12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 7 Kaam 1972 ttfk MART MUHTIRASI, 1961 Anayasasında | ğ öngorulen reformlann hızla ve kesin•™ likle yapılmasını istedigi halde, aradan Iki yıla yakon bir zaman geçmiş olmas'ına rağmen henîız bu hususta dinamik bir hamle yapıldığı iddia edilemez. Bunun sebebl, sosyal va ekonomik reformlardan evvel blr zihniyet değiçikliğine olan kesin ihüyaçtır. Nitekim Türkiye'nin kalıplaşnuş, statik bün ' yeslne bir dinamlzm getireceğini ümit ettiğlmiz . birind Erlm Hükümeti, parlamento lçi ve dışı tutucu baskı gruplannın etklsiyle hareket serbestllğini kaybetmis ve çekümiştir. Bugünkü hükümet .ise, kendisinl sorumluluHara ve risklere atmadan zamân kazanmak taküğini uyguladığı kanısını uyandırmaktadır. . O, bu haliyle, tıpkı gemisini engin denizlere açıp, azgın dalgalarla boğuşarak uzak ve zengin kıyılara ulaşacak inançlı ve yılmaz bir kaptandan ziyade, fctyı sulardan aynlinayarak en yakın limana ulaşmak, ve orada gemisini yeni bir kaptana terkedip, kurtulmak isteyen «fsteksiz bir süvariaye benzemektedir. Her ild hükümet' de zaman kaybetmiştir ve zaman kaybetmektedir. Halbukl, askerl stratejide olduğu gibi, devlet yönetiminde de en önemli faktör zamandır. Daimâ değişen ve haretfet eden bir dünya içinde kaybedilen zaman; uygarhk savaşının Wr daha ele geçmemek üzere kaybedilmesine sebep olur. Bu ise sefaletin, cahiftiğin, ulusal gerilik utancının uzaması demektir. Unutmamak lazımdır ki, ekonomik ve politik bağımsızlık ve Cgemenliğin elden gitmesinin ana sebebi geriliktir. ÇaŞa uymamaktır. Yakın komşumuz Yunanistan, rejimi ne olursa olsun zihniyeti Batılı olduğu için, zaman faktörünü çok iyi kullanmakta, dinamik hamleîerle sosval ve ekonomik bünyesini hızla geHstirmektedır YunanMan yaphğı 15 yıllık planla, 1987 yılmda bugünkü hayat standardım, Batı Avrupa dilzeyine ulaştırmayı 6ngörmekte • dir. Economist dergisinin yazdığına göre bu, Gayrt Safl Milll Hasıla'yı iki misline çıkannak, yant nüfus başrna düşen bugtinkü 1.100 dolarhk seviveyi, 2.600 dolara ulaştırmak demektir. Binlerce yıldanberi dünya, sürekH bir değişiklik lçindedir. İHnci Dünya Savaşından sonr» bu değişiklik hızmı daha da arttırmıştır. 1939 dünyasıyle, 1973 dünyası arasındaki farklar, en Olaylar ve görüşler Zihniyet Değişikliği Refik TULGA EmekU Orgeneral ileri duşünceH" beyinlerf dahi şaşırtacak kadar büyüktür. Bilimsel araştırmalar ve teknolojik başanların etkisi altında bulunan bugünkü dünyamızda, fikirler ve olaylar hızla değışmektedir. Bu sartlar altmda Tflrkiyemizi ilgilendiren problemlere çözüm yolu aranırken; geri ve art düşünceli bir zihniyetle hareket etmeğe imkân yoktur. Bizi akıl yoluna gotüfecek, problemlerimizi maksat ve lıedefimizi kesinlikle ve en kısa yoldan elde edecek şekilde çtfîmeğe vöneltecek bir zihniyet degişikligine ihüyaç oldugu açıktır. Böyle bir degişikük yapılmadıkça Meclislerle icra kuvveti; partilerle kamuoyu arasmdaki frenleyici sürtüşmelerin ve çatışmalann, süregitmesi daima beklenmelidir. Ceçen iki yılın muliâsebesi bu hususta düşündürücüdür. Bu bilânço kayıplarla ve ziyanla doludur. Kaybedilen iki yıl içinde Anayasa'mn öngördüğü tek bir refonnun dahi başanlamamış olması, herşeyden önce, yapılması ve başarılması zorunlu ola» Su zihniyet değişikliginîn gerçekleşmemiş plmasından Ueri gelmektedir. • Ana yönbrini yukarda belirttigirftiz bü 'zihniyet degi?ikliğinde birind faktör ükir Istikrandır. Partilerfmiz ve onların liderleri, partl lçi v» dışındaki tutucu baskı grupîannın tazyiklerine cevap yerme> üzere dUsünce ve hareket isttkametlertnl sık sık degiştirmektedirler. Bu fikir istikrarsızhğının doğal bir sonucu olarak memleket sosyal ve ekonomik bunalımlara sürüklenmektedir. Bu fikir isükrannı bir yandan Anayasa ilkelerine sadakstla bağlılık. . Ste yandan bilimsel araştırmalar ve partl prensiplerl verir. Oerçekte bH tamamiyle aksi olrnakta, her iktidsra gelen parti ve hükümet herşeyden önce Anayasa"yı değiştirmekle 1şe baflatnaktadır. Bilimte Isteklerme uyulmamakta ve parti prensipleri uygulanmamaktadır. 1 Zihniyet degişikliğinde ikinci faktör, toplunaurj politik kontrolunun tutucu gruplarm baskısmdan kurtanlma Htzumunu ldraktir. Bu tutucu baskı grupbuı ailede baba ve koca, köylerde din adamlan, toprak ağalan; küçük kasabalarda esnaf ve tefeciler: btiyük çehirlerde ls adamlan ve çtkarcı aydınlardır.Bütün bu tutucu fcruplar hamleleri durdur makta, parülerl ve hükümetlerl statükoyu korumaya zorlayarak kendl çıkarlannı sürdürmeğe çabalamaktadırlar. Partiler ve hükünıetler bu baskılara boyun eğdikleri sürece refonn yapamazlar. Zihniyet degişikliğinde üçüncü adım, gerçekçi ve akılcı olmaktır. Akıl yolundan saparak duygusal etmenlerin etkisi altında kalan devlet adamlan, bir reformun istediği kadroyu bulamas ve planlı, programlı üerlemeyi, kesmliği ve azimliüği gösteremezler. < Zihniyet değisikliginde atılacak baska blr adım; sorumluluğu yüklenmek cesaretidir. Men> leketi 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971 ortanıına getiren kimseler sorumluluklannı idrak edenjemektedirler. Kabahati başkalanna atarak temize çılcmak için, türlü çeşitll C!) yollardan, kurtulu? kıyılarma ulaşmak için çaba sarfetmektedirler. Adalet Partisi'nin yaptıgı son konRrede söylenen sözlerden ve uzun söylevlerden çıkan tek anlam budur. Garip Olaylar Ülkesi B Sorumluluk ve cesaret Ciddl bir devlet adamı ve parti liderintn başta gelen özelliği, sorumluluğunu bilmek ve onun hesabmı acıkça vermek cesaretidir. ^ Memleketi bunalımlara sürükleyen anarşik hareketlerin sorumluluğKnu, bir avuç aydmm üstüne atrp, yapılan hareketleri rejime karsı işlemniş bir suç olarak göstermenin soruna çözüm getirecegi, ve bir insanı tarih önünde sorumluluktan kurtaracağı zannedilmemelidir. Vatandaşlann ezici çogunlıtSunun vatana ve Cnmhuriyete ne dereceye kadar bağh olduğunu olaylar her zaman isbatlarmstır Kırk tnilvonlıik bir kütleye oranla bir zerre kadar küçük olan aşın splcu ve aşın sagcılara karşı kanunun kendisine verdifii .yetkileri ve araçlan kuHanamamış olan bir hükümet başkanı. enfiasyon ve işsizlikle savasamamış bir yonetici. üretiml arttıramarmş olan bir Iktfdar, «mımlulugunun hesabtnı veremivecek kadar cesaretsis ise hiç olmazsa. çok konuşmamalı. düsünmeli ve susmalıdır. îahnlyette yapılacak en Bnemll degişiklik işte bu, sorumluluğu yüklenmek ve Onun nesabını vermek cesaretidir ÇünM sorumluluktan korkan reform yapamaz. Yarını görmeliyiz Eğer değişen bir dünya içinde müleümizln şerefine lâyık bir yer almak istiyorsak, hesaplanmızı günlük, hasis çıkarlarımız üzerine değjl, daima değişen bir dünyanın gerçekleri üzerine oturtmalıyız. Geçmiş ile ilgüerimizi, sadeca ulusal gururumuz olarak saklamah ve fakat güdümümüz, ömeğini mazideki herhangi bir olaydan almamalıdır. Zira tarthî metod. sorunlanmızı ç'özmede baa dersler ve tutamaklar verirse de, tam çözüm getiremez. Dünü degil,. hatta yannı defil, daha uzagı hedef tutan çözüm yollan aramak zihniyetine malik ohnalıyız. O!aylann arkasmdan koşacak yerde. onlara müsbet ve doğru hal tarzlariyle ön almalryız. önemli olan bugün defil, yarındır. ir sanatçı dostuma rastladım geçen gün. Merhabala»tıktan sonra ilk klasik suaü »ordum: Ne var ne yok tez.gâhtaî Michaux'dan bir tercüme yapmak için çalıjıyorum... dedi. TercCme deyip geçmeyin. Hele felsefede ve şiirde »onsuz zorluklan olan bir iştir Ama dığer konularda bile bir yabancı yaz^arın bir kitabını çevirecek kimsenin, büyük yanılmalara düşmemesi için o yazann kisUiğlni bütünüyle kavraması ve insanhk düşüncesi İçinde yerird, yurdunu, davasını öğrenmesi gerekir. Sanatçı dostum işini ciddiye alanlardan... Henri Mlchaux için on beş, yirmi eser katmış kitaplığına. Bunlarıa hepsi rlormal ölçüler dışına taşmamlş kitapçiklar. Ve ödenen para dokuz yüz .elli lira. Evet... Yanlış okumadınız: Tam dokuz yüz elll Bra. Bu parayı ödeyerek Türk kütüphanesine Michaux'yu kazandırmak isteyen sanatçı dasta sordum: Peki, bu tercümeye karşılık n« alacaksm? Hic. Buratı garip, acaj'ip, tuhaf, görulmemiş olaylar ülkesi Türkiye'dir. Telif Haklan Kanununa asla karşı değilim. Ve sanırım ne sanatçı dostum, ne de kitabı basacak yayınevi sahibi, Michaux'ya bir ücret vefmek niyetindedirler. Ve belkl de Michaux, isin içyüzunü bilmedlgi için eserlerinin kendisinden habersiz Türkeeye çevrlldiğini duysa, öteki Batıll yazarlara es bir davranı&la hiddetlenecek: • ' Bırsızlar... dlyecektir. Ama isin içyuzüna öğrense nasıl tfavranacaktır? Fakir bütçesinden üste para da ödeyerek Fransız edebiyat adamını Türk okuyucusuna tanıtmak görevini yüklenen Türksanatçı sı nasıl anlaşılmaz ve acayip bir durumda bulunmaktadır? " Hırsızlığm kahramanlık olduğu az bulunur olaylardaa biri midir bu? Madalyanın bir yanı bu. öteki yanına. gelince... Yabancı gazeteler, dergiler, kitaplar, Türkiye'de akıllan durdUracak pahalılıkla satılmaktadırlar. Haftalık bir dergiye bes lira, küçük bir kitaba otuz, kırk lira 6denmektedir. Bunlan alan çoğu dar geUrli aydınlanmız. Bunlan almak, okumak. yaymak. Türkiye'nin Batıya açılan peneeresini genişletmek demek, Türkiye'de ithal mall vıskiyi biraz daha pahah, ithal malı ciddi yayınları biraz daha ucuz satmak imkanı yok mudurT Vardır elbet Ama kim ilgilenir? Kim nğraşır? Kim zahmet eder? Bunlar oy meselelerl rfışında kültür işleri. Aramızda, isimsiz bir kahraman. cevireceği bir kitabın hakkını vermek için yirml kitaba dokuz yüz elli lira vermij. Oçbu . çuk aydın, dörtbuçuk bilim adamı kendilerine lüzumhı yüzlerce kitap ve dergi karsisında lokanta vitrinlne bakan aç çocuklar gibi yalanıp dururlarmı», kimin umurunda».. 16/Temmnz/19€2 SAĞDÜYU YOLÜ OKTAY AKBAL EVet Hayir RECAl SEÇKİN' ÎN ARDINDAN ecai Seçkin, durup dinlenme bilmeyen başanlı bir çalışma sonunda üç hafta önce. 61 yaşında hayata gözlerini kapadı. Fakat arkasında. kendisinden öncekine layasla değeri tartışılamayacak derecede büyük ve zengin bir hukuk uygulama sistemi bıraktı. Gerçekten bu sistem bizim mahkeme kararlanmınn yapısında ve gelişmesin de bir devrim olmustur. Seçkin, hâkimlik meslefine basladığı 1941 yılmdanberi karar lannda Batı metodunu uygulamayı kendisine belgi edinmiştir. Eski mahkeme kararlannda uzun uzun «Olduğnndan, bulduğundan», sözcükleriyle fikirler birbirlerine bağlanmaya çalışılır ve sonuca vanlmak istenirdi. Çok defa, nokta konulmadan, nefes kesilmeksızin süren bir kaç sayfalık karariarda ne denıl dıgi veya derulmek istendiği yeterince aydınlığa kavuşmazdı. Hükme dayanak tutuknak isteaealikirler karmakan^ık rumda potaya atıür ve sonuçta neye hUkmedildıği de çogu zaman açıkça belli olmazdı. Seçkin, kararlannda bu ortaçağ yolunu bırakan hâkimlerimizin başta gelenlerindendir. Kararlannda cümleler mümkün olduğu kadar kısa, basit. fakat yeterınce açıktır. Başka anlamlara gele cek biçımde ifadeler kullanmaktan kesinlikle kaçınmıştır. Aynca, Türk hukuk uygulama sında anılan sistemi yaymaya ve yerleştirmeye çalışmış ve bu çalışmasında üstün başari sa«iamıştır. Bu?ün uypulamada artık ortaçağ Rörünümünde bir mahkeme karan ile karşılaşmaya olanak yoktur. Recai Seçkin'ın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanı ve özellikle Yargıtay birinci başkanı olarak ortaya koyduğu kararlar bu gplenegi uygula . mada yerleştirmiştir. Bu devrim ı ci önderlik Seçkinın Türk buku kuna yaptıgı en büyük hizmetlerdendir. R . Beklenen şey oldu: CHP, Melen Hükümeündeki beş b«kanını çekti. Böyle bir kararın baan istifalara yol açması bekleniyordu, o da oldu. İki Bakan iktidar koltugunu CHP üyeligine üstün tuttu. Baa milletveki 1leri de bu karan beğenmediklert için parülerinden ayrıldıklanm bildirdiler. Bunlar beklenen olaylardı. Bir bekienmeyen şey oldu bu arada: Sayın Inönü'nün CHP'den ve CHP Malatya milletvekilliğinden aynlması . Kimse ummuyordu, bunu. Oysa eski Cumhurbaşkanı, eskl Başbakan, GHP'nin eski Genel Başkanı, Turkiye Cumhuriyetinin hayatta kalan tek kurucusu Ismet Inönü doksan. yaşına yaklaşırken yanm yüzyülık parüsinden istıfa etti. Nedeni de, CHP'nin Mejen Hükümetmden Bakanlannı çekmek karannın 12 Mart muhtırasına aykın düşmesi! Sanki Melen Hükümeti 12 Mart muhtırasındaki bütün istekleri yerine getirmiş gibl. ya da yerine getirmeye, gerçekleştirmeye doğru bir adım atnus fibü. . Şöyle ya 'da böyle gerçek şu: CHP, Melen Hükttmetini de»teklemekten vazgeçmiştir. Bu yüzden de kıyamet koprauştur. Nedenini anlamak hem kolay, hem zordur. Bir hükümet baskant kahinftsine beş.Bakan vermi^bir pastinia GenelBaşkanuıı oldukca agır bir dılle yermiştır, hatta suçlamıştır. Onun iyi saydığı her şeyin kendisi için kötü olduğunu açık açık söylemiştlr. Bunun üzerine Q partinin yüksek yönetim orçanı olan Parti Meclisi bu hükümetle her turlü ilişkisini kesmeye karar vermistır. Ne yapmak düşerdi CHP'ye? Hem en ağır şekilde suçlandınlacak hem de işi vurdumduymazlığa mı bırakacakh. Böylesine ne ad verilirdi o zaman? Ecevit de, CHP Parti Meclişi de gerekeni yapmış, beş Bakanın. hükümetten çekilmesini uygun görmüştür. Sorumluluğuna katümadığı bir hükümeti yazgıstna Uırakmakla en iyi yolu seçmiştir. Peki ne ohryor CHPli bazı milletvekillerine, bu arada sayın Inönü'ye? Haydi Melen Hükümetindeki Kodamanoğlu ve Öztekin gibi Bakanlann CHP'den istifalannı anlamak kolaydır. «Bakanlık koltufunu bırakmak bırakmaınak işte bütün sorun» demiş olsaiar gerekör kendi kendilerine! Bir daha ne zaman Bakan olabilir bu politikacılar? Bakanlık koltuğu herseyin üstündedir iktidar yerinde alanlar için. Üç gün, üç ay, üç yıl en çok sürse de . Hem Kodamanoğlu CHP ile anlaşmazhk halindeydi bir süredir. Öteki üç Bakanın ne yapacağı şimdilik belîi de*fl. Politikada kim kısa, kim uzun eörüşlti, kirn yalnıa iktidar koltugunu, kim kişili^ini üstün tutuyor göreceğiz bir kez daha... Sayın Inönü ise CHPGeüel Başkanlığına gönderdiği istifa mektubuada «12 Mart şartlan» ndan söz ediyor. CHP bu şartlara aykın davranmış Bakanlannı çekme karannı almakla .. Inandıncı bir söz degil. 12 Mart muhtırasr ortadadır. Orada istenenler neydi. Atatürk devrimlerinin sürdürülmesi; devrim yasalannın uygulanması,.reformlann mzla uygulanması... Hanpisi yapıldı, ya da yapılıvor, ya da yapümak yolunda? Atatürk devrimcileri her zamahkmden daha güç koşullar altında değil mi bir süredir? Atatürk devrimlerine «karşı» bir politika sürdürenlerin sözü geçmiyor mu, bir süredir? Reform sözcufüne avkın ne varsa hepsi yapılmıyor mu bir süredir? Atatürk*ün, tnönü'nün, devrimci kadrolann gerçekleştirdigi bütün uygarlık atılımlan tam ters yöne çevrilmedi mi bir süredir? Öyleyse nerede 12 Mart şartlanna avkın davranmak? Böv3e vapan herhalde ortanın solundaki CHP değil. iktidardakl Fe^ioğlu kafasıadaki MGP kadrosudur... Inönü birkaç yıl içinde birbirini tutmaz, düşüncelefi, eylemlerî ortaya attı, izledi; öyle ki şaşırdık. gerçek înönü han'gi sözün, hangi görüsün, hangi düşüncenin, hangi eylemin adamıdır, anlayamadık jnllardır! CHP'den istife mektubuada ilginç bir sav da, bu karan «memleket için sakıncalı gördüğü» diir. Hükümetin tutumu. Ba^bakanın sözleri, reformcu atılımlan uyutmak niyetleri, aşın sağa durmadan taviz vermek eğiümleri sakıncalı degil de CHP* nin kendi geçmişine, kendi ilkelerine bağh davranışı sakmcah! Niye? Sağduyu ile düşününce anlamak olanak dışıdır bunu... Kanımca, CHP kendine yakışan ytdu tutmuştur. Bu davranıflnı desteklemek, övmek Atatürk devrimcilerine düşen bir görevdir. Şimdilik söylenecek söz budur. DEMOKRASÎYE VE HUKUK DEVLETtNE İNANCI BÜYÜKTÜ. ÖZELLİKLE TOPLUMSAL YARARI, BİREYSEL YARARDAN. ÜSTÜN TUTARDI. TÜRKÇE KARARLAR YAZMADA ÖRNEK İDİ. Şevket MÜFTÜGİL Anayasa Mahkemesi Üyesl araştırmacı metodun . hâkim ol ptay ilftmlannda Türkçeci ıâhduğu görülür.. Sonuca gjden yol niyetin etkıleri açıkça görülmeklar saptanmış ve bu yöllann us tedfr. Bunda Seçkin'ın payı bütaca yapılısı, beslenmesı ve otu yüktür. ruşu duzene konulmuştuc Amaca ulastıracak düşünceler baska kararlarda yazılanlasdan söz e'dilmek suretiyle kuvvetlendirilmiş, başka hukuk' yapıtlarinda ileri sürülenler dayanak gosteSeçkin. düşüncelerin serbestçe rilerek karşılaştınlnus ve böy dile getirilmesini sağlayan bir or Jece karar sağlam mmine otur tamıa var. olmasını savunurdu. tulmuştur. Türkiyede, bir mah' özellikle Yargıtay Birinci Başkeme karannı olusturan düşün kanı iken görüsmelerin yöneticelere dayanak tutulan bir kaminüe gösterdiği tutum ve davrar veya bir eserden söz edilmeranış onun bu niteliÇini veterinsini ayıp ssyan zihniyet Recai ce ortaya koymaktadır. PikirleSeçkmie birlikte ortadan kalkrin bir tarafa itilmesiyle üzerınmıştır. de tartışmaya girişilmesi, baska zihin yapısına sahip kişiler araRecai Seçkin memleketimlzın smdaki aynlığı gösterir. Seçkin sayılı öz TUrkçecilerindendi. Bu kendi düşüncesine uygun düşniteliği, yazdığı mahkeme karar meyen fikirlerin açıklanmasını lannda ve hukuk alanında yayın âdeta teşvık etmiş, fakat bunlaladığı yapıtlarda açıkça belirmek ra kendi açısından doyurucu kar tedir. H. Oser'den çevirdifti Borç şıhklar vermek suretiyle kararlar Kanunu Şerhi (Ankara 1947) larda açık bırakmamak yolunu ile Yargıtay Tarihçesı. Kuruluş tercih etmiştir. Onun bu tutum ve îşleyişi (Ankara 1967) adında ve davranışı demokrasive ve huki yapıtlannda Türkçe hukuk te kuk devletine olan sağlam inanrimlerinin kullanılmasma özel cmdan Ueri gelmiştir. likle itina edilmiştir 1956'da Seçkin'in yine ' baska bir üsTSAt.M.'de kabul edilen Türk tün nitelıSi de dinsel dilşünceTicaret Kanunu'nun teknık ko lerle çağdaş bılım ve dUsünce yo misyon çalışma!arında gösterdı lunu birbirinden kesinlikle ayıği Türkçeleştirme gayreti bu ka rabilmiş ohnasıdır Bıldigımiz kadan ile çok müslüman bir nu metnınde ver ver kendismi beürlemektedir Rahmetli konu aile ırrahitinde yetışmiştir. tsşurken, özel sohbetlerinde da lâm dinin mukaddes kitabı bühi, hiç aksamadan, rehatlıkla öz yük Kuranı okuvup anlayabilme olasılığmı verecek derecede Arap Türkçe ile düsüncelerini dile ge dill ile tanışıklığı vardı. tslâm tirebiliyordu. Bu alıskanlık arbk dini üzerindeîri bilgisi engin, bu kendisinde ver etmişti. Bu çaba dinin koydugu temel kurallara smın sonucu boşa gıtmemlstir. inanışı gerek bicim. gerek esas Bugün ilk derece mahkemeler yönünden tam ıdı. Pakat çagdaş den verilen kararlarda veya Yar uvgarlık düzpvinin eerekleri ne ise, onlan yerine getirmekte herkesten önce gelirdl. Devlet görevinin söz konusu olduğu yerde, katılasmıs dinsel duygulann hâkim olabileceğini asla düşünemezdi. Toplumumuzun çağdaş uy garuk düzeyine varabfanesi için onun dayandığı düsünce Atatürk devrimcilifi ye lâiklik ilkeleri idi. İnanışta've uygulamada bu ıkt temel ilkenin birbirini tamamladıöi. birbinnden aynlmaz oldugu kam'indaydı. Aynca ve özellikle toplumsar yarann bireysel yarara üstün tutulmasını öngörefj bir zihîn vapısına sahıo olmasıdır. Özellikle Ariayasa Mahkemesindeki çalışmalannda bu düsünce biçimının etkisi açıkça görülür O kadar ki. kamü yarannın söz konusu olduğu yerlerde katılasmıs bir kazanılmış hak kura!mın dahi yumuşahlması gereğini savunmuştur. Gerçekten taayasanm başiançıç bölümünde açıklanan ilkelerle 11. maddesinde özeürlüklerin haneı halierde sınırlana bileceSım gösteren ilke bu savunmayı haklı kılacak bir nitelik taşrnıaktadır. Türk ulusu kaderde. tavançta ve tasad^ ortak ve bölünmez bir bütündür Cağdas uygarlık düzeyine Türk toplıımu capında ulaçabilmek için, toplum yarannı birevler veva bir % zümre varartna feda etmemek gerekir. Seckin'e göre. özellikle vasama calısmalannda bu mteliklprden voks'an olan bir öoğrultuda kendi sini gösteren düşiince yapısı Anayasava uyjrun' düşmez ve bu düşüncenin Urunü, olan vasama metnini de Anayasava uvcunluk denetiminde ceçerli savma olanağı voktur Kanun hükümlerinin voTumlanmasmda da söze değil. öze* önem vernfiş ve Anayasanm önsördüğü sosyal devlet, hukuk devleti ve kamu yaran iikeleri çerçevesmde gerçek çözüm yolunu tralmaya caba harcamış ve bu konuda âdeta önderlik vapmıştır. Türk hukuk topluluğu İçinde Recai Seçkin'in ven daha uzun bir süre doldurulamayacaktır. Onun ardmdan bizler ona çok seyler borçlu olduğumuzu duymaktayız ve daima duyacağız. Tannnın rahmeti onun üzenne olsun. Okuyucu Mektupları Sahipsiz Başkent Ankara, tanhmın en sahlpsiz devrlnl yaşıyor: Ki/.ılay Alanı bir laübalilık örneğı Urtada yarım kalmıs yollar, molozlar: östte «Temızlik ınsanın içinın aynasıdır» veya «Yerlere tükürmeyiniz> yazıiı dövizler. Beledlye* Başkanı kspnsini tstnıtn «divor. Mademkı alt geçil ın^aafı riurrluruldu. 6vle ise pislik olduîu gibi yerinde kalacak. döşüncesiad*. yım. böylcsıaeı^iöttitiüMi görKaldırımlarda yürümek bir â medim bu kentln lem Arabalar vavatann venn8. ESENRAHÇE Ank. de, yavalar yollann ortasında; ama karşidakı Beledıyenin paralı otoparkı boş. Bövle bir rezalet dünyanın neresinde »ar? Bulvara en yakın sokaklarda vıcık vıcık çamur. Gellşifiüzel inşaat işgalleri Birçok tahla perdenin genye çekilmesı mümkün iken Belediye scî çtkormıyor. Vatandaşın gelip geçm» hakkı ne olaki? Mühımplan üçbeş kurus daha fazla tşgahve resmi Kış geldı. musluklardan su akmıyor 17 vıllık AnkaralıVRT felevjzyon programlanm «mecburen» tztlyoruz rel»vizvonun eskivı» gflre maddJ o> lann)c!annın artmasına Rarşın vavınlann nite!lkl«>nnde blr düsme olrtugu sercek Vefersıa kameramanlarm eetrtıjı bol bol Hendek Orman tşletmesınde larlaverll verst* optik MvtlırmssttshJ Zevkgörevli bir Orman MühendJs siz ruhsu? habeî filmifn Hlc bir konu'maiar Muavini, emırle ilçe huduttan içinde özel teşebbüse ait TAM rtüşünceve ver vermeven «alaSAN Kerp«te Tshnkstinrfs im» turka» nrnenımlan Televızvon oaşiahıgi zaman, lat memuru olarak 2,5 yıl dır vazıfe görroektp ve orada tka amaç halkı effitrcıeictt fakat za^ manla herhalde ou amaç unumet etmektedır. Maaşını Devletten alan:,8ıel tuldu Simdt valmzca en lcötü teşebbüse maledilen bu teknik Amerlkan filmten ve dığet >açelemanın durumu Devlet H» malıklan sevrp^ıvnruz He)e blr çocuklanr televizyonu oroffrazinesi adına endise vericıdlr Sayın Bakan. teşkilS'ta telcnlk mt vrar m evier» sentik Bu eleman sıkınt'sı çekildigint ba prosramdB oüvüklerin vansma sm yolu ite i>ân ctnıışlerdt Bı» Dropramianna Izenlllvor Kaaraştırdık. iste eanlı mtsalını sınrı bir talcriimoi ornçrnrm vhnetmeğe çalısıyor büyümüş de veriyoruz. Günde 1 saat çalısan. bunun tcuçtllmDş nepsi varıiKD çevrekarşılığında Oevletten net 3000 lerden eeidiklerı bellt oovaiı balira mass alan ve Devlete en befciere dflnmtls çocuklar orogpahalıya malolan memur unva ramlsra tatılıvorlar Bu ve ounını elinde bulunduran ve »lay nun çibi orogrannlarls halka konusu edilen bir teknik ele sesienılecek onlars oir şevler verllecek Bundan varspçtjft hiç maa size yo» Saym Bakan. bu tşle bizzat olmazss (rülfür ortamını llgilenmediŞiniz tatdirde. bu lastırmasınlBr' elenıanı oradan kopanp alamıÇınar ÇAKM4K yacaksınız. Hatırlatması bitden. Sirhecı. Vlora Üan (Adı. adrrsi sakb) K»t: S \ o : 19 Düşüncede serbestçiydi «Televizyon yayınları nı mecburen îzliyorvz» '• Orman Bakanının dikkatine Araştırmacı ve Türkçeciydi Recai Seçkınin övünülecek baş ka bir yönü de araştırmacı olmasıydl. Kaleme aldığı veya ftöz den gecirdıfı kararlarda daima ^IIIIIIIMIIItlllllllllllllllllllilllllllllllllllllMIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIII'Kabataj Erkek Lisesi Matematik Öğr. ZEKİV.E GÖKTAN ile cl Ordu Saglık M. GALfP BOZALİOGLU Nikâhlandılar. 6.111972 Başkanı | BELMA DUMLU fle ERTUĞRUL TUNÇATAY Evlendller. KONGRE Hacı Atamet K5yu Sosyal Yardımlaşma ve Güzelle$tirme Cemıyeti. Giresun Aiucr» 29.111972 Pazar (fünü saat 10 da Kunıcesme Tramvay Cad. 704 wyılı kahvede yıllık kongresi yapılacajtındao üyelerto testiHeri rica olunur. tdare Heyetl Cumhuriyet 8039 Kadıkoy 6/11/1972 5 S S H !Ş ~ 5 = = 5 S S ^ ıiıııınııııııııiHHiuııııııııııınııııııiMinfirınııınııııırmııııııuıııııiı. • (Reklâmcılık: 2383) 8033 Bizleri derin acılara gark ederek aramıîdan ebediyen ayn S lan çok kıymetli Müdürümüz Saym Ahmet Dinç'in cenaze töre = nine telgraf göndererek iştirak eden Millİ Eğitim Bakanı Saym 5 Prof. Sabahattin Özbek'e bizzat gelerek ve çelenk göndererefe iş Ş tirak eden saym Valimiz Vefa Poyraz'a, tstanbul Garnizon Ku £Ş mandanı Saym Korgeneral Fikret Köknar'a, Millî Eğitim Müdü s riimüz Sayın Ali Yalkm'a, çelenk göndererek iştirak eden Be Jj lediye Başkanı Saym Dr. Fahri Atabey'e, Millî Eğitim Madüt = Yardımcılan, resmî v e özel okul müdür, müdüryardımeıları, 5ğ = retmen ve ögrencilerine, Tercüman Gazetesi Müdürü sayın Arii s Bâkioğlu'na, çelenk göndererek, telefon Ve telgrafla büyük acı S mızı paylaşmak lütfunda bulunan dost ve yakın arkadaşlanna ^ ayrı ayrı teşekkür edemediğimirden gazeteniz aracılığı ile minnet vo sükranlarımr w P r t î l Lii T TEŞEKKÜR | C ^ ^ A I ^ 1 1^ Y l ^ I? ^ ../,\ T.Ç. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Dekanlığından Fakultemizde münhal bulunan kadrolara Asistan alınacaktır. Genel Ekonomi; Pazarlama; Oretim; Turizm, Muhasebe; Ekonomi Politikası; tstatistikMatematik: Sosyal îlişkiler Kürsülerine sınavla asistan alınacaktır. Asistanlık sınavına katılacaklann; diploma, kısa hayat hikâyesi, hangi dala başvurdugunu ve hangi dilden yabancı dil sınavına gireceğinl belirtir bir dilekçe ile, bir adet vesikalık resim bağlayarak Fakülteden alacağı isftk formunu doldunnalan gerekmektedir. Yabancı dıl sınavı 8 Aralık 197S Cuma günü saat 10i» da, Bilun Sınavı 13 Aralık 1972 Çarşamba günü saat 10.00 da yapılacaktır. Devlet Memurları ve Oniversiteler Kanununun öngördüğü sartlan haiz olan ve Pakültemiz ile benzeri Fakülte ve denkliği bulunan Akademi ve YUksek Okul mezunu adaylann en geç 6 Aralık 1972 Çarşamba .günü saat 17.00'ye kadar, isteni!en belgelerle müracaat etmeleri ilân olunur. (Basın: î . 4726 23627/8024) Cumhuriyet 8029 İLÂN YÖN VEftEN DERG/ İNŞAAT İLÂNl DR. ZİYA GÜN VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN Istanbul Üniversitesi Dr. Ziya Gün Vakfma ait Eminönü Babıfili Caddesi 28 kapı sayılı hane yıkılarak yerine 1287 metrekarelik iki bodrum ve beş katlı tşhanı 1547.904 lira keşif bedelli inşaat işi teklif isteme esası üzerinden kapalı zarf usulüyle ihaleye çıkanlmıştır. Ihaleye iştirak edecek müteahhitler tekllflerini en geç 23 Kasım 1972 Çarşamba günü saat 15.00'e kadar tstanbul Üniversitesi Postahane üstündeM Dr. Ziya GOn Valnf Müdürlüfüne vermiş olacaklardır. İhaleye iştirak edecek müteahhitlerden istenilecek belgeler üıale dosyasmda belirtilmiş olup, dosyalar 200 TL. karşılığında Vakıı MüdUrlüğünden 13 üa 18 Kasım gUnleri mesal saatlerinde alınabilir. Vakiımız 2490 sayılı kanun hükümlerine tabi bulunmadığından, ihaleyi yapıp yapmamakta, ertelemekte veya dilediğine vermekte serbesttir. Cumhuriyet 8027 Istanbul Sular ldaresi Genel Müdürlüğünden Türk Standartlarına Uygun Muhtelif Ebat ve Miktarda Asbest Çfmento Boru ve Ek Aksamı Satın Alınacaktır. îdaremlz fhtiyacı TS102*ye uygun muhtelif ebat ve miktarda asbest çimento boru ve ek aksamı kapalı teklif alınmak suretiyle satın alınacaktır. tşin muhammen bedeli 546.000. TL. muvakkat temlnatı 40.950. TL. dır. Şartnameler çalışma sastleri İçinde bedelsiz olarak Tlcaret Müdürlüğümüzden temin edilebiUr. thaJeye girmek isteyenlerin şartnamelere göre hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplannı muvakkat teminatlariyle birlikte en geç 16.11.1972 Perşembe günü saat 14.00'e kadar Beyoflu îstiklâl Caddesi 379 No. da tdaremiz Zabıtlar ve Kararlar Bürosu Müdürlüğtine verilmesi gerekmektedir. Idare ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın: 23625/8025) YARIN CIKIYOR ECEVITİN OZEL DEMECI Cumhurivet 8034 KAYTP Sebekemi ve kartıuu kaybettlm. Hükümsüzdur. ERAL SELVt Cumhuriyet 8032 I I &AYSP Şebekeroi ve tanztlat pasomu kaybetum. HfikümsUzdOr. tbnüünı ÎAtNIZ Cumhurivet 8037
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle