona ben/er Can'ın çeviri anlayışı. Yazar Türk olsaydı böyle va7ard"ı der sanki . Bu yü?de/ı çpvıriIprinin tadma dovum c.lma?, özellikle çiir çevirileri bır yaratmadır. Bu vüzden eskımP7, belleklerden silinmez. Açın «Her Boydan» kitabını okuyun. Can'ın îngiliz, Amerikan 'şairlerinden yaptıgı çevinleri Birbirinden güzeldir, başarıhdıt hcp?i... Evet. bir kitap çevirmis Can. Adı önemli değıl. Okumadım da üstelik. Para kazarjmaM gerekli, ne vâpacak öyleyse bir çevirici. vavımcının i^tecriği kıtabı çevire'cek. O günlerde ne tür kitaplar ssıtıs yapıyorsa yavımcı da o tür bir kitap çevirtip vayımlavacak. O da para kazpnacak. çevırpn de ' Ama o çevirdiği kitabı suçlu gnrmüşler. Bu yüzden Can Yüeel yedibuçuk yıl hap;"? mahkum nlrnuş Sucu bu, bır kitabı Türkcrye çevirmek. Çevirid, fidı üsiunde. bir dilden başka hir dilr> bir kitabı çeviren kısidjr Kıtabın icindekiler onu ilgilenriıımez. çevirİCİ O dü?üncclfre katılma?. Hitler'in vapıtını rîa cpvrrtırlpr ^iz^ Paı*'*' karsıîiETpdît M a n ' ı t ! vapıtını da .. B:r i^tır, bu ugraşfır. bir meslckfir çcviripilık. Ama yürürlukteki vasalar çeviriciyi suçlu t»Örüvor Rcnce yanlis bir vasa Güeüm olsii Anayasa Mahkemesine basvurup çeviricılenn suçlu olduklannı santayan maddeyi dcğıstırrirdim. Böyle gncii olan kurulusbtr niyp yapmazlar bunu. anlamam Bir çevirici niyp suçlu olsun çevirrii5i kitnptan, niye bir. kitap çevirdi 17 diye yıllar yılı hapi?te yatsın .. * ., Birden HâKnnÂli Yücel'i hatırladım. 194P50 yıllanydı Vfirlık Yayınevinrîp karşilaştlk Oulu Can'ın şiirlerindcn bahsctlı «Bnnrion ıyı yazıyor» ded"İ. E'/bere mısralar okudu. Bır kitap çikarnfaknııs Can Sevcn doluydu oğlunu anarken... Can'la tclnrgtlpr arrbnda konuşurken bu ır/ak şiirli anı ya,«;> dım. Sonra bıraktım Cnn'ı orda. Gene gclırim rlpdîm. Bir yoku$tan İnmeve baslaıiım Ü^küdar'a dogru. «YÜrunmez öyle . ba?en susulur». Su^mak, yerinde saymak mıdır? Hayır. güçlenmektir bir yerde Çabsmaktır. aramaktır. yeni bir spylpr bulmaktır. . Sonra. açtım «Yazma» sını Can'ın Bır kez daha okudum nnı Yor ver çi?erek: «Bu dunva.yoruldu mu kuşlar divpdır» demıs «Yn^mak riururkpn dusünmek niye» ş «Başka türlü bir spy bonim ifiîediğim» demiş. «Bekle, içını rlnksün, konussun hu'/ün» rfpmıs «Her kuş ıstedıği yere* konmvıs / Çımon i^tediği veşile / Agaç sevdiği mevsime» riömis. «Yzni volni7b»mı oebinde unuttuğun / Bir boş cigara pakcti çibi. bir bo" nnınrta / Cıkarip. acıp. kfldırıp atabilecck misin'» demiş . Sair Can Yucel, az yazmış, ama gerek^ir. sevlçr vHzmamıs îçinden kopardı^ı. gerçekten yasavıp duv, du&u mısraJar vprmis hize • «ünutayım bir ?nd? her seyi / Bir tuhaf âdern olrTugiımu Cpn adında» Günler, haftalar, avlar geçerek. Can dolduracak" zamanmı. Siırler vazarak. eeviriler vaparak, düşler kurarak. vn^ami duvarak. anlamını tadarak Bir gün gpne okuvnngi7 siirlpripi, cevirilprini «Can admdaki bir tuhaf insanoğlunun* do^tça sovİp^iVrini ö7İcverek... A HELSİNKt ĞU BATI RÜŞLER DE GÖRÜŞMELERINDE BLOKLARI DO ÖĞRENCİ SORUNLARI Bizler imkânlarımız yettiğince ve kendi çabalarımızla lise sıralarında dirsek çürütmekteyiz. Fakat bu çabalarımız sonuçsuz kalmaktadır Bu duruma göre de öğrenci, başarısız savilmakta îr".nhı>n fevıtı chşma itilmftktedir Binlerrp anne ve babanın böylece evlâdmdan beklediği büyük adam olma arzusu sönmektedir. öğrencinm yıllarca harcamjş oldu&u çabanın değeri sıfıra inmektx?dir Günümüz Türkiye'sinde bunu örneklerle açıklamak k'abildir. Binlerne öğrenci eli boş işsiz, güçsüz zamanını harcamaktadır. Hiç bir kuruluş, askerliğıni yapmadığı için iş vermemektedir Resmî müesseseler bunlara kapahdır Acaba bu binlerre gencin durumu ne olacak? Bakanhk bu duruma bir çare bulamaz mı? İlgililere sesleniyoruz. Ne zaman bu spfplpttfcn. işsizlikten kurtaracaksmız bizleri? Biz de insanca yaşamak ve meslek sahibi • olmak istiyoruz. Bu ise öğretmenlik hakkımızm geri verilmesiyle mümkün olacaktır. Ilgililerden bunu bekliyo ÜSTÜNE GÖ NATO'NUN TAKTİĞİ LONDRA DUBLİN YÂKLAŞMA HÜKÜMET , TRALYA • " « • * v HÜKÜMETLERİNDİL YÜZÜNDEN AVUS' . * ' . • • Temizlik İşleri Müdürüne Tesekkür Senelerdır okuruz. Herkes Belediye'den şiköyet eder. Ben aksini yapacağım, tesekkür edece§im. Dikkatimi çekti. Son günlerde sabahları, Eminönünü meydanı, meydandaki köprüler ve Kvılata köprüsü, Karaköy'ıtemiz* lenmektedir Fakat, ne yazık, birkaç saat içinde tekrar her taraf kâğıt parçalan. meyva kabuklan ve sigara kutusu, îzmarit ile dolmaktadır. Ama. şurası d» gerçek .ki, halkın elindeki çqpü atması için gerekli çöp kutusu yok denecek kadar az. Yalnız ofobüs duraklarında. bilet atmaya varayan ufak kutular mevcut. Şehrin belirli yerlerine, özellikle, köprü ve mevdanlara, oldukça sık bir şckilde yeteri kadar çöp kutusu konursa. bir süre sonra halkımızm elindeki çöpü yere değil de yakımndaki kutuya atacağin dan eminim. Dr. Kâmil KUŞÇUOGLIJ Yeni Levent, 13, Blok A3 BUNALIMLARI < SEATO'DAN CEKİLECEK Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER da tedhişçiliğe karşı mücadelede birleşmişlerdır. Bu birleşme Ulster şorununun çözümüne yar dım edebilir. ilişkilerini tir. « . keseceğini belirtmişbir varlık tanımadığmdan ve Güney Vietnam'ı, Vietnam'm Güneyi saydığından, askerlermi özyurt topraklarından çekmiyor. Yabancı toprakta oldugunu kabul etmiyor. Anlaşmanın uygulanmasını engelliyen başlıca konu budur. Nıxon, bu anlaşmazlıkta, Güneyden ziyade Kuzeyı haklı görür bir davranışta görünüyor ve uzlaşmaya vanlmazsa Kongrenin Güney Vietnam'a yardımı keseceği tehdidi ile Van Tiyö'yü yola getirmek çabasındadır. Yeni Savunma Bakanı Richardson'a göre, Nixon'ın ikinci döneme başlayacağı 20 Ocak tarihine kadar barışa kavuşulacaktir. «Viva Allende»: * '' • Uzun bir geziye çıkan Şili'nin Marksist Başkanı Allende, P"eru ve Meksika'ya uğradıktan sonra New York'a gitmiş ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, Amerika şirketlerini suçlayan çok sert bir konuşma yapmı.ştır. Uluslararası Telgraf ve Telefon şırketinın Şili'de ayaklanma tertıp ettığini iddia eden Allende, do laylı olarak, Amerika hükümetini de suçlamıştır. Allende'ye göre. dpvletlestırılen Kennecott şirketi 30 milyon dolar yatınm yapmışken, Şili'den 4 milyar dolar transfer etmiştir. Başkanın nutku genel kurulda «Viva Allende» diye alkışlanmış, fakat Amerikan delegesi Bush, buna karşı tepki göstermiş, Amerika' nın, Şili'nin içişlerine karışmadığını ileri sürmüştür. Nutuk, Şili'nin smırları dışmda, gelişmi^ ülkeler sermayesinin gelışmekte olan ülkeleri sömürmesj gibi bir sorunu ortaya atıyor. Böyle bir durumda olan sadece 'Şili değildir. Allende, New Yorktan Cezayire gitmiş, oradan rla Sovvetler Birliğine geçmistır. Sovvetleri ziyaretinden sonra Küba'ya gideçek ve dramın son perdesi de orada oynanacaktır. BeEçika, Hollanda: Dil sorunu yüzünden BeLçika' da iscifa eden Gostin Eyskens hukümetı yerıne yeni bır bükümet kurulamamıştır İkınct Dün ya Savaşmdan ben 20'ıncisı olan Eyskens hükümeti 2C ücakta kurulmuştu Belçika'Oa P'ranfaiüca konusan Valonlar ile Ho!landaca konuşan Flamanlar p.ra sında dıl sorunu yüzünden bunalımlar çıkıyor. Vaktiylp Fransızcanm üstünlüğü vardı, Flamanlar bunu kırdılar fakat eşitlik de kolay kolay sağlanamıyor. Son bunalım Lıege böJgesinde Flamanlarla sarılı bölgede Fouron şehrı ile Brüksel'deki dıl anlaşmazlığından doğmuştu Kıral Baudouın, ıstifa eden nükümette İmar Bakanı olan Joset De Sager'e bunalıma çare bulmak görevını verdı. tsvıçre'de 2 değıl 3 dıl konuşuldugu halde bu konuda çatışmalar olmamasmm bır nedeni rejimimn Kantonel olmasıdır. Ünıter olan Belçika da belkı oraya gıdecek. Hollanda'da hükümet Surulamamasının nedeni ise partı kalabalığıdır. Son seçnne 20'den fazla parti girmış ve 14'ü Meclıste temsil hakkı kazanmıştır. Küçük partiierın temsılini önlemek ıçın F. Almanya'da olduğu Sibı. oyların n,'o 5'inden azını aıan partilerı temsil hakkmdan yoksun bırakmak düşünülüyorsa da, Hollandalılar. bunu demokrasiye uygun bulmuyorlar ruz. Arif ÇUBUK BURDUR NATÖ: ıNATO Bakanlar Konseyı biri kışın Brüksel'de, birı de ukbaharda uye ülkeler başkentlerınin bırmde olmak üz&re yıtda ikı kez toplanır. Şimdi Brüksel'de fcış toplanti^ını yapmış ve dün toplantı sonâ ertnışse de bu satırların yazıldığ) ana kadar bildin yayımlanmamıştı. Bakanlar Konseyinden önce Savunma Bakanlan toplanmış ve Varşova Paktı ulkelerinin silâhlarmı arttırmalan karşısında NATO'nun da silâHü kuvvetleri için 1973 yıhnda bırbuçuk milyar dolar ek para harcamasına karar vermıştır. Gırısile* cek «karşılıklı ve dengeh» sılâh ındırimı görüşmelenncle NATO «güçsüzlük mevkiinden» pazarhğa girişmek isteınedığinden bu tedbıre Daşvurmuştur. Bakanlar Konseyı de DU surun ile ılgılenmışür. NATO görüşmelerın 31 ücakta Daşlamasını önermiştı. Budapeşte de verdiği beyanatta Brejnev, bata,rihı uygun bulduğunu söylediğınden gö rüşmeler Ocak sonunda başlayacaktır. Bakanlar Konseyı Avrupa Güvenlik ve İşbırlı&ı Konteransında ızlenecek yol konusunda da kararlar almıstır. Bu konferansta NATü uyelerı dayanışmalı davranmak istiyorlar Ortadoğu: Orta doğu savaşı geçen hafta Arap topraklarından B. M. Genel Kuruluna götürüldü. Burada Araplar o kadar kuvvetlidirler ki, İsrail Dışişleri Bakanı Abba Eban karşılarına çıkamadı bile. Arapların ve taraftarlarmın yaylım ateşi karşısında, îsrail temsilcisi Tekova'nın savunması zayıf kaldı. İsrail ve Amerika sorunun Genel Kurulda görüşülmesine karşı ıdiler ve engellemıye çaba harcamışlarsa da başarı elde edemediler. Büvük çoğunluk Aranjardan yanadır. Fakat Sovyetler ve Çin birbirıni İsr^irden yana olmakla suçladılar. Kimseyi inandırmayan Pekin Moskova cilvesi. 18 Asya Afrika ülkesi' tsrail'i «Kuvvet yolu ile toprak k'azanmama ilkesine bağlılığını açıkça ilân etmeye» çağıran ve «îsrail'den, işgal altında bulundurdugu Aran topraklarından derhal ve koşuisuz çekilmesini istiyen bir karar tasarısını Genel Kurula sunmuşlardır. Tasarı avrıca B. M üyeİerini «İsrail'e. Arap topraklarının işgalini sürdürmesini sağlayacak vardımda bulunmamava» cağırmaktadır ki. hedef Amerika'dır. Tasan dün oylamaya sunulacaktı ve geçer, fakat asıl savas sahnesi New York'ta değil, Orta dogtı'dadır. ACI KAYBIMIZ Karadeniz Ereğîi'si eşrafından merhum Musa Çöğendez ile merhume Fatma Çöğende^'in oğullan, Nuran Çöğendez'in sev^ıli psi, Tayfıın ve Tunç'un biricik babaları, Hacı Şerife Cerrahoğlu. Melek Uncu, Meliha Hançer, Mualla Çöğendez ve İsa Çöğendez'in kardeşleri, Eşref Çöğendez'in ağabeyi, Emine Zeren İrfan Cerrahoğlu Nuri Cerrahoğlu, Yüksel Gerrahoğlu ve Tfakat Bilgin'in davılan, Metin Çöğendez ve Özlem Çöğendez'in amcaları, Neclâ Çöğendez'in kaymbiraderi, Rahime Sulu'nun damadı. Mehmet Sulu ve Hâkim İbrahim Sulu'nun enişteleri iyi insan '..; '• ; . ' Gemi Makinisti ve Enspektör • MUSTAFA ÇÖĞENDEZ 5 Aralık 1972 günü Venedik'te vefat etmiştir. Genazesi 10 Aralık 1972 Pazar günü öğle namazmı müteakip Şişli Gamiinden ahnarak Zincirlikuyu kabristanma defnedilecektir. AİLESİ (Çelenk gönderilmemesi rica olunur.) Gumhuriyet 8845 .•••••••••••••••a Vietnam: • ' Geçen Pazartesi Paris'e dönen Henry Kissinger, Kuzey Vietnam politbüro üyesi Le Duk Tho ile görüşmelere başlamıştır. Kissinger bu görüşmelerde, Kuzey ve Güney Vietnam arasında arabulucu rolünde görünüyor. Ge cen Ekimde Amerika ile Kuzey Vietnam arasında varılan dokuz maddelik anlaşmaya karşı çıkan Güney Vietnam Başkanı Van Tiyö, bunun uvgulanmasmı engellemiştir. Van Tiyö, Kuzey Vietnam askerlerinin Güney Vietnam'dan çekilmesini istiyor, Kuzey ise, Güney Vietnam diye Avustralya: Yeni Zelânda'daki seçimden bir hafta sonra Avustralya'da yapılan seçimde de Ortanın Sağmda Liberal Country (ülke) koalisyonu yenılmiş ve 23 yildanberi muhalefette olan ortanın solundaki İşçi Partisi seçimi kazanmıştır. Düşen Liberal parti lideri William Mc. Mahon Başbakanlığı İşçı Partısı lideri Gough Whitlam'a bırakmıştır. Buradaki gelişfneyi de ikl etken yaratmıştır: Amerika'nm Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişki kurması ve İngıltere'nin Ortak Pazara girmesi. İşçı Partisi. eski hükümetin. Amerika'nın Global politikasma kapılarak Vietnam savaşına sürüklenmesine karşı ve Çinle ilişki kurmaktan yana idi. İngıltere'nin Ortak Pazar'a girmesi de Komenvelt bağlarım gevşetiyor. Yeni Zelanda gibi Avustralya da hemen Çin ile ilişki kuracak, SEATO'dan çekilecek ve dış politikasının ağırhğını Pasıfik bölcesınde toplayacaktır. Yeni hükümet. Fransa'mn Pasifikte nükleer deneme yapmasma da karşıdır. bunu önlemiye çaba harcıyor ve önlivçmezse, Fransa ile diplomatik VEFAT Sirketimizin kıymetli makinist ve enspektörlerinden. iyi insan TEŞEKKUR Kıymetli eşim, aile büyüğümüz vo aziz varhgımız Danıçtay 2 nci Daire Reisliğinden emekli, eski muhariplerden İrlanda: Mustafa ÇÖĞENDEZ 5 Arahk 1972 tarihinde Venedık'te vefat etmiçtir. Sayın ailesi ve vakinlarına başsağlıSı dileriz. CERRAHOĞULLARI Lmıımî Nakiivat. Vapurculuk ve Tiearet T.A.Ş. Mensıiplan H. CUDİ ÖZAL'ın vefatı dolayısiyle,kıymetli müzaharetlerini esirgemeyen. Beşiktas Muharipler Birligine. cenazesine bizzat istirak eden, çe'enk gönderen ve mektuo. telefon. telgrafla başsağlıeı dileyen bütün dostlarımıza en d'rin teşekkürlerimizi bildiririz. Fşi ve Ailesi «•••••••••••••••••••••«•••••••<I ••••••••• • •• SAMAT • ' MEZVJSLARl ENSTİTİJSİJ AUNACAKTIR BaşmCriıirlüSümü/fie hoş teknisyen ve usta tesisatçı* kadrolanna teknık hizmetlerde çalıştırılmak üzere aşagıdaki niteliklen taşıvanlardan yeten kadar eleman ahnacaktır. îsteklılerln diploma, nüfus cüzdanı aslı ve birer fotograf ile 12/12/1972 günü saat H.Ü0"te yapilacak sınava kahlmak üzere 11/12/1972 günü saat 17.30'a kadar Gavrettepe, Yıldız Posta Cadde?indekl Başmüdürlüğümüz Personel Servlsine müracaatları llân olunur. . , • . İ ST ANBU L TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ ARANAN ŞARTLAR: 1 Sanat Enstıtüsü mezunu olmak. (Elektrik, Elektronik, Radvo, Motor. Tesviye, Marangoz Yapı) 2 1» yaşından küçük, 35 yaşindan büyük olmamak (Usta tesısatçı kadrolarına tayın edileceklerın 3ü yaşından büyük olmaması gerekir.) ?, 4*kerli5ini vapmıs olmak. (Basm: 24429/8833) Dublin hükümetinın tedhişçi «irlanda Cumhurıyeti Ordusu» na karşı açtığı mücadele, Güney İrlandayı da karıştırmıştır. Hükümet parlamentoya sert tedbırler kanunu sunmu^tu. Munaleiet" buna karşı çıkmış ve kanun reddedilecek gibi görünurken I.R.A. Örgütü şehrin ortasında patlattığı bomba ile 2 kı'çıyi öldürmüş, 100 kişıyı de yaralamış, bunun üzerine kanun Meclisten geçmiş. Başkan De Valera tarafmdan acele ımzalan mış ve yürürlüğe gırmıştır. Gariptir. ki. I.R.A Örgütü, şımdi 90 yaşına basan De Valera farafından 1916 yıhnda kurulmuştu. Hapse atılan I.R.A. liderl Mac Stiofain, açlık grevını mey va suyu alarak sürdürmektedır. öteki liderler. ya kaçmış, va yeraltı faaliyetıne geçmıştır Hükümetin halk tarafmdan da tutulan I.R.A. ile mücadelesi kolay olmayacak. fakat bu davranış, Londra ve Dublin hükümet leri arasında yakınlık kurmustur. Şimdi İngiltere de, İrlanda BAYAN MEMUR .* ALINACAKTIIÎ . . Cumhurivet 8843 Başmüdürlüğümüz Şehirlerarasi İşletme Müdürlüğiinde boş 35 adet ve ileride bosalaeak memur kadrolanmn doldurulmasmı temmen 26.12.1972 pünü saat 14 00 de vapılacak sınavla veteri kadar Bayan Memur alınacaktır Aşağıdak? sartlara haiz olanların sınava girebiîmelerl icin nüfus cüzdanı dinloma (A^ıllan ile) ve bir adet t'otoğrafla birlikte engeç 25.12.1972 günü mesaî bitimıne kadar Gavrettepe Yıldız Posta Caddesindekl Personel Servisimize sahsen müracaatları 1lân olunur ACI BİR KAYIP Müessesemiz Müdür Mua'vini Sayın Seyfi Sıvacı'nın babası, İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜCÜ Ş 1 2 3 4 A R T L A R : Enaz Ortaokul mezunu olmak, 18 yaşından küçük, 35 va.şından büyük olmamak. Herhangı bır tahsil mües^esesi tle tlişkisi olmamak. îstenilen belgeler ile sahsen müracaat etmiyenlerin dilekçelerl muameleve kontılmayacaktır. AHMET SIVACFnm vefatını teessürle haber almış bulunuyoruz. rahmet, kederli ailesine başsağhgı dileriz. Merhuma Tanrıdan İSKENDKRUN DEMİR ÇELİK FABRİKALAR1 \LAK1 m MÜESSESE M VĞİ'l MENSUPLAR) M (Heriş Reklâm 2097) 8849 (Basıri: 25078/8834)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle