14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 2 Kasun 1972 eçen aylarda toprağa verilen «Kuvayi MHliye'den Puat Canmı (1) kültür dünyamıza büibirinden ilgtnç kitaplar bırakmıştır. Bu kitaplardan biri de «Venezaelaiı Generai Miranda'nın Türkiye'ye Dair Hâtıratı» dır. 1965 yılmda İstanbul'da yayımlanan bu çevirisinde rahmetli Puat Canm, lnanılmaz uzaklıktaki bir ülkeden General Prancisco Miranda'nın (1750 1816) 1786 Türkiye izlenimlerini ortaya koymaktadır. Miranda'yla 186 yü önce ülkemizde dolaşırken, dikkate deger görüntülerle karşüaşıyoruz: 30 Temmuz 1786'da tzmir'den uenizyolu ila îstanbuTa ulaşan Miranda, önce bır karşıtlığa lşaret eder: «Limanın güzelliğl ve genisliği; durmadan, bir sahilden öbür sahile işleyen, kayıklann ve sandaliarın sayısı; Padişahın sarayı, bahçeleri, yahlan, köşkleri..., gorülecek şey. Ama, şehrin daracık sokaklarına bir girildi nil, bürün füsun, bütün tesir, uçup yokoluyor. Sokaklann pası kiri ve darlığı, diri ve ölü, kedl köpek sürüleri. !» (S. 27). Bu arada, bize inanılmaz gibi gelen bxr tepkiyle, tarihe kanşmıs bir «kurum» dan da söz ediyon «Yanmuzda bir Yeniçeri Ijulunmasına rağmen, sokaklardan geçerken, kadınlar hmçlanndan yüzüme tükürdüler. Çocuklar da taşa tuttular. Bu hıncın, Frenk1ler hakkında evde duyduklarından ileri geldiğl tnuhakkak. Yetişmiş kimselerde, böyle bir duypu görünmüyor». (S. 3031). Zaman içinde tarihe kanşan «kurum» da köla, ticareti: «Köle de, cariye de satılan, Esir Pazan'na gittik. Geniş bir han. îçerisi hıncahınç dolu Iken, (gftvur) oldugum için, benl sokmadılar. Satılanlan görebileylm diye, Hanm kapısmda bekledim. Genç genç kızların efendilerinin p«şinde çıktıklannı gördüm». (S. 37). 6 Olaylar ve görüşler Memleket Saat Ayar] Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL de geçerll olan bu düştincenin yanısıra Ikincl yaygın düşünce, bir Türk'ün kendi hükümeti hakkındaki yargısı olarak, daha da .anlamlıdır. Kısaca «Saat benzetmesi» diyebileceğimiz bn yargı, toplumsal yaşantıdan soyutlamnca insanı şu düşüncelere göttirüyon önemll oîan «saat» in işlemesi değıl, doğru bir biçimde islemesidir. Bunun da güvencesi ve ölçüsü «ayarlı» bir saatle uyuşumudur. Konu soyut bir biçimde ele alınınca, bir de saşırtıcı bir yanı ortaya çıkıyor. Ayarlanmamış bir saatin doğru işleyen bir saate göre doğruyu göstermesi münakün değildir. Halbuki duran, islemeyen bir saat, ayarlı bir saate gore, 24 saatte iki kez doğru zamanı gösterme olanağına sahiptir. niyetli bu toplumsal çabalan özlediklerl başanya ulaştıramamıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın bnderiiğınde gerçekleştirilen «Türk Devriml» Uedir ki bütüncül bir anlayısla toplumumuza çekl dUzen verilrai?, «saat» in ayarlanması sağlanmıştır. Atatürk Türkiyesl, bir yandan Tanziraafm ikiciliğinden doğan toplumsal kurumlan ve dünya görüşlerini «Kemalizm» adı verilen bir düşünce potasında entirken, bır yandan da «TOform» niteliğindekl çeşitli düzenlemelerle «ayarlamfl» işleminl tophımun btltün alanlannda gerçekleştirftıeye yönelmiştir. Zamanla eUtisiı olması beklenen toplumsal «tortu» lann güç kazanması sonucu «saat» ın tutukluk yapması kaçmılmaz olmuş, «geri» fcalması kaygı yaratınca da «müdahale» lere yol açılnuştır. Günümüz TürkJyesi, saatin yeniden ayarlanması demek olan sor bir geçitte bulunmaktadır. 1786 Türkiyesinin «ayarlanmamıs, doğru yanlıs, fakat daima işler» bir saate benzetilen chukümet» lni ortaya koyan «Bir Türk», kanaatimiıce kişisel bir görüşü yansıtmadığı gibi, güncel olan blr olguyu da dile getirmiyordu. Yapılan saptamada kamuoyunun bir yansıması kadar, süı'egelen bir durumun ifadesi de sözkonusu olmabydı. «Türk Devriml» ile ayarlanen «saat» in 1972Ter Türkiyesinde, gereksinmesi duyulup söeü edilen, fakat bir türlü gerçeklsştirilemeyen «refornulan zorunlu küması, pek de dikkat edilmeyen bir kusurun sonucu sayüabüir. lçinde buhmduğumus jamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yöntl içaret etmelidir». (2). Sanat eserinin yerine «Devlet çarku nı koyarak, gözetilmeyen «kusursu belirtmek znUmkttndür. «Devlet çarkı hem btr saat gtbi lçinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir». Böylece, «çağdas» olanı izleyen «saat» in yanına, ana doğrultuyu belirleyen bir de «pusula» katılmış olmaktadır. Geniş anlamiyle bu «pusula» Türk Devrimi'dir, toplumsal olusumlan belirleyen 1961 Ansyaaası'dır. Bunlara içtenlikle bağlı kalmmaması, Anayasa'nın toplumun yapısını etkileyen «öz» ünün ve «söz» ünün savsaklanması, bugünkü durumu yaratan ana «kusur» olmuştur. Kaptan pusulayı şaşınnca, nyanlara da kulak asmayınca on yıllık ara ile «deniz» bir kes daha «bitmiştiı». Niyet var mı? TRT döneminden önce «Türkiye Radyolan» haber bültenlerine başlarken «memleket saat ayan» verir, dinleyicilerin saatlerini ayarlamalan için de «gong» un çalmmasına kadar geçecek süreyi saniye olarak hatırlatırdı. «Doğru» bır !^leyjşi ülke ölçüsünde yayıp uygulamak, güzel olduğu kadar da yararlı bir istekti. General Prancisco Miranda'nın «hatırab» m okurken karşıla?tığım 1786 Türkiyesinin «saati», önüme serdiği cağnjnn rincirleriyle, beni «memleket saat ayan» na kadar getirmis oldu. Şimdl de zjhniml şu soru kurcalıyor: Acaba TRT «Türkiye saat ayarı» nı verme geleneğini yeniden çanlandırsa, sayısını kestiremediğim bir kitle «alaturka» saat kullanıyar diye, «hürriyetçi demokrasl» adma bazı liderler Devlet radyosundan buna da yer verilmesini Isteyebilirler mi? Işte, Türkise'nin temel sorunu, hangi «saat» e ve «pusula» ya göre hareket edileceği sorunudur. Hakikate ulasma niyeti ve çaban varsa, elbetta bir gün hakikate de ulaçüır. (1) (2) Kınnm yaptığı bu yerinde adlandırma !çin bakınız: Nünet Arzık, TUrkiye Notlan, Toplum Dergisi S 4, s. 18, 28 Nisan 1972. Dağlarea'nın bu ilginç görüşfl için Oktay Akbal'm şu Idtabı görülmelidir: Şair Dostlanm, Istanbul 1964, a. 23. Anlık doğrular ve ayarlı saat Şu halde, bir saatin olur olmaz işlemekte oluşu, yüklendıği görev bakunmdan bir anlam taşunaz. önemli olan, saatin.işler, dunımda bulunması değıl, doğru işlemesi ve «zaman» ı göstermesidir. «Durans saatin bir gündekl anhk doğruluğu ise çok söz götürür. Konuyu toplumsal plânda ele alacak olursak, XIX. yüzyılın başından bu yana Türkiye'de girişilen ve «Islibat Hareketi» denilen çabalarm amacı, hiç kuşkunuz olmasın, ayarlanmamış bir saate benzeyen devlet çarkmı, doğru işletmek olmuştur. Bunun için gereği ve zorunhüuğu duyulan «ayarlı saat» ise Batı dünyasmda aranmıştır. Üçüncü Selim'lerin, Büyük Resit Pasalann, tkincl MahmutTann, Yeni Osmanlılann ve Jön Türklerin bütün çabalannda ortak olan yan, bu «ayarlama» isteğidir. Ne var ki, telilçi bir düsüncenin kolaylığından grynlamamıs olmalan iyl General Miranda'nın günü gUnUne tuttuğu notlannın 16 Eylül 1786 tarihlisi beni derinden düşündürdü. Kisisel temaslardan doğan iki yaygın düşünceyi şöyle anlatıyor «Bir Tttrk, bir gün bana: (Dostum; hakikat, her tarafta bulunur: ayn ayn yollardan gitmekle beraber, araya engel girmedikçe, hepimız ona ulaşılmz); başka biri de: (Bizim Hükümetimiz, ayarlanmamıs bir saate benzer; doğru yanlış, daima işler) demişti». (S. 62). Araya engel girmedikçe ber yerde hakikate ulaşüabilir, bunun için aynı yollardan yürünmesi de elbette gerekmez. önemll olan, Hakikate ulaşma niyeti ve çabasıdır. GUnümüzde Şaşırılan pusula Bunu anlatabilmek İçin, Fazıl HUsnü Daglarea'nm bir görüjOnden yota çıkmamu gerekiyor. Ozanınuza göre, «Sanat eseri hem bir saat gibi KİTAP YILI NASIL GEÇTİ? OKTAY AKBAL Evet Hayır Dışı Yaym Durumu • asıl geçirdiniz Kitap Yılı'nı? Çok kitap okudunuz muT Eski kitaplarınızı cıltlettinız mi? Kitaplığımzı yeni bir duzene soktunuz mu? Bakın yıl sona eriyor, iki ay kadar kaldı bitmesine. UNESCO'nun 1972'yi Dünya Kitap Yılı ilân ettiğinı hatırlıyorsunuz dejjıl mi? Yoksa unuttunur mu? Evet bu yıl Kitap Yıh'dır. Niçin? diye soruyorsunuı bir del Niçin olacak; kitap, uygarlığın en üstün değeridir de ondan. Hattâ uygarhk demek, kitap demektir. Kitap olmasaydı çagımızın uygarlığı yaratılamazdı. Size kitap konusunda bir yığın özdeyis mi sıralayayım şımdi? Bakın üstüste yarışmalar yapıldı, dernekler, yayınevleri, dergiler «Kitap Niçin önemlıdir?» «Kitap her şeyin üstündedır» diye yarışmalar açtılar. Oy verdik, seçtik. Bir iş yaptığımıza inanJık. Kitabı yücelttlğınıizi sandık. Bu toplumda kitabın baştacı edilmesini öğütledik. Falan filan... N ANÎSA Turizm Demeği t«rafından Münih Olimpiyatlanndan önee diktirilen TV yansıtıa anteninin söktUrulmesi üzerine çıkan olaylar ve* TRT Genel Müdürlüğünün 27 Ekim 1973 Cuma gunü radyolardan yaptığj açıklama düîündıirücüdür. N Bir tamdık anlatıyordu: <Aldım kitaplan, paket yaptım. Bizim orda bir türbe var, kapısı kırıktır, ama içeri Kİmse gırmez. GötCrdüm oraya bir taşın ardına sakladım. Birkaç gün sonra bir gece gittim, ordan aldım, eve getirdîtn.» Neymis o kitaplar? Böyle gece karanhğında saklanan... Birtakıra çeviriler, orta yerde satılan, hâlâ sokak sergilerinde gördügüı müz, aldığımız. Emekli bir memur bu öykütü anlatan. Kitapsever bir kişi. Hem de Kitap Yılı'nı da beklememis bu is için! Okumak, aydırüanmak istemiş, kitaplar almıs parası yettiğınce. Almış, okumus da ne olmuş?.. Hiç; belki hiç, ama okumayı seven bir insan. Hikâye bu kadar,.. Kitap Yılı'nda kitap konusun*» herkesin anlatacağı Syle çok şey var ki! Bir gün anı olacak hepsi. Tath acı anılar yü^ kümüz arttı. Anı ne olsa tathlasır zamanla! Dayak yeseniz de, sövulseniz dövülseniz de yirmi yıl, otuz yıl sonra o günü hatırlarsmız, «Neydi o günler... Demek o dayağı yiyecek gücüm varmış, şimdi nerde o güç, o direnç..».dersiniz hayıflanarak; dovülsem de, inlesem de otuz yıl geriye dönebilsem öersıniz. Anılaşınca tatlılaşır geçmiş olaylar. Kitap Yıh'ndan da hepimizin Uerde anlatacağı birçok şey kalacak. Hani falanca gun sen şu kitabı saklayacak yer aramıştın. O san kapaklı kitabı sokacak delik bulamamıstık. Bazı kitaplar fazla gelmişti de sobada «tüketmek» ıstemişti bir dost. Baca kurum dclmuştu, nerdeyse ev tutuşacaktı. Böyle şeyler anlatılacak, yazılacak, yeni yeni kitaplar dolduracak. O gelecekteki Kitap Yıllannda okuyacağız belki de bu anıları, gulerek, neler neler de olmuş diyerek... Evet, Türkiye'd* Kitap Yılı nasll geçti, naşü geçiyor? Turk Dil Kurumu îstanbul ve Ankara'da birer sergi açtı, kitaplannı sundu okurlara, yüzde elli indirim yaparak .. Varlık Dergisi kitap tanıtma yazıları için bir yarışma açtı. Elıl Kitabevi kitabı öven şiirlerle özdeyişler için bir yarışma düzenledi, Koy öğretmenlerine Yardım Derneği de koy öğretmenleri arasında aynı konuda bir yarışma açtf. Daha başka, daha başka... Ufak tefek sergiler, kitabı öven birtakım yazılar... MUli Eğitim Bakanhğmda bu Kitap Yılı için neler yapabiliriz diyerek toplantılar yapıldl. Indirimli satışlar yaptı yayınevleri..O kadar mı? O kadar. O kadar da değil elbet. Zaman zaman kitabevlerinden, yayınevlerinden «yasak> kitaplar toplandı. Ama yanlışlıklar da yapıldı bu arada. Yasak olmayan nice kitaplar da «yasak» sayıldı nedense. Bilen bilmiyen kitap aldı, topladı, sakladı, bir daha bulamadı. Sokaklarda sergiciler bile kuşkulu kişiler sayıldı. l?te böyle geçti Kitap Yılı. Kala kala iki ay var yılın bitmesine. Ne Eğitim Bakanhğı, ne UNESCO, ne başka bir örgüt Kitap Yıh için görkemli bir seyler yapabilir. Geçti gitti koca yıl. Ne ulusal, ne de uluslararası kitap sergileri. Hiç biri yok. Hiç biri olmadı. Ne mi pldu? Kitabı sevdiren, yüce saydıran, önemli kılan, kutsal saydıran hiç bir ?ey yok, ama tam tersi ne varsa hepsi... Kitap Yılı bitiyor. Bitsin de kurtulsak!.. Kitap yüzünden nedir bu çektiğimiz? Gider alırsın dükkândan, korsun kitaplığına. Ya okursun, ya okumazsın. Bir gün bir de bakarsın, en büyük suçu işlemişsin o kitabı almakla! Neden, nasıl, niçin demeden kuşkular başlar, büyür. Kaçamazsın ellerinden, kurtulamazsın. Demek sen, o kitabı aldın, okudun, okuttun, •uçlusun der bir «es. Bazan en yakının. Bazan da kendin... Kimse demese de bir kuşku dolar içine. Kendi sansürcün olursun istemiyerek. Şu kitaptan anlam çıkarabilirler, saklamalıf Yırtmalı, yakmalı! Falanca gelir ö*e görürse ne der? Yoketmeli! Kitapsız yaşasak daha rahat ederiz deyip çıkarsın »onunda. Kitap olacak da ne olacak yani! Hiç değilse kuşkucuz, korkusuz yaşarsın kitapsız... Kutlu olsun Kitap Yılı'nız. Çok olsun kitaplannız. Ya da yokolsun kitaplannız! Kişi için mutluluk, içinin rahat olmasıdır. Kitapla mı rahatsınız, huzurlusuDuz, kitapsız mı? Siz seçin, siz bulun yolunuzu. Mutlu olun da nasıl olursanız olun! Kitaplı kitapsız. Kitap Yılı'nda bulup söyleyeceğimiz bunlar olmamalıydı, ama oldu i$te. Ne yapalıra? Kesin hOkUmlere yer verilen bu açıklamada TV yayınlannın henüz ulaşamadığı İUerimizdekl bazı kuruluş ve demeklerin TV vericileri ve antenleri kurmak amacıyle yasa dışı faaliyetlere giriştikleri ve bu gibi davranışların cezalandırılacağı açıkça belirtiliyor. TRT tarafından basına gönderılen tekziplerden ötürü Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ügililerinin kendilerine aıt haber ve yazılan gasetelerden teker teker taradıklannı gayet iyi bUenlerdeniz. Bu nedenle 1971' in ortalanndan sonra basında yer alan çeşitli illerdeki TV dernefclerinin faaliyetiyle ılgöt tap berlerin TRT'nin gozündea nagll kaçtığmı bir tlirlü anlayataâdjk. Haberlere gbre, tsulunduklan bölgeye televizyonu en tasa zamaıv da getirmek isteyen dernekler çeşitli çalışmalar yapmış ve vatandaşlardan para toplamış bulunuyoriar. TV derneklerinin faaliyete geçmelerinden yaklaşık olarak 12 , ay sonra ve Manisa olayı dolayv sıyla yapılan TRT açıklaması sonucunda illprdeki bu çahsmalar ve toplanan paralar ne olacakbr? 1971'İN ORTALARINDANBERİ tLLERDE TV. DERNEKLERt KURULDUĞU HABERLERÎ BİLÎNİYORDU. O ZAMAN NEDEN İLGİLENİLMEDİ. İLLERDEKİ BU ÇALIŞMALAR VE TOPLANAN PARALAR ŞİMDİ NE OLACAK? nm 35. maddesine aykırı olarak yayında bulunduklan gerekçesiyle yayınlann durdurulması ve yöneticiler hakkında gefekli kovusturmanın yapümasını istemiştirjt Fakat tüm bu çabalarm sonucunda, hattâ yargı yoluna başvurulmasına rağmen, TRT dışmdaki vericUer yayın yapmaya devam etmişlerdir. . tste şimdi yasalara saygı gösteıilme zamanı gelmiş bulunuyor. Fakat yine de biz burada sadece kendi kuruluşlanmıza ait TRT dışı radyolardan bazılannın dinJeyicilere gerçekten yararlı olduğunu ve Manisa Müftüsu tlhan Armutçuoğlu'nun «Bundan böyle Manisalılar Yunan televizyonu nh izlemek zorunda kalmışlardır. Kendi dini liderlerimizi televizyonda görmek istediğlmiz zaman, yayının durdurulmasından ötürü, karştmıza papazlar çıkıyor» seklindeki demeci ile 19724ün basından itibaren TUrk televizyonunun sınırlanmız dışından yapılan zarftrlı TV yayınlannı önlemek amacıyle genişlediğini hatırlatalım Aynca TRT Yasasında TRT dışı radyo ve TV yaymlanna hangi durumlarda izin verileceğinin açıklandığını da bellrtmeden geçmeyelim. ün eski bır okul arkadaşıma rastlauım Böyle tesadüfler de olmasa ınsan zaman denüen elle rutulmaz, gözle görülmez şeyin nasıl geçtigini pek farkeaemıyecek, Farkında olmuyor insan. . Bir gün Dakıvorsunuz, odanızm duvarları karanvermiş . Nasıl kararmış, ne zaman kararmış .. Pencereden giren güneşin halıları soldurdugunu bir gün ansızın gorüveriyorsunuz, nasıl eolmuş ne zaman solmuş. . Aynalarda. aldanabilır insan, eski dostlann yüzünde aldanrnıyor. Bakıyorsunuz her gün burusturdüğunuz takvim" yaprakları gibi karşınızda kırıs kırıs bır yuz... Ilk şaşkınlık geçtikten sonra: Yahu Ahmet hiç değişmemişsin! Yapma, yahu, ne saç kaldı, ne bas... Yok yok, vallabi değişmemişsin.. Dalkavukluğun, yalancılığın bu çeşıdi meşrudur. Sonra, birkaç mânasız hâtıranın ipıyle mâzinm kuyusuna d&lmak çabasında bır gevezelık . O kuyunun bır ömürluk darlığında bir okyanus arayışmm hülyalan kunde iflâs etmemiştir ki... Gençlık hayallerini kapsayan bır ınsan ömrü, sanınm hıçbir mezar taşında yazılı değılcUr. Buna rağmen hayal kurmak, geleceğin piyacgosunda elinde kslmıs biletlerden medet urnmak Umıdinden vazgeçemiyor insan... Ünlü Thomas Edıson, elli beş yasma bastığı gün şerefine bir toplantı tertiplenmış ve kendisine: Üsts.dım, demişler, istıkbal hakkında plânlanmz var mı? Edison: Bugünden itibaren 75 yaşıma kadar eskisi gibi işlerimle meşgul olacağım. 75 yaşıma girince seksene kadar briç öğrenıp ovnamaga çalışacağım. Seksenden sonra hanunlarla dedikodu yapmayı düşünüyorum. Seksen beşte belki golt oynamağa başlarım. Peki doksan yaşma geldığinız zatnaa ne yapacaknnız? Edison omuz sılkmış: Otuz yıllıktan fazla plan yapmak âdetim değüdlr. Bu iyimserliğe varmak, bır hayat felsefesı meselesi.. Çünkü yıllar geçtikçe vaşayıslannı manzenlerde saklanan şaraplar gibi gıttikçe çüzelleştiren insanlar vardır. Yıllar, vücut denen yapıyı öziğin kanunlanna göre yıpratsa bıle, mekanığın dışında kalan bir şey var: Düsünce! Vücudun eskimesine engel olamazsınız Zamanı dunturacak bir şey henüz icat edılmedi... Ama kafanızın eskimesine engel olacak bir şey vardın Kültür. Vs galiba geçmis yıllan değerlendiren ve geleceğin aydınlığını sigortalayan tek şey kültür. Vücudun bittıği yerde beyin de biterse ihtiyarlık bir cehennem azabı... Edıson'un rahatlığını veya Bemard Shaw"un iyimserüğini ancak isleyen kafalann ölümden öteye büe uzanan düsünce çlzgilerinde bülabiüyorsunuz. Hele o Shaw... Son nefesine kadar bir neşeli çocuktu. Doksan yaşmdayken fotoğrafinı çeken bir gazeted kendisine: Inşallah yuz yaşında da resminizi çekerim... deylnce, Shaw, foto muhabirine bakmış: Tabiî çekersmiz, demis, maşallah «ahhatli bir deli ÖNİİR DEDİÖİN D h U Haairan 1962 U,. V." Mahmut T. ÖNGÖREN len lncelemede şöyle sıralanıyor. Meteorolojinin Sesi Radyosu, Ankara Polis Radyosu, îstanbul Polis Radyosu, Izmir Polıs Radyosu, Ereğll Kömür îşletmelen Eğıtim Radyosu, Ankara Mamak Ordu Radyosu, Havacılann Sesi Radyosu, Îstanbul Teknik Üniversıte Radyosu, îstanbul Üniveîsıtesi Fen Fakültesi' Bâüyosu ve sayısı 30 kadar tahmin edilen oktıl radyolan. TRT'nio açıklamasına göre demek kı şimdi yasa dışı faaliyette bulun an Amerikan radyolan ve yine yasa dışı yayın yapmakta olan kendi kuruluş larımıza aıt radyolar hakkında da «görevli makamlarca kanunî isleme başvurulacağına» inanabiliriz. Yeni bir anlayısla bambaşka bir şekilde .tekrar örgütlenmiş olan yeni TRT yönetımi böylece yalnız Manisa'daki vericiyi • değil, yıllardan beri yasa dışı yayınlar yapan yerli ve yabancı radyo istasyonlannı susturarak Türkiye'de yasalann nasıl uygulanması gerektığ;nı bir kez daha ortaya koymak bakımından önem 11 bir adım da atacaktır. Ostelik böylece, her bakımdan kınanan eski TRT yönetimlerinin kapatamadığı bir açığı da kapatmak mümkün olacaktır. basvurulan yolıan da gozonüna seriyor. Birinci TRT Yönetim Kurulu, bugünkü TRT yönetiminin aksine, 359 sayılı yasa ile TRT'ye tanınan yayın tekeli konusunda lşe sert başlamak istememiş ve önce durumu incelettirmiştir. Bu arada da 1966 yüın da Amerikan uslerindeki radyolarla ilgili dlarak Dışişleri Bakar.hğına bir yan yazılmış, fakat uzun bır süre cevap aunarnamıştır. Daha sonra gelen cevapta ise Türkiye topraklan tizerinde yaym yapan yabancı radyolann «Amerikan personeli için kurulup çauştıklan» belirtilmiştir. Okul radyoları konusunda ise MUlî Eğitim Bakanlığı ile ortak bir görüşe varılamamış, başka kuruluş lara ait radyolar konusunda da herhangi blr galışmaya vakit bulunamamıştır. Birinci TRT Yönetim Kurulu zamanında yayın tekeli kurma yolunda atılan adımlann karşı ve ilgili taraflarca önemsenmediği ve yazışmal»rda oyalayıcı cevaplann venldıği söz konusu incelemeden anlaşılıyor. Ikinci TRT Yönetim Kurulu ise bu konuyu daha kesin bir biçimde ele almaya karar vererek Savcıhk kanalı ile ilgili kurumlara yazılar göndermiş ve yasalann öngördüğü maddele,ri hatırlatmıştır. Bu yolun da bir Sonuca ulaşamaması üzerine «1971 yılı Mayıs ayında, mahkeme kanalı ile kamu kuruluşlannca ve* yabancı kuruluşlarca işletilen radyo istasyonlannın Anayasanın 121. ve 359 sayılı TRT Yasası Okuyucu Mektupları PTT memurları yakmıyor PTT'de devam eden ve önlenmesini bekledigrauz bazı bakaızlıktar var. Örneğin: 1 Günlük çalışma saatleri suresi: a) En son şekli ile 657 sayılı personel kanununun 99 madde«inde günde 7, haftada 39 saat çalıştınlan personel bunun üasrinde çahştınldığı halde izın • . alamazsa ak mesaı ucreti alır, • • ..v denilmis ohnasına rağmen, D T T büroda çalışan personele tatbık edilen bu çalışma, ıdarenın lğini aÇIKİddl daha ağır işı kabul edilen işletme personeline tatbik edılmeMuhterem gazetenızin 4.10. yerek esM kanunlardaki yetkılere dayanılaraktan günde 8, 1972 tanhli nüshasının 2 sayfa . haftada 45 saat üzerinden ça V sütununda yayınlanan «PTT ışkence edıyor» başlıklı yaa lıstınlmaya devam edilmekte üzerine yapılan tetkıkte; dir. Yazının Adapazan'nda halen Anayasahıızın "12. maddesi e kaldınlmış buiunan eski sansühk prensıbınden bahseder tralda meydana gelen arızaiunken aynı ıdareye aynı şartlarla malar sebebıyle yazıldıgı J6 8. giren personele degişik çalışma 1972 tarihınde ışletmeye verUsuresi tatbik etmek haksızkğı mıs buiunan 4000 batlık santradaha ne kadar sürecek? ün hızmete gırmesıyle normalb) Işletmede çalıştınlan nö leşen durum hakkında, merkez betçi personelın ayni tarz ça müdurtoğünce müşteki abone Uşması karşısmda ışının agır ile temasa geçılerek vazıyetm lığj kabullenilerek 1950 yıundan ızah edıldığı, buna rağroen yeönce 12 aylık hızmet süresinın ni santralın açumasını müte2 ay hizmet zammı ile 14 ay akıp gazete yazısının neşredılmış buiunduğu, Adapazan İs sayılırken bu hakkın bu ka tanbul arasında mevcut ırtıbatnunla kaldırılmış olmasından lann bugünkü trafığe yeterii sonra her nedense ışletme per olmaması nedenıyle sehırlerasonelının çaüşma suresi perso rası konuşmaların gecıkmelı onelin lehine tashih edilmemış larak temın edildığı, bu gecıktir. melere ârıza veya tel çaJuımac) Işletme sernsınde çaiış sı gıbı sebepler de eklenınce şi makta olan personelin bin gün kâyetlenn çoğaldığı. İstanoui lük bır saat fazla çalıştırüma Izmit arasında bu yıl sonu vesı karşısında ızın alamadığın ya 1973 yılı üaşlannda servıse dan mesaı Ucretı talep ederek verilecek RadyoLınk sıstemledurum adlıyeye ıntikalinde yi nnuı ışletmeye açılmasını mü• ne ayni personelın hafta tati teakıp tstanbul • Adapazan ko gecikmelenn linde çalıştınioığı Cumartesl nuşmalanndakı mesailerinın odenmesı gibi 1 önlenmış olacağı santraün yedarenin başındakılerın tutumun ni hizmete gırmış olması sebedan zarara sebep olmuş olmaz bıyle meydana gelen bazı aksak ükların da gıdenlmesine çahlar mı? şıldığı, anlaşılmıştıd ll bütçe kanununun 23. maadesi, 4. bendı, d. (ıkrası gereğınce uyularak, ıktısadi devlet teşekküllerinden buçoklan Mart ayından bu yans parah ıste çalıştınlan personeline 1 riskı 5 zammı öderken aynı kanunun hüktimleri ıçınde buiunan PTT bu ödemeye ne zaman başiayacaktır? Merak konusu olmakta devam etrnektedir Yukandakı ayncalıkların gıderilmesı ve haklann verilmesinin baslanOmasında rasyonal çalışmanın venmlihSı ancak artırabileceğinden feımserun şüphesı olmasın tsletmede vazifeU K1T raensuplan 2 İŞ nZ&L Mtmmv 1972 yl Yabancı vericiler de Topraklarımız üzertndeki yabancı vericilerin dışında, kendi kuruluşlanmızın ve halkın gayretleriyle kurulan ve çalıştınlan Radyo ve TV istasyonlannın tüm yararlanna rağmen kapatılmasını bir yayıncı olarak kabullenmemiz oldukça zor. Üstelik yasalann bu gibi vericilere TRT ıje vanlacak bır anlaşmadan sonra olanak sağladığı da ,ortadadır. Fakat eğer Anayasal kuruluşlanmız yasalann kendilenne verdiği yetkileri kullanarak TRT yayın tekelıni Türkıye"ye gerçekten yerleştirmek ıstiyOrlarsa, elbette bu istek ve davranış karşısvnda, topraklarımız üzerindeki yabancı radyo istasyonlannın da susturulacağından emln olarak, saygı ile eğiliriz. Televizyonun Türkiye'de plânsız bir şekilde kurulması ve sonra da aynı şekilde genişlemesi yalnız verici ve stüdyo yapımından değil, alıcı ve anten sağlanmasında da ulusal serveün zorlanmasına yol açmış ve bir takım gereksiz masraflan önleyememiştir. Şimdi de zamanında yapümayan bir uyarma sonucunda geçen yıldan beri yUrütülen bir faaliyetin ve toplanan paraBazı makamlar ların ortada kalması söz konusudur. Fakat elbette yasalara aykıağırdan almıştır n faaliyetlerin sürdürülmesi düşünülmeyeceğine göre TRTnin Asistan Aysel Aziz'in incelemeBçıklamasını bir yerde hakb bır si TRT'nin kuruluş yılından itidavranış olarak da kabullenmebaren bu radyolarla ilgili olarak miz gerekiyor. , Öteki yayınlar da önlensin Bu açıklamada elektromanyetik dalgalar vasıtasıyle ses, işaret ve resim vermeye yarayan tesislerden radyodüfüzyon ve televizyon tesisi niteliğinde olanlann kurubnası ve ışletümesı hakkının sadece Türkiye Radyo ve Televizyon Kururnunun tekelinde buiunduğu haürlatüdıktan sonra bu tür yasa dışı yayınlan yapanlar «hakkında görevli makamlarca kanunî lşleme basvurulacağı vatandaşlann bilgilerine arz olunmaktadır.» Manisa olaylan dolayısıyle yapılan bu açıklamada TRT'nin elbette yalnız Manisa'daki TV faaliyetini hedef aldığmı düşünemeyız. Ankara Ünıversitesi Siyasal Bilgüer Fakültesi Dergisinin Aralık 1971 tarihli sayısmdaki Asistan Aysel Aziz'in «Yurdumuzda TRT dışmdaki Yayın Durumu» adlı ilginç incelemesine göre bugün Türkiye'de Adana, Diyarbakır ve KaramUrsel'de Amerikalılann kurup yayın yaptıkları üç radyo istasyonu rar. Ayrıca Türkiye'de TRT dışında yayın yapan Turk kuruluşlanna ait radyolar da söz konusu ediTürkiyede ttalyan malı krisotil amyant satışmı artırmak için METIN AND TÜRKİYE IŞBANKASI KULTUR YAYINLARI Dünya Kitap Yıhnda BÛYÛK ESER ÛÛ DAHA SUNUYOR Genel Dağrtım: BATEŞ BAYİLİK TEŞKİLATI (Cağaloğluîstanbul) TURKİYE Bügılerınizı nca edenz. Saygı larımızla. PTT tienei Mustafa Altındağın Ilgı: IU.7.1972 gün ve Ubbi sa yılı yazımıza ek: Gazetenizın 19 6.1972 gunlü nüshasının 2 ncı sütununda «Tıbbı Facıa» başiığı altında çıkan lıse ögrencısı Mustaia Al„ tındağ'm tlimiz Hastanelerlnden nangısıne alınmadıgmp bil dırürnesinı rica ederım A. LAMl ÖZKN Vali Muavmı Ankara Vajisı S. 3 •" ' TANZ*MAT Vg İSTÎBOAT OÖNEHİNDE TÜRK TİYATROSU DUYURU 4.1U972 Cumartesi günü, Kadıköy Söğuüüçesme Camiinde yatsı namazını müteakip, Atatürk ve Ağaçlı Yetiştırme Vurtlarını Koruma Derneğıne yardım eden hayırsever zevatın, Hakkın rahmetıne kavuşmuş yakınlarının ruhtına ıtnat edilmek üzere ındırılmış Hatmi Şeriflenn dualan yapılacak ve Mevlit okutturulacaktır YardımJanm esirgemeyen hayırsevpr vatandaşlarımız* saygı ile arzolunur. Atatürk ve Afacb letıştirme Yurtlrjı Koruma Demeği tdare Hururu Cumhuriyet 7883 > •• •• • •«•«• •••••••9*wmmtç TESEKKÜR Cerrahpasa Batm Kliniğinde başanU bir ameUyatla benl yeniden sağlığıma kavuşturan Sayın Prf. Dr. Bedii GORBON'a Opr. Dr. Mehmet Sakaoğlu, Dr. Ali Pussane, narkozitör dok' torlar Nazan Aybar, Dr. Ayhan üçkan, Dr. Can Gökdoğan. Hemşire Muazzez Zeren'e ve ayrıca Batm^ Kliniğinin tüm personeline sevgi ve şükranlanmı bı!diririm. SEMAHAT BİLDA ••••••••••••«••••>•' l aranıyor. Işin gelişme ve raamulün piyasada t&nınm<ı imkânlarını belırterek müracaat: AMIANTIFERA DI BAL.\NGERO S.pJL * Viale A. DorU, 44 Telez 32393 20124 MOANO (tUlie) Basın: 31916 7877 Yeni Ajans: 3333//7875 MUTEBER BİR ARACI \rfl 1 VKTiFVKIl "/ ^ ^ 1AVA MİLLÎ VARLIĞINI KORUMA VE İDAM MUMKUNDUR. H»Vâ «U«»tILf «İHİ I KUVVETLERİNİ GÜÇLENDIRMEKL Cumhuriyet 7882
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle